Bir Metropolitan Buluşma Noktası Olarak Eminönü Meydanı

Post on 23-Jan-2023

0 views 0 download

transcript

26. Yapı-Yaşam Kongresi-“ Kent Merkezini yeniden Keşfetmek” 1

Bir Metropoliten Buluşma Alanı Olarak Eminönü Meydanı'nın Değerlendirilmesi*

Arş. Gör. Zeynep Özdemir Amasya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama ABD Doktora Programı

Arş. Gör. Saadet Tuğçe Tezer Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama ABD Doktora Programı

Y.Mimar Gaye Bezircioğlu Senvenli İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık MTS Doktora İzmir Ekonomi Üniversitesi (Part-time Öğr.Görevlisi )

Mimar Pınar Kömürcü İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık ABD Yüksek Lisans

Peyzaj Mimarı Doğa Duygu Uslu İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Disiplinlerarası Kentsel Tasarım Yüksek Lisans Programı

Mimar Gökhan Karabacak İglo Mimarlık

Adrian de Miguel ÖZET

Üç farklı ve büyük imparatorluğa başkentlik yapmış olan ve günümüzde üzerinde konumlandığı alan büyüklüğü, nüfusu ve ekonomik yapısı ile metropol kimliği taşıyan İstanbul kenti; şehir planlama ve mimarlık disiplinleri açısından bir laboratuvar niteliği taşımaktadır. Çok katmanlı ve çok çeşitli birçok sorun ve potansiyel alanının bir arada bulunduğu İstanbul'da, "kent merkezi" tanımı, dönemlere ve uzmanlık alanlarına göre farklılıklar göstermektedir. Sanayi devrimi sonrasında Avrupa'dan başlayarak farklı dinamiklere bağlı biçimde tüm dünyaya yayılan, konut alanlarının kent merkezinden çeperlere yönelimi süreci, güncel durumda yerini, gelişme süreçlerini tamamlamış ve gelişmekte olan ülkelerde çeperden kent merkezine doğru geri bir yönelime bırakmıştır. Bu bağlamda kent meydanları arasındaki kademelenme, her kentte ölçeğine bağlı olarak hiyerarşik değişmelere uğramış, meydanlar arası tercih, fonksiyon ve ziyaretçi sıralamaları farklılıklar göstermeye başlamıştır. Bu süreçlere paralel olarak dünyanın birçok yerinde, gelişmekte olan şehircilik disiplini kapsamında kent meydanlarına ilişkin algı, fonksiyon, kullanıcı değerlendirme ve analizleri yapılmaktadır. Bu çerçevede, İstanbul kentinin tarihi boyunca büyük bir önem arz etmiş ve günümüzde değerini farklı bir kimlikle de olsa muhafaza etmekte olan Eminönü Meydanı, İstanbul Metropoliten Alanı'ndaki aktivite çeşitliliği, kullanma alışkanlıkları, ziyaretçi profili, mekan algısı, gibi analizlerin yapılabilmesi için uygun bir çalışma alanı olarak seçilmiştir. Çalışma Eminönü Meydanı'nda haftaiçi ve haftasonu günlerin belirli ve farklı saatlerinde yapılan video, fotoğraf, ses kayıtları, imaj analizleri, kullanım ve kullanıcı analizlerini içeren bir çalışma olarak tasarlanmıştır. Bu kapsamda Eminönü Meydanı'nın kent ölçeğindeki önemi vurgulanarak halihazır durumdaki kullanım biçimi ve yoğunluğu, kullanım alışkanlıkları, aktiviteleri, sesleri ile analitik bir değerlendirme yapılacaktır. Sürecin devamında bu çalışmanın, metropoliten alan ölçeğinde belirlenecek tarihi ve modern meydanlar üzerinde sistematik biçimde uygulanarak, kentsel ölçekte bir değerlendirme modeli oluşturulması hedeflenmektedir. Anahtar Kelimeler: Kentsel Açık Alanlar, Meydanlar, Eminönü Meydanı, Buluşma Alanı, Lynch analizi

*Bu çalışma 2013-2014 Eğitim Öğretim Yılı İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı Doktora Pragramı kapsamında Prof.Dr. Handan TÜRKOĞLU yönetimindeki “Environmental Evaluation of Urban Open Space” adlı derste elde edilen veriler ile hazırlanmıştır.

26. Yapı-Yaşam Kongresi-“ Kent Merkezini yeniden Keşfetmek” 2

1. GİRİŞ 1.1. Amaç

Kamusal mekanların kent içindeki varlığına duyulan ihtiyaç, büyük ölçüde toplanma alanı oluşturması beklentisi ile örtüşmektedir. Bu bağlamda özellikle metropolitan ölçekli kentlerde, nüfus büyüklüğü ve yoğunluğu ile kent içindeki toplanma alanı varlığı bir arada değerlendirildiğinde, bu alanların nüfusun ihtiyacını karşılayacak standartların altında olduğu tespit edilmektedir. Özellikle içinde yaşamakta olduğumuz kent olan İstanbul’da, toplanma ve buluşma alanı sorunu gözlemlenmekte ve sıkça gündeme gelmektedir. Bir metropolitan ölçekli buluşma alanı olarak Eminönü Meydanı’nın konu edildiği bu çalışmada amaç, tarihi Eminönü Meydanı’nın fiziksel, sosyal, doğal ve ekonomik dinamikleri bağlamında detaylı bir biçimde analiz edilmesi ve bir toplanma alanı olarak değerlendirilmesidir. Bu temel amaçla yola çıkılan çalışmada öncelikle teorik bir çerçeve oluşturularak bu çerçevenin temel ilkeleri seçilen örnek alan üzerinde uygulanmıştır. Dünya planlama ve mimarlık literatüründe farklı ölçek ve tekniklerle gerçekleştirilen meydan analizi çalışmalarından yapılan çıkarımlar, gerek duyulduğu ölçüde Eminönü Meydanı’na uygulanarak, meydan özelinde bir çözümlemeye erişilmeye çalışılmıştır. Bu kapsamda yapılan görüntüleme çalışmalarında yüksek bir kottan ve göz hizasından görüntüleme ve kayıt yapılarak, meydan üzerinde gerçekleşen fonksiyonlar ve yaya hareketleri bağlamında değerlendirilmiştir. Devamında Lynch tarafından ortaya atılan ve ağırlıklı olarak görsel bir imaj analizini kapsayan bir değerlendirme tekniği, üzerine eklenen soyut analizler ile geliştirilerek, meydanı fiziksel açıdan ve kullanımlar bakımından değerlendirmeye olanak sağlamıştır.

1.2 Kapsam ve Yöntem Eminönü Meydanı’nı mekansal, sosyal ve tarihsel değeri açısından değerlendirmek amacıyla gerçekleştirilen bu çalışmanın başlıca etapları; meydanın fiziksel, doğal ve sosyal sınırlarının belirlenmesi ile başlamaktadır. Nitelikli ve İstanbul için belirleyici bir tarihsel geçmişe sahip olan Eminönü Meydanı’nın bu kapsamda değerlendirildiği tarihsel geçmiş bölümünde meydan, “değişim” odağında ele alınmış, bu kapsamda şekil, bağlantı ve sınır analizleri meydan alanının değişiklik gösterdiği farklı dönemlere odaklanarak gerçekleştirilmiştir. Uluslararası bir kamusal mekan analiz etme ve değerlendirme disiplini tanımlayan ve kısaca “pps” olarak tanımlanan uygulama biçimine temellenerek yapılan konfor, imaj ve duyu analizlerinin ardından; şehir planlama eğitimi içerisinde de sıkça başvurulan bir analiz tekniği uygulanarak; meydandaki kullanıcı kitlesinin aktiviteleri, sosyal ilişki tipolojileri, ulaşılabilirlik durumları ve meydanın ekonomik yapısı analiz edilmiştir.Lynch tekniği olarak da bilinen ve açık mekanların görsel nitelikleri açısından değerlendirilmesini kapsayan imaj analizi, bu çalışma kapsamında Eminönü meydanı için de uygulanarak; meydan alanı bölgeler, nodlar, işaret öğeleri, geçişler ve kenarlar açısından değerlendirilmiş; bu teknik kapsamında değinilmeyen, mekanlara ilişkin ses ve koku analizlerini kapsayan duyu analizleri de devamında gerçekleştirilmiştir. Mekanın sabit fiziksel yapılarına ilişkin analizler ile eşzamanlı olarak yapılan yaya hareket değerlendirmesi ise, görüntüleme ve ses kayıtları vasıtasıyla yapılmış olup; haftaiçi ve haftasonu, sabah, öğlen, akşam ve gece olmak üzere ayrıştırılan zaman dilimlerinde, Eminönü Meydanı üzerinde gerçekleşen insan hareketini incelemek üzere alınan kapsamlı kayıtları içerecek biçimde hazırlanmıştır. Nitelikli bir mekan olarak Tarihi Eminönü Meydanı’nı çözümlemek amacıyla olabildiğince kapsamlı bir düzeyde gerçekleştirilmeye çalışılan analiz çalışmalarının sonucunda elde edilen veriler ile bir SWOT (GZFT) analizine ulaşılmış, bu analiz görsel bir sentez çalışması ile ilişkilendirilerek; çalışma, meydan alanına ilişkin genel çıkarımlarla sonlandırılmıştır.

26. Yapı-Yaşam Kongresi-“ Kent Merkezini yeniden Keşfetmek” 3

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE 2.1 "Kamusal Alan” Kavramı “Kamusal alanın”, kentsel gelişmeleri ve değişimlerini, toplumsal değişimleri anlatan çalışmalarda farklı farklı tanımları bulunmaktadır. Bununla birlikte kamusal alan ile ilgili yapılan tartışmaların 1980’lerin sonu ile 1990’ların başlarında oldukça hararetlendiği görülmektedir. Kamusal mekanın tanımlarından bazıları şu şekildedir. Gür (2010)’un Keskinok (2009) dan aktardığına göre, “Kent ve kentsellik öncelikle kamusallıkların, kamusal alanın üretimi ile ilişkilidir. Kamusal alan toplumsal değişim ve iletişimin gerçekleştiği temel ortamdır. Fakat Son yıllarda kentlerin giderek, daha fazla kendi içlerine kapanmış mekanların egemenliğine teslim olmakta olduğu görülmektedir. Bu nedenle bütünleşme kanallarının yaratılması, ortaklıkların geliştirilmesi, kentsel mekansal ve toplumsal omurgaların oluşturulması önemli bir planlama ve tasarım problemi olup şehirciliğin alanını oluşturmaktadır” (Gür, 2010). Kamusal alan şehirlerin en önemli unsurunu oluşturmaktadır. Kentlinin sosyalleşme alanlarıdır. Kamusal alanların kalitesi o şehirdeki kentsel yaşam kalitesinin ne derece olduğunu ölçmektedir. Memlük (2013)’ün Cattell et all (2008)’den aktardığına göre; “Kamusal alanlar yalnız fiziksel öğelerin aktivitelerinde değil aynı zamanda geçmiş zamandan izler taşımaktadır ve kente kimlik kazandırmakta ve mekanın hissedilmesini sağlamaktadır. Kamusal alanın başlıca rolü insanın temel ihtiyacı olan sosyal yaşamı canlandırmasıdır. Ek olarak, kamusal alanlar demokrasinin yapı taşıdır, asıl önemli olan ise mekan hissini geliştirmeleridir.” Kamusal alanlar duyarlı, anlamlı ve demokratik olarak kamusal yaşamda insanın temel ihtiyaçlarına cevap vermektedir. Kamusal alanlar tüm grupların erişebildiği demokratik alanlardır. Bu alanlarda insanlar protestolarını özgür bir şekilde gerçekleştirebilmektedirler(Memlük, 2013). Kamusal alanla ilgili önem arz eden bir diğer tanım ise Habermas tarafından 2010’da yapılan; “Kamusal alan ortak çıkarın ve gerçeğin konuşularak elde edildiği bir alandır” şeklindeki tanımdır. Bu alan özgürlüklerin alanıdır. Kamusal alanlarda kişiler düşüncelerini özgürce ifade edebilmelidirler. Habermas, kamusal alanı ‘kişilerin ortak bir mesele hakkında fikir alış-verişinde bulundukları, rasyonel bir tartışma içine girdikleri ve bu tartışma neticesinde o mesele hakkında ortak bir kanaati yani “kamuoyunu” oluşturdukları mekanların tanımladığı yaşam alanı olarak tanımlamaktadır (Habermas, 2010).

Kamusal alanda var olan bireyler, kendi özel alanlarından ayrılıp, diğer herkes ile paylaşacakları bu ortak alana girmiş olurlar. Kamusal alanlar, “herkese açık” olma niteliğine sahip, bireylerin “yüz yüze geldiği” ve “sosyalleşebildiği” alanlardır (Erturan, 2011).Kamusal alanlara erişilebilirlik de oldukça önemli bir etkendir. Erişilebilirlik kamusal alanların herkes için olması gerektiğinin önemli bir göstergesidir. Bu sayede gündelik yaşamda kullanıcılar fikirlerini özgürce paylaşabilecekleri, kültürel ve sosyal iletişim içine girebilecekleri mekanlar ortaya çıkmış olacaktır. Buradan da anlaşılacağı üzere, kamusal alanlarda toplumsal yaşamın mekana yansıması söz konusudur. Bu açıdan bakıldığında kavramsal anlamdaki kamusal alandan ve bunun mekandaki yansıması olarak kentlerde yer alan fiziksel kamusal alanların varlığından söz etmek mümkündür ve bu ikisi birbirinden ayrı düşünülmemelidir (Gür, 2010).

2.2 “Toplanma alanı” Kavramı Toplanma alanı olarak kurgulanmış kamusal alanlar, özel, yarı-özel, açık ya da kapalı mekanlar çok çeşitlilik göstermektedir. Kentte yaşayan bireylerin bir araya gelerek düşüncelerini özgürce ifade ettikleri, günün yorgunluğunu çıkardıkları, sosyal ilişkiler

26. Yapı-Yaşam Kongresi-“ Kent Merkezini yeniden Keşfetmek” 4

içerisine girdikleri alanlarda toplanma ihtiyacı duydukları görülmektedir. Bu alan bazen kendiliğinden doğal olarak oluşabildiği gibi yapılan planlamalarla toplanma alanları olarak ayrılan mekanlarda da olabilmektedir. Kentin anlamlı boşluklarını oluşturan bu mekanların en önemlilerinden birisi süphesiz ki meydanlardır.

2.2.1 “Meydan” Kavramı Kent meydanları yalın bir tanımlamanın dışında, birçok açıdan farklı anlamlar taşımaktadır. Sözlük anlamı olarak meydan: “alan, saha, yarışma, eğlence ve karşılaşma yeri, bulunulan yer ve çevresi, fırsat, imkân, vakit anlamlarına gelmektedir”(TDK, 2005). Rob Krier, insanoğlunun kentsel alanı kullanmaya başlamasının ilk örneğinin büyük ihtimalle meydanlar olduğunu belirtmektedir (Krier, 1979). Kamusal alanlar içerisinde meydanlar kentsel faaliyetlerin, toplumsal ve kültürel yaşamın merkezi olarak kentlerin can damarları olan özgürlük alanlarıdır. “Bir şehirli için meydan her şeyden önce, paylaşmayı hissedebileceği, her istediğinde hiç bir gerekçeye ihtiyaç duymadan gidebileceği bir yerdir” (Erturan, 2011). İnsanların kullandığı ilk kamusal mekanlardan biri olan meydanlar, tarihsel süreçte üstlendikleri farklı işlevlerle kentsel yaşamın önemli bir parçası haline gelmişlerdir. Meydanlar, kentsel dokuda odak noktalarını tanımlar ve toplanma mekanlarını oluşturmaktadırlar. Bu nedenle, meydanlar kentte sürekli yaşayan nüfusun ve kenti geçici bir süre için ziyaret eden kişilerin birbirleriyle ve paylaştıkları kent ile ilişki kurmasını sağlamaktadır. Kent halkının eşitçe kullanabileceği mekanları oluşturan meydanlar aynı zamanda çeşitli etkinlikler için ortak bir platform olmaktadır (Kır, 2009).Meydanlar, kente kimlik kazandıran mekanlardır. Meydanlar çeşitlerine göre kente kazandırdıkları kimlik de değişmektedir. Özgürlük meydanı, Cumhuriyet meydanı, vb. Bununla birlikte meydanlar otoriteye başkaldırının ilk işareti olarak da var olmuşlardır. Meydanlar kitleler için birliğin, birlikteliğin simgesi olmuştur. Kentte yaşayan bireylerin toplum olmalarını sağlayan öğelerden biridir.

Özetleyecek olursak, meydanlar tarihten günümüze, kentlinin günün karmaşasından kopup nefes aldıkları, rahatlama ve dinlenme imkânı buldukları, insanların birbirleriyle buluştukları ve kentteki olup biten olayları paylaştıkları, düşündüklerini özgürce ifade edebildikleri mekânları olmuşlardır. Günümüzde ise teknolojinin ve iletişimin gelişmesiyle birlikte geçmişteki anlamlarını yitirmeye başlamış ve taşıtlar tarafından işgal edilmiş otoparklar haline gelmektedirler (Sertkaya, 2011).

3. EMİNÖNÜ MEYDANI’NIN KAMUSAL MEKÂN OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ 3.1 Eminönü Meydanı’nın Konumu İstanbul’un en eski yerleşimlerinden birini oluşturan Eminönü semti Tarihi Yarımada’da yer alır. Kuzeyden Haliç, doğudan İstanbul Boğazı ve güneyden Marmara Denizi ile çevrili olan semt, tarihte su ve kara ulaşımının buluşma noktası ve bölgeye hâkim konumu ile stratejik merkez olarak kullanılmıştır. Osmanlı döneminde deniz gümrüğünün ve gümrük eminliğinin bu bölgede konumlanmasından adını alan Eminönü günümüzde de ulaşım yollarının buluşma noktasıdır.Tarihi Roma ve öncesine dayanan Eminönü, konumu dolayısı ile tarih boyunca ağırlıklı yerleşim alanı olarak tercih edilmiştir. Bu sebeple semt, pek çok tarihi yapıya sahiptir. Bu zengin dokusu Eminönü’nün en büyük karakteristik özelliği olarak geçmişte alınan kentsel ölçekli kararların da etkili olmuştur.

26. Yapı-Yaşam Kongresi-“ Kent Merkezini yeniden Keşfetmek” 5

Eminönü’nün Haliç’e bakan yüzünde yer alan ve Galata Köprüsü’nün karşısında konumlanan Eminönü Meydanı hem sosyal hem de ekonomik aktivitelerin yoğunluğu ile her zaman hareketli bir yapıya sahip olmuştur. Bu özelliği ile metropolitan bir buluşma alanı olarak tanımladığımın meydanın kimliğinin nereden geldiğinin anlaşılabilmesi için tarihte geçirdiği değişim sürecinin incelenmesi gerekir (Çin, 2006).

3.2 Meydanın Tarihsel Gelişimi

Tarihi, Roma ve öncesine dayanan Eminönü, İstanbul’un kuruluşuna eş zamanlı bir geçmşe sahip olduğu kabul edilir. Bizans döneminde Constantinopoli olarak adlandırılan İstanbul’un yerleşke merkezi olan bölge; stratejik konumu ile yönetim ve askeri, coğrafi konumu ile ulaşım, ticaret ve stoklama, sosyal konumu ile eğlence ve diğer sosyal aktivitelerin merkezi olma rolünü üstlenmiştir. Eminönü Meydanı ve çevresi Haliç ile olan ilişkisinden dolayı Roma döneminden itibaren deniz ticareti, gümrük ve depolama için kullanılmıştır. Bu sebeple bölge yaygın olarak ticaret ile hareketleniştir. Bölgenin kazandığı bu kimlik günümüze kadar taşınmıştır. Adını işlevinden gelen “Balıkpazarı” da Roma döneminden bu yana aynı yerde yer almaktadır. Roma döneminde Roma yolları üzerinden yapılanan şehir planı, Osmanlı döneminde yeniden şekillenmiştir (Kuban, 1996). İstanbul’un fethi ile bölge İslami yapılar ile tanışmaya başlamıştır. ‘Külliye’ sistemi ile yeni bir hiyerarşik yapılanma oluşmuştur. Dini yapıların etkisinin yanında yeni ticari alanlar da bölgenin planlanmasında etkili olmuştur. Kapalıçarşı ve ilişkili olarak bedestenler ile yeni akslar ve rotalar şekillenmiştir. (Harita 4) Hanlar, avlulu yapılar ve yeniden tanımlanan meydanlar ile tarihi doku oluşmuştur (Çin,2006).

Osmanlı dönemi ile birlikte Eminönü’nün nüfusu da el değiştirmiştir. Eminönü Meydanı çevresinde yaşamakta olan çoğunluğunu Yahudilerin oluşturduğu halk Yeni Camii’nin inşası ile yerini Müslüman halka bırakmıştır. Sosyal kültürün değişmesi ile birlikte dini yapıların yanında konut ve küçük esnafında yapılarını değiştirmiştir. Caminin inşası ile birlikte çevresinde oluşan açık alanlar yeniden tanımlanmıştır (Çin, 2006).

3.2.1. Tarihteki Kırılma Noktaları Bölgede en büyük değişim 19. yüzyıla gelindiğinde modernleşme süreci ile gerçekleşmiştir. Bu süreç ile birlikte İstanbul’un genelinde büyük ölçekli kentsel reformlar Arial, 8, normal

koyulukta sola yaslanmış

Harita 1 Eminönü Meydanının tarihi yarımadadaki konumu

Harita 2 İncelenen alan

Harita 3 Kapalıçarşı ve bedestenlerin dağılım haritası

Harita 4 Yeni Camii, Balıkpazarı ve Mısır Çarşısı

26. Yapı-Yaşam Kongresi-“ Kent Merkezini yeniden Keşfetmek” 6

ile şehrin yeniden şekillenmesi ve modern dünyaya uyum amaçlanmıştır. Eminönü Meydanı’nı da içeren bu reformlarda Avrupa modeli temel alınmıştır. Tarihindeki büyük yangınlar da planlamadaki reformlar kadar bölgedeki değişikliklerde etken olmuştur. Eminönü Meydanı’nın da çevresini içine alan Hocapaşa yangının ardından zarar gören bölgede yeni yollar açılmıştır. Meydanı ve çevresindeki aktivitelerin dağılımı etkileyen başlıca etkenlerden biri olan Galata Köprüsü, Osmanlı’nın son dönemlerinde Sultan Abdülmecid ve Bezmi Alem Valide Sultan tarafından 1845’te yaptırılmıştır. ‘Yeni köprü’ anlamına gelen ‘Cisr-i Cedit’ olarak adlandırılan köprü Haliç’in iki yakasına yaya ve araç ulaşımını sağlamıştır. Köprü ilk inşa edildiğinde ahşap bir yapıya sahiptir. 1853’te restore edilerek çeliğe çevrilmiştir. Köprü (1876) Abdülaziz döneminde dükkânları, kahvehaneleri ve restoranları olan yeni halini almıştır. Günümüze kadar pek çok restorasyon ve değişim geçiren Galata Köprüsü’nün günümüzdeki halini alması Alman mühendislerin 1912’de yapmış oldukları 4. Köprü ile olmuştur(Evren, 1994). 3.2.2. Tarihteki Değişim Odakları (Change) İstanbul’daki nüfus artışına paralel olarak 18. Yüzyıla gelindiğinde deniz ulaşımı gelişmeye başlamıştır. 1851’de başlayan toplu deniz ulaşımı; Eminönü’den Galata’ya olduğu gibi Haliç bölgesini boğazın diğer bölgelerine ulaşımı sağlamıştır. 19.Yüzyıla gelindiğinde artan vapur seferleri ile deniz yolu toplu taşımada önemli bir yere sahip olmuştur.Alman Mimarlar tarafından 1890’da tamamlanan Sirkeci ve beraberinde geliştirilen tramvay sistemi ile bölgede ulaşım kolları artmıştır. Modernleşen ulaşım yolları ile bağıntı olarak İstanbul genelinde büyük ölçekli kentsel projeler üzerinde çalışılmaya başlanmıştır. Helmuth Von Moltke, F.Arnodin ve Antoine Bouvard gibi yabancı mimarlar ve mühendislerle bir batı şehri imajı yaratma amaçlanmıştır(Çelik, 1998).

Eminönü tarih boyunca ticaret, ulaşım, depomla, yönetim ve askeri merkez olmuştur. Modernleşme süreci ile planlanan projeler genelinde ulaşım ve yeni bir imaj yaratma üzerine projeler geliştirilmiştir. Büyükşehir belediyesinin açtığı yarışma ile de Eminönü Meydanı ve çevresi için de modern bir imaj kazanılması amaçlanmıştır.

Resim 2 Pazar yerinin yıkılmasından sonra oluşturulan yeşil alan - 1987

Resim 1 Meyve pazarı - 1986

3 4 5

Resim 3: Yeni Camii’nin siluetini bozan binalar Resim 4: Çarşının önündeki dükkânlar Resim 5: Camii ve çarşı arasında kalan dükkânlar

26. Yapı-Yaşam Kongresi-“ Kent Merkezini yeniden Keşfetmek” 7

Prost’un planı ile meydanda tarihi dokunun siluetini bozan bütün yapılar temizlenerek geniş kamusal alanlar yaratılmıştır. Bu şekilde meydan yeni aktiviteler de kazanmıştır (Daver, 1943).

3.3 Ulaşım İlişkileri

Tarihi Yarımada, İstanbul Metropolitan Alanı’nın merkezlerinden biri olmasından dolayı, ulaşım güzergâhları açısından önemli bir konumdadır. Yarımada; hem karayolu, hem denizyolu hem de raylı sistemleri açısından bir ulaşım odağı oluşturmaktadır. Hem Tarihi Yarımada’ya hem de İstanbul’un diğer bölgelerine(Sirkeci Garı, Eminönü ve Yenikapı iskeleleri, ana arterlerden Vatan, Millet Caddesi ve Atatürk Bulvarı…vb) ulaşmak için Tarihi Yarımada kullanılmakta ve bu sebepten ötürü, aşırı yoğun, yaya ve taşıt trafiği ortaya çıkmaktadır (Ayan, 2010.

3.3.1 Meydana Ulaşım Eminönü Meydanı ve yakın çevresi İstanbul’un en önemli ulaşım odaklarından biridir. Nüfus yoğunluğu, günlük aktivite yoğunluğu fazla olan bölgelere konumsal yakınlığı; tarihi geçmişi ve yaya ve taşıt trafiği yoğunluğu ile Eminönü Meydanı ve çevresi İstanbul için büyük bir önem taşımaktadır. Eminönü Meydanına ulaşım; Denizyolu olarak vapur, deniz otobüsü, arabalı vapur, özel tekneler; karayolu olarak otobüsler, raylı sistemde tramvay, banliyö gibi toplu taşıma unsurlarıyla sağlanmaktadır. Eminönü, birçok ulaşım sisteminin oluşturduğu, düğüm olarak nitelendirilen büyük bir transfer merkezidir (Aksu, 2010).

Eminönü Tarihi Yarımada her dönemde ulaşımın odağı olma konumunu korumaktadır. Özellikle Eminönü Meydanı ve çevresi İçinde barındırdığı yoğun ticaret alanları ve istihdam sebebiyle ve tarihi ve turistik mekanları ile önemli derecede turist yoğunluğunun olması sebebiyle günümüzde ulaşım arzının önemli bir kısmı, Eminönü Tarihi Yarımada’ya doğru oluşmaktadır. Bundan dolayı bu alanın stratejik anlamdaki raylı toplu taşıma sistemlerinin dağılımı, karayolu ulaşımının ve deniz yolu ulaşımının planlanması oldukça önem arz etmektedir.

3.3.2 Meydan ve Çevresindeki Ulaşım İlişkileri Eminönü Meydanı ve çevresindeki ulaşım ilişkilerini karayolu, raylı ulaşım ve deniz yolu olarak ele alınmıştır.

Harita 5 Eminönü Meydanına Ulaşım Türleri; (Çin, 2006)

Harita 6 Eminönü bölgesi genel ulaşım sistemlerinin dağılımı; (Aksu, 2010)

26. Yapı-Yaşam Kongresi-“ Kent Merkezini yeniden Keşfetmek” 8

Karayolu Ulaşımı

Eminönü’ndeki karayolu sistemi öğeleri olarak ana arter niteliğindeki karayolları, otobüs; taksi ve dolmuş durakları, otoparklar sayılabilir. Kent ölçeğindeki önemli ana arterlerden Haliç’ten Yeşilköy’e kadar uzanan Sahil Yolu (Kennedy Caddesi, Reşadiye Caddesi, Ragıp Gümüşpala Caddesi), tarihsel bağları sürdürüp Eminönü ile Karaköy’ü birleştiren Galata Köprüsü, bölgesel ulaşım akslarından Sirkeci’den Cağaloğlu’na ulaşan Ankara Caddesi; Eminönü Meydanına uzanan önemli karayolu ulaşım öğeleri olarak ele alınmaktadır. (Aksu, 2010). Kıyı kesimde Galata Köprüsü’yle Zindan Han arasındaki otobüs peronları, iç kesimde İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin karsısındaki küçük otobüs peronları ve Meydan’ın önünde Sahil Yolu üzerindeki otobüs duraklarından İstanbul’un pek çok önemli noktasına ulaşılabilmektedir. Bu sebeple karayolu ulaşımı sistemi ve kullanılan araçları diğer ulaşım sistemi türlerine göre esnek olduğundan, bu sistem Meydan’la en fazla bütünleşen ulaşım türü olarak değerlendirilmektedir. (Aksu, 2010)

Raylı Sistem Ulaşımı

Tarihi Yarımada’da tarihi dokuların korunması açısından erişilebilirlik büyük önem taşımaktadır. Tarihi Yarımada’da yer alan raylı sistemlere ait türler Cadde Tramvayı, Hafif Metro ve Metro olarak özetlenebilir. Boğaziçi Tüp Tünel Geçişi ve Marmaray Projesi de ana hatları itibarıyla bir metro sistemi olduğu için bu raylı sistem türü içine dahil edilmiştir. Metro güzergahları ile kaliteli, konforlu, hızlı, güvenli ve modern toplu taşıma sistemleri Tarihi Yarımada’ya entegre edilmiş olacaktır (Ayan, 2010)

Denizyolu Ulaşımı Eminönü’nde denizyolu ulaşımı oldukça önemli bir yere sahiptir. Eminönü, İstanbul’un Avrupa Yakası’ndan Anadolu Yakası’na geçişteki önemli bir aktarma noktasıdır. Burada İDO hatları ve iskeleleri ile TURYOL hatları ve iskeleleri bulunmaktadır. Denizyolu ulaşım sistemi, diğer ulaşım sistemlerinin bütüncül şekilde çalışmasına ihtiyaç duymaktadır. Bu belirtilen iskeleler arasında en çok noktaya ulaşma seçeneği sunan ve gerek otobüs, gerekse raylı sistem hatlarıyla en iyi bütünleşme sağlayan aktarma noktasının Eminönü olduğu söylenebilir (Aksu, 2010).

3.4 Kamusal Mekânın Değerlendirilmesine İlişkin Analizler Eminönü meydanının tasarım yönünden hangi kriterlere sahip olduğunun ortaya konabilmesi için meydan ve çevresinde doluluk – boşluk, bağlantı, sınır analizi ile duyuları konu alan koku ve ses analizleri yapılmıştır. Devamında Lynch Analizi tekniği de Alana uygulanmış, eş güdümlü olarak çeşitli gün ve saatlerde meydan kullanımına yönelik video kayıtları yapılarak, meydanın kullanılma yoğunlukları tespit edilmiştir.

3.4.1. Doluluk – Boşluk Analizi (Figure – Ground)

Günümüzde planlama ilkeleri doğrultusunda gelinen noktada, geleneksel doluluk – boşluk ilişkisi ve insan ölçeğine ilişkin köklü değişiklikler olduğu tespitiyle yola çıkılan dolulukbşluk analizinde, kentsel açık alanların binalar arasında kalan boşluklardan oluşmaya başladığı öne sürülmektedir (Çin, 2006). Diğer bir kaynakta doluluk – boşluk teorisi olarak ele alınan kavram, “kentsel mekânların düzenlerinin ve yapıların açık bir şekilde görülebilmesi için iki boyutlu olarak kütle – boşluk gösteriminin yapılması” şeklinde tanımlanmaktadır. Bu kapsamda analiz yaparken önemli iki nokta; binalar ya da kütleler ile bunları çevreleyen açık mekânlar olarak tespit edilmektedir (Trancık,1986).

26. Yapı-Yaşam Kongresi-“ Kent Merkezini yeniden Keşfetmek” 9

Iki boyutta yapılan bir analiz olması sebebiyle doluluk – boşluk analizi, zemin kütle ilişkisini anlamak için tek başına yeterli olmamaktadır.

Eminönü Meydanı için yapılan doluluk-boşluk analizine göre;

Meydanın yollarla çevrili olduğu,

Kıyı şeridinin kentsel alan olarak tanımlamadığı,

Anlamsız boşlukların insan ölçeği dışında bir algıya neden olduğu,

Meydan sınırlarının okunamadığı tespit edilmiş olup, Meydanda yapılacak bir tasarımın ilkeleri belirlenirken, bu sorunların çözümlenmesinin öncelikle gerektiği belirlenmiştir.

3.4.2 Bağlantı (Linkage) Analizi Bağlantı analizi, şehirdeki bağlantı alanlarının organizasyonunu ve bina bağlantılarını ortaya koymakta olup, doluluk – boşluk analizinden farklı olarak motorlu taşıt, yaya sirkülasyonunun, bağlantı noktalarının durumuna dair bilgi vermeyi de amaçlamaktadır (Çin, 2006). Eminönü Meydanı örneğinde bu kapsamda, caddeler, yeşil alanlar, yaya yolları, motorlu taşıt yolları bağlantıları incelendiğinde; komşu binalar ve şehir duvarları arasında kalan kentsel yapılar ile eğrisel bir sokak dokusunun oluştuğunu belirtmek mümkündür. Geleneksel ve organik bir yapısı olduğundan, düzensiz cadde ve sokaklara sıkça rastlanmaktadır. Tramvay sistemi ve Galata Köprüsü’nün varlığı, alandaki yaya ve taşıt sirkülasyonunu artırmakta olup, 1980 sonrasında yapılan alt geçit, yayaların doğrudan meydana ulaşımlarını sağlamaktadır. Genel olarak Mısır Çarşısı ve Yeni Cami’nin sınırladığı bir alan olan Eminönü Meydanı’nın deniz ile bağlantısını (kuzey – güney) karayolu kesmekte, meydanın diğer sınırını oluşturmak, ayrıca otobüs duraklarının olduğu kısım da büyük bir açık mekân meydana getirmektedir (Çin, 2006).

Harita 7 Doluluk – Boşluk Analizi: Çin, 2006

Harita 8 Eminönü meydanı ve çevresi kentsel doluluk - boşluk Analizi, Harita araştırmacılar tarafından güncellenerek yeniden oluşturulmuştur; Aralık, 2013

26. Yapı-Yaşam Kongresi-“ Kent Merkezini yeniden Keşfetmek” 10

1815’ten 1996’ya kadar olan bağlantı analizinde Eminönü Meydanı’nda oluşan mekânsal değişiklikler, açık mekânlar ve yapılar arasındaki ilişkiler görülmekte, kent dokusu ortaya çıkmaktadır.

Yapılı çevrenin yıkılması ile sahil şeridinde geniş bir açık alanın meydana geldiği, batıda eski dokunun dar bağlantıları görülürken; doğuda daha geniş bağlantıların bulunduğu görülmektedir.

3.4.3 Sınır (Boundary) Analizi Sınır analizi, bloklar ve açık alanların biçimi arasındaki ilişkileri; sokak ve meydanlar üzerinden kurgulamaktadır (Çin, 2006).

1815’ten 1996’ya kadar olan sınır analizine göre; 1815’te meydan çevresinde yapılaşmanın oldukça yoğun, kentsel blok ve sokaklarla iyi tanımlanmış bir sınıra sahip olduğunu belirtmek mümkündür (Çin, 2006). 1882’de meydan, kentsel bloklar ve caddelerle tanımlanmaya çalışılmış; meydanın doğusunda iç kısımlardan meydana erişimi sağlamak amacıyla dar yollar tanımlanmıştır. 1940’da ise meydanın formu tamamen

Harita 9 Eminönü Meydanı ve çevresi bağlantı analizi: Çin, 2006

Harita 10 Eminönü Meydanı ve çevresinin Kentsel ağ diyagramı, Harita araştırmacılar tarafından güncellenerek yeniden oluşturulmuştur, Aralık, 2013

Harita 11 Eminönü Meydanı ve çevresi sınır analizi

26. Yapı-Yaşam Kongresi-“ Kent Merkezini yeniden Keşfetmek” 11

değişmiş, yapılan imar planı ile yeni binalar ve depolar inşa edilmiştir. Bu döenmde meydana altı farklı sokaktan erişim sağlanmıştır. Köprünün batı yakasındaki binalar ve caminin önündeki binalar yıkılmasına rağmen, meydan yapılar (depolar, cami, köşk, Mısır Çarşısı ve hanlar) tarafından iyi tanımlanmış sınırlarını korumaktadır (Çin,2006). 1960 ve 1996’da meydanı çevreleyen sınırlayıcıların ortadan kaldırılmasıyla, meydan giderek insan ölçeğinden uzaklaşmaya başlamıştır. Günümüzde meydan, batı tarafında sadece karayolu ile sınırlandırılmıştır. İnsanları yönlendirici elemanların bulunmamasından dolayı meydan, anlamsız büyüklükte bir boşluk oluşturmaktadır. Kullanıcılar meydanı, genel olarak geçiş amaçlı olarak kullanmaktadır. 3.4.4 Lynch Analizi: Kent İmgesi (City Image)

Kevin Lynch tarafından 1960 yılında yazılan “Image of The City” (“Kent İmgesi”) adlı kitapta, çevreyle ilgili imaj çalışmaları yapılmış ve olumlu bir “kentsel imge”nin nasıl yaratılabileceği ortaya konulmuştur. Bu yöntemin temel dayanağı, modern hayatta kentlinin kente yabancılaştığı; insanların kendi konumlarını ve içinde bulundukları çevrenin niteliklerini hatırlayamadıkları varsayımı olup, bir kentin her şeyden önce okunur olması gerektiğini öne sürmektedir. Lynch’e göre okunur bir çevrenin üç bileşeni vardır: Kimlik, yapı ve anlam. Bu bileşenlerin oluşturduğu kent görüntüsünün öğeleri; yollar, kenarlar, bölgeler, kavşaklar ve nirengi noktaları olarak belirlenmiştir. (http://www.agri.ankara.edu.tr/peyzaj/1356__1_kentsel_peyzaj_planlama.pdf).Kent imgesi bağlamında tarihi Eminönü Meydanı üzerinde yapılan değerlendirme, bu çalışmanın önemli etaplarından birini oluşturmaktadır. Meydan, Lynch tarafından ortaya atılan “kent imgesi” önermesinin öğeleri kapsamında analiz edilmiştir. Bir kamusal toplanma alanının detaylı analizi sürecinde Lynch teorisinin öngördüğü değerlendirmelerin önemi büyük olup, bu çalışma kapsamında analiz, görsel değerlendirmelere koku ve işitsel duyuların da eklemlenmesiyle kurgulanmıştır.

4. Meydandaki Aktivitelerin Değerlendirilmesi Tarihi Eminönü Meydanı’nın kullanıcı (gerekli/zorunlu aktiviteleri gerçekleştiren yerel ve ziyaretçi nüfus dâhil) nüfusu; meydandan transit olarak geçenler, seyyar satıcılar, dilenciler, meydandaki bank ve merdivenlerde outran/ayakta duran/bekleyen kişiler, kuş yemi satıcıları, kuşları besleyen kişiler, turistler olarak belirlenmiştir. Meydanda gerçekleşen isteğe bağlı aktiviteler ise perakende ticaret, turizm, oturma/dinlenme, ayakta durma/bekleme, alışveriş yapma, sohbet etme, kuş besleme, bakma/izleme olarak belirlenmiştir. Bu aktivitelerde bulunan kişiler dışında Eminönü meydanında gözlemlenen nüfus; işyeri ve perakende ticaret birimi sahibi kişiler, satıcılar ve çalışanlardan oluşmaktadır. Alanda gerçekleşen ekonomik aktivite alanları; meydan ve çevresinde satış yapan seyyar sokak satıcıları, küçük yerel marketler, geleneksel pazar alanlarına erişim, restoran ve bankamatikler olarak belirlenmiştir.

Harita 12 Alanın Lynch analizi ile değerlendirilmesi

26. Yapı-Yaşam Kongresi-“ Kent Merkezini yeniden Keşfetmek” 12

4.1 Duyu (Sense) Analizleri Kullanıcıların mekânda bulundukları yeri anlayabilmesi için mekânın sınırlarını tanımlaması; mekânlar arası ilişkiyi algılayabilmesi için ise yönelimini sağlayan izleri, düğüm noktalarını, işaretleri ve bağlantı elemanlarını tanıması gerekmektedir. Bu öğeler yönlendirme yapmanın yanı sıra, kullanıcının mekânla bütünleşmesini sağlamak, kullanıcıyı mekân hakkında bilgilendirmek için de önemlidir (Altuncu vd, 2013). Mekânın algılanabilmesi için fiziksel ve mekânsal ölçütlere ek olarak duyusal ölçütler de önem taşımaktadır. Lynch analizinde elde edilen olgular, açık alanların tanımlanmasına fiziksel açıdan yardımcı olmakta, bu algı ancak duyularla güçlenmektedir. Algılamada duyu sayısı arttıkça, algılama daha doğru bir hale gelmekte, sesler mekânı algılamada görme duyusuna yardım etmektedir. Kokusal algı, mekânın algılanmasını etkileyen faktörlerden birisi olup, koku bilgisi beyindeki koku merkezine ulaştığında beyin, önceki deneyimlerle ilişkilendirerek kokunun tanınmasını sağlamaktadır. Geçmişte bulunulan mekânla, içinde bulunulan mekân arasında ilişkinin kurulması, bellekte kalan kentsel açık alanları imgeleriyle ve hatırlattığı kokularla anımsamayı beraberinde getirmektedir (Altuncu vd, 2013).

4.1.1 Ses (Sound) Analizi Bu çalışmada Eminönü meydanının algılanmasında Lynch analizine ek olarak ses ve koku analizleri de yapılarak, bu analizler haritalanmıştır.

Ses analizi kapsamında meydandaki aktiviteler incelenmiş, ses ve video kayıtları yapılarak, meydanda hangi seslerin etkin olduğu tespit edilmiştir. Eminönü Meydanı’nın simgelerinden biri haline gelmiş Mısır Çarşısı’ndan yükselen “esnaf çığırtkanlığı” ile Yeni Camii’nin minaresinden günün belirli saatlerinde yükselen ezan sesi, Eminönü Meydanı’nın ayrılmaz öğeleridir. Meydanda satış yapan seyyar satıcılar, ağırlıklı olarak caminin önünde yem atılmasını bekleyen güvercinlerin sesleri, kanat çırpışları, uzaktan gelen vapur sesleri, tramvayın düdük sesi, meydanın diğer ses unsurlarını oluşturmaktadır. Meydanı denizden ayıran karayolunda seyreden motorlu taşıtların sesleri de bu seslere eklenmektedir.

4.1.2. Koku (Smell) Analizi Mekânın algılanmasına yardımcı olan diğer bir etken, söz konusu mekânın kokusudur. Eminönü Meydanı’nda yapılan koku analizine göre; seyyar satıcıların sattığı kestane, mısır ve lokma tatlısı kokularının meydanın Mısır Çarşısı ve Yeni Cami önündeki kısımlarında yoğunlaştığı görülmektedir. Mısır Çarşısı’ndan gelen baharat kokuları, Eminönü Meydanı ile bütünleşik bir algı oluştururken, burada bulunan ticari birimlerden

Harita13 Eminönü Meydanı Ses haritası, Harita araştırmacılar tarafından güncellenerek yeniden oluşturulmuştur; Aralık, 2013

26. Yapı-Yaşam Kongresi-“ Kent Merkezini yeniden Keşfetmek” 13

gelen peynir, kahve, kuru meyve ve kuru yemiş kokuları ile deniz kokusu, baharat kokusuna eklenmektedir. Koku ve ses analizleri, kentsel açık alanların farklılaşması ve kimlik kazanmasında koku ve ses öğelerinin önemini ortaya koymaktadır.

4.2 Alanda yapılan Yaya Sirkülasyonu Analizleri

Meydanda, belirlenen gün ve saatler içinde, anlık görüntüler alınarak yaya yoğunlukları incelenmiştir. Yoğunluğun gün içinde sabah, öğle ve akşam saatlerinde değişiklik gösterdiği görülmüştür. Özel olarak, Cuma günü namaz saatinden önce yoğunluğun oldukça fazla olduğu gözlemlenmiştir.

Harita 14 Eminönü Meydanı koku haritası, Harita araştırmacılar tarafından güncellenerek yeniden oluşturulmuştur; Aralık, 2013

Harita 15 Yaya Yoğunluğu

Harita 16 Yaya Hareketliliği

26. Yapı-Yaşam Kongresi-“ Kent Merkezini yeniden Keşfetmek” 14

Meydan için yaya hareketinin incelenebilmesi için, bütün meydanın görülebildiği bir noktadan, belirlenen gün ve saat aralıklarında video kayıtları yapılmıştır. Kayıtlar sırasında yayaların meydandaki izledikleri rotalar analiz edilmiştir. Sonuç olarak yayaların meydandeki belirli noktalara (alt geçit, yeni cami, mısır çarşısı, tahtakale bölgesi , dükkanlar) yönelerek hareket ettikleri görülmüştür.

5. SENTEZ VE SONUÇ Tarihi Eminönü Meydanı’nın fiziksel, sosyal ve ekonomik bağlamlarda bir kamusal toplanma alanı olarak incelendiği bu çalışma, SOWT analizi ve çıkarımla ile sonlandırılmaktadır. Alana ilişkin olarak hazırlanan SWOT (GZFT) analizi şu şekildedir:

Güçlü yönler Zayıf yönler Fırsatlar Tehditler

Tarihsel geçmiş Dilenciler Kolay erişilebilirlik sağlayan lokasyon

Kötü kalitedeki binalar

Mekânsal genişlik Otopark eksikliği Uygun toplu taşıma fırsatları

Kontrolsüz ve denetimsiz gelişme

Ulaşım imkânları Oturma alanı, bakn yetersizliği

Turizm potansiyeli Kayıp ve tanımsız kullanım alanları

Deniz kıyısı Yeterli miktarda ağaç olmaması

Uygun hava ve iklim durumu

Büyük kentsel projelere yakınlık, uygun bir alan teşkil etme

Önemli dini yapılar Kirlilik Meydan hakkındaki akademik ve bilimsel çalışmaların çeşitliliği

Tarihi binaların köhneme sürecine girmiş olması

Ticari birimlerin çeşitliliği

Dağınık bulunan motorsiklet parkları

Kemik kullanıcı kitlesi

Turistik faaliyetlerin çeşitliliği

Gürültü kirliliği

Konum

Kapalı Çarşı ve Mısır Çarşısı ile ilişkisi

Tarihi Yarımada ve İstanbul Metropoliten Alanı’nın lokasyon, ulaşım imkanları, kullanıcı yoğunluğu, aktivite çeşitliliği, kent kimliği, ekonomik faaliyetler, tarihsel geçmiş, vb açılardan en önemli alanlarından birini oluşturan tarihi Eminönü Meydanı; fiziksel yapı analizleri, kullanıcı nüfusun çeşitliliği, meydanda gerçekleşen aktiviteler, meydanın ulaşım ilişkileri, Lynch analizi, pps ve duyu analizleri kapsamında değerlendirilmiştir. Ayrıca çalışma çerçevesinde, haftaiçi ve haftasonu, günün farklı zaman aralıklarında Eminönü Meydanı’nda üst kotlardan ve göz hizasından video ve ses kayıtları yapılarak, mekanda farklı zaman periyotlarında gerçekleşen insan hareketleri de anlaşılmaya çalışılmıştır.

Bu çalışmada Eminönü Meydanı, ulaşım bağlantılarının formunu tarihsel süreç içinde birden fazla değiştirdiği, metropoliten ölçekte önemli bir ulaşım transfer noktası, özgün bir ekonomik aktivite alanı, turizm merkezi, tarihten gelen bir meydan kullanım kültürünün hala yaşatıldığı fakat sınırları ve kullanım alanları ile büyük ölçüde tanımsız, çevreleyen yapıları köhneme sürecine girmiş bir metropoliten meydan alanı olarak tanımlanmaktadır.

Tablo 1 Sentez

26. Yapı-Yaşam Kongresi-“ Kent Merkezini yeniden Keşfetmek” 15

Kaynaklar: Altuncu,D., Çelebi Şeker, ,N.,N.,Karaoğlu M., (2013) “Mekan Algısında Duyuların Etkisi/Manipülatif Mekanlar” Sakarya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi 1. Uluslararası Sanat Sempozyumu ‘Sanat Tasarım ve Manipülasyon’ Akbulut, R., (1993), “Prost, Henri, in Dünden Bugüne” İstanbul Ansiklopedisi, sayı: 6, sayfa: 285-287. Aksu, L.,E., (2010) “Yerel Yönetimlerde Ulaşım ve Kent Estetiği İlişkisi: Eminönü Meydanı ve Çevresindeki Ulaşım Sistemi Öğeleri Üzerine Bir Değerlendirme” Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi,Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Yönetimi Anabilim Dalı Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim Bilim Dalı,İstanbul,63,158-164

Ayan, B., (2010) “Kent Morfolojisini Etkileyen Nedenler Ve Eminönü Tarihi Yarımada Bölgesinin İstanbul Ulaşımına Etkileri” Yüksek Lisans Tezi, Bahçeşehir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Kentsel Sistemler Ve Ulaştırma Yönetimi Anabilim Dalı,İstanbul

Çelik, Z., (1998), “19.Yüzyılda Osmanlı Başkenti: Değişen Istanbul”, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, çeviren: Selim Deringil. Çin T., (2006) “Transformation Of A Public Space In İstanbul: The Eminönü Square” The Degree Of Master Of Scıence ,The Graduate School Of Natural And Applied Sciences Of Middle East Technical University The Urban Design City And Regıonal Planning Department, Ankara Daver A., Resmer M., Günay S., (1943), “Güzelleşen İstanbul”, İstanbul Belediye Matbaası. Erturan,A., (2011) “Kentsel Kamusal Alan Oluşturmada Bir Yöntem Denemesi: İstanbul Yeldeğirmeni Mahallesi Örneği” Yüksek Lisans Tezi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı.

Evren, B., (1994), “Galata Köprüleri Tarihi”, Milliyet Yayınları, İstanbul. Gökgür, P., (2008) “Kentsel Mekânda Kamusal Alanın Yeri”, İstanbul Gür, S. (2010) “Kamu Yararı Kapsamında Kamusal Alan Olarak Transfer Merkezlerinin İncelenmesi – Bağcılar Meydanı Transfer Merkezi Örneği” Yüksek Lisans Tezi Bahçeşehir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Kentsel Sistemler Ve Ulaştırma Yönetimi Programı, İstanbul. Habermas, J., (2010) “Kamusallığın Yapısal Dönüşümü”, Çeviren: Tanıl Bora-Mithat Sancar, İletişim Yayınlar, İstanbul Kır,İ., (2009)“Kent Meydanlarının Kent Kimliği Üzerine Etkileri; İzmir Örneği”, Yüksek Lisans Tezi, Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı, İzmir Krier, R., (1979) “Urban Space”, Foreword by Colin Rowe, Rizzoli International Publications, Inc. New York, p.17. Kuban, D., (1996), “The Growth of a City”, İstanbul, sayı: 96, sayfa: 10-42. Memlük, N.,O., (2012) “Inclusivity Of Public Space: Changing Inclusivity Of An Urban Park, Gençlik Parkı, Ankara” In Partial Fulfillment Of The Requirements For The Degree Of Master Of Urban Desıgn In City And Regional Planning,The Graduate School Of Natural And Applied Sciences Of Middle East Technical University,Ankara Prost, H., (1997), “İstanbul’un Nazım Planını İzah Eden Rapor”, İstanbul Araştırmaları 2, İstanbul BŞB Kültür İşleri Daire Başkanlığı, İstanbul Araştırmaları Merkezi, sayfa: 247-279. Sertkaya, İ., (2011) “Kentmeydanları: Adana 5 Ocak Meydanı Örneği Üzerine Bir İrdeleme” Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık Anabilim Dalı, Adana Taşçı, H., (2012) “Kent Meydanı İle Kent Kimliği İlişkisi Üsküdar Meydanı Örneği” Doktora Tezi Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Anabilim Dalı Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim Bilim Dalı,İstanbul TDK, (2005)“Türkçe Sözlük”, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, Aydın Kitabevi, 22. Baskı, Ankara, s.638. Trancik,R., (1986) “Finding Lost Space, Theories of Urban Design”, Van Nostrand Reinhold, New York