Cilt/Volume: IV | Sayı/Number: 1 | Yıl/Year 2018
MAKALELER | ARTICLES
Hadis İlminde “Sâlih”, “Sâlihu’l-hadîs” ve “Suveylih” TerimleriZeynep Ekici
Duhâ/Kuşluk Namazıyla İlgili Rivayetlerin DeğerlendirilmesiCemil Mollaibrahimoğlu
TERCÜMELER | TRANSLATIONS
Süyûtî ve Eserleri:Memlük Döneminden Bugüne İslâmî İlimlerdeki Yeri
Marlis J. SalehÇev. Ayşe Nur Yamanus
KİTAP DEĞERLENDİRMELERİ | BOOK REVIEWS
In God’s Path: The Arab Conquests and the Creation ofan Islamic EmpireRobert G. Hoyland
Öznur Özdemir
Said the Prophet of God: Hadith CommentaryAcross a Millennium
Joel BlecherDilek Tekin
Hadis ve Siyer Araştırmaları | Hadīth and Sīra StudiesISSN: 2149-9071
e-ISSN: 2149-908X
Danışma Kurulu | Advisory Board
Cemal AğırmanCumhuriyet ÜniversitesiAli AkyüzMarmara ÜniversitesiTayfun AmmanSakarya ÜniversitesiM. Fatih AndıFatih Sultan Mehmet Vakıf ÜniversitesiAdem ApakUludağ ÜniversitesiEmin AşıkkutluKaradeniz Teknik ÜniversitesiSeyit AvcıÖmer Halisdemir ÜniversitesiNicolet Boekhoff-van der VoortRadboud UniversityJonathan A. C. BrownGeorgetown UniversityMete Çamdereliİstanbul Ticaret ÜniversitesiAdnan Demircanİstanbul ÜniversitesiYasin DuttonUniversity of Cape TownMustafa Ertürkİstanbul ÜniversitesiTahsin Görgünİstanbul 29 Mayıs Üniversitesiİbrahim HatiboğluUludağ ÜniversitesiPavel PavlovitchSofia UniversitySalahattin PolatErciyes ÜniversitesiMirza TokpınarÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesiİsmail Hakkı ÜnalAnkara ÜniversitesiYavuz ÜnalOndokuz Mayıs Üniversitesi
Meridyen Derneği AdınaKurumsal SahibiPublisher
Havva Mehveş Kanbur
Genel Yayın YönetmeniEditor in Chief
Fatma Kızıl Yalova Üniversitesi
Genel Yayın DanışmanıAdvisor to the Editor in Chief
Fatma Ekinci
Sorumlu Yazı İşleri MüdürüManaging Editor
Av. Emine Doğan
Editöryal SekreteryaEditorial Secretary
Yunus Aktı
Logo Tasarım: Salih PulcuMizanpaj: Yunus Emre KayaBaskı ve Cilt: Seçil Ofset100. Yıl Mahallesi Matbaacılar Sitesi4. Cadde No:77 Bağcılar - İstanbulTel: 0212 629 06 15Matbaa Sertifika No: 12068
İletişim / ContactAltunizade Mah. Mahir İz Cad. No: 26 Kat: 3 34662 Altunizade, Üsküdar / İstanbulTel: +90 216 310 30 39 | Fax: +90 216 310 10 92e-mail:[email protected]@hadithandsira.infowww.hadisvesiyer.infowww.hadithandsira.infowww.sonpeygamber.infowww.lastprophet.info
© Meridyen Derneği / Meridyen Association2018
Hadis ve Siyer Araştırmaları hakemli bir dergidir. Altı ayda bir yayımlanır.Dergideki yazıların içeriğinden yazarları sorumludur.
İÇİNDEKİLER
Makaleler | Articles
Hadis İlminde “Sâlih”, “Sâlihu’l-hadîs” ve “Suveylih” Terimleri
Zeynep Ekici .................................................................................................................7
Duhâ/Kuşluk Namazıyla İlgili Rivayetlerin Değerlendirilmesi
Cemil Mollaibrahimoğlu ..........................................................................................41
Tercümeler | Translations
Süyûtî ve Eserleri:Memlük Döneminden Bugüne
İslâmî İlimlerdeki Yeri - Marlis J. Saleh
Çev. Ayşe Nur Yamanus ............................................................................................65
Kitap Değerlendirmeleri | Book Reviews
In God’s Path: The Arab Conquests and the Creation of
an Islamic Empire - Robert G. Hoyland
Öznur Özdemir ..........................................................................................................85
Said the Prophet of God: Hadith Commentary Across
a Millennium - Joel Blecher
Dilek Tekin .................................................................................................................91
5
MAKALELERARTICLES
7
* Bumakale,“Yahyâb.Maîn’inTârîh’inde“Sâlih,Suveylih,Sâlihu’l-hadîs”ŞeklindeNite-lenenRâvilerveRivayetleri”isimliyükseklisanstezindentüretilmiştir.
**YalovaÜniversitesiSosyalBilimlerEnstitüsü,DoktoraÖğrencisi,[email protected].
Hadis İlminde “Sâlih”, “Sâlihu’l-hadîs” ve “Suveylih” Terimleri*
Zeynep Ekici**
Özet
Râviyi vemervîyiniteleyenbir terimolarakkullanılan “sâlih” ıstılahı ile ta‘dîl ifadeleri
olan “sâlihu’l-hadîs” ve “suveylih” lafızları hadis usûlü kitapları içinde ayrı başlıklar
halindetetkikedilmişsedesözkonusuıstılahlarhakkındadahaönceyapılmışmüstakilbir
araştırmayaulaşılamamıştır.Bumakaleylezikredilenboşluğundoldurularakalanakatkı
sağlanmasıümitedilmektedir.Bahsedilenamacabinaenlafızlarınilkdefakimlertarafından
hangi anlamlarda zikredildiği, diğer cerh-ta‘dîl ıstılahlarıyla birlikte kullanımları, usûl
kitaplarındaki yerleri tespit edilmiş ayrıca “sâlih” lafzının mervîyi niteleyen bir terim
olarakifadeettiğianlamdairdelenmiştir.Ardındanmevzubahislafızlarınanlamınıtespit
etmeye imkân verecek ölçüde kullanan ilk âlimlerden olan Yahyâ b. Maîn tarafından
araştırmayakonuolanlafızlarlanitelenenotuzdokuzrâvininrivayeteehliyetlerihakkında
münekkitlerindeğerlendirmeleri incelenerek çalışmanınpratikbir zemineoturtulması
hedeflenmiştir.Ayrıca“sâlih”ve“sâlihu’l-hadîs”teriminisıklıklakullanandiğerikihadis
âlimiolanAhmedb.HanbelileEbûHâtim’indeğerlendirmeörneklerinedeçalışmaiçinde
değinilmiştir.NeticedeAhmedb.Hanbel ileEbûHâtim’in İbnMaîn’e oranladaha fazla
sika râviyimevzubahis terimlerlenitelediğigörülmüştür.Bununlabirlikteüçâliminde
incelenen ifadelerle tavsif ettiği râvilerden yaklaşık olarak yarısımünekkitlerin geneli
tarafındanta‘dîlinaltmertebelerindezikredilenkimselerdendir.
Anahtar Kelimeler:Sâlihu’l-hadîs,suveylih,Yahyâb.Maîn,cerh-ta‘dîl, İbnHanbel,EbûHâtim.
8
The Terms of “Ṣalīḥ”, “Ṣuwaylīḥ” and “Ṣalīḥ al-ḥadīth” in Ḥadīth Scholarship
AbstractAlthoughthetermsṣāliḥ (atermcharacterizingboththetransmitterandthetransmission)
and ṣāliḥ al-ḥadīth and ṣuwayliḥ (termsofvalidatingnarrators)havebeenexaminedin
separatechapterswithinthebooksofḥadīthmethodology,therehasnotbeenanyseparate
studyonthem.Itishopedthatthepresentpaperfillingtheaforementionedvoidwillmake
acontributiontothefield.Forthispurpose,itisexaminedwhousedthesetermsforthe
firsttime,theirusagewiththeothertermsoftransmittercriticism,andtheiroccurrence
in ḥadīthmethodologybooks.Inaddition,ṣāliḥ asatermdescribingthetransmitterisalso
studied.Then,theopinionsofhadithcriticsaboutthethirty-ninetransmittersdescribed
withthesetermsbyYaḥyāb.Maʿīnwhowasoneofthefirstscholarstousethesetermsas
muchastohelptodeterminethemeaningofthemisexamined.Bydoingso,itwasaimed
thatthestudywillbeputonapracticalbasis.Inaddition,theexamplesoftheevaluations
byAḥmad b. ḤanbalandAbūKhātim,twootherḥadīthscholarswhofrequentlyusedthetermsṣāliḥ and ṣāliḥ al-ḥadīth, arealsomentioned in thepaper.Asa result, compared
to Yaḥyā b. Maʿīn, Aḥmad b. Ḥanbal and Abū Khātim characterizedmore trustworthy
transmitterswith these terms.However, abouthalf of the transmittersdescribedwith
these termsby the three scholarswere from thosewhowerementioned in the lower
ranksoftrustworthinessbymostoftheothertransmittercritics.
Key Words: Ṣalīḥ al-ḥadīth, ṣuwayliḥ, Yaḥyāb.Maʿīn, jarḥ wa al-taʿdīl, IbnḤanbal,AbūKhātim.
9
Giriş
AllahResûlü’nün(s.a.v.) söz,fiil, takrir, şemâilgibihususiyetlerinindoğruolarak sonraki nesillere intikalini gaye edinen hadis ilminin zikredilen amacabinaenkullandığıtemelaraçlarınbaşındaisnadsistemigelir.İsnadınomurgasınıteşkil eden râvilerin hadisleri doğru bir biçimde alarak yine hatasız olaraknakledipnakletmedikleriisecerh-ta‘dîlilmiyletespitedilebilmektedir.Râvilerinadâlet ve zabt bakımından farklı mertebelerde olmaları hasebiyle münekkitulemâtarafındansözkonusudurumlarınitelemeküzereayrılafızlarkullanılarakderecefarklılıklarınaişaretedilmiştir.Birrivayetinsıhhatderecesinibilmekdeterimlerindelâletinintespitinigerektirmektedir.
Cerh-ta‘dîllafızlarınınmünekkitlerinkullanımındaherzamanaynımanayadelâlet edip etmediği, hadis usûlü kitaplarında nakledildiği şekilde belli birmanayla sınırlanıp sınırlanmadığı gibi durumların tetkik edilmesi ıstılahlarhakkında doğru bilgiye ulaşmak açısından hayli önem arz etmektedir. Ayrıcahadis ulemâsının râvilerin hadis rivayetine ehliyetleri hakkında bir kanaateulaştırılması maksadıyla belli derecelere ayırarak tasnif ettikleri tenkitterimlerinin-kimizamanaynımertebedezikredilmesinerağmen-kendiiçlerindede nüanslar taşıdığı göz önünde bulunduruluncameselenin ehemmiyeti dahadaortayaçıkmaktadır.Busebeple“sâlih”,“sâlihu’l-hadîs”ve“suveylih” lafızlarıhakkındadahaönceyapılmışmüstakilbiraraştırmayavâkıfolunamadığından1 sözkonusu terimlerbu çalışmadaele alınacaktır.Öte yandannâdirenmervîyinitelemeküzerekullanılan“sâlih”terimininzikredilenkullanımınadadeğinilerekkonubütünlüğününsağlanmasıamaçlanmıştır.
I. Sâlih Terimi
Sözlükte“iyi,doğru,yararlı,hertürlübozukluktanarınmışkimse”anlamınagelen “sâlih” kelimesi,2birhadisıstılahıolarakmakbulrivayetlerkabilindensahih
1 HişâmMahmûdZakkût’un“Medlûlümustalah‘sâlihu’l-hadîs’‘inde’l-İmâmAhmedb.Hanbelfîkitâbihîel-‘İlelvema‘rifetü’r-ricâl”isimlibirmakalesibulunmaklabirlikteçalışmanın kapsamı Ahmed b. Hanbel’in kullanımıyla sınırlandırılıp mevzubahisterimlere oldukçamuhtasar bir şekilde yer verdiğinden söz konusu eser yukarıdazikredilmemiştir. Bununla birlikte çalışmanın ilerleyen kısımda görüleceği üzerebilhassaAhmedb.Hanbel’inaraştırmayakonuolanlafızlarıkullanımı incelenirkenbumakaledenistifadeedilmiştir.Bahsedilençalışmaiçinbk.HişâmMahmûdZakkût,“Medlûlümustalah‘sâlihu’l-hadîs’‘inde’l-İmâmAhmedb.Hanbelfîkitâbihîel-‘İlel ve ma‘rifetü’r-ricâl”, Mecelletü’l-Ezher,15/2,(2013):151-180.
2 Nevevî, Ebû ZekeriyyâMuhyiddin Yahyâ b. Şeref,Tehzîbü’l-esmâ ve’l-lügāt, Beyrut:Dârü’l-kütübi’l-ilmiyyets.,III,179;İbnManzûr,Ebü’l-FazlCemâlüddînMuhammedb.Mükerrem,Lisânu’l-Arab,Beyrut:Dâru’s-Sadr,ts.,s.516-17;Fîrûzâbâdî,MecdüddînMuhammedb.Ya‘kûb,el-Kâmûsu’l-muhît(nşr.MuhammedNaîmel-Araksûsî),Beyrut:Müessesetü’r-Risâle,1426/2005, s.229;Zebîdî,Ebü’l-FeyzMuhammedel-Murtazâb. Muhammed, Tâcü’l-‘arûsmin cevâhiri’l-Kāmûs (nşr.HüseyinNassar),Kuveyt: et-Türâsü’l-Arabî,1369/1969,VI,547-48.
10
vehasenhadis;3hasenhadisinaltındaolupderecesizayıfkadardüşükolmayanhadis;4rivayetleridelilolarakkullanılmayanfakati‘tibâriçinyazılabilecekrâvi5 anlamlarındakullanılmaktadır.6
İlkkullanımörneklerinehicrî ikinciasrın yarısındarastlanan“sâlih” lafzı,İmam Mâlik (ö. 179), Vekî‘ b. el-Cerrâh (ö. 197), Süfyân b. Uyeyne (ö. 198),
3 Talat Koçyiğit, Hadis Istılahları, Ankara: Ankara Üniversitesi İlahiyat FakültesiYayınları, 1980, s. 393-94; Mücteba Uğur, Ansiklopedik Hadis Terimleri Sözlüğü,Ankara:TürkiyeDiyanetVakfıYayınları,1992,s.352.
4 “Sâlih” lafzınınmervî, “sâlihu’l-hadîs” teriminin ise râvi ile ilgili kullanılan ıstılahlarolduğuna dair bir teamül bulunmasına karşın (meselâ bk. Kāsımî, MuhammedCemâleddînb.MuhammedSaîded-Dımaşkī,Kavâ’idü’t-tahdîsminfünûnimustalahi’l-hadîs[nşr.MustafaŞeyhMustafa],Beyrut:Müessesetü’r-Risâle-Nâşirûn,1425/2004,s.152;TalatKoçyiğit,HadisIstılahları,Ankara:AnkaraÜniversitesiİlahiyatFakültesiYayınları, 1980, s. 393-94; Mücteba Uğur, Ansiklopedik Hadis Terimleri Sözlüğü,Ankara:TürkiyeDiyanetVakfıYayınları,1992,s.352;MehmetEfendioğlu, “Sâlih”,TDVİslâmAnsiklopedisi[DİA],XXXVI,32;AhmetYücel,HadîsIstılahlarınınDoğuşuveGelişimiHicrîİlkÜçAsır,İstanbul:İFAV,2014,s.178-79.)hadisâlimlerinin“sâlih”ifadesinimervîdenziyâderâvihakkındakullandıklarıtespitedilmiştir(Münekkitlerinmücerretolarak“sâlih”lafzıyladeğerlendirdiğirâviörnekleriiçinayrıcabk.Ahmedb.Hanbel, EbûAbdullâhAhmed b.Muhammed b.Hanbel eş-Şeybânî, Kitâbü’l-‘İlel ve ma‘rifetü’r-ricâl (nşr. Vasiyyullâh b. Muhammed Abbâs), Riyad: Dârü’l-Hânî,1422/2001, I, 413, 419; II, 516; İbnEbûHâtim,EbûMuhammedAbdurrahmânb.Muhammed,el-Cerhve’t-ta‘dîl,Beyrut:Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye,1371/1952,II,178,III,291,513;IV,467;VII,258;VIII,175,265,İbnHacer,ŞihâbüddînEbü’l-FazlAhmedb.Aliel-Askalânî,Tehzîbü’t-Tehzîb,Haydarâbâd:Matba‘atüMeclisiDâireti’l-me‘ârifi’n-nizâmiyye, 1325/1908, V, 33; VIII, 136; a.mlf., Takrîbü’t-Tehzîb (nşr. MuhammedAvvâme),Haleb:Dârü’r-Reşîd,1411/1991,s.237,464).
5 İbn Hacer’in tanımıyla; “ferd olduğu zannedilen bir hadisin mütâbiinin olupolmadığını öğrenmek için tariklerini câmilerden, müsnedlerden ve cüzlerdenaraştırma” anlamındaki bir hadis ıstılahı olan i‘tibâr (bk. İbn Hacer, Nüzhetü’n-nazar fî tavzîhi Nuhbeti’l-fiker fî mustalahi ehli’l-eser [nşr. Nûreddin Itr], Dımaşk:1321/2000, s. 75), tanımdan da anlaşılacağı üzere sıhhat şartları noktasındakusurlu olan birtakım rivayetleri başka tariklerle destekleyerek ferdiyettenkurtarmak suretiyle kuvvetlendirme çabasını ifade etmektedir. Bununla birlikteher zayıf hadis için söz konusu araştırmayı yapmak mümkün olmamaktadır. Ziraza‘fı şiddetli olan rivayetler i‘tibâra elverişli olmaktan çıkmakta, diğer bir ifadeylekendisinidestekleyecekbaşkatariklerbulunsadahiaraştırmayakonuedilenhadisizayıf olmaktan kurtaramamaktadır.Nitekimhadis âlimlerinin kullandığı “bu hadisi‘tibâra elverişlidir” veya “bu hadis i‘tibâra elverişli değildir” gibi ifadeler bunugösterirmahiyettedir.Benzerşekilderâvileriçindedilegetirilen“hadisii‘tibâriçinyazılabilir”, “hadisiyle i‘tibâr olunabilir” şeklindeki değerlendirmelerin, teferrüdettiğihadistetekbaşınaihticâcedilemeyenancakçokyanılmakveyayalansöylemekgibinedenlerledemetrûkolmayankimseleriifadeettiğibelirtilmelidir(krş.AbdullahYıldız, “Istılahlardaki Anlam Kargaşası Kapsamında İ’tibâr Kavramı ile Şâhid ve MütâbîHadisArasındakiİlişkiveFarklılıklar”,HarranÜniversitesiİlahiyatFakültesiDergisi,36(2016):72-111;SalahattinPolat,“İ‘tibar”,TDVİslâmAnsiklopedisi(DİA), XXIII,455).
6 AbdullahAydınlı,Hadis IstılahlarıSözlüğü, s.271;MehmetEfendioğlu, “Sâlih”,TDV İslâmAnsiklopedisi(DİA),XXXVI,32.
11
Abdurrahmanb.Mehdî(ö.198),Yahyâb.Saîdel-Kattân(ö.198)gibimünekkitlertarafındankullanılmıştır. BununlabirlikteİmamMâlikveSüfyânb.Uyeyne’nin“sâlih”ifadesini ıstılahîanlamıkastetmeksizin“sâlihbirkimse”anlamında“رجل ”صالح şeklindeki terkiplerle, başka bir ifadeyle kelime anlamıyla kullandıklarıbelirtilmelidir.7ÖteyandanmevcutkaynaklardayapılantaramaneticesindeVekî‘b.el-Cerrâh,Yahyâb.Saîdel-KattânveAbdurrahmanb.Mehdî’nin,“sâlih”lafzınıbircerh-ta‘dîl terimişeklindekullananilkmünekkitlerdenolduğunusöylemekmümkün görünmektedir. Nitekim İbn Mehdî’nin, kendisinde hafif zayıflıkbulunmaklabirliktesadûkolanbirrâvininhadisizikredildiğindezamanzaman“sâlihu’l-hadîs” bir kişi olduğunu ifade ettiği kaydedilmiştir.8 Yine, Fudayl b.İyâz’ın(ö.187)sâlihbirkimseolduğunusöylemekleberaberhıfzındakikusuraişaretedenİbnMehdî’nin,9hembahsigeçenaçıklamahemdecümleninsiyakınıntenkidiihsasetmesihasebiyle“sâlih”lafzınıbircerh-ta‘dîlterimiolarakkullandığısöylenebilir.Vekî‘b.el-Cerrâh’ın“Sâlihbirkişiydi.Nevarkikitaplarıkaybolduvehıfzındanrivayetetmeyebaşladı.”10şeklindekisözleriileYahyâb.Saîdel-Kattân’ın“kendisineitimatedilmez”ve“birbakarsınma‘rûf,birbakarsınmünkerrivayet
7 İmamMâlikveSüfyânb.Uyeyne’nin“Sâlihbirkimse”değerlendirmesindebulunduğukimselerdenbirinemisalolarakAbdullahb.Abbasel-Kureşî(ö.?)içinbk.İbnHacer,Tehzîbü’t-Tehzîb,V,120.HakkındakanaatbildirenmünekkitlerinkullandığılafızlardangüvenilirbirkimseolduğuanlaşılanAbdullahb.Abbas ile ilgili İbnHacer’in “sika”değerlendirmesi için bk. a.mlf., Takrîbü’t-Tehzîb, s. 293. Süfyân b. Uyeyne’nin sözkonusu lafızladeğerlendirdiğiMus‘abb.Muhammedel-Kureşî (ö. ?) içinbk.a.mlf.,Tehzîbü’t-Tehzîb,X,165.Mus‘abb.MuhammedhakkındaİbnHacer’in“lâbe’sebihî”değerlendirmesiiçinbk.a.mlf.,Takrîbü’t-Tehzîb,s. 533.
8 Hâkim,EbûAbdullahMuhammedb.Abdullahen-Nîsâbûrî,KitâbüMa‘rifetü‘ulûmi’l-hadîs(nşr.NûreddinItr),Dımeşk:Dârü’l-Fikr,1406/1986,s.125-26;Hatîb,EbûBekrAhmedb.Alib.Sâbitb.el-Hatîbel-Bağdâdîel-Kifâyefî ‘ilmi’r-rivâye(nşr.Ebûİshakİbrâhim b. MustafaÂl-i Bahbah ed-Dimyâtî), y.y.: Dârü’l-Hüdâ, 1423/ 2003, I, 99.Bahsigeçendeğerlendirme“‘sâlihu’l-hadîs’başlığıaltındaincelenecektir.
9 İbnEbûHâtim,el-Cerhve’t-ta‘dîl,VII,73.10 Ukaylî,EbûCa‘ferMuhammedb.Amrel-Ukaylî,ed-Du‘afâ’ü’l-kebîr (nşr.Abdülmu‘tî
EmînKal‘acî),Beyrut:Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye,1404/1984,IV,105.Vekî‘b.el-Cerrâh’ın söz konusu ifadeyi kelime anlamıyla kullandığına dair bir görüş ileri sürülebilirsede hakkında zikredilen değerlendirmenin vârid olduğuMuhammed b. Ubeydullahel-Arzemî (ö. 155) hakkında diğermünekkitlerin kanaatleri incelendiğinde “sâlih”lafzınınbirtenkitterimiolarakkaydedildiğiihtimalidahaağırbasmaktadır.Ziradiğercerh-ta‘dîl âlimlerinden râvinin dinî yönü hakkında herhangi bir değerlendirmeyeulaşılamadığı gibi tenkitlerin genel olarak Muhammed b. Ubeydullah’ın kitabınınkaybolmasından sonra hadislerine itimat edilemeyeceği üzerinde yoğunlaştığıgörülmektedir.NitekimİbnNümeyr’in(ö.234)“ومن الحفظ رديء وكان ذهبت كتبه ولكن رجل صدوق كان صدوقا إلا أن كتبه ذهبت“şekildekibenzerHibbân’ınİbnileifadesişeklindeki”ثم أنكرت أحاديثهالمناكير في روايته ifadeleringeçendeğerlendirmelerinde”وكان رديء الحفظ فجعل يحدث من حفظه ويهم فكثر Vekî‘b.el-Cerrâh’taolduğugibitenkidiihsasetmesininyanında“صدوق”lafzının“صالح” kelimesininmukabili kabilinden olduğu düşünülebilir (bk. İbnHibbân, EbûHâtimMuhammed b. Hibbân el-Büstî, Kitâbü’l-Mecrûhîn mine’l-muhaddisîn ve’d-du‘afâve’l-metrûkîn (nşr.Mahmûd İbrâhimZâyed),Beyrut:Dârü’l-Ma‘rife,1412/1992, II,246-247).
12
eder” şeklindeki ifadelerle birlikte “sâlih” değerlendirmesini zikretmesi,11 sözkonusulafzıterimanlamıylakullananâlimlerarasındaVekî‘b.el-CerrâhveYahyâb.Saîd’indekaydedilmesineimkânvermektedir.12
Burayakadarortayaçıkışıhakkındagenelbirbilgiverilmeyeçalışılan“sâlih”ıstılahı, râvinin rivayetteki durumunu nitelemek için kullanıldığı gibi hadisinsıhhatderecesineişaretedenbirterimolarakdakullanılmıştır.Aşağıdaifadeninsözkonusukullanımlarıayrıbaşlıklarhalindeincelenecektir.
A.RâviHakkındaKullanımı
Hicrîikinciasırdanadirenrastlanılan“sâlih”ıstılahınınçoğuzamanzabtındakusur bulunmakla birlikte hadisi incelenmek üzere yazılabilecek kimseleriniteleyenbirta‘dîlterimiolaraküçüncüasırdanitibarenâlimlerinkullanımındayaygınlıkkazandığısöylenebilir.13İbnSa‘d(ö.230),14 Yahyâ b. Maîn,15Ahmedb.Hanbel,16İclî(ö.261),17Ya‘kūbb.Şeybe(ö.262),18EbûZür‘aer-Râzî(ö.264),19
11 Yahyâ b. Saîd’in “وينكر يعرف صالحا .bAbdullahbulunduğudeğerlendirmesinde”كان Saîdel-Fezârî(ö.147)içinbk.İbnHacer,Tehzîbü’t-Tehzîb,V,239;İbnHacer’inAbdullahb.Saîdhakkında“sadûk”olmaklabirliktezamanzamanyanıldığıdeğerlendirmesiiçinbk.a.mlf.,Takrîbü’t-Tehzîb,s.306.Yezîdb.Keysânel-Yeşkürî(ö.?)ileilgili“ليس هو ممن يعتمد وسط صالح وهو değerlendirmesişeklindeki”عليه، içinbk.a.mlf.,Tehzîbü’t-Tehzîb,XI,356;İbnHacer’inYezîdb.Keysânhakkındahataetmeklebirlikte“sadûk”birrâviolduğunadairdeğerlendirmesiiçinbk.a.mlf.,Takrîbü’t-Tehzîb,s.604.
12 Krş. Halil İbrahim Turhan, Ricâl Tenkidinin Doğuşu ve Gelişimi: Hicrî İlk İki Asır, İstanbul:İFAV,2015,s.251;375;377.
13 Bununlabirliktesözkonusulafzınrâvininhadisteitkāncihetiylealâkalıolmaksızınkelimeanlamıyla,âbidvezâhidânebirhayatsürdüğünübelirtmek içinkullanıldığıörneklerdemevcuttur.Bahsedilendurumiseçoğunluklaifadenin“شيخ صالح“ ,”رجل صالح” şeklindeterkiplerlezikredildiğiörneklerdegörülmektedir.Ayrıca“sâlihbiradam”vebenzeri kullanımlarda ibarenin râvininhadis rivayetindeki durumunitelemeksizinkelime anlamıyla kullanıldığını düşündüren karinelerden biri de râvi hakkındaserdedilentenkitlafızlarındanbağımsızolarakkişininâbidvezâhidyaşayışıhakkındakaydedilenmenkıbevîbilgilerlebirliktekaydedilmesidir.(Misaliçinbk.İbnHibbân,el-Mecrûhîn,III,98.)
14 Misalleriçinbk.İbnSa‘d,EbûAbdullâhMuhammedb.Sa‘del-Kâtibel-Hâşimî,Kitâbü’t-Tabakātü’l-kübrâ(nşr.AliMuhammedÖmer),Kahire:Mektebetü’l-Hânci,1421/2001, VIII,34;IX,297,349.
15 Misalleriçinbk.tablo1,2,3,4.16 Misalleriçinbk.Ahmedb.Hanbel,el-‘İlel,I,416;II,193;III,120,142.17 Misaller için bk. İclî, Ebü’l-Hasen Ahmed b. Abdullâh el-İclî, Mâ‘rifetü’s-sikāt min
ricâli ehli’l-‘ilmve’l-hadîs vemine’d-du‘afâ’ ve zikrumezâhibihimveahbârihim (nşr.AbdülalîmAbdülazîmel-Bestevî),Medine:Mektebetü’d-dâr,1405-1985,I,204,225;II,128.
18 Misalleriçinbk.İbnHacer,Tehzîbü’t-Tehzîb,VI,173;VIII,262.19 Misalleriçinbk.İbnHacer,Tehzîbü’t-Tehzîb,I,498;V,28.
13
EbûDâvûd,20 EbûHâtim,21 Nesâî (ö. 303),22 Abdülbâkī b. Kāni‘ (ö. 351),23 İbnAdî(ö.365),24Dârekutnî(ö.385)25vedahageçdönemdeolmaküzereHatîbel-Bağdâdî (ö. 463),26 Ebû Sa‘dAbdülkerîmb.Muhammed es-Sem‘ânî (ö. 562),27 İbnü’n-Neccârel-Bağdâdî(ö.643),28Zehebî(ö.748),29İbnHacer30“sâlih”lafzınısıkçakullananâlimlerarasındazikredilmelidir.
“Sâlihu’l-hadîs” tabiriyle aynı manada kullanılması nedeniyle “sâlih”ifadesininbir ta‘dîl terimiolarakdelâletettiğimertebe, “sâlihu’l-hadîs”başlığıaltındadahaayrıntılıolaraktetkikedilecektir.Fakatbununlabirliktecerh-ta‘dîllafızlarının başka tenkit terimleriyle birlikte kullanımının o terimin delâletihakkında bir kanaate varmak bakımından önem arz ettiği düşüncesindenhareketle “sâlih” ıstılahının ağırlıklı olarak صالح) به) 31,(صدوق، س ب لا صالح،) 32,(صالح، الصدق وسط) 33,(مله gibi34(صالح ta‘dîlinaltmertebesine işareteden lafızlarla,zamanzaman بالقوي) ليس بذاك) 35,(صالح، وليس الحديث) 36,(صالح، لين 37(صالح، şeklindeki hafif cerh
20 Misalleriçinbk.EbûDâvûd,Su’âlâtüEbî‘Ubeydel-ÂcurrîEbâDâvûdSüleymanb.Eş‘ases-Sicistânî (nşr.AbdülalîmAbdülazîmel-Bestevî),Beyrut:Müessesetü’r-Reyyân,, I,166,342.
21 Misalleriçinbk.tablo5.22 Misalleriçinbk.İbnHacer,Tehzîbü’t-Tehzîb,IV,128;V,28;VII,295.23 Misalleriçinbk.İbnHacer,Tehzîbü’t-Tehzîb,I,82;II,170,III,404.24 Misalleriçinbk.İbnAdîEbûAhmedAbdullâhb.Adîel-Cürcânî,el-Kâmilfîdu‘afâ’i’r-
ricâl (nşr. ÂdilAhmedMüveccid-AliMuhammedMuavviz), Beyrut:Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye,ts.,II,191;VIII,527.
25 Misaller için bk. Dârekutnî, Su’âlâtü’l-Hâkim en-Nisâbûrî li’d-Dârekutnî, s. 133;Suâlâtü’s-Sülemî,s.218.
26 Misalleriçinbk.İbnHacer,Tehzîbü’t-Tehzîb,VI,448;VII,13.27 Misaller için bk. Zehebî, Siyeru a‘lâmi’n-nübelâ (nşr. Şuayb el-Arnaût- Kâmil el-
Harrât),Beyrut:Müessesetü’r-Risâle,1402-1417/1982-1996, XVIII,302,331,368;XIX,99;XX,275.
28 Misalleriçinbk.Zehebî,Siyerüa‘lâmi’n-nübelâ,XIX;259;XXII,326.29 Misaller için bk. Zehebî, el-Kâşif fî ma‘rifeti men lehû rivâye fi’l-kütübi’s-sitte (nşr.
Muhammed Avvâme-Ahmed Muhammed Nemr el-Hatîb), Cidde: Dârü’l-kıble li’s-sekāfeti’l-İslâmiyye,1413/1992, s.303,307,314.
30 Misalleriçinbk.İbnHacer,Takrîbü’t-Tehzib,s.205,237,364.31 İbnHacer,Takrîb,s.364,464,611;İbnEbûHâtim,el-Cerhve’t-ta‘dîl,II,172,294;VII,
69.32 Alib.el-Medînî,Su’âlâtüMuhammedb.Osmânb.EbûŞeybe,s.74,140;İbnEbûHâtim,
el-Cerhve’t-ta‘dîl,II,281,402;III,417;VI,371.33 İbnEbûHâtim,el-Cerhve’t-ta‘dîl,VI,246.34 Alib.el-Medînî,Su’âlâtüMuhammedb.Osmânb.EbûŞeybe,s.59,89,98,112,136;İbn
EbûHâtim,el-Cerhve’t-ta‘dîl,VII,260. 35 Alib.el-Medînî,Su’âlâtüMuhammedb.Osmânb.EbûŞeybe,s.59,64,65,95,137;İbn
EbûHâtim,el-Cerhve’t-ta‘dîl,II,539;III,496.36 Ahmed b. Hanbel, (Rivâyetü’l-Merrûzî ve gayrihî) (nşr. Vasıyullah b. Muhammed
Abbas),Bombay:Dârü’s-Selefiyye,1408/1988, s. 118.37 İbnEbûHâtim,el-Cerhve’t-ta‘dîl,V,218.
14
bildirenterimlerlevenadirende(ثقة صالح) 38,(صالح، ثقة) 39,(ثـبت، مسند، benzeri40(صالح، kuvvetlitevsîkifadeleriylebirliktezikredildiğikaydedilmelidir.
B.MervîHakkındaKullanımı
Tespitedildiğikadarıylahadisinsıhhatdurumununiteleyenbirterimolarakilkdefahicrîikinciyüzyıldakullanılan“sâlih”lafzı,ekseriyetlerâviyiniteleyenbirterimolarakkullanılmaktaolupmervîileilgilikullanımörneklerininazlığıdikkatçekmektedir.Tespitedildiğikadarıylazikredilenıstılahınmervîiçinkullanıldığıilk örnekler hicrî ikinci asır âlimlerinden Abdullah b. Mübârek (ö. 181) ileYahyâ b. Saîd el-Kattân’a aittir. İbnü’l-Mübârek’in, Şamlı râviler hakkındakikanaatlerini ifade ettiği bir sırada sika râvilerin muttasıl senedle naklettiğihadisler hakkında “sâlih” değerlendirmesinde bulunduğu kaydedilmiştir.41 Bahsi geçen değerlendirmede aktarılan “sika râvilerin muttasıl senedlenaklettiğihadisler”kaydı,İbnü’l-Mübârek’in“sâlih”terimini“sahih”manasındakullandığını göstermektedir. Abdullah b. Mübârek ile aralarında yaklaşıkyirmi yıllık bir zamandilimibulunanYahyâb. SaîddeEbü’l-YakzânOsmanb.Umeyr’in(ö.150)hadisinindurumusorulduğunda“sâlih”değerlendirmesindebulunmuştur.42 Osman b. Umeyr’in münekkitlerin kahir ekseriyeti tarafındantaz‘îfedildiğigözönündebulundurulduğunda43Yahyâb.Saîd’in“sâlih”lafzınıeniyimserihtimalle“hasen”manasıylakullandığıdüşünülsedahionunsözkonusu
38 İbnEbûHâtim,el-Cerhve’t-ta‘dîl,I,321.39 İbnEbûHâtim,el-Cerhve’t-ta‘dîl,II,358.40 Silefî,Ebû Tâhir SadrüddînAhmedb.Muhammed,Su’âlâtü’l-Hafızes-Silefî li-Hamis
el-Havzîancema‘aminehli’l-Vâsıt(nşr.Meta‘Tarâbîşî,Dımaşk,MatbuatuMecmai’l-Lugati’l-Arabiyye),Dımaşk:Dârü’l-Fikr,1403/1983, s.57.
41 Hatîb, el-Câmi‘ li ahlâki’r-râvî ve âdâbü›s-sâmi‘ (nşr. Mahmûd Tahhân), Riyad:Mektebetü’l-Me‘ârif,1403/1983,II,287.
42 İbnAdî,el-Kâmil,VI,285.43 Osmanb.Umeyrhakkındacerh-ta‘dîlâlimlerinindeğerlendirmeleriiçinbk.Yahyâb.
Maîn,EbûZekeriyyâYahyâb.Maînb.Avnel-Mürrî,Yahyâb.Ma‘în veKitâbuhûet-Târîh (ed-Dûrî rivayeti) (nşr. AhmedMuhammedNurseyf),Mekke, 1399/1979, III,458;a.mlf.,Târîh(Dârimîrivayeti)(nşr.AhmedMuhammedNurseyf),Dımaşk:Dârü’l-me’mûnli’t-türâs,ts, s.158;Ahmedb.Hanbel,el-‘İlel,I,163;II,536;Fesevî,EbûYûsufYa‘kūb b. Süfyân el-Fesevî, el-Ma‘rife ve’t-târîh (nşr. EkremZiyâ el-Ömerî),Medine1410, III, 65;Nesâî, EbûAbdurrahmânAhmedb. Şuayb en-Nesâî,Kitâbü’d-Du‘afâ’ve’l-metrûkîn (nşr. Bûrân ed-Dannâvî- Kemal Yûsuf el-Hût), Beyrut: Müessesetü’l-kütübi’s-sekāfiyye,1405/1985,s.175;Ukaylî,ed-Du‘afâ’ü’l-kebîr,III,211-12;İbnEbûHâtim,el-Cerhve’t-ta‘dîl,VI,161; İbnHibbân,el-Mecrûhîn, II,95; İbnAdî,el-Kâmil,VI, 282-87; Dârekutnî, Ebü’l-Hasen Alî b. Ömer ed-Dârekutnî, Su’âlâtü’l-Hâkim en-Nisâbûrîli’d-Dârekutnî(nşr.Muvaffakb.Abdullahb.Abdülkādir),Riyad:Mektebetü’l-Me‘ârif,1404/1984,s.245;a.mlf.,Su’âlâtü’l-Berkānî(nşr.EbûÖmerMuhammedb.Aliel-Ezherî),Kâhire:el-Fârûku’l-hadîsiyye,1427/2006, s.111;Mizzî,CemâleddînEbü’l-HaccâcYûsufb.Abdurrahmânel-Mizzî,Tehzîbü’l-Kemâl fî esmâi’r-ricâl (nşr.BeşşârAvvâd Ma‘rûf), Beyrut: Müessesetü’r-Risâle, 1402/1982, XIX, 469-74; İbn Hacer,Tehzîbü’t-Tehzîb,VII,145-46;a.mlf.,Takrîbü’t-Tehzîb,s.386.
15
değerlendirmesindeyalnızkaldığısöylenmelidir.
YinefazlaörneğibulunmamaklabirlikteİbnSa‘d,44 Yahyâ b. Maîn,45Alib.el-Medînî(ö.234),46Ahmedb.Hanbel,47EbûZür‘aer-Râzî,48EbûHâtim,49EbûDâvûdgibihicrîüçüncüasırâlimlerivedahasonralarıİbnAdî,50İbnü’s-Seken(ö.353)51 ilemüteahhirulemâdanZehebî52gibiisimlerderâvininhadisininitelerken“sâlih”lafzınıkullanmışlardır.AyrıcaSüyûtî’nin(ö.911)ehl-ihadistarafından“makbûl”hadislerhakkındakullanılanıstılahlarısıraladığıbiresnada“sâlih”izikretmesionun da söz konusu terimi mervî hakkında kullandığını göstermektedir.53 BununlabirliktesözkonusuibareninmahiyetihakkındatartışmalarınhadisusûlükitaplarındayerinialmasıhususundaEbûDâvûd’unSünen’i ile ilgili Mekkelilerin sorularına cevap vermek üzere kaleme aldığı risalesinde derecesini beyanetmediğihadisleriçinkullandığı“sâlih”ifadesiönemlibiretkenolmuştur.NitekimEbûDâvûd’un,Sünen’ininmetodunuaçıklamaküzerekullandığı“Kitabımdayeralıpdakendisindeşiddetlizayıflıkbulunanhadislereişaretettim.Senedisahiholmayanlardabunlaradâhildir.Hakkındabir şeysöylemediklerimsâlihtir.Birkısmı diğerlerinden daha sahihtir.”54 şeklindeki ifadelerinde “sâlih” terimininhadisinhangiderecesine işaret ettiğiüzerine farklı görüşler ileri sürülmüşveneticede bu konu usûl kitaplarında tartışılagelen bir mesele halini almıştır.İbnü’s-Salâh (ö. 643), Ebû Dâvûd’un ifadelerini kaydettikten sonra Sünen’de yeralıpSahîhayn’dabulunmayanvesahihilehaseninarasınıayırabilecekgüçteolan bir kimsenin sahih olduğuna dair herhangi bir beyanda bulunmadıklarıhadislerin hasen olarak değerlendirilebileceğini kaydetmiş ve ardından böylehadisler içinde başka ulemâya göre hasen olmayanların da bulunabileceğini
44 Misalleriçinbk.İbnSa‘d,et-Tabakātü’l-kübrâ,VII,277;VIII,411,489.45 Misalleriçinbk.Yahyâb.Maîn,Târîh,III,500;a.mlf.,Târîh(Dârimîrivayeti),s. 151,
217.46 Misaller için bk. Ali b. el-Medînî, Ebü’l-Hasen Ali b. Abdullah es-Sa‘dî, Su’âlâtü
Muhammed b. Osmân b. Ebû Şeybe li Ali b.el-Medînî (nşr. Muvaffak AbdullâhAbdülkādir),Riyad:Mektebetü’l-Me‘ârif,1404/1984,s.137.
47 Misalleriçinbk.Ahmedb.Hanbel,el-‘İlel,III,109;İbnEbûHâtim,el-Cerhve’t-ta‘dîl,IV,356;VII,10.
48 Misalleriçinbk.Zehebî,Siyerüa‘lâmi’n-nübelâ,IX,24.49 Misalleriçinbk.İbnEbûHâtim,el-Cerhve’t-ta‘dîl,III,8,375;V,218;VIII,265;IX,401.50 Misalleriçinbk.İbnAdî,el-Kâmil,I,351;VI,444;VIII,150.51 İbnHacer,Tehzîbü’t-Tehzîb,I,487,52 Zehebî, Mîzânü’l-i‘tidâl fî nakdi’r-ricâl (nşr. AliMuhammedMuavvaz - Âdil Ahmed
Abdülmevcûd),Beyrut:Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye,1416/1995, I,51.53 Süyûtî,Ebü’l-FazlCelâleddînAbdurrahmanb.EbûBekrel-Hudayrî,Tedrîbü’r-râvîfî
şerhiTakrîbi’n-Nevevî(nşr.EbûMuazTârıkb.İvedullahb.Muhammed),Riyad:Dârü’l-Âsime,1424/2003,I,260.
54 EbûDâvûd,Süleymânb.Eş‘ases-Sicistânî,RisâletüEbîDâvûdilâehliMekkefîvasfiSünenihî(nşr.AbdülfettâhEbûGudde),(Selâsüresâ’ilfî‘ilmimustalahi’l-hadîsiçinde),Beyrut:Mektebetü’l-Matbûâti’l-İslâmiyye,1426/2005,s.38.
16
vurgulamıştır.55 Ebû Zekeriyyâ en-Nevevî (ö. 676) de benzer şekilde güvenilirbirininsahihveyazayıfolarakgörmediğihaldeEbûDâvûd’unSünen’inde bulunan rivayetlerinkendisinegörehasenderecesindeolduğunuifadeetmiştir.56Irâkī(ö.806),sözkonusuterimileilgiliikiihtimaldenbahsetmiştir.Buihtimallerinilki,EbûDâvûd’un sahih ile zayıf arasındabir rütbe olanhasenmanasında “sâlih”ifadesinikullandığışeklindedirkibudurumdaİbnü’s-Salâh’ıngörüşüdoğrulukkazanır.DiğeriiseEbûDâvûd’un,hadisleridiğermütekaddimulemânınyaptığıgibiyalnız sahihvezayıfayrımına tabi tuttuğu,değerlendirmedebulunmadığıhadislerinisesahiholduğugörüşüdür.EbûDâvûd,ihtiyatenburivayetleri“sahih”şeklinde nitelendirmekten kaçınmış ve “sâlih” kelimesiyle tavsif etmiştir.57 İbnHacer iseEbûDâvûd’unhaklarında sükutettiğihadislerinhepsininhasensınıfınadâhiledilmesininmümkünolmadığınıbelirterekSünen’dekirivayetleriSahîhayn’dabulunanlar,sıhhatşartlarınıtaşıyanlar,hasenli-zâtihîolanlar,başkacihettentakviyegörmeksuretiylehasenseviyesineyükselenlervezayıfolanlarşeklinde beş gruba ayırmış ardından zikredilen kısımların her birinin EbûDâvûd’unnezdinde ihticâcasâliholduğunu ifadeetmiştir.58Zirao, zayıfhadisi“re’yü’r-ricâl”etercihetmektedir.
Son dönem Osmanlı fikir adamlarından Babanzâde Ahmed Naim (1872-1934);haber-ivâhidinmakbulvemerdudşeklindeikiyeayrıldığını,bunlardankabul özellikleri bakımından en üst derecede bulunan hadislerin sahih, bumertebede bulunmayanların ise hasen şeklinde adlandırıldığını belirtir.Ardındandasözkonusutaksimatınmüteahhirâlimlerinkullanımındayaygınlıkkazandığını,mütekaddimulemânınekserininhadisisahihvezayıfolmaküzereiki kısma ayırdığını ifade etmiştir. Hasen hadisi zayıflar arasında zikreden
55 İbnü’s-Salâh, Ebû Amr Osman b. Abdurrahman Şehrezûrî, ‘Ulûmu’l-hadîs, (nşr.NureddinItr),Dımaşk:Dârü’l-fikr,1406/1986, s.36.
56 Nevevî,et-Takrîbve’t-teysîrli-ma‘rifetisüneni’l-beşîri’n-nezîr(nşr.MuhammedOsmanel-Haşet),Beyrut:Dârü’l-Kütübi’l-Arabî,1405/1985,s.30.
57 Irâkī,ZeyneddînEbü’l-FazlAbdürrahîmb.el-Hüseynel-Irâkī,et-Takyîdve’l-îzâh(nşr.MuhammedRâgıb et-Tabbâh), Beyrut:Dârü’l-hadîs, 1405/1984, s. 39. Eserlerindebu konuya yer veren diğer müelliflerin ekserinin yukarıda zikredilen isimlerdennakillerde bulunduğu görülmüş, tekrara düşmemek için aktarılan bilgilerleyetinilmiştir. Eserlerinde söz konusu meseleye yer veren diğer müellifler için bk.Sehâvî, Fethu’l-mugīs, I, 137-142; San‘ânî, Ebû İbrâhîm İzzüddîn Muhammed b. el-İmâmes-San‘ânî,Tavzîhu’l-efkârli-me‘ânîTenkīhi’l-enzâr(nşr.MuhammedMuhyiddinAbdülhamîd), Medine: el-Mektebetü’s-Selefiyye, 1366/1947, I, 196-218; Cezâirî,Tâhir b. Muhammed Sâlih, Tevcîhü’n-nazar ilâ usûli’l-eser (nşr. Abdülfettâh EbûGudde), Beyrut: Mektebü’l-Matbûâti’l-İslâmiyye, 1416/1995, I, 365-72; Tehânevî,ZaferAhmedb.Latîfel-Osmânî,Kavâ‘idfî‘ulûmi’l-hadîs(nşr.AbdülfettâhEbûGudde),Beyrut:Dârü’l-kalem,1372/1972,s.83-87;Müftüİmamoğlu,“EbûDâvudveSüneni”(Yüksek Lisans Tezi, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2000), s. 58-69;MehmetDinçoğlu,EbûDâvûd’unSünen’i(KaynaklarıveTasnifMetodu),Ankara:TürkiyeDiyanetVakfıYayınları,2012,s.401-10.
58 İbnHacer,en-Nüket,I,435.
17
âlimlerinzayıfrivayetlerdeni‘tibâraelverişliolanları“sâlih”şeklindeisimlendiriptakviyeedilmeyeuygunolmayanlarıisemetrukgrubunadâhilettiklerineişareteden Ahmed Naim,59 aynı zamanda hem sahih hem de hasen hadisin ihticâcolunmaya salâhiyetleri bulunması hasebiyle söz konusu ıstılahınher iki kısımiçin de kullanıldığını belirtmiştir.60 Yine ondokuzuncu asrın sonu ile yirminciyüzyılın başları arasında yaşamış önemli ilim adamlarından Cemâleddîn el-Kāsımî(1866-1914)61ilemuasırmüelliflerdenNûreddinItrda62“sâlih”lafzınınhem“sahih”hemde“hasen”derecesineşâmilolduğunuifadeedenkimselerdir.Ahkâmmeselelerinde delil olmaya elverişli hadisler için kullanılan “sâlih li’l-ihticâc” ıstılahı ile rivayetleri tek başına hüccet sayılmayıp kendisinden dahazayıf rivayetlere takviye olarak kaydedilen rivayetler için kullanılan “sâlih li’l-i‘tibâr” terimlerinden ilkinin sahih, ikincisinin hasen hadise işaret etmesinin,“sâlih” lafzının sahih ve hasen terimlerini kapsayan bir ıstılah olduğu fikrininyerleşmesindeetkiliâmillerdenbiriolduğuanlaşılmaktadır.
Sonuç olarak pratikte “sâlih” ıstılahının mervî hakkında kullanımına çokfazlarastlanılmamasınakarşınusûlkitaplarındasözkonusulafzınhadisinhangiderecesine işaret ettiği meselesinin uzunca tartışıldığı görülmüş, neticede buterimiledeğerlendirilenhadislerinihticâcamıyoksai‘tibâramısâliholduğununtespit edilmesininhükümverilecekherhadis içinayrı araştırmayapılmasınıngerekliliğivurgulanmıştır.
II. Sâlihu’l-hadîs terimi
Kaynaklarda kendisinde hafif zayıflık bulunmakla birlikte “sadûk” râvilerhakkında“sâlihu’l-hadîs”ıstılahınıkullandığıkaydedilenİbnMehdî’nin,63tespitedildiği kadarıyla söz konusu lafzı bir ta‘dîl terimi olarak ilk kez kullananhadis âlimi olduğu söylenebilir. Yapılan araştırmada64 İbnMehdî’nin “sâlihu’l-
59 Zebîdî,Sahîh-iBuhârîmuhtasarıTecrîd-isarihtercemesiveşerhi(trc.AhmedNaim),Ankara:BaşbakanlıkBasımevi,1982,I,200-201.
60 Zebîdî, Tecrîd-isarihtercemesiveşerhi,I,249.61 Kāsımî,Kavâ’idü’t-tahdîs,s. 15262 Nûreddin Itr,Menhecü’n-nakd fî ‘ulûmi’l-hadîs, Dımeşk: Dârü’l-Fikr, 1401/1981, s.
276-77.63 Hâkim,Ma‘rifetü‘ulûmi’l-hadîs,s.125-26;Hatîbel-Bağdâdîel-Kifâyefî‘ilmi’r-rivâye,
I,99.64 İbnMehdî’nindeğerlendirilmelerininbulunmasımuhtemelkaynaklardanAhmedb.
Hanbel’in el-‘İlel vema‘rifetü’r-ricâl’i; Buhârî’nin et-Târîhu’l-kebîr, et-Târîhu’s-sagīr,Kitâbü’d-Du‘afâi’s-sagīrisimlieserleri;Cûzcânî’ninAhvâlü’r-ricâl’i;İclî’nin Ma‘rifetü’s-sikāt min ricâli ehli’l-‘ilm ve’l-hadîs ve mine’d-du‘afâ’sı; Fesevî’nin Kitâbü’l-Ma‘rifeve’t-târîh’i; Ukaylî’nin ed-Du‘afâ’ül-kebîr’i; İbn EbûHâtim’in el-Cerh ve’t-ta‘dîl’i; İbn Hibbân’ınKitâbü’s-Sikāt ile Kitâbü’l-Mecrûhîn isimlieserleri; İbnAdî’ninel-Kâmil fîdu‘afâ’i’r-ricâl’i; İbnü’l-Cevzî’nin Kitâbü’d-Du‘afâ ve’l-metrûkîn’i; Zehebî’nin Siyeru a‘lâmi’n-nübelâ,el-Kâşif fîma‘rifetimen lehûrivâyefi’l-kütübi’s-sitte,Mîzânü’l-i‘tidâl fî nakdi’r-ricâl, Dîvânü’d-du‘afâ ve’l-metrûkîn ve el-Mugnî fi’d-du‘afâ isimli eserleri;İbn Hacer’in Tehzîbü’t-tehzîb’i ve muhtelif münekkitlerin değerlendirmelerini
18
hadîs”ıstılahınıkullanımınadairbirörnektespitedilememişsedehadisusûlükitaplarında lafzın İbnMehdî’nin kullanımında hangimertebeye delâlet ettiğihakkındafarklıbilgilerbulunmaktadır.Özetle“hüccet”ve“sika”lafzıyla“zayıf”terimininarasındakaydetmeklebirliktedelâletettiğimanaüzerindeaçıklamadabulunmayanHatîbel-Bağdâdî,İbnMehdî’ninmevzubahisteriminita‘dîllafızlarısınıflandırmasındasongruptazikredenİbnü’s-Salâh,İbnMehdî’ninsözkonusuterimle “sadûk” ıstılahını kastettiğini ifade eden Sehâvî (ö. 902), Sehâvî’ningörüşüne itiraz ederek الحديث“ بس“ ibaresini ”صالح به ”ليس değerlendirmesindenalt seviyede yer aldığını belirten Emîr es-San‘ânî’nin (ö. 1182) görüşleri HalilİbrahimTurhan’ındoktoratezindeincelenmişveTurhan;İbnMehdî’nin“sadûk”terimiylenitelendirilenrâvileri,rivayetlerindekizayıflıkoranınagörekategorizeettiği ve hadislerinde hafif zayıflık bulunmayan râvileri “sadûk”; bulunanrâvileriise“sâlihu’l-hadis”kavramıylanitelendirdiğişeklindeyorumlanmasınınmümkünolduğunubelirtmiştir.65İbnMehdîileVâkıdî(ö.207)de“sâlihu’l-hadis”terimini ilk kullanan âlimler arasında zikredilmelidir. O, söz konusu ıstılahı“sika”lafzıylaberaberkullanarak66bununlarâvininrivayeteehliyetihususundabirkusuruolmadığınıkastettiğiniihsasetmektedir.BununlabirlikteVâkıdî’ninkullanımında zikredilen lafızla başka bir değerlendirme örneği olmadığındanonunsözkonusuıstılahlaneyikastettiğinikesinbiçimdetespitetmekmümkündeğildir.Vâkıdî’ninkâtibiİbnSa‘dise“sâlihu’l-hadis”lafzını“sika”,“leysebi-zâke”,“sadûk”şeklindekiterimlerleveayrıcamücerretolarakkullanmıştır.67
Tenkit terimleri hakkında doğru kanaate sahip olmak için onlarınıstılahlaşmasürecinibilmeninönemtaşıdığıgibidelâletettiklerimanavediğerıstılahlararasındakimertebelerinibilmekdesonderecemühimdir.Bunedenlecerh-ta‘dîllafızlarınıifadeettiklerihükümleregöreilkkezsınıflandırıpderleyenİbnEbûHâtim’denbaşlamaküzereHatîbel-Bağdâdî,İbnü’s-Salâh,Nevevîvedahasonradan tenkit terimlerini daha ayrıntılı bir şekilde inceleyip yeniden tasnifedenZehebî, Irâkī, Sehâvî ve Süyûtî gibi âlimlerin tamamının “sâlihu’l-hadîs”i,hadisiincelenmeküzereyazılabilecekrâvileriçinkullanılanlafızlarmertebesindezikrettikleri belirtilmelidir. İsmi geçen ulemâdan İbn Ebû Hâtim; dördü cerh,dördü ta‘dîl lafızlarından oluşan cerh-ta‘dîl mertebeleri taksiminde kuvvetlitevsîkifadelerindendahazayıflarınadoğruyaptığısıralamadasözkonusutabiri
kitaplarında kaydetmesi sebebiyle İbn Şâhin’in Târîhu esmâi’s-sikāt’ı ile Târîhuesmâi’du‘afâisimlieserleri“Mektebetü’ş-şâmile”isimliprogramvasıtasıylataranmışveayrıca“Cevâmiü’l-kelîm”isimliprogramileİbnMehdî’nintenkitlafızlarıtaranarakulaşılansonucunsağlamasıyapılmıştır.
65 Turhan,RicâlTenkidininDoğuşuveGelişimi,s.443-45.66 İbnHacer,Tehzîbü’t-Tehzîb,XI,252.67 “Sika”ilekullanımörnekleriiçinbk.İbnSa‘d,et-Tabakātü’l-kübrâ,VII,525;“sadûk”
ile kullanım örneği için bk. a.mlf., et-Tabakātü’l-kübrâ, VIII, 514; mücerret olarakkullanımörnekleriiçinbk.a.mlf.,et-Tabakātü’l-kübrâ,IX,338,462.
19
ta‘dîlindördüncümertebesindezikretmiştir.68İbnEbûHâtim’intasnifiüzerindehiçbir değişiklik yapmadan tekrar eden Hatîb el-Bağdâdî,69 İbnü’s-Salâh70 ve Nevevî’nin71 ardından Zehebî Mîzânü’l-i‘tidâl adlı eserinin mukaddimesindetevsîkvetaz‘îfifadelerinidahatafsilatlıolarakderecelendirmişvebeşicerh,dördüta‘dîllafızlarıolmaküzereşiddetlidenzayıfadoğruyaptığısıralamada“sâlihu’l-hadîs” ıstılahını ta‘dîlin dördüncü mertebesinde zikretmiştir.72 Zehebî’nin tasnifiyle aralarında çok fark bulunmayan Irâkī’nin derecelendirmesinde de“sâlihu’l-hadîs” tabiri ta‘dîlin dördüncü mertebesinde zikredilmiş,73 tevsîkve taz‘îf lafızlarını altışarmertebede inceleyenSehâvî74 ise sözkonusu ifadeyita‘dîlin altıncı mertebesine dercetmiştir. Ahmed Muhammed Nûr Seyf de İbnMaîn’in kullandığı lafızları, ilki hadisleriyle ihticâc edilip amel olunan, ikincisihüccetolarakkullanılmayıpi‘tibâriçinyazılabilenveüçüncüsüisehadisleriterkedilipyazılmayacakrâvilereişaretetmeküzereüçdereceyeayırmışve“sâlihu’l-hadîs”tabirinideikincimertebedekaydetmiştir.75
Ta‘dîl lafızlarının içinde yer almakla birlikte tam bir tevsîk ifadesitaşımayan “sâlihu’l-hadis” teriminin “sika” ıstılahıyla aynı manaya delâletetmediğinigöstermesiaçısındanCa‘ferb.Ziyâd(ö.167)isimlibirrâvihakkındaAhmed b. Hanbel’e yöneltilen “o sika mıdır?” sorusunu “‘sâlihu’l-hadis’tir”şeklinde cevaplaması önemli örneklerden biridir. Aynı şekilde “sâlihu’l-hadis”diyerek kanaatini bildirdiği bir râvi hakkında oğlunun kendisine yönelttiği“hadisiyle ihticâc olunur mu?” şeklindeki sorusunu “rivayeti yazılır” diyerekcevaplayan EbûHâtim’in değerlendirmesi,münekkit ulemânın “sâlihu’l-hadis”lafzını hadisi i‘tibâr için yazılabilecek terimlerin sıralandığı mertebe içindezikretmeleriyleörtüşmektedir.Ayrıcasözkonusuıstılahınağırlıklıolarakta‘dîlinaltmertebelerindeki lafızlarlabirliktezikredilmesidebuteriminhadisi i‘tibâriçin alınan râviler hakkında kullanılan tevsîk terimlerinden olduğuna işaretetmektedir.76
68 İbnEbûHâtim,el-Cerhve’t-ta‘dîl,II,37.69 Hatîb,el-Kifâyefî‘ilmi’r-rivâye,I,100.70 İbnü’s-Salâh,‘Ulûmu’l-hadîs,s.124.71 Nevevî,et-Takrîbve’t-teysîr,s. 52.72 Zehebî, Mîzânü’l-i‘tidâl,I,114.73 Irâkī,et-Takyîdve’l-îzâh,s. 135.74 Sehâvî,Fethu’l-mugīs,II,283.75 Yahyâ b. Maîn, Târîh,I,91.76 Krş. Hâkim, Ebû Abdullah Muhammed b. Abdullah en-Nîsâbûrî, Kitâbü Ma‘rifetü
‘ulûmi’l-hadîs (nşr. Nûreddin Itr), Dımeşk: Dârü’l-Fikr, 1406/1986, s. 125-26; el-Mûkıza fî ‘ilmi mustalahi’l-hadîs (nşr. Abdülfettâh Ebû Gudde), Beyrut: Mektebü’l-Matbûâti’l-İslâmiyye, 1405, s. 82; Süyûtî, Tedrîbü’r-râvî, I, 578; Zebîdî, Ebü’l-FeyzMuhammedel-Murtazâb.Muhammed,Bülgatü’l-erîbfîmustalahiâsâri’l-habîb(nşr.Abdülfettâh Ebû Gudde), (İbnü’l-Hanbelî’nin Kafvü’l-eser fî safvi ‘ulûmi’l-eser’i ile birlikte)Beyrut:Mektebü’l-Matbûâti’l-İslâmiyye,1408,s.203.
20
Yukarıda kaydedilen bilgiler neticesinde “sâlihu’l-hadis” teriminin hadisiaraştırılmak üzere yazılan râvilere delâlet eden bir lafız olarak kullanıldığıanlaşılmaktadır. Bununla birlikte söz konusu ifadenin münekkitlerinkullanımında her zaman aynı manaya delâlet edip etmediği, hadis usûlükitaplarındanakledildiğişekildebellibirmanaylasınırlanıpsınırlanmadığı -kidiğercerh-ta‘dîllafızlarındadaaynıihtimalsözkonusudur-gibidurumlarıtetkiketmek bahsi geçen ıstılahlar hakkında doğru bilgiye ulaşmak açısından hayliönemarz etmektedir.Bunedenle “sâlih” ve “sâlihu’l-hadîs” lafızlarınındelâletettiğimanayıtespitetmeyimümkünkılacaksıklıktakullananilkmünekkitolarakzikredilebilecekİbnMaîn’intarafındanTârîhisimliherikieserindemevzubahislafızlarladeğerlendirilmişotuzaltırâvi77hakkındadiğercerh-ta‘dîlâlimlerindennakledilen değerlendirmeler de göz önünde bulundurularak incelenmiş veyapılan araştırma bir kanaate ulaşılması maksadıyla çalışmanın sonundatablohalindesunulmuştur.Zikredilen tablodandaanlaşılacağıüzere İbnMaîn“sâlih”ve“sâlihu’l-hadîs”ifadelerinidahaziyâdehadisii‘tibâriçinyazılabilecekkimseler hakkında kullanılmıştır. Nitekim onun “sâlih” veya “sâlihu’l-hadîs”lafzıyladeğerlendirdiğiotuzaltırâvidensekiziningüvenilir,yirmibirininta‘dîlinaltmertebelerinedelâletedenlafızlarlanitelenenveyamünekkitlertarafındanzayıf olarak değerlendirilmekle birlikte hadisinin yazılabileceğini belirttiği vebirinin de metrûk kişilerden olduğu görülmüştür. İbn Maîn’in akranı Ahmedb. Hanbel de zikredilen terimleri râvi değerlendirmelerinde sıklıkla kullananmünekkitlerdendir.İmamAhmed’in“sâlihu’l-hadîs”ıstılahıyladeğerlendirdiği78 kırkkişiyiinceleyenHişâmMahmûdZakkût’unmakalesindenhareketleAhmedb.Hanbel’inaraştırmayakonuolanterimlerikullanımıileilgilibenzerneticeyeulaşılsadaonun İbnMaîn’enispetledahaçokgüvenilir râvihakkındabu lafzıkullandığı görülmektedir. Zira sözkonusumakaledekırk râvidenonyedisinin“sika”; yirmi birinin “sadûk”, “sadûk yehimü”, “lâ be’se bihî” mertebelerinde;ikisinin ise “zayıf” olduğu neticesine ulaşılmıştır.79 “Sâlih” ve “sâlihu’l-hadîs” lafızlarınıfazlacakullananmünekkitleriniçindezikredilmesigerekenbirdiğerâlimdeEbûHâtim’dir.Daha ince bir tetkikle daha kesin neticelere ulaşılmasımümkünolmaklaberaberbirfikirvermesimaksadıylaEbûHâtim’in“sâlih”ve“sâlihu’l-hadîs” lafzıyla değerlendirdiği râviler arasından tesadüfî örnekleme
77 “Sâlih”ve“sâlihu’l-hadîs”terimlerininbirbirlerininyerinekullanılanveaynıdereceyeişaretedenikibenzerlafızolmalarıhasebiyleincelemedebirayrımagidilmemiştir.Ancakilerideizahedileceğiüzere“suveylih”ifadesinindiğerikiterimekıyasladüşükmertebeli râvileri değerlendirmek için kullanıldığı göz önünde bulundurularakzikredilenıstılahiledeğerlendirilenkimselerayrıcatetkikedilmiştir.
78 Hernekadarmakaleninmüellifiçalışmasını“sâlihu’l-hadîs”terimiylesınırlandırsadaincelediğirâvileriçinde“sâlihu’l-hadîs”inyanında“sâlih”lafzıyladeğerlendirilenlerindeazımsanmayacaksayıdaolduğubelirtilmelidir.
79 HişâmMahmûd Zakkût, “Medlûlümustalah ‘sâlihu’l-hadîs’ ‘inde’l-İmâmAhmed b.Hanbel”.
21
yöntemiyle seçilen kırk kişi hakkında İbnHacer’in değerlendirmesimukayeseedilmiş ve bu karşılaştırma bir tablo halinde çalışmanın sonunda incelemeyesunulmuştur.BunagöresözkonusukırkkişidenyirmisihakkındaİbnHacer“sika”değerlendirmesindebulunurkenyirmisiiçinde“sadûk”,“makbûl”,“lâbe’sebihî”gibi ta‘dîlinaltmertebelerine işareteden ifadelerkullanmıştır.Ulaşılansonuç,İbnMaîn’inEbûHâtim’ekıyasladahaaz sayıda sika râviyi “sâlih” ve “sâlihu’l-hadîs” terimleriyle değerlendirirken Ahmed b. Hanbel’in Ebû Hâtim’e dahayakınbirkullanımörneğisergilediğinigöstermektedir.Zikredilenmünekkitlerindışında Ya‘kūb b. Şeybe,80 Ebû Zür‘a er-Râzî,81 Ya‘kûb b. Süfyân el-Fesevî (ö.277),82EbûDâvûd,83Nesâî,84Dârekutnî85 ve Zehebî86ileİbnHacer87 gibi âlimler demevzubahisterimlerikullanankimselerarasındakaydedilebilir.
Sonolarak“sâlihu’l-hadîs”tabirininzamanzaman(ثقة، صالح الحديث، صاحب سنة),88 صالح)çokdahaberaberkullanılmaklaifadeleriyleta‘dîlkuvvetligibi 89(صالح الحديث، ثقة)س) 91,(صالح الحديث، يكتب حديثه) 90,(الحديث، مله الصدق mertebedekialtgibi 92(صالح الحديث، ليس به بtevsîk lafızlarıyla birlikte zikredildiği kaydedilebilir. Ağır cerh terimleriylekullanımına rastlanmayan ıstılahın, nadiren râvinin hıfzındaki kusura işareteden (بالمتين ليس الحديث، القوي) ve 93(صالح بذاك ليس الحديث، şeklindeki 94(صالح ifadelerle veayrıca(بالرفض رمي الحديث، بالقدر) ile 95(صالح متهم الحديث، ”“sâlihu’l-hadîsiseifadeleri 96(صالح lafzının râvinin bidat ehli olmakla itham edildiğini belirten ibarelerle birliktekullanımınadairrastlananmisallerolarakzikredilmelidir.
III. “Suveylih” Terimi
Sâlihkelimesininism-itasgīriolan“suveylih”terimininenerkenkullanımörneklerine hicrî üçüncü asırda rastlanmaktadır. Yahyâ b. Maîn,97 Ebû Zür‘a
80 İbnHacer,Tehzîbü’t-Tehzîb,VII,323.81 Misalleriçinbk.İbnHacer,Tehzîbü’t-Tehzîb,IV,249;VIII,136.82 Fesevî,el-Ma‘rifeve’t-târîh,II,164.83 Misalleriçinbk.EbûDâvûd,Su’âlâtü’l-Âcurrî,I,321,355.84 İbnHacer,Tehzîbü’t-Tehzîb,X,346.85 Dârekutnî,Su’âlâtü’l-Hâkimen-Nisâbûrîli’d-Dârekutnî,s.93.86 İbnHacer,Takrîb,s.191,202,551.87 Zehebî,el-Kâşif,s.537,662,685.88 İclî, Mâ‘rifetü’s-sikāt, II,65.89 İbnEbûHâtim,el-Cerhve’t-ta‘dîl,II,100;III,258,370;V,395;VII,15,90;VIII,29.90 İbnEbûHâtim,el-Cerhve’t-ta‘dîl,II,78;VII,213.91 İbnEbûHâtim,el-Cerhve’t-ta‘dîl,IV,87;V,316.92 İbnEbûHâtim,el-Cerhve’t-ta‘dîl,III,179;VII,237;VIII,295.93 İbnEbûHâtim,el-Cerhve’t-ta‘dîl,VII,122.94 İbnEbûHâtim,el-Cerhve’t-ta‘dîl,VIII,45.95 İbnHacer,Takrîb,s. 202.96 EbûDâvûd,Su’âlâtü’l-Âcurrî,I,355.97 Misalleriçinbk.tablo1,2,3,4.
22
er-Râzî,98 Nesâî,99 Dârekutnî100 ve geç dönem âlimlerinden Zehebî101 gibi kimselerinkullandığıbulafız,“sâlihu’l-hadis”leaynıderecede,hadisii‘tibâriçinyazılabilecekrâvilerhakkındakullanılanlafızlarıniçindebulunduğuta‘dîlinsonmertebesindezikredilmiştir.102Hadisâlimleritarafındanderecelereayrılancerh-ta‘dîl lafızlarının râvilerin hadisteki durumları hakkında bir kanaate ulaşmakbakımındanehemmiyetiizahtanvâresteolmaklabirliktesözkonusumertebelerdeyeralanterimlerindekendiiçlerindederecelereayrıldığı,delâletleribakımındannüanslartaşıdığıdikkatlerdenuzaktutulmamalıdır.Sözgelimihadisâlimlerinin“sâlihu’l-hadis” ile aynı mertebede zikrettiği “suveylih” terimi arasında hemlugavî yönden ihsas ettikleri mana hem de kullanım bakımından ayrımlarınbulunduğu ifade edilmelidir. Nitekim “sâlihu’l-hadis” ile beraber zikredilenterimlerin arasında kuvvetli ta‘dîl lafızlarının azımsanmayacak derecedeolduğu, cerh ifadeleriyle birlikte kullanımın ise nadiren görüldüğümüşahedeedilirken“suveylih” ıstılahınınyanındakullanılan ifadelerin içindetevsîkinüstmertebelerine işaret eden lafızların bulunmayışı, bilâkis genellikle رفع) صويلح، وغرائب) 103,(موقوفا إفـرادات له ,(صويلح ينكر)104 ما له الحديث cerhlerinağıriçlerindegibi 105,(صويلح de bulunduğu taz‘îf terimleriyle zikredilmesi söz konusu iki lafız arasında daderecefarkınınbulunduğunugöstermektedir.106Sonuçolarak“suveylih”lafzıyladeğerlendirilenrâvilerinhadisleriaraştırılmaküzereyazılankişilerdenolmaklabirlikterivayetlerine“sâlihu’l-hadis”râvilerenispetledahaihtiyatlıyaklaşılmasıgerekenkimselerdenolduklarısöylenebilir.
Sonuç
“Sâlih”terimihemekseriyetlehadisi i‘tibâraelverişlirâvileriniteleyenbirta‘dîllafzıhemdekimizamanihticâcakimizamanisei‘tibâraelverişlirivayetleritavsifetmeküzeremervîiçinkullanılanbirıstılaholarakhadisilmindekiyerinialmıştır.Sözkonusu lafzınhadisinsıhhatderecesininiteleyenbir terimolarakkullanım örneklerinin azlığına karşın terimin delâlet ettiği mana hakkındahadisusûlüeserlerindeuzuntartışmalarkaydedilmiştir.Sonuçtaâlimlerininbukonudabirgörüşüzerindebirleşmediğigörülmüş,bunedenle“sâlih”ifadesininihticâcadai‘tibâradadelâletetmeihtimâligözönündebulundurularakhakkında
98 İbnHacer,Tehzîbü’t-Tehzîb,III,330.99 İbnHacer,Tehzîbü’t-Tehzîb,IX,344.100 Dârekutnî,Su’âlâtü’s-Sülemî,s.278.101 Misalleriçinbk.Zehebî,el-Kâşif,s.307,345,427,536.102 Zehebî, Mîzânü’l-i‘tidâl,I,114;Sehâvî,Fethu’l-mugīs,II,285.103 Zehebî,Dîvânü’d-Du‘afâ,s.181.104 Zehebî, Dîvânü’d-Du‘afâ,s.199.105 Zehebî, el-Kâşif,I,540.106 “Suveylih” teriminin râvininbidat sebebiyle cerhine işaret eden ifadelerleberaber
zikredildiği örnekler için ayrıca bk. İclî, Mâ‘rifetü’s-sikāt, II, 69; Zehebî,Mîzânü’l-i‘tidâl,I,381.
23
hükümverilecekherbirrivayetiçinayrıaraştırmayapılmasınıngerekliolduğuanlaşılmıştır.
Kapsamitibariyle“sâlih”terimindendahadarolan“sâlihu’l-hadîs”lafzıisemervîileilgilikullanılmayıpyalnızrâvininrivayettekidurumununitelemeküzerekullanılanbirıstılahtırve“sâlih”ileaynıdereceyeişaretetmektedir.ZikredilenıstılahlarınbilhassaYahyâb.Maîn,Ahmedb.HanbelveEbûHâtim tarafındansıklıkla zikredildiği müşahede edilmiştir. İbn Maîn’in “sâlih” ve “sâlihu’l-hadîs” lafızlarıyla nitelediği otuz altı râviden sekizinin güvenilir, yirmi birininmünekkitlertarafındanta‘dîlinaltmertebelerinedelâletedenlafızlarlaveyazayıfolmaklabirliktehadisininyazılabileceğinibelirttikleriifadelerledeğerlendirdiği,altısının zayıf ve birinin de metrûk olduğu görülmüştür. Makalede aktarılanbilgilerdeğerlendirildiğinde,İbnMaîn’inEbûHâtim’ekıyasladahaazsayıdasikarâviyi“sâlih”ve“sâlihu’l-hadîs”terimleriylenitelediğinianlaşılmaktadır.Bununlabirlikteincelenenrâvilerinyaklaşıkyarısınıngüvenilir,diğeryarısınındata‘dîlinaltmertebelerindeolduğubilgisindenhareketleAhmedb.Hanbel’insözkonusulafızlarıkullanımındaEbûHâtim’lebenzediğisöylenebilir.Sonolarakmünekkitâlimlerin râvi değerlendirmelerinde çok fazla zikretmedikleri “suveylih”ıstılahının gerek lugavî yönü gerek diğer tenkit terimleriyle kullanımlarındanyolaçıkarak“sâlih”ve“sâlihu’l-hadîs”lafızlarınakıyasladahadüşükmertebedekirâvilerhakkındakaydedildiğibelirtilmelidir.
24
Ekler
Bu kısımda Yahyâ b. Maîn’in araştırmaya konu olan lafızlarla nitelediğirâviler hakkında vârit olan tenkit lafızları diğer münekkitlerden en çokdeğerlendirmesine ulaşılan yedi âlimin kanaatleri ile birlikte tablo halindesunulmuştur. Eğer münekkidin o râvi hakkında herhangi bir görüşüneulaşılamamışsailgiliyerboşbırakılarakbudurumaişaretedilmiştir.AyrıcaEbûHâtim’in“sâlih”veya“sâlihu’l-hadîs”lafzıylatavsifettiğikırkrâvideİbnHacer’indeğerlendirmeleriylebirliktemukayeseliolarakverilmiştir.
25
Mü
nek
kit
/
Râv
iYa
hyâ
b. M
aîn
Ah
med
b.
Han
bel
İclî
Ebû
Zü
r‘a
er-R
âzî
Ebû
Hât
imN
esâî
İbn
Hib
bân
İbn
Ad
î
Mûsâb.
Verdân
el-Kāss
(ö.117)
Sâlih;leysebi’l-kavî;
rivayetlerizayıf
“Hakkınd
ahayırdanbaşka
şeybilmiyorum
.”Si
kaLeysebihîbe’s;
sağlam
değil,
hadisiyazılabilir
“Meşhur
kim
sele
rden
mün
kerşeyler
rivayeteder.”
Du‘afâ’sınd
azikretmiş
İshakb.Râşid
el-Cezerî(ö.
136-169?)
Sika;sâlihu’l-hadîs;
Zührîrivayetlerind
epekkuvvetlideğil,
Zührîdışındaki
rivayetlerindebeis
yok.
Sika
Sika
Şeyh
Leys
e bi
hî
be’s;
leys
e bi
-zâke’l-
kavî
Sikāt’ınd
a zikretmiş
Haccâcb.
Ertât
en-Nehaî
(ö.145)
Sâlihu’l-hadîs;leyse
bihîbe’s;sâlih;zayıf,
zayıf;sadûk,Amr
b. Şuayb’dantedlîs
yapar;hadisiyazılır;
leysebi-zâke’l-kavî;
hadisiyleihticâc
olun
maz
Hadishafızıdır,
rivayeti
yazılabilir;
görüşm
ediği
kişilerden
rivayette
bulu
nur.
Câizü’l-
hadîs;irsâl
yapar;
tedlîsle
suçlanmış
Sadûk,
tedlîs
yapa
r
Sadûk;zayıf
kişilerdentedlîs
yapar;hadisleri
yazılabilir,
delilolarak
kullanılmaz;
açıkçasem
âı
belirttiği
takdirde“sâlih”
Leys
e bi
’l-ka
vîMecrûhîn’
inde
zikretmiş
Rivayetlerind
ezamanzam
an
hatayapmakla
birliktehadisi
yazılabilir.
Sada
ka b
. Yezîd
el-Horasânî
(ö.150)
Sâlihu’l-hadîs;zayıf,
leysebi-şey’
Zayıf
Sâlih;zayıf.
Zayıf
Hadisiyleihticâc
olun
maz
İbn
Maî
n’in
Değ
erle
ndi
rmed
e B
ulu
ndu
ğu H
adis
i İ‘t
ibâr
a El
veri
şli R
âvil
er (
Tabl
o-1)
26
Muh
amm
ed b
. M
eyse
re e
l-B
asrî
(ö.150)
Sika;leysebihî
be’s;hadisizayıf;
leysebi-zâke’l-
kavî;leysebi-şey’;
(Zührîrivayetleri
hakkında)suveylih,
leys
e bi
-’l-k
avî
Zayıf
Sikāt’ınd
a zikretmekle
birliktehata
yaptığınaişaret
etmiştir.
Zayıf,hadisi
yazılabilir
Abdullahb.
Müemmelel-
Kureşî
(ö.160)
Sâlihu’l-hadîs;leyse
bihî
be’
s, h
adis
leri
mün
kersayılmıştır;
zayıf;da‘îfü’l-hadîs
Leysebi-zâke;
hafızasıiyi
değil;mün
ker
hadi
sler
i var
Leys
e bi
-ka
vîLe
yse
bi-k
avî
Zayıf
Sikāt’ınd
a ve
Mecrûhîn’
inde
zikretmiş
Zayıf
İbrâhimb.
İsmâilb.Ebû
Habîbe(ö.
165)
Sâlih,leysebihîbe’s;
leysebi-şey’;hadisi
yazılabilir,ihticâc
olun
maz
Sika
Sika
Şeyh,leyseb
i-kavî;m
ünkeru’l-
hadîs;hadisi
yazılır,ihticâc
olun
maz
Zayıf
Mecrûhîn’
inde
zikretmiş
Rivayetleri
sâlih,zayıf,
hadi
si
yazılabilir
Sâbitb.Kays
el-Gıfârî
(ö.168)
Leysebihîbe’s;leyse
bi-zâke,sâlih;zayıf
Sika
Leys
e bi
hî b
e’s
Sikāt’ınd
a ve
Mecrûhîn’
inde
zikretmiş
Hadisi
yazılabilir
Abdurrahm
an
b.Süleyman
İbnü
’l-Gasîl
el-E
nsâr
î (ö.171)
Sika;leysebihîbe’s;
suve
ylih
Sâlih
Sika
Sika;
leys
e bi’l-kavî;
leys
e bi
-kav
î
Sikāt’ınd
ave
Mecrûhîn’
inde
zikretmiş
Hadisi
yazılabilir
Abdullahb.
Ömerb.H
afs
el-M
eden
î (ö.171-2?)
Sâlih,sika;sâlih,
leysebihîbe’s;
hadisiyazılabilir,
kend
isin
de b
eis
yoktur;suveylih;
Nâfî‘rivayetlerisâlih
Sâlih
, lâ
be’s
e bihî;kezâ
vekezâve
keennehû
Lâ b
e’se
bih
îHadisiyazılır,
ihticâcolun
maz
Leys
e bi’l-kavî;
hadi
si
zayıf
Mecrûhîn’
inde
zikretmiş
Sâlih
, rivayetlerinde
beisyoktur
27
Attâfb.H
âlid
el-Kureşî
(ö.179)
Sika;sâlihu’l-hadîs;
suveylih;leysebihî
be’s
Sika
, sah
îhu’
l-hadîs;sâlihu’l-
hadîs;leysebihî
be’s
Sika
Leys
e bi
hî
be’s
Sâlih
, ley
se b
i-zâke
Leys
e bi
hî
be’s;
leys
e bi
’l-ka
vî
Mecrûhîn’
inde
zikretmiş
Sikanın
kend
isin
den
rivayetettiği
hadistebirbeis
yoktur
Müslim
b.
Hâlidez-Zencî
(ö.179-180?)
Sika;sika,sâlihu’l-
hadîs;leysebihî
be’s;zayıf
Kezâvekezâ
Zayıf
Pekkuvvetli
değil,mün
ker
hadisrivayet
eder
, had
isi
i‘tibâriçin
yazılır,ihticâc
olun
maz,yu‘raf
veyün
ker
Zayıf
Sikāt’ınd
azikretmiş
Hasenü’l-hadîs
İmrân
b.
Uyeyne
el-Hilâlî
(ö.199)
Sâlihu’l-hadîs;leyse
bi-şey’,zayıf;zayıf
“Ond
an
herhangibirşey
yazm
adım
.”Sadûk
Hadisi
zayıf
Hadisiyle
ihticâcolun
maz,
mün
kerhadis
rivayeteder
Sikāt’ınd
a zikretmiş
Muâ
viye
b.
Hişâm
el-
Kassâr(ö.
204-205?)
Sâlih,leysebi-zâke
Kesîru’l-hatâ’;
Süfyân’dan
yaptığı
naki
llerd
e nekâretvar
Sika
Sadûk
Sikāt’ınd
a zikretmekle
birliktezam
an
zamanhata
yaptığını
belirtm
iş
“Umuyorum
ki
ondabirbeis
yoktur.”
Bedrb.Halîl
el-E
sedî
(ö.?)
Sika
, sâl
ihu’
l-ha
dîs
Şeyh
Sikāt’ınd
a zikretmiş
el-Fazlb.
Meymûn
el-
Bas
rî(ö.?)
Sâlih
u’l-
hadî
sŞeyh,
mün
keru’l-hadîs
Sikāt’ınd
a zikretmiş
28
Hilâlb.
Meymûn
el-Cühenî
(ö.?)
Sika;sâlih
Leys
e bi
’l-ka
vî,
hadisiyazılabilir
Leys
e bi
hî b
e’s
Sikāt’ınd
a zikretmiş
Abdullahb.
Abdurrahm
an
b.Ya‘lâet-
Tâifî(ö.?)
Sâlih;suveylih;leyse
bihîbe’s;leysebi-
zâke’l-kavî;zayıf
Sika
Leysehüvebi-
kavi
Hadisi
yazılır
leys
e bi
’l-ka
vî
Sikāt’ınd
a zikretmiş
Hadisleri
yazılabilir
Ca‘ferb.
Meymûn
et-
Tem
îmî(ö.?)
Sâlihu’l-hadîs;leyse
bi-zâke;leysebi-sika
Hadisininzayıf
olmasından
korkuyourm
;hadistesağlam
değildir
Sâlih
Leys
e bi
’l-ka
vîSi
kāt’ınd
a zikretmiş
“Umarım
ki
ondabirbeis
yoktur.”
Fazlb.
Del
hem
el-Vâsıtî(ö.?)
Sâlih;hadisisâlihtir;
zayıf;hadisizayıftır
Leys
e bi
hî b
e’s
Sâlih
u’l-
hadî
sMecrûhîn’
inin
de
zikretmiş
Abdurrahm
an
b.İshakb.
Abdullah
el-Kureşî
(ö.?)
Sika;sika,leysebihî
be’s;sâlihu’l-hadîs;
Zührîrivayetleri
sâlih
Sâlihu’l-hadîs;
leysebihîbe’s;
sâlih
bir
ada
m
veya
mak
bul
Hadisi
yazılır,leyse
bi’l-
kavî
Hasenü’l-hadîs;
leysebi-sebtve
lâkavî;hadisi
i‘tibâriçin
yazılırancak
ihticâcolun
maz
Leys
e bi
hî b
e’s
Mutkinü
nci
dden
Müşme‘ilb.
Milhânet-Tâî
(ö.?)
Sâlihu’l-hadîs;
kend
isin
de b
ir b
eis
yok
Sikāt’ınd
a zikretmiş
Müreccâb.
Rec
â el-Yeşkürî
(ö.?)
Sâlihu’l-hadîs;leyse
bihîbe’s;leyse
hadîsühûbi-şey’;
zayıf
Sika
Mecrûhîn’
inde
zikretmiş
Bazı
hadi
sler
inin
mütâbiîyoktur
29
Mü
nek
kit
/Râv
iYa
hyâ
b. M
aîn
Ah
med
b.
Han
bel
İclî
Ebû
Zü
r‘a
er-R
âzî
Ebû
Hât
imN
esâî
İbn
Hib
bân
İbn
Ad
î
Yezîdb.Abdullah
el-A‘recel-Medenî
(ö.122)
Sika;
sâlih;
sâlih,leysebihîbe’s;
leys
e bi
hî b
e’s
Leys
e bi
-kav
îSi
kaSi
kāt’ınd
a zikretmiş
Rivayetleri
sâlih
Mücem
mi‘b.
Sem‘ânet-Teymî
el-Kûfî
(ö.122)
Sika;sâlih
Sikāt’ınd
a zikretmiş
Dâvûdb.Kays
el-M
edenî(ö.136-
158?)
Sika;sâlihu’l-hadîs
Sika;sâlihu’l-
hadî
sSi
kaSi
kaSi
kaSi
kāt’ınd
a zikretmiş
Ömerb.
Muh
amm
ed b
. Zeydel-Adevî
(ö.150)
Sika;sâlihu’l-hadîs
Sika
Sika
Sika,sadûk
Leys
e bi
hî b
e’s
Sikāt’ınd
a zikretmiş
Hadisi
yazılabilir
Leysb.Sa‘del-
Fehm
î(ö.175)
Sika;sebt;sika,
sadûk;Nâfi‘den
rivayetlerindesâlih,
sika
Sika,sebt;
hakkında
övgüifadeleri
kullanm
ış
Sika
Sadûk;
hadi
siyl
e ihticâc
edile
bilir
Sika
Sikāt’ınd
a zikretmiş
Ubeydullahb.
Ubeydurrahm
an
el-Eşcaî(ö.182)
Sâlih,sika;sâlih;sika,
me’mûn
Sevr
î rivayetlerinde
insanlarınen
güveniliri
Sika
Sikāt’ınd
a zikretmiş
Ömerb.Sa‘del-
Haferîel-Kûfî
(ö.203)
Sika;sâlih
Sâlih,sadûk
Sikāt’ınd
a zikretmiş
Mücem
mi‘b.Yahyâ
el-Ensârîel-Kûfî
(ö.?)
Sâlih
u’l-
hadî
sŞeyhun
,sika
Leys
e bi
hî b
e’s,
sâ
lihu’
l-ha
dîs
Sikāt’ınd
a zikretmiş
İbn
Maî
n’in
Değ
erle
ndi
rmed
e B
ulu
ndu
ğu S
ika
Râv
iler
(Ta
blo-
2)
30
Mü
nek
kit
/
R
âvi
Yahy
â b.
Maî
nA
hm
ed b
. H
anb
elİc
lîEb
û Z
ür‘
a er
-Râz
îEb
û H
âtim
Nes
âîİb
n H
ibb
ânİb
n A
dî
Atıyyeb.Sa‘d
el-Avfî(ö.111)
Sâlih;leysebihî
be’s
Zayıf
Zayıf
Zayıf,hadisi
yazılabilir
Zayıf
Hadislerinin
yazılmasıcâiz
değildir.
Zayıf,hadisiyazılabilir
Zür‘ab.İbrâhim
ed-Dım
aşkī(ö.
132)
Sâlih
u’l-
hadî
sKuvvetli
değil,hadisi
yazılabilir
Sikāt’ınd
a zikretmiş
Mücâlidb.Saîd
el-Kûfî(ö.144)
Sika;sâlih
keennehû;
ihcticâc
olun
maz;zayıf,
vâhi
’l-ha
dîs
Kezâve
kezâ;leyse
bi-şey’,
hadi
sler
i ref‘eder
Câizü’l-hadîs,
hasenü
’l-ha
dîs
Hadisikuvvetli
değil,ihticâc
olun
maz
Sika;leyse
bi’l-kavî;
zayıf
Mecrûhîn’
inde
zikretmiş
Hadislerininekserigayr-ı
mahfûzdur
Ömerb.Nebhân
el-Abdî(ö.?)
Sâlihu’l-hadîs;
leysebi-şey’
Zayıf
Terk
edilm
elid
irDu‘afâ’sınd
azikretmiş
Zem‘ab.Sâlih
el-C
ened
î(ö.?)
Suveylih;
suve
ylih
u’l-
hadîs;kuvvetli
değil;zayıf;
hadisizayıftır
Zayıf
Leyyin;
vâhi
’l-ha
dîs
Zayıf
Zayıf;leyse
bi’l-
kavî
Mecrûhîn’
inde
zikretmiş
Zamanzam
anyanılsada
hadislerisâlihtir,birbeis
yoktur
Muh
amm
ed b
. Sâbitb.Eslem
el-Bün
ânî(ö.?)
Sâlihu’l-hadîs;
leysebi-kavî;
leysebi-şey’
Leyy
in
Mün
kerü’l-
hadî
s, h
adis
i i‘tibâriçin
yazılır,ihticâc
olun
maz
Zayıf
Mecrûhîn’
inde
zikretmiş
Hadislerininmütâbiiyoktur
İbrâhimb.
Muh
âcir
b.
Mis
mâr
el-
Med
enî
(ö.?)
Sâlih
, ley
se b
ihî
be’
Şeyh;
mün
kerü’l-
hadîs,metrûk
değil
Leys
e bi
’l-kavî;zayıf
Mün
kerü’l-hadîs;
ferdkaldığı
hadislerleihticâc
olun
maz
Kim
ihadislerind
enekâret
bulunm
aklabirlikte
rivayetlerisâlih
İbn
Maî
n’in
Değ
erle
ndi
rmed
e B
ulu
ndu
ğu Z
ayıf
Râv
iler
(Ta
blo-
3)
31
Mü
nek
kit
/
Râv
iYa
hyâ
b. M
aîn
Ah
med
b.
Han
bel
İclî
Ebû
Zü
r‘a
er-R
âzî
Ebû
Hât
imN
esâî
İbn
Hib
bân
İbn
Ad
î
Abbâdb.Kesîr
es-Sekafî(ö.141)
Leys
e bi
-şey’,sâlih;
hadi
sind
e zayıflıkvar;
zayıf;hadisi
yazılmaz
Leysebi-zâke;
hadi
si p
ek
kuvvetlideğil;
işitmediği
hadislerrivayet
eder
, sâl
ih
Zayıf,
metrûkü’l-
hadîs;sâlih
Hadisi
yazılamaz,
sâlih
Hadisizayıf;
hadi
sler
inde
nekâretvar
Metrûk
Mecrûhîn’
inde
zikretmiş
Hadislerinin
mütâbii
yoktur
İbn
Maî
n’in
Değ
erle
ndi
rmed
e B
ulu
ndu
ğu M
etrû
k R
âvi (
Tabl
o-4)
32
Râvi
el-Cerh ve’t-ta‘dîlCilt, sayfa
no
Ebû Hâtim’in değerlendirmesi
Takrîbü’t-tehzîbSayfa
no
İbn Hacer’in değerlendirmesi
Ahmedb.el-Mikdâm el-İclî
(ö.253)II,78
Sâlihu’l-hadîs,mahallühü’s-sıdk
85 Sadûk,sâhibühadis
İbrâhimb.Yezîdb.Şerîket-
Teymî(ö.96)II,145 Sâlihu’l-hadîs 95
Sika;irsalvetedlîsyapar
İsmâilb.Muhammed b. Cühâdeel-
Yemânî (ö.?)
II,195Sadûk,sâlihu’l-
hadîs109 Sadûkyehimü
Eyyûbb.Hâni’(ö.?)
II,261 Sâlih 119 Sadûk,fîhilîn
Ezrakb.Kaysel-Hârisî(ö.121)
II,339 Sâlihu’l-hadîs 97 Sika
Cüveyriyeb.Esmâ
ed-Duba‘î(ö.173)
II,531 Sâlihu’l-hadîs 143 Sadûk
Habîbb.Zeydel-Ensârî(ö.?)
III,101 Sâlih 150 Sika
Hubeybb.Abdurrahmânel-Ensârî(ö.
132)III,387 Sâlihu’l-hadîs 192 Sika
Râşidb.Keysânel-Absî(ö.?)
III,485 Sâlih 204 Sika
Rukeynb.Rabî‘el-Fezârî(ö.
131)III,514 Sâlih 210 Sika
Saîdb.Kesîret-Teymî(ö.?)
IV,56 Sâlihu’l-hadîs 240 Sika
Süleymanb.EbûSüleymaneş-Şeybânî(ö.139-142?)
IV,135Sadûk,sika,
sâlihu’l-hadîs252 Sika
Süfyânb.Hamzael-Eslemî(ö.?)
IV,230 Sâlihu’l-hadîs 244 Sadûk
Şurahbil b. Şerîk el-Me‘ârifî(ö.?)
IV,341 Sâlihu’l-hadîs 265 Sadûk
Talhab.EbûSaîd
el-İskenderânî(ö.157)
IV,477 Sâlih 282 Sika
Ebû Hâtim’in Değerlendirmede Bulunduğu Râviler (Tablo-5)
33
Abdullahb.İbrâhimb.Ömeres-San‘ânî(ö.?)
V,3 Sâlihu’l-hadîs 295 Sadûk
Abdullahb.Abdullahb.EbûTalha el-Ensârî
(ö.134)
V,91 Sâlih 309 Sika
Abdullahb.Velîd
el-Müzenî(ö.?)V,187 Sâlihu’l-hadîs 328 Sika
Abdurrahmânb.Abdullahb.EbûAmmârel-
Mekkî(ö.?)V,249 Sâlihu’l-hadîs 344 Sika, âbid
Abdülmelikb.Îsâ
es-Sekafî(ö.?)V,362 Sâlih 364 Makbûl
Abdülvâhidb. Eymen el-
Mahzûmî(ö.?)VI,20 Sâlihu’l-hadîs 366 Lâ be’se bihî
Ömerb.Eyyûbel-Mevsılî(ö.
188)VI,99 Sâlih 410 Sadûklehûevhâm
Abbâsb.Ferrûhel-Cüreyrî(ö.
121)VI,212
Sâlihu’l-hadîs, sadûk
293 Sika
Ukbeb.Vessâcel-Ezdî(ö.81)
VI,318 Sâlihu’l-hadîs 395 Sika
Alkameb.Mersed
el-Hadramî(ö.120)
VI,406 Sâlihu’l-hadîs 397 Sika
Gālibb.Mihrânel-Abdî(ö.?)
VII,49 Sâlihu’l-hadîs 442 Sadûk
Kaysb.el-Haccâc
el-Kelâî(ö.129)VII,95 Sâlih 456 Sadûk
Katanb.Vehbel-Leysî(ö.?)
VII,138 Sâlihu’l-hadîs 456 Sadûk
Muhammed b. Zeyd
el-Abdî(ö.?)VII,256
Lâ be’se bihî, sâlihu’l-hadîs
479 Makbûl
Muhammed b. Ömer
et-Tâî(ö.?)VIII,18
Mâ bihî be’s, sâlihu’l-hadîs
499 Sadûk
Muhammed b. Mürrael-Kureşî
(ö.?)VIII,99 Şeyh,sâlihu’l-hadîs 506 Sadûk
34
Mûsâb.el-Müseyyebes-Sekafî(ö.?)
VIII,162 Sâlihu’l-hadîs 554 Sadûk
Mugīreb.Nu‘mân
en-Nehaî(ö.?)VIII,231 Sâlih, sika 544 Sika
Mus‘abb.el-Mikdâm el-
Has‘amî(ö.203)VIII,308 Sâlihu’l-hadîs 533 Sadûklehûevhâm
Müzâhimb.Züferb.
el-Hârised-Dabbî(ö.?)
VIII,405 Sâlihu’l-hadîs 526 Sika
Vâilb.Dâvûdet-Teymî(ö.?)
IX,43 Sâlihu’l-hadîs 580 Sika
Yahyâ b. Meymûn
el-Hadramî(ö.114)
IX,188 Sâlih 597 Sadûk
Yezîdb.Humeyded-Duba‘î(ö.
128)IX,256 Sâlih 600 Sika,sebt
Ya‘lâb.Atâel-Âmirî(ö.120)
IX,302 Sâlihu’l-hadîs 609 Sika
EbûRebî‘el-Medenî(ö.?)
IX,370 Sâlihu’l-hadîs 639 Makbûl
35
KAYNAKÇA
Ahmed b. Hanbel, EbûAbdullâhAhmedb.Muhammedb.Hanbel eş-Şeybânî,el-‘İlelvema‘rifetü’r-ricâl(Rivâyetü’l-Merrûzîvegayrihî)(nşr.Vasıyullahb.MuhammedAbbas),Bombay:Dârü’s-Selefiyye,1408/1988.
Kitâbü’l-‘İlelvema‘rifetü’r-ricâl,I-IV(nşr.Vasiyyullâhb.MuhammedAbbâs),Riyad:Dârü’l-Hânî,1422/2001.
Su’âlâtüEbîDâvûd li’l-İmâmAhmedb.Hanbel fî cerhi’r-ruvâtiveta‘dîlihim (nşr. Ziyâd Muhammed Mansûr), Medine: Mektebetü’l-Ulûm ve’l-Hikem,1414/1994.
Ali b. el-Medînî, Ebü’l-Hasen Ali b. Abdullah es-Sa‘dî, Su’âlâtüMuhammed b.Osmânb.EbûŞeybe liAlib.el-Medînî (nşr.MuvaffakAbdullâhAbdülkādir),Riyad:Mektebetü’l-Me‘ârif,1404/1984.
Aydınlı,Abdullah,HadisIstılahlarıSözlüğü,İstanbul:İFAV,2009.
Cezâirî, Tâhir b. Muhammed Sâlih, Tevcîhü’n-nazar ilâ usûli’l-eser, I-II (nşr.Abdülfettâh Ebû Gudde), Beyrut: Mektebü’l-Matbûâti’l-İslâmiyye,1416/1995.
Dârekutnî, Ebü’l-Hasen Alî b. Ömer ed-Dârekutnî, ---, Su’âlâtü’l- Hâkim en-Nisâbûrî li’d-Dârekutnî (nşr. Muvaffak b. Abdullah b. Abdülkādir), Riyad:Mektebetü’l-Me‘ârif,1404/1984.
SuâlâtüHamzab.Yûsufes-Sehmîli’d-Dârekutnî(nşr.Muvaffakb.Abdullahb.Abdülkādir),Beyrut:Mektebetü’l-Me‘ârif,1404/1984.
Suâlâtü’s-Sülemî li’d-Dârekutnî, (nşr. Sa’d b.Abdullah el-Humeyyid -Halidb. Abdurrahman el-Cüreysî), Riyad: Fehresetü Mektebeti’l-Melik Fehd el-Vataniyye,1427.
Dinçoğlu,Mehmet,EbûDâvûd’unSünen’i(KaynaklarıveTasnifMetodu),Ankara:TürkiyeDiyanetVakfıYayınları,2012.
Ebû Dâvûd, Süleymânb.Eş‘ases-Sicistânî,---,RisâletüEbîDâvûdilâehliMekkefîvasfiSünenihî(nşr.AbdülfettâhEbûGudde),(Selâsüresâ’il fî‘ilmi mustalahi’l-hadîsiçinde),Beyrut:Mektebetü’l-Matbûâti’l-İslâmiyye,1426/2005.
Su’âlâtüEbî ‘Ubeydel-ÂcurrîEbâDâvûd Süleymanb. Eş‘ases-Sicistânî, I-II,(nşr. Abdülalîm Abdülazîm el-Bestevî), Beyrut: Müessesetü’r-Reyyân,1418/1997.
Efendioğlu,Mehmet,“Sâlih”,TDVİslâmAnsiklopedisi(DİA),XXXVI,32.
Fesevî,EbûYûsufYa‘kūbb.Süfyânel-Fesevî,Kitâbü’l-Ma‘rifeve’t-târîh,I-IV(nşr.EkremZiyâel-Ömerî),Medine:Mektebetü’t-dâr,1410.
36
Fîrûzâbâdî, Mecdüddîn Muhammed b. Ya‘kûb, el-Kâmûsu’l-muhît, (nşr.MuhammedNaîmel-Araksûsî),Beyrut:Müessesetü’r-Risâle,1426/2005.
Hâkim, Ebû Abdullah Muhammed b. Abdullah en-Nîsâbûrî, Kitâbü Ma‘rifetü‘ulûmi’l-hadîs(nşr.NûreddinItr),Dımeşk:Dârü’l-Fikr,1406/1986.
Hatîb,EbûBekrAhmedb.Alib.Sâbitel-Hatîbel-Bağdâdî,el-Câmi‘liahlâki’r-râvîve âdâbü›s-sâmi‘, I-II, (nşr. Mahmûd Tahhân), Riyad: Mektebetü’l-Me‘ârif,1403/1983.
el-Kifâye fî‘ilmi’r-rivâye,I-II(nşr.Ebûİshâkİbrâhimb.MustafaÂl-iBahbahed-Dimyâtî),y.y.:
Itr, Nûreddin Itr, Menhecü’n-nakd fî ‘ulûmi’l-hadîs, Dımeşk: Dârü’l-Fikr,1401/1981.
İbn Adî,EbûAhmedAbdullâhb.Adîel-Cürcânî,el-Kâmil fîdu‘afâ’i’r-ricâl (nşr.Âdil AhmedMüveccid- Ali MuhammedMuavviz), Beyrut: Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye,ts.
İbn Ebû Hâtim,EbûMuhammedAbdurrahmânb.Muhammed,el-Cerhve’t-ta‘dîl, I-IX,Beyrut:Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye,1371/1952.
İbn Hacer,ŞihâbüddînEbü’l-FazlAhmedb.Aliel-Askalânî, ---, en-Nüket‘alâkitâbiİbni’s-Salâh,I-II(nşr.Rebî‘b.HâdîUmeyr),Riyad:Dârü’r-Râye,1415/1994.
Nüzhetü’n-nazar fî tavzîhi Nuhbeti’l-fiker fî mustalahi ehli’l-eser (nşr.NûreddinItr),Dımaşk1321/2000.
Tehzîbü’t-Tehzîb, I-XII, Haydarâbâd: Matba‘atü Meclisi Dâireti’l-me‘ârifi’n-nizâmiyye,1325-1328/1908-1911.
Takrîbü’t-Tehzîb(nşr.MuhammedAvvâme),Haleb:Dârü’r-Reşîd,1411/1991.
İbn Hibbân,EbûHâtimMuhammedb.Hibbânel-Büstî,Kitâbü’l-Mecrûhînmine’lmuhaddisîn ve’d-du‘afâ ve’l-metrûkîn, I-III (nşr. Mahmûd İbrâhim Zâyed),Beyrut:Dârü’l-Ma‘rife,1412/1992.
Kitâbü’s-Sikāt,I-IX(nşr.MuhammedAbdülmuîdHan),Haydarâbâd:Dâiretü’l-Meârifi’l-Osmâniyye,1393-1398/1973-1978.
İbn Manzûr, Ebü’l-Fazl Cemâlüddîn Muhammed b. Mükerrem, Lisânu’l-Arab, Beyrut:Dâru’s-Sadr,ts
İbn Sa‘d, Ebû Abdullâh Muhammed b. Sa‘d el-Kâtib el-Hâşimî, Kitâbü’t-Tabakātü’l-kübrâ, I-XI (nşr. Ali Muhammed Ömer), Kahire: Mektebetü’l-Hânci,1421/2001.
İbn Şâhin, Ebû Hafs Ömer b. Ahmed el-Bağdâdî, Târîhu esmâi’d-du‘afâ’ ve’l-
37
kezzâbîn (nşr.AbdürrahîmMuhammedAhmedel-Kâşgarî),Medine:yay.y.,1409/1989.
İbnü’s-Salâh,EbûAmrOsmanb.AbdurrahmanŞehrezûrî, ‘Ulûmu’l-hadîs,(nşr.NureddinItr),Dımaşk:Dârü’l-fikr,1406/1986.
İclî,Ebü’l-HasenAhmedb.Abdullâhel-İclî,Mâ‘rifetü’s-sikātminricâliehli’l-‘ilmve’l-hadîs ve mine’d-du‘afâ’ ve zikru mezâhibihim ve ahbârihim, I-II (nşr.AbdülalîmAbdülazîmel-Bestevî),Medine:Mektebetü’d-dâr,1405-1985.
İmamoğlu, Müftü, “Ebû Dâvud ve Süneni” (Yüksek Lisans Tezi, AtatürkÜniversitesiSosyalBilimlerEnstitüsü,2000).
Kāsımî, Muhammed Cemâleddîn b. Muhammed Saîd ed-Dımaşkī, Kavâ’idü’t-tahdîs min fünûni mustalahi’l-hadîs (nşr. Mustafa Şeyh Mustafa), Beyrut:Müessesetü’r-RisâleNâşirûn,1425/2004.
Koçyiğit,Talat,HadisIstılahları,Ankara:AnkaraÜniversitesi İlahiyatFakültesiYayınları,1980.
Mizzî,CemâleddînEbü’l-HaccâcYûsufb.Abdurrahmânel-Mizzî,Tehzîbü’l-Kemâlfî esmâi’r-ricâl, I-XXXV, (nşr. Beşşâr AvvâdMa‘rûf), Beyrut:Müessesetü’r-Risâle,1403-1413/1983-1992.
Nesâî,EbûAbdurrahmânAhmedb.Şuayben-Nesâî,Kitâbü’d-Du‘afâ’ve’l-metrûkîn, (nşr.Bûrâned-Dannâvî-KemalYûsufel-Hût),Beyrut:Müessesetü’l-kütübi’s-sekāfiyye,1405/1985.
Nevevî,EbûZekeriyyâMuhyiddinYahyâb.Şerefen-Nevevî,et-Takrîbve’t-teysîrli-ma‘rifetisüneni’l-beşîri’n-nezîr(nşr.MuhammedOsmanel-Haşet),Beyrut:Dârü’l-Kütübi’l-Arabî,1405/1985.
Tehzîbü’l-esmâve’l-lügāt,I-IV,Beyrut:Dârü’l-kütübi’l-ilmiyyets.
Polat,Salahattin“İ‘tibar”,TDVİslâmAnsiklopedisi(DİA),XXIII,455.
San‘ânî,EbûİbrâhîmİzzüddînMuhammedb.el-İmâmes-San‘ânî,Tavzîhu’l-efkârli-me‘ânî Tenkīhi’l-enzâr, I-II, (nşr. Muhammed Muhyiddin Abdülhamîd),Medine:el-Mektebetü’s-Selefiyye,1366/1947.
Sehâvî, ŞemseddînEbü’l-HayrMuhammedb.Abdurrahmanes-Sehâvî,Fethu’l-mugīsbi-şerhiElfiyyeti’l-ḥadîsli’l-‘Irâkī,I-V(nşr.Abdülkerîmb.Abdullahb.Abdurrahman b. el-Hudayr-Muhammed b. Abdullah b. Fehîd Âl-i Fehîd),Riyad:MektebetüDâri’l-Minhâc,1426/2005.
Silefî, Ebû Tâhir Sadrüddîn Ahmed b. Muhammed, Su’âlâtü’l-Hafız es-Silefî li-Hamis el-Havzî an cema‘a min ehli’l-Vâsıt, (nşr. Meta‘ Tarâbîşî, Dımaşk,MatbuatuMecmai’l-Lugati’l-Arabiyye),Dımaşk:Dârü’l-Fikr,1403/1983.
38
Süyûtî, Ebü’l-Fazl CelâleddînAbdurrahmanb. EbûBekr el-Hudayrî,Tedrîbü’r-râvî fî şerhi Takrîbi’n-Nevevî, I-III (nşr. Ebû Muaz Târık b. İvedullah b.Muhammed),Riyad:Dârü’l-Âsime,1424/2003.
Tehânevî, Zafer Ahmed b. Latîf el-Osmânî, Kavâ‘id fî ‘ulûmi’l-hadîs (nşr.AbdülfettâhEbûGudde),Beyrut:Dârü’l-kalem,1372/1972.
Turhan, Halil İbrahim, Ricâl Tenkidinin Doğuşu ve Gelişimi: Hicrî İlk İki Asır, İstanbul:İFAV,2015.
Uğur,Mücteba,AnsiklopedikHadisTerimleri Sözlüğü,Ankara:TürkiyeDiyanetVakfıYayınları,1992
Ukaylî, Ebû Ca‘fer Muhammed b. Amr el-Ukaylî, ed-Du‘afâ’ü’l-kebîr, I-IV (nşr.Abdülmu‘tîEmînKal‘acî),Beyrut:Dârü’l-kütübi’l-‘ilmiyye,1404/1984.
Yahyâ b. Ma‘în,EbûZekeriyyâYahyâb.Maînb.Avnel-Mürrî,---,et-Târîh(Dârimîrivâyeti), (nşr. Ahmed Muhammed Nurseyf), Dımaşk: Dârü’l-me’mûn li’t-türâs,ts
Yahyâ b. Ma‘în ve Kitâbuhû et-Târîh (ed-Dûrî rivâyeti), I-IV, (nşr. AhmedMuhammedNurseyf),Mekke,1399/1979.
Yıldız,Abdullah“IstılahlardakiAnlamKargaşasıKapsamındaİ’tibârKavramıileŞâhidveMütâbîHadisArasındakiİlişkiveFarklılıklar”,Harran Üniversitesi İlahiyatFakültesiDergisi,36(2016):72-111.
Yücel,Ahmet,HadîsIstılahlarınınDoğuşuveGelişimiHicrîİlkÜçAsır, İstanbul:İFAV,2014.
Zebîdî, Ebü’l-Feyz Muhammed el-Murtazâ b. Muhammed, Bülḡatü’l-erîb fî mustalahi âsâri’l-habîb (nşr. Abdülfettâh Ebû Gudde), Beyrut: Mektebü’l-Matbûâti’l-İslâmiyye,1408.
Sahîh-iBuhârîmuhtasarıTecrîd-isarihtercemesiveşerhi,I-III(trc.AhmedNaim);IV-XII(trc.KâmilMiras),Ankara:BaşbakanlıkBasımevi,1982.
Tâcü’l-‘arûs min cevâhiri’l-Kāmûs, I-XL, (nşr. Hüseyin Nassar), Kuveyt: et-Türâsü’l-Arabî,1369/1969.
Zehebî,ŞemseddînEbûAbdullahMuhammedb.Ahmedet-Türkmânî,Dîvânü’d-du‘afâ ve’l-metrûkîn (nşr. Hammad b. Muhammed el-Ensârî), Mekke:Mektebetü’n-Nehda,1387/1967.
el-Kâşif fî ma‘rifetimen lehû rivâye fi’l-kütübi’s-sitte, I-II (nşr.MuhammedAvvâme-Ahmed Muhammed Nemr el-Hatîb), Cidde: Dârü’l-kıble li’s-sekāfeti’l-İslâmiyye,1413/1992.
Mîzânü’l-i‘tidâl fî nakdi’r-ricâl, I-VIII, (nşr. AliMuhammedMuavvaz - Âdil
39
AhmedAbdülmevcûd),Beyrut:Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye,1416/1995.
Siyerua‘lâmi’n-nübelâ,I-XXV(nşr.Şuaybel-Arnaût-Kâmilel-Harrât),Beyrut:Müessesetü’r-Risâle,1402-1417/1982-1996.
40
41
Duhâ/Kuşluk Namazıyla İlgili Rivayetlerin Değerlendirilmesi*
CemilMollaibrahimoğlu**
Özet
Farz ve vacip namazların dışında kalan namazlara nâfile denmektedir. Hz. Peygamber,
farznamazlardannoksanolanlarınnâfilenamazlarla tamamlanacağınıvekulunAllah’a
farzlarla yaklaşıp nâfilelerle yakınlaşmayı sürdürdüğünü haber vermiştir. Dolayısıyla
nâfileler,Allah’ayakınlaşmayısürdürmeye,sevapeldeetmeyevefarzlardakinoksanlığın
tamamlanmasınasebepolmasıyönüyleönemarzetmektedir.Nâfilenamazlardanbiride
duhâ/kuşluknamazıdır.Güneşinbirmızrakboyuyükselerekkerahetvaktininçıkışından
zevalinazöncesinekadarolanzamandakılınanbunamazıHz.Peygamberzamanzaman
kılmış,tavsiyeetmişvekılanlaraönemlimüjdelervermiştir.Bumakale,duhânamazının
meşruiyetini,Hz.Peygamber’inkıldığınavetavsiyeettiğinedairrivayetlerilebunamaz
hakkındaki olumsuz rivayetleri, bunların sıhhatlerinin tespitini ve ilgili yorumları
nakledip değerlendirmeyi, kuşluk namazının hükmünü, rekât sayısını, işrâk namazıyla
aynı namaz olup olmadığı hususunu rivayetlerle ve şârihlerin yorumlarıyla ortaya
koymayıhedeflemektedir.
Anahtar Kelimeler: Namaz,kuşluknamazı,Peygamber,hadis.
THE EVALUATION OF NARRATIVES RELATED TO THE “DUḤĀ” PRAYER Abstract
Nāfila (voluntary)prayers are thoseprayers that areneither farḍ (obligatoryprayers)norwājib.NarratedfromtheProphetthattheservantapproachesAllahbyperforming
theobligatoryprayersandhe/she continues toapproachbyperforming thevoluntary
prayers.TheProphetalso said that if theobligatoryprayersaredeficient, theywillbe
completedwiththevoluntaryones.“Duhā”meansthetimeofsunrise.Asareligiousterm,
itisanoptionalprayerthattheProphetprayedfrequentlyandadvisedthecompanions
topray,anditstimeisbetweensunriseandnoon(zuhr).Thisarticleexaminesbasedon
traditions and hadīth commentators’ opinions the legitimacy of this prayer, narratives
relating that theProphethadperformed thisprayer,narrativesagainst thisprayer, the
reliabilityofthesenarrations,numberofrak’ahsofduhāprayer,whetheritisthesame
withishrāq prayer.
Key Words: Prayer, duhā prayer, Prophet, hadīth.
*Buçalışma,Ocak2018tarihindetamamlanan“RivayetlerIşığındaNâfileNamazlar”başlıklıdoktorateziesasalınarakhazırlanmıştır.
**Dr.,NamıkKemalÜniversitesiİlahiyatFakültesi,ArapDiliveBelâgatıAnabilimDalı,[email protected].
42
Giriş
İnsanların ve cinlerin yaratılış gayesi, Allah’a kulluk etmektir.1 Tevhidden sonra İslam’ın enönemli esası vebedenle yapılan ibadetlerin en faziletlisi isenamazdır.2BusebepleHz.Peygamberfarznamazlarailavetenkimizamanonlarınöncesindevesonrasındakimizamandaçeşitlivesilelerlemüstakilolarakdahafazlanamazkılmışvekılınmasınıteşviketmiş,bunamazlarınbirkısmınıdevamlıbirkısmınıdazamanzamankılmıştır.Bazenkılıp,bazenterkettiğinamazlardanbiridekuşluknamazıdır.
Burada Hz. Peygamber’in bu namazı kıldığına ve tavsiye ettiğine dairrivayetlerle,ikirekâtkuşluknamazınıninsanbedenindebulunanüçyüzaltmışmafsal için verilmesi gereken üç yüz altmış sadaka yerine geçtiği, denizinköpüğündençokolsabilekişiningünahlarınınaffınasebepolduğu,tambirhacvebirumresevabıkazandırdığıgibi faziletinedairrivayetlereyerverilecektir.DahasonraHz.Peygamberinkuşluknamazıkılmadığınıveyabazıdurumlardayadabirkerekıldığınıifadeedenrivayetlerveburivayetlerleilgilifarklıyorumlarzikredilecek,Resûlullah’ınbunamazıkaçrekâtkıldığıvebusayılarınbağlayıcılığı,işrâknamazıilekuşluknamazınınaynınamazolupolmadığıhususlarıelealınıpdeğerlendirilecektir.
1. Duhâ Kavramı
Duhâ kelimesinin kök anlamı bir nesnenin belli ve âşikare olmasıdır.3 Aslında duhâ, güneşin, doğduğu mer’î ufuktan yükselip ışığının parlaması veyayılmasıylabakanlaraaçıkçagörünmesidir.Ozamankerahetvaktigeçmişolur.Güneşindoğuşundanzevâlekadarolansüreüçeayrılır:1)Güneşindoğuşundanaydınlığın tamamlamasına kadar olan süre: dahve, dahv ve dahiyye/kuşluk,ضحو ,ضحوة) ,(ضحية 2) Güneşin aydınlığını tamamlamasından gündüzün dörttebirinitamamlamasınakadarolansüre:duhâ (الضحى)/kabakuşluk,3)Dörttebirin
1 ez-Zâriyat,51/56.2 İbn Mâce Ebû Abdillah Muhammed b. Yezîd el-Kazvînî, Sünen, nşr. Şuayb Arnaût
vd., Müessesetü’r-risâle, Dımaşk, 2009, Tahâret 4; Ebû Dâvûd Süleymân b. Dâvûdet-Tayâlisî, Müsned, nşr.Muhammedb.Abdülmuhsinet-Türkî,Dârühecr,y.y.,1999,II,336-337;DârimîEbûMuhammedAbdullahb.Abdirrahman,Sünen,nşr.HüseyinSelimEsed,Dârü’l-muğnî,Riyad,2000,Tahâret2;Hâkim,EbûAbdillâhMuhammedb. Abdillâh en-Nîsâbûrî, Müstedrek ale’s-Sahîhayn, nşr. Mustafa Abdülkâdir Atâ,Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye, Beyrut, 2002, I, 221-222, 301 (448), (449), 450); EbûAbdillâhAhmedb.Muhammedb.Hanbeleş-Şeybânî, Müsned, nşr.Şuaybel-Arnaûtvearkadaşları,Müesssetü’r-risâle,Dımaşk,1995,XXXVII,60,108(22378),(22433);EbûAbdillahMâlik b. Enes el-Yemenî,Muvattâ,nşr.MuhammedFuâdAbdülbakî,Dârüihyâi’t-türâsi’l-Arabiyyi,Beyrut,1985,Tahâret36;İbnHibbân,III,311.
3 İbnFârisEbü’l-HüseynAhmed,Mu’cemümekâyîsi’l-luğa,nşr.AbdüsselâmMuhammedHarun,y.y.Dâru’l-fikr,1979,III,391.
43
tamamlanmasındanzevâlekadarolansüre:dahâ’/kocakuşluk (ضحاء).4
Fukahâıstılahındaduhânamazı,kuşlukvaktindekılınannamazdır.Kuşlukvakti;güneşinbirmızrakboyuyükselerekkerahetvaktininçıkışındanzevalinazöncesinekadarolanzamandır.5Bazılarınagörevakti,güneşindoğuşuylabaşlar.6 Hernekadargüneşindoğuşundanveyabirmızrakyükselmesindenzevâlvaktinekadar kılınabilirse de Zeyd b. Erkam (ö. 68/688) rivayetinden7 dolayı sıcağınşiddetlendiğizamanakadarertelemekdahafaziletlidir.8
Aşağıda görüleceği üzere rivayetlerde bu namaz “duhâ” namazı olarakgeçmekte,fıkıhkitaplarındadabuisimlezikredilmektedir.Ancakbazırivayetlerdebunamaza“evvâbîn”denildiğidegörülmektedir:EbûHüreyre(ö.58/678)Hz.Peygamber’in“Duhânamazınaancakevvâb/çoktevbeedendevameder”sözününaklettiktensonra“Buevvâbîninnamazıdır”demiştir.9 Zeydb.Erkam’danrivayet
4 Bk.EbûNasrİsmâîlb.Hammâdel-Cevherî,es-Sıhâhtâcü’l-luğavesıhâhu’l-arabiyye, nşr. Ahmed Abdulgafûr Attâr, (Beyrut: Dârü’l-ilm li’l-melâyîn, 1956), 6: 2406; Bâcûrî İbrâhim b. Muhammed b. Ahmed, el-Mevâhibu’l-ledüniyye ale’ş-şemâili’l-Muhammediyye, nşr. Muhammed Avvâme, (y.y. 2001), s. 490-491; Elmalılı HamdiYazır,Hak Dini Kur’an Dili,(İstanbul:EserNeşriyat,1979), 8:5847-5848.
5 İbn Müflih, Ebû İshâk Burhânüddîn İbrâhim b. Muhammed ed-Dımaşkî,Mübdi’ fîşerhi’l-Mukni’, nşr. Muhammed Hasan Muhammed Hasan İsmâîl eş-Şâfiî, (Beyrut:Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye,1997),2:30;İbnHacerel-Heytemî,Eşrefü’l-vesâililâfehmi’ş-Şemâil, nşr. Kemâl Abdülazîm el-Anânî, (Beyrut: Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye, 1998), s. 407;Aliel-KariEbü’l-HasenNûrüddînAlib.Sultânel-Herevî,Cem’ü’l-vesâilfîşerhi’ş-Şemail, (Mısır: t.y.), 2:85;MünâvîZeynüddînMuhmmedAbdürraûfb.Tâci’l-ârifîn,Feyzü’l-kadîrbişerhi’l-Câmii’s-sağîr,(Beyrut:Dâru’l-marife,1972),6:168;ŞürünbülâlîEbü’l-İhlâsHasenb.Ammâr, İmdâdü’l-fettâhşerhuNûri’l-îzâhvenecâti’l-ervâh,nşr.Abdülkerîmel-Atâ, (Beyrut:Dâru ihyâi’t-türâsi’l-Arabiyyi, 2001), s. 412;Bâcûrî,el-Mevâhibu’l-ledüniyye, s. 490-491; Zafer Ahmed Tehânevî, İ’lâü’s-sünen, (Pakistan:İdâretü’l-Kur’anve’l-ulûmi’l-İslâmiyye,1415),7:30;el-Mevsûatu’l-fıkhıyye,(Kuveyt:Vizâretü’l-evkâfve’ş-şuûni’l-İslâmiyye,1983-2006),27:221.Kerahetvakti;güneşindoğmasındanyükselmesinekadarolanzamandırkiyaklaşık40-50dakikadır.Zeval;güneşin tam ortaya ve başımızın üstüne gelip de henüz batı tarafına geçmediğizamandırkiöğlevaktiningirmesindenyaklaşık40-50dakikaöncesinekadarolanzamandır.Kuşluk vakti, bu iki vakit arasıdır. Bk.AhmedHamdiAkseki, İslâmDini, (Ankara:DİByay.,1969),s.138;ÖmerNasûhiBilmen,Büyükİslâmİlmihali,(İstanbul:Bilmenyayınevi,t.y.), s.114,213.
6 İbnHacerel-Heytemî,Eşrefü’l-vesâil,s.407.7 Müslimb.Haccâc,Ebü’l-Hüseynel-Kuşeyrî,el-Câmiu’s-sahîh,nşr.MuhammedFuâd
Abdulbaki,(Mısır:Dâruihyâi’l-kütübi’l-Arabiyye,1412/1991),Müsâfirîn,143.8 NevevîEbûZekeriyyâYahyâb.Şerefen-Nevevî,MinhâcfîşerhiSahîhiMüslimb.Haccâc,
(Müessesetü Kurtuba, 1994), 6: 44; Aynî Ebû Muhammed Bedrüddîn Mahmûd b.Ahmed, ‘Umdetü’l-kārî fî şerhi Sahîhi’l-Buhârî, nşr. Abdullah Mahmûd MuhammedÖmer, (Beyrut: Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, 1421/2001), 7: 349; Bâcûrî, el-Mevâhibu’l-ledüniyye, s.490.
9 Hâkim,I,459(1182).HâkimhadisinMüslim’inşartıüzeresahiholduğunusöylemişZehebî de onu onaylamıştır. Bk. Hâkim, Müstedrek, 1: 459; Zehebî Ebû AbdillâhŞemsüddîn Muhammed b. Ahmed ed-Dımaşkī Telhîsu’l-Müstedrek, MustafaAbdülkâdirAtâ,(Beyrut:Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye,2002),1:459.
44
edildiğinegöreHz.Peygamber “Evvâbînininnamazı, sıcaktandeveyavrularınınayağıyandığızamandır”10buyurmuştur.Şevkânî,(ö.1250/1834)“Kimakşamlayatsıarasındanamazkılarsa,onamazevvâbîninnamazıdır”11 rivayetinin,mürselolsa bile Sahîh’deki Zeyd b. Erkam rivayetine muârız olmadığını, zira her ikinamazadaevvâbîndenilmesinebirmânibulunmadığınısöylemiştir.12Bazıfıkıhkitaplarındada“evvâbîn”kelimesininkuşluknamazıileakşamlayatsıarasındakılınannamazınmüşterekismiolduğubelirtilmektedir.13
2. Rivayetler
Bazıeserlerde,buhusustarivayettebulunanüçühanımondörtsahâbîninisimleri sayılmış ve hepsinin deHz. Peygamber’i kuşluk kılarken gördükleri,14 bazı eserlerde on dokuz büyük sahâbînin Hz. Peygamber’i kuşluk namazıkılarkengördüklerineşahitlikettiği,hattaİbnCerîret-Taberî’nin(ö.310/923)buhaberlerin tevâtürhaddineulaştığını söylediği nakledilmiştir.15 Bazılarındakuşluk namazını ispat eden hadislerin sahâbe râvilerinin sayısının yirmiyeulaştığı belirtilmiş,16 bazılarında yirmi beş sahâbenin isimleri, her birinin Hz.Peygamber’inkuşluknamazıkıldığınaveyaonutavsiyeettiğineyadafaziletindenbahsettiğine dair rivayetleri kaynaklarıyla birlikte tek tek sayılmıştır.17 Bu rivayetlerinbirkısmışunlardır:
10 Müslim,Müsâfirîn,143.11 Abdullah b. Mübârek Ebû Abdirrahman el-Hanzalî el-Mervezî, Kitabu’z-zühd, nşr.
Habîburrahmân el-A’zamî, (Beyrut: Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye, t.y.), s. 445 (1259);Mervezî Ebû Abdillah Muhammed b. Nasr, Muhtasaru Kıyâmu’l-leyl ve KıyâmuramazânveKitabu’l-vitr,ihtisâr,Ahmedb.Aliel-Makrîzî, (Pakistan:HadisAkademi,1988), s. 88. Elbânî, hadisin mürsel olduğu için zayıf olduğunu söylemiştir. Bk.MuhammedNâsırüddîn el-ElbânîSilsiletü’l-ehâdîsi’z-zaîfe ve’l-mevzûa ve eseruhu’s-seyyiü fi’l-ümme, (Riyad: Mektebetü’l-meârif, 1992-2004), 10: 133 (4617); Elbânî,Zaîfu’l-Câmii’s-sağîrveziyâdetihî,(Beyrut:el-Mektebü’l-İslâmî,1988), s.818(5676).
12 Şevkânî Ebû Abdillah Muhammed b. Ali,Neylü’l-evtâr şerhu Münteka’l-ahbâr, nşr.MuhammedSubhîb.HasanHallâk,(Demmam:Dâruİbni’l-Cevzî,1427),5:186.
13 Bk.Zekeriyyâel-Ensarî,EbûYahyâZeynüddîn,Esne’l-metâlibşerhiRavzı’t-tâlib(yy. t.y.),1:206;ŞirbînîŞemsüddînMuhammedb.Ahmedel-Hatîb, Muğni’l-muhtâcilâ ma’rifeti meânî elfâzi’l-Minhâc, nşr. Muhammed Halîl Aytânî, (Beyrut: Dâru’l-marife, 1997), 1: 343; Cemel Ebû Dâvûd Süleymân b. Ömer el-Ezherî, Fütûhâtü’l-vehhâbbitavzîhiŞerhiMenheci’t-tullâb(Fethu’l-vehhâbşerhi),(Beyrut:Dâruihyâi’t-türâsi’l-Arabiyyit.y.),1:486;el-Mevsûatü’l-fıkhıyye,27:134.
14 İbnKayyimel-Cevziyye,EbûAbdillâhŞemsüddînMuhammed,Zâdü’l-meâdfîhedyihayri’l-ibâd, nşr.Şuaybel-Arnaût,Abdülkâdirel-Arnaût,(Beyrut:Müessesetü’-risâle,1998),1:334.
15 Aliel-Kârî,Cem’ü’l-vesâil,2:87;Münâvî,Şerhu’ş-Şemâil,(Mısırt.y.),2:86;Bâcûrî, el-Mevâhibu’l-ledüniyye,s.492;EbûAbdillahMuhammedb.Ca’ferel-Kettânî,Nazmü’l-mütenâsirmine’l-hadîsi’l-mütevâtir,(Mısır:Dârü’l-kütübi’s-selefiyye,t.y.),s.106-108.
16 İbnHacerEbü’l-FazlŞihâbüddînAhmedb.Aliel-Askalânî,Fethu’l-BârîşerhuSahîhi’l-Buhârî,nşr.EbûKuteybeNazarMuhammedel-Faryâbî,(Riyad:DâruTaybe,1426/2005),3:589.
17 Aynî,Umdetü’l-kârî,7:346-248.
45
EbûHüreyre dostuHz. Peygamber’in kendisine üç şey tavsiye ettiğini vebunlarıölünceyekadaraslaterketmeyeceğinisöylemiştir.Bunlar,herayüçgünoruçtutmak,ikirekâtkuşluknamazıkılmakvevitirnamazıkılıpdauyumaktır.18 HadisinbenzeriEbü’d-Derdâ’dan(ö.32/652[?])darivayetedilmiştir.19
Hz.Peygamberinsanınüçyüzaltmışmafsalüzereyaratıldığınıveherbiriiçingündebirsadakavermesigerektiğinisöylediktensonrahertesbihin,hamdın,tehlîlin, tekbirin, iyiliği tavsiye etmenin, kötülükten sakındırmanın, yoldan birtaşıyadadikenikaldırmanınsadakaolduğunuvebunlarıyapankişininogüncehennemdenuzaklaşmışolarakyürüdüğünüsöylemiş,kuşlukvaktikılınanikirekâtnamazınbunlarınyerinitutacağınıbelirtmiştir.20
Birrivayetteikirekâtkuşluknamazınadevametmenindenizinköpüğükadarbileolsagünahlarınaffınasebepolduğubelirtilmiş,21diğerbirrivayettesabahnamazınıkıldıktansonraikirekâtkuşluknamazıkılıncayakadarnamazkıldığıyerde oturan ve hayırdan başka bir şey söylemeyen kişinin günahları denizinköpüğündençokolsabileaffolunacağı,22birbaşkarivayetteisesabahnamazını
18 Buhârî EbûAbdillâhMuhammedb. İsmâîl,el-Câmiu’s-sahîh, (Dımaşk-Beyrut:DâruİbnKesîr,2002),Teheccüd33,Savm,60;Müslim,Müsafirîn,84.
19 Müslim,Müsâfirîn,86.20 Müslim,Müsafirîn,84,Zekât54.21 Tirmizî Ebû Îsâ Muhammed b. Îsâ, el-Câmiu’l-kebîr (Sünen), nşr. Şuayb el-Arnaût,
Abdullatîf Hirzullah, (Dımaşk: Dâru’-risâle el-âlemiyye, 2009), Vitr, 15; İbn Mâce,İkâme,187;Ahmed,15:446(9716);İbnEbîŞeybeEbûBekrAbdullâhb.Muhammed,Musannef fi’l-ehâdîs ve’l-âsâr, nşr. Muhammed Avvâme, (Beyrut: Dâru Kurtuba,1427/2006),5:257(7867).RâviNehhâsb.KahmhakkındaZehebî“zaîf”ve“leyyin”nakilleriniyapmış,İbnHacerdezayıfolduğunusöylemiştir.Nevevî,isnadının,Elbânî,hadisinzayıfolduğunu,ŞuaybArnaûtdaNehhâszayıfolduğuiçinhadisinisnadınınzayıf olduğunu söylemiştir. Sonuç olarak hadisin zayıf olduğu anlaşılmaktadır. Bk.EbûZekeriyyâYahyâb.Şerefen-Nevevî,el-Mecmû‘şerhu’l-Mühezzeb,nşr.MuhammedNecîbel-Mutîî,(Cidde:Mektebetü’l-irşâd,t.y.),3:530; ZehebîEbûAbdillâhŞemsüddînMuhammedb.Ahmeded-Dımaşkî,Mizanü’l-i’tidâlfînakdi’r-rical,nşr.AliMuhammedMuavvez ve Âdil Ahmed Abdü’l-mevcûd, (Beyrut: Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, 1995),7: 49; İbnHacer Ebü’l-Fazl Şihâbüddîn Ahmed b. Ali el-Askalânî,Takrîbu’t-temyîz,nşr.MuhammedAvvâme,(Haleb:Dâru’r-reşîd,1991), s.566;Elbânî,ZaîfuSüneni’t-Tirmizî,(Riyad:Mektebetü’l-Meârif,2000), s.57(473); Arnaût,Tirmizî(tahrîc),II,25;a.mlf.,Ahmed (tahrîc),15:446.
22 EbûDâvûdSüleymânb.el-Eş’ases-Sicistânî,Sünen,nşr.Şuaybel-Arnaût-MuhammedKâmilKarabeleli,(Dımaşk:Dâru’r-risâleti’l-âlemiyye,2009),Salât,300;BeyhakîEbûBekr Ahmed b. Hüseyin b. Ali, es-Sünenü’l-kübrâ, nşr. M. Abdülkâdir Atâ, (Beyrut:Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye,1424/2003),3:69(4907);TaberânîEbü’l-KâsımMüsnidü’d-dünyâ Süleymân b. Ahmed, el-Mu’cemü’l-kebîr, nşr. Hamdî Abdülmecîd es-Silefî,(Kahire: Mektebetü İbn Teymiyye, t.y.), 20: 196-197 (442); Ahmed, 24: 387-388(15623).
RâviZebbânb.FâidhakkındaZehebî,“zayıf”,“hadislerimünker”ve“sâlih”nakilleriyapmış, İbn Hacer de “za’ifu’l-hadis” olduğunu, Sehl hakkında da Zebbân’ınkendisindenrivayetihariç“lâbe’sebih”olduğunusöylemiştir.ŞuaybArnaût,ZebbânveSehl’inzayıf,dolayısıylahadisinisnadınınzayıfolduğunusöylemiştir.Bk.Zehebî,
46
cemaatlekıldıktansonragüneşdoğuncayakadarAllah’ızikretmeküzereoturupsonradakalkıpikirekâtnamazkılanatambirhacvebirumresevabıgibisevapverileceğibildirilmiştir.23
Birkudsîhadiste“EyÂdemoğlu,gündüzünbaşlangıcındabenimiçindörtrekâtnamazkılki,gündüzünsonunakadarseninhertürlüihtiyaçlarınıkarşılayayım”24 buyurulmuştur.
Hz.Aişe(ö.58/678)“Resûlullahkuşluknamazınıdörtrekâtkılar,Allah’ındilediği kadar da artırırdı.”25 demiştir. Bir başka rivayette Resûlullah’ın evinegiripkuşluknamazınısekizrekâtolarakkıldığınınakletmiş,26kendisidesekizkılmışve“Annemvebabambenimiçindiriltilsedahibusekizrekâtıterketmem.”
Mîzânü’l-itidâl, 3: 96; İbn Hacer, Takrîbu’t-Tehzîb, s. 213, 258; Arnaût, Ebû Dâvûd (tahrîc),2:461;Arnaût,Müsned(tahrîc),24:388.
23 Tirmizî,Sefer,22.Tirmizîhadisinhasen-garibolduğunu,İbnHacerseneddebulunanrâviEbûZilâl’in zayıf olduğunu söylemiştir.Mübârekpûrî,Tirmizî’ninhadisihasensaydığını,senedindemütekellemünfîholanEbûZilâlolduğunu,hakkında“zayıf”,“zayıfleysebişey”,“lâyecûzü’l-ihticâcübih”dendiğiniancakhadisinşevâhidibulunduğunubelirtmiş ve rivayetleri zikretmiştir. Elbânî, hadisin hasen, Şuayb Arnaût, isnadınşevâhid olmada hasen ve hadisin sahih ligayrihi olduğunu söylemiştir. Dolayısıylahadisin hasen veya sahih olduğu anlaşılmaktadır. Bk. İbn Hacer, Takrîbu’t-Tehzîb, s. 576;MübârekpûrîEbü’l-UlâMuhammedAbdurrahmanb.Abdirrahîm,Tuhfetü’l-ahvezî şerhu Câmii’t-Tirmizî,nşr. Abdülvehhâb Abdüllatîf, (Beyrut: Dâru’l-fikr, t.y.), 3:194-195;Elbânî,SahîhuSüneni’t-Tirmizî,1:324(586);Arnaût,Tirmizî(tahrîc),2:128.
24 Ebû Dâvûd, Salât, 300; Tirmizî, Vitr, 15; Ahmed, 45: 473, 534 (27480), (27550);Dârimî, 2: 909, (1492). Nevevî hadisin senedinin sahih, Elbânî ve Şuayb Arnaûthadisinsahiholduğunusöylemiştir.Bk.Nevevî,Mecmû’,3:531;Elbânî,SahîhuSünen-iEbîDâvûd,(Riyad:Mektebetü’l-Meârif,1998), 1:353(1289);Elbânî,SahîhuSüneni’t-Tirmizî,(Riyad:Mektebetü’l-Meârif,2000), 1:269(475);Elbânî,İrvâü’l-galîlfîtahrîciehâdîsi Menâri’s-sebîl, (Beyrut-Dımaşk: el-Mektebü’l-İslâmiyyi, 1979), 2: 216, 219;Arnaût,EbûDâvûd (tahrîc),2:462;Arnaût,Tirmizî (tahrîc),2:24;Arnaût,Ahmed(tahrîc),45:473,534.
25 Müslim, Müsâfirîn, 78, 79. Bu mutlak ifade diğer açık rivayetlerle kayıtlanmıştır.RivayetleregöreHz.Peygambersekizrekâttanfazlakılmamış,onikirekâttanfazlatavsiyeetmemiştir.Bk.İbnHacer,Fethu’l-Bârî,2:587;Aliel-Kârî,Cem’u’l-vesâil,2:86.
26 İbnHibbânEbûHâtimMuhammedb.Hibbân,el-İhsânfîtakrîbiSahîhiİbnHibbân,nşr.Şuaybel-Arnaût,(Beyrut:Müessesetü’r-risâle,1988),6:272(2531).İbnHacer,râviMuttalibb.Abdillah’ınsikaolduğunuancakHz.Âişe’denhadisdinlediğihususundaihtilafolduğunu,EbûHâtim’in“Âişe’yeyetişmemiştirvebütünhadislerimürseldir”dediğini, Ebû Zur’a’nın “Umarım Âişe’den hadis dinlemiştir” sözü ile İbn Sa’d’ın“hadisiyle ihticâc edilmez. Zira irsali çoktur” sözünü nakletmiştir. Elbânî, hadisinsahih ligayrihi olduğunu söylemiş, Şuayb Arnaût ise, Muttalib’le ilgili Ebû Hâtimve Ebû Zur’a’nın sözlerini nakletmiş senedin geri kalanının Müslim’in şartı üzereolduğunubelirtmiştir.Sonuçolarakhadis,şâhidvemütâbileriolduğundansahihtir.Bk.İbnHacer,Tehzîbü’t-Tehzîb,4:93; Elbânîet-Talîkâtü’l-hisânalâSahîhiİbnHibbânve temyizi sakîmıhî min sahîhıhî ve şâzzihî min mahfûzuhî, (Cidde: 2003), 4: 234(2522);Arnaût,İbnHibbân(tahrîc),6:273.
47
demiştir.27
Enesb.Malik(ö.93/711-12)birseferdeResûlullah’ınkuşluknamazınısekizrekâtkıldığınıgördüğününakletmiş,28birbaşkarivayette“Nebîkuşluknamazınıaltırekâtolarakkılardı.”29demiştir.DiğerbirrivayetteResûlullah’dan “Kimkuşluknamazını on iki rekâtolarakkılarsa,Allahonun için cennettealtındanbir köşkbina eder”30sözünüduyduğunusöylemiştir.
EbûSaîdelHudrî(ö.74/693-94)şöyledemiştir:“Resûlullahkuşluknamazınıdevamlıkılardıkiaslabırakmayacakderdikveyinekuşluknamazınıbırakırdıkiartıkonuhiçkılmayacakderdik.”31
27 Mâlik,Kasru’s-salât30;EbûBekrAbdürrezzâkb.Hemmâmes-San’ânî,Musannef, nşr.Habîburrahmânel-A’zamî,(Karaçi:el-Meclisü’l-ilmî,1390/1970),3:78(4866).
ElbânîveŞuaybArnaûtisnadınınsahiholduğunusöylemiştir.Bk.Elbânî,Mişkâtü’l-mesâbîh (tahkik), (Beyrut: el-Mektebü’l-İslamî, 1979), 1: 413;Arnaût,Zâdü’l-meâd (tahrîc), 1:343.
28 Ahmed,19:468-469(12486),20:45(12589);İbnHuzeymeEbûBekrMuhammedb.İshâk,Sahîh,nşr.M.Mustafael-A’zamî,(Beyrut:el-Mektebü’l-İslâmî,1980),2:230(1228); Hâkim, 1: 459 (1183). Hâkim, hadisin isnadının, Zehebî de hadisin sahiholduğunu,Heysemî,râvilerinsika,ŞuaybArnaûtdahadisinsahihliğayrihiolduğunusöylemiştir. Bk. Hâkim, Müstedrek, 1: 459; Zehebî, Telhîsu’l-Müstedrek, 1: 459;Heysemî,Mecmeu’z-zevâid,2:493;Arnaût,Müsned(tahrîc),19:469,20:45.
29 Tirmizî, eş-Şemâilü’l-Muhammediyye, nşr. İzzet Ubeyd ed-Dabbâs, (Beyrut: Dâru’l-hadis,1988/1408), s. 139-140. Senedde bulunan râvi Hakîm b. Muaviye ez-ZiyâdîhakkındaİbnHacer“mestur”demiştir.Münâvî, isnadınınsahiholduğunusöylemiş,GumârîdeMünâvî’ninsözününakletmekleyetinmiştir.Elbânî,senedinmütâbaatdahasen dolayısıyla hadisin sahih li ğayrihi olduğunu belirtmiştir. Dolayısıyla hadissahihkabul edilmektedir.Bk. İbnHacer,Takrîbu’t-Tehzîb, s. 177; Münâvî,Teysîr bi şerhi’l-Câmii’s-sağîr,(Hindistan:1286),2:277;GumârîAhmedb.Muhammedb.es-Sıddîk, el-Müdâvî li ileli’l-Câmii’s-sağîr ve şerheyi’l-Münâvî, (Mısır: Dâru’l-kütübi’l-Mısrıyye, 1996), 5: 208; Elbânî, İrvâü’l-galîl,2: 217; Elbânî,Muhtasaru’ş-Şemâili’l-Muhammediyye, (Ammân: el-Mektebetü’l-İslâmiyye, 1406), s. 156 (245); Elbânî,Sahîhu’l-Camii’s-sağîrveziyâdetihî,(Beyrut1988),2:888 (4960).
30 Tirmizî,Vitir,15;İbnMâce,İkâme,187;Taberânî,el-Mu‘cemu’s-sagîr(er-Ravzu’d-dânî ile beraber), nşr. Muhammed ŞekûrMahmûd el-Hâc, (Beyrut: el-Mektebu’l-İslâmî,1405/1985), 1: 305 (506); Begavî, Ebû Muhammed Muhyissünne el-Hüseyn b.Mes’ûd,Şerhu’s-sünne,nşr.Şuaybel-Arnaût,MuhammedZehîreş-Şâvîs,(Beyrut:el-Mektebü’l-İslâmî,1983), 4:140(1006).İbnHacer,seneddebulunanrâvi Musa b. Fülân’ın“meçhul”olduğunubelirtmiştir.Elbânîhadisinzayıfolduğunu,ŞuaybArnaûtdaMusa’nınmeçhuldolayısıylahadisinisnadınınzayıfolduğunu;İbnHacerveAliel-Kârî,hadisinisnadınınzayıfolduğunu,yinesenedizayıfolanEbûZerveEbu’d-Derdâhadislerikendisinekatılıncakuvvetkazanıp ihticacaelverişliolduğunusöylemiştir.Bk. İbnHacer,Takrîbu’t-Tehzîb,s.555; İbnHacer, Fethu’l-Bârî, 3:587;Ali el-Kârî,Cem’u’l-vesâil,2:89;Elbânî,ZaîfuSüneni’t-Tirmizî,s.57(473);Elbânî,ZaîfuSünen-iİbnMâce,(Riyad:Mektebetü’l-Meârif,1997),s.104(258);Arnaût,Tirmizî(tahrîc),2:23;Arnaût,İbnMâce(tahrîc),2:392.
31 Tirmizî,Vitr,15;Ahmed,XVII,246-247 (11155);EbûYa’lâAhmedb.Ali el-Mevsılî,Müsned, nşr. Hüseyin Selim Esed, (Dımaşk: Daru’l-me’mûn,1973), 2: 457 (1270).Atiyye b. Sa’d el-Avfî hakkında Zehebî “Zayıftır”; İbnHacer “Çok hata eden sadûk,şîî vemüdellistir” demiştir.Mübârekpûrî, İbnHacer’in sözlerini nakletmiş, Elbânî,
48
Zeydb.Erkam,kuşluknamazınıerkenkılanbazıkimselerigörmüşdeşöyledemiştir:Şüphesizbunlardabilirlerki,kuşluknamazınısonrakibirsaattekılmakdaha sevaptır. Zira Resûlullah şöyle buyurdu: “Tövbe edip Allah’a dönenlerin(evvâbînin)namazı,sıcaktandeveyavrularınınayağıyandığızamandır.”32
3. Farklı Rivayetler
Hz. Peygamberin kuşluk namazı kılmadığını veya bazı durumlarda ya dabir kere kıldığını ifade eden rivayetler de vardır. Âlimler bu rivayetleri farklışekillerdedeğerlendirmişlerdir.
Abdurrahmanb.EbîLeylâ(ö.83/702)veAbdullahb.Haris(ö.84/703),Hz.Ali’nin (ö. 40/661) kız kardeşi ÜmmüHânî’nin (ö. 50/670’ten sonra) dışındahiçbirkimseninkendilerineHz.Peygamber’ikuşluknamazıkılarkengördüğünüsöylemediğini belirtmişler, Ümmü Hânî’nin Hz. Peygamber’in Mekke’nin fethigünü kendisinin evinde gusledip sekiz rekât namaz kıldığını zikrettiğini33 ve “Resûlullah’ın o namazı daha önce de sonra da kıldığını görmedim.” dediğininakletmişlerdir.34
Hz. Âişe kendisinin kuşluk namazı kıldığını, Resûlullah’ın ise kılmadığını,insanlar onunla amel eder de üzerlerine farz kılınır korkusu ile işlemesinisevdiğibirkısımameli(işlemeyip)bıraktığınısöylemiştir.35BirbaşkarivayetteResûlullah’ıkılarkengörmediğinibelirtmiştir.36
Ebû Hüreyre de Resûlullah’ı kuşluk namazı kılarken asla görmediğini,37 diğerbirrivayettebirkerehariçgörmediğinisöylemiştir.38
Hz.ÂişeveİbnÖmer(ö.73/692)Resûlullah’ınsadeceseferdendöndüğünde
Şuayb Arnaût ve Hüseyin Selim Esed Atıyye zayıf olduğundan hadisin isnadınınzayıfolduğunubelirtmiştir.Sonuçolarakhadis,senedizayıfbirhadistir.Bk.Zehebî,Mizanü’l-i’tidâl,5:100; İbnHacer,Takrîbu’t-Tehzîb, s. 393;Mübârekpûrî,Tuhfetü’l-ahvezî,2:587-588;Elbânî,İrvâü’l-galîl,2:212(460);Arnaût,Tirmizî(tahrîc),2:25;Ahmed(tahrîc),17:247;Esed,EbûYa’lâ(tahrîc),2:457.
BurivayetHz.Peygamber’inkuşluknamazınıbazenkıldığını,bazendedevametmesihalindeinsanlarınfarzsanmasıendişesiylekılmadığınıgöstermektedir.Bk.Münâvî,Şerhu’ş-Şemâil,2:90.
32 Müslim,Müsâfirîn,14333 Buhârî,Taksîr,12,Teheccüd,31,Meğâzî,50;Müslim,Müsâfirîn,80.34 Müslim,Müsâfirîn,81.35 Buhârî,Teheccüd,5;Müslim,Müsâfirin,77.36 Buhârî,Teheccüd,32.37 NesâîEbûAbdirrahmanAhmedb.Şuayb,es-Sünenü’l-kübrâ,nşr.HasanAbdülmun’im
Şelebî,(Beyrut:Müessesetü’r-risâle,1421/2001),1:265(479).38 Ahmed, 15: 471 (9758). İbn Hacer, Şuayb Arnaût ve Ahmed ez-Zeyn râvi Asım b.
Küleybel-CermîvebabasıKüleybb.Şihâb’ınsadûkolduğunusöylemiş,Arnaûthadisinisnadınınkavî,Zeynhasenolduğunubelirtmiştir.Bk. İbnHacer,Takrîbu’t-Tehzîb, s. 286,462;Arnaût,Müsned(tahrîc),15:471;Zeyn,Müsned (tahrîc),9:302.
49
kuşluk namazı kıldığını söylemişlerdir.39 Enes b. Malik de bir sefere çıkmasıveya seferden dönmesi hariç Resûlullah’ı kuşluk namazı kılarken görmediğinisöylemiştir.40
Mücâhid (ö. 103/721) bir kere Urve b. Zübeyr’le (ö. 94/713) mescidegirdiklerinioradainsanlarınkuşluknamazıkıldıklarını,İbnÖmer’iHz.Aişe’ninhücresinedoğruotururbirhaldebuluponabunamazısorduklarınıve“Bid’attır”cevabınıaldıklarınısöylemiştir.41
Müverrık(ö.105/723)şöyledemiştir:BirkereİbnÖmer’e,“Kuşluknamazınıkılar mısın?” diye sordum. “Hayır”, dedi. “Ömer kılar mıydı?” dedim. “Hayır”,dedi. “EbûBekirkılarmıydı?”dedim. “Hayır”,dedi. “Nebîkılarmıydı?”dedim.“Zannetmem”,dedi.42
EbûUbeyde,insanlardanhiçbiribana,İbn-iMes’ûd’u(ö.32/652-53)kuşlukkılarken gördüğünü haber vermedi, demiştir.43 Mesrûk (ö.63/683) da şöyledemiştir:Bizimmesciddekuşlukkıldığımız İbnMes’ûd’aulaşınca “EyAllah’ınkulları! Allah’ın yüklemediğini kullarına neden yüklüyorsunuz! Eğer mutlakayapacaksanızevlerinizdeyapın.”dedi.44
İbn Ömer’in, mescidde kuşluk namazı kılan insanların bu namazlarınabid’atdemesi,Hz.Peygamber,Hz.EbûBekir(ö.13/634),Hz.Ömer(ö.23/644)ve kendisinin kuşluk namazı kılmadığını belirtmesi âlimler tarafından şöyledeğerlendirilmiştir:Bid’at,Resûlullahdönemindeolmayanşeyiortayakoymaktır.HâlbukiHz.Peygamber’inkuşluknamazıkıldığısahihrivayetlerlesabittir.45 Bu husustakihadislerin tevâtürderecesineulaştığıdanakledilmiştir.46DolayısıylaİbnÖmerhadisleri,kuşluknamazınınmeşruiyetinireddedemez.Onunolumsuzifadeleri, bu namazın gerçekte olmadığına değil, kendisinin görmediğine veyaona devam etmeyi, mescitlerde açıktan ve cemaatle kılmayı inkâr ettiğine
39 Müslim Müsâfirîn, 75-76, İbn Hibbân, 6: 270 (2528); İbn Huzeyme, 2: 230-231 (1229).
40 Ahmed, 20: 73 (12622). ŞuaybArnaût, hadisin sahih ligayrihi,Ahmedez-ZeynbiryerdeisnadınsahihdiğerbiryerdeEbânb.Halid’dendolayıhasenolduğunu,Ebân’ıEzdî’nin leyyin saydığını, Buhârî’nin sükût ettiğini ve İbn Hibbân’ın Sikât’ındazikrettiğini söylemiştir. Oysaki her iki isnadda da aynı râvi Ebân mevcuttur. Bk.Zehebî, Mizanü’l-i’tidâl,1:119-120; İbnHacer,Lisânü’l-Mîzân,nşr.AbdülfettâhEbûGudde-SelmanAbdülfettâhEbûGudde,(Beyrut:Dâru’l-beşâiri’l-İslamiyye,2001),1:221;Arnaût,Müsned(tahrîc),20:73;Zeyn,Müsned (tahrîc), nşr.AhmedMuhammedŞâkir,HamzaAhmedez-Zeyn,(Kahire:Dâru’l-hadis,1995),10:430,516.
41 Buhârî,Umre,3;Müslim,Hac,35.42 Buhârî,Teheccüd,31.43 İbnEbîŞeybe,2:254(7860).44 İbnEbîŞeybe,5:255(7861).45 Aynî,Umdetü’l-kârî, 10:157.46 Aliel-Kârî,Cem’u’l-vesâil,2:87;Münâvî,Şerhu’ş-Şemâil,2:86;Bâcûrî,el-Mevâhibu’l-
ledüniyye,s.492;Kettânî,Nazmü’l-mütenâsir,s.106-108.
50
hamlolunur.İbnMes’ûdrivayeti debunute’yidetmektedir.47
Hz.Âişe,İbnÖmerveEnes,Hz.Peygamber’inkuşluknamazınısadeceseferdönüşükıldığınısöylerken,evdedeğildemesciddeinsanlarınhuzurunda,sadeceseferdönüşükıldığınıkastetmişlerdir.ZiraHz.Peygamberseferdençoğunluklakuşlukvaktidönerveilkolarakmescidegirer,ikirekâtnamazkılardı.48
Hz. Âişe, bir rivayette Hz. Peygamber’in kuşluk kılmadığını, kıldığınıgörmediğini, fakat kendisinin kıldığını, bir başka rivayette Resûlullah’ın seferdönüşühariçkılmadığını,“Dörtrekâtkılar,Allah’ındilediğikadardaartırırdı.”rivayetinde ise mutlak olarak kıldığını söylemiştir. Bazı âlimler, görmemesikılmadığı anlamına gelmez, diyerek kıldığını söyleyen rivayetleri tercih etmiş,bazıları da “kılmadı” sözünü devamlı kılmadı, “ben kılarım” sözünü de bendevamlıkılarımşeklindeyorumlayarakrivayetlericemyolunagitmiştir.Hadisin,“Resûlullah, insanlar onunla amel eder de üzerlerine farz kılınır korkusu ileişlemesini sevdiği bir kısım ameli bırakırdı.” kısmı buna işaret etmektedir.Bazılarıda“Seferindengelmesihariçkılmazdı.”sözünümesciddekılmazdı,“Dörtrekâtkılar,Allah’ındilediğikadardaartırırdı”sözünüdeevdekılardışeklindeyorumlayarakcemyolunagitmiştir.49
İbnü’l-Irakî (ö. 826/1423), kuşluk namazıyla alakalı Hz. Âişe’den gelenolumsuz rivayetlere altı şekilde cevap verildiğini belirtmiş, bunları şu şekildenakledip değerlendirmiştir: 1) Bu rivayetlerin zayıf olduğu ve râvilerininvehmetmişolmalarıyorumu.İbnü’l-Irakî,burivayetlerinbirkısmınınSahîhayn’da olduğunu,dolayısıylabugörüşünzayıfolduğunusöylemiştir.2)“Kılmadı”sözünün“devamlı kılmadı” anlamında olduğu yorumu. İbnü’l-Irakî, babası Irakî’ninbu görüşü uzak gördüğünü nakletmiştir. 3) “Kılmadı” sözünün “Ben kıldığınıgörmedim” anlamında olduğu, “Kılardı” sözüne gelince onu başkalarındanöğrendiğiyorumu.Kâdîİyâz(ö.544/1149)veNevevî(ö.676/1277)buyorumutercih etmiştir.50 Nevevî gerekçesini şöyle açıklamıştır: Hz. Peygamber, kuşlukvaktindenadirenÂişe’nin yanındabulunurdu.Bazenyolculukta,bazenMedine’defakatmesciddeveyabirbaşkamekândaolurdu.HanımlarınınyanındaolsabileHz.Âişe’ye dokuzgündebirsıragelirdi.Dolayısıylagörmedimsözüsahiholur.KıldığınıiseHz.Peygamber’inveyabirsahâbîninhabervermesiyleöğrenmiştir.51 İbnü’l-Irakî,Hz.Âişe’ningörmediğinikastederekmutlakolarakkılmadıdemesinin
47 Nevevî,Minhâc,5:222-223;İbnHacer,Fethu’l-Bârî,3:584-585;Aynî,Umdetü’l-kârî,7:344,10:157;Aliel-Kârî,Cem’u’l-vesâil,2:87.
48 İbnHibbân,6:270.49 Sözkonusuyorumlariçinbk.İbnHacer,Fethu’l-Bârî, 3:589-590;Aynî,Umdetü’l-kârî,
7:350.50 Bk.Kâdî IyâzEbü’l-Fazl İyâzb.Mûsa, İkmâlü’l-Mu’limbi fevâidiMüslim,nşr. Yahya
İsmâil,(Mısır:Dâru’l-vefâ,1998),3:53;Nevevî,Minhâc,5:322.51 Nevevî,Minhâc.,5: 322.
51
dinemanetiniyerinegetirmeylebağdaşmayacağınısöyleyerekbuyorumuzayıfgörmüştür.4)Hz.Âişe,odönemdeinsanlarcabilinensekizrekâtıinkâretmişveHz.Peygamber’indörtrekâtkıldığınıvedilediğigibiartırdığınısöylemiştir.Kâdîİyâzbuyorumutercihetmiştir.5)Hz.Âişe,Resûlullah’ınbunamazı insanlarınhuzurundakıldığınıreddetmiştir.6)Hz.Âişe,Hz.Peygamber’ininsanlarımescidetoplayarakbunamazıkıldığınıreddetmiştir.Hz.Ömer’inbid’atdediğidebudur.Bu,Kurtubî’nin(ö.656/1258)yorumudur.Özetle,olumsuzrivayetleryazayıftırveyarâviningörmediğikastedilmişyadadevamlıkıldığıveyabellibirrekâtveyainsanlarınhuzurundayadacemaatlekıldığınefyedilmiştir.52
Halk arasında yaygın olan “Kim kuşluk namazı kılar da sonra kılmayıbırakırsakörolur”sözününaslıyoktur.Birçokinsanbunedenlekuşluknamazıkılmamaktadır.Bu,insanlarıbirçokhayırdanmahrumetmekiçinşeytanınortayaattığıbiryalandır.53
4. Kuşluk Namazının Meşruiyeti, Hükmü ve Devamlılığı:
YirmidenfazlasahâbîHz.Peygamber’inkuşluknamazıkıldığınaveyaonutavsiye ettiğine ya da faziletinden bahsettiğine dair rivayette bulunmuş, buhaberlerintevâtürderecesinevardığıbelirtilipbukonudakiolumsuzrivayetleryorumlanmıştır.
Kuşluknamazınınhükmühakkındaaltıfarklıgörüşnakledilmiştir.Bunlar:1)Müstehaptır.2)Ancakbirsebeptendolayımeşruolur.543)Müstehapdeğildir.4)Devametmeyerekbazenkılıpbazenkılmamakmüstehaptır.5)Onaevlerdedevametmekmüstehaptır.6)Bid’attir.55
İbnTeymiyye(ö.728/1328),Hz.Peygamber’invakittendolayıdeğil,uykudanuyanma, seferden dönme, fetih gibi arızî bir sebeple kuşluk namazı kıldığınınsahih hadislerle sabit olduğunu söylemiş, Hz. Peygamber’in Ebû Hüreyre’yekuşluknamazınıtavsiyeettiğihadisilebenzerisahihhadislerinkuşlukvaktindenamaz kılmanın güzel ve mahbub olduğunu beyan ettiğini belirtmiştir. Dahasonra,gecenamazınadevamedeninHz.Peygamber’inyaptığıgibikuşluknamazıkılmayacağını,uyuyakalıpdagecenamazıkılamayanınkuşluknamazıkılacağınıvekuşluknamazınıngecenamazınınbedeliolduğunusöylemiştir.56
52 İbnü’l-Irâkî, Ebû Zür’a Veliyyüddîn Ahmed b. Abdirrahîm, Tarhu’t-tesrîb fî şerhi’t-takrîb, (Beyrut:Dâruihyâi’t-türâsi’l-Arabiyyi,t.y.),3:62-64.
53 İbnHacer,Fethu’l-Bârî,3:592.54 İbn Teymiyye ve İbnü’l-Kayyim bu görüşü tercih etmişlerdir. Şevkânî iseMüntekâ
sahibininvekendisininzikrettiğihadislerinbugörüşüreddettiğinibelirtmiştir.Bk.İbn Teymiyye Ebü’l-Abbâs Takıyyüddîn Ahmed b. Abdilhalîm,Mecmûu fetâvâ, nşr.Fehdb.Nâsır İbrâhim, (Riyad:Dâru’s-süreyyâ, 1420), 22: 170-171; İbnü’l-Kayyim,Zâdü’l-Meâd,1:346;Şevkânî,Neylü’l-evtâr.,5:214.
55 İbnü’l-Kayyim,Zâdü’l-Meâd,1:330-346;İbnHacer,Fethu’l-Bârî,3:588.56 İbnTeymiyye,Mecmûufetâvâ,22:170-171.
52
Birçokâlimise,kuşluknamazınınmüstehapolduğugörüşünütercihetmiş,57 bazılarıbununcumhûrungörüşüolduğunubelirtmiş,58bazılarıdabundaicmâolduğunusöylemiştir.59RivayetlerincelendiğindeHz.Peygamber’inzamanzamanbunamazıkıldığı, tavsiyeettiği,kılanlaramuhtelifmüjdelerverdiğidolayısıylamüstehapolduğunusöyleyenleringörüşününisabetliolduğugörülmektedir.
İkirekâtkuşluknamazıkılmanınHz.Peygamber’evâcipolduğunuzannedenfakîhlerhataetmişlerdir.Zikrettikleri“Üçşeybanafarz,sizenâfiledir:vitir,fecrveikirekâtkuşluk.”hadisiuydurmabirrivayettir.60Hz.Aişe’nin,“BenResûlullah’ıaslakuşluknâfilesinikılarkengörmedim.”hadisi,Hz.Peygamber’ekuşluknamazıvâcipidigörüşünüreddetmektedir.Hz.Peygamber’ehasbirnamazidigörüşünegelince,budahiçbirsahihhaberdesabitolmamıştır.61Hz.Peygamberinsünnetinibilen ilim ehli ittifak etmiştir ki; Hz. Peygamber kuşluk namazına devametmemiştir.62Onubazenkılar,bazendedevametmesihalindeinsanların,onun
57 Bu görüşü tercih edenler: İbn Kudâme Ebû Muhammed Muvaffakuddîn Abdullahb. Ahmed el-Makdisî. Muğnî, nşr. Abdullah b. Abdulmuhsin et-Türkî - AbdulfettâhMuhammed,(Riyad:Dâruâlemi’l-kütüb,1997),2:549;Nevevî,Minhâc,5:323;ZeylaîEbûMuhammedFahruddînOsmanb.Ali,Tebyînü’l-hakâikşerhuKenzi’d-dekâik,nşr. Ahmed İnâyet, (Beyrut: Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, 2000), 1: 432; Firûzâbâdî Ebü’t-TâhirMecdüddînMuhammed b. Ya’kûb, Sifrü’s-saâde,nşr. Abdullab b. İbrâhim el-Ensârî, (Katar:Dârü ihyâi’t-türâsi’l-İslâmî, 14079, s. 33; İbnü’l-Irâkî,Tarhu’t-tesrîb,3:64;Aynî,Umdetü’l-kârî,7:349;a.mlf.,el-BinâyefîŞerhi’l-Hidâye,nşr.EymenSâlihŞaban,(Beyrut:Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye,1999), 2:519;Halebîİbrâhimb.Muhammed, Muhtasaru Gunyeti’l-mütemellîfîşerhiMünyeti’l-musallî(es-Sağîr), (Mekke:MektebetüNezârMustafael-Bâz, 1997),s.251;İbnNüceymZeynüddînb.İbrâhimel-Mısrî, el-Bahru’r-râik şerhuKenzi’d-dekâik, nşr. ZekeriyyaUmeyrât, (Beyrut:Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye,1997), 2:92;Aliel-Kârî,Cem’u’l-vesâil,2:87;Münâvî,Şerhu’ş-Şemâil,2:86;Şürünbülâlî,Merâkı’l-felâhbi imdâdi’l-Fettâh ŞerhiNûri’l-îzâh venecâti’l-ervâh,nşr.Ebû Abdirrahman Salâh b. Muhammed, (Beyrut: Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye, 2004), s.151;Şürünbülâlî, İmdâdü’l-fettâh,s.412;AlâüddînMuhammedb.Aliel-Haskefî,ed-Dürrü’l-muhtârşerhuTenvîri’l-ebsâr,nşr.AbdülmunimHalîlİbrâhim,(Beyrut:Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye,2002),s.92;ZürkânîEbûAbdillâhMuhammedb.Abdilbâkî,Ebhecü’l-mesâlikbişerhiMuvatta-i’l-İmâmMâlik,(İstanbul:el-Matbaatü’l-hayriyye,1410),1:433;Abdülganîb.İsmâilen-Nâblusî,Nihâyetü’l-murâdfîşerhiHediyyetiİbni’l-İmâd,nşr. Abdürrezzâk el-Halebî, (Limasol: 1994), s. 650; San’anî Ebû İbrâhim İzzüddînMuhammed, Sübülü’s-selâm şerhu Bulûğu’l-merâm, nşr. Muhammed Subhî HasenHallâk, (Demmâm: Dâru İbni’l-Cevzî, 1421), 3: 48; Şevkânî,Neylü’l-Evtâr, 5: 211;Bâcûrî,el-Mevâhibu’l-ledüniyye,s.492;İbnÂbidînMuhammedEmînb.Ömer.Reddü’l-Muhtârale’d-Dürri’l-muhtârŞerhiTenvîri’l-ebsâr, nşr.ÂdilAhmedAbdülmevcûd,AliMuhammedMuavvez,(Riyad:Dâruâlemi’l-kütüb,2003),2:465.
58 Bk.Nevevî,Minhâc,5:323;Firûzâbâdî,Sifru’s-Saâde,s.33;İbnü’l-Irâkî,Tarhu’t-tesrîb,3:64;Aliel-Kârî,Cem’ul-vesâil,2:87.
59 Bk.Münâvî,Şerhu’ş-Şemail,2:86;Bâcûrî,el-Mevâhibu’l-ledüniyye,s.492.60 İbn Teymiyye, Mecmûu fetâvâ, 22: 170. Elbânî de hadisin uydurma olduğunu
söylemektedir. Bk. Zaîfu’l-Câmii’s-sağîr, s. 378 (2561), Elbânî, Silsiletü’l-ehâdîsi’z-zaîfe,6:492-494(2937).
61 Aynî,Umdetü’l-kârî,7:349;İbnHacer,Fethu’l-Bârî,3:590.62 İbnTeymiyye,Mecmûufetâvâ,22:283.
53
farz olduğuna inanmalarından veyaHz.Âişe’nin açıkça ifade ettiği gibi onlarafarzkılınmasındankorktuğuiçinterketmiştir.63
EbûHüreyrehadisindeolduğugibikuşluknamazınadevametmeninmi,Hz.Peygamber’euyarakbazenkılıpbazenkılmamanınmıdahafaziletliolduğuhususutartışılmıştır.64Hanbelîlerinbırkısmı,Hz.Peygamber’inashâbakuşluknamazınıtavsiye ettiği rivayetleri esas alarak devamlı kılmanın müstehap olduğunusöylemiş, diğer bir kısmı ise Hz. Peygamber’in devam etmemesini gerekçegöstererek ve devamlı kılmanın farzlara benzeyeceğini söyleyerek müstehapolmadığınıifadeetmiş,65hattaİbnMüflih(ö.763/1361)aynıgerekçeyledevamlıkılmayımekruhsaymıştır.66Merdâvîde(ö.885/1480),Hanbelîlerincumhurunagöre devamlı kılmanın müstehap olmadığını, zaman zaman kılınacağını, İbnTeymiyye’yegöreisegecekalkamayanındevamedeceğinibelirtmiştir.67Nevevî(ö. 576/1277), Fîrûzâbâdî (ö.817/1415), İbnü’l-Irâkî, Aynî (ö. 855/1451) veMünâvî’ye(ö.1031/1622)göredevametmekmüstehaptır.Delilleri,EbûHüreyre,Ebü’d-DerdâveEbûZer(ö.32/653)rivayetleri68 ile “AllahTeâlâ’nınenbeğendiğiamel, az olsa da yapanın devam ettiği ameldir.”69 rivayetidir.70Hz. Peygamberbu namazı, farz kılınır korkusuyla devamlı kılmamış, vefatından sonra şeriatkararkıldığıiçinbundaneminolunmuştur.71Hz.Peygamber’inbazenkılıpbazenterkettiğinibelirtenEbûSaîdelHudrîhadisisebebiyledevamlıkılmamanındahafaziletli olduğu görüşü, “Resûlullah, insanlar onunla amel eder de üzerlerinefarzkılınırkorkusuileişlemesinisevdiğibirkısımameli(işlemeyip)bırakırdı72 rivayetiilereddedilmiştir.73
5. Rekât Sayısı:
Rivayetlere bakıldığında Hz. Peygamber’in kuşluk namazını iki, dört, altı
63 Nevevî,Minhâc,5:323;Nevevi,Mecmû’,3:530;Münâvî,Feyzü’l-kadir,6:168;Münâvî,Şerhu’ş-Şemâil,2:90.
64 İbnTeymiyye,Mecmûufetâvâ,22:284.65 Bk.İbnKudâme,Muğnî,2:550-551;İbnKudâmeEbü’l-FerecŞemsüddînAbdurrahman
b. Muhammed. eş-Şerhu’l-kebîr,nşr.Abdullahb.Abdülmuhsinet-Türkî-AbdülfettâhMuhammed,(Kahire:Dâruhecr,1414/1993),4:206-207.
66 İbnMüflih,Mübdi’, 2: 30.67 Bk. Alâüddîn Ali b. Süleyman el-Merdâvî, İnsâf fî marifeti’r-Râcihi mine’l-hilâf alâ
mezhebi’l-imâm el-mübeccel Ahmed b. Hanbel, nşr.MuhammedHâmif el-Fakî, (y.y.1955),2:191-192.
68 Bk.“RivayetlerBölümü”Hz.Peygamber’inEbûHüreyreveEbu’d-Derdâ’yatavsiyesiileüçyüzmafsalrivayeti.
69 Müslim,Sıyâm,177.70 Bk.Nevevî,Minhâc,5:323;Firûzâbâdî,Sifru’s-Saâde,s.34;İbnü’l-Irâkî,Tarhu’t-tesrîb,
3:65;Aynî,Umdetü’l-kârî,7:349;Münâvî,Şerhu’ş-Şemâil,2:90.71 Bk.Firûzâbâdî,Sifru’s-Saâde,s.34;Münâvî,Şerhu’ş-Şemâil,2:90.72 Buhârî,Teheccüd,5;Müslim,Müsâfirin,77.73 Aynî,Umdetü’l-kârî,7:349.
54
vesekizrekâtkıldığı,iki,dörtveonikirekâtıdatavsiyeettiği,dolayısıylasekizrekâttanfazlakılmadığı,onikirekâttanfazlatavsiyeetmediğigörülmektedir.74 Aynî,rivayetlerde;iki,dört,altı,sekiz,onveonikirekâtolarakgeldiğinisöylemiş,ancakherbiriyleilgilirivayetisahâbîrâvisivekaynağıylaverirkenİbnMes’ûd’dannaklettiğionrekâtrivayetininkaynağınıbelirtmemiştir.75SadeceİbnBattâl(ö.449/1057)veAynî’ninİbnMes’ûd’dankaynağınıvermedennaklettikleribuonrekâtrivayeti76hadiskaynaklarındatespitedilememiştir.
Ali el-Kârî (ö. 1014/1606), cumhura göre kuşluknamazının en azının ikirekâtolduğunusöylemiş,77İbnü’l-Irâkîbuhusustaicmâolduğunubelirtmiştir.78 Hz.Peygamber’inenfazlaonikirekâttavsiyeetmesibundanfazlakılınamayacağıanlamınagelmemektedir.Nesahâbedennedetâbiîndenherhangibirkimseninonu, on iki rekâta tahsis ettiği görülmemiştir.79 Sayı ile sınırlandırılmış birnamaz değildir ki o sınırdan fazla veya eksik yapılmasın. O, ancak insanınimkânı nisbetinde yaptığı reğâibdendir.80 Bu nedenle birçok âlim ekserisi içinbir sınır olmadığını,81 on iki rekâttan fazlasının rivayet edilmemesinin dahafazla kılınmasınamâni olmadığını,82 dileyenindilediği kadar kılmasınındoğruolduğunusöylemiştir.83
İşrak namazı ile kuşluk namazının aynı namaz olup olmadığı hususundafarklıgörüşlermevcuttur:Bazıâlimleregöre,işraknamazıilekuşluknamazıaynınamazdır.84Bunagöre,kuşlukvaktininevvelindekılınannamaza,kuşluknamazıdendiği gibi işrak namazı da denir. Sonunda kılınana kuşluk namazı dendiğigibizevalnamazıdadenir.İkisiarasındakineisesadecekuşluknamazıdenir.85 Bazıâlimleregöre,farklınamazlardır.İşrak,güneşindoğuşundakılınanikirekâtnamazdır.86Güneşindoğupbirveyaikimızrakboyuyükselişindensonrakılınannamaza işrak namazı; güneşin, gündüzün dörtte biri miktarında yükseldiği
74 Bk.İbnHacer,Fethu’l-Bârî,3:586-587;Şevkânî,Neylü’l-Evtâr, 5: 215.75 Ayni,Umdetü’l-kârî,7:348.76 Bk. İbn Battâl Ebü’l-Hasen Ali b. Halef el-Kurtubî, Şerhu Sahîhi’l-Buhârî, nşr. Ebû
TemîmYâsirb.İbrâhim,(Riyad:Mektebetü’r-Rüşd,t.y.),3:166;Aynî,Umdetü’l-kârî, 7:348.
77 Aliel-Kârî,Cem’u’l-vesâil,2:86.78 İbnü’l-Irâkî,Tarhu’t-tasrîb,3:71.79 Bk.Şevkânî,a.yer.,5:216;Zürkânî,Ebhecü’l-mesâlik,1:274;Münâvî,Feyzü’l-Kadîr, 5:
222.80 Bâcî Ebü’l-Velîd Süleymân b. Halef el-Bâcî, Müntekâ şerhu Muvatta-i Mâlik, nşr.
MuhammedAbdülkâdirAhmedAtâ,(Beyrut:Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye,1999),2:269.81 Bk.İbnHacer,Fethu’l-Bârî,3:587;Şevkânî,Neylü’l-Evtâr, 5: 215.82 Ayni,Umdetü’l-kârî,7:348.83 İbnü’l-Kayyim,Zâdü’l-Meâd,1:341.84 Nablûsî,Nihayetü’l-Murad,s.651;Aliel-Kârî,Cemu’l-vesâil,2:85.85 Aliel-Kârî,Cemu’l-vesâil,2:85.86 İbnHacerel-Heytemî,Eşrefü’l-vesâil;s.407.
55
andan,zevalinöncesinekadarkılınannamazadakuşluknamazıdenir.87 Salih Karacabey,makalesindeilgilirivayetlerinakledipdeğerlendirirveişraknamazıilekuşluknamazınınaynışeyolduğunu,eldekibilgilerinHz.Peygamber’inişrakvaktinehasbirnamazkıldığınıortayakoyacakdurumdaolmadığını,bukonudakihadislerindelilolabileceksıhhatdeğerinesahipolmayıpmuhtevaitibariyledetartışılırolduğunusöylemiştir.88
Sonuç
Hz.Peygamber’inzamanzamankuşluknamazıkıldığı,kılınmasını tavsiyeedipfaziletindenbahsettiğisahihrivayetlerlesabittirvebuhusustakirivayetlertevâtürderecesineulaşmıştır.AyrıcaResûlullah’ınbunamazıkılmadığınısöyleyenHz. Âişe ve Enes gibi bazı sahâbîlerden, kıldığına dair rivayetler de gelmiştir.DolayısıylaHz.Peygamber’inkuşluknamazıkılmadığınıveyabazıdurumlardayadabirkerekıldığınıbelirtenrivayetlerfarklışekillerdeyorumlanmış,kıldığınıifadeedenrivayetlertercihedilmiştir.
RivayetlerdeHz.Peygamber’inkuşluknamazınıkaçrekâtkıldığıhususundafarklısayılarverilipdilediğikadardaartırdığıbelirtilmekte,dolayısıylaenazınınikirekâtolupekserisiiçinbirsınırolmadığı,esasennâfileoluşuhasebiylekişininimkânınispetindekılacağıbirnamazolduğuanlaşılmaktadır.
Ayrıca Hz. Peygamber, zaman zaman kılmış bile olsa ümmete farz kılınırendişesiyledevametmediği;EbûHüreyre,Ebü’d-DerdâveHz.Âişe’ninbunamazıaslaterketmeyeceklerinibelirtenrivayetlerilebiramelindevamlıyapılmasınıteşvik eden rivayetler düşünüldüğünde devamlı kılmanın daha faziletli vemüstehapolduğugörüşünündahaağırbastığıgörülmektedir.
87 ZaferAhmedTehânevî,İ’lâü’s-sünen,7:30.88 SalihKaracabey, “HadislereGöre İşrakNamazıveKuşlukNamazı ile İlgisi”,Uludağ
ÜniversitesiİlahiyatFakültesiDergisi,21/1(2012):s.21-32.
56
Kaynakça
Abdullah b. Mübârek,EbûAbdirrahmanel-Hanzalîel-Mervezî.Kitabu’z-zühd.Nşr.Habîburrahmânel-A’zamî.Beyrut:Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye,t.y.
Abdürrezzâk,EbûBekrAbdürrezzâkb.Hemmâmes-San’ânî.el-Musannef.Nşr.Habîburrahmânel-A‘zamî.12cilt.Karaçi:el-Meclisü’l-İlmî,1390/1970.
Ahmed b. Hanbel, EbûAbdillâh Ahmed b.Muhammed b. Hanbel eş-Şeybânî.Müsned.Nşr.Şuaybel-Arnaûtvearkadaşları.50cilt.Dımaşk:Müesssetü’r-risâle,1995.
Müsned, Nşr. Ahmed Muhammed Şâkir, Hamza Ahmed ez-Zeyn. 20 cilt.Kahire:Dâru’l-hadis,1995.
Ali el-Kârî,Ebü’l-HasenNûrüddînAlib.Sultânel-Herevî.Cem’ü’l-vesâilfîşerhi’ş-Şemail(Münâvîşerhiyleberaber).2cilt.Mısırt.y.
Aynî, Ebû Muhammed Bedrüddîn Mahmûd b. Ahmed. ‘Umdetü’l-kārî fî şerhiSahîhi’l-Buhârî. Nşr. AbdullahMahmûdMuhammedÖmer. 25 cilt. Beyrut:Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye,1421/2001.
el-Binâye fî Şerhi’l-Hidâye.Nşr.EymenSâlihŞaban.13cilt.Beyrut:Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye,1999.
Bâcî,Ebü’l-VelîdSüleymânb.Halefel-Bâcî.MüntekâşerhuMuvatta-iMâlik. Nşr.MuhammedAbdülkâdirAhmedAtâ.9cilt.Beyrut:Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye,1999.
Bâcûrî, İbrâhim b.Muhammed b. Ahmed.Mevâhibu’l-ledüniyye ale’ş-şemâili’l-Muhammediyye.Nşr.MuhammedAvvâme,y.y.2001.
Begavî,EbûMuhammedMuhyissünneel-Hüseynb.Mes’ûd.Şerhu’s-sünne.Nşr.Şuaybel-Arnaût,MuhammedZehîreş-Şâvîs.16cilt.Beyrut: el-Mektebü’l-İslâmî,1983.
Beyhakî,EbûBekrAhmedb.Hüseyinb.Ali.es-Sünenü’l-kübrâ.Nşr.M.AbdülkâdirAtâ.11cilt.Beyrut:Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye,1424/2003.
Bilmen, ÖmerNasûhi.Büyükİslâmİlmihali.İstanbul:Bilmenyayınevi,t.y.
Buhârî, Ebû Abdillâh Muhammed b. İsmâîl. el-Câmiu’s-sahîh. Dımaşk-Beyrut,DâruİbnKesîr,2002.
Dârimî,EbûMuhammedAbdullahb.Abdirrahman.Sünen.Nşr.HüseyinSelimEsed.4cilt.Riyad:Dâru’l-muğnî,2000.
Ebû Dâvûd, Süleymân b. el-Eş’as es-Sicistânî. Sünen. Nşr. Şuayb el-Arnaût -Muhammed Kâmil Karabeleli. 7 cilt. Dımaşk: Dâru’r-risâleti’l-âlemiyye,2009.
57
Ebû Ya‘lâ, Ahmed b. Ali el-Mevsılî.Müsned.Nşr. Hüseyin Selim Esed. 14 cilt.Dımaşk:Daru’l-me’mûn,1973.
Elbânî, Muhammed Nasırüddîn. et-Talîkâtü’l-hisân alâ Sahîhi İbn Hibbân vetemyizisakîmıhîminsahîhıhîveşâzzihîminmahfûzuhî.12cilt.Cidde:2003.
İrvâü’l-galîl fî tahrîci ehâdîsi Menâri’s-sebîl. 9 cilt. Beyrut-Dımaşk: el-Mektebü’l-İslâmiyyi,1979.
Mişkâtü’l-Mesâbîh(tahkik).3cilt.Beyrut:el-Mektebü’l-İslamî,1979.
Muhtasaru’ş-Şemâili’l-Muhammediyye, el-Mektebetü’l-İslâmiyye, Ammân1406.
Silsiletü’l-ehâdîsi’z-zaîfe ve’l-mevzûa ve eseruhu’s-seyyiü fi’l-ümme. 14 cilt.Riyad:Mektebetü’l-meârif,1992-2004.
Zaîfu’l-Câmii’s-sağîrveziyâdetihî.Beyrut:el-Mektebü’l-İslâmî,1988.
ZaîfuSüneni’t-Tirmizî,Mektebetü’l-Meârif,Riyad2000.
ZaîfuSüneniİbnMâce.Mektebetü’l-Meârif.Riyad1997.
SahîhuSünen-iEbîDâvûd.3cilt.Riyad:Mektebetü’l-Meârif,1998.
SahîhuSüneni’t-Tirmizî.3cilt.Riyad:Mektebetü’l-Meârif,2000.
Sahîhu’l-Camii’s-sağîrveziyâdetihî.2cilt.Beyrut:el-Mektebü’l-İslâmî,1988.
Cevherî,EbûNasr İsmâîlb.Hammâd. es-Sıhâhtâcü’l-luğavesıhâhu’l-arabiyye.I-VI,nşr.AhmedAbdulgafûrAttâr,6cilt.Beyrut:Dâru’l-ilmli’l-melâyîn, 1956.
Fîrûzâbâdî, Ebü’t-Tâhir Mecdüddîn Muhammed b. Ya’kûb. Sifrü’s-saâde. Nşr.Abdullabb.İbrâhimel-Ensârî.Katar:Dârüihyâi’t-türâsi’l-İslâmî,1407.
Gumârî, Ahmedb.Muhammedb. es-Sıddîk. el-Müdâvî li ileli’l-Câmii’s-sağîr veşerheyi’l-Münâvî.6cilt. Mısır:Dâru’l-kütübi’l-Mısrıyye,1996.
Hâkim, Ebû Abdillâh Muhammed b. Abdillâh en-Nîsâbûrî. Müstedrek ale’s-Sahîhayn.Nşr.MustafaAbdülkâdirAtâ.5cilt.Beyrut:Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye,1422/2002.
Halebî,İbrâhimb.Muhammed.Muhtasaru Gunyeti’l-mütemellîfîşerhiMünyeti’l-musallî(es-Sağîr).Mekke:MektebetüNezârMustafael-Bâz, 1997.
Haskefî,AlâüddînMuhammedb.Aliel-Haskefî.ed-Dürrü’l-muhtârşerhuTenvîri’l-ebsâr.Nşr.AbdülmunimHalîlİbrâhim.Beyrut:Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye,2002.
İbn Âbidîn, Muhammed Emîn b. Ömer. Reddü’l-Muhtâr ale’d-Dürri’l-muhtârŞerhiTenvîri’l-ebsâr. I-XIII,nşr.ÂdilAhmedAbdülmevcûd,AliMuhammedMuavvez.13cilt.Riyad: Dâruâlemi’l-kütüb,2003.
58
İbn Battâl, Ebü’l-HasenAlib.Halef el-Kurtubî.ŞerhuSahîhi’l-Buhârî. Nşr.EbûTemîmYâsirb.İbrâhim.10cilt.Riyad:Mektebetü’r-Rüşd,t.y.
İbn Ebî Şeybe, EbûBekrAbdullâh b.Muhammed. el-Musannef fi’l-ehâdîs ve’l-âsâr.Nşr.MuhammedAvvâme.26cilt.Beyrut:DâruKurtuba,1427/2006.
İbn Fâris,Ebü’l-HüseynAhmedb.Fâris.Mu’cemümekâyîsi’l-luğa.Nşr.AbdüsselâmMuhammedHarun.6cilt.Dâru’l-fikr,y.y.1979.
İbn Hacer,Ebü’l-FazlŞihâbüddînAhmedb.Aliel-Askalânî.Fethu’l-bârîbi-şerhiSahîhi’l-Buħârî.Nşr.EbûKuteybeNazarMuhammedel-Faryâbî.Riyad:DâruTaybe,1426/2005.
Lisânü’l-mîzân.Nşr.AbdülfettâhEbûGudde-SelmanAbdülfettâhEbûGudde.10cilt.Beyrut:Dâru’l-beşâiri’l-İslamiyye,2001.
Takrîbu’t-temyîz.Nşr.MuhammedAvvâme.Haleb:Dâru’r-reşîd,1991.
Eşrefü’l-vesâil ilâ fehmi’ş-Şemâil, Nşr. Kemâl Abdülazîm el-Anânî. Beyrut:Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye,1998.
İbn Hibbân, Ebû Hâtim Muhammed b. Hibbân. el-İhsân fî taķrîbi Sahîhi İbnHibbân(Tertîb,AlâüddînAlib.Belbân).Nşr.Şuaybel-Arnaût,18cilt.Beyrut:Müessesetü’r-risâle,1414/1993.
İbn Huzeyme,EbûBekrMuhammedb.İshâk.Sahîh.Nşr.M.Mustafael-A’zamî,4cilt.Beyrut:el-Mektebü’l-İslâmî,1980.
İbn Kayyim el-Cevziyye, Ebû Abdillah Şemsüddîn Muhammed. Zâdü’l-meâdfî hedyi hayri’l-ibâd.Nşr. ŞuaybArnaût, AbdülkâdirArnaût. 6 cilt. Beyrut:Müessesetü’-risâle,1998.
İbn Kudâme, Ebü’l-Ferec ŞemsüddînAbdurrahmanb.Muhammed.eş-Şerhu’l-kebîr.Nşr.Abdullahb.Abdülmuhsinet-Türkî-AbdülfettâhMuhammed.32cilt.Kahire:Dâruhecr,1414/1993.
Muğnî.Nşr.Abdullahb.Abdulmuhsinet-Türkî-AbdulfettâhMuhammed.15cilt.Riyad:Dâruâlemi’l-kütüb,1997.
İbn Mâce,EbûAbdillâhMuhammedb.Yezîdel-Kazvînî.es-Sünen.Nşr.Şuaybel-Arnaût - ÂdilMürşid-Saîd el-Lehhâm. 5 cilt. Dımaşk:Müessesetü’r-risâle,1430/2009.
İbn Müflih,EbûİshâkBurhânüddînİbrâhimb.Muhammeded-Dımaşkî.Mübdi’ fîşerhi’l-Mukni’.Nşr.MuhammedHasanMuhammedHasanİsmâîleş-Şâfiî.8cilt.Beyrut:Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye,1997.
İbn Nüceym,Zeynüddînb.İbrâhimel-Mısrî.el-Bahru’r-râikşerhuKenzi’d-dekâik. Nşr.ZekeriyyaUmeyrât.9cilt.Beyrut:Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye,1997.
59
İbn Teymiyye,Ebü’l-AbbâsTakıyyüddînAhmedb.Abdilhalîm.Mecmûufetâvâ. Nşr.Fehdb.Nâsırİbrâhim.29cilt.Riyad:Dâru’s-süreyyâ,1420.
İbnü’l-Irâkî, Ebû Zür’a Veliyyüddîn Ahmed b. Abdirrahîm. Tarhu’t-tesrîb fîşerhi’t-takrîb (babası Zeynüddîn el-Irâkî’nin çalışmasının tekmilesidir). 8cilt.Beyrut:Dâruihyâi’t-türâsi’l-Arabiyyi,t.y.
Kâdî İyâz,Ebü’l-Fazlİyâzb.Mûsa.İkmâlü’l-Mu’limbifevâidiMüslim.Nşr.Yahyaİsmâil.9cilt.Mısır:Dâru’l-vefâ,1998.
Karacabey, Salih. “Hadislere Göre İşrak Namazı ve Kuşluk Namazı ile İlgisi”,UludağÜniversitesiİlahiyatFakültesiDergisi,21/1(2012):21-32.
Kettânî, EbûAbdillâhMuhammed b. Ca’fer.Nazmü’l-mütenâsirmine’l-hadîsi’l-mütevâtir.Mısır: Dâru’l-kütübi’s-selefiyye,t.y.
Mâlik b. Enes,EbûAbdillâhel-Yemenî.Muvattâ.Nşr.MuhammedFuâdAbdülbakî.2cilt.Beyrut:Dâruihyâi’t-türâsi’l-Arabiyyi,1985.
Merdâvî,AlâüddînEbu’l-HasenAlib.Süleyman.İnsâffîmarifeti’r-Râcihimine’l-hilâf alâ mezhebi’l-imâm el-mübeccel Ahmed b. Hanbel. Nşr. MuhammedHâmifel-Fakî.12cilt.y.y.1955.
Mervezî,EbûAbdillahMuhammedb.Nasr.MuhtasaruKıyâmu’l-leylveKıyâmuramazân ve Kitabu’l-vitr. İhtisâr, Ahmed b. Ali el-Makrîzî. Pakistan: HadisAkademi,1988.
el-Mevsûatü’l-Fıkhıyye. 45 cilt.Kuveyt:Vizâretü’l-evkâfve’ş-şuûni’l-İslâmiyye,1983-2006.
Mübârekpûrî, Ebü’l-Ulâ Muhammed Abdurrahman b. Abdirrahîm. Tuhfetü’l-ahvezîşerhuCâmii’t-Tirmizî.Nşr.AbdülvehhâbAbdüllatîf.10cilt.Dâru’l-fikr,t.y.
Münâvî,ZeynüddînMuhmmedAbdürraûfb.Tâci’l-ârifîn.Feyzü’l-kadîrbişerhi’l-Câmii’s-sağîr.6cilt.Beyrut:Dâru’l-marife,1972.
Şerhu’ş-Şemâil(Aliel-Kârî’ninşerhiCem’ü’l-vesâil’leberaber),2cilt.Mısırt.y..
Teysîrbişerhi’l-Câmii’s-sağîr.3cilt.Hindistan1286.
Müslim b. Haccâc,Ebü’l-Hüseynel-Kuşeyrî.el-Câmiu’s-sahîh.Nşr.MuhammedFuâdAbdulbaki.2cilt.Mısır:Dâruihyâi’l-kütübi’l-Arabiyye,1412/1991.
Nablusî,Abdülganîb.İsmâil.Nihâyetü’l-murâdfîşerhiHediyyeti’bni’l-İmâd.Nşr.Limasol:Abdürrezzâkel-Halebî,1994.
Nesâî, Ebû Abdirrahman Ahmed b. Şuayb. es-Sünenü’l-kübrâ. Nşr. HasanAbdülmun’imŞelebî.12cilt.Beyrut:Müessesetü’r-risâle,1421/2001.
60
Nevevî, EbûZekeriyyâYahyâb.Şerefen-Nevevî.el-MinhâcfîşerhiSahîhiMüslimb.Haccâc.18cilt.MüessesetüKurtuba,1414/1994.
Nevevî,EbûZekeriyyâYahyâb.Şerefen-Nevevî.el-Mecmû‘şerhu’l-Mühezzeb.Nşr.MuhammedNecîbel-Mutîî,23cilt.Cidde:Mektebetü’l-irşâd,t.y.
San‘ânî, Ebû İbrâhim İzzüddîn Muhammed. Sübülü’s-selâm şerhu Bulûğu’l-merâm.Nşr.MuhammedSubhîHasenHallâk.8cilt.Demmâm:Dâruİbni’l-Cevzî,1421.
Şevkânî, EbûAbdillahMuhammedb. Ali. Neylü’l-evtâr şerhuMünteka’l-ahbâr. Nşr.MuhammedSubhîb.HasanHallâk.16cilt.Demmâm:Dâruİbni’l-Cevzî,1427.
Şirbînî,ŞemsüddînMuhammedb.Ahmedel-Hatîb.Muğni’l-muhtâcilâma’rifetimeânî elfâzi’l-Minhâc. Nşr.MuhammedHalîl Aytânî. 4 cilt. Beyrut:Dâru’l-marife,1997.
Şürünbülâlî, Ebü’l-İhlâsHasen b. Ammâr. İmdâdü’l-fettâh şerhuNûri’l-îzâh venecâti’l-ervâh.Nşr.Abdülkerîmel-Atâ.Beyrut:Dâruihyâi’t-türâsi’l-Arabiyyi,2001.
Merâkı’l-felâhbiimdâdi’l-FettâhŞerhiNûri’l-îzâhvenecâti’l-ervâh.Nşr.EbûAbdirrahmanSalâhb.Muhammed.Beyrut:Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye,2004.
Taberânî,Ebü’l-KâsımMüsnidü’d-dünyâSüleymânb.Ahmed.el-Mu’cemü’l-kebîr.Nşr.HamdîAbdülmecîdes-Silefî,25cilt.Kahire:MektebetüİbnTeymiyye,t.y.
Ebü’l-Kâsım Müsnidü’d-dünyâ Süleymân b. Ahmed. el-Mu‘cemu’s-sagîr (er-Ravzu’d-dânî ile beraber).Nşr. Muhammed Şekûr Mahmûd el-Hâc. 2 cilt.Beyrut:el-Mektebu’l-İslâmî,1405/1985.
Tehânevî, Zafer Ahmed. İ’lâü’s-sünen. 22 cilt. Pakistan: İdâretü’l-Kur’an ve’l-ulûmi’l-İslâmiyye,1415.
Tirmizî,EbûÎsâMuhammedb.Îsâ.el-Câmiu’l-kebîr(Sünen).I-VI,Nşr.Şuaybel-Arnaût-AbdullatîfHirzullah.6cilt.Dımaşk:Dâru’-risâleel-âlemiyye,2009.
eş-Şemâilü’l-Muhammediyye. Nşr. İzzet Ubeyd ed-Dabbâs. Beyrut: Dâru’l-hadis,1988/1408.
Yazır,ElmalılıHamdi,Hak Dini Kur’an Dili, 10cilt.İstanbul:EserNeşriyat,1979.
Zehebî, EbûAbdillâhŞemsüddînMuhammedb.Ahmeded-Dımaşkī. Mizanü’l-i’tidâl fînakdi’r-rical.Nşr.AliMuhammedMuavvezveÂdilAhmedAbdü’l-mevcûd.8cilt.Beyrut:Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye,1995.
Zekeriyya el-Ensârî, Ebû Yahyâ Zeynüddîn. Esne’l-metâlib şerhi Ravzı’t-tâlib(Remlîhaşiyesiyleberaber).4cilt.yy.t.y.
61
Zeylaî,EbûMuhammedFahruddînOsmanb.Ali.Tebyînü’l-hakâikşerhuKenzi’d-dekâik.Nşr. Ahmedİnâyet.7cilt. Beyrut: Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye,2000.
Zürkânî, Ebû Abdillâh Muhammed b. Abdilbâkî. Ebhecü’l-mesâlik bi şerhiMuvatta-i’l-İmâmMâlik.4cilt.İstanbul:el-Matbaatü’l-hayriyye,1410.
62
6363
TERCÜMELERTRANSLATIONS
64
65
Süyûtî ve Eserleri:Memlük Döneminden Bugüne İslâmî İlimlerdeki Yeri
Marlis J. Saleh*
Çev.AyşeNurYamanus**
GeçmiştevehâlihazırdaİslâmdünyasındakienüretkenmüellifkabuledilenCelâlüddîn es-Süyûtî, Memlük dönemi boyuncamevcut neredeyse bütün ilmîveedebî türlerdeeservermiştir.O,kendidönemininenbilgilikişisiolduğunainanmaktaydıvebuvebunabenzerdahacüretkâriddiaları,muasırlarınıacımasızrakipleriyahutcoşkuntaraftarlarışeklindeikizıtkutbaayırmıştı.Onunilmeolankatkısınındeğerihakkındakiihtilâfbugünekadardevametmektedir.
Süyûtî’ninhayatıbaşkabiryerdeayrıntılıbiçimdeanlatılmaktaolup,1 burada
* Marlis J. Saleh, “Al-Suyūṭī and His Works: Their Place in Islamic Scholarship fromMamluk Times to the Present”, Mamluk Studies Review V, 2001, s. 73-89. Orijinalmakaleeditörünaşağıdakinotuilebaşlamaktadır:
Editörün Notu: Aşağıdaki makale Dr. Saleh tarafından benim ricam üzerineyazılmıştır. Planım, Memlük hâkimiyeti döneminde yaşamış önemli şahıslarhakkındakimalumatıözetleyenbiyografikmakalelerizamanzamanyayınlamaktır.Söz konusu makaleler, meselâ Encyclopaedia of Islam’dan daha fazla ayrıntısunmalı ve geniş kaynakçamalzemesi içermelidir.Kısacasımakale,Memlüklerinidaresi altında yetişmiş muayyen bir şahsiyet hakkında bilgi edinmek isteyenbirisi için başlangıç noktası teşkil etmelidir. Dr. Saleh, pek çok farklı ilim dalınakatkıda bulundukları için ilmî literatürde genelde “allâme” diye adlandırılanmeşhur Memlük âlimlerinin bir listesini derledi. Kendisi ise bu listeden, gerekbizatihiehemmiyetigereksedehayatınıntemelkaynaklardaveikincilkaynaklardaepeycebelgelendirilmişolmasıdolayısıylaSüyûtî’yiseçti.Dr.Salehgeleceksayıiçinikincibirbiyografiyayınlamayıkabuletti.Şayetsizdebuprojeyekatılmayıarzuederseniz,lütfenbizebildiriniz.
** Arş.Gör.,YalovaÜniversitesiİslâmîİlimlerFakültesi,HadisAnabilimDalı,[email protected].
TercümemetniokuyaraktashihetmezahmetindebulunanDoç.Dr.HalitÖzkanhocamaşükranlarımısunarım.
1 Süyûtî’nin kendi otobiyografisi, et-Tehaddüs bi-ni‘metillâh, Elizabeth Sartaintarafındangenişvekıymetliaçıklamalarlabirlikteneşredildi.(Jalālal-Dīnal-Suyūṭī, UniversityofCambridgeOrientalPublications,no.23[Cambridge,1975]).Süyûtî’nintalebelerindenikisihocalarınınayrıntılıbiyografisiniyazmıştır:Abdülkâdireş-Şâzelî,
66
sadecekısabirözetvermekgerekir.Abdurrahmanb.Ebû Bekr b. Muhammed b. EbûBekrb.Osmanb.Muhammedb.Hızırb.Eyyûbb.Muhammedb.el-HümâmCelâlüddîn el-Hudayrî es-Süyûtî 1 Receb 849/3 Ekim 1445 tarihinde doğdu.Çerkezasıllıbircariyeolanannesinin,Süyûtî’yi,babasınınbirkitapalmakiçingönderdiği aile kütüphanesinde dünyaya getirdiği söylenmiştir. Bu sebeplegeleceğinden haber veren “ibnü’l-kütüb” (kitapların oğlu) lakabını almıştır.2 Bir âlimolanbabası, Süyûtî küçükbir çocukken vefat etti. Fakat velileri, gençdelikanlının mensup olduğu sınıftan beklenen Kur’an’ı ezberlemekle başlayıpgramer,edebiyatveŞâfiîfıkhıgibiçeşitlidinîilimlerledevamedeneğitimialmasınısağladı.İlkicâzetini,gramerveedebiyatöğretmesiiçinonaltıyaşındaykenaldı.Takip eden yıl kendisine, başkadı ‘Alemüddîn Sâlih el-Bulkînî tarafından Şâfiîfıkhıokutmavefetvavermeizniverildi.
Süyûtîon sekizyaşında ikenŞeyhu(niyye)Câmii’ndeŞâfiî fıkhımüderrisiolarak babasının eski görevini üstlendi ve daha sonra buna ŞeyhûniyyeMedresesi’ndehadishocalığıgöreviniekledi.Oayrıca,öğretimleilgiliolmaktanziyade idarî gibi görünen iki diğer mevkie tayin edildi: Berkûk en-NâsırîtürbesindesûfîşeyhliğiveBaybarsiyyeHankahınazırlığı.
Süyûtî’nin ilmî şöhreti dışarıda yayılmaya başladığında dahi, kariyeriMısır’daçoksayıdatartışmayakonuolmuştu.Belirlikelâmîve fıkhîkonulardadiğerulemaileolanihtilâflar,devamlısurettekarşılıklıkişiselsaldırılaradönüştü.Keza Süyûtî’nin içine düştüğü, bütün ulema topluluğunu ve bazı durumlardaemîrlerivebizzatsultanıdaiçinealanbirtakımyaygıntartışmalarvardıki;butartışmalarmeşhur sûfîler İbnü’l-Fârız ile İbnü’l-Arabî’nin itikadının sahihliğimeselesini (Süyûtî bunu savunmuştur) ve kadınların ahirette Allah’ı görüpgöremeyeceğimeselesini(Süyûtîbununimkânınıreddetmiştir)kapsamaktaydı.Onun kavgacılığı ve asabiliği, Baybarsiyye Hankahı’nın şeyhi olarak maaşınıbizzatalmakiçinSultanKayıtbay’aaylıkmutathürmetziyaretiniyapmayı,takvaehli eski müslümanların hükümdarlara sık gitmekten kaçınmalarını referansgöstererekreddedecekkadarilerigitti.3
Behcetü’l-‘âbidîn bi-tercemeti hâfizi’l-‘asr Celâliddîn Süyûtî, nşr. Abdülilâh Nebhân(Dımaşk, 1998) ve Şemsüddîn ed-Dâvûdî, “Tercemetü’s-Süyûtî”, neşredilmemişelyazması Tübingen’dedir (Sartain, Al-Suyūṭī, I, 148). Tam kapsamlı çağdaşbiyografilerarasında şunlaryeralır:TâhirSüleymanHammûde, CelâluddînSüyûtî:‘Asruhûvehayâtühûveâsâruhûvecühûdühûfi’d-dersi’l-lügavî(Beyrut,1989);Sa‘dîEbûCîb,HayâtüCelâliddînSüyûtîma‘a’l-‘ilmmine’l-mehd ile’l-lahd (Dımaşk,1993);Muhammedel-Arûsîel-Matvî,CelâlüddînSüyûtî(Beyrut,1995);İyâzHâlidet-Tabbâ‘,İmâmü’l-hâfızCelâlüddînSüyûtî,Ma‘lemetü’l-ulûmi’l-islâmiyye(Beyrut1996).AyrıcaçoksayıdakitapvemakaleSüyûtî’ninçalışmalarınınçeşitliyönlerinetahsisedilmiştir.
2 Abdülkâdir b. Şeyh el-‘Ayderûsî, en-Nûru’s-sâfir ‘an ahbâri’l-karni’l-‘âşir, nşr.MuhammedReşîdes-Saffâr(Bağdad,1934),51.
3 BuolaySüyûtî’nin,çeşitlikitaplaryazmaksuretiylekendidavranışlarınındoğruluğunukanıtlama alışkanlığına dair iyi bir örnek teşkil etmektedir. Bu vakanın ürünü
67
890/1480’lerinsonunadoğru,Süyûtîtoplumhayatındançekilmeyebaşladı.Öğretimleveidarecilikleilgilivazifelerinitedricenterkettivefetvavermeyibıraktı.906/1501’de Baybarsiyye Hankahı’ndaki sûfîlerle yaşanan sert tartışmalarınardındanburadakigörevindenazledildi 4vesûfîleridestekleyensultanTomanbayonu öldürmek için aradığından, bu süre zarfında saklandı. Sultanın ölümüüzerine Süyûtî tekrar ortaya çıktı. Fakat kendisini Allah’a adadığını ilân edip, zorunluhâllerdışındaevdenayrılmayıveziyaretçikabulünüreddederekRavzaadasındakievindebütünüyleinzivayaçekildi.19Cemaziyülevvel911/18Ekim1505tarihindekivefatınakadarburadakalarakeserleriniyazdıvetashihetti.
Bir âlim olarak Süyûtî’nin önemi neydi? Ona olağanüstü derecedekıvrak ve kuvvetli bir hafıza bahşedildiğinde şüphe yoktur. İddiasına göre o,görebildiği 200.000 hadisi ezberlemişti ve şayet daha fazlasını tespit etseydionları da ezberlerdi.5 Yazma ve derleme hızı açısından Süyûtî, “Allah’ınmuazzamalâmetlerinden(âyât)biri” idi6veaynıandabirkaçeseridüzenleyipyazdırabiliyordu. Talebesi Dâvûdî’nin şöyle söylediği kaydedilmiştir: “Benşeyhinbirgünde,hadisimlâedipmuhaliflerecevapverirkenbirtaraftandahemderleyiphemtelifedereküçtabakakağıdıyazdığınıgördüm.”7
İlmî kariyerinin oldukça erken döneminde Süyûtî birkaç branşta özeluzmanlıkiddiasındabulundu:“Banayediilimdederinkavrayışbahşedildi:Kur’an
Mâ ravâhü’l-esâtîn fî ‘ademi’l-mecî’ ile’s-selâtîn (Sultanlara sık gitmeme hakkındaüstatlarınnaklettikleri) oldu, nşr.Mecdî Fethî es-Seyyid (Tanta, 1991),Kayıtbay’layaptığı birkaç görüşmesinde bir şal türü olan taylasân giyme alışkanlığını haklıçıkarançeşitlikitaplarıdavardırkibualışkanlıksultanıngözdesi,Süyûtî’ninisebaşdüşmanlarındanbiriolanİbnü’l-Kerekî’denolumsuzyorumlaralmıştı:Tayyu’l-lisân‘an zemmi’l-taylasân (Taylasânı kınamaktan dili uzak tutmak)Mecmû‘u tis‘a resâil içinde(Lahor,1890)ve“el-Müfâharabeyne’t-taylesânve’t-tarha”(Taylasânvetarha[bir türörtü] arasındaüstünlükyarışı), ChesterBeattyMS3420. İbnü’l-Kerekî’ninKayıtbay’layakınlığıhakkındabk.HelenaHallenberg,“TheSultanWhoLovedSufis:How Qāytbāy Established a Shrine Complex in Dasūq”,Mamluk Studies Rewiev 4(2000): 147-66. Sûfî biyografi yazarı Abdülvehhâb Şa‘rânî’ye göre (ö. 973/1565)Süyûtî’ninsultanlagörüşmekteisteksizdavranmasındakiilâveetken,Süyûtîuyanıkhâldeykenyetmişdefadanfazlaonagörünen[Hz.]Peygamber’in,eğerbunuyaparsakendini Süyûtî’den gizleyeceği korkusuydu. (et-Tabakâtu’s-suğrâ, nşr. AbdülkâdirAhmed‘Atâ[Kahire,1970]29-30).
4 Bunlaronoktayaulaştıkisûfiler“şeyhlerinekarşı isyanettiler…veneredeyseonuöldüreceklerdi. O zaman onu kendi giysileri içinde sürüklediler ve kuyuya attılar.”Muhammedb.Ahmedb. İyâs,Bedâ’i‘u’z-zühûr fîvekâ’i‘i’d-dühûr,nşr.PaulKahleveMustafaMuhammed(İstanbul,1931),III,378.
5 Abdülhayb.Ahmedb.el-‘İmâd,Şezerâtü’z-zehebfîahbârimenzeheb(Beyrut,1966),VIII,53.
6 Necmüddînb.Muhammedel-Gazzî,el-Kevâkibü’s-sâ’irabi-a‘yâni’l-mi’eti’l-âşira, nşr.CebrâilSüleymanCebbûr(Beyrut,1945),I,228.
7 a.y.
68
tefsiri, hadis, fıkıh, gramer, meânî, beyân8 ve bedî‘9 (İranlıların ve filozoflarındeğil, Arapların tarzıyla). Fıkıh müstesna bu yedi ilimdeki kazanımlarımın,diğerleri şöyle dursun, kendi hocalarımın bile herhangi biri tarafından eldeedilmediğine inanıyorum.Buiddiayı fıkıhhakkındadilegetirmiyorum,zirabukonudahocam10dahagenişbirperspektifesahiptir.”11Süyûtîdahaazderecedeolsafıkıhusulü,hilâf,sarf,ferâiz,güzelnesiryazma,mektupyazma,Kur’anhıfzı,tıp ve muhasebe sahalarında da üstatlık iddia etmiştir.12 “Antik bilimler”den,özellikledemantıktanbilinçliolarakuzakdurmuştur.
Süyûtî yaygın cehalet ve ilmî gerileme çağında doğduğu ve bu döneminen bilgili şahsiyeti olarak kendisinin, çağdaşlarının ihmalkârlığı yüzündentamamenyokolmadanönceİslâmîkültürelmirasıtoplamakveyaymakiçinözelbirmisyona sahip olduğudüşüncesine sahipti.13 Kendisinin buüstünlükhissi,Süyûtî’yiçoktartışmalıbazıiddialardabulunmayasevketti.
Süyûtî’nin“cehaletinarttığıbirçağdasadecekendisiningerçekâlimolduğu”14 şeklindeki kanaati, öncelikle onu “Allah’a hamd ederek ve kibirlenmeksizinsöylüyorum ki içtihat için gerekli olan vasıtalar bende mükemmel olarakbulunmaktadır”15 iddiasınasürükledi.Süyûtî’yegöre“birkişininhadisveArapdili sahasında müçtehit olmasa da sadece fıkıh sahasında müçtehit olmasımümkündü”;16dolayısıylakişininbiralandamüçtehitolması,diğeralanlardadaolmasını gerektirmezdi. Kendisi ise buüç sahanınhepsinde içtihat iddiasındabulundu. Bu ona göre Sübkî (ö. 756/1355) zamanından beri hiç kimsenin
8 “Meânîvebeyân:Sekkâkî(ö.626/1229)dönemindenberibelâgatilminingenellikletaksim edildiği üç kategoriden ikisidir, bir diğeri ise bedî‘dir.Beyân ilmi en doğruifadeyle ‘mecazî konuşma bilimi’ olarak tercüme edilebilir. Zira o sadece teşbih,mecaz, kıyas, kinaye, ima ve dolaylı ifade ile ilgilenir.Meânî ilmi kusursuz cümleyapısısanatınahükmedenoldukçakatıkurallardizisinigösterir.Bununamacıkelimedüzenindeki değişikliklerin neredeyse daima mâna değişikliklerine yol açtığınıispatlamaktır.” The Encyclopaedia of Islam, 2. ed., Glossary and Index of TechnicalTermstoVolumesI-VIIIandtotheSupplement, Fasikül 1-6,195-96.
9 “Bedî‘: Belâgat ilminin, edebî stilin dahada güzelleştirilmesi, süsleme sanatları vesözünsüslenmesiileilgilenendalıdır.”(a.g.e.,33).
10 ‘Alemüddînel-Bulkînî.11 Muhammed Süleyman Ferec, “Sekâfetü’l-imâm Süyûtî ve intâcühû ve cühûdühü’l-
ilmiyyefi’d-dirâseti’l-islâmiyye”,el-İmâmCelâlüddînSüyûtî:el-İhtifâbi-zikrâmürûrihamseti kurûn ‘alâ vefâtihî: Bühûsu’n-nedve’lletî ‘akadethâ’l-munazzama bi’t-te‘âvün me‘a Câmi‘ati’l-Ezher, Kâhire, 11-13 Şevvâl 1413/3-5 Nisan 1993. ([Rabat],1416/1995),I,70,Süyûtî’ninEsbâbüvürûdi’l-hadîs’indenalıntılanmış,ancaktamyeribelirtilmemiştir.
12 Şa‘rânî,et-Tabakâtu’s-suğrâ, 22.13 ÉricGeoffroy,“Al-Suyūṭī”, El2,IX,914.14 Sartain,Al-Suyūṭī,c.I,BiographyandBackground,61.15 Ferec,“Sekâfetü’l-imâm”,70.BukonuSartaintarafındanayrıntılıolaraktartışılmıştır,
Al-Suyūṭī,I,61-69.16 Şa‘rânî,et-Tabakâtu’s-suğrâ, 23 vd.
69
ulaşamadığıemsalsizbirrütbeydi.17
Bu iddianın çağdaşlarının çoğu tarafından reddedilmesi Süyûtî’yi, onlarınyanlışanlamalarıkarşısındakendini izahetmeyesevketti.Onların,kendisininbüyükhukukekollerinikurandörtimamtarafındankullanıldığıgibisınırsızvebağımsıziçtihatiddiaettiğinedairithamlarıyanlıştı.Bilâkiso,mezhebiiçerisinde“ikincil” (mezheb müntesibi olarak) sınırsız içtihada yetkiliydi: “Ben mutlakiçtihat mertebesine eriştiğimde dahi, Şâfiî mezhebine göre hukukî görüşlersunmaktanuzaklaşmadım.”18
Süyûtî içtihat iddiasını er-Redd ‘alâ men ahlede ile’l-‘arz ve cehile enne’l-ictihâd fî külli ‘asrin farz [Yere çakılıp kalan ve içtihadın her asırda farzolduğu gerçeğinden habersiz olanlara reddiye] adlı eserinde ayrıntılı olarakgöstermiştir.19 Başlığın ima ettiği gibi Süyûtî, içtihat imkânını inkâr edenlerincahil olduğuna; içtihadın, yetkili tek şahıs olarak çağdaşları adına kendisininyerinegetirdiğibirfarz-ıkifâyeolduğunainanmıştı.Ancako,kendisineyönelikmuhalefetinçoğuherhangibirmüçtehidinogünvarolmaihtimaliniyanlışlıklareddedenlerdengeldiğihâlde;birdiğergrubunbuihtimalikabulettiğini fakatSüyûtî’yi buna layık görmediğini itiraf etmiştir.20 Süyûtî’nin kendi entelektüelüstünlüğüne hatta benzersizliğine olan inancı, onu daha da cesur bir iddiadabulunmayaitecekkadarbüyüdü:Herasrınsonundabeklenen,diniyenileyicikişi(müceddid)olmak:
…Budokuzuncu(onbeşinci)asrınsonundakimüceddidolmayıumarım,tıpkı
Gazzâlî’ningeçmiştekendisihakkındaumduğugibi.ÇünküsadecebenKur’an
tefsiriveonunkaideleri,hadisvehadisilimleri,fıkıhveusûlü,dilvekaideleri,
nahivvesarfilebunlarınkuralları,cedel,belâgatvebedî‘,tarihgibifarklıilim
dallarının tamamınahâkimoldum.Bütünbunlara ilâveten,benimdahaönce
hiç kimsenin yazmadığı tarzda seçkin vemükemmel eserlerimmevcut olup,
onlarınsayısışimdiyekadaryaklaşıkbeşyüzdür.Dilinkaideleriilmini(usûlü’l-
lüga)veonuntetkikiniilkdefabenortayakoydum.Bukonudahiçkimsebenim
önümegeçmemiştir.Bu ilim,hadisve fıkıhusûlü ileaynıçizgileri takipeder.
Eserlerim ve bilgim bütün ülkeleri dolaşarak Suriye, Anadolu, İran, Hicaz,
Yemen, Hindistan, Etiyopya, Kuzey Afrika ve Tekrûr’a ulaştı ve Tekrûr’dan
okyanusa açıldı. Bu bahsettiğim hususların tamamında emsalsizim. Yaşayan
hiç kimse benim hâkim olduğum ilim dallarına hâkim olmamış ve bildiğim
kadarıylabenimdışımdahiçkimsemutlakiçtihatmertebesineulaşmamıştır.21
17 Süyûtî,et-Tehaddüs,Sartainneşric.II,Al-Suyūṭī,205-14.18 Şa‘rânî,et-Tabakâtu’s-suğrâ,17-21.19 Nşr.FuâdAbdülmün‘imAhmed(Alexandria,1985).20 Süyûtî, “İrşâdü’l-mühtedîn ilâ nusreti’l-müctehidîn” [Müçtehitleri desteklemede
doğruyoldakilererehberlik],Sartain’denalıntı,Al-Suyūṭī,I,68.21 Süyûtî,“et-Tenbi’ebi-menyeb‘asühü’llâhu‘alâra’siküllimi’e”[Allahtarafındanher
70
Çağdaşlarının,buiddiayayönelikaşağıdatartışılacaktepkisindenyılmayanSüyûtî; gölge Abbasi halifesi el-Mütevekkil-Alellah Abdülazîz’i, kendisiniİslâmtopraklarındaki tümkadılarınüzerinde,dilediğikimseleri tayinetmevegörevdenalmayetkisinedesahipbaşkadıolarakatamasıiçiniknaetti.Kadılartahminedildiğigibiöfkelibirprotestoyakalkışınca,halifekararındanvazgeçtive“Benimbundanepayımvar?Bununarzuedilenbirşeyolduğunabeniiknaeden şeyh Celâlüddîn idi. O, bunun kadimbirmakamolduğunu ve halifelerinulema arasından seçtikleri kişilere bunu teslim etme itiyadında olduklarınısöyledi.” diyerek atamayı yürürlükten kaldırdı.22 Alışılmadık bir biçimde,Süyûtîmaalesefbumeseleyikendibakışaçısıylaaktarmaktangeridurmuşgibigözükmemektedir.23 Bunun, Süyûtî’nin kendi döneminin en önde gelen âlimiolarakkabulgörmeyisağlamateşebbüsününbirdiğeryönünüortayakoyduğuyorumundabulunulabilir.
Görünen o ki, bu takdir mekân yahut zaman açısından Süyûtî’den uzakolanlar tarafından daha kolay teslim edilmişti. OnaMısır dışında büyük saygıduyuldu ve eserlerinin büyük çoğunluğu memleketi dışından gelen taleplerecevabenyayınladığıfetvalardanoluşuyordu.Vefatındansonra,Süyûtîhakkındabatılinancadayalıbiryüceltmegiderekartmayabaşladı-enazından,Süyûtî’ninölümü üzerine bazı insanların bereket elde etme umuduyla onun gömleğinive takkesini satın aldıklarını anlatan talebesi İbn İyâs’a göre.24Hatta ortalıktadolaşan mucize iddiaları vardı ki, inanışa göre Süyûtî ölümüne kadar bunungizlitutulmasınıricaetmişti.Buiddialarbirhizmetçinin,kendisiveefendisininolağanüstübiçimdebirandaMekke’yeintikalettirildiğinevesonraaynışekildehızla Kahire’ye döndürüldüğüne dair anlattıklarını;25 ayrıca 923/1517’dekiOsmanlı akınını ve akabinde Mısır’ın yıkılmasını önceden haber vermeyiiçeriyordu.26
Herhalükârdakenditalebeleri,onaolanbüyükhayranlıkvehürmetleriyleSüyûtî’nin çağdaşakranları arasındabirdereceayrılmış gözükmektedir.Onunkendini beğenmişliği ve kavgacı kişiliği, inkâr edilemez başarılarının diğerâlimlercetakdiredilmesini imkânsızhâlegetirdi.Hususendeölçüsüziddialarıhakaret ve küçümsemeyle karşılandı. Onun meslek hayatı genellikle diğerâlimlerle olan tartışmalardan ibaretti. (Yazdıklarının diğer büyük kısmı, er-Redd ‘alâ…şeklindebaşlayançeşitli isimlerlebaşkalarınıngörüşlerineyönelikreddiyelerdenoluşmaktadır).
asrınbaşındagönderilenkişiyibildirme],Sartain’denalıntıAl-Suyūṭī,I,70-71.22 İbnİyâs, Bedâ’i‘u’z-zühûr,III,331.23 Sartain, Al-Suyūṭī,I,93.24 İbnİyâs,Bedâ’i‘u’z-zühûr,IV,83.25 Şa‘rânî,et-Tabakâtu’s-suğrâ, 30.26 a.g.e., 31.
71
BelkideSüyûtî’ninçekişmeiçinegirdiğiennüfuzluşahıs,SultanKayıtbay’ıngözdesi İbnü’l-Kerekî idi.BuçekişmeSüyûtî içinciddisıkıntılaranedenoldu.27 AncakyinedeonunensertrakibiSehâvîgibigözükmektedir.
Sehâvî’nin, ed-Dav’ü’l-lâmi‘li-ehli’l-karni’t-tâsi‘adlıbiyografieserindeSüyûtîtercemesi ağır eleştirilerledoludur.O, Süyûtî’yi öncelikle intihalle suçlamıştır:“…O, farklı ilim dallarına dair olup çağdaşları tarafından pek bilinmeyen çoksayıdaeskieserialırveküçükdeğişiklikleryaptıktansonrabueserlerikendinenispetederdi.Ardındanbunlarınmukaddimelerindeöylefazlaabartıyagiderdiki,bilmeyenkimseonlarıemsalsizşeylerzannederdi.”28Sehâvîalaycıbirşekildeeklemiştir, “Onlarıçaldıysabile,keşketahrifetmeyipenazındansadecekopyaetseydi,dahafaydalıolurdu.”29
Sehâvî, Süyûtî’yi tahrif ve tashif yapmakla suçlayarak, onun gramersahasındaki ustalığını (ki hatırlayacağımız üzere Süyûtî bilhassa bununlaövünüyordu)kötülemeyedevametmiştir. Sehâvî bunuSüyûtî’nin, bir hocadansözlü olarak almak yerine bilgilerinin çoğunu bağımsız okuma yaparak eldeetmesininsonucuolankusurluöğreniminedayandırmaktadır.30
SehâvîbilhassaSüyûtî’nin içtihat iddiasınıküçümsemiştir.Hattao,sadecekendisinin değil “Süyûtî içtihat iddiasında bulunduğunda herkesin ona karşıgeldiğini”ilerisürmüştür.31AslındaSehâvîbuiddianın,“onunhatalarınıörtbasetmek için” ortaya atıldığını söylemiştir.32 Kısacası Sehâvî, Süyûtî’nin “yazmakonusunda süratli” olduğunu gönülsüzce itiraf etmiştir. Fakat Sehâvî’ye göreonunasıl ayırt edici özelliği, “annesinekarşı bile sergilediği taşkınlığı ve aşırıkibirliliğiidiki,annesidevamlıondanşikâyet ederdi.”33
Daha önce belirtildiği üzere, Süyûtî en çok uzakta takdir edilmiş gibigörünmektedir. Meselâ sûfî müellif Şa‘rânî (ö. 973/11565) Süyûtî’ye hürmetgöstermiş ve onun hakkında “O, hadis ilimlerinde kendi zamanının en bilgilişahsiyetiydi.” ifadelerini kullanmıştır.34 Süyûtî hakkında hayranlık belirtenkayıtlar,talebesiİbnİyâs’ınkinden(ö.930/1524[?])35Gazzî’nin(ö.1061/1651)36 veİbnü’l-İmâd’ınkine(ö.1089/1679)37varıncayakadarsonrakipekçokbiyografi
27 Bk.3no.’ludipnot.28 Muhammedb.Abdurrahmanes-Sehâvî,ed-Dav’ü’l-lâmi‘li-ehli’l-karni’t-tâsi‘,(Beyrut,
1966),IV,66.29 a.g.e.,68.30 a.y.31 a.g.e.,69.32 a.g.e.,68.33 a.g.e.,69.34 Şa‘rânî,et-Tabakâtu’s-suğrâ,28.35 İbnİyâs,Bedâ’i‘u’z-zühûr.36 Gazzî,el-Kevâkibü’s-sâ’ire. 37 İbnü’l-‘İmâd,Şezerâtü’z-zeheb.
72
ve tarih eserinde ortaya çıkmaktadır. Süyûtî’nin ölümünü müteakip asırlaronunçalışmalarıüzerineyapılmış ihtisarlar,şerhlerveşerhlerüzerineyazılanhaşiyelerledoludur(bizdekiikincilliteratürünmoderndönemöncesimukabili).
Avrupa’nınİslâmîtarihveliteratüreolanilgisininartmasıylabirlikte,Süyûtîde ekseriyetle “altın” Abbasî çağından sonraki bütün müelliflere yöneltilenaşağılamadan nasibini aldı. Meselâ Ignaz Goldziher (ö. 1921), ilmî çalışmaylageçen bir hayatı şu sert eleştirilerle reddetmiştir: “… Bizim usta Süyûtî, ilkbakıştabaşlıktayazdığıkonununizahındanibaretgörünenfakatdahayakındanincelendiklerindetekamaçlarımüellifininabartılışekildereklamınıyapmaktanve müellifin çağdaşlarına onun emsalsiz ve aşılamaz yüceliği ile bilgeliğinibildirmektenibaretolanpolemiktarzıçalışmalardanbaşkabirşeyolmadıklarınıispatlayaneserlerkalemealmaktangerikalmamıştır.”38
GörünenokiGoldziher,kendizamanınınenbilgilişahsiyetiolmaiddiasınınyanı sıra mutlak içtihat iddiasındaki cüretkârlığı karşısında da Süyûtî’ninçağdaşlarınınonayöneliktaarruzunakatılmaktadır:
Kendi hayatını ve ilmî çalışmalarını müçtehitlerin biyografileri arasında
kaydetmekiçinkaydadeğerölçüdebirkibirveözsaygı–kibukibirSüyûtî’nin
kendi çalışmalarından ve akademik kariyerinden bahsederken sergilediği
kendini beğenmiş tarz ve tavırda en iyi örneğini bulmuştur- gerekli olsa da;
bu, Süyûtî’nin daha küçük eserlerinde bile karşılaştığımız neredeyse mide
bulandıracakbiçimdekikendiniövmeningölgesindekalmaktadır.
Kabiliyetine, çalışkanlığına ve başarısının değerine rağmen Süyûtî, doğal
olarak, ilim ehli çağdaşlarının birçoğuna göre katlanılmaz bir şahıs hâline
gelmiş olmalıdır. Zira Süyûtî’nin bütün faziletleri kendine nispet etmesi, bu
çağdaşlarınındeğerinidüşürüyorgibigörünmekteydi.39
Birçok erken modern Arap âlim ve günümüzdeki bazıları, Goldziher’indüşmancave ilginçbiçimdekişahsînefretinedeğilsebile,budeğerlendirmeyekatılmaktadır.OnlarSüyûtî’yisadecebirderlemeciolarakgörmeeğilimindedir.ÖrneğinSa‘dîEbûCîb,makalesine“es-Süyûtî:Allâmetü‘asrih”[Süyûtî:Çağınınen bilgili insanı] başlığını koyarken, Süyûtî’nin yazdıklarının yenilik getiriciolmadığıveyaratıcıfikirlerortayakoymadığıkanaatindedir.Onagörebudurumancak, Süyûtî zamanındaki ilmî yazım tarzı olarak düşünülebilir. Dolayısıylaonundeğeri,MoğolistilalarındaveEndülüs’ünyıkılmasıesnasındaimhaolması
38 IgnazGoldziher,“ZurCharacteristikGelâlud-dînus-Sujûtî’sundseinerliterarischenThätigkeit”, Sitzberichte der philosophisch-historischen Classe der Akademie derWissenschaften,Wien69(1871),JohnHunwicktarafındannotlareklenerektercümeedilmiştir, “IgnazGoldziheronal-Suyūṭī:ATranslationofhisArticleof1871,withAdditionalNotes”,TheMuslimWorld68,no.2(Nisan1978):80-81.
39 a.g.e.,80.
73
muhtemel daha erken döneme ait eserleri bizim için muhafaza etmiş olmasıgerçeğindegizlidir.40
Süyûtî’ninbiyografisini kalemealanBatılı çağdaşyazarElizabethSartain,ihtiyatlı davranmakla birlikte en azından kısmen, Memlük dönemindekiilmî duruma ve dolayısıyla Süyûtî’nin verdiği eserlere ilişkin bu olumsuzdeğerlendirmeyi kabul etmiştir. Sartain, Sehâvî’nin intihal suçlamasına karşıSüyûtî’yimüdafaa ederken, onun çalışmalarının “özgünlüğü” hakkındaki nihaikanaati“Süyûtî’nineserverdiğiİslâmîilimdallarındakiuzmanlara”bırakmıştır.41 Sartain’inkaydettiğinegöre,sözkonusudevirdeşifâhîrivâyeteveezbereverilenönem özgün düşüncenin engellenmesine yol açmıştır.42 Sartain şu sonucavarmıştır: elverişli şartlara ve “âlimlerin fevkalade faaliyetlerine rağmen, ilmeancakbirkaç seçkinkatkı sunulabilmişolup; Süyûtî zamanınakadarki süreçteakademikstandartlardakisürekligerilemegözeçarpmaktadır.”43
Buna karşın hatta belki de buna tepki olarak, son zamanlarda Süyûtî’yeve eserlerine yönelik ilginin yeniden canlanması olarak ifade edilebilecek birdurumsözkonusudur.ÖzellikleveyabüyükorandaSüyûtî’yikonualankitaplarıvemakaleleritespitiçinyapılansadeceortayoğunluktakibiraramada,toplamyüzdoksanikieserinadınaulaşılmıştır.Bunlarınkâhirekseriyetisonotuzyıldayazılmıştır.Gelenekselusulütakipederşekilde,bunlarınçoğubelirliçalışmalarüzerine yapılmış şerhlerdir. Diğer bir kısmı Süyûtî’nin Kur’an tefsiri, dil ilmi,fıkıh ve tarih gibi alanlara dair çalışmalarındaki kaynaklarını ve metodunutartışmaktadır.Öteyandandiğerbazılarıhâlâ,onunbualanlarakatkısınıvebirâlimolaraköneminideğerlendirmegayretindedir.
Mısır’da, ilki 1976’da ve ikincisi 1993’te düzenlenen iki uluslararasıkonferans sadece Süyûtî’ye tahsis edilmiştir. İkinci konferans Süyûtî’nin beşyüzüncüölümyıldönümüanısınadüzenlenmiştir.44(Aynıyılet-Türâsü’l-‘Arabî45 dergisininbütünbirsayısı,onunhayatınınveeserlerininçeşitliyönlerinielealanmakalelere ayrılmıştır.) İlk konferansa sadeceMısırlı katılımcılar iştirak ettiği
40 Sa‘dîEbûCîb,“Süyûtî:Allâmetü‘Asrih”,et-Türâsü’l-Arabî13,no.51(1413/1993):63-78.
41 Sartain,Al-Suyūṭī,I,115.42 a.g.e., 123.43 a.g.e., 119. Şüphesiz Süyûtî, kendisini hariç tutarak, Sartain’in onun dönemindeki
ilmî durumhakkındaki değerlendirmesine katılırdı. Sartain’in bumevzuda, benimalıntılarımınverebileceğindençokdahafazlainceayrıntıiçerenuzunmüzakeresinebakınız,s.112-33.
44 Herikikonferansındabildirikitaplarıyayınlanmıştır:CelâlüddînSüyûtî,el-Meclisü’l-a‘lâli-ri‘âyeti’l-fünûnve’l-âdâbve’l-‘ulûmi’l-ictimâ‘iyyetarafındanhazırlanmıştır,13-19(Kahire1978)veel-İmâmCelâlüddînSüyûtî:el-İhtifâbi-zikrâmürûrihamsetikurûn‘alâvefâtihî:Bühûsu’n-nedve’lletî‘akadethâ’l-munazzamabi’t-teâvünme‘aCâmi‘ati’l-Ezher,Kâhire,11-13Şevvâl1413/3-5Nisan1993,([Rabat],1416/1995).
45 Cilt13(1413/1993).
74
hâlde; ikincisi, geniş İslâm coğrafyasından katılımcıları dâhil edecek şekildekapsamınıgenişletmiştir:Mısır,Suriye,Ürdün,Filistin,BirleşikArapEmirlikleri,SuudiArabistan,Türkiye,Azerbaycan,Fas,Kuveyt,Pakistan,Senegal,Malezya,Katar, Irak ve Tunus. Ancak konferanslardan hiçbiri Batılı katılımcıları dâhiletmemiştir.Her ikikonferansınbildirikitapları içindeyayınlanan tebliğler (kitemelolarakSüyûtîhakkındakidiğerliteratürleaynıkonularıişlemiştir),SüyûtîaraştırmalarınadairBatılıkatkılardanaslındahiçhaberdarolunmadığınıveyabelkidebunlarailgiduyulmadığınıortayakoymuştur.
İki konferansın da sözcüleri gayelerinin, Süyûtî’nin insafsızca zamanaşımınauğramayaterkedilenhatırasınıyenidencanlandırmakolduğunuaçıkçaifade etmiştir. İkinci konferans bu bağlamda iddialı birkaç hedef planlamıştır.Süyûtîhakkındaçalışmayapanöğrencilerarasındaödüllüyarışmalarıntertibi,Süyûtîhakkındabirfilmyapımı,onunbazıeserlerinindünyadillerinetercümesi,bütün İslâm ülkelerindeki gazetecileri ve diğer haber kaynaklarını Süyûtî’ninİslâm kültürüne katkıları konusunda insanları bilgilendirmeye teşvik etmek,Süyûtî’nin çok sevdiği içtihadı ihya etmek için çeşitli müslüman kuruluşlarınişbirliğinedesteksağlamakbuhedeflerarasındadır.46
Bazı Batılı araştırmacılar da Süyûtî’nin eserlerinin değerini daha fazlatakdir etmişlerdir. Örneğin Éric Geoffroy’un 1997 tarihli Encyclopaedia ofIslam’daki Süyûtîmaddesi, Süyûtî’nin sadece bir derlemeci olduğu şeklindekiyaygın suçlamayı reddeder. Kuşkusuz o, kendinde sezdiği İslâmî ilimmirasınımuhafazaetmemisyonunauygunolarak, (kendininkilerdedâhil)dahaöncekieserlerüzerineçoksayıdaderleme,seçki/nuhbe,özet/ihtisarveşerhçalışmasıyapmıştır.BununlabirlikteGeoffroy’agöreSüyûtîbununötesinedegeçmiştir:“…Oşunungibibirtakımyönleriylemoderndöneminbiröncüsüdür:birölçüdekendikendiniyetiştirmişolma,genişkitlelerehitapetmekioolabildiğinceçokkişiye ulaşmaya çalışıyordu, belirli konulara odaklanmış risaleler yazma. …Oaslındaİslâmîliteratürdegeneldeihmaledilmişolanmevzularıelealır.…YöntemaçısındaniseSüyûtî’ninusûlü,kaynaklarındandakikbiçimdealıntıyapacakveonlarıeleştirelbirtarzdasunacakkadarilmîdir.Oçoğukez,takipedeceğimetodueserin girişinde belirtir. Onun eserleri belirgin bir plandan yararlanmaktadır.Ayrıca o, verilerini çoğu zaman alfabetik sıraya göre açıklayarak bir ilkigerçekleştirmiştir.”47
Süyûtî’ye dair herhangi bir müzakerede insan, onun edebî ürünlerininmuazzammiktarıkarşısında,istersamimiolarakistergönülsüzce,hayranlığınıve hayretini açığa vurmayamecbur kalır. Süyûtî birçok kez kendi eserlerinin
46 el-İmâm Celâlüddîn Süyûtî, II, 602-3. Bu hedeflerden herhangi birinin fiilengerçekleştirilipgerçekleştirilmediğikonusundabirşeysöyleyemiyorum.
47 ÉricGeoffroy,“Al-Suyūṭī,Abū’lFaḍl‘Abdal-Raḥmanb.AbīBakr”,El2,IX,914-15.
75
listesini diğer eserlerine dâhil etmiştir. Talebeleri Şâzelî ve Dâvûdî tarafındanyazılan biyografiler de Süyûtî’nin onayladığı bu tür listeleri içermektedir.Bu listeler birbirinden farklı olup, kapsamları 282 eserden 561 esere kadardeğişkenlikgöstermektedir.Süyûtî’yi tanıtandahasonrakibiyografilerde listeolarakdeğilsebileneredeysedaimaonuneserlerininbirdökümünüiçerir.Bunlar(listelenmemişolmaklabirlikte)İbnü’l-Kâdî’nin(ö.1025/1616)iddiasınagöreyaklaşıkbinesereulaşır.48
Farklı kaynaklardan yararlanarak Süyûtî’nin çalışmalarının listesinioluşturmayayönelikBatılıilkçağdaşgirişim,1832’deGustavFlügeltarafındangerçekleştirilmiş olup,49 kendisi 500’den fazla eser adı zikretmiştir. CarlBrockelmann ise (ki o sadece günümüze ulaşan yazmalarla ilgilenmiştir) 415eserismikaydetmiştir.50Ozamandanberibirtakımçalışmalar,Süyûtî’nineserlerimeselesinevebunlarınlistesinisaptamayatahsisedilmiştir.51Herbirliste,diğerlistelerdeihmaledileneserleriiçermektevediğerlisteleredâhiledileneserleridışarıdabırakmaktadır.
Elizabeth Sartain, Süyûtî’nin otobiyografisi üzerine çalışmasında, onun
48 Ahmedb.Muhammedİbnü’l-Kâdî,Dürretü’l-hicâlfîesmâ’i’r-ricâl,şuradaaktarılmıştır:YahyaMahmûdSâ‘âtî,“Müşkiletü’l-‘ünvânfîmüellefâti’s-Süyûtîveeseruhâfîızdırâbiihsâi‘adedihâbeyne’d-dârisîn”,el-İmâmCelâlüddînSüyûtî,I,141.
49 GustavFlügel,“Sojuti’sLebenundSchriften”,JahrbücherderLiteratur,Anzeige-Blatt 58;59;60(1832):25-40;20-36;9-29.
50 CarlBrockelmann,GeschichtederArabischenLiteratur(Leiden,1949),II,180-204,II,179-98.
51 Abdülhayy b. Abdülkebîr Kettânî, Fihrisü’l-fehâris ve’l-esbât ve mu‘cemü’l-me‘âcimve’l-meşyehât ve’l-müselselât (1928; tekrar basım Beyrut, 1982-86), II, 1010-22;Câmi‘atü’r-Riyâd, Kısmü’l-mahtûtât, Fihrisü mahtûtâti’s-Süyûtî el-mevcûde bi-Câmi‘ati’r-Riyâd,YahyaMahmûdSâ‘âtîtarafındanhazırlanmıştır(Riyad,1972);Ahmedeş-Şerkâvîİkbâl,Mektebetü’l-CelâlSüyûtî:Sicillyecme‘uveyesıfümüellefâtiCelâlüddînAbdurrahman Süyûtî (Rabat, 1397/1977); ‘İsamüddîn Abdurraûf, “Müellefâtü’s-Süyûtî”(CelâlüddînSüyûtîiçerisinde),103-32;AbdülazîzİzzeddînSayravân,Mu‘cemutabakâti’l-huffâzve’l-müfessirîn,me‘adirâseani’l-İmâmSüyûtîvemüellefâtihî(Beyrut,1984); Abdülilâh Nebhân, “Fihrisü müellefâti’s-Süyûtî el-matbû‘a, mensûka ale’l-hurûf”,Âlemü’l-kütüb12,no.1 (Receb1411/Ocak1991):33-53;MuhammedHayrRamazân Yûsuf, “el-Müstedrek ‘alâ Fihrisi müellefâti’s-Süyûtî el-matbû‘a”, Âlemü’l-kütüb 12, no. 3 (Muharrem 1411/Ağustos 1991): 440-49; YahyaMahmûd Sâ‘âtî,“Fihrisü müellefâti’s-Süyûtî el-mensûh fî ‘âmm 903: Dirâse ve’t-tahkîk”, Âlemü’l-kütüb 12, no. 2 (Şevval 1411/Şubat 1991): 232-48; Sâ‘âtî, “Fihrisü mahtûtâti’s-Süyûtî:Nüshaminavâhiri’l-karni’s-sâlis‘aşer”,Âlemü’l-kütüb13,no.6(el-Cemâziyân1413/Ekim-Kasım1992):639-47;Sâ‘âtî,“Müşkiletü’l-‘ünvânfîmüellefâti’s-Süyûtî”;Bedî‘ es-Seyyid el-Lahhâm, “el-Müstedrekü’s-sânî ‘alâ Fihrisi müellefâti’s-Süyûtîel-matbû‘a”, Âlemü’l-kütüb 14, no. 3 (Zilkade-Zilhicce 1413/Mayıs-Haziran 1993):321-34;Ekmeleddinİhsanoğlu,“MahtûtâtuCelâliddînSüyûtîfîmektebâtiTürkiyâ”,el-İmâm Celâlüddîn Süyûtî içerisinde, I, 171-74;Muhammedb. İbrahimeş-ŞeybânîveAhmedSaîdel-Hâzindâr,Delîlümahtûtâti’s-Süyûtîveemâkinivücûdihâ(2.baskı,Kuveyt, 1995); Nâsir b. Sa‘ûd b. Abdullah Selâme,Mu‘cemü müellefâti’s-Süyûtî el-mahtûtabi-Mektebeti’l-memleketi’l-arabiyyeti’s-suûdiyyeti’l-âmme(Riyâd,1996).
76
eserlerinin nihâî listesini hazırlamanın yol açacağı zorlukları ayrıntılı olarakanlatmaktadır:
Araştırmamın belli bir aşamasında, Süyûtî’nin eserlerinin tam bir listesini
hazırlayabileceğimi ümit etmiştim. Maalesef bunun imkânsız olduğu ortaya
çıktı. Süyûtî’nin eserlerinin sayısı 600 civarındadır. Onların çoğunun kesin
isimleri ve konuları hakkındaki belirsizlik ve karışıklık olmasaydı, bu kadar
çoksayıdakieserinbilekesinve tambir listesimuhtemelenhazırlanabilirdi.
Buproblemlerdenbazılarımevcutyazmalarabaşvurmaksuretiyleçözülebilir.
Fakat diğer karanlık noktalar, ilgili eserlerin kaybolmuş olması sebebiyle
açıklığa kavuşturulamaz. Bu karışıklığın birtakım nedenleri vardır: İlk
olarak;eserlerinçoğubirdenfazlaismesahiptir.Örneğin,birbağlamdakendi
özel başlığıyla adlandırılan bir kitap, bir başka bağlamda sadece “Filanca
eserin şerhi” veya “Filanca konu hakkındaki eser” şeklinde anılabilmektedir.
Daha sonra bu isimler, Süyûtî’nin eserleri listesinde ayrı çalışmalarmış gibi
kaydedilmektedir. Ben bizzat Süyûtî’nin de kendi eserlerinin listelerinde
bazen bu hatayı yaptığından şüphelenmekteyim. Muhakkak Brockelmann’ın
listesindedebutürbirkarışıklığınbirkaçörneğivardır.İkinciolarak;eserlerini
yenidenyazmakSüyûtî’ninalışkanlığıidi.Bunu,birçokkez,eserlerinikısaltmak
için;bazenbüyükbirkitabınbölümleriniayrıayrıyayınlamakvekimizaman
dakısa çalışmalarıdahagenişbir kitaptabirleştirmek içinyapmaktaydı.Bu,
tamamen aynı konu hakkında, hatta bazen çok benzer başlıklara sahip iki
veya daha fazla eserin bulunabileceği anlamına gelir. Başlıklar eseri istinsah
edenkişiveyakatalogyazarıtarafındanbirkereyanlışkaydedildiğinde,şayet
nüshalarmevcutveulaşılabilirdurumdaiseonlarıokumayoluhariç,eserleri
birbirindenayırtetmekartıkimkânsızhâlegelir.ŞayetSüyûtîdahaazyazsaydı,
onuneserlerininbirlistesiniyapmaişidahakolayolacaktı.Mevcutdurumda,
bu işi üstlenen kimse Süyûtî’nin günümüze ulaşmış eserlerinin yazmalarına
başvurmakzorundakalacaktır.Bueserler isemuhtemelendünyanındörtbir
yanındakibinlercekütüphaneyedağılmışvaziyettedir.52
BaştaAhmedeş-Şerkâvî İkbâl,Muhammed İbrahimeş-ŞeybânîveAhmedSaîdel-Hâzindâr’ınhâlenmevcutelyazmasıeserleritespiteyönelikçalışmalarıolmaküzere,budoğrultudaüstüngayretlersarfedilmesinerağmen;53görüneno ki meselenin çözüme kavuşturulması (belirli bir eserin günümüze ulaşıpulaşmadığınınmümkünmertebetespitedilmesi)için1993konferansındaifadeedilen temel tavsiyeyi uygulamak gerekecektir. Bu konferans, ISESCO (İslâmîEğitim,BilimveKültürÖrgütü)’neSüyûtî’nineserlerinindetaylı,indekslenmiş,mevcutyazmaeserlerinyerleriningösterildiği,basılmışeserleriniseyayıntarihiveyerininbelirtildiğibirfihristinihazırlamakiçinuzmanlardanoluşanbirheyet
52 Sartain,Al-Suyūṭī,I,179.53 Bk.51no.’ludipnot.
77
tayinetmesiçağrısındabulunmuştu.54
Peki, bir kişinin böyle muazzam miktarda eser ortaya koyması nasılmümkündü? ‘İsamüddîn Abdurraûf bunu imkânsız bulmamamız konusundabizi uyarmaktadır. Neticede Süyûtî yazmaya on yedi yaşında başlamış ve ömrünün son yıllarını, kendini tamamen eser yazmaya ve yayına hazırlamayavakfederek inzivada geçirmişti.55 Diğer taraftan, Sartain ve diğerlerinin işaretettiği gibi, Süyûtî çoğu kez tek parça hâlindeki eserlerini bölümlere ayırarakher bir bölümemüstakil isimvermiştir. Sehâvî budurumuküçümsemektedir:“Süyûtî kendimusannefâtınınüçyüzkitabı aştığındanbahsediyor.Benbunlararasındateksayfadanibaretolanlarıbilegördüm[örneğinbirfetva].Bircüzdendahaküçükboyuttakieserleriiseçoktur.”56Diğeryandan,Süyûtî’yekarşıinsaflıolmakgerekirse, yinedebelirtmeliyizki, onunbazıeserleri çoksayıdacilttenmüteşekkildir.Açıkçası,buşahsınolağanüstüderecedeüretkenolduğugerçeğinigörmezdengelmekmümkündeğildir.
Süyûtî’ninelealdığıkonularınçeşitliliğideaynıölçüdeetkileyicidir.Onuneserlerinin listeleri genellikle konuya göre sınıflandırılmıştır. Meselâ talebesiŞâzeli’nin,904/1498-99yılındabizzatüstadıSüyûtîtarafındanonaylananlistesi,aşağıdakigibi tasnifedilmiştir:Kur’antefsirive ilgilieserler,37adet;hadisveilgili eserler, 207 adet; hadis terminolojisiyle alâkalı eserler, 24 adet; fıkıh, 73adet;fıkıhusûlü,akâidvetasavvuf,17adet;dil ilimleri,nahivvesarf,57adet;belâgat, 7 adet; çeşitli konuları bir araya getiren eserler, 10 adet; literatür,hikayeler,düzyazıderlemelerveşiir,97adet;57tarih,32adet.58Buadetaklasikİslâmîilimlerinbirmüfredatıdır.
Öyleyse, bu muazzam külliyâtın niceliğine karşılık, gerçek değeri veniteliği hakkında ne söylenebilir? Açıkçası Süyûtî eserlerinin sadece sayıbakımından değil, nitelik bakımından da akranlarınınkinden üstün olduğunudüşünmekteydi: “Yalnızcadahaöncekimse tarafından işlenmemişhususlardayazmakvekonuyutamamenbitirmekbenimâdetimdir.”59Ancakoasladört,beş
54 el-İmâmCelâlüddînSüyûtî,II,602.55 Abdurraûf,“Müellefâtü’s-Süyûtî”,24.56 Sehâvî, ed-Dav’u’l-lâmi‘,IV,68.57 Bunlarınçoğumakâmelerdir.Brockelmannonları,Süyûtî’nin“edebiyatdenemeleri”
şeklindenitelendirmişveilgisizbirtavırlaonlarhakkındaşuifadelerikullanmıştır:“… Bu türünmükemmel örneklerinde olduğu gibi, sadece bir başlığa ve seciyeye(kafiyeli düzyazı) sahiptirler…” (Carl Brockelmann, “Al-Suyūṭī, Abū’l Faṭl ‘Abd al-Raṭmanb.AbīBakr”,TheEncyclopaediaofIslam,1.ed.,(tekrarbasım),VII,537.Belkisanatsalyöndennoksanolsalarda,bumakâmelerinbitkilerhakkındakibilgilerdenaşkakadaruzanankonuçeşitliliği,Süyûtî’ninhayretvericiçokyönlülüğünübirkezdahavurgulamaktadır.
58 Şâzelî,Behcetü’l-‘âbidîn,175-255.59 Süyûtî, “Gâyetü’l-ihsân fî halki’l-insân”, şurada aktarılmıştır: Goldziher/Hunwick,
“IgnazGoldziheronal-Suyūṭī”,94.
78
veyaaltıyüzönemliciltyazdığınıiddiaetmemiştir.Zirao,çeşitlieserlerininfarklıönemseviyesinesahipolduğununepeycefarkındaydı(onunbirsayfalıkfetvayadahibaşlıkkoymasıvebunubir“eser”olaraklisteyedâhiletmesitartışılabilir).Süyûtî’ninbudüşüncesinedairdeğerlibirişaret,otobiyografisiet-Tehaddüsbi-ni‘metillâh’da yer alan kendi eser listesinde ortaya konulmaktadır. Süyûtî’nintelifettiklerini içerendiğerbütün listelerinaksine,bu listekonuyagöredeğil;eserlerindeğerineveorijinallikdüzeyinegöreyedigrubaayrılmıştır.
Süyûtîbirinci gruptaki eserlerini şöyle tasviretmiştir: “Bunlarınemsalsizolduğunuiddiaederim.Yani,bildiğimkadarıyladünyadabunlarlakıyaslanabilecekbir şey yazılmadı. Bu durum -hâşâ- öncekilerin kabiliyetsizliğindenkaynaklanmıyor.Sadeceşuvarki,onlarınbunabenzerbirişegirişecekleriortamoluşmadı.Buçağıninsanlarınagelince;onlarbuişingenişbirvizyon,ilmîbirikim,çabaveçalışkanlıkgerektirmesisebebiyle,eserleriminbenzeriniüretmeyegüçyetiremezler.”60
Bubölümonsekizeserdenoluşur.Sekizidililimlerivegramersahasındadır:
• “Cem‘u’l-cevâmi‘fi’l-‘arabiyye”
• Onunşerhi“Hem‘u’l-hevâmi‘”
• “el-Mesâidü’l-‘aliyyefi’l-kavâ‘idi’l-‘arabiyye”diyede isimlendirilen“el-Eşbâhve’n-nezâ’irfi’l-kavâ‘idi’l-‘arabiyye”
• “es-Silsilefi’n-nahv”
• Birarayagetirilmişhâlde“en-Nüket‘ale’l-Elfiyyeve’l-Kâfiyeve’ş-Şâfiyeve’ş-Şüzûrve’n-Nüzhe”61
• “el-Fethu’l-karîb‘alâMuğni’l-lebîb”62
• “ŞerhuşevâhidiMuğni’l-lebîb”
• “el-İktirâhfîusûli’n-nahvvecedelih”
• AltıeserKur’anvetefsirsahasındadır:
• “el-İtkânfî‘ulûmi’l-Kur’ân”
• “ed-Dürrü’l-mensûrfi’t-tefsîrbi’l-me’sûr”
• “Tercümânü’l-Kur’ân”
60 Süyûtî,et-Tehaddüs,Sartainneşric.II,Al-Suyūṭī, 105.61 el-Elfiyefi’n-nahvve’s-sarfİbnMâlik’e(ö.672/1274)aittir.el-Kâfiyefî‘ilmi’l-i‘râb ve
eş-Şâfiyefî‘ilmi’t-tasrîfİbnü’l-Hâcib’e(ö.646/1249)aittir.Şüzûrü’z-zehebfîma‘rifetikelâmi’l-‘Arab İbn Hişâm’a (ö. 761/1360) aittir. Nüzhetü’t-tarf fî ‘ilmi’s-sarf el-Meydânî’ye(ö.518/1124)aittir.(Sartain,Al-Suyūṭī,I,180,12no.’ludipnot).
62 Muğni’l-lebîb‘ankütübi’l-e‘ârîbİbnHişâm(ö.761/1360)tarafındankalemealınmıştır.(Sartain,Al-Suyūṭī,I,180,13no.’ludipnot).
79
• “Esrârü’t-tenzîl”
• “el-İklîlfi’stinbâti’t-tenzîl”
• “Tenâsüku’d-dürerfîtenâsübi’s-süver”
• Hadis,biyografi, fıkıhvemantıkilekelâmreddiyesikonularındabirereservardır:
• “en-Nüketü’l-bedî‘ât‘ale’l-Mevzû‘ât”63
• “Buğyetü’l-vu‘ât”diyeadlandırılan“Tabakâtü’n-nühâtü’l-kübrâ”
• “el-Câmi‘fi’l-ferâiz”tamamlanmamış
• “Savnü’l-mantıkve’l-kelâm‘anfenneyi’l-mantıkve’l-kelâm”
Sonraki nesiller bu on sekiz kitaba verdiği değer noktasında Süyûtî ilehemfikirdir.Bunlar (geçmişte) öylesinekıymetliydiler ki tamamınınyazmalarıgünümüze ulaşabildi. Bu eserlere yakın geçmişte gösterilen itibar, üçü hariçhepsinin(bazılarıdefalarca)yayınlanmışolmasındanhareketleölçülebilir.
Süyûtî ikinci grup eserlerini, içlerindenbazıları “tamamlanmamış” olaraketiketlendiğihâlde,“Onlarlamukayeseedilebilecekseviyedekitaplardahaönceyazılmış olup, bugün de ancak çok bilgili bir kişi onların benzerini üretebilir.Bugrupenazbircilttenoluşanveaşağıyukarıtamamlanmışeserlerikapsar.”64 ifadeleriyletasviretmiştir.Bugrup,çoğunluğuSüyûtî’ninveyabaşkamüelliflerinçalışmaları üzerine ihtisârlar, muhtasarların muhtasarları ve şerhlerinşerhlerinden ibaretolanellieseri ihtivaeder.Bunlarınotuzsekizigünümüzdemevcutolup,içlerindenotuztanesiyayınlanmıştır.
Üçüncügrup,hacimleriikiilaonfasikül(kürrâse)arasındadeğişenküçükçaplıaltmışeserdenmüteşekkildir.65Bunlarınellibeştanesihâlenmevcutolup,sadeceonyedisiyayınlanmamışdurumdadır.
Dördüncügrup,fetvalarhariçbirfasikülboyutundakieserleriiçerir.66Süyûtîbubölümde,ellidokuzugünümüzdemevcutolanvebunlarındaotuzikitanesiyayınlanmış bulunan yüz iki eseri listelemiştir. Bu bölüm Süyûtî’nin, kendimüstakilbaşlıklarıylaburadaayrıcakaydedilmeyenfakatgeneldeöylelistelenipyayınlanançoksayıdamakâmesinidediğerbaşkaeserlerlebirlikteihtivaeder.
Fetvalar,müstakilbirgruptatoplanmıştır.Birfasiküldendahaaz,hattatek
63 el-Mevzû‘ât mine’l-ehâdîsi’l-merfû‘ât İbnü’l-Cevzî (ö. 597/1200) tarafından kaleme
alınmıştır. (Sartain,Al-Suyūṭī,I,180,7no.’ludipnot).64 Süyûtî,et-Tehaddüs,Sartainneşric.II,Al-Suyūṭī,106.65 a.g.e., 111.66 a.g.e., 115.
80
sayfalıkolabildiklerinigördüğümüzhâlde,Süyûtîonları “yaklaşıkbir fasikül”67 boyutundaolmaklaniteler.Bukısımdasekseneseradıyeralmaktadır.Şaşırtıcıbiçimde, bunlardan altmış yedi tanesi hâlenmevcut olup; (çoğu kezmüstakildeğil,birarayaderlenmişbiçimdedeolsa)altmışıyayınlanmıştır.
Süyûtî’nin altıncı grubu hayli ilginçtir. Bu eserler, Süyûtî’nin tabiriyle“Öğrencilik döneminde icâzet peşinde koşarken yazdığım, başkalarınınyazdıklarınanazaraniyitespitler içermelerinerağmenbenimönemsemediğimderlemelerdir. Çünkü onlar, sadece nakilcilikle ilgilenen tembellerin yapacağıtürdeçalışmalardır.”68Bunlarınçoğunluğunuteşkiledenkırkeser,başkaeserlerinmüntekâsıdır[seçilmişiktibaslar].AslındaonlarSüyûtî’ninçalışmanotlarındanibaretgörünmektedir.İçlerindensadecesekiziningünümüzeulaşmışolmasıvebunlarınhiçbirininyayınlanmamasışaşırtıcıdeğildir.
Son grup, Süyûtî’nin “Başlayıp daha sonra ilgi duymadığım, sadece birazyazılmış olanlar”69 dediği eserlerdenmeydana gelmektedir. Bu seksenüç eserde yine çoğunlukla notlardan ve çalışmaya yardımcı kaynaklardan ibarettir:ezberlemeyedestekolmaküzerehazırlananözetler,şerhvehaşiyeleredüşülmüş derkenarlarve şiirler. Sözkonusuçalışmalardanonbeşimevcutturvehadislealâkalıolanaltıtanesiyayınlanmışdurumdadır.
Bütün bunlar bize, bir listelemeye dayalı olarak, Süyûtî’nin eserlerininİslâmî ilimlerdeki konumuna dair bir resim sunmaktadır. Belirli bir eserinçoğaltılıp çoğaltılmadığınaveelyazmasıolarakgünümüzeulaşıpulaşmadığınabakarak,sonrakinesillerinoesereverdiğideğerhakkındabirhükmevarmamızmümkündür. Daha önce de belirtildiği üzere, Süyûtî’nin bütün eserlerine aityazmanüshalarınvarlıkdurumunuveyerini saptamak içingeçmiştebirtakımgirişimlerdebulunulmuştur.70
Diğer yandanmoderndönemlerdeherhangi bir eserindeğeri hakkındakikanaat, onunyayınlanıpyayınlanmamadurumunagörebelirlenmektedir.Ben,aynıbaşlıklayapılanilâvebaskılarhesabakatılmaksızın,Süyûtî’ninkalemealdığıveenazbirkezbasılmışolan392eserinbirfihristineulaştım.71 Muhakkak ki,
67 a.g.e., 121.68 a.g.e.,126.69 a.g.e.,129.70 Brockelmann,GAL,II,180-204,179-98;İkbâl,Mektebetü’l-CelâlSüyûtî;Sâ‘âtî,“Fihrisü
mahtûtâti’s-Süyûtî”;eş-Şeybânîveel-Hâzindâr,Delîlümahtûtâti’s-Süyûtî.ŞeybânîveHâzindâr724eserinyazmanüshalarınınyerinitespitetmişler,187eserinyeriniisetespitedememişlerdir.Böylecetoplam911esersözkonusudur.
71 Dikkatealdığımbunabenzerdiğerfihristlerşunlardır:İkbâl,Mektebetü’l-CelâlSüyûtî ileeş-ŞeybânîveAhmedSaîdel-Hâzindâr,Delîlümahtûtâti’s-Süyûtî.AyrıcaNebhân,“Fihrisü müellefâti’s-Süyûtî el-matbû‘a”; Selâme, Mu‘cemü müellefâti’s-Süyûtî;Yûsuf, “el-Müstedrek ‘alâ Fihrisi müellefâti’s-Süyûtî el-matbû‘a”; el-Lahhâm, “el-Müstedrekü’s-sânî‘alâFihrisimüellefâti’s-Süyûtîel-matbû‘a”.
81
değerliolduğunahükmedilmişböylesineçoksayıdaeseriüretmekmuazzambirbaşarıdır.
Süyûtî’nin yazınsal eserlerinden oluşan külliyât içindeki özgün eserlerinnihai bir listesini aramak, onların el yazmalarının mevcut olup olmadığı ileneredebulunduklarınadairbilgilerinveyayınlanma tarihlerinin izini sürmek,ilgiçekicifakatnihayetindemuhtemelenfaydasızbirçalışmadır.HâlbukiağaçlaryerineormanaodaklanmakiçinşimdigeriadımatıncagörülürkiSüyûtî,İslâmî kültürmirasınınhazinelerinikoruyupnaklederekveayrıcabunakendikıymetlikatkılarınıdaekleyerekdünyayamuazzammiktardailmîmateryalsunmuştur.
83
KİTAP DEĞERLENDİRMELERİBOOK REVIEWS
84
85
In God’s Path: The Arab Conquests and the Creation of an Islamic Empire
RobertG.Hoyland1
NewYork:OxfordUniversityPress,2015,XIII+303sayfa.
Yedi ana bölümden oluşan kitap, kapsadığı dönemin önemli olaylarınıveren kronolojik liste, önemli kişileri veren şahsiyet listesi ve soy ağaçlarıgibi eklerle zenginleştirilerek yazılmıştır. Çalışmanın temel amacı Müslümanyazarlara ait kaynaklarla birlikte birçok gayr-iMüslim kaynağı da esas alarakArapfetihleriveİslâmdünyasınınkuruluşunuyenidenincelemektir.Elealınankonu, ikincibölümdenyedincibölümekadar630-750yıllarıaralığındadetaylışekilde anlatılmakla birlikte, birinci bölüm tarihsel bir altyapı hazırlamaya,yedincibölümiseİslâmmedeniyetinibellibaşlıtartışmalarüzerindenanlamayayönelik yazılmıştır. Bu tanıtım yazısında, bölümlerin içerdiği konular birerparagraftaincelenecek,bölümlerdeöneçıkanhususlara,yazarınmetodolojisiveyararlandığıkaynaklarıkullanışbiçimineyerverilecektir.
“The Settings” adlı birinci bölüm, Arap fetihlerinin gerçekleştiği bölgenintarihîarkaplanınıanlamayayöneliktir.Romaİmparatorluğunundoğuyayönelişi,Fars hâkimiyetiyle mücadelesi, Sâsânî hanedanının Fars İmparatorluğununidaresinialmasıylaişlerintersinedönmesiveHeraklius’unHristiyanlığıönplanaçıkararakbumücadeleyikutsaltemellereoturtupbaşarıeldeetmeyeçalışmasıgibibirçokdetayözet şekildeverilir.Yazar,Bizansve İran İmparatorluklarınımerkeze alarak, bu imparatorluklar çevresinde ortaya çıkan toplulukları“periferikinsanlar”2olaraktanımlar.BukapsamdaTürklerdenbahsederveonlarıperiferikinsanlarınengüçlüleri(s.18),ikisayfailerideAraplardanbahsederkeniseonlarıperiferikinsanlarınenbaşarılıları(s.21)olarakniteler.
“TheFirstBattles”adlıikincibölüm,630-640yıllarıarasındaHz.Muhammedve ilk halifelerin faaliyetlerine ve bunlardaki amaçlarını anlamaya yöneliktir.Kitaba adını veren ibare Hz. Muhammed’in İslâmiyet’i yayma çalışmalarınınanlatıldığı kısımda açıklanır. Yazar, onun amacını tek bir ümmet kurmak veAllahyolundasavaşmak(fightinginGod’spath:jihadfisabilAllah)olarakaçıklar(s.37).Bukonudahertürlüaskerivediplomatikçabayısarfettiğinibelirtir.Hatta
1 New York Üniversitesi’nde görev yapan Robert Hoyland, 1997 yılında OxfordÜniversitesindedoktoraçalışmasıolarakİslâm’ındoğuşunugayr-iMüslimkaynaklarüzerinden çalışmış, tezi tanıtımı yapılan bu esere de öncülük etmiştir. YoussefChoueiri’nindeHoyland’inbueserineaitbirtanıtımyazısımevcuttur.
2 Sözlükteçevre,çevresel,dış,sınırsal,uçanlamlarıverilen“peripheral”,buradabuikibüyükimparatorluğunsınırlarındaortayaçıkantopluluklaranlamındakullanılmıştır.
86
diplomatik çabalardan biri olarak onun Ebû Süfyan’ın kızı ile evliliğini örnekgöstermesidikkatçekicidir.HabeşistangöçüyıllarındagerçekleşenbuevliliktensonraEbûSüfyan’ıntavırlarındabelirginbiryumuşamaolduğusöylenmektedir.Fakatyinedebuevliliğiyalnızcadiplomatikbirhamleolarakdeğerlendirmekdoğruolmaz.Arap-İslâm fetihlerininkısa zamandabaşarılı oluşunun, bölgedehâkim iki büyük imparatorluğun birbirleriyle süregelenmücadelesi sebebiylezayıflamalarınabağlandığıgörülür(s.27).İlkbölümdeçizilenbutarihîçerçeveikincibölümdedevurgulanmayadevametmiştir.Örneğin,BizansimparatorununFars imparatorluğunu zayıflatmasının, “Heraklius’un İslâm’a hediyesi” olaraktanımlandığını söylemiştir (s.62). Bununla birlikte yazarın günümüz İslâmîgruplarınavemodernİslâmtarihçiliğinededeğindiğigörülür.Örneğin,fetihlerinarkasındaki itici gücün sosyolojik veya ekonomik sebeplerinin yanında, dinîyönüne işaret eder ve bununMüslüman tarihçilerce vurgulandığı halde Batılıaraştırmacılarcayeniyenikabuledilenbiryönolduğunusöyler(s.63).
“Esward and Westward” adlı üçüncü bölüm 640-652 yılları arasındakigelişmeleri ele alır. Yazar, bu bölümün ilk kısmını Amr b. Âs komutasındaMısır fetihlerine, fetihlerin nasıl gerçekleştiği ve sonuçlarına ayırmıştır. Doğutarafındaböylebirilerlemeninolduğutarihlerdebatıtarafındadaİranfetihlerigerçekleşmektedir. Yazar, bu fetihleri anlatırken gayr-i Müslim kaynaklarınifadelerini de verir. Böylece farklı kaynakların muasır oldukları olaylarayaklaşımları da anlaşılmaktadır. Bunlardan birinde örneğin, Sebeos’un3 İslâm toplumununbaşındakihalifeyi“ArapKral”olaraktanımlamasıdikkatçekicidir.Fethedilen bölgelerin nasıl idare edileceği konusuna da değinen yazar, Arapfatihlerin çözümübölgesel sistemlerin devam ettirilmesinde bulduğuna işaretetmektedir(s.98-99).
“ThePush forConstantinople”adlıdördüncübölüm,652-685yıllarınıelealır.Buyıllardafetihhareketlerininnispetendurduğunaişaretedenyazarsebepolarakiççekişmelerigösterir.Gayr-iMüslimkaynaklarınbuyıllardagerçekleşenolayları nasıl aktardığını da okura sunan yazarın bu bölümdeki temel amacıMüslümanları Konstantinopolis’e yönlendiren motivasyonu anlamak gibigörünsedebölümünilerleyensayfalarındabaşlık-içerikuyumsuzluğukendisinigöstermektedir.
“TheGreatLeapForward”adlıbeşincibölüm,685-715yıllarınıelealır.BubölümİslâmtoplumununbaşkatoplumlarlabirşekildeyollarınınkesişmesiileArap toplumununArapolmayanmilletlerle kaynaşmasını önplana çıkarır. BusebepleAfrika, İspanya, İran,Mâverâünnehir,KafkasyavebugünküAfganistanbölgesibubölümdeİslâmdevletininulaştığıveetkigösterdiğibölgelerolarakelealınmaktadır.Gayr-ıArapların,Araplarlakaynaşmasıisebubölgelereulaşılması
3 VII.yüzyıldayaşamışErmenidinadamıvetarihçidir.
87
ile olmuştur. Yazar, Arap olmayan milletleri, İslâmiyet’e girişleri, onlarınİslâmiyet’ekendiinançlarındankattıkları,ordudayeralmalarıvesonolarakdaayaklanmalaraverdikleridestekyönündenelealmıştır.Bukonularınkapsamlıveüzerindeuzuntartışmalarolduğugözönündebulundurulursa,yazarınoldukçagenişbirmeseleyioldukçadarbirşekildeelealmayaçalıştığıgörülür.Yeryer,Hassânb.Nu‘mân(s.143),Muhtâres-Sekafî(s.167)gibispesifikörneklereyervermeyeçalışsadaçoğunluklakonularıyüzeyselgeçmiştir.
“RetrenchmentandRevolt”adlıaltıncıbölüm,715-750yıllarınıelealır.Buyıllarbilindiğiüzere,EmevîDevleti’ninsonu,Abbâsîİhtilâli’ningizliveaçıktanmücadeledönemiveAbbâsîDevleti’ninkuruluşunatanıklıketmiştir.BubölümdeİslâmtoplumundaMüslümanlarilegayr-iMüslimlerinarasındakiayrımıdaelealanyazarınII.Ömerileilgiliyorumudikkatçekicidir.Sözkonusuböylebirayrımİslâmiyet’inilkdönemlerindeyokken,özellikle717-18yıllarındaKonstantiniyyekuşatmasındayaşananinsankaybısebebiyleII.Ömer’lebirliktebirpolitikaolarakyerleştiğinisöyler(s.198).ÖrnekolarakdaHristiyanbirininbirMüslümanakarşışahitliğininkabul edilmemesi, birHristiyanınkanbedelininbirMüslümandandüşükolmasıgibidurumlarıgösterir(s.271).HâlbukiII.Ömer’inadaletlibirhalifeoluşuyalnızcaMüslümantarihçilertarafındandeğilmüsteşriklertarafındandakabuledilmektedir.Yazar,II.Ömertarafındanböylebirpolitikaortayakonmuşsabile, onun ihtida eden gayr-ı Arapları Araplarla eş tutmaya çalışması gibidetayları da verip yalnızca Kur’an ve sünneti referans almak gayesiyle, gayr-i Müslimlerinhükümleriniolmasıgerektiğiölçüyegetirdiğinisöylemesigerekirdi.Konstantiniyyekuşatmasındakiİslâmordusununinsankaybınamisillemeolarakböylebirpolitikagüdülmüşolmasıdoğrugörünmemektedir.II.Ömer’inöneçıkanyönleribirsonrakialtbaşlıkolanvergikonusundaişlensedeburadakianlatımokuru yönlendirir niteliktedir. Ayrıca Hoyland’in gayr-i Müslimlere muamelekonusundakikaynaklarıarasındaMüslümantarihçiolmamasıdikkatçekicidir.Fakatonunbumetodununnedeninikitabınsonunaeklediğikısımdaaçıklamayaçalıştığı görülür (s.231 vd). Son olarak, kitabın bu bölümünde, Abbâsî İhtilâlikonusunu da içermesi sebebiyle, Şîa’dan Hâricîliğe, vergi sisteminden gayr-ıArapMüslümanlarındevlettealdıklarıkonumakadarpekçokfarklıkonuyadadeğinilmiştir.Fakatyazarınbukonularıişlerken,örneğinMevâlîgibi,budönemeözgü tartışmaları içinde barındıran sosyal tanımlamalara gerekli ölçüde yervermemişolmasıbireksikliktir.
“The Making of Islamic Civilization” adlı yedinci bölüm ve son bölüm,öncekibölümlerdeçizilentablonungenelbirözetiniteliğindedir.YazarburadaAbbâsîİhtilâliiledevamedensüreçte,İslâmtoplumunundeğişimiveşekillenişihakkında birtakım tartışmalar da sunmuştur. Verdiği örneklerden en dikkatçekiciolanı,YahudilikveHristiyanlığın,İslâmiyet’leaynıköktengelişinedeniylebirbiri arasındaki adaptasyonun kolay oluşudur. Burada yazar Araplar ile
88
Moğolları karşılaştırır ve Moğolların sahip olduğu gök tanrı inancının kolayadapte olunacak bir inanç olmaması sebebiyle nihayetinde Moğol liderlerinfethettiği bölgenin inancını kabul edişini farklı bir kıyas olarak sunar (s.229).Yazar,kitabınsonuna“SourcesandSourceCriticalRemarks”adlıbirekyazıdakoymuştur.Burada,dahaöncebelirtildiğigibiveyazarınbukitabıyazmaktakiamacınıdayansıtırşekilde,odönemdebasılmışparalar, tarihîdokümanlarvegayr-iMüslimkaynaklarıkullanarak,İslâmtarihininilkikiasrınınçokdahagenişbirperspektiftendeğerlendirmeyeçalışıldığıifadeedilmiştir.
Kitaphacminegöreçokgenişbirzamandiliminielealır,busebepleyazarkonularda detaya girmemiş, genel bir çerçeve sunmakla yetinmiştir. Kitabıntamamında harita, resim gibi görsel materyallere de sıkça yer verilmiştir.Bu metodu sebebiyle geniş çevrelere hitap edebilen bir el kitabı olaraknitelendirilebilir. Okuyucu kitlesinin de yalnızca İslâm Tarihi alanındakiaraştırmacılar değil, İslâmiyet’in ilk yıllarından Abbâsî İhtilâli’ne kadar Arap-İslâmfetihlerineilgiduyankişilerolduğusöylenebilir.Kitabındilioldukçaanlaşılırolmaklabirlikte,genişbirzamandiliminibirkitaphacmindeelealmasısebebiylebazıörneklerinyeterincetartışılmadangeçildiğigörülebilir.Kitabınsonundakitarihî cetvelvekişi listesikitabınartıyönleriolaraköneçıkarken,dipnotlarınsondaverilmesiözellikleakademikokuriçintakibizorlaştıran,kitabınolumsuzbiryönüdür.Yazar,bibliyografyayıisekonuvetürbakımındanayırarakvermeyitercih etmiştir. Hoyland, tek yönlü kaynaklara dayanarak yapılan yorumlarınaksineArap fetihlerinin sanılandandahakarmaşıkolduğunu ifadeeder.Arap-İslâmtoplumununilkyüzyılınınizinisürdüğübuçalışmasındagerekiçgereksedış dinamikleri mümkün olduğu nispette ele almaya çalıştığı görülür. Çeşitlikaynakları bir arada kullanarak, söz konusu dönemlere ait tarih anlatımınıiçereneserlerealternatifbirbakışaçısıgeliştirenbukitabın,alanındakieksikliğidoldurduğumuhakkaktır.
Öznur Özdemir
(Arş.Gör.,SakaryaÜniversitesiİlahiyatFakültesi,İslamTarihiAnabilimDalı)
89
90
91
Said the Prophet of God: Hadith Commentary Across a Millennium
JoelBlecher
Oakland:UniversityofCaliforniaPress,2018,XIV+272sayfa.
Hadislerintedvînvehemenardındantasnîfifaaliyetlerineticesindeoldukçaçeşitlilik arz eden te’lif ve tertîb biçimleri ortaya konulmuş ve hicrî üçüncüasra gelindiğinde hadis ilminin tekâmülüne işaret eden klasik hadis külliyatıteşekkül etmiştir. Dârülhadislerin kurulmasıyla birlikte hadis öğretimi dahada kurumsallaşmış ve hadislerin geniş kitlelere aktarılması gündeme gelerekmevcuthadisbirikiminindoğruveanlaşılırbirbiçimdesonrakinesillereintikalimeselesi zuhûr etmiştir. Bumeselenin çözümüne yönelik çabalar neticesindeise başta şerhler olmak üzere telhis, muhtasar, haşiye, ta’lik gibi te’lif türlerigelişmiştir. Görüldüğü üzere klasik hadis külliyatının temel metinlerinin yanibaştaSahîhaynolmaküzereKütüb-i Sitte’yedâhildiğerkitaplarınyazılmasınınardındansonrakiâlimlerinyapacaklarıenönemliilmîfaaliyetmevcutkitaplarıanlamak,açıklamak,tamamlamak,dönemininihtiyaçlarınacevapverecekşekildeişlemek veya yeniden tasnif etmek ve bilhassa güvenilir bir biçimde sonrakikuşağaaktarmakolmuştur.Böyleliklehadistasnifinintekâmülününzorunlubirneticesiolarakgenişbirhadisşerhgeleneğimeydanagelmiştir.
HadiskitaplarınınengüvenilirikabuledilenBuhârî’ninSahîh’i,üzerindeençokçalışmayapılaneserolmanınyanısırakendisineenfazlaşerhyazılaneserlerinbaşındagelmektedir.BusebepleolsagerektemsiliveetkisiyüksekBuhârî’ninSahîh’i üzerine yapılan şerhleri incelemek suretiyle Joel Blecher’in Said theProphetofGodadlıkitabıgelişensiyaset,kültürveteknolojibağlamındahadisşerhgeleneğinintarihisüreçtekideğişimvedönüşümünüelealmaktadır.Blecherkitabındaİslâm’ınanlaşılmasıveyaşanmasındaşerhlerinbelirleyiciliğininaltınıçizerekhadisşârihlerininkendisosyo-politikşartlarındaSahîh’itekrartekrarşerhetmeksuretiylekazandıklarıotoriteninönemivezamangeçtikçebuotoriteleringelenek içersinde oynadığı rolü üç önemli dönem ve coğrafyadan (Emevî sondönemindeEndülüs-MemlükDönemindeMısırveSuriye-bugünküHindistanveötesi)hareketlekronolojikbirbiçimdetasviretmeyiamaçlamaktadır.Kitabındahadis metinlerinin anlaşılması ve yorumlanmasında siyasî güç ve iktidarınetkisininaltınıçizenBlecher,sözkonusukitabınınsunumundaSuriye’dekatıldığıbir hadis meclisindeki gözlemlerinden de hareketle hadis şârihlerinin siyasîgücünveiktidarınsözcülüğünüüstlendiğini,yaptıklarıhadisderslerininsadecesiyâsîgücünbiraçıklaması,ifadesiveyenidenanlatımındanibaretolduğunuvehattahadisşârihlerininsultanlartarafındanhimayeedildiğiniiddiaetmektedir.
92
BugünedekBatı’dahadisüzerineyapılançalışmalarhadislerinrivâyetsüreci,sıhhati,hadiskitaplarınıngüvenilirliği,kanonikleşmeaşamalarıgibimeselelereyoğunlaşmışken Blecher söz konusu kitabıyla hadislerin ve hadis kitaplarınıntekrar tekrar şerhedilme gerekçeleri, bazı hadis şerhlerinin ve şârihlerininuzunsüregücünüveetkisini sürdürürkendiğerlerininsilinipgitmesebepleri,aynı hadisin karmaşık sosyo-kültürel, siyasî güçler, teknoloji, zaman, mekânvemuhataplarınagöre tarihî süreçtekazandığıanlamçeşitliliğigibimeselelerbağlamındahadisşerhgeleneğinitartışmayaaçmışgibigözükmektedir.
Blecher’inPrincetonÜniversitesi’ndehazırladığıInTheShadeOfTheSahīh:Politics,CultureAndInnovationinanIslamicCommentaryTradition(İslâmşerhgeleneğiçerçevesindeSâhîh’ingölgesindesiyaset,kültürveteknoloji)adlıdoktoratezinin gözden geçirilmiş hali olan kitabı üç bölümdenmeydana gelmektedir.KitabınEndülüsEmevîleridöneminielealanbirincibölümündeyazarEndülüslüâlimEbü’l-Velîdel-Bâcî’nin(ö.474/1081)Hudeybiyeantlaşmasıylailgilihadisiaçıklarken Hz. Peygamber’in aslında ümmi olmadığını ima ederek antlaşmametnine bizzat kendisinin ismini yazdığını ifade etmesi sonucu yaşadığıproblemleri ve kendini savunmak üzere çabalarını ele almaktadır. Blecher el-Bâcî’nin uzlaşmacı bir tavır sergileyerek geleneğe bağlılığını örneklendirmeksuretiylehadişşerhleriiletoplumarasındakietkileşimeişaretetmektedir(s.27-29).
Endülüs’eayrılanbölümdetâzircezasınınuygulanmasıileilgilifarklılıklarageniş yer ayıran Blecher, bu konuya çalışması boyunca tekraren değinerekmeselenin şârihler tarafından mekân ve zamana göre nasıl farklı şekillerdeyorumlandığını göstermeye çalışmaktadır. Konuyla ilgili Buhârî’nin Sahîh’inde geçen üç hadismetnini örnek verenBlecher bu hadislerinMalikîmezhebinindaha önceki yorumunamuhalif bir şekilde Zahirî mezhebince lafzî manasınagöre yorumlandığını anlatmaktadır (s. 35- 42). Söz konusu tartışmaların bolmiktarda farklıdüşünceleresebepolmasınıhadislerinherbirmezhebinkendidüşüncesistemiyletutarlıbirşekildeaçıklanmamecburiyetiilegerekçelendirenBlecher sosyal, siyasî ve entelektüel kabullerin şârihler için belirleyiciliğinedikkatçekmektedir.
Kitabınikincibölümü,hadisşerhgeleneğiniMemlüklerzamanındakiMısırveSuriyebağlamındaelealarakİbnHacer’in(ö.852/1449)el-Fethü’l-Bârî’sine genişçeyervermiştir.YetiştiğiilmîgeleneğindetesiriyleİbnHâcerhadisilmininçeşitli sahalarındayazdığı yüzyetmişeyakın eserle ilmîmaharetini göstermişhadis sahasındaki üstün yerini kanıtlamıştır (s. 77). Blecher’in bu bölümdeüzerinde durduğu konu İbn Hacer’in Aynî’ye (ö. 855/1451) yönelttiği intihalsuçlamasıdırveherikiâlimdeburadadöneminsultanınınhimayesinikazanmaküzere rekabet etmiş gibi sunulmaktadır (s. 60). İntihal suçlamasına maruz
93
kalan bir diğer isim ise Süyûtî’dir (ö. 911/1505) ki Blecher’a göre bu durumöğrencive rakiplerinhadismeclislerindeyapılanşerhlerihocayaherhangibiratıf yapmaksızın kopyalaması veya ‘yayımlaması’ndan kaynaklanmaktadır vesöz konusu uygulama Memlükler döneminin ilmî özelliklerindendir. Âlimlerarasındaki rekâbetin sultanlar huzurunda gerçekleşen derslerde de devamettiğindenbahsedenBlecher,âlimlerintoplumtarafındanbenimsenipsultanlarınhimayesinikazanmalarıileilmîyeterlilikleriözelliklehafızagüçlerivebununasılkullandıklarıarasındabir irtibatgözetmektedir. İbnHâcer’inFethü’l-Bârî’sinin farklı yazmalarını da mukayese eden Blecher onun yazım aşaması boyuncaeserinigözdengeçirerekyaptığıdeğişikliklerintakibiniyaparvebununmetninmükemmelliğineyaptığıkatkılardanbahseder.1Buhârî’nin(ö.256/870)Sahîh’inin babbaşlıklarının izahınınbaşlıbaşınaşerhgeleneğineyaptığıönemlikatkılarıdetaylı bir şekilde inceleyen Blecher, sonraki eserler tarafından Buhârî’nineserine koyduğu bab başlıklarının takip edilmesini standartlaşmanın önemlibir göstergesi kabul etmektedir (örneğin; İbn Züknûn’un el-Kevâkibü’d-derârî fîtertîbiMüsnedi’l-İmâmAhmed‘alâebvâbi’l-Buhârîadındakiçalışması,s.120).SonolarakBlecher, farklı şerh türlerininvarlığınada işaretederekMemlüklerdönemişerhyazıcılığınıngenelkarakteristiğininoldukçahacimlieserleryazmakolduğunu ancak Zerkeşî’nin (ö. 794/1392)Tenkîh adlı çalışmasınınmuhtasaryenibirşerhtürüolaraksonrakiâlimlereörneklikteşkilettiğinisöylemektedir(örneğinSüyûtî’ninet-Tevşîh’ideböylebirçalışmadır,s.131).
Kitabın üçüncü bölümünde Blecher, bugünkü Hindistan’ı ele alarakİngiliz sömürgecilik faaliyetlerinin Ehl-i Hadis ve Diyûbend gruplarının şerhçalışmalarınaetkisiniortayakoymaçalışmaktadır.BubölümdeBlecherikigruparasındakirekâbetiherbirinintemsilettikleriekolleringörüşlerinitezkiyeiçinBuhârî’nin Sahîh’ineyaptıkları şerhlerbağlamındaDiyûbendî âlimKeşmîrî (ö.1875/1933) ve Ehl-i Hadis’ten Sıddık Hasan Han (ö. 1307/1890) üzerindenanlatmaktadır.Blecher,KeşmirîveSıddîkHasanHan’ıneserlerindeOrtaçağ’dayaşamış Mısırlı ve Arap âlimlere sık sık atıf yapmak suretiyle üstünlük eldeetme gayretini bu dönemin şerhciliğinin ayırt edici bir özelliği olarak görürve geleneğe bağlı kalma, geleneğin devamı olma vurgusu gibi görülebilcek budurumuülküleştirilmişbirArapgeçmişolaraktanımlamaktadır(s.162).
Blecher kitabının sonuç kısmında ise hadis şerhlerinin günümüzde bazıradikalgruplarcatelevizyonyayınları,sosyalmedyaimkânlarınındayardımıylakendipropagandalarınıyapmaküzerekullanımındanbahsetmektedir.
Blecherbukitabındagenişbirtarihîsüreçtesosyalvepolitikbağlamından
1 Nitekim Blecher Süleymaniye yazma eserler kütüphanesinde yaptığı incelemelerneticesindeFethü’l-Bârî’nindahaerkendönemlereaitbirnüshasınıbulduğunuvebunüshanınkitabınmatbuhalindenepeyfarklıolduğunuiddiaetmektedir.
94
hareketle hadis şerh geleneğini pratik etkisi ve gücü bakımından ele almıştır.Yazar,seçtiğiolayvedurumlarıntemsilgücünüarttırmakmaksadıylaolsagerekdaha çok Buhârî’nin Sahîh’ine yapılmış şerhleri ve İbnHâcer, Aynî, İbnHazm(ö.456/1064),Suyûtî,Zerkeşîgibiöndegelenâlimleriörnekolarakseçmiştir.Geçmişten bugüne hadis şerh literatürünün ve hadis şerh geleneğinin genişbir tasvirini ortaya koyan Blecher’in kitabında ele aldığı örneklerin fazlalığı,kullandığı görsel malzemenin bolluğu, çeşitliliği ve bizzat hadis meclislerinekatılmaksuretiyleyaptığıgözlemlergibisomutverilerdikkatçekicidir.
Son olarak, Blecher’in kitabı Batı’da hadis şerhleri üzerine yapılan ilkçalışmalardan biri olma özelliği taşımakta ve bu alanı kendinden sonra gelenaraştırmacıların ilgisine sunmaktadır. Blecher, İslâm düşünce tarihini birçokparçadanmüteşekkilbüyükbirgirifthikâyeolarakgörmektevebugirifthikâyeyibağlı olduğu hem sosyal hem de tarihî bağlamından hareketle entelektüelkırılmalardadikkate alınarakdeğerlendirmekvebuanlama çabasında sosyalbilimlerinpekçokmetodolojisindenyararlanmakgerektiğinevurguyapmaktadır.Görülmektedirki,BlecherBatılıbirtarihçiolaraktakipettiğiöncüparadigmadanhareketlehadisşerhgeleneğiniincelemektevedeğerlendirmektedir.Öteyandansosyalvetarihselbağlamagörehadislerinfarklıokumabiçimleriningeliştiğinidolayısıyla hadis şerhlerinin de bu bağlamdan hareketle değerlendirilmesininlüzumuna işaret edip kitabında sık sık “rakip”, “farklı ekol”, “sultan himayesi”vurgusu yapmasını Ignaz Goldziher’in hadislerin büyük kısmının İslâm’ınhicrî ilk ikiasırdageçirdiğidinî, tarihîvesosyalgelişmeninbirsonucuolduğuiddiasınınbudefaşerhliteratürüüzerindenyenidendillendirmesigibiokumakmümkün gözükmektedir. Zira her ne kadar Blecher, sosyal tarihçilerin aksinehadisşerhciliğinisadecesiyasîgüç,iktidarmerkezliokumanınyanlışlığınavurguyapsadaverdiğiörneklerveanlattığıolaylarlaşârihlerinhadisleriyorumlarkeniktidarayakınlaşmaveböyleceçıkareldeetmeçabasındabulunduklarıgibiyanlışbir resim çizmektedir. Bu bağlamda söz konusu çalışma Batı’daki hadislerinrivayet süreci, sıhhati, hadis kitaplarının güvenilirliğine dair çalışmaların vemevcutparadigmanınbirdevamıve fakat ilkdefahadis şerhgeleneğiyle ilgiliyenidensöylenmişhaliolarakkabuledilebilir.Neticeolarak,birşerhiçingereklistandartlar,birşerhimükemmel,zamansızyapanyadaanlamabiçimininormatifkılan nedir, İbn Hacer gibi birisi için hem bir tüccar olup hem de ticaretleilgili hadisleri şerh etmenin neticesi nedir gibi meseleler bağlamında hadisşerh geleneğiyle ilgili daha pek çok çalışmameraklısının ilgisinemuhtaç gibigözükmektedir.
Dilek Tekin
(Dr.Öğr.Üyesi,TrabzonÜniversitesiİlahiyatFakültesi,HadisAnabilimDalı)
95
96
DERGİ HAKKINDA
Hadis ve Siyer Araştırmaları
HadisveSiyerAraştırmalarıhakemlibirdergidir.Altıaydabiryayımlanır.
Hadis ve Siyer Araştırmaları Hakkında:
HadisveSiyerAraştırmalarıhakemlibirdergidir.Klasikveçağdaşhadisvesiyer çalışmalarınınbütünyönlerini elealır.Hadisve siyeralanlarınabilhassadiğer İslâmî ilimlerin yanı sıra edebiyat, tarih, sosyoloji, psikoloji ve eğitimbilimleri sahalarından gelecek interdisipliner katkıları desteklemektedir.Uluslararasıperspektifesahipolmayıvurgulamaktavefarklıilmîgeleneklerdenakademisyenlerin çalışmalarını önemli kabul etmektedir. Hadis ve Siyer Araştırmaları, Türkçe, Arapça, İngilizce, Almanca ve Fransızca makalelerinyanı sıra araştırma notu, tercüme, kitap, sempozyum, konferans tanıtım vedeğerlendirmelerinideyayınlar.
Makale Gönderimi:
Yazılar hadisvesiyer.info adresine gönderilmelidir. Yazar çalışması ilebirlikteunvanını,görevyaptığıkurumu,iletişimbilgilerinibelirtmelidir.Makalebaşvurusununardındanüçgüniçerisindemakaleninalındığınadairelektronikpostayazaragönderilir.
Hakemlik Süreci:
Dergiye gönderilen yazıların şekil şartlarına uygunluğu editör tarafındankontrol edildikten sonra uygun bulunan makaleler iki hakeme gönderilir.Raporlardanbirininolumludiğerininolumsuzolmasıhâlindemakaleeditörünkararıyla üçüncü bir hakeme yönlendirilir. Hakemlerin değerlendirmelerininardından yazara ulaştırılan makalelerin gerekli değişiklikler yapılarak en geçyirmigüniçerisindegönderilmelerigerekmektedir.
Şartlar ve Yayın Süreci:
Makalelerindahaöncebaşkabiryerdeyayımlanmamışveyayayımlanmaküzeregönderilmemişolmasışartıaranır.Bilimselbirtoplantıdasunulmuşolantebliğler,başkabiryerdeyayımlanmamışsamakale formunakonularak vebudurumbelirtilmekşartıylakabuledilir.
Dergiye gönderilen yazılar iade edilmez. Yazısı yayımlanan makalesahiplerine15adet,diğerbölümlerinyazarlarına10adetayrıbasımgönderilir.Hadis ve Siyer Araştırmaları’nda yayımlanan yazıların bilimsel sorumluluğuyazarlaraaittir.
97
YAZIM KURALLARIKaynak Gösterme Kuralları:
Eserlerinilkgeçtikleriyerdebibliyografikkünyeleritamolarakverilmelidir.İkinci kez geçtikleri yerlerde yazar(lar)ın soyadı, kısaltılmış eser/makale adı,sayfanumarasıyeterlidir.
a.yer.biröncekidipnottageçençalışmalariçinkullanılabilir.a.g.e.,kısaltmasıkullanılmamalı,a.mlf.kısaltmasıiseyalnızaynıdipnotiçerisindekullanılmalıdır.
Kitap:
1. Emin Âşıkkutlu, Hadiste Rical Tenkidi: Cerh ve Ta’dîl İlmi, İstanbul:MarmaraÜniversitesiİlâhiyatFakültesiVakfıYay.,1997.
Dipnotta:EminÂşıkkutlu,HadisteRicalTenkidi:CerhveTa’dîlİlmi,İstanbul:MarmaraÜniversitesiİlâhiyatFakültesiVakfıYay.,1997,s.10.
Aşıkkutlu,HadisteRicalTenkidi, s. 10.
2.Tayâlisî,Süleymanb.Dâvûdb.Cârûdet-Tayâlisî,MüsnedüEbîDâvûdet-Tayâlisî, I-IV,nşr. MuhammedAbdülmuhsinet-Türkî,Cîze:Hicr li’t-tıbâave’n-neşr,1419-1420/1999.
Dipnotta: Tayâlisî, Süleyman b. Dâvûd b. Cârûd et-Tayâlisî,Müsnedü EbîDâvûd et-Tayâlisî, nşr. MuhammedAbdülmuhsin et-Türkî, Cîze:Hicr li’t-tıbâave’n-neşr,1999,I,10.
Tayâlisî, MüsnedüEbîDâvûdet-Tayâlisî,I,10.
3. G. H. A. Juynboll,Modern Mısır’da Hadis Tartışmaları, çev. Salih Özer,Ankara:AnkaraOkuluYayınları,2000.
Dipnotta: G. H. A. Juynboll,ModernMısır’daHadis Tartışmaları, çev. SalihÖzer,Ankara:AnkaraOkuluYayınları,2000,s.10.
Juynboll,ModernMısır’daHadisTartışmaları, s. 10.
ÇokYazarlıKitap:
1. Lash, Scott ve John Urry, Economies of Signs & Space, London: SagePublications,1994.
Dipnotta:ScottLashveJohnUrry,EconomiesofSigns&Space,London:SagePublications,1994,s.241-51.
LashveUrry,EconomiesofSigns&Space,s.241.
2. Bekir Topaloğlu v.dğr., İslam’da İnanç Esasları, İstanbul: MarmaraÜniversitesiİlahiyatFakültesiVakfıYayınları,1998.
98
BekirTopaloğlu v.dğr., İslam’da İnançEsasları, İstanbul:MarmaraÜniver-sitesiİlahiyatFakültesiVakfıYayınları,1998,s.25.
Topaloğluv.dğr.,İslam’daİnançEsasları,s.36.
KitapBölümü:
SeanW.Anthony,“CrimeandPunishmentinEarlyMedina:TheOriginsofa MaghāzīTradition”,AnalysingMuslimTraditions:StudiesinLegal,Exegetical,andMaghāzīHadīth,ed.HaraldMotzki,Leiden:Brill,2010.
Dipnotta:SeanW.Anthony, “CrimeandPunishment inEarlyMedina:TheOriginsofaMaghāzī Tradition”,AnalysingMuslimTraditions: StudiesinLegal,Exegetical,andMaghāzīHadīth,ed.HaraldMotzki,Leiden:Brill,2010,s.385-465.
Anthony,“CrimeandPunishmentinEarlyMedina”,s.465.
Makale:
1. Salih Karacabey, “İsrâiliyyât’ı Belirleme Kriterleri Çerçevesinde İlâhîMesajın Birliği Meselesi”, Uludağ Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi, 12/1 (2003):71-104.
Dipnotta: Salih Karacabey, “İsrâiliyyât’ı Belirleme Kriterleri ÇerçevesindeİlâhîMesajınBirliğiMeselesi”,UludağÜniversitesiİlâhiyatFakültesiDergisi, 12/1 (2003):s.71-80.
Karacabey, “İsrâiliyyât’ı Belirleme Kriterleri Çerçevesinde İlâhî MesajınBirliğiMeselesi”,s.90.
2.YavuzKöktaş,“BazıYeniSünnetTanımlarıÜzerine”,Divân,sy.1(2002):s.95-160.
3. J.KorenveY.D.Nevo, “MethodologicalApproaches to IslamicStudies”,Der Islam,68(1991):s.87-107.
AnsiklopediMaddesi:
İsmailLütfiÇakan,“Câbirb.Zeyd”,TDVİslâmAnsiklopedisi(DİA),VI,537-538.
Dipnotta:İsmailLütfiÇakan,“Câbirb.Zeyd”,TDVİslâmAnsiklopedisi(DİA), VI,537.
Çakan,“Câbirb.Zeyd”,s.538.
Tez:
Sabri Çap, “Hadis İlminde Merfû-Mevkuf İlişkisi” (Doktora tezi, UludağÜniversitesiSosyalBilimlerEnstitüsü,2008).
99
Sabri Çap, “Hadis İlminde Merfû-Mevkuf İlişkisi” (Doktora tezi, UludağÜniversitesiSosyalBilimlerEnstitüsü,2008),s.67.
Çap,“HadisİlmindeMerfû-Mevkufİlişkisi”,s.67
OnlineKaynak:
KasımŞulul,“SiyerAraştırmalarınaDairTespitlerI”,erişim26Mart2015,http://www.sonpeygamber.info/siyer-arastirmalarina-dair-tespitler-i.,
Yazarınbilinmemesihalinde:
“Sonpeygamber.info’dan Yeni Bir Bölüm: Hadislerden Hayata”, erişim 17Eylül2017,http://www.sonpeygamber.info/hadisten-hayata-basligi.
Kur’anveKitâb-ıMukaddes:
el-A‘raf7/157
Tekvin16/15
Kısaltmalar:
a.mlf. aynımüellif
a.yer. aynıyer
Bk/bk. bakınız
çev. çeviren/tercümeeden
der. derleyen
dn. dipnot
ed. editör
haz. yayınahazırlayan
nşr. neşreden(tahkikeden)
Krş/krş. karşılaştırınız
ö. ölüm/vefattarihi
s. sayfa
sy. sayı
(s.a.v.) Sallahualeyhive’s-sellem
t.y. tarihyok
v.dğr. vediğerleri
vr. varak
y.y. yayıneviyok/yayınyeriyok
100Cilt/Volume: IV | Sayı/Number: 1 | Yıl/Year 2018
MAKALELER | ARTICLES
Hadis İlminde “Sâlih”, “Sâlihu’l-hadîs” ve “Suveylih” TerimleriZeynep Ekici
Duhâ/Kuşluk Namazıyla İlgili Rivayetlerin DeğerlendirilmesiCemil Mollaibrahimoğlu
TERCÜMELER | TRANSLATIONS
Süyûtî ve Eserleri:Memlük Döneminden Bugüne İslâmî İlimlerdeki Yeri
Marlis J. SalehÇev. Ayşe Nur Yamanus
KİTAP DEĞERLENDİRMELERİ | BOOK REVIEWS
In God’s Path: The Arab Conquests and the Creation ofan Islamic EmpireRobert G. Hoyland
Öznur Özdemir
Said the Prophet of God: Hadith CommentaryAcross a Millennium
Joel BlecherDilek Tekin