+ All Categories
Home > Documents > iSLAM HUKUKUNDA VACiBiN ALT SINIRINA...

iSLAM HUKUKUNDA VACiBiN ALT SINIRINA...

Date post: 24-May-2018
Category:
Upload: vohanh
View: 217 times
Download: 1 times
Share this document with a friend
17
Bii/ent Ecevit Oniversitesi flahiyat Fakiiltesi Dergisi, Ci/t 2, Sayt 2, 2015, ss. 229-246 Jaumal of Theology Faculty ofBiilent Ecevit University, Vol. 2, No.2, 2015, pp. 229-246 iSLAM HUKUKUNDA VACiBiN ALT SINIRINA YAPILAN ZiYADENiN H0KM0 The Provision of the Addition to the Minimum Amount of Wajib Yrd. Dr. Recep OZET Islam hukukunda vacibin en az miktart iizerine ziyade terimiyle iki kastedilir. - Birincisi, farz ve vacip olmakstzm kulun gonii/10 olarak kendiliginden yapmaya yoneldigi naflle namaz, oruc ve hac gibi ibadet/er, ikincisi kulun yapmak/a miikel/ef o/dugu vaciplerde viicibin en a/t smmna yaptlan fazlaltkttr. Islam gerek viicibe olan ziyade olsun gerekse viicipten bagtmstz ve ona olmayan ziyade olsun once bunun mendub oldugu konusunda ittifak ederken sonraki hiikmii konusunda ihtilafa Bu hem viicipten bagtmstz hem de viicibe olan ziyadenin hiikmii konusunda Islam ele almacakttr. .Anahtar Kelimeler: Viicip, Ziyade, Farz, Mendub, Islam Hukuku ABSTRACT In lslarofc law, two things are meant with the term of addition to the minimum amount of obligatory: first, the worships which the servant perfoms voluntarily and spontaneously without being ford and obligatory for him like supererogatory prayer, fasting and pilgrimage, the second is the addition to minimum amount of wajib in the obligatories which are the servant is oblidged by God. While Muslim jurists unanimously agreed that the addition to the obligatory was recommended ifit is independent addition from wajib or adjacent to wajib before beginnig it, they had conflict for it's decission after beginning it. In this study we will discuss the opinions of Muslim jurists about both the decission of the independent addition from wajib and the addition adjacent to wajib. Keywords : Obligatory, Addition, Ford, Recommended, Islamic Law B.E.O.IIahiyat FakOitesi ogretim iiyesi. (recepcetincas2006@yahoo. com.cr) GelifTarihi :25.032015 KabuiTarihl: 14.042015 Journal ofTheology Faculty of BOient Ecevit University, Vol. 2, No.2, 2015 I 229
Transcript

Bii/ent Ecevit Oniversitesi flahiyat Fakiiltesi Dergisi, Ci/t 2, Sayt 2, 2015, ss. 229-246 Jaumal of Theology Faculty ofBiilent Ecevit University, Vol. 2, No.2, 2015, pp. 229-246

iSLAM HUKUKUNDA VACiBiN ALT SINIRINA YAPILAN ZiYADENiN H0KM0

The Provision of the Addition to the Minimum Amount of Wajib

Yrd. Do~. Dr. Recep ~ETINTA~*

OZET

Islam hukukunda vacibin en az miktart iizerine ziyade terimiyle iki ~ey kastedilir. - Birincisi, farz ve vacip olmakstzm kulun gonii/10 olarak kendiliginden yapmaya yoneldigi

naflle namaz, oruc ve hac gibi ibadet/er, ikincisi kulun yapmak/a miikel/ef o/dugu

vaciplerde viicibin en a/t smmna yaptlan fazlaltkttr. Islam hukuk~ulart gerek viicibe biti~ik olan ziyade olsun gerekse viicipten bagtmstz ve ona biti~ik olmayan ziyade olsun ba~lamlmadan once bunun mendub oldugu konusunda ittifak ederken ba~lamldtktan sonraki hiikmii konusunda ihtilafa dii~mii~lerdir. Bu ~alt~mada hem viicipten bagtmstz hem de viicibe biti~ik olan ziyadenin hiikmii konusunda Islam hukuk~ularmm gorii~leri ele almacakttr.

.Anahtar Kelimeler: Viicip, Ziyade, Farz, Mendub, Islam Hukuku

ABSTRACT

In lslarofc law, two things are meant with the term of addition to the minimum amount of obligatory: first, the worships which the servant perfoms voluntarily and spontaneously without being ford and obligatory for him like supererogatory prayer, fasting and pilgrimage, the second is the addition to minimum amount of wajib in the obligatories which are the servant is oblidged by God. While Muslim jurists unanimously agreed that the addition to the obligatory was recommended ifit is independent addition from wajib or adjacent to wajib before beginnig it, they had conflict for it's decission after beginning it. In this study we will discuss the opinions of Muslim jurists about both the decission of the independent addition from wajib and the addition adjacent to wajib. •

Keywords: Obligatory, Addition, Ford, Recommended, Islamic Law

• B.E.O.IIahiyat FakOitesi ogretim iiyesi. ([email protected])

GelifTarihi :25.032015 KabuiTarihl : 14.042015

Journal ofTheology Faculty of BOient Ecevit University, Vol. 2, No.2, 2015 I 229

Recep <;:ETINTA~

Giri~

F1k1h usuli.inde dinen vaci'p k1hnan fiilin en az miktanndan fazla alan k1sma vacibe ziyade ·adl verilir. Tadil-i erkana riayet ettigine kanaat getirecek kadar ri.ikuda kalma alt s1mra ve be~ deve ic;in bir kayun yerine bir s1gm zekat verme belirlenen miktardan fazla (z~yade) yapmaya ornek verilir. Vacip fl ilin alt smm i.izerine yap1lan ziyadenin baz1 ornekler ac;1smdan ~eran dagru alup almayacag1, uygun gori.ilenlerde ziyadenin vacip alarak m1 mendub alarak m1 nitelendirilecegi ve mutlak alarak terk edilmesinin caiz alup almayacag1 kanularmda islam hukukc;ulan arasmda gori.i~ aynhg1 bulunmaktad1r. Mesela ri.iku ve secdelerde itminan, ba~m mesh edilmesi, namazda k1raat ve ayakta durma si.iresi gibi miktan ic;in muayyen bir olc;i.i kanmam1~ vaciplerde ki~i ri.iku ve secdenin en az1 i.izerine ziyade yapsa veya ba~mm tamamml mesh etse bu fiillerin tamaml vacip alarak ml meydana gelmi~ say1hr yaksa vacip bunlann en az miktanndari ibaret alup kifayet miktanndan fazla alan cuz mendub mu sayllacakt1r?

Keza alimler vacibin ve ziyadenin mahiyeti, aym cinsten alup almamalan, ~ekil benzerligi ve birbirinden ay1rt edilebilir alup almamalan ac;1smdan da ziyadenin hukmuni.i tart1~m,~lard1r. Aynca sanraki donem usul eserlerinde miktan ic;in belli bir oJc;Q kanuJup kanulmamaSI bak1m1ndan vacibin kiSJmJan, tart1~ma kanUSU alup almamas1 bak1mmdan ziyadenin k1s1mlan, bu kanudaki ihtilaftan dagan f1khi meseleler ve ihtilafm pratik sanuc;lan i.izerinde durulmu~tur.

Kanuyla ilgili tart1~malara girmeden once anahtar kavramlar alan vacip ve ziyade kelimelerinin k1s1mlanm belirtmek yararh alacakt1r. Zira sanraki usulculer Vacibi miktan ic;in belirli bir oJc;i.i kanulup kanulmamaSI yoni.inden kiSJmlara ay1rd1klan gibi vacibe ilhak1 mumki.in alan ziyadeyi de k1s1mlara ay1rm1~lardl~.

A. Miktan i~in Muayyen Bir Ol~u Konulmas1 Yonunden Vacip

Miktan ic;in belirli bir olc;i.i konulup kanulmamas1 bak1mmdan vacip iki k1sma aynhr.

1. Belirli Bir Miktarla S1mrlanm1~ Vacip

· Mesela abdestte y1kanmas1 gereken el ve ayaklar hakkmda belirli bir s1mr kanmu~tur. Mi.ikellef abdest ahrken elini veya ayagm1 y1kamak istediginde, smmnm belirlenm i~ almas1 sebebiyle kendisinden istenen miktan bilecegi ic;in bu nevi vacip tart1~ma kanusu edilmemi~tir. Bu tOr vaciplere yap1lan ziyade vacip olarak nitelenemeyecegi ic;in bu kanuda alimler ac;1klama da yapmam1~lard1r. Bu nevi ziyade, mendubluguna dair mi.istakil bir delil bulunmad1kc;a nedble de · nitelenemez.

2. Belirli Bir Miktarla S1mrlanmam1~ Vacip

Ba~m mesh edilmesi, zekatta vacip alan kayun yerine deve verilmesi, temettu yapan kimsenin kayun yerine deve kurban etmesi, ihramdan c;1karken ba~mm

230 I Biilent Ecevit Oniversitesi llahiyat Fakiiltesi Dergisi, Glt 2, Sayt2, 2015

islam Hukukunda Vacibin A It Smmna Yap1lan Ziyadenin Hukmu

tamamm1 t1ra~ etmesi, kJYam, k1raat vb. gibi namazm ri.iki.inlerini yetinilmesi d'iiz olan miktardan fazla uzatmas1 buna misal verilebilir. Bu vaciplerde kafi olan miktar, vacip kllman fiilin en az miktand1r. Kifayet miktanndan fazla olan k1sma ise ziyade ad1 verilmektedir.

B. Vacibe Ziyadenin KJsJmlar•

Ziyade genel olarak iki k1sma aynlmaktad1r.

1. Farzlara nispetle nafile namaz gibi, vacipten ay1rt edilebilen, vacipten bag1ms•z ve ona biti~ik olmayan ziyade. Bu ziyade mi.istakil bir delille sabit oldugu i~in hi.ikmu tart1~ma konusu edilmemi~ir.1

2. Ba~m mesh edilmesinde kendisine mesh denilebilecek en az miktar uzerine yap1lan ziyade gibi v<kipten ay1rt edilemeyen ziyade. Bu nevi ziyade de u~ k1sma aynllr.

a. RukO ve secdeleri uzatma gibi kendisi olmaks1zm vacibin eda edilebilecegi ve vacip isminin orti.i~ti.igi.i miktann en az1yla yetinilebilecek ziyade.

b. Avlanma yasagm1 ihlal eden muhrimin odemesi gereken belirli bir miktardaki cezaya kar~1llk bir gun oru~ tutmas1 gibi vacipten aynlmas1 mi.imkun olmayan ziyade. ·

Mesela boyle bir kimseye belirlenen miktardan daha az ceza vacip oldugu zaman muhrim tam bir gun oru~ tutar. <;unku oru~ par~alanamaz. Bu ziyade kati farz olarak meydana gelir. Be~ devede vacip olan bir koyuna kar~1llk az1 di~ini yarm1~ bir deve vermesiyle meydana gelen ziyade de kati farz olarak meydana gelir.2 Bu nevi misallerin tart1~ma konusu edilip edilmeyecekleri hususunda farkll goru~ler ileri·si.irUimi.i~tGr.

Zerke~i bu tGr ziyadelerin tart1~ma konusu edilmeyecegi ve hepsinin farz olarak meydana gelecegi goru~une sahlp olmu~ ve Nevevi'den, ~afiilerin bu konuda ittifak ettiklerini nakletmi~tir.3 Hanefilerden Kerhl ile Malik11erden P,.bdUivehhab ei-Bagdadi de bunun farz olarak meydana gelecegini ileri .surmu~tur.4 Zerke~i, tart1~may1 vacibin asllyla yetinmek mumkun olan ziyadeyle s1mrlamak gerektigini belirterek ~oyle der: "As1l ve ziyadenin hepsini yapmadan as1lla yetinmek mumki.in degilse, hepsi kati olarak vaciptir. <;unku vacibin ancak kendisiyle tamamlanabilecegi fiil vaciptir. Bu, muhrimin vermesi gereken her ol~ekcezaya kar~•llkbirgun oru~tutacag1 avlanma cezasmdaki ziyade gibidir. Ceza

1 lsra, 17fl9.

2 Bk. Zerke~T, Bedreddin Muhammed b. Bahad1r, ei·Bahru'l·muhit fi usuli'l-flkh, (thk. Orner SOieyman el-~kar), Kuveyt, 1992, I, 238; Hureyz. AbdUimuiz. •ez-Ziyade 'ale'l-vaclp• Dirdsot, 1999, XXVI, 427.

3 Zerk~i, ei·Bahru'l·muhit, I, 236; Is nevi, CemaiOddin EbO Muhammed, et-Temhid fi tahricfl-furO' ale'l-usOI, (thk. Muhammed Hasan Heyto), Beyrut. 1984, s. 91.

4 Zerke~i, ei-Bahru'l·muhit, I, 237-238.

Journal ofTheology Faculty of BOient Ecevlt University, Vol. 2, No. 2, 201 5 I 231

Recep <;ETINTA~

bir Ol~ekten az oldugu zaman tam bir gun oru~ tutar. <;unkli oru~ par~alanamaz. Bu da kati farz olarak meydana gelir."5 Fakat ibni.i's-Si.ibki bunu tart1~ma konusu saym1~ ve ziyadenin hukmO konusundaki ihtilafa binaen haklarmda goru~ aynhg1 meydana gelen birtak1m f1khi ornekler sunmu~tur.6 Fahreddin er-Razi de bunu tartl~ma konusu sayarak vacibin terk edilmesi caiz olmadlgl fakat bu nevi ziyadenin terk edilmesi caiz oldugu i~in vacip olarak nitelendirilemeyecegi gori.i~une sahip olmu~tur.7 Selim er-Razi ile Ibn Berhan bu konuda Fahreddin er­Razi'yi desteklemi~tir.8 lsnevi konuyla ilgili uzerinde ihtilaf edilen bir tak1m f1khi ornekler sunmu~ ve bunlar hakkmda iki farklt gori.i~ bulundugunu, dogru olanm Fahretin er-Razi.ve taraftarlannm benimsedigi goru~ oldugunu soylemi~tir.9

c. Ziyadenin bir nevi de vacip muayyen bir miktar veya muayyen bir hadle sm1rlt olmay1p sadece azltk ve ~okluk itibariyle fark11hk gosteren bir fiil oldugu zaman buna yap1lan ziyadedir_

Mi.ikellefvacibe, vacibin mahiyetinden aynlmayan biti~ikbirziyadeyaparfakat vacibin bu ziyadeden aynlmas1 ve bu ziyade olmaks1zm eda edilmesi mi.imkun olabilir. Abdestte ba~m mesh edilmesi ve mestler i.izerine mesh yap1lmas1 ve benzeri fiiller bun a misal verilebilir.

Mesela ki~i bu vaciplerde vacibin en az miktarma ziyade yapsa veya ba~mm tamamm1 meshetse, bu fiillerin tamamt vacip olarak m1 meydana gelmi~ say1hr yoksa vacip bunlann en az miktanndan ibaret olup kifayet miktanndan fazla olan ci.iz mendub mu say1lacakttr? Bu konuda alimler farklt gori.i~ler ileri si.irmi.i~lerdir.

C. Vacibe Yapdan Ziyadenin Hi.ikmi.i lie llgili Gori.i§ler

Usulci.iler genel olarak vacibin en az miktanna yaptlan ziyade hakkmda vacip ve mendub olmak i.izere iki goru~ bulundugunu ifade ederler.10 Ancak her mezhebe mensup alimlerin ~ogunlugu esas ahnarak bu gori.i~leri iki ba~ltk alt1nda sm1fland1rmak mumkOn ise de mezhepler kendi i~inde homojen bir gori.i~e sahip olmad1klanndan bu gori.i~leri iki grupla s1mrland1rmak mi.imki.in gozukmemektedir. Zira ziyadenin mendub oldugunu soyleyen ~ogunluk alimlerin yanmda mekruh oldugunu, vacip oldugunu soyleyenlerin yanmda caiz olmad1gm1 soyleyenler de bulunmaktad1r. Aynt zamanda bir mesele hakkmda ziyadenin vacip veya mendub oldugunu soylerken ba~ka bir konuda bunun bat1l oldugunu soyleyen alimler de bulunmaktad1r. Ancak farklt gori.i~leri ayn ayn sm1fland1rmanm gi.i~li.igi.inden dolay1 ~ogunlugun goru~lerini esas alarak

5 Zerke~l. ei·Bohru'l·muhit, I, 238.

6 lbnu's·SObki, Tacuddin Abdulvehhab, ef·lbhdc 'fi 1erhi'I·Minhdc, (thk. Ahmed Cemal ez-Zemzemi·NOruddln Abdulcebbar Sagiri), Dubai, 2004, II, 320.

7 Razi, Fahruddin Muhammed b. Orner, ei·MohsO/ fi u.sOI/'1-frkh, (thk. Taha Cabir Feyyaz ei·Avani), Suudi Arablstan, 1979,11, 196.

8 Zerk~i. ei·Bohru'l·muhir, I, 237·238.

9 lsnevi, er·TemhTd, s. 90-92.

10 lsnevi, et·TemhTd, s. 90.lbn es·Subki, el-lbhdc, II, 320..321.

232 I BOlent Ecevit Oniversitesi llahiyat Fakiiltesi Dergisi, Cilt 2, Say1 2, 2015

islam Hukukunda Vacibin Alt Smmna Yap1lan Ziyadenin Hukmu

onlan mendub ve v;kip olmak uzere iki grupta ele almam1z ve farkh goru~ leri bu ba~hklar ic;erisinde degerlendirmemiz uygun olacakt1r.

1. Ziyadeyi Mendub Gorenler

Malikiler, ~afiiler ve Hanbelilerin cumhuru vacibin en az miktan uzerine yap1lan ziyadenin mendub oldugu goru~unde birle~irler.11

Maliki usulcu Bak1llani vacibin yerine getirilmesi mumkun olacak alt smmna yapllan ve vacipten aylrt edilemeyen ziyadenin vacip olmayacagmJ;12 ruku', secde ve namazda k1raat meselesinde vacip olan miktann ruku', secde ve k1raat ismi verilebilecek en az miktar oldugunu, ki~i bu kadanm yapt1g1 zaman vacibi eda etmi~ say1hp zimmetinin borc;tan kurtulacagm1 ve buna ziyade olan miktarm nefl/mendub oldugunu belirtir.13

~afii usulcUierden ~irazi, ki~i rukG veya k1raat ad1 veri lebilecek en az miktara ziyade yapt1g1 zaman bundan vik ip olanm en az miktar oldugunu ve buna ziyade olan k1smm nafile oldugunu ifade eder. Bu goru~une gerekc;e olarak rukuun emredilmesinin ruku' olarak isimlendirilen miktardan fazlasm1 iktiza etmeyecegini, ki~inin bu miktan yerine getirdigi zaman emrin muktezasm1 yerine getirmi~ olacagm1 ve en az miktardan fazlasm1 bedelsiz olarak ve ba~ka bir vakitte mislini yapmaks1zm terk etmesinin caiz oldugunu gosterir ve bundan dolay1 ziyadenin mendub olacagm1 belirtir.14 Sem'ani, ki~inin ruku'u ve k1raat1 uzatmas1 gibi vacibin miktanna ziyade yapt1g1 zaman vacip isminin verilebilecegi en az miktara ziyade olan k1smm nafile oldugunu ifade eder ve bu goru~une delil olarak ki~inin bedeline yonelmeksizin ziyadeyi terk ettiginde gunahkar olmayacagm1 gosterir.15 Gazali, ba~m meshedilmesi, ruku' ve secdede yeterince kalma ve ayakta durma suresi gibi miktan ic;in bir olc;u konmam1~ vaciplerde baz1 alimlerin "as1l ve ziyadenin hepsi vaciptir" dediklerini fakat vacip olan yaln1zca ism in ortu~tugu ~ey oldugu ic;in bu hususta vacibi n en az miktan Gzerine yap1lan ziyadenin mendub olacagm1 soylemenin daha uygun oldugunu belirtir. Gazali'ye g9're bu husus, itminan, k1yam ve pe~pe~e vaki olan ~eylerde daha ac;1kt1r. Hangi k1smm vacip, hangi k1smm mendub oldugu i~aretle soylenmese de bunun en az miktannm vacib, geri kalan k1smm mendub oldugunu soylemek muhtemeldir.

11 Baklllani, EbO Bekr Muhammed b. Tayyib, et-Takrib ve'l-fr$M •es-Sagir' (thk. AbdOlhamid b. Ali EbU Zenid), MOessesetii'r-risale, 1993, II, 265·266; ~iriizi, EbQ Ishak CemaiOddin, et·Tebslfa fi us0/i7-flkh, (th/c. Muhammed Ha.san Ismail e~-~afii), Beyrut. 2003, s. 87; a.mlf. ei·Liima' fi usO/i'l-flkh, (thk. Muhylddin Mastii-Yusuf Ali BOdeyvi), Oame~k. ts. s. 58; Sem'ani, EbO Muzaffer, Kovatlcll-edille n usOii'l·flkh, (thk. Muhammed Hasan Ismail ~-~afii), ), Beyrut. 1997, I, 104; Gazali, Ebu Hamid Muhammed, el·Mustosfd min llm/1-usOt Beyrut. 2008, I, 103; Kelvezani, Mahfuz b. Ahmed, et-Temhid fi usO/i'/-flkh, (thk. MOfid Muhammed Am~e), Odde, 1985, I, 326; Ibn Akil, EbO'l-Vef.i Ali b. Muhammed, ei-Vdzlh fi us0/i7-flkh, (thk. George ei-Makdisi), Beyrut. 1996, II, 543.

12 Bakallanl, et-Ta/crib, II, 109.

13 Bakallani, et-Ta/crib, 11.. 265-266.

14 ~irazi, et-Tebslfo, s. 87; amlf. e/-Liimo', s. 58.

1 s Sem'anl, Kovott'tll-edil/e, I, 104.

Journal ofTheology Faculty of BOient Ecevit University, Vol. 2, No.2, 2015 I 233

Recep <;:ETINTA~

<;unki.i en az miktara yap1lan ziyade bedel ~art1 olmaks1zm terk edilmesine ceza verilecek bir i~ degildir. Oyleyse vacibin tamm1 onda gerc;ekle~mez.16 ·

Hanbeli usulci.ilerin cumhuru da bu gori.i~tedir. Ebu Ya'la'nm, ziyadenin hi.ikmi.iyle itgili gori.i~i.i hakkmda ihtilaf bulunmakla birlikte ei-Udde'deki ac;1klamalan dikkatle tetkik edilince onun da nedb gori.i~i.ini.i benimsedigi anla~1lmaktad1r. Zira Ebu Ya'la, ei-Udde'de, "Ki~i vacibedevam ettigi ve riikO ve secde

, gibi vacip isminin ortii~tiigii fiile ziydde yaptlgt zaman hepsi ona vacip olur mu?" ~eklindeki soruya tevaben "vacip, vacip isminin ortii~tiigii fiilin en az miktandlf, buna ziyade olan nafiledir" demi~ir. 1 7 Sonra "Bunun Hepsi Vaciptir Diyenlerin Gerekc;esi" ba~hg1 altmda vacip diyenlerin delillerini zikredip bunlan ele~irmi~tir. Ebu Ya'la'nm yukardaki ifadesi i le ziyadenin vi.icGbunu benimseyenlerin delillerini ele~tirmesi, ziyadenin mendub oldugu gori.i~i.ini.i benimseyenlerin lehine deliller getirmesi vacibe yap1lan ziyadenin mendub oldugu gori.i~i.ini.i tercih ettigini g6steriyor.18 ibni.i'I-Lehham ei-Kavdid adh eserinde Ebu Ya'lanm nedb gori.i~i.ini.i tercih ettigini belirtmi~tir.19 Mi.ifid Muhammed Am~e, Kelvezani'nin Ebu Ya'la'ya nispet ettigi vi.icub gori.i~i.ini.in, ei-Udde'deki gori.i~i.iyle c;eli~tigini ve Ebu Ya'la'nm ei-Udde'deki ac;1klamasmm ism in orti.i~ti.igi.i fiile yap1lan ziyadenin nafile olduguna delalet ettigini s6yler.20 Muhtemelen onun vucQb gori.i~i.ini.i benimsedigini soyleyenler on dan tart1~t1g1 gori.i~i.i nakletmi~lerdir.21

Kelvezani, ki~i vacip ismi verilebilecek miktara ziyade yapt1g1 zaman ismin ortu~ti.igu miktardan fazla olan ziyadenin tatawu' (mendub), ismin ortu~tugu miktann vacip oldugunu belirterek ruku' ve secde olarak isimlendirilen miktan yerine getirmenin ruku' ve secde ile emrin hukmunu ki~iden kald•racagm1, bu miktara ziyade olan1 mukellefin bedelsiz olarak terk etmesinin caiz oldugunu ve bu kadan yerine getiren ki~inin emrolunam yerine getirdim demesinin yerinde olacagm1 deli! gostererek ismin ortu~tGgu miktann farz, ona ziyade alan k1smm mendub olmas1 gerektigini belirtir.22

Be~inci as1r sonras1 Hanbeli usulculerden Merdavi ile ibnu'n- Neccar vacibin en az miktarma yap1lan ziyadenin mendub oldugu goru~unu dort mezheb

16 Gaull, ei·Mustasfo,l, 103.

17 EbO Ya1a, Muhammed b. Hiiseyin, el-Udde fi usiili'l·f1kh, (thk. Ahmed b. Ali Seyyid ei-MObAreki), Beyrut, 1980, II, 41()..411.

18 EbO Ya'l3, ei-Udde, II. 411.

19 lbnii'I-Lehham, Ali b. Abbas ei-Ba'li, ei-Kavd/d ve'/-Fevoidii'l-usal/yye (thk. Muhammed Hamid ei-Feki), Beyrut, 1983, s. 105.

20 Kelvenni, et·Temhid, I, 326.

21 Ibn Kudame, Abdullah b. Ahmed, RaVZDtii'n-ndZJr ve Ciinnetii'l·miindllr fi usli/i'l-flkh, ( thk. Abdlilkerim b. All b. Muhammed en-Nemle), Riyad, 1994, I, 187.

22 Kelvwni, et-Temhid, I, 326·328

.234 I BUient Ecevit Oniversitesi llahiyat FakOitesi Oergisi, Cilt 2, Say1 2, 201 s

Islam Hukukunda Vacibin Alt Smmna Yap1lan Ziyadenin Hi.ikmi.i

imamma nispet ederler.23 Kendisinden yap1lan bir rivayete gore ~afii usulcO ibn Berhan bu gorO~O alimlerin ~ogunluguna nispet ederken24 diger bir rivayete gore bu konuda fukaha ve mOtekkeliminin icmamdan ve Kerhi d1~mda muhalefet eden olmad1gmdan bahsetmi~tir.25 Ziyadenin ba~lamlmadan once mendub oldugu hakkmda dort mezheb imam1yla ilgili icma iddias1 dogru olmakla birlikte ba~lamld1ktan sonraki ziyadenin hOkmu konusunda ayn1 ~eyi soylemek mOmkOn gozOkmemektedir. Zira a~ag1da ele alacag1m1z Ozere imam Ebu Hanife ba~lamld1ktan sonra ziyadenin vacibe donO~tOgOnO, onu tamamlamanm ve bozuldugu zaman kazasmm vacip oldugunu soylemi~tir. imam Malik ba~alamlan ziyadenin bir ozre binaen bozulmu~sa kazasmm gerekmeyecegi fakat ozOrsOz olarak kasten bozulmu~sa kazasmm vacip olacag1 gorO~OnO benimsemi~tir. imam ~afii'nin gorO~O hakkmda ise Zerke~i vadbe biti~ik olan ziyade konusunda ~afii'nin kelammm zahirinden vOcub goru~OnO benimsedigi anla~1hyor demektedir. Ahmed b. Hanbel'in gorO~O hakkmda da Hanbeliler arasmda ihtilaf bulunmaktad1r.

Fukaha ve mOtekellimin arasmdaki icma iddiasm1 dogru kabul etmek de mOmkOn degildir. Zira dort mezhebe mensup alimler arasmda bu iki gorO~ten biri hususunda homojen bir gorO~ten bahsetme imkam bulunmamaktad1r. Men dub oldugu gorO~O ag1r basan mezhep i~erisinde farkh gorO~Ier oldugu gibi vacip gorO~O ag1r basan mezhepler i~erisinde de farkh gorO~Ier mevcuttur.

· Mesela be~inci as1rdan sonraki Malik! usuldilerin cumhuru vacibe yap1lan ziyadenin mendub oldugu gorO~OnO benimsemekle birlikte vacibin mahiyetini goz onOnde bulundurarak bu ziyadenin baz1 yerlerde mekruh, baz1 yerlerde bat1l, baz1 yerlerde haram oldugunu kabul ederler. Mesela bun lara gore ~ariin miktanm belirledigi v_acibe yap1lan ziyade mekruh olmaktad1r. Abdestin farzlanndan biri ba~1 mehetmektir. Abdest alan kimse ba~1n1 y1kasa bu y1kama meshi ve ziyadeyi kapsad1g1 ic;in kifayet eder fakat ziyade mekruhtur.26 F1t1r sadakasmda vacip olan bir sa'd1r. Bir sa Ozerine ziyade yapmak mekruhtur. (OnkO sam miktan ~ari tarafmdan belirlenmi~tir. Bu sebeple miktanna ziyade bid'att1r, mekruhtur~27 Her

: be~ devede vacip olan zekat, bir koyun vermektir. Koyuna bedel olarak bir deve / verirse yeterli olur. K1ymetleri e~it olursa ibn Abdisselam'a gore en dogru olan

budur. Bad ile ibn ei-Arabr koyuna kar~1hk deve vermesinin kifayet etmeyecegini soyler.28 Cenaze namazmda farz olan dort tekbirle k1hnmas1d1r. imam dort tekbire ' ziyade yaparsa bu ziyade batll olur. Cemaate vacip olan dort tekbirden sonra

23 Merdavi, Ebii'I-Hasan Ali b. Siileyman, et-Tahbir ~erhu't-Tahrir fi usO/i'l-ftkh, (thk. Abdurrahman b. Abdillah ei­Cilbreyn), Riyad, 2000, II, 997; lbnil'n-Necdir, Muhammed b. Ahmed ei-Fetuhi, ~erhu'I-Kevkebi'l-milnir, (thk. Muhammed Zuhayli-Nezlh Hammad), D1me~k. 1980, I, 411.

24 Zerke~i, e/-Bahru'l-muhit, I, 236.

2S Merdavi, et-Tahbir, II, 997.

26 E2heri, Salih Abdil's-Semi' ei-Abi, Cevahiru'l·iklil ~erhu Muhtasari'l-alldme $eyh Halil, Beyrut. ts. I, 14.

27 E2heri, Cevdhiru'l·iklil, I, 143.

28 E2heri, Cevdhiru'l·iklil I, 119.

Journal ofTheology Faculty of BGient Ecevit University, Vol. 2, No.2, 2015 I 235

Recep <;ETINTA~

selam vermeleridir.29 Namazda ri.iku ve secdelerde ve bunlardan kalkl~ta itminan farzd1r. Maliki alimler itminan isminin orti.i~ti.igi.i fiilin en az miktanna yap1lan ziyadenin hi.ikmi.i konusunda ihtilaf etmi~lerdir. Baz1lan bunun mi.ivessa' farz oldugunu soylerken baz1lan nafile oldugunu soylemi~lerdir.30

Neziryoluyla insanm kendine gerekli k1ld1g1 vaciplerde Malikiler ~oyle bir kaide koymu~lard1r: Ki~i nezr yapt1g1 zaman nezrin en a~ag1smm yerine en yi.iksegini

. ifa etmesi kifayet etmez. Mesela bir kimse bir somun ekmegi tasadduk etmeyi nezretse, Allah ka'tmda ve MOsli.imanlar nazannda somundan daha k1ymetli olmasrna ragmen sadaka olarak bir elbise vermesi kifayet etmez. Bir gi.in oruc;: tutmay1 nezrede'n kimse din nazannda daha faziletli olsa da orucun yerine bir gi.in namaz k1larsa kifayet etmez. Bir kimse haccetmeyi nezretmi~se onun yerine yakmlanna ve di.i~ki.inlere binlerce dinar sadaka verse ve senelerce namaz k1lsa, namaz hacdan daha faziletli olmasrna ragmen nezrine kifayet etmez.31 Malikilere gore daha i.isti.in olanrn degeri daha bi.iyi.ik olsa da a~ag1 olanm yerine daha i.isti.in olanr yapmak caiz degildir. <;i.inki.i nezr edilen daha a~ag1 fiilin terk edilmesinde nezre muhalefet soz konusu olmaktad1r. Yapllan nezre muhalif davranrld1g1 zaman haram i~lenmi~ olur. Zira bu Allah'rn nzas1 ic;:in i.istlendigi vazifede Allah' a kar~1 vefas1zhk olur. Kaide bunun men edilmesini gerektirirve ziyade haram olur.32

~afiilerin cumhuru da genel olarak ziyadenin mendub oldugu gori.i~i.ini.i benimsemekle birlikte mi.iteahhirun alimler vacibin ve ziyadenin mahiyetini, aynr cinsten olup olmamalannt, ~ekil benzerligini ve birbirinden ay1rt edilme durumlannr goz oni.inde bulundurarak bazl yerlerde ziyadenin farz, bazr yerlerde mendub olarak vaki olacagmr, bazr yerlerde caiz olacagmr, baz1 yerlerde caiz olmayacagrnr ileri si.irerler. Bunlar miktan ic;:in belirli bir olc;:i.i konmu~ farzlarda ondan daha fazla olanr yap1ldrg1 zaman bunun gec;:erli olup olmayac;agr konusunda; yap1lan ziyade asrlla aynr cinsten olursa ziyadenin gec;:erli olacagrnr aksi halde gec;:erli olmayacagrnr soylerler. Mi.iteahhirQn ~afiilere gore dart hususta ziyadenin hi.iki.imleri farkhhk arzeder.

a. Kesin olarak gec;:erli olan ziyade: Mesela vacip olan miktara ziyade olarak be~ devede bir koyun yerine bir deve verse, temettu yapan hacr koyun yerine bedene veya s1grr bogazlasa, abdest alan kimse ba~rnrn tamamrnr meshetse veya ruku ve secdeleri uzatsa bunlann tamamrnrn farz olarak m1 yoksa ziyade olan krsmrn nafile olarak mr meydana gelecegi konusunda ihtilaf edilmi~tir. Mi.iteahhirundan bazrlan zekatta koyun yerine deve verilmesi gibi astldan aynlmast mi.imki.in olmayan yerlerde asll ve ziyadenin hepsinin farz olarak

29 Ez.heri, Cevdhiru'l·ik/i/1, 119.

30 Ezheri, Cevdhlru'l·iklil, I, 49.

31 Karafi, $ihAbOddin EbO'I·Abbas Ahmed b. ldris, ei·FurOk (Env6riYI·burok fi envai'f.furok), Kahire, 1928,111, 89.

32 Mekki, Muhammed Ali b. Hiiseyin, Tehzibii'f.funik ve'l·kavdidi's·seniyye fi'l·esrdri'f.fikhiyye (ei·Fui'Uk lie birlikte bas1h), Kahlre, 1928,111, 89.

236 I Biilent Ecevit Oniversitesi llahiyat Fakiiltesi Dergisi, Oft 2, Say1 2, 2015

islam Hukukunda Vacibin Alt Smtnna Yaptlan Ziyadenin Hukmu

meydana gelecegini, ba~m tamammm mesh edilmesi gibi asrldan ayrrt edilmesi mumkun olan yerlerde meshin bir krsmmm farz, vacip olan miktara ziyade olamn nafile olarak meydana gelecegi goru~unu dogru saymr~lardrr.33

b. Daha dogru kabul edilen goru~e gore ge~erli olan ziyade. Meseta frtrr sadakasrnda ki~inin mutat olan kendi ogunu veya ya~ad1gr beldenin oglinG vacip oldugu halde bundan vazge~ip daha ustununu verdigi zaman daha hayrrh bir ziyade yaptrgr l~in daha dogru olan goru~e gore ziyade ge~erli olur.34

c. Kesinlikle ge~erli olmayan ziyade. Mesela ki~i bir dirhem sadaka vermeyi nezrederse bir dinar vermesi ge~erli olmaz. Hacda avlanma cezasr olarak bir koyun kesmesi vacip oldugunda bedene veya srgrr keserse muhrim i~in ge~erli olmaz. Bunda g6zetilen gaye ~ekilde benzerliktir.35

d. Daha sahih goru~e gore ge~erli olmayan ziyade. Bir kimse yuruyerek haccetmeyi nezretse ihrama girdigi andan itibaren yurumesi vacip olur. Yurumek ve binege binmek aynr cins fiiller oldugu i~in hac konusunda binege binmek daha faziletlidir desek de bunlardan biri digerinin yerine ge~mez. Aym ~ekilde gumu~ nezreden kimse onun yerine altrn tasadduk etse ge~erli olmaz. Kendi evinden itibaren ihrama girmeyi nezreden kimseye, mikat bolgesinde ihrama girmesinin daha faziletli oldugunu kabul etsek de daha dogru olan goru~e gore kendi evinden ihrama girmesi vacip olur.36

Hanbelilerin cumhuru da ziyadenin mendub oldugu g6ru~unu benimsemekle birlikte bazr Hanbeli usulcUier ziyadenin vQcQb veya nedb ile nitelenmesini vacipten ayrr ve ondan ay1rt edilebilir olup olmasryla ili~kilendirmi~lerdir. Ibn Receb f1ttr sadakasr ve benzeri yukumluluklerde vacipten ayrt olarak iki sa'vermek gibi ziyad,;nin vacipten ayrt ve se~ilebilir olrmasr halinde mendub olacagrnda ~Qphe olmadrgmr, vacipten aytrt edilemedigi zaman bu konuda mendub ve vacip olmak uzere iki goru~ bulundugunu sayler. Birinci goru~u Kelvezani, ikinci

· g6ru~ ise Ebu Ya'la tercih etmi~tir.37

ibn Receb, bir kimsenin ba~rnr meshetmek yerine yrkamasr halinde -Hanbelilere gore kifayet etmekle birlikte- ba~mdan akan su konusunda iki g6rG~ oldugunu sayler: Birinci goru~e gore, as1l olan yrkamak oldugundan bu su bir. hadesi gidermede kullanrlmr~ttr (ma-i mi.ista'mel). Ancak kolayla~trrmak i~in ba~r yrkamanrn vucObu saklt olmu~tur. lkinci g6ru~e gore -ki dogru olan budur- bu

33 ~rbini, ~emsOdclln Hatip Muhammed b. Ahmed, Mugnn-muhtdc i/6 ma'rifeti meiini elfdzll·minht!c, Beyrut, ts. 370; Zerk~i. ei·MensOr fi'J...Icaviiid, (thk. Teysir Faik Ahmed Mahmud), Kuveyt. 1982,111, 318.

34 ~irbini, Mugni'l·muhtdc.l, 406; Zerke$i, ei·MtnsOr fi'l·kaviiid,lll, 318.

35 ~irbini, Mugni'l·muht6c,l, 525; Zerk~i. ei·MensOr fi'l·kavdid,lll, 319.

36 Zerke$1, ei·MensOr fi'l·kavdid,lll, 319·320.

37 Ibn Receb, EbO'I·ferec Abdurrahman b. Ahmed, ei·Kavdid fi'f.fJkhi'l·lstdml, (thk. Taha Abdurrauf Sa'd), MektebetO KOIIiyyeti'l·ezheriyye, 1971, s. 5.

Journal ofTheology Faculty of Blilent Ecevit University, Vol. 2, No.2, 2015 I 237

Recep \HINT A~

su temizdir. c;unku ba~1 y1kamak mekruhtur bu sebeple ziyade vacip olmaz. Aym ~ekilde yolculukta namaz1 tam ktlmak mekruhtur.38

2. Ziyadeyi Vacip"Gorenler

imam Ebu Hanife ile Imam Malik ziyadenin ba~lamlmadan qnce mendub ba~ladtktan sonra farz olarak meydana gelecegi ve bozuldugu zaman kazasmm vacip olacagm1 soylemi~lerdir.3~ Ancak imam Malik ba~lantlan ziyadenin mazeretsiz olarak buzulmu~sa kazasmm vacip oldugunu fakat bir ozre binaen bozulmu~sa kazasmm gerekmeyecegini soyleyerek Imam Ebu Hanlfe'den aynlmt~ttr.40

ilk be~ astr Hanefi usul literatlirunde vacibe ziyade meselesi mustakil bir ba~hkta ele ahnmamakla birlikte konunun nafile/mendub bahisleri ic;erisinde incelendigi gori.ili.ir. Ancak Hanefi usulculerin burada bahsettikleri ziyade, farzlardan ve sunnetlerden bagtmstz olarak ve onlara biti~ik olmakstzm me~ru kthnan ziyadedir. ilk be~ astr Hanefi usulculeri bu ziyadenin ba~lamlmadan once mendub oldugu ve ba~lamld1ktan sonra vacibe donu~ecegi konusunda goru~ birligi ic;erisindedirler.41 Pezdevi mukellefin ziyadeyi eda ettiginde hak sahibine hakkmt teslim etmi~ olacagm1 ve ba~kasmm hakkt hurmet etmeyi gerektirdiginden onu bozdugunda sorumlu olacagmt ve bundan kurtulmanm iptal edilen hakkt vacip (ilzam) ktlmaktan ba~ka yolunun olmadtgm• ifade eder.42

Bu ifadelerden Pezdevl'ye gore ziyadenin ba~lam lmakla vacibe doni.i~ecegi ve bozuldugu zaman kazasmm vacip olacagt anla~tlmaktad tr. Serahsl, eda ed_ilen ziyadenin Allah'm hakkt olarak nitelendigini ve bu hakkm eda ile teslim edilmi~ olacagmt, dolayts1yla hak sahibinin hakkma riayet etmek ic;in onu iptalden kac;mmanm vacip oldugunu belirterek tecezzi kabul etmeyen ibadetlerde bu kac;mmanm ancak onu tamamlamakla gerc;ekle~ecegini bu sebeple haddizatmda nafile olsa da ba~lad1ktan sonra ziyadeyi tamamlamanm ve bozdugu zaman kazasmm vacip oldugunu soylemektedir.43 Serahsi nezredilen ~eylerin de ashnda nafile olarak me~n) kllmdtgmt bu sebeple de nafileler gibi devammm isteneceglni ancak nezirle belirlenen hakk1 gozetmek ic;in nafile olarak me~ru · kthnan ~eyi

38 Ibn Receb, ei·Kavdfd, s. 6.

39 Bk. ~eybani, ei·Asl, (thk. Mehmet Boynukahn), Beyrut, 2012, I, 123. ~eybani ~oyle demi~tir: EbO Hanife'ye 'Ki~i teyemmOm yap1p namaza ba~lad1ktan sonra teyemmOmO bozup namazdan aynlsa ve sonra suyu bulsa ne dersin? dedim. "Abdest ahr ve namazma yonelir~ dedi. 'Ni~in?' dedim. c;unkO suyu buldugu zaman klld1g1 namaZJ ve geri kalam bozulur~ dedi. ' K1ldlgl namaz tatawu' olursa da m1 boyle yapar? dedim. ' Evet• dedi. •o halde tatavu'u kaza etmek Ozerine vadp olur mu (' r :Ju t,..h:ll •L.;.; <Js. ~ .W :~)?' dedim. 'Evet vacip olur:' dedi.

40 SehnOn, Ibn Said et-TenOhi, ei-Miidewenetii'l-kubra (thk. Amir ei-Cezzar-Abdullah ei-Min~avi), Kahire, 2005, I, 160; Merdavi, et-Tahbir, II, 991.

41 Bk. DebOsi, EbQ Zeyd Ubeydullah b. 6mer, Takvimii'l·edille fi usO/i'l-flkh, (thk. Halii Muhyiddin ei·MeysO), Beyrut, 2007, s. 78; Pezdevi, EbO'l·Hasen Ali b. Ahmed, 1/sti/O'I·Pezdevi (Buhari'nin Ke~fii·t-esrdr't i~inde), Kahire, ts.ll, 311; Serahsi, ei·Ustif, I, 11 S-116; L.ami~i. EbO's-Sena Mahmud b. Zeyd, Kitabiin fi usO/i'l-fikh, (thk. AbdOimecid TOrkJl, Beyrut, 1995, s. 59.

42 Bk. Pezdevi, UstiliYI-Pezdevi, II, 313.

43 Serahsi, EbO Bekir Muhammed b. Ahmed, e/-UsO/,Istanbul, 1984, I, 116.

238 ] Bulent Ecevit Oniversitesi llahiyat FakUitesi Dergisi, Cilt 2, Say1 2, 2015

islam Hukukunda Vacibin A It Smrrma Yaprlan Ziyadenin HUkmO

edanm vacip olacagmt, belirlenen hakkt gozetmek ic;in ba~lamak vacip olunca tamamlamanm da evleviyetle vacip olacagmt belirtir. Serahsiye gore nezir nafile hacca benzer. Nafile olarak me~ru kthnan hacet, dinin hakktnt gozetmek ve belirleneni yerine getirmek ic;in eda etmek vacip olur. Aym ~ekilde edaya ba~landtktan sonra tamamlamak da ~er'in hakktnt gozetmek ic;in vacip olur.44

Ruku', secdeler ve ktraatt uzatma gibi vacibe biti~ik olan ve ondan aytrt edilemeyen ziyadenin hukmuyle ilgili ilk be~ astr Hanefl usul literatlirunde herhangi bir ac;tklama bulunmamaktadtr.

Ancak bazt alimler Kerhi'nin bu ziyadenin vacip oldugu goru~unu benimsedigini soylemektedir.45 Mesela EbO Ya'la'ya gore Kerhi rukQ ve ktraat konusunda mukellefin ruku'u ve ktraatt uzatttgt zaman bunlartn hepsi vacip olur demi~tir.46 Fakat gerek ilk be~ astr Hanefl usul eserlerinde gerekse daha sonraki usul eserlerinde Kerhi'nin boyle bir goru~ ya da ifadesine rastlamlmamaktadtr.

Be~inci astrdan sonraki Hanefl usulculer vacibe biti~ik olan ziyadenin de ba~lantlmadan once mendub ba~lantldtktan sonra farz olarak meydana gelecegini belirtmi~lerdir. Mesela Abdulaziz ei-Buhari, namazda ktraat meselesiyle ilgili olarak vacibe biti~ik ve onun en az1 uzerine yap1lan ziyadenin meydana gelmeden ve gerc;ekle~meden once mendub oldugunu fa kat vOcCtda geldikten sonra emrin mutlak ve umOmi hukmune dahil oldugu ic;in farza donu~ecegini soyler.47 Ona gore bir kimse uzunca bir ayete veya lie; k1sa ayete birkac; ayet ziyade yapmas1 halinde, bu ziyade "Kur'an'dan kolaytmza geleni okuyunuz. n48 ayetinin kapsamtna girdigi ic;in farza donu~ur ve onu bozacak olursa kazas1 vacip olur.49 lbn Nuceym Hanefl alimlerin namaz ktlan kimsenin namazda Kur'an'm tamamtm okumas1 halinde k1raatm en az miktanna yapllan ziyade ile ruku' ve secdeleri uzatmas1 halinde ruku' ve· secdenin alt smmna ziyade olan ktsmm farz olarak meydana gelecegi goru~unu benimsediklerini belirtir.50 ·

Bu ifadelerden ilk devir ve son devir Hanefllere gore vacibe ziyadenin ashnda mendub oldugu fakat mukellef menduba ba~lad1g1 zaman onun farz olarak meydana geldigi ve bozuldugu zaman kazastntn vacip oldugu anla~1lmaktad1r. Mu.htemelen Kerhi'ye nispet edilen vucub gorli?liyle Hanefllerin ekserisine nispet edilen nedb goru~unun ash budur. Vucubunu nakledenler, Hanefllere gore ziyadeyi tamamlamanm vucubuna, mendublugunu nakledenler de meydana gelmesinden onceki hukmune itibar etmektedirler.

44 Serahsl, ei·UsO/, I, 11 5·116.

4S EbO Ya'la, ei·Udde, II, 411; ~11'3zi, et-Tebs1ra, s. 50; Zerke$1, ei·Bahnll-muhit, I, 236.

46 EbQ Ya'l!, ei·Udde, II, 411.

47 Buhari, Al!uddin AbdOiaziz b. Ahmed, Kqfii'l·esrdr an usO/i Fahri'f.fslam ei·Pezdevi, Kahire, ts, II, 311.

48 MOzzemmil, 73/20.

49 Buhari, Kef(ii'l-esrdr, II, 311.

50 Ibn NOceym, ZeynO'I-Abidin b. Ibrahim, el·fibdh ~'n·nazdir (thk. Muhammed Muti' el·Haflz), D1m~k. 1983, s. 449-450.

Journal oflheology Faculty of BOient Ecevit University, Vol. 2, No.2, 2015 I 239

Recep c;ETINTA$

HaneR usulculer vacibe yap1lan ziyadenin ba~lan1ldll<tan sonra farz olarak meydana gelecegini kabul etmekle birlikte HaneR fakihler vacibin ve ziyadenin mahiyetini, aym cinsten olup olm.amalann1 dikkate alarak ziyadenin hukmunun baz1 durumlarda sOnnet, baz1 durumlarda mubah, baz1 durumlarda bat1l, baz1 durumlarda da cruz olmayacagm1 ve namaz1 bozacagm1 soylemi~lerdir.

. Mesela Imam EbQ Hanlfe, ki~inin namaza 0<;: veya dort secde ziyade yapmas1 halinde bu ziyadenin namaz1 bozmayacagm1 ve uzerine sehiv secdesi vacip olacagm1 fakat bir veya iki secde ile birlikte tam bir rek'at ziyade etmesinin namaz1 bozacagm1 soylemi~tir.51 ~eybani bir rivayete gore namazda farizay1 tamamlamadan once rekattan olmayan ~eylerin ziyadesinin -tam bir rekat ziyade etmedik<;e- namaz1 bozmayacagm1 ve rekatm secde ile tamamlanacagm1 fakat bir rivayete gore de farizay1 ikmalden once tam bir secde ziyade etmenin namaz1 bozacagm1 soylemi~tir.52 Serahsi, hacda ~eytan ta~Jama konusunda, bir kimse yediden fazla ta~ atarsa, uzerine vacip olan1 yerine getirdigi i<;in ondan sonraki ziyadenin zarar vermeyecegini belirtir.53 Evlenecegi kadma erkegin vermesi gereken mihir konusunda da mihr-i musemma ile evlendikten sonra mihire ziyade yapmas1 halinde zifafa girmi~ veya zifafa girmeden once olmu~ olsun bu ziyadenin caiz, fakat zifafa girmeden once bo~am1~sa ziyadenin bat1l olacagm1 soyler.54 Bu misallerde as1lla ziyadenin mahiyet baklmmdan aym olu~una itibar edildigi anla~1lmaktad1r. Ancak Zufer, koca zifafa girmi~ veya girmeden once olmu~ olsun bu ziyadeyi ah~-veri~ meselesinde a kitten sonra semendeki ziyadeye k1yas ederek caiz saymam1~1r.55

Kasani birt;:ok bak1mdan farzm nafileden farkh oldugunu belirterek; "Nafile, farzm aksine belirli bir vakitle mukayyed olmad1g1 gibi muayyen bir miktarla da s1mrlanm1~ degildir. Baz1 vakitler d1~mda hangi vakitte ve hangi miktarda istenirse tatawu k1lmak caizdir. Farz ise belirli bir miktarla sm1rh ve belirli bir vakitle mukayyeddir. Bu nedenle belirlenmi~ miktanna ziyade caiz degildir." der.56

Abdestte ba~m tamamm1 meshetme konusunda da HaneR f!limler arasmda ihtilaf bulunmaktad1r. Bir k1s1m alimler meshin hepsi farz olarak meydana gelir derken Ibn Nuceym muteber clan goru~e gore dortte birini meshin farz geri kalan ziyadenin sun net olarak meydana gelecegini soyler. Aym ~ekilde abdestte azalann tekrar y1kanmas1 konusunda bir k1s1m alimler bunun hepsinin farz olarak meydana gelecegini soylerken Ibn Nuceym mezhepte muteber olan goru~e gore birincisinin farz ikinci ve i.it;:i.incu y1kamanm sunnet-i muekkede oldugunu belirtir. Kurban kesme konusunda da zengin bir kimse iki koyun kestigi zaman bunlardan

51 Bk. Seybant, ei-Asl, 1. 211.

52 Serahsi, EbU Bekir Muhammed b. Ahmed, e/-Mebsilt, Beyrut, 1989, II, 80.

53 Serahsi, ei-MebsOt,IV, 67.

54 Serahsi, ei·MebsOt, V, 87.

55 Serahsi, ei-MebsOt, V, 87.

56 Kasani,ll, 296-301.

240 I Biilent Ecevit Oniversitesi llahiyat Fakiiltesi Dergisi, Cilt 2, Sayr2,2015

islam Hukukunda Vacibin Alt Smmna Yap1lan Ziyadenin Hukmu

birinin farz digerinin tatawu olarak meydana gelecegini soyler.57 Buradaki misallerde vacip ile ziyadenin ay1rt edilebilir nitelikte olmalanna itibar edi l mi~tir.

3. Kendisine Her iki Gori.i,i.in Nispet Edildigi Alimler

Bu alimler Imam ~afi ile Ahmed b. Hanbel'dir. Bunlara bir k1s1m kaynaklar vucub goru~Onu nispet ederken bir k1s1m kaynaklar da nedb goru~Onu nispet etmektedirler.58

a. imam $afii

Zerke~i, Imam ~afii'nin e/-Om'deki kelamrndan anla~1ld1grna gore onun ziyade konusunda vucub goru~Onu benimsedigini soylemektedir.59 Ancak ~afii'nin ziyadenin hukmuyle ilgili er-Risale'deki sarih beyan1, Zerke~i'nin bu istinbatrn1n isabetli oldugunu soylemeye imkan vermemektedir. Zira ~afil burada abdest uzuvlannrn y1kanmas1 konusunda, ayetin zahirinin 'y1kama' sozunun ortO~tUgu en az miktar olan bir kere y1kamay1 gosterdigini buna yap1lan ziyadenin nafile oldugunu soylemektedir (tlil; ~ o.)l.!)l ..:....ilS" J ~ _,.;.. _,.11 (J o.)l.!)l (J ~~ yJ. IJ>I).i).60

Nitekim ilk be~ as1r ~afii usulculerle sonraki usulcOier de mezhebde evla olan goru~On, vacip isminin ortu~tugu fiilin alt srnrrrna yap1lan ziyadenin nafile oldugunu soylemekte ve imam ~afii'den boyle bir goru~ nakletmemektedirler.61

Imam ~afii'nin er-Risale'deki sarih beyan1yla ~afii usulculerin cumhurunun a~1klamalan goz onune alrnd1grnda Imam ~afii'nin vacibe yap1lan ziyade konusunda vucub degil nedb goru~unu benimsedigi ortaya ~1kacakt1r.

b. Ahmed b. Han bel

Ahmed b. Hanbel'den rivayet edilen f1khi goru~lerin tahlilinde Hanbeli usulcOier arasrnda ihtilaf bulunmaktad1r.

Ebu Ya'la, Ahmed'in cemaate me~akkat vermedigi muddet~e imamrn ri.ikCrda cemaati beklemesini mustehap saymasrndan hareket ederek imamrn uzatt1g1 r!JkCrun tamam1nrn vacip olmamas1 halinde bu ziyade ile rekata yeti~menin sahih olmayacagrn1 ve bu durumun, farz k1lanrn natile k1lana iktida etmesine sebebiyet verecegini dolay1s1yla Ahmed'in vi.icub goru~unu benimsedigini ileri si.irmu~Ur.62

Ancak Ebu Ya'la'nrn, Ahmed'e nispet ettigi bu goru~ Hanebeli usulci.ilerden Kelvezani ile Ibn Akil'den ba~layarak diger Hanbeli usulculer tarafrndan tenkide ' tabi tutulmu~tur. Kelvezfmi, Ebu Ya'la'nrn bu istinbatrn1n bir yanrlg1 oldugunu,

57 Ibn Niiceym, tl·flbdh ve'n-nazdir, s. 450.

58 Bk. Ebu Ya13, ei·Udde, II, 411; Razi, ei-MohsOI, I, 355; Zerk~i. eJ-Bohru7-muhir, I, 236; Merdavt er-Tohbir, II, 997; lbnii'l-lehham, ei-Kovdld, s. 1 OS; lbnii'n·Necc3r, $trhu1-Kevkebi'l·miinir,l, 411.

59 Zerke~l. e/-Bohru'l-muhir, I, 236.

60 ~alii, Muhammed b.ldrls, er-Risd/e, (thk. Ahmed -Muhammed ~aklr), Beyrut, ts. s. 165.

61 Bk. ~irazi, er-Tebs~ro, s. 50; Sem'ani, KovdN'u'/-ed/1/e, I, 1 04; Gazali, ei-Musrosfd, I, 73; Razi, ei·MohsOI, I, 355.

62 Ebu Ya'la, ei-Udde,ll, 411 .

Journal ofTheology Faculty of BOient Ecevit University, Vol. 2, No.2, 2015 I 241

Recep \:ETINTA~

farz ktlan kimsenin, namaztntn tamammda nafile ktlana iktida etmekten men edilecegini fakat imamla birlikte namazda si.innet olan bir ri.ikne yeti~irse,

namaztn tamamtnda nafile ktlana uymu~ olmayacagtnt, imama uyan, iftitah tekbirinde, istlazede ve sOre okuma halinde imama yeti~irse, tatawu ktlarken ona yeti~mi~ olacagtnt ve bundan sonra hic;bir kimsenin onun imama uymastnlfl sahih olmayacagtnt soylemeyecegini ifade eder. Aynca farz ktlantn nafile ktlana uymast konusunda Ahmed b. Hanbel'den iki farklr rivayet geldigini bunlardan oirini te•kedip digerini alarak delile dayanmadan onun adma vi.icOb gori.i~u istinbat etmenin tutarstz oldugunu belirtir.63

Ibn Akil'e gore,' imama uyanm rukO ve secde diye isimlendirilen filii yapmast kendisinden rukO ve secde ile ilgili emrin hukmunu iskat eder. Bu sebeple bu hukmun farz, buna ziyade olanm da tatawu olmast gerekir. Aynt ~ekilde ktrk dinardan bir· dinar verdiginde onun zekattntn farziyetini iskat eder, bir dinara ziyade olan tatawu olur.64

ibn Kudame/5 ibnu'I-Lehham,66 ibnu'n-Necca~ vb. sonraki usulculer de Ahmed b. Hanbel'den gelen rivayetleri goz onunde bulundurarak ana gore ziyadenin mendub oldugu sonucuna varmt~lardtr. Nitekim EbO Muhammed et-Temimi'nin Ahmed b. Hanbel'den naklettigi rivayete gore imam Ahmed ziyadenin mendub oldugu goru~unu benimsemi~tir.68

Merdavi ile lbnu'n-Neccar vacibin en az mikanna yaptlan ziyadenin mendub oldugu gorU~unG dart imama nispet etmi~ir.69 Yukarda ifade edildigi uzere bu iddia dogru olmamakla birlikte ziyadenin mendublugu konusundaki goru~lerini yansttmak baktmtndan onemlidir. Hanbeli usulci.ilerin genelinin birbirini destekleyerek naklettikleri rivayetler Hanbelilerin cumhurunun kab~.,tl ettigi kuwetli goru~e gore ziyadenin mendub oldugunu ispat eder. Bu da imam Ahmed'in nedb goru~uni.i benimsedigi algtstnt guc;lendirmektedir.

Sonu~

Ftkth ve usul alimleri ister vacibe biti~ik olsun ister ondan bagtmstz olsun vacibe yaptlan ziyadenin ba~lantlmadan once mendub oldugu konusunda ittifak ederken ba~lantldtktan sonraki hukmu konusunda ihtilaf etmi~lerdir. Hanefilerle imam Malik nafile (ziyade) bir ibadetin ba~lantlmakla· vacibe donu~ecegi ve tamamlamakla terk etmek arasmda muhayyerlik bulunmadtgtndan

63 Kelvmni, et·Temhid, I, 327.

64 Ibn Akil, ei-Vdzlh,ll, 543.

6S Ibn Kudame, Ravzaron-ndzlr, I, 187-188.

66 lbnO'I-lehham, ei-Kavtiid, s. 1 OS.

67 lbnu'n-Neccar, ~erhu'I-Kevkebi'l·mOnir,l, 41 1.

68 lbnO'f.Lehham, ei-Kavtiid, s- 1 OS.

69 Merdavi, et-Tahbir, II, 997; Ibn en·Neccar, ~erhcii·Kevkebr/·mOnfr,l, 41 1.

242 I Biilent Ecevit Oniversiteslliahiyat FakOitesi Dergisi, Cilt 2, Sayr 2, 2015

islam Hukukunda Vacibin Alt Smmna Yap1lan Ziyadenin Hukmu

natileye devam etmedigi zaman kaza ile sarumlu alacag1 ve terkinden dalay1 cezalandmlacag1 gorG~GnG benimsemi~lerd i r. ~afiilerle Hanbeliler ise vacibe ziyadenin ba~lanllmakla vacibe donG~meyecegi, mukellef devam etmekle etmemek arasmda muhayyer aldugundan devam etmedigi takdirde kaza ile sarumlu almayacag1 ve terkinden dalay1 cezalandmlmayacag1 gorG~GnG benimsemi~lerdir.7°

Burada tercihe ~ayan alan gorG~ ister farzlardan ve vaciplerden mustakil alan ziyade, isterse vacibe (farz) biti~ik ve andan ay1rt edilmesi mumkun almayan ziyade kanusunda alsun Hanefilerin gorG~Gdur. Zira vacibin alt sm1rma yap1lan ziyadede, ziyade ile ash hOkum bak1mmdan ayn gormeyi hakh gosterecek bir delil yaktur. Vacipten mustakil alan ziyade de hem ba~lamlan ibadete hem de Allah'm hakkma riayet ic;:in ba~lan1lmakla tamamlanmasJ ve bazuldugu zaman kaza edilmesi nezr edilen ibadetlere k1yasla gerekli alur. Zira adak da aslmda nafile gibidir. Ki~i niyetlenmekle anu kendisine vacip k1lmaktad1r.

Nitekim zahirde Hanefilere muhalif alan mezhepler de bir k1s1m ziyadenin vacip alacagm1 kabul etmektedirler. Mesela ~afiiler nafile haccm ve umrenin ba~lamld1ktan sanra vacibe donG~ecegi ve bozulmas1 halinde kazasmm vacip alacag1 gorG~GnG benimsemi~lerdir."71

Hanbeliler de gorGnG~te Hanefilere muhalif alsalar da mezhep ic;:erisindeki fc:trkh rivayetler dikkate ahnd1gmda Hanefilerle aralannda derin gorG~ aynhg1 bulunmad1g1 gorGIGr. Mesela bunlara gore nafile hac ve umreye ba~layan kimsenin anlan tamamlamas1 vaciptir. Diger natilelerle bunlar arasmda iki yond en fark vard1r. Birincisi, niyet, keffaret ve benzeri bak1mdan bu ikisinin natilesinin farzlarma denk almas1d1r. ikincisi boyle yapllmasJ daha hay1rh (ecved)'dJr.72 imam Ahmed'deffgelen bir rivayete gore imam Ebu Hanife ve imam Malik'in gorG~Gne muvaf1k alarak arucun tamamlanmasmm ve bazarsa kazasmm vacip aldugunu soylemi~tir. Bir rivayete gore de nafile namaz1 tamamlamanm vacip alacagm1 soylemi~tir .. 73 ibn MGflih, "Orucu tamamlama rivayeti bu rivayetin aksinedir. <;:unkG a rue;: ifsad edilmekle hac gibi c;:ak bGyGk keffareti icab eden bir ibadettir."74

/ demi~tir. Mezhebte kabul edilen gorG~ ikisinin de e~it aldugudur.75

GorGidGgG gibi ~afiilerle Hanbeliler de bir k1s1m nafilelerin ba~lamlmakla farza donG~ecegini ve bazuldugu zaman kazasmm vacip alacagm1 kabul etmektedirler. · Bunlardan birini kabul edip digerini kabul etmeme kanusunda anlan hakh k1lacak

70 Razi, ei-Mahsu/, l, 355; Urmevi, Taceddin Ebu Abdillah b. Hliseyin, ei-Hcwl mine'l·mahsul fi usilli'l·flkh, (thk. Abdusselam Mahmud Ebu Naci), Bingazi, 1994, II, 646-649.

71 Bk. Zerke.~i, ei-Bahru'l-muhit, l, 289.

72 Merdavi, et-Tahbir, II, 993.

73 Ibn Muflih, ei-Furu: Ill, 135; Merdavi, et·Tahbir, II, 995-996.

74 Ibn MOflih, ei·Furil; Ill, 135.

75 Merdavi, et-Tahbir, II, 995-996.

Journal ofTheology Faculty of BGient Ecevit University, Vol. 2, No.2, 2015 I 243

Recep <;:ETINTA~

~er'i bir delil olmadrgma gore gerek vacipten mustakil gerekse vacibe biti~ik alan ziyadenin ba~lanrldrktan sonra farz .olarak meydana gelecegi ve tamamlamanrn vacip olacagr konus1,.1nda Hanefilerin haklrlrgr anla~rlmr~ olur.

Kaynak~a

Bakr,llani, EbO Bekr Muhammed b. Tayyilb, et-Takrib ve'l-lr~dd "es-SagTr" (thk. Abdulhamid b. Ali EbO Zenid), Muessesetil'r-risale, 1993.

Buhari, Alauddin Abdiilaziz b. Ahmed, Ke~fii'l-esriir an usuli Fahri'l-fslam ei-Pezdevi, Kahire, ts.

DebOsi, EbO Zeyd Ubeydullah b. Orner, Takvimii'l-edille fi usO/i'l-flkh, (thk. Halil Muhyiddin ei-MeysO), Beyrut, 2007.

Ebu Ya'la, Muhammed b. Huseyin, e/-Udde fi usOii'l-flkh, (thk. Ahmed b. Ali Seyyid ei­Mubareki), Beyrut, 1980.

Ezheri, Salih Abdu's-Semi' ei-Abi, CeviiMru'l-iklil ~erhu Muhtasari'/-alliime ~eyh Halil, Beyrut, ts.

Gazali, EbO Hamid Muhammed, ei-Mustasfd min i/mi'/-usa/, Beyrut, 2008.

Hureyz, AbdUimuiz, "ez-Ziyade 'ale'l-vacip" Diriisat, 1999, XXVI,427.

Ibn Akil, Ebu'I-Veffi Ali b. Muhammed, ei-Viiz1h fi usuli'/-flkh, (thk. George ei-Makdisi), Beyrut, 1996.

Ibn Kudame, Abdullah b. Ahmed, RavzaW'n-niizlf ve CiinnetiJ'I-mlinazlf fi usu/i'/-ftkh, ( thk. Abdulkerim b. Ali b. Muhammed en-Nemle), Riyad, 1994.

lbnu'I-Lehham, Ali b. Abbas ei-Ba'li, ei-Kavdid ve'I-Feviiidii'/-usu/iyye (thk. Muhammed Hamid ei-Feki), Beyrut, 1983.

lbnu'n-Neccar, Muhammed b. Ahmed ei-FetOhi, ~erhu'I-Kevkebi'l-munir, (thk. Muhammed Zuhayli-Nezih Hammad), Drme~k, 1980.

Ibn Nuceym, Zeynu'I-Abldin b. Ibrahim, e/-E~btih ve'n-nazdir (thk. Muhammed Muti' ei­Hafrz), Drme~k, 1983.

Ibn Receb, Ebi.i'I-Ferec Abdurrahman b. Ahmed, e/-Kavdid fi'l-flkhi'l-fslami, (thk. Taha Abdurrauf Sa'd), Mektebetil Kulliyyeti'l-ezheriyye, 1971.

Is nevi, Cemaluddin EbO Muhammed, et-Temhid fi tahrici'l-furO' ale'/-usul, (thk. Muhammed Hasan Heyto), Beyrut, 1984.

lbnii's-Si.ibki, Taciiddin Abdulvehhab, e/-/bhdc fi ~erhi'I-Minhdc, (thk. Ahmed Cemal ez­Zemzemi-NOruddin Abdulcebbar Sagiri), Dubai, 2004.

Karafi, ~ihabuddin Ebii'I-Abbas Ahmed b. ldris, ei-FurOk (Enviirii'l-burOk fi envai'l-furOk), Kahlre, 1928.

Kelvezani, Mahfuz b. Ahmed, et-Temhld fi usO/i'l-flkh, (thk. Mufid Muhammed Am~e), Cidde, 1985.

Lami~i. Ebu's-Sena Mahmud b. Zeyd, Kitabiin fi usu/i'l-flkh, (thk. Abdiilmecid Turki), Beyrut, 1995.

244 I Biilent Ecevit Oniversitesi llahiyat Fakilltesi Dergisi, CIIt 2, Sayr 2, 2015

Islam Hukukunda Vacibin Alt Smmna Yap1lan Ziyadenin HGkmG

Mekki, Muhammed Ali b. Huseyin, Tehzibii'l-furuk ve'f-kavaidi's-seniyye fi'/-esrari'l-ftkhiyye (ei-Furuk ile birlikte bas1h), Kahire, 1928.

Merdavl, EbG'I-Hasan Ali b. SGieyman, et-Tahbfr ~erhu't-Tahrir fi usuli'/-ftkh, (thk. Abdurrahman b. Abdillah ei-Cubreyn), Riyad, 2000.

Pezdevi, Ebu'I-Hasen Ali b. Ahmed, Usulii'I-Pezdevi(Buhari'nin Ke~fii'/-esrar't i~inde), Kahire, ts.

Razi, Fahruddin Muhammed b. Orner, e/-Mahsul fi usQ/i'l-ftkh, (thk. Taha Cabir Feyyaz ei­Avani), Suudi Arabistan, 1987.

Sem'ani, Ebu Muzaffer, Kavatt'u'/-edil/e fi usuli'l-ftkh, (thk. Muhammed Hasan Ismail e~­~afii),), Beyrut, 1997.

Sehnun, ibn Said et-Tenuhi, ei-Miidewenetii'l-kiibra (thk. Amir ei-Cezzar-Abdullah ei-Min~avi), Kahire, 2005.

Serahsi, Ebu Bekir Muhammed b. Ahmed, ei-Usul, istanbul, 1984

Serahsi, Ebu Bekir Muhammed b. Ahmed, ei-Mebsut, Beyrut, 1989.

~eybani, Muhammed b. Hasen, ei-As/, (thk. Mehmet Boynukahn), Beyrut, 2012.

~afii, Muhammed b. idris, er-Risale, (thk. Ahmed -Muhammed ~akir), Beyrut, ts.

~irazi, Ebu Ishak Cemaluddin, et-Tebstra fi usuli'l-ftkh, (thk. Muhammed Hasan Ismail e~­~afii), Beyrut, 2003.

~irazi, Ebu Ishak CemaiGddin, ei-Liima' fi usuli'l-ftkh, (thk. Muhyiddin MastU-Yusuf Ali Budeyvi), D1me~k, ts.

~iri:Jini, ~em sud din Hatip Muhammed b. Ahmed, Mugni'l-muhtac ila ma'rifeti meani elfazt'l­minhac, Beyrut, ts.

Urmevi, Taceddin Ebu Abdillah b. Huseyin, ei-Hasrl mine'l-mahsul fi usuli'l-ftkh, (thk. Abdusselam Mahmud Ebu Nacl), Bingazi, 1994 ..

Zerke~i, Bedreddin Muhammed b. Bahad1r, ei-Bahru'l-muhit fi usu/i'l-ftkh, (thk. Orner SGieyman ei-A~kar), Kuveyt, 1992.

Zerke~i, Bedreddin Muhammed b. Bahad1r, ei-Mensur fi'/-kavaid, (thk. Teysir Faik Ahmed Mahmud), Kuveyt, 1982.

Journal ofTheology Faculty of Biilent Ecevit University, Vol. 2, No.2, 2015 I 245


Recommended