International Social Sciences and Education Conference (ISSEC 2018), Nov. 14-17,2018
14-17 NOVEMBER 2018 DİYARBAKIR/TURKEY
INESEC
INTERNATIONAL
SOCIAL SCIENCES
AND EDUCATION
CONFERENCE
(ISSEC 2018)
ISBN: 978-605-81971-5-2
International Social Sciences and Education Conference (ISSEC 2018), Nov. 14-17,2018
I
International
Social Sciences and Education
Conference (ISSEC 2018)
Proceeding Book
International Social Sciences and Education Conference (ISSEC 2018), Nov. 14-17,2018
II
Copyright © 2018 International Engineering, Science & Education Group,
Diyarbakır, Turkey
ISBN : 978-605-81971-5-2
Email (for orders and customer services enquiries) : [email protected]
Visit our home page on www.ineseg.org and www.inesegconferences.org
All Rights Reserved. No part of this publication may be reproduced, stored in a retrieval system or transmitted in any form
or by any means, electronic, mechanical, photocopying, recording, scanning or otherwise, except under the terms of the
Copyright, under the terms of a license issued by the Copyright International Engineering, Science & Education Group
(INESEG), Diyarbakır, Turkey, without the permission in writing of the Publisher. Requests to the Publisher should be
addressed to the Permissions Department, International Engineering, Science & Education Group (INESEG), or emailed to
Designations used by companies to distinguish their products are often claimed as trademarks. All brand names and product
names used in this book are trade names, service marks, trademarks or registered trademarks of their respective owners.
The Publisher is not associated with any product or vendor mentioned in this book.
This publication is designed to provide accurate and authoritative information in regard to the subject matter covered. It is
sold on the understanding that the Publisher is not engaged in rendering professional services. If professional advice or
other expert assistance is required, the services of a competent professional should be sought.
International Social Sciences and Education Conference (ISSEC 2018), Nov. 14-17,2018
III
ISSEC 2018 Proceeding Book
Editorial Board
Kemal Akkılıç
M. Emin Asker
Musa Yılmaz
Bilal Gümüş
Heybet Kılıç
Zülküf Gülsün
International Social Sciences and Education Conference (ISSEC 2018), Nov. 2018
THE CASES OF CONFISCATION IN PERIOD OF OMAR
Abdülkerim Öner*1
Dicle University, Faculty of Theology, Diyarbakır
Confiscation which implies the seizure of a person's property or his/her earnings by a government
because of any offense committed has meant thecaution as well as punishment. Omar had determined
especially high-rankin gofficers's property before they were appointed. Inotherwords, he had prepared
a kind of declaration of goods. Then when he had dismissed them or they left their posts for various
reasons, he compared their goods with the goods which he had previously recorded and checked
again. If there has been an increase in their goods, he has taken more and has been put to the
Beytulmale (Statetreasure). He strictly supervised government officials, especially the governors. The
aim of this policy was to ensure that the state was working quickly, transparently and efficiently. As
shown, Hz. Omar had set up the tax agency with a more developed principles furthermore he
designated some officers to check tax officers in the provinces. In spite of all these, he had taken the
goods of the civil servants who had a undeserved gain and he transferred it to the treasury. Some of
these are: Amr b. Âs, Abu Hüreyre, Halid b. Velid and Sa'd b. Abi Vakkas.
Keywords: Omar, Officer, Tax, Governor, Punishment
471
International Social Sciences and Education Conference (ISSEC 2018), Nov. 2018
HZ. ÖMER DÖNEMİNDE MÜSADERE UYGULAMALARI
Abdülkerim Öner*1
1Dicle Üniversitesi, İlahiyat fakültesi, Diyarbakır
İşlenen herhangi bir suçtan dolayı kişinin mallarına veya kazançlarına devlet tarafından el
konulması anlamına gelen müsaderede, cezanın yanı sıra tedbir anlamı da bulunmaktadır.
Hz. Ömer, özellikle üst düzey memurları göreve gitmeden önce ellerinde ne kadar mallarının
olduğunu tespit ettirmiştir. Yani günümüz ifadesiyle bir nevi mal beyannamelerini hazırlatmıştır. Daha
sonra onları görevden azlettiği veya çeşitli nedenlerden dolayı görevlerinden ayrıldıkları zaman
onların mallarını daha önce kaydettiği mallarla karşılaştırmış ve tekrar kontrol etmiştir. Şayet
mallarında bir artış olmuşsa fazlasını almış ve beytülmale koymuştur. O, valiler başta olmak üzere
devlet görevlilerini sıkı bir şekilde denetlemiştir. Bu politikanın hedefi, devletin hızlı, şeffaf ve verimli
bir şekilde çalışmasını sağlamaktı. Görüldüğü gibi Hz. Ömer vergi teşkilâtını, daha mütekâmil
esaslara bağlamış eyaletlerdeki vergi memurları üzerinde kontrol vazifesi gören memurlar dahi tayin
etmiştir.
Bütün bunlara rağmen haksız kazanç elde eden devlet memurların mallarına el koyarak
hazineye aktarmıştır. Bunlardan bazıları şunlardır: Amr b. Âs, Ebû Hüreyre, Halid b. Velid ve Sa'd b.
Ebî Vakkas'tır.
Anahtar Kelimeler: Ömer, Memur, Vergi, Vali, Ceza.
1. GİRİŞ
Sözlükte, "ısrar etmek, istemek ve çekip almak" anlamlarına gelen müsadere,1 hukuki bir terim
olarak işlenen herhangi bir suçtan dolayı kişinin mallarına veya kazançlarına devlet tarafından el
konulması demektir. Müsaderede, cezanın yanı sıra tedbir anlamı da vardır.2
Müsaderenin hukuki delili Kur'an ve sünnete dayandırılmaktadır. Hz. Peygamber, Tebük
Savaşı dönüşünde, Mescid-ı Dırar'ı yaktırmış ve burada bulunan bazı malları da ortadan kaldırarak
münafıklara zarar vermeye çalışmıştır.3
1 Cengiz Tomar, "Müsadere", Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, TDV Yayınları, İstanbul, 2006,
c. 32, s.65. 2 Hüseyin Esen, "İslam Hukuku Açısından Müsadere", D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, S. 15, İzmir,
2002, s. 192.
472
**
** Bu çalışma, "Dört Halife Dönemi'nde Beytülmal" adlı doktora tezinden istifade edilerek hazırlanmıştır.
International Social Sciences and Education Conference (ISSEC 2018), Nov. 2018
Hz. Peygamber zamanında zekâta taalluk eden bir malı olduğu halde bunu vermekten imtina
eden kimsenin malının yarısı elinden alınırdı.4 Bir hadiste de şöyle buyruluyor: "Benim, kendisine
vazife verip gönderdiğim her kişi vergi olarak ne toplamışsa hepsini teslim etsin. Her kim bir ipliği
veya daha az bir şeyi saklar da hainlik ederse o bir hıyanet ve hırsızlıktır. Kıyamet günü aldığı o şey
boynuna geçirilir ve hesap verir."5 Bu deliller bize gösteriyor ki zekât vermek istemeyenlerin malları
ellerinden zorla alınır ki bu da müsadereye verilen cevazdır.6 Dolayısıyla, müsaderenin Allah Resulü
döneminde ortaya çıktığı görülmektedir.
Hz. Peygamber, savaş ganimetlerini haksız yere alan kişinin ganimet payını kendisine
vermeyip yakmıştır. Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer de aynı yolu takip ettirmişlerdir. Hatta aynı halifeler,
söz konusu kişiye hem ganimetten pay vermemiş ve hem de onu dövmüşlerdir.7
2. MÜSADERE USULÜYLE ELDE EDİLEN GELİRLER
Allah Resulü ve Hz. Ebû Bekir döneminde sınırlı olan müsadere uygulamaları, Hz. Ömer
döneminde arttığı görülmektedir. Hz. Ömer döneminde müsadere usulüyle elde edilen mallar bir hayli
fazla olduğundan bu gelirler, beytülmalin kaynaklarından kabul edilmiştir.8 Hz. Ömer, vali ve
amillerini bir yere tayin etmeden önce yanlış yapmamaları hususunda uyarmıştır. Mesela onların
ticaretle iştigal etmelerini veya herhangi bir üretim faaliyetlerinde bulunmalarını yasaklamış ve
bulundukları yerlerde herkesin beytülmalde ne kadar hissesi varsa onların da bu kadar olduğunu
3 Dırâr Mescidi hakkında inen ayetler hakkında bkz. Tevbe, 107, 108, 109.; Ayrıca Dırâr Mescidi hakkında
detaylı bilgi için bkz. Ebu Abdillah Muhammed b. Ömer el-Vâkidî, (207/823), Kitâbu'l-Meğâzi, Dâru'l-
A'lemî, Beyrut, 1989, c. 3, s. 1045, 1047, 1048.; Ebu'l-Fida İsmail b. Ömer, (774/1372), es-Siretu'n-
Nebeviyye, Dâru'l-Marife, Beyrut, 1976, c. 2, s. 246-247.; Takıyyuddîn Ahmed b. Ali b. Abdulkadir
Muhammed el-Makrizî (845/1444), İmtâu'l-Esmâ', Thk, Muhammed Abdulhamid en-Numeysî, Daru'l-
Kutubi'l-İlmiyye, Beyrut, 1999, c. 2, s. 77-78. 4 Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Malı olduğu halde zekâtını vermek istemeyen kişinin malının yarısı
elinden alınacaktır." Bkz. Ebu Abdurrahman Ahmed b. Şuayb b. Ali en-Nesâî, (303/915), Sünen, Beytu'l-
Efkâri'l-Duveliyye, Amman, Tarih yok, "Zekat", 4.; Ebû Dâvud Süleyman b. Eş'as es-Sicistâni el-Ezdî
(224/888), Sunenu'u Ebî Dâvud Dâru'r-Risâleti'l-Âlemiyye, Beyrut, 2009, "Zekât", 4.; Ebû Bekir
Abdurrezzak b. Hammâm es-San'ânî, (211/826) el-Musannef, Thk., Habibu'r-Rahman el-Azmî, Meclisu'l-
İlmî, Yersiz, 1970, c. 4, s. 18.; Muhammed b. Ali b. Muhammed b. Abdullah eş-Şevkânî, (1250/1834),
Neylu'l-Evtâr, Dâru'l-Hadîs, Mısır, 1993, c. 4, s. 146.; İbrahim Sarıçam, Hz. Ömer, Türkiye Diyanet
Vakfı Yayınları, Ankara, 2013, s. 117. 5 Ebû Ubeyd, Kasım b. Sellam, (224/838), Kitâbü'l-Emvâl, Thk, Dr. Muhammed Ammare, Darü'ş-Şuruk,
Beyrut, 1989, s. 352, 358.;, Hz. Peygamber, vergileri toplayan kişi görevinden döndüğü zaman kendisini
karşılar ve görevini nasıl yaptığı hakkında kendisinden bilgi alırdı. Gerekirse bunlardan hesap sorardı ve
topladığı vergilerin miktarını, aynı zamanda alıp alınmadığını, alınmışsa hediye alıp almadıklarını sorup
öğrenirdi. Bkz. Ebû Abdullah Muhammed b. İsmail el- Buhârî, (256/870) Sahîhu'l-Buhârî, Dâru İbn
Kesîr, Beyrut, 2003, Zekât, 67. 6 Şevkânî, Neylu'l-Evtâr, c. 4, s. 146. 7 Ebû Davud, Cihad, 143. 8 Tomar, DİA, c. 32, s.65.
473
International Social Sciences and Education Conference (ISSEC 2018), Nov. 2018
kendilerine bildirmiştir.9 Aynı şekilde görevlilerine fazla maaş vermek suretiyle olası yolsuzlukların
önüne geçmeye çalışmıştır.10
Halife Ömer, özellikle üst düzey memurları göreve gitmeden önce ellerinde ne kadar
mallarının olduğunu tespit ettirmiştir. Yani günümüz ifadesiyle bir nevi mal beyannamelerini
hazırlatmıştır. Daha sonra onları görevden azlettiği veya çeşitli nedenlerden dolayı görevlerinden
ayrıldıkları zaman onların mallarını daha önce kaydettiği mallarla karşılaştırmış ve tekrar kontrol
etmiştir. Şayet mallarında bir artış olmuşsa fazlasını almış ve beytülmale koymuştur.11 O, valiler başta
olmak üzere devlet görevlilerini sıkı bir şekilde denetlemiştir. Bu politikanın hedefi, devletin hızlı,
şeffaf ve verimli bir şekilde çalışmasını sağlamaktı.12 Görüldüğü gibi Hz. Ömer vergi teşkilâtını, daha
mütekâmil esaslara bağlamış eyaletlerdeki vergi memurları üzerinde kontrol vazifesi gören memurlar
dahi tayin etmiştir.13
Hz. Ömer'in bazı memurların mallarına müsadere uyguladığı nakledilmektedir. Bunlardan biri
de Mısır fatihi ve aynı zamanda oranın genel valisi Amr b. Âs'tır. Kendisine gelen bilgileri
değerlendiren Hz. Ömer, Amr b. el-Âs'a şunları yazdı: "Mısır valiliğine tayin edildiğinde sahip
olmadığın mal, köle, kap-kacak ve hayvanlara sahip olduğu hakkında söylentiler yayılmıştır." Amr,
ona yazdığı cevapta: "Bizim toprağımız, ekin ekilen, ticaret yapılan bir yerdir. Bundan dolayı
masraflarımız için muhtaç olduğumuzdan fazlasını elde etmekteyiz" dedi. Bunun üzerine halife ona
şunları yazdı: "Kötü amiller hakkında yeterince haberdar edildim. Gönderdiğin mektup, beni huzursuz
etti. Senden şüpheleniyorum. Malını taksim etmesi için Muhammed b. Mesleme'yi gönderiyorum.
Onun istediği bütün malları kendisine getir. Senden istediklerini ona getir. Sert davrandığında onu
bağışla. Çünkü o, gizli şeyleri ortaya çıkarır." Bunun akabinde Muhammed, Mısıra gitti ve Amr'ın
malını taksim etti.14
9 Gâlib b. Abdulkâfî el-Kureyşî, Evveliyâtu'l-Fâruk fi'l-İdâreti ve'l-Kadâ, Müessesetu'l-Kutubi's-
Sekâfiyye, Beyrut, 1990, s. 308.; Ömer Ferrûh, Târihu Sadr'l-İslam ve'd-Devlet el-Emeviyye, Dârü'l-İlm
lilmelâyin, Beyrut, 1970, s. 170.; Ali Muhammed Sallabi, II. Halife Hz. Ömer'in Hayatı, Şahsiyeti ve
Dönemi, Ravza Yayınları, Mehmet Akbaş (Çev.), Ravza Yayınları, İstanbul, 2008, s. 406-407.; Celal
Yeniçeri, İslam'da Devlet Bütçesi, Şamil Yayınevi, İstanbul, 1984, s. 423. 10 Memurlarına verdiği maaş hakkında bkz. Ebû Yusuf Ya'kub b. İbrahim (182/798), Kitabü'l-Harâc, Darü'l
Ma'rife, Beyrut, 1979, s. 36.; Ebû Ubeyd, Kitâbü'l-Emvâl, s. 146.; Humeyd b. Zenceveyh, (251/861),
Kitâbu'l-Emval Thk., Şâkir Zîb Feyyâz, Riyad, 1986, s. 211.; Ahmed b. Yahya b. Câbir b. Davud el-
Belâzurî, (279/892), Fütûhu'l-Büldân, Mektebetü'l-Meârif, Beyrut, 1987, s. 376. 11 Muhammed b. Sa'd b. Menî ez-Zührî (230/845), Kitâbü't-Tabakâti'l-Kebîr, Thk., Ali Muhammed Ömer,
Mektebetü'l-Hâncî, Kâhire, 2001, c. 3, s. 263.; Belâzurî, Fütûhu'l-Büldân, s. 307-308. 12 Mustafa Özkan, Dört Halife Dönemi, Fecr Yayınları, Ankara, 2017, s. 64. 13 Salih Tuğ, İslam Vergi Hukukunun Ortaya Çıkışı, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı
Yayınları, İstanbul, 1984, s. 110. 14 Olayın tedayları hakkında bkz. Belâzurî, Fütûhu'l-Büldân, s. 308.; Ebu'l-Ferec Kudâme b.
Ca'fer,(337/948) el-Harâc ve Sınâ'atu'l-Kitâbe, Thk.,Muhammed Zeydî, Dâru'r-Raşîd,Bağdat, 1981, s.
339.; Ayrıca bkz. Yeniçeri, İslam'da Devlet Bütçesi, s. 411.
474
International Social Sciences and Education Conference (ISSEC 2018), Nov. 2018
Hz. Ömer'in, mallarına müsadere uyguladığı bir başka sahabi de Ebû Hüreyre'dir. Ebû Hüreyre
Bahreyn'den dönünce Hz. Ömer ona şöyle dedi: "Ey Allah'ın ve kitabının düşmanı! Allah'ın malını mı
çaldın?" Ebû Hüreyre şu karşılığı verdi: "Ben ne Allah'ın ne de kitabının düşmanıyım; ben ancak
Allah'a ve kitabına düşmanlık besleyenlerin düşmanıyım. Ayrıca Allah'ın malını da çalmış değilim."
Bunun üzerine Hz. Ömer: "O halde on bin dirhemi nereden topladın?" deye sordu. Ebû Hüreyre:
"Atlarım doğurarak çoğaldı. Amillik görevimin karşılığı olan tahsisatı da biriktirdim. Beytülmalden
aldığım hisseleri de topladım" diye karşılık verdi ancak Hz. Ömer, Ebû Hüreyre'nin bu konuşmalarını
dinlemeyerek kendisinin malından on bin dirhem aldı. Ebû Hüreyre'nin sabah namazını kıldıktan sonra
Hz. Ömer'in kendisine yaptığı bu muamele karşısında onun için istiğfarda bulunduğu rivayet
edilmektedir.15
Hz. Ömer, Halid b. Velid'in mallarına da müsadere uygulamıştır. Rivayet edildiğine göre
Halife Hz. Ömer, Ebû Ubeyde b. Cerrah'a haber göndererek Halid'i görevden almasını ve mallarının
yarısına el koymasını istedi.16 İbnu'l-Esir'in aktardığına göre Hz. Ömer, Halid b. Velid'in mallarının
fazla olduğunu görmüş ve bu malların hesabını sormuştu. Halid: "Bu ganimetlerden payıma düşen
miktardır şayet altmış binden fazlasını bulursan o da senin olsun" demiştir. Hz. Ömer de Halid'in
mallarına değer biçtirmiş ve malının altmış binden fazla olduğunu görünce fazlasını alıp beytülmale
koymuştur.17
İbn Sa'd, Hz. Ömer'in, Halid b. Velid'in mallarının bir kısmını şerefli ve sadık insanlara
dağıtmak amacıyla müsadere ettiğini18 ancak Halid b. Velid'in vefat ettiğinde geriye sadece at, silah ve
hizmetçisini bıraktığı haberini alınca ona karşı yaptığından pişman olduğunu ifade etmiştir.19
Ebu Muhtar Amr b. es-Saik, Ehvaz'daki devlet görevlilerinin ve başkalarının mal yığdıklarını
görünce rahatsız olmuş20 ve bu durumu bir şiirle Hz. Ömer'e şikâyet etmiştir. Amr'ın Hz. Ömer'e
gönderdiği manzum mektup mealen şöyledir: "Ey Ömer! Sen, iyi şeyleri emretmek, kötü şeylerden
alıkoymak hususunda, müminlerin eminisin. Sen bizim aramızda en eminimizsin. Kim arşın Rabbi'nin
emini ise benim gönlüm ona teslim olur. Sen, ilçelerin ve köylerin halkının, Allah'ın malını bol bol
yiyecek almak için harcamalarına izin verme! el-Haccac'a adam gönder ve hesabını öğren, Cez' ile
Bişr'e de adam gönder, iki Nâfran ikisine de adam gönder, Benî Nasr eşrafından olan İbn Ğallab'a da
adam göndermeyi unutma! Benî Bedr'in azatlısı Sûk'daki Asım'ın heybesi de bu mallardan hiç boş
15 İbn Sa'd, Kitâbü't-Tabakâti'l-Kebîr, c. 5, s. 252.; Belâzurî, Fütûhu'l-Büldân, s. 112-113.; Fakîh
Ahmed b. Muhammed b. Abdi Rabbih el-Endelusî, (327/939), el-Ikdu'l-Ferîd, Dâru'l-
Kutubu'l-İlmiyye, Beyrut, 1983, c.1, s. 44. Ayrıca bkz. Ebû Ubeyd, Kitâbü'l-Emvâl, s. 361. 16 İzzuddin Ebü'l Hasan Ali b. Muhammed İbnü'l-Esîr (630/1232), el-Kâmil fi't-Târih, Thk., Ebi'l-Fida
Abdullah Kadı, Darü'l Kütübü'l Alemiyye, Beyrut, 1987, c. 2, s. 277. 17 İbnü'l-Esîr, el-Kâmil fi't-Târih, c. 2, s. 381. 18 İbn Sa'd, Kitâbü't-Tabakâti'l-Kebîr, c. 5, s. 38. 19 İbn Sa'd, Kitâbü't-Tabakâti'l-Kebîr, c. 9, s. 401. 20 Ebû Ubeyd, Kitâbü'l-Emvâl, s. 361.
475
International Social Sciences and Education Conference (ISSEC 2018), Nov. 2018
kalmamıştır. Numan'a da bir adam gönder de hesabını öğren. Ben, Benî Ğazvan'ın damadının
durumunu çok iyi bilirim. Şibl'in ise malını sor. İbn Muharriş'e gelince ilçe halkı arasında onun büyük
bir şöhreti vardır. Ey Ömer! Ailem sana feda olsun; sen, onların mallarını ikiye taksim et. Onlar, sen
mallarını taksim ettikten sonra kendilerinde kalacak yarım hisseye razı olacaklardır. Beni de şahitlik
için çağırma! Ben kaybolacağım ancak o zaman ne tuhaflıklar olacağını görür gibiyim. Onlar savaşa
gidiyorlarsa biz de gidiyoruz. Onlar geri dönüyorlarsa biz de geri dönüyoruz ancak onların mal ve
servet sahibi olmalarına karşılık bizler servetten mahrumuz. Darîli tüccar eğer hoş kokulu misk getirse
bu kokular bol bol onların başına akar." Bu şikâyet üzerine Hz. Ömer, Ebû'l-Muhtar'ın adlarını
zikrettiği kimselerin mallarını ikiye taksim etti ve yarısını aldı. Bir çift ayakkabının bile tekini aldı
diğer tekini de onlara bıraktı.21
Hz. Ömer'in mallarını ikiye taksim ettiği kimseler arasında Ebû Bekre adında biri de vardı. O,
Hz. Ömer'e: "Ben senin adına bir göreve tayin edilmedim" diyerek malının ikiye bölünmesine itiraz
edince Hz. Ömer ona şu cevabı verdi: "Kardeşin beytülmale ve el-Übülle'nin ticaret malları vergisine
bakıyor. O sana ticaret yapman için para veriyor!" ve ondan on bin dirhem aldın. Bir başka rivayete
göre Hz. Ömer, onun malını ikiye bölüp yarısını almıştır.22
Öte yandan Hz. Ömer, yukarıda zikredilenlerden başka Sa'd b. Ebî Vakkas,23 Ebû Musa el-
Eşari,24 Haris b. Ka'b b. Vehb'i25 ve Utbe b. Ebî Süfyan26 gibi kişilerin mallarının belli bir kısmına
müsadere uygulamıştır.
3. SONUÇ
Hz. Ömer döneminde hazineye gelir getiren uygulamalardan biri olarak kabul edilen
müsadere, devlet başkanlarının görevlendirdiği kişilerin herhangi bir gerekçeyle haksız bir şekilde
halka ait bir malı zimmetlerine geçirmelerinden dolayı mallarına el konmasıdır. Haksız kazanç
anlamına gelen bu uygulamanın önüne geçmek amacıyla Hz. Peygamber ve ondan sonra yönetimi
devralan halifeler bu konuda ciddi manada uğraş vermişlerdir. Hz. Ömer memurlarını görevlendirirken
onlardan mal beyannamesi alırdı. Görevi bitince elinde bulunan malı ile önceki malı karşılaştırır şayet
haksız bir şekilde mal biriktirmişse fazla olana el koyar ve hazineye aktarırdı. Bu uygulama sayesinde
görevliler, hayatlarına çekidüzen vermek zorunda kalırlardı. Böylece toplumda huzurun yerleşmesine
vesile olunurdu.
21 Belâzurî, Fütûhu'l-Büldân, s. 541-542. 22 Belâzurî, Fütûhu'l-Büldân, s. 541-542. 23 Ebû Ubeyd, Kitâbü'l-Emvâl, s. 361.; İbn Abdi Rabbih, el-Ikdu'l-Ferîd, c. 1, s. 44. 24 İbn Abdi Rabbih, el-Ikdu'l-Ferîd, c. 1, s. 44. 25 Geniş bilgi için bkz. İbn Abdi Rabbih, el-Ikdu'l-Ferîd, c. 1, s. 44. 26 Tâif âmiliğinden azledince mallarının bir kısmına el koydu. Bkz. İbn Abdi Rabbih, el-Ikdu'l-Ferîd, c. 1, s.
48-49.
476
International Social Sciences and Education Conference (ISSEC 2018), Nov. 2018
Raşid halifeler içerisinde müsadere örneklerinin en fazla olduğu dönem Hz. Ömer dönemidir.
Hz. Ömer, memurlarının üzerinde tabir caiz ise bir gölge gibi dolaşmaktadır. Bunu bilen memurlar da
ona göre tedbir alarak yanlış yapmamaya çalışmışlardır. Bunun içindir ki Hz. Ömer'in halifeliği
döneminde yöneticiler ile halk arasında ciddi manada bir huzursuzluk meydana gelmemiştir. Hz.
Ömer'den sonraki zamanlar için aynı şeyi söylemek maalesef mümkün değildir.
KAYNAKÇA
ABDURREZZAK, Ebû Bekir b. Hammâm es-San'ânî, (211/826) el-Musannef, Thk., Habibu'r-
Rahman el-Azmî, Meclisu'l-İlmî, Yersiz, 1970.
BELÂZURÎ, Ahmed b. Yahya b. Câbir b. Davud (279/892), Fütûhu'l-Büldân, Mektebetü'l-Meârif,
Beyrut, 1987.
BUHÂRÎ, Ebû Abdullah Muhammed b. İsmail (256/870) Sahîhu'l-Buhârî, Dâru İbn Kesîr, Beyrut,
2003.
EBÛ DÂVUD, Süleyman b. Eş'as es-Sicistâni el-Ezdî (224/888), Sunenu'u Ebî Dâvud Dâru'r-
Risâleti'l-Âlemiyye, Beyrut, 2009.
EBÛ UBEYD, Kasım b. Sellam, (224/838), Kitâbü'l-Emvâl, Thk, Dr. Muhammed Ammare,
Darü'ş-Şuruk, Beyrut, 1989.
EBÛ YUSUF, Ya'kub b. İbrahim (182/798), Kitabü'l-Harâc, Darü'l Ma'rife, Beyrut, 1979.
EBU'L-FİDA, İsmail b. Ömer, (774/1372), es-Siretu'n-Nebeviyye, Dâru'l-Marife, Beyrut, 1976.
ESEN, Hüseyin, "İslam Hukuku Açısından Müsadere", D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, S. 15,
İzmir, 2002.
İBN ABDİ RABBİH, Fakîh Ahmed b. Muhammed el-Endelusî, (327/939), el-Ikdu'l-Ferîd, Dâru'l-
Kutubu'l-İlmiyye, Beyrut, 1983.
İBN ZENCEVEYH, Humeyd x(251/861), Kitâbu'l-Emval Thk., Şâkir Zîb Feyyâz, Riyad, 1986.
İBNÜ'L-ESÎR, İzzuddin Ebü'l Hasan Ali b. Muhammed (630/1232), el-Kâmil fi't-Târih, Thk.,
Ebi'l-Fida Abdullah Kadı, Darü'l Kütübü'l Alemiyye, Beyrut, 1987.
KUDÂME B. CA'FER, Ebu'l-Ferec (337/948) el-Harâc ve Sınâ'atu'l-Kitâbe, Thk.,Muhammed
Zeydî, Dâru'r-Raşîd,Bağdat, 1981.
KUREYŞÎ, Gâlib b. Abdulkâfî, Evveliyâtu'l-Fâruk fi'l-İdâreti ve'l-Kadâ, Müessesetu'l-Kutubi's-
Sekâfiyye, Beyrut, 1990.
MAKRİZÎ, Takıyyuddîn Ahmed b. Ali b. Abdulkadir Muhammed (845/1444), İmtâu'l-Esmâ', Thk,
Muhammed Abdulhamid en-Numeysî, Daru'l-Kutubi'l-İlmiyye, Beyrut, 1999.
NESÂÎ, Ebu Abdurrahman Ahmed b. Şuayb b. Ali (303/915), Sünen, Beytu'l-Efkâri'l-Duveliyye,
Amman, Tarih yok.
ÖMER FERRÛH, Târihu Sadr'l-İslam ve'd-Devlet el-Emeviyye, Dârü'l-İlm lilmelâyin, Beyrut,
1970.
ÖZKAN, Mustafa, Dört Halife Dönemi, Fecr Yayınları, Ankara, 2017.
477
International Social Sciences and Education Conference (ISSEC 2018), Nov. 2018
SALLABİ, Ali Muhammed, II. Halife Hz. Ömer'in Hayatı, Şahsiyeti ve Dönemi, Ravza Yayınları,
Mehmet Akbaş (Çev.), Ravza Yayınları, İstanbul, 2008.
SARIÇAM, İbrahim, Hz. Ömer, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 2013.
ŞEVKÂNÎ, Muhammed b. Ali b. Muhammed b. Abdullah (1250/1834), Neylu'l-Evtâr, Dâru'l-
Hadîs, Mısır, 1993.
TOMAR, Cengiz, "Müsadere", Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, TDV Yayınları,
İstanbul, 2006.
TUĞ, Salih, İslam Vergi Hukukunun Ortaya Çıkışı, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı
Yayınları, İstanbul, 1984.
VÂKİDÎ, Ebu Abdillah Muhammed b. Ömer, (207/823), Kitâbu'l-Meğâzi, Dâru'l-A'lemî, Beyrut,
1989.
YENİÇERİ, Celal, İslam'da Devlet Bütçesi, Şamil Yayınevi, İstanbul, 1984..
ZÜHRÎ, Muhammed b. Sa'd b. Menî (230/845), Kitâbü't-Tabakâti'l-Kebîr, Thk., Ali Muhammed
Ömer, Mektebetü'l-Hâncî, Kâhire, 2001.
478