ELAZIĞ ŞEHİR MERKEZİ ZEMİNLERİNİN SİSMİK
DAVRANIŞININ DEĞERLENDİRİLMESİ
EVALUATION OF SEISMIC BEHAVIOR OF THE GROUND OF ELAZIĞ
CITY CENTER
Y. Bülent SÖNMEZER1,
Abdussamed AKYÜZ2, Murat ÇELİKER
3
ABSTRACT
The rapidly increasing population in the world increases the need for new settlement areas day by
day. The establishment of these new settlement areas can only be realized through a careful urban
planning. The planning of the urban structure should take the local ground conditions and the
liability of the area to damage associated with earthquakes and other environmental sources into
account. Elazığ city center was selected as the study area in this study since it reflects the ground
features of the Eastern Anatolian Fault Zone. Elazığ needs new residential areas with an annual
increase of 4.4% in the demand. For this reason, the ground expansion, ground dominance period,
0.2-1 sec periodic spectral acceleration and peak earthquake of the region were determined in the
present study to be used in the urban regeneration planning and the regional distribution of the
newly constructed areas in the Elazığ city center. The ground response analyses using the results
of SPT tests at seismic refraction and 127 sounding points in 170 profiles taken from the grounds
were used to specify and map the soil growth period, ground dominant period, peak ground acceleration and 0.2-1 sec periodic spectral acceleration values
Key words: Ground Response Analysis, Soil Amplification, Elazığ
ÖZET
Dünyada hızla artan nüfus, yeni yerleşim alanlarına olan ihtiyacı her geçen gün artırmaktadır.
Artan ihtiyaç kentsel yapı planlamasının önemini daha güçlü bir şekilde ortaya koymaktadır.
Kentsel yapı planlamasının yerel zemin koşullarını da dikkate alarak yapılması, depremin
yapılara verdiği hasarların ve çevresel zararların azaltılması açısından büyük önem
taşımaktadır. Bu çalışmada gerek zemin özellikleri gerekse Doğu Anadolu Fay Zonuna yakın
bir mesafede bulunması sebebiyle çalışma alanı olarak Elazığ şehir merkezi seçilmiştir. Elazığ
yıllık % 4.4 lük bir artış ile yeni yerleşim yerlerine ihtiyaç duymaktadır. Bu nedenle zemin
büyütmesi, zemin hakim periyodu, 0,2-1 s periyotlu spektral ivme ve pik yer ivmesinin
kentsel dönüşüm planlamasında ve yeni yapılaşmadaki etkisinin Elazığ şehir merkezindeki
bölgesel dağılımının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla araziden alınan 170 profilde
sismik kırılma ve 127 sondaj noktasında SPT testlerine ait sonuçlar kullanılarak yapılan
zemin davranış analizleri sonucunda çalışma alanının zemin büyütmesi, zemin hakim
periyodu, pik yer ivmesi ve 0,2-1 s periyotlu spektral ivme değerleri bulunup
haritalandırılmıştır.
Anahtar kelimeler: Zemin Davranış Analizi, Zemin Büyütmesi, Elazığ
1 Yrd. Doç. Dr. İnşaat Müh. Bölümü, Kırıkkale Üniversitesi. E-mail: [email protected] 2 İnş. Müh. İnşaat Müh. Bölümü, Kırıkkale Üniversitesi. E-mail: [email protected] 3 Dr. DSİ 9. Bölge Müdürlüğü, Elazığ E-mail: [email protected]
625
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
1.GİRİŞ
Türkiye gibi deprem kuşağında olan ülkelerde olası depremin yerleşim yerlerine vermesi
muhtemel hasarların tahmininde ve yeni yerleşim alanları belirlenmesi ve yapıların inşa
edilmesi aşamalarında zemin özelliklerini dikkate alan planlamaların yapılması büyük önem
arz etmektedir. Geçmişte 1939 Erzincan depremi Ms=7.9, 1944 Bolu depremi Ms=7.2, 1999
Gölcük depremi Ms=7.8, 1999 Düzce depremi Mw=7.2 ve yakın tarihte 2011 Van depremi
Mw=7.2 [1] ciddi can ve mal kayıplarına neden olmuştur. Bu depremler incelendiğinde
yapılarda, her ne kadar üst yapıdaki projelendirilme hatalarına dikkat çekilse de deprem
esnasındaki sismik dalgaların farklı zemin tiplerinden geçerken uğradığı değişiklikler hasarı
etkileyen önemli parametrelerdendir. Depremler esnasında kaynak özellikleri, deprem
dalgalarının yayıldığı ortamın özellikleri ve yerel zemin koşulları tüm yer hareketi
parametrelerini etkilemektedir. Bölgesel anlamda yapı planlamasının yer hareketi
parametreleri ve yerel zemin koşullarını dikkate alarak yapılması önemlidir. Ancak çoğu
yerde bu çalışmaların yapılmadığı bilinmektedir. Bu eksikliği gidermek için yerel zemin
koşullarının etkilerini dikkate alan ve “Mikrobölgeleme” olarak adlandırılan çalışmalar
dünyanın birçok ülkesinde yapılmaktadır. Bu çalışmalardan elde edilen yer hareketi
parametrelerine ait haritalar yerel zemin koşullarını dikkate alan kentsel yapı planlamaları için
efektif çözümler sunmaktadır.
Elazığ şehir merkezi (Belediye sınırları), Türkiye’nin II. derece deprem bölgesinde [2] yer
alan etrafı Ovacık Fayı, Nazimiye Fayı, Doğu Anadolu Fayı ile çevrili olan bir şehirdir. 2010’
da Mw=6.1 ve 1905’de Mw=6.8 büyüklüğünde meydana gelen depremler bölgedeki sismik
aktiviteyi gösteren önemli depremlerdendir. Bu çalışmanın amacı Elazığ şehir merkezinin
zemin büyütmesi, zemin hakim periyodu pik yer ivmesi ve 0,2-1 s peryotlu spektral ivme
değerlerinin bölgesel dağılımının belirlenmesidir. Bu amaçla bölgede yapılan 170 profilde
sismik kırılma ve 127 sondaj noktasında SPT testlerine ait sonuçlardan elde edilen veriler
ışığında bir boyutlu eşdeğer lineer analiz yapabilen SHAKE 2000 yazılımı kullanılarak zemin
davranışı karakterize edilmeye çalışılmıştır.
2. ÇALIŞMA ALANININ TANITIMI
Elazığ şehir merkezi Doğu-Batı doğrultusunda uzanmaktadır. Şekil 1’de Elazığ şehir
merkezini etkileyebilecek olan faylar görülmektedir. Bu fayları iki grupta incelemek
mümkündür. Bunlar plaka sınırlarını oluşturan Doğu Anadolu Fay Zonu (DAFZ) ve plaka içi
yerel faylardır. DAFZ Hatay-Antakya’dan başlayıp Bingöl-Karlıova’ya kadar uzanan
Türkiye’de faal ve tehdit edici iki ana faydan biridir [3] ve Elazığ merkeze en yakın uzaklığı
20-25 km dir. Plaka içi faylar ise Elazığ’a 75-80 km uzaklıktaki Malatya ve Ovacık Fayı,
Elazığ’a 50 km uzaklıktaki Nazimiye Fayı ve Elazığ’a 50 km uzaklıktaki Karakoçan Fayıdır.
Plaka içi fayların ürettiği depremlerin en belirgin örneklerinden olan 11 Ağustos 2004
tarihinde Sivrice –Elazığ Mw=5.6 depremi, 9 şubat 2007 tarihinde Sivrice -Elazığ Mw=5.5
depremi , 21 Şubat 2007 Sivrice –Elazığ Mw=5.7 ve 8 Mart 2010 tarihinde Mw=6.1
büyüklüğünde meydana gelen Karakoçan depremleri aletsel döneme ait deprem kayıtlarıdır.
1873 – 1874 – 1875 Elazığ, 1875 Palu depremleri ise tarihsel döneme ait depremler olarak
bölgedeki sismik aktiviteyi gözler önüne sermektedir.
626
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
Şeki1 1. Elazığ ve çevresine ait tektonik harita [8]
3.YÖNTEM
Bir bölgenin deprem riskinin belirlenmesinde sismik tehlike analizleri sıklıkla
kullanılmaktadır. Sismik tehlike analizi, yerel veya bölgesel ölçekte yer sarsıntısının sayısal
olarak tahmin edilmesi olarak tanımlanmaktadır. Sismik tehlike, özel deprem senaryolarını
dikkate alan deterministik yöntemle veya depremin meydana gelme olasılığı, büyüklüğü,
etkisi ve yeri ilgili belirsizlikleri dikkate alan olasılıksal yöntemle analiz edilebilmektedir. [4,
5, 6] Olasılıksal sismik tehlike analizinde çalışma alanını etkileyebilecek tüm sismik
kaynaklar göz önüne alınmakta ve istenilen aşılma olasılıklarına göre analizler yapılmaktadır.
Konutlar için ortalama yapı ömrü 50 yıl olarak alındığında ve %10 aşılma olasılığına göre
analizler yapıldığında yeterli güvenlik sağlanmış olmaktadır [7]. Bu çalışmada Elazığ şehir
merkezi için geçmiş deprem verileri kullanılarak 50 yılda % 10 aşılma ihtimaline göre
olasılıksal deprem tehlike analizi yapılmıştır. Belirlenen deprem büyüklüğü değeri ve zemin
parametreleri kullanılarak farklı azalım ilişkileri ile hedef spektrum belirlenmiştir. Hedef
spektrumla ölçekli deprem kayıtları kullanılarak farklı noktalarda Shake2000 yazılımı ile
zemin davranış analizleri gerçekleştirilmiştir. Analizler sonucunda çalışma alanının pik yer
ivmesi (PGA) 0,2-1 s periyotlu spektral ivme (Sa), zemin hakim periyodu ve zemin
büyütmesi gibi yer hareketi parametreleri belirlenmiş ve haritalanmıştır.
3.1. Sismik Tehlike Analizi
Sismik tehlike analizlerinin en temel ve önemli girdilerinden biri geçmiş depremlere ait
verilerdir. Deprem tehlike analizleri için gerekli geçmiş deprem verileri, tarihi deprem
kayıtlarından elde edilebileceği gibi özellikle son yıllarda gelişen kayıt sistemleri sayesinde
ulusal ve uluslararası alanda deprem verilerine ulaşmak çok kolay hale gelmiştir. Elazığ’da
sismik tehlikenin belirlenmesi amacıyla, Deprem Dairesi Başkanlığı (DDB) [2], Boğaziçi
627
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
Üniversitesi Deprem Tsunami İzleme Merkezi (BDTİM) [1], United States Geological Survey
(USGS) [9] kayıtları taranarak geçmiş depremler araştırılmıştır. Elazığ şehir merkezi
çevresinde 100 km yarıçaplı dairesel bir alan içerisinde meydana gelen Mw>4,5 olan
depremler dikkate alınarak olasılıksal analiz gerçekleştirilmiştir. Kataloglardan alınan farklı
ölçeklerdeki deprem kayıtlarının tek bir ölçeğe dönüştürülmesi işlemi, Deniz ve Yücemen
[10] tarafından ülke içerisinde son yüzyılda meydana gelen tüm depremlerden oluşan bir veri
tabanı kullanılarak elde edilmiş olan eşitlikler kullanılarak moment büyüklük (Mw) ölçeğine
dönüştürülmüştür. Olasılıksal sismik tehlike analizinde yaygın bir şekilde kullanılan Poisson
modeli depremlerin gerek mekan, gerekse zaman acısından birbirlerinden bağımsız bir şekilde
meydana geldikleri varsayımına dayanmaktadır.
Poisson modelinin gerektirdiği bağımsızlık koşulunu sağlamak için deprem öbekleşmelerinin
belirlenerek öncü ve artçı depremler (ikincil depremler) sismik veri tabanından çıkartılmıştır
[11]. Yukarı belirtilenler çerçevesinde Elazığ için gerçekleştirilen olasılıksal deprem tehlike
analizine veri teşkil eden depremler, Deniz [12] tarafından verilen, öncü ve artçı depremlerin
ayırt edilmesinde kullanılan zaman ve uzaklık pencerelerinin boyutlarına göre belirlenmiş ve
Tablo 1’de verilmiştir.
Deprem büyüklüklerinin olasılık dağılımı, depremlerin oluş sayıları ve büyüklükleri
arasındaki ilişkiyi veren yineleme bağıntılarından elde edilmektedir. Bu amaca yönelik olarak
literatürde yaygın bir şekilde Gutenberg-Richter [13, 14, 15] tarafından önerilen ve Eşitlik
1’de verilen doğrusal büyüklük-oluşum sayısı ilişkisi yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
log = − (Eşitlik 1) Burada;
N: Birim zaman içinde büyüklük değeri M’ye eşit yıllık deprem sayısı
M: Deprem Büyüklüğü
a ve b: Regresyon katsayıları
Tablo 1. Sismik tehlike analizinde kullanılan depremler
No Depremin Oluş
Tarihi
Derinlik
(km) Büyüklük (Mw)
1 23.06.2011 6,1 5,2
2 24.03.2010 4,5 5,1
3 8.03.2010 10 5,6
4 8.03.2010 12 6,1
5 21.02.2007 6 5,7
6 9.02.2007 2,6 5,5
7 26.01.2007 5,5 4,9
8 26.11.2005 8,5 5,1
9 11.08.2004 7,4 5,7
10 13.07.2003 10 5,6 11 20.12.1998 10 5,3
12 9.05.1998 10 5,1
13 6.07.1993 47,4 4,7
14 7.05.1992 18,3 5,2
15 20.01.1981 10 5,3
16 12.09.1979 10 5,1
17 10.09.1973 33 4,9
18 4.12.1905 10 6,8
628
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
Deprem büyüklüklerinin olasılık dağılımı, depremlerin oluş sayıları ve büyüklükleri
arasındaki ilişkiyi veren yineleme bağıntılarından elde edilmektedir. Bu amaca yönelik olarak
literatürde yaygın bir şekilde Gutenberg-Richter [13, 14, 15] tarafından önerilen ve Eşitlik
1’de verilen doğrusal büyüklük-oluşum sayısı ilişkisi yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
log = − (Eşitlik 1) Burada;
N: Birim zaman içinde büyüklük değeri M’ye eşit yıllık deprem sayısı
M: Deprem Büyüklüğü
a ve b: Regresyon katsayıları
Sismik dalgalardan kaynaklı zemin davranışının yapılara olan etkileri incelenirken yapının
kullanım ömrü boyunca meydana gelecek en riskli yer hareketlerinin belirlenmesi
gerekmektedir. Böyle bir yer hareketine neden olan tasarım depremi, 50 yıllık yapı ömrü
boyunca %10 aşılma ihtimaline göre veya 475 yıllık bir dönüşüm periyoduna sahip bir
deprem olarak dikkate alınmaktadır. Elazığ şehir merkezinin etrafında 100 km yarıçaplı
dairesel bir alan içerisinde kataloglarından elde edilen ve Tablo 1’de gösterilen deprem
verileri kullanılarak, depremlerin oluş sayısı ve yığınsal frekans değerleri belirlenmiştir. Bu
değerlerden faydalanarak elde edilen büyüklük-oluşum sayısı grafiği ise Şekil 2’de
verilmiştir.
Şekil 2. Büyüklük-oluşum sayısı ilişkisi
Elazığ’da poisson dağılımı kullanılarak 50 yılda %10 aşılma olasılığına göre yapılan analizde
tasarım depreminin büyüklüğü Mw 7,7 olarak belirlenmiştir. Deprem bölgelerinde yapılar,
farklı seviyelerde deprem etkilerine maruz kalmaktadır. Yapıların depreme dayanıklı tasarımı
için gerekli yer hareketi parametreleri, azalım ilişkileriyle belirlenebilmektedir [4]. Bu
ilişkiler, sahanın jeolojik şartlarını, deprem kaynak mekanizmasını ve kaynak mesafesini
dikkate almakta ve kaydedilmiş kuvvetli yer hareket verilerini kullanarak regresyon
analizleriyle geliştirilmektedir. [16] Kuvvetli yer hareketi literatürüne en son ve önemli
katkılardan biri “Pacific Eartquake Engineering Research Center (PEER)” tarafından “Next
Generation Attenuation WEST2 (NGA-WEST2)” [17] olarak adlandırılan proje kapsamında
üretilen yeni nesil azalım ilişkileridir. Elazığ’da yer hareket parametrelerinin tahmininde
NGA WEST2 projesi kapsamında son zamanlarda geliştirilen Abrahamson, Silva ve Kamai
(ASK13) [18] Boore, Stewart, Seyhan ve Atkinson (BSSA13) [19] ve Campbell ve Bozorgnia
(CB13) [20] azalım ilişkileri kullanılmıştır. Çalışma alanının ana fay olan Doğu Anadolu Fay
629
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
Zonuna mesafesi yaklaşık 26 km’dir. Azalım ilişkilerinden hedef spektrumun belirlenmesinde
bu mesafe dikkate alınmıştır. Deprem kayıtlarının elde edilmesinde ve ölçeklenmesinde
kullanılacak nihai hedef spektrum ASK13, BSSA13 ve CB13 azalım ilişkilerinden elde edilen
spektrumların geometrik ortalaması alınarak belirlenmiş ve Şekil 3’de gösterilmiştir.
Belirlenen hedef spektrumla ölçekli deprem kayıtları PEER veri tabanından alınmış ve seçilen
deprem kayıtlarının hedef spektruma ölçeklenmesi işlemi, PEER web sitesindeki simülasyon
platformunda bulunan ölçekleme aracı kullanılarak yapılmıştır. Seçilen deprem kayıtlarının
ivme spektrumu grafiği de Şekil 4’de verilmiştir.
3.2. Yapılan Çalışmalar
Kayma dalgası hızı (Vs), dinamik kayma modülü (G), sönüm oranı ve bunların kayma birim
deformasyonuyla değişimi, zeminlerin dinamik özellikleri olarak dikkate alınmaktadır. Vs,
geoteknik çalışmalarda sıklıkla kullanılan zeminlerin önemli dinamik özelliklerindendir.
Vs’nın belirlenmesine yönelik olarak çalışma alanında 170 profilde sismik kırılma ve 127
sondaj noktasında SPT testleri yapılmıştır.
Şekil 3. ASK13, BSSA13 ve CB13 azalım ilişkileri ile belirlenen %5 sönüm oranı için hedef
spektrum grafiği
Şekil 4. Hedef spektrum ve seçilen kayıtların spektrumu
630
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
SPT darbe sayısı ve Vs arasındaki ilişkiyi veren literatürde birçok çalışma yapılmıştır [21,
22]. Elazığ zeminleri için her sondaj noktasında SPT-N değerlerinden kayma dalgası hızını
belirlemek amacıyla tüm zemin türleri için geçerli olan, İyisan [22] tarafından geliştirilen ve
Eşitlik 2’da verilen ampirik bağıntı tercih edilmiştir. Analizlerde kullanılan tipik bir zemin
profili Şekil 5’de verilmiştir.
=51,5 0,516 (Eşitlik 2)
Burada;
Vs: Kayma dalgası hızı (m/s)
N: SPT darbe sayısı
Deprem mühendisliği uygulamalarında ivme spektrumları yaygın olarak kullanılmaktadır.
İvme spektrumları, farklı periyotlardaki tek serbestlik dereceli sistemler üzerine gelen
maksimum ivmeleri yansıtmaktadır. İvme spektrumlarında belli bir periyottaki ivme değeri,
sıklıkla spektral ivme (Sa) olarak tanımlanmaktadır. Binalar tek serbestlikli sistem olarak
düşünüldüğünde ivme spektrumları, farklı periyotlarda binalar üzerine gelen spektral ivme
(Sa) değerlerini göstermektedir. Zemin davranış analizlerinden elde edilen yüzey spektral
ivmelerin maksimumum değerini kullanarak yapılan haritalama, ivmelerin hangi periyotlarda
meydana geldiğini göstermediğinden çok kullanışlı değildir. Ancak 0,2 s (kısa periyot) ve 1,0
s (uzun periyot) değerlerine göre yapılan haritalamalar daha kullanışlı ve rezonans olayını
tanımlamada daha aydınlatıcı olmaktadır.
Rezonans, sismik salınım sırasında zeminin davranışından kaynaklı oluşan periyot değeri ile
yapının periyot değerinin çakışması sonucu yapılarda ciddi derece hasara sebep
olabilmektedir. Böyle bir durumda yapı zemin ile birlikte salınım göstermekte ve bu esnada
ekstra momentler ortaya çıkmakta ve yapı bundan zarar görebilmektedir. Zemin davranış
analizleri sonucunda elde edilen haritalar bizlere olası deprem esnasında bölgede zemin
büyütmesi sonucu özellikle 0,2-1 s periyotlardaki ivme, pik yer ivmesi ve zemin hakim
periyot değerlerini sunarak yapılaşmada hangi bölgelerde çok katlı hangi bölgelerde az katlı
konutlaşmaya gidileceği konusunda fikir verebilmektedir.
Şekil 5. Tipik zemin profili ve Vs değişimi
631
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
Bu amaçla çalışma alanının pik yer ivmesi (PGA), zemin büyütme oranı, zemin hakim
periyodu ve 0,2 ve 1 s spektral ivme haritaları daha önceki bölümlerde sözü edilen 127
lokasyonda yapılan zemin davranış analizleri sonucunda hazırlanmış ve sırasıyla Şekil 7, 8, 9,
10 ve 11’de verilmiştir. Sözü edilen haritaları oluşturmak için zemin davranış analizlerinde,
seçilen deprem kayıtları içerisinde hedef spektrumla daha uyumlu ve ortalama karesel hata
oranı en düşük olan, 1972 yılında Sitka-Alaska USA’de Mw =7.68 büyüklüğünde meydana
gelen depremin “Sitka Observatory” istasyonu kaydı kullanılmıştır. Kullanılan kaydın ivme-
zaman grafiği Şekil 6’da verilmiştir.
Şekil 6. 1972 yılı Sitka Alaska USA depremi “Sitka observatory” istasyonu ivme kaydı
Şekil 7. Elazığ şehir merkezi için Pik Yer(PGA) İvmesi haritası
Şekil 8. Elazığ şehir merkezi için zemin büyütme haritası
632
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
Şekil 9. Elazığ şehir merkezi için zemin hakim periyodu haritası
Şekil 10.: Elazığ şehir merkezi için 0,2 s periyotlu spektral ivme haritası
Şekil 11.: Elazığ şehir merkezi için 1 s periyotlu spektral ivme haritası
633
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
4. SONUÇLAR
Çalışma alanının da zemin davranış analizlerinden belirlenen PGA değerleri 0,1-0,8 g
arasında değişmektedir ve yüksek PGA değerleri çalışma alanının kuzeyinde Şahinkaya,
Üniversite, Fevziçakmak mahalleri arasındaki bölgede gözlenmektedir. Zemin hakim
periyodu 0,1 ile 0,44 s arasında değişirken, Büyütme oranları ise 1,1 ile 3,97 arasında
değişmektedir. Yüksek büyütme değerleri Aksaray-Çatalçeşme-İzzetpaşa mahalleleri arasında
Sanayi merkezli bölgede olduğu görülmektedir. Kısa periyot (0,2 s) spektral ivmeler 0,45 ile
2,96 arasında değişirken uzun periyotlu (1 s) spektral ivmelerinin 0.1 ile 0.12 arasında
değişmektedir.
Tüm bu veriler değerlendirildiğinde çalışma alanında Fevziçakmak, Üniversite, İzzetpaşa ve
Sanayi mahallelerinde yüksek büyütme değerleri görülmesine (3-3,5) rağmen 1 sn periyotlu
Sa değerlerinin 0,10-0,12 g gibi düşük seviyelerde kaldığı görülmektedir. Doğukent, Hicret ve
Sürsürü gibi mahallerde büyütmeler orta seviyelerde (2-2,5) olmasına rağmen, kısa
periyotlarda (0,20 sn) 0,45-0,6 g arasında değişen nispeten düşük spektral ivme değerleri
görülürken, Şahinkaya Nailbey ve Sanayi gibi mahallerde ise yüksek spektral ivmeler (1,5-
2,96) görülmektedir. Bu durum çalışma alanında yapılacak yapılar açısından
değerlendirildiğinde çalışma alanının genelinde yüksek periyotlara sahip çok katlı yapıların
düşük (0,10-0,12 g) Sa değerlerine, kısa periyotlara sahip az katlı yapıların ise Doğukent
Hicret ve Sürsürü gibi mahallerde düşük spektral ivmelere, Şahinkaya Nailbey, Üniversite,
Fevziçakmak ve Sanayi gibi mahallelerde ise yüksek (1,5-2,96 g) Sa maruz kalacağını
göstermektedir. Bu sonuçların gerek kentsel dönüşüm gerekse de yeni yapılaşma alanlarında
ileride olması muhtemel deprem etkilerinden mümkün olduğunca az etkilenmek için önemli
olduğu ve dikkate alınması gerektiği düşünülmektedir.
TEŞEKKÜR
Çalışma alanında verilerin elde edilmesinde yardımlarını esirgemeyen başta AKARE
Planlama Müş. Mim. Müh. İnş. Ltd. Şti. ve Elazığ Jeoteknik firmalarına teşekkürlerimizi
sunarız.
KAYNAKLAR
[1] Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel
Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi, İstanbul.
[2] T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Bakanlığı Deprem Dairesi Başkanlığı,
Ankara. http://www.deprem.gov.tr/tr/kategori/deprem-bolgeleri-haritasi-28841.
[3] Arpat, E., ve Şaroğlu, F.,” Doğu Anadolu Fayı ile İlgili Bazı Gözlemler ve Düşünceler”
MTA Enst. Dergisi, Sayı: 78, s. 44-50, 1972.
[4] Kramer, S.L. 653 pp, (1996) “Geotechnical Earthquake Engineerin” PrenticeHall, Upper
Saddle River, New Jersey.
[5] Chen, W.F. , Scawthorn, C. (2002), “Earthquake Engineering Handbook”, CRC Press.
634
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
[6] Kramer, S.L., CEE 526 (2009) “Geotechnical Earthquake Engineering lecture notes”
University of Washington, Seattle, WA-USA.
[7] Gülkan, P., Koçyiğit, A., Yücemen, S.Y., Doyuran, V., Başöz, N., “En son verilere
dayanan Türkiye deprem bölgeleri haritası”, ODTÜ Deprem Mühendisliği Araştırma
Merkezi, Rapor No. 93-01. 156s., 1993.
[8] Perinçek, D., Günay, Y. ve Kozlu, H. “Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki yanal
atımlı faylar ile ilgili yeni gözlemler”Türkiye 7. Petrol Kongresi, 89-103. 6-10 Nisan
1987
[9] https://earthquake.usgs.gov/earthquakes/search/.
[10] Deniz, A. ve Yücemen, M.S., (2010), “Magnitude conversion problem for the Turkish
Earthquake data, Nat. Hazards” v.55 pp. 333–352.
[11] Yücemen M.S., “Olasılıksal sismik tehlike analizi: Genel bakış ve istatistiksel
modellemede dikkat edilmesi gerekli hususlar”, 1. Türkiye Deprem Mühendisliği ve
Sismoloji Konferansı, 11-14 Ekim 2011 – ODTÜ – ANKARA.
[12] Deniz, A. (2006). “Estimation of Earthquake Insurance Premium Rates for Turkey”,
M.Sc. Thesis, Dept. of Civil Engineering, METU.
[13] Gutenberg, B., Richter, C.F., Earthquake Magnitude, “Intensity, Energy and
Accelaration, Bulletin Seismological Society of America”, 323, 163-191, 1942.
[14] Gutenberg, B., Richter, C.F., “Frequency of Earthquakes in California, Bulletin of the
Seismological Society of America”, 34, 185–188, 1944.
[15] Richter, C. F. “Elementary Seismology, W.H. Freeman and Company”, San Francisco,
1958.
[16] Akın M., , "Seismic Microzonation Of Erbaa (Tokat-Turkey) Located Along Eastern
Segment Of The North Anatolıan Fault Zone (Nafz)”.Aralık 2009
[17] “NGA-West2 Equations for Predicting Response Spectral Accelerations for Shallow
Crustal Earthquakes. Pacific Earthquake Engineering Research Center”, University
of California, PEER Report No: 2013/05, 93s., 2013.
[18] Abrahamson N.A., Silva W.J., Kamai R., “Update of the AS08 Ground-Motion
Prediction Equations Based on the NGA-West2 Data Set”, Pacific Earthquake
Engineering Research Center, University of California, PEER Report No: 2013/04,
137s., 2013.
[19] Boore D.M., Stewart J.P., Seyhan E., Atkinson G.M., “NGA-West2 Equations for
Predicting Response Spectral Accelerations for Shallow Crustal Earthquake” Pacific
Earthquake Engineering Research Center, University of California,, PEER Report
No: 2013/05,.
[20] Campbell K.W. and Bozorgnia Y.,” NGA-West2 Campbell-Bozorgnia Ground Motion
Model for the Horizontal Components of PGA, PGV, and 5%-Damped Elastic
Pseudo-Acceleration Response Spectra for Periods Ranging from 0.01 to 10 sec.”
Pacific Earthquake, Engineering Research Center, University of California, PEER
Report No: 2013/06, 102s., 2013.Pacific Earthquake Engineering Research.
[21] Seed, H.B., Idriss, I.M., 1981. “Evaluation of liquefaction potential sand deposits based
onobservation of performance in previous earthquakes” ASCE National Convention
(MO), 481-544.
[22] İyisan, R., “Zeminlerde kayma dalgası hızı ile penetrasyon deney sonuçları arasındaki
bağıntılar”, İMO Teknik Derg, 7(2): 1187-1199, 1996.
635
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul
636
7. Geoteknik Sempozyumu 22-23-24 Kasım 2017, İstanbul