+ All Categories
Home > Documents > Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Date post: 24-Mar-2016
Category:
Upload: otel-enduestrisi-dergisi
View: 275 times
Download: 13 times
Share this document with a friend
Description:
Turizm tedarikçilerini, turizm tesisleri ve profesyonelleriyle buluşturan Otel Endüstrisi Dergisi, sektördeki her türlü yeniliği, teknolojiyi ve gelişmeyi yakından takip ederek turizm endüstrisinin nabzını tutuyor.
Popular Tags:
148
Royal Alhambra Palace Ayın Oteli ve tedarikçileri SIPADAN KAPALAI DIVE RESORT Umut ÇAKIRHAN Cruise Turizmi Ön Büro RECAİ ERDOĞAN Edirne Sıradışı Oteller PTYB Başkanı Orhan Üstündağ Departman Uğur KARADAĞ Ayın Şefi Bir Zamanlar Online Sektörel Dergi Sayı:4 Nisan 2013
Transcript
Page 1: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Royal Alhambra PalaceAyın Oteli

ve tedarikçileri

SIPADAN KAPALAI

DIVE RESORT

Umut ÇAKIRHANCruise Turizmi

Ön Büro

RECAİ ERDOĞAN

Edirne

Sıradışı Oteller

PTYB BaşkanıOrhan Üstündağ

Departman

Uğur KARADAĞ

Ayın Şefi

Bir Zamanlar

Online Sektörel Dergi Sayı:4 Nisan 2013

Page 2: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

AA PLUS GROUP TO

UR

ISM

IN

VESTMENT CONSULT

AN

CY

AA PLUS GROUPTOURISM INVESTMENT CONSULTANCY

Güzeloba Mh. 2105 SokakOnat Apt. No:2 Antalya TÜRKİYE

T : 0242 348 00 59 F : 0242 348 00 69

[email protected]

www.aaplusgroup.com

İstediğiniz hedefe ulaşmak, etkili çözümler bulmak ve önemli kararlar vermek için profesyonel bir bakış açısı şart!

Kazanmak için,doğru yerden bakın!

Page 3: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

AA PLUS GROUP TO

UR

ISM

IN

VESTMENT CONSULT

AN

CY

AA PLUS GROUPTOURISM INVESTMENT CONSULTANCY

Güzeloba Mh. 2105 SokakOnat Apt. No:2 Antalya TÜRKİYE

T : 0242 348 00 59 F : 0242 348 00 69

[email protected]

www.aaplusgroup.com

İstediğiniz hedefe ulaşmak, etkili çözümler bulmak ve önemli kararlar vermek için profesyonel bir bakış açısı şart!

Kazanmak için,doğru yerden bakın!

Page 4: Otel Endustrisi Dergisi Nisan
Page 5: Otel Endustrisi Dergisi Nisan
Page 6: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Sektörel Dergi

... .O T E L E N D U S T R I S I

Sektörde büyük bir boşluğu doldurarak tedarikçileri, otel profesyonelleriyle buluşturduğumuz Otel Endüstrisi Dergimiz her geçen sayısında biraz daha büyüyerek, güçlenerek ve ulaşım ağını genişleterek yolunda sağlam adımlarla ilerliyor. Önümüzde hâlâ ulaşmayı hedeflediğimiz büyük amaçlar var. Bu açıdan henüz yolumuzun çok başındayız ama her sayıda biraz daha zenginleşen, güçlenen ve renklenen içeriğimizle hızla ilerliyoruz.

Bünyemize her geçen gün sektörün önde gelen güçlü isimleri, uzmanlar, profesyoneller yazılarıyla, yorumlarıyla, destekleriyle katılıyor ve yapımıza sağlam bir tuğla daha ekliyor. Güçlü temeller üzerinde yükseldiğimiz yerimizde tek ve en iyi olmamız için bizi destekleyen, Otel Endüstrisi Ailemize yeni katılan ya da başından beri bizimle olan tüm yazarlarımıza, çalışma arkadaşlarımıza, reklam verenlerimize buradan bir kez daha teşekkür ediyorum ve 4. yayınımız olan Nisan sayımızı beğeninize sunmaktan gurur duyuyorum.

Bu ay yine siz Otel Endüstrisi okurlarımızı birbirinden önemli konu, konuk ve haberlerle beslediğimiz zengin içeriğimizle, rengârenk bir otel endüstrisi yolculuğuna davet ediyoruz. Bu ay Antalya’nın en güzel otellerinden olan ve saray mimarisi tarzıyla göz kamaştıran ihtişamlı Royal Alhambra Palace’ı ve bu otelde kaliteli hizmetleri ve ürünleriyle emekleri bulunan sektörün önde gelen başarılı tedarikçilerini sayfalarımıza taşıdık. Sıradışı oteller bölümümüzde ise Malezya’da bulunan ve farklı konseptiyle, okyanusun içinde olağanüstü bir tatil deneyimi sunan Sipadan Kapalai Dive Resort’u sizlere tanıtıyoruz.

Nisan sayımızda Ayın Şefi olarak mesleğinde uzun yıllar boyunca edindiği tecrübeleri ve başarılarıyla, kurduğu ve üye olduğu dernek ve birliklerdeki sorumluluk ve çalışmalarıyla mesleğe büyük hizmetler sunan bir isim var. Türkiye Aşçılar Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı, Antalya Mutfak Şefleri Birliği Derneği Kurucu Başkan Yardımcısı, Paloma Grida Hotel Executive Cheff’i Recai Erdoğan, yoğun temposu arasında bizi kırmayarak siz okurlarımız için tüm içtenliğiyle sorularımızı cevapladı.

Ayın departmanı bölümümüzde işletmelerin kalbi, beyni olarak da bilinen çok önemli bir departmanı işledik Ön Büro... Lüksüyle nefes kesen Mardan Palace’ın Ön Büro Müdürü Uğur Karadağ, meslekteki tecrübelerini, mesleğinin sorumluluklarını ve inceliklerini değerlendirdi. Tüm bu çok özel konu ve konuklarımız dışında sektörle ilgili uzman görüşlerinin, güncel haberlerin, teknolojik gelişmelerin de yer aldığı Nisan sayımızı siz değerli Otel Endüstrisi Dergisi okurlarımız için hazırladık. Keyifli okumalar...

Esin Unan Mildan

E D I T O R

YOLUMUZ UZUN AMA BİZ HIZLIYIZ...

İmtiyaz Sahibi Ali Can Aksu

[email protected]

Genel Yayın Yönetmeni Kadir Uğur Mildan

[email protected]

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Esin Unan Mildan [email protected]

İş Geliştirme Direktörü

Özgül Öztürk Aksu [email protected]

Ankara Temsilciliği

Ahmet Fatih Koda [email protected]

İstanbul Temsilciliği Yurdaer Eray Oral

[email protected]

İzmir Temsilciliği

Asım Aykut Aksakal [email protected]

Yazarlar Ali Can Aksu

Are Morch Bülent Dokuzluoğlu

Melih Gayberi Dr. Murat Soysalan

Orhan Üstündağ Özkan Çiftçi Recep Arısoy Rıza Kaymak

Serdar Sağlamtunç

Muhasebe

Ahmet Demirbaş [email protected]

Grafik Tasarım

www.brainsofbrands.com

Fikribizim Yayıncılık Reklamcılık Organizasyon

Güzeloba Mh. 2105 Sk. Onat Apt. No:10 D:2 Muratpaşa / Antalya

Tel: +90 0242 348 00 59 Fax: +90 0242 348 00 69

Türü: Süreli Yayın Dergide yayınlanan yazılar yazarların

sorumluluğundadır. Reklamların sorumluluğu reklam verenlere aittir. Dergide yayınlanan yazılar,

fotoğraflar ve haberler izin alınmaksızın hiçbir yerde kullanılamaz.

OTEL ENDÜSTRİSİ DERGİSİ BASIN MESLEK İLKELERİNE

UYMAYI TAAHHÜT EDER.

6

.... .

O T E L E N D U S T R I S ISektörel Dergi

Esin Unan MildanSorumlu Yazı İşleri Müdürü

Page 7: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

BOB İlan

Page 8: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

8

I C I N D E K I L E R,...

“Ön Büro” Uğur KARADAĞ 40

U Z M A N38 Özkan ÇİFTÇİ “TABANDAN GELEN SES”

06Esin Unan Mildan“YOLUMUZ UZUN AMA BİZ HIZLIYIZ...”

E D I T O R. ..

48Serdar SAĞLAMTUNÇ “DENEYİM EN ZORLU ÖĞRETMENDİR“

U Z M A N

60RECAİ ERDOĞAN

A Y I N S E F I.

,

D E P A R T M A N

50 “SIPADAN KAPALAI DIVE RESORT”S I R A D I S I O T E L E R,

G U N C E L..

1032 V I T R I N

..

Sektörden haberler...

Öne çıkan firma ve ürünler...30

5868

Melih Gayberi “SATINALMA - II -”

Dr. Murat SOYSALAN“İŞ Mİ YOK, YOKSA …“

Recep ARISOYMODERN VE ÇAĞDAŞ BİR “TÜRK MARKASI” OLUNMALI

U Z M A N

U Z M A N

U Z M A N

Page 9: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

‘ANADOLU LEZZET DOLU”144Bülent Dokuzluoğlu “GIDA İŞLETMELERİNDE TEHLİKE ANALİZİ” 146

Rıza KAYMAK “SAKE”

80 ROYAL ALHAMBRA PALACE

96Ayın Otelinde İmzası Olan Tedarikçiler

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

132Are Morch “SOSYAL MEDYA KULLANIMI VE SOSYAL

AĞLAR OTEL HİZMETİNİN BİLDİĞİMİZ ŞEKLİNİN SONUNU MU GETİRİYOR?”

S O S Y A L M E D Y A

K I T A P.

134 “BREMEN”G E Z I

.

122.

126“EDİRNE”B I R Z A M A N L A R

B E V E R A G E

70Orhan ÜSTÜNDAĞ“CRUİSE TURİZMİ”

U Z M A N

U Z M A N

A Y I N O T E L I.

9

120

76

Ali Can Aksu“DÜNYA TURİZMİNE GENEL BAKIŞ VE TÜRK TURİZM SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİ”

Umut ÇAKIRHAN“BİRLİKTEN DOĞAN GÜÇ: PTYB”

T U R I Z O O M.

U Z M A N

Page 10: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Antalya Belek’de bulunan, Stone Group Hotels’e geçen Adam & Eve oteli, “Royal Adam & Eve” adıy-la kapılarını yeniden açtı. Otelin konseptinde herhangi bir değişiklik yapmayan grup, otelde yaptığı diğer yenilikleri şöyle açıkladı:• Royal Wings, Royal Dragon, Royal Holiday Palace ve Royal Alhambra Palace’deki servis ve hizmet kalitesi Royal Adam & Eve’ e yansıtılacak, servis ve hizmet kalitesi arttırılacak.• Otel Lobby’ sinin üst katına, ote-lin mimari stiline uygun Lobby Bar ile şık ve modern oturma grupları eklendi.

• Resepsiyonun bulunduğu lobby katına otelin mimari stiline uygun oturma grupları eklendi..

• Misafirlerimizin resepsiyon veya giriş lobby katından spa, ana restoran ve denize rahat ulaşabilmeleri için resepsiyon kumsal arasına bağlantı yürüyüş yolu otelin mimari konsepti-ne uygun şekilde yapıldı.

• Deniz tarafındaki Snack Restoran’a mevcut mimari tasarımına uygun yiyecek ve içecek corner’ları ilave edildi. ( Döner, Kumpir, Pizza, Don-durma gibi üniteler).

• Stone Group Hotels’de konsepte dahil “Bistro” ve “geç kahvaltı kon-septi” açılacak “Bistro Restoran” ile 2013 yaz sezonunda hizmet vermeye başladı. Bistro Restoran’da saat 24.00 ‘den sabah 07.00’ye kadar zengin me-nüsüyle gece yemeği servis edilmeye başlandı.• Ana Restoran’a, kumsal tarafında restoranın mimari tasarımına uygun 300 kişi kapasiteli teras ilave edildi.• Dış havuzlar çevresindeki seramik-ler yenilendi.• Haftanın yedi günü parti ve event-lere devam edilecektir.

İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün sitesinden açıkla-dığı verilere göre, 2013’ün iki aylık döneminde gelen turist sayısın-da yüzde 8 ve 7 düşüş yaşayan Antalya’ya, mart ayında gelen turist sayısı yüzde 10 arttı. Mart ayında kente gelen ziyaretçi sayısı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde

10 oranında artarak 353 bin olarak gerçekleşti. Geçen yılın aynı ayında bu sayı 322 bin olmuştu. Bu arada, geçen yılın ilk 3 ayında 624 bin 246 kişinin ziyaret ettiği kenti, bu yılın ilk üç aylık döneminde 627 bin 565 kişi ziyaret etti. Yakalanan bu rakamın yüzde 1’lik bir artışa denk geldiği belirtildi.

Kayı Group’tan, Stone Group Hotels’e satılan Adam & Eve oteli, yeni adı Royal Adam & Eve oteli olarak yeniden kapılarını açtı.

Antalya’ya yılın ilk çeyreğinde 627 bin turist geldi. Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün verilerine göre, bu yılın ilk çeyreğinde 627 bin turist geldi.

Royal Adam&Eve açıldı

ANTALYA’YA TURİST AKINI BAŞLADI

G U N C E L..

10

Page 11: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Cemil Topuzlu Cad. Ersayın Apt. No:9 / A K:1 D:4 Fenerbahçe 34726 İstanbul T: +90 532 326 93 68 F:+90 216 522 86 89 [email protected] www.amimar l i k .com.t r

iyi yaşamak için...Sadece yaşamak için değil,

Şekliyle, konumuyla,kullanım amacıyla her mekânın ihtiyacı farklıdır. Mimarlık, İç Mimari Proje Tasarım, Uygulama ve Danışmanlık hizmeti veren A Mimarlık, müşterilerine en uygun hizmeti sunmak, mekânlara ihtiyacı olan doğru çözümleri bulmak için 20 yılı aşkın tecrübesiyle ve ilk günkü enerjisiyle çalışıyor. Sizinle birlikte nefes alan, yaşayan eşsiz mekânlar yaratmak için gelin tanışalım…

Page 12: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

VitrA ve Türk Serbest Mimarlar Derneği’nin işbirliğiyle gerçekleşti-

rilen VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi’nin ikinci kitabı Turizm ve Rekreasyon Yapıları yayım-landı. Plan ve konumlarıyla dik-kat çektikleri, değişik hizmet ve işlevlere sahip oldukları, bulun-dukları çevrede fark yaratarak malzeme, tasarım ve yapılarıyla yenilikçi bir duruş sergiledikleri için seçilen yapıların arasında, Antalya’dan Adam&Eve, Corne-lia Diamond Golf Resort, Hill-side Su Otel, Kaş Marina, Lara Kervansaray Otel ve Kongre Merkezi, Minicity Maket Parkı, Titanic Resort Hotel ile Zeynep Golf Resort Hotel de yer alıyor. “Turizm ve Rekreasyon Yapıları” başlıklı kitapta; otel, tatil köyü, pansiyon, restoran, kafe, bar, misafirhane, eğlence merke-zi, kamp, yol üstü tesisleri gibi 2000 yılı sonrasında inşa edi-len turizme yönelik yapılardan oluşan 50 projelik bir seçki yer alıyor. Kitapta yer almaya hak kazanan yapılar arasında Kasr-ı Nehroz, Mogan Doğa Parkı, W Hotel, Esma Sultan Yalısı, JW Marriot Ankara, Burç Beach, Alaçatı Yel Değirmenleri Parkı,

Tike Restaurant Bursa gibi son dönemin dikkat çeken önemli yapıları yer alıyor.Editörlüğünü Banu Binat ve Neslihan Şık’ın yaptığı kitapta, her proje için kendi mimarının yorumu yer alıyor. Tasarımını Zekiye Nazlı’nın yaptığı ve De-niz Güner’in mimari eleştirile-riyle katkıda bulunduğu kitapta; sektörü ve yapı türlerini turizm-ci, mimar ve sosyolog bakış açı-larıyla inceleyen değerlendirme

yazıları yer alıyor. Sosyolog Doç. Dr. Zafer Yenal, değişen tatil anlayışlarını ve bunun mekansal yansımalarını anlatıyor. Türki-ye’deki pek çok turizm yapısı-nın baş kahramanı olan Mimar Tuncay Çavdar, tatil köylerinin ve “her şey dahil sistemi”nin doğuşuna değiniyor. Tavit Köle-tavitoğlu turizm yatırımlarının gelişiminden bahsederken, Dr. Sedef Doğaner ise akademik bir yaklaşımla yeni otel tasarımları-nı etkileyen unsurları aktarıyor.

Türkiye’nin Çağdaş Turizm ve Rekreasyon Yapıları Belirlendi

12

G U N C E L..

VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi’nin ikinci kitabına seçilenler arasında, Antalya’dan da 8 yapı yer alıyor.

Page 13: Otel Endustrisi Dergisi Nisan
Page 14: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın kuruluşunun 131. Yıldönümü törenle kutlandı. Törende ATSO`nun Antalya 2023 Vizyonu kapsamında gerçekleştirilen Turizm çalışmaları ve planları gündem oluşturdu.

ATSO`DA GÜNDEM TURİZM ÇALIŞMALARI...

Törende konuşma yapan ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, yapılan

çalışmaları anlattı. Türkiye’de odaların tarihinin 1880’lerde başladığını belirten ve tarihsel gelişim sürecini anlatan Budak konuşmasına şöyle devam etti: “Biz 2009’da göreve geldiğimiz-de Meclis Üyeleri ve Komite Üyelerimizle sabah kahvaltılı toplantılarla tüm sektörlerimi-zin sorunlarını, Antalya sorun-larını masaya yatırdık ve dört yılın çalışma planını ortaya koy-duk. Yönetim Kurulumuzla bir-likte hedeflerimize planlı olarak çalışmaya başladık. Bunu hem komitelerimiz hem de üyeleri-miz benimsedi. Bu dönemde en önemli hedef olarak Antalya’nın kimliğini yeniden kazanması ve ticaretin ve turizmin gelişmesi için kültür ve sanatı ilk sıraya koyduk. Bu aslında Odalar açı-sından çokta alışıldık bir bakış sayılmazdı. Bu yönde de çalış-malarımızı başlattık.

İkinci en önemli çalışmamız An-talya birlikteliğini sağlamak ve güçlendirmek oldu. Bunun için biz de büyük çaba harcadık, ama Antalya’daki bütün kurum ve kuruluşlardan da destek gördük. Gerçekten her konuda Antalya Valiliğimiz, Büyükşehir Beledi-yesi ve ilçe belediyelerimizle her zaman işbirliğine açık olduk. Onlar da her zaman gereken desteği fazlasıyla vermişlerdir. Bölgemizdeki tüm oda ve bor-salarımızla çok yakın bir diyalog içinde çalıştık. Ticaret Borsa-mızla, Deniz Ticaret Odamız-la, Alanya, Manavgat, Burdur, Isparta oda ve borsalarıyla her zaman işbirliği içinde olduk. Bu çabalar sonucunda aylarca uğra-şıp Tanıtım A.Ş.’yi kurduk. Daha sonra Tarım Konseyini kurduk. Organize Sanayiye büyük mesai verdik. Antalya birlikteliği sayesinde 2023 Antalya Vizyonu çalışma-sını başlattık. Aralık ayı başında birinci arama konferansımızı yaptık. Antalya

tarihinde bir ilktir. Daha sonra Aralıkta komitelerimizle bir-likte Oda olarak 2023 arama konferansımızı yaptık. İnter-nette 2023 anketi yaptık. Mart ayında da yine Antalya’nın kurum ve kuruluşlarıyla birlik-te karar konferansımızı yaptık. Yine herkesin katkısıyla yapı-lan bu çalışmaların sonucunda önemli bir noktaya ulaşılmıştır. Antalya’nın artık vizyonu belir-lenmiştir. Antalya’nın kimliği tanımlanmıştır. Bütün toplan-tıların ve anketin en önemli so-nucu şudur: Herkes, Antalya’nın kültür ve sanat şehri olmasını arzu etmektedir. İkinci olarak da Antalya’nın çevre ve doğa dostu şehir olması arzu edilmektedir. Kendi yaptığımız, komiteleri-mizle birlikte yaptığımız top-lantıda bile gördük ki, herkes en fazla alternatif turizmin gelişmesine önem veriyor. Kendi üyelerimiz bile ticaret, inşaat yerine EXPO’yu konuşmak isti-yor. Herkes bir Antalya sembolü istiyor.

14

G U N C E L..

Page 15: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

15

Vizyon çalışması toplantı so-nunda hazırladığımız, toplantı notları ve 2023 Antalya hedef-lerinin kitapçığını ve ATSO tarihi kitabını sizlere sunacak-lar. Yani artık sorunlar herkes tarafından biliniyor, herkes çözüm yollarını da biliyor. Antalya’nın artık yol haritası da bellidir. Antalya’nın yol haritasının yanı sıra, Odamı-zın gelecek vizyonu da kesin hatlarıyla belirlenmiştir.

Şeçim sonrası Odamız yöne-timinin yapacağı çalışmalar artık bellidir. Bugüne kadar Odamız yerel seçimler sonra-sında yerel yönetimlerden bek-lentiler biçiminde genel talepler de bulunmuştur.

Antalya’nın 2023 hedefleri

Antalya’nın 2023 hedefleri orta-dadır. Ayrıca 2016 EXPO zaten orta vadeli veya önümüzdeki üç yılın hedeflerini de belirlemiştir. EXPO için şu ana kadar birçok şey yapılmıştır. AKSU bölgesi için ve Doğu ve kuzey çevre yolları için bütçe de öngörül-müştür. Alanda sembol yapılar da gündemdedir.

Ancak, ilginç olan bir konu var. Geçen hafta İstanbul’un 2020 Olimpiyatlarına adaylığı konusu vardı. Devletin konuyu ele alma-sı, Haydarpaşa’da bile stad pro-jesi, Türkiye’nin en büyük şir-ketlerinin sponsorluk için sıraya girmesi, en önemlisi konunun ulusal medyada sürekli olarak gündeme gelmesine baktığımız-da farkı görüyoruz.

Henüz ulusal medyamız EXPO 2016’yı duymuş görünme-mektedir. Sanki Antalya kendi kendine çalıp oynamaktadır. Ulusal medya için sanki Türki-ye İstanbul’dan ibarettir oysa Türkiye’nin Olimpiyatlara aday-lığının, İzmir’in büyük EXPO’ya adaylığının ve bu organizasyon-larının başarısının yolu 2016 Antalya EXPO’daki başarıdan geçmektedir. Ayrıca, şu ana ka-dar konuşulan çevre yolu proje-leri zaten Antalya’nın bugünkü ulaşım sıkıntısını ancak çözer. Çevre yolları EXPO projesi ko-nuları değildir.

Eğer EXPO, bir büyük olay, bir dönüm noktası olarak kabul ediliyorsa hızlı tren konuşul-malıdır. İşte hızlı tren zaten Konya’dadır. Önümüzdeki yıl Afyonkarahisar’da olacaktır. Eskişehir hattı İstanbul’a gide-cektir. İstanbul Bulgaristan’a bağlanacaktır. Sonra sırada İzmir var. Doğu’da sırada Sivas, Gaziantep, sonra Erzurum-Kars vardır. Bunlar gerçekten çok güzel projelerdir ama artık bura-da Antalya’nın unutulmaması gerekir. Antalya için 2023 plan-laması çok geç bir planlamadır. Biz diyoruz ki, bu proje 7 yıl öne çekilsin ve 2016’da hızlı tren Antalya’yı Anadolu’yla buluş-tursun. Ankara’ya, hatta bütün Türkiye’ye sesleniyoruz. Diyoruz ki, EXPO’ya hızlı trenle gelin!

Antalya bugünkü 20 milyar do-larlık ekonomisini en azından iki katına çıkarmalıdır

Bu kuruluş yıldönümünde Hükümetten ATSO olarak ta-lebimizdir. Antalya’ya da sesle-

niyoruz: böyle sessiz sedasız, heyecansız oturmayın! Gelin 1 milyon imza toplayalım. Bu imzaya Burdur, Isparta’da katıl-sın. Bir milyon imza toplarsak Hükümet de harekete geçer, bu hızlı trene sahip çıkabilecek yerli ve yabancı sermaye de harekete geçer. Bu olabilir, ama Antalya’nın üzerindeki bu ölü toprağını atması, bu konuyu partiler üstü bir konu olarak ele alması ve birlik içinde olması gerekir.

Sağlıklı bir ticaret, sağlıklı bir kentleşmeyle mümkündür. Es-nafın geleceği yerel yönetimlerin kararlarına ve uygulamalarına bağlıdır. 2023’de Antalya bu-günkü 20 milyar dolarlık eko-nomisini en azından iki katına çıkarmalıdır. Bu mevcut yapıyla değil, her alanda kalite artışı ile mümkün olabilir.” Diyerek Antalya’nın ulaşması gereken hedefleri sıralayan Budak, ko-nuşmasını şu şekilde tamamladı. “Antalya Allah vergisi avantajla-ra sahiptir, gerçekten cennetten bir köşedir. Daha güzelini yap-mak zorundayız, yapabiliriz ve yapacağız. Hep birlikte, gönül gönüle, el birliğiyle, sen ben demeden, birbirimize destek olarak yapabiliriz ve yapacağı-mıza inanıyorum. Bir kez daha geçmişte ve bugün Antalya’ya ve bu büyük kuruma yaptığı-nız katkılardan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. ATSO’nun daha nice yıllara güç-lenerek, itibarlı, saygın, çağdaş bir kurum olarak gelişmesini diliyorum. Hepinizi ve bütün üyelerimizi tebrik ediyorum.”

Page 16: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

G U N C E L..

16

Türkiye ekonomisinin yüzde 2.2 oranında büyüdüğü 2012 yılında en hızlı büyüyen sektör yüzde 6.6 ile gayrimenkul, kiralama ve iş faaliyetleri oldu. Bunu yüzde 5.6 artış hızıyla eviçi personel çalıştıran hanehalkları ile yüzde 5.3 artış hızıyla sağlık işleri ve sosyal hizmetler faaliyetleri izledi.

G U N C E L..

Türkiye ekonomisinin yüzde 1.4 oranında büyüdüğü yılın son çey-reğinde en hızlı büyüyen sektörler yüzde 7.4 ile oteller ve lokantalar, yüzde 6.6 ile gayrimenkul kira-lama ve iş faaliyetleri, yüzde 5.5 ile eviçi personel çalıştıran hane-halkları faaliyetleri oldu.2012 yılının 4. çeyreğinde tarım, avcılık ve ormancılık sektörü GSYH değeri yüzde 4.3 artışla 2 milyar 563 milyon TL`ye ulaşır-ken, 2012 yılı genelinde yüzde 3.5 artış hızıyla 10 milyar 666 milyon TL oldu. Tarım sektörünün 4. çeyrekte toplam GSYH içindeki payı yüzde 8.6, 2012 yılı genelinde yüzde 9.1 düzeyinde gerçekleşti.Türkiye ekonomisinin sabit fiyat-larla yüzde 2.2 oranında büyüdü-ğü 2012 yılında en hızlı büyüyen sektörler yüzde 6.6 ile gayrimen-kul, kiralama ve iş faaliyetleri, yüzde 5.6 ile eviçi personel çalış-tıran hanehalkları, yüzde 5.3 ile sağlık işleri ve sosyal hizmetler faaliyetleri oldu.TÜİK, 2012 yılı 4. çeyreğini kapsayan gayri safi yurtiçi hasıla

(GSYH) verilerini açıkladı. 2012 yılının 4. çeyreğinde madencilik ve taşocakçılığı, elektrik, gaz, buhar ve sıcak su üretimi, top-tan ve perakende ticaret dışında diğer sektörlerin GSYH`sında artış yaşandı. 2012 yılı genelinde ise tüm sektörlerin GSYH`sı artış gösterdi.1998 temel fiyatlarına göre sabit fiyatlarla sektörler toplamının yüzde 1.4 artışla 29 milyar 935 milyon TL`ye yükseldiği 2012 yılının 4. çeyreğinde, sektör-ler toplamının toplam GSYH içindeki payı yüzde 100.9 oldu. Sabit fiyatlarla yüzde 1.4 büyü-menin gerçekleştiği 2012 yılının 4. çeyreğinde en fazla büyüme gösteren sektör oteller ve lokan-talar oldu. Yılın 4. çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7.4 artış gösteren oteller ve lokantalar faaliyetlerinde GSYH 514.4 milyon TL`ye ulaştı. Yılın 4. çeyreğinde büyüme hızı açı-sından bu sektörü yüzde 6.6 artış hızıyla gayrimenkul kiralama ve iş faaliyetleri izledi. Gayrimen-kul kiralama ve iş faaliyetlerinde

GSYH değeri1 milyar 320 milyon TL oldu. Bu iki sektörü yüzde 5.5 GSYH artış hızı ile eviçi personel çalıştıran hanehalkları takip etti. Sektörün GSYH değeri 4. çeyrek-te 53 milyon TL`ye ulaştı.Türkiye ekonomisinin sabit fiyat-larla yüzde 2.2 oranında büyüdü-ğü 2012`yılında sektörel bazda en çok büyüyen sektör yüzde 6.6 artış hızıyla 4 milyar 451 milyon TL GSYH değerine ulaşan gayri-menkul kiralama ve iş faaliyetleri oldu. Bunu, yüzde 5.6 oranında artış hızıyla 191 milyon TL`ye yükselen eviçi personel çalıştıran hanehalkları, yüzde 5.3 oranında artış hızıyla 1 milyar 423 milyon TL`ye ulaşan sağlık işleri ve sosyal hizmetler faaliyetleri takip etti.TARIM SEKTÖRÜ GSYH DEĞERİ 4. ÇEYREKTE YÜZDE 4.3 ARTTI2012 yılının 4. çeyreğinde tarım, avcılık ve ormancılık sektörü GSYH değeri yüzde 4.3 artışla 2 milyar 563 milyon TL`ye ulaşır-ken, 2012 yılı genelinde yüzde 3.5 artış hızıyla 10 milyar 666 milyon

EN HIZLI BÜYÜYEN SEKTÖR OTELLER VE LOKANTALAR

Page 17: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

TL oldu. Tarım sektörünün 4. çeyrekte toplam GSYH içindeki payı yüzde 8.6, 2012 yılı gene-linde yüzde 9.1 oldu.Balıkçılık sektörü GSYH`sı 4. çeyrekte yüzde 1.7 artışla 140 milyon TL`ye, 2012 yılı gene-linde yüzde 3.1 oranında artışla 311 milyon TL`ye yükseldi. Ba-lıkçılık sektörünün 4. çeyrekte toplam GSYH içindeki payı yüzde 0.5, 2012 yılı genelinde yüzde 0.3 oldu.Yılın 4. çeyreğinde madencilik ve taş ocakçılığı GSYH`sı yüz-de 5.1 azalışla 201 milyon TL, 2012 yılında yüzde 0.8 artışla 832 milyon TL oldu. Maden-cilik sektörünün 4. çeyrekte toplam GSYH içindeki payı yüzde 0.7, 2012 yılı genelinde yüzde 0.7 oldu.2012 YILINDA İMALAT SANAYİ GSYH`SI SABİT FİYATLARLA YÜZDE 1.9 BÜYÜDÜ2012 yılının 4. çeyreğinde imalat sanayi GSYH`sı ge-çen yılın aynı dönemine göre yaklaşık 1.5 milyon TL artışla 7 milyar 173 milyon TL oldu. İmalat sanayinin toplam GSYH içindeki payı yüzde 24 olarak gerçekleşti. 2012 yılında ise imalat sanayi GSYH`sı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1.9 oranında artışla 28 milyar 680 milyon oldu. Bu dönemde imalat sanayinin toplam GSYH içindeki payı yüzde 24 olarak belirlendi.İnşaat sektörü GSYH`sının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1.5 artışla 1 milyar 763 milyon TL`ye ulaştığı 2012 yılının 4. çeyreğinde, toptan ve perakende ticaret sektörü yüzde 0.5 azalarak 3 milyar 717 milyon TL, elektrik, gaz, buhar ve sıcak su üretimi yüzde 2.5 azalışla 720 milyon TL, ulaştır-ma, depolama ve haberleşme yüzde 0.3 artışla 4 milyar 398 milyon TL oldu. Yılın 4. çeyre-ğinde inşaat sektörünün top-lam GSYH içindeki payı yüzde 5.9, toptan ve perakende sektö-rünün yüzde 12.4, elektrik, gaz, buhar ve sıcak su üretimi yüzde 2.4, ulaştırma, depolama ve haberleşme sektörünün yüzde

14.7 düzeyinde belirlendi.2012 yılı genelinde inşaat sek-törü GSYH`sı bir önceki yıla göre yüzde 0.6 oranında artışla 6 milyar 728 milyon TL, toptan ve perakende sektörü GSYH`sı yüzde 0.1 oranında artışla 15 milyar 2 milyon TL, elektrik, gaz, buhar ve sıcak su üretimi yüzde 3.5 oranında artışla 2 milyar 459 milyon TL, ulaştır-ma, depolama ve haberleşme yüzde 3.2 oranında artışla 17 milyar 579 milyon TL oldu.4. ÇEYREKTE MALİ ARACI KURULUŞLARIN YARATTIĞI GSYH DEĞERİ YÜZDE 3.8 ARTTI2012 yılının 4. çeyreğinde mali aracı kuruluşların faaliyetle-rinin yarattığı GSYH değeri yüzde 3.8 oranında artışla 4 milyar 57 milyon TL, dolaylı ölçülen mali aracılık hizmetleri GSYH değeri yüzde 3.5 artışla 2 milyar 812 milyon TL oldu. Toplam GSYH içindeki payları ise sırasıyla yüzde 13.6 ve yüz-de 9.4 olarak gerçekleşti.2012 yılı genelinde mali aracı kuruluşların faaliyetlerinin ya-rattığı GSYH değeri yüzde 3.2 oranında artışla 14 milyar 155 milyon TL`ye, dolaylı ölçülen mali aracılık hizmetleri GSYH değeri yüzde 3.4 artışla 9 mil-yar 675 milyon TL oldu.Yılın 4. çeyreğinde konut sahipliği GSYH değeri yüzde 1.7 artışla 1 milyar 340 milyon TL olurken, kamu yönetimi ve savunma, zorunlu sosyal güvenlik GSYH`sı yüzde 4.1 artışla 924 milyon TL düze-yinde gerçekleşti. 2012 yılında konut sahipliği GSYH`si yüzde 1.7 oranında artışla 5 milyar 291 milyon TL, kamu yönetimi ve savunma, zorunlu sosyal güvenlik GSYH`sı yüzde 3.5 oranında artışla 3 milyar 456 milyon TL oldu.Eğitim GSYH değeri 2012 yılının 4. çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4.6 artışla 561.2 milyon TL düzeyi-ne çıkarken, 2012 yılı genelinde eğitim sektörü GSYH`sı yüzde 4.3 oranında artışla 2 milyar 258 milyon TL düzeyinde ger-çekleşti.

2012 yılı Şubat ayına ait Yatırım Teşvik Belgeleri Lis-tesi yayınlandı. Toplam 43

turizm yatırımına teşvik verildi. Teşvik alan yatırımların 33 tane-sini yeni otel yatırımı oluşturur-ken, 6 otel için modernizasyon teşviki ve turizm başlığı altında değerlendirilen 3 öğrenci yurdu ve 1.200 öğrenci kapasiteli bir okul için de komple yeni yatı-rım söz konusu.Alan Yapı Endüstri ve Tic. Ltd. Şti.`nin Antalya`da yapacağı 974 yataklı 5 yıldızlı komple yeni otel yatırımı 78.328.081 TL ile en yüksek teşvike layık görüldü. Bu yatırımı Doruk Ti-cari Yatırımlar ve İnşaat A.Ş`nin Kayseri`de hayata geçireceği 240 odalı ve 5 yıldızlı yeni otel yatırımı 55.671.000 TL tutan teşvik tutarı ile takip etti.Şubat ayında yatırım teşviği alan 33 yeni otel yatırımı ile bir-likte Türkiye`nin sahip olduğu yatak kapasitesinde de ciddi artış meydana gelecek. Buna göre 33 yeni otelin hizmete girmesiyle birlikte 10 bin 234 yatak kapasitesi yaratılacak. Açıklanan yatırım teşvik belge-leri listesiyle birlikte yeni otel yatırımlarının istihdama katkısı da önemli seviyede olacak. Buna göre 43 yatırımın hizmete girmesiyle birlikte toplam 2.163 kişiye konaklama alanında istihdam olanağı sağlanmış olacak.

10 BİNİN ÜZERİNDE YENİ YATAK KAPASİTESİ

17

Page 18: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Haziran 2012’de onaylanan yasa ile ülkemizde daha da önem kazanan İş Sağlığı ve

Güvenliği ile ilgili tüm kesimleri birleştiren ISAF Safety&Health, 2013 yılında yine sektör firmalarını, profesyonelleri, ilgilileri ve kurumla-rını bir araya getirmeye hazırlanıyor.Gelişen sektörün daha da bilinçlen-mesi için edindiğimiz vizyonda bizi ilk yılında da destekleyen Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2013yı-lında da ISAF Safety&HealthFuarı için destek vereceğini açıkladı.Her yıl artan katılımcı profiliyle;

ISAF Security bölümünde CCTV gözetim sistemleri, güvenlik alarm-ları, geçiş kontrol sistemleri, güven-lik eğitimi, araç güvenliği, telekomi-nikasyon sistemleri ve RFID sistem geliştirme hizmetleri gibi konulara yer verilirken, ISAF Fire bölümünde algılama ve uyarı sistemleri, yangın görüntüleme, engelleme, söndürme, kontrol sistemleri, acil durum ekip-manları, arama kurtarma çalışmaları gibi sektöre ilişkin çeşitli sistemlere yer verilecek. ISAF Safety&Health bölümünde iş elbiseleri, düşme önleyici malzemeler, ulaşım ve trafik güvenliği, çevre kontrol koruma

merkezleri, ilk yardım malzemeleri ön plana çıkarken, ISAF IT Security bölümünde BT güvenliği, şifreleme teknolojileri, risk yönetimi güven-liği, bilgi güvenliği yönetimi, kimlik tanımlama sistemleri, kablosuz uygulamalar gibi sektörün önemli alanları fuarda tanıtılacak. Fuarın son bölümü ISAF Smart Houses’ta ise bina yönetim sistemleri, uzaktan kumanda sistemleri, akıllı kartlar, ay-dınlatma kontrol sistemleri, ses, ışık, görüntü sistemleri, sayı göstergeleri, jeneratörler, bilgisayar otomasyon yazılımları alanlarına yer verilecek.

G U N C E L

KAPSADIĞI SEKTÖRLERİN TEK FUARI

..

18

ISAF 2013 2012’de muazzam bir büyüme yaşayan ISAF Fuarı bu yıl 17. Kez düzenleniyor. Bu yıl da İFM’de 9. 10. ve 11. hollerde gerçekleşecek olan ISAF Fuarı, 9.holde %100 doluluğa ulaşmış durumda. 10.holde % 80’lik bir doluluk mevcutken, bu oran 11.holde %70’i bulmuş durumda.

Page 19: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

FUAR TANITIM ÇALIŞMA-LARI DEVAM EDİYORYurtiçinde ve yurtdışında ISAF fuarının tanıtılma çalışmaları hızla devam ediyor. Banner ve haber çalışmalarının yanı sıra sektörün önde gelen firmalarının web sitelerinde fuarın tanıtımı ve takviminin yer alması için gerekli iletişimler sağlanıyor. Yurtdışında ise, yurtdışı temsilci-lerimiz kanalıyla fuarın duyurusu yapılıyor.Sektör firmaları, potansiyel ziyaretçiler fuarımız hakkında bilgi-lendiriliyor. 2012 yılında %30luk bir büyüme hedefleyen ISAF fuarı % 63 gibi muazzam bir büyüme yakaladı. Başarılı tanıtım çalışmaları sayesin-de bu yıl da minimum ISAF fuarı % 30luk bir büyüme hedefliyor.IT SECURITY 2. BT GÜVENLİ-Ğİ KONFERANSIGünümüzün en çok ihtiyaç duyu-lan alanları olan Bilgi, Veri ve Ağ Güvenliği konularını kapsayan IT Security Konferansı’nı, 2013 yılında yine ISAF Fuarı ile eşzamanlı düzen-leniyor. ISAF Fuarı ile aynı tarihler-de gerçekleşecek olan IT Security Konferansı, Bilgi, Veri ve Ağ Güven-liği ile ilgili tüm kesimleri bir araya getirmeyi amaçlıyor.

IT Security Konferansı kapsamında, konularında uzman kişilerin katıldı-ğı özel paneller de düzenlenecektir. IT Security Konferansı, Bilgi Gü-venliği, Data Güvenliği, Network Güvenliği alanlarında tüm kesimleri birarayagetirerek, sektörün durumu ve sektördeki gelişmelerin konuşul-duğu kapsamda düzenlenecektir. Bilgi, Veri ve Ağ Güvenliği alanla-rında neredeyse her gün yaşanan değişim ve gelişmeler hakkında bilgiler, tecrübeler ve beklentiler dile getirilecektir.

SECURITY& SAFETY 2.GÜVENLİK VE EMNİYET KONFERANSIGüvenlik ve Emniyet sektörlerinin Türkiye’deki tek ortak konferansı-nın ikincisini, 2013’te de ISAF Fu-arı ile eşzamanlı düzenlenecektir. Güvenlik alanında farklı alanlarda tartışılan birçok konu, konferansı-

mız kapsamında düzenleyeceğimiz sektörün önemli isimlerinin katıldığı panellerde tartışılacaktır.Konferansımız, güvenlik ve iş sağlığı ve güvenliği alanlarındaki gelişme-ler ve mevcut durumu konularını kapsayacaktır. Sektörlerin sorunları, çözüm önerileri, deneyimler, çözüm önerileri, mevcut durum, ne yönde gidilmesi, sektörün yanlışları ve doğruları hakkında bilgi alışverişleri olacaktır.

19

Page 20: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Dünyanın en büyük otel zincir-lerinden biri İzmir’e geliyor. Hürriyet gazetesinden Burcu

Taner’in haberine göre, ABD’li otel zinciri Marriott, Renaissance markasıyla İzmir’e 5 yıldızlı bir otel yapacak. Sadece şu anda 30 milyon doları aşkın yatırım yapılan otel Ege mutfağından hamamına kadar yerel değerleri benimserken, misafirlerini kravatlı resepsiyonistler değil “stil sa-hibi” görevliler karşılayacak. Otelin hedef kitlesini ise “keşfetmeyi seven seyyahlar” oluşturuyor. Gaziosmanpaşa Bulvarı’nda açılacak otel, misafirlerine kent merkezin-deki diğer otellerden daha farklı hizmet sunma konusunda iddialı. Yeni yatırımlarını ve İzmir’le ilgili düşüncelerini Hürriyet’e anlatan Renaissance İzmir Oteli Genel Mü-dürü George Assaf, otelin kapılarını Haziran ayında açacağını kaydetti. İlk otelini 1927 yılında açan ve şu anda dünyada 4 bine yakın oteliyle turizm sektörünün yönlendiricile-rinden olan Marriott’un Türkiye ile yakından ilgilendiğini vurgulayan Assaf, “Grup, bu önemi sadece Türkiye üzerine yoğunlaşmış bir gelişim departmanı kurarak da gösterdi. Bu departman yaptığı fizi-

bilite çalışmaları sonucunda yatırım bölgelerinden birini de İzmir olarak belirledi. 110 odalı otelimizde şehir otelciliğini butik bir anlayışla hayata geçireceğiz” dedi.20 MARKADAN BİRİTürkiye’nin dinamik ve genç nüfus yapısı, istikrarlı ekonomisi ile pek çok potansiyel barındırdığını vur-gulayan Assaf, otelin yapısını da şu sözlerle anlattı: “İstanbul’da süre ge-len yatırımlarımızın yanı sıra İzmir’e de çok büyük bir otel kazandırma-nın mutluluğunu yaşıyoruz. Buraya gelmek için özellikle Reniassance markasını tercih ettik. Bu grubun içinde bulunan 20 markadan bir ta-nesi. Özelliği yaşam tarzı dediğimiz bir yaşam alanı yaratmayı öngören bir stilinin bulunması. Biz açtığımız tüm otellerde o şehrin kültürel mira-sını da yansıtıyoruz.”BEYRUT HAVASIHedef kitlelerini “keşfetmeyi seven seyyahlar” olarak tasarladıklarını da belirten Assaf, “Otelimizi zi-yaret edecek insanlar belki iş için İzmir’de olsalar da, yaşamak için çalışan insanlar olacak. Yerel doku-larla yoğrulmuş farklı konseptleri-

mizle iddialıyız” dedi. Kendisinin de Beyrutlu olduğunu, Beyrut ile İzmir’in havasından insan yapısına kadar pek çok benzerliği bulundu-ğunu da kaydeden Assaf, “Bu kent çok kalabalık değil ama çok sakin de değil. Buranın en güzel tarafı kentin neresinde olursanız olun denizi ve doğayı görüyor olmanız. Mutfağı ise inanılmaz. Burada her gün balık yiyebilirim. ayrıca bu şehrin bir stili olduğunu, sanata da son derece ilgili olduğunu görüyorum. Şehirdeyken bile şehirde değilmişsiniz gibi bir havası var. Gördüğüm kadarıyla İzmir’e gelen turistler burada çok kalmadan çevre yerlere gidiyorlar. Biz turistleri bilinmeyen güzel yerle-re yönlendirerek kentte kalmalarını da sağlamak istiyoruz” diye konuştu.KONSEPT ŞAŞIRTACAKAssaf, İzmir otelinde mutfağı Ege mutfağına uyarlayacaklarını belirte-rek, “Bunun yanı sıra hamam kon-septine de yer verdik. Otelin yatak başlarında eski İzmir fotoğrafları bu-lunacak. Otelin kokusundan hangi saatte hangi tür müziğin çalacağına kadar tüm detaylar düşünüldü. Mi-safirlerimizi kravatlı resepsiyonistler değil stil sahibi görevliler karşılaya-cak” dedi.

G U N C E L..

Amerikalı otel zinciri Marriott’un İzmir’e ilk yatırımı yapmak için düğmeye bastığı bildirildi. Şirket İzmir’deki ilk yatırımı Renaissance markasıyla yapacak.

20

AMERİKALI OTEL DEVİ MARRIOTT FARKLI KONSEPTİYLE İZMİR’E GELİYOR.

Page 21: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

21

İki buçuk yıllık titiz restorasyon ve iç yapı çalışmaları,

Viyana’da yaşayan mi-mar Boris Podrecca, Avusturyalı Atelier Hayde Architekten ve tasarımcı Jean-Cla-ude Laville himaye-sinde gerçekleştirildi. Kültür mirası listesin-deki, Rönesans stilini canlandıran yedi katlı bina 152 oda ve süit, Kempinski Spa, iki restoran, iki bar, bir çiçekçi ve bir şarküteri ile 17 özel rezi-dansın yanı sıra kentin en büyüğü olan Cigar Lounge’u barındırmakta. iPad’li otele giriş işlemleri, her odada iPad bulunması ya da son teknoloji TV eğ-lence sistemleri gibi yenilikçi dokunuş-lar binanın tarihi dokusunu son model teknoloji ürünleri ve çağdaş bir yaşam tarzı ile harmanlıyor. Çift kişilik odada kahvaltı dahil bir gecelik konaklama fiyatı iki kişi 265 Euro’dan başlıyor. Rezervasyon için [email protected]; daha fazla bilgi için www.kempinski.com/wien adreslerini ziyaret edebilirsiniz.Aydınlık ve ferah Lobby Lounge & Bar, Palais Hansen’in kalbi ve ruhu. Viyana Akşamüstü Çayı ise öne çıkacak özgün servislerden; geleneksel ve şüphe gö-türmez bir şekilde Viyanalı bu mutfak deneyimi şüphesiz Viyanalı yaşam tarzının yeni mihenk taşı olacak. Otelin iki restoranı “Die Küche” ve “Edvard”’ın kapıları otel misafirlerinin yanı sıra dışarıdan ziyaretçilere de açık. “Die Küche” Restoran bir meyve-sebze pazarının sıcak atmosferinde kahvaltı ile dinlendirici bir akşam yemeği için “büyükanne tariflerinden” ilham alınmış bir menü sunuyor. Baş Aşçı Philipp Vogel ve ekibi iki canlı pi-şirme istasyonunda misafirlerin gözleri

önünde yemekler hazırlıyor. Otelin, adını mimar Theophil Edvard von Hansen’den alan ikinci restoranı “Ed-vard”, geleneksel tarifler de dahil olmak üzere mütevazı, mevsimlik yemekler sunuyor. Ağırlıklı olarak yerel ürün kullanımı, dünyanın dört bir yanından gelen baharat ve pişirme teknikleri ile birleştiriliyor. Restoran, Schottenring Caddesi’ne açılan müstakil girişi saye-sinde iş yemekleri veya rahat akşam yemekleri için ideal bir nokta.Akşam yemeğinden sonra, beyaz ve mavinin zarafetiyle tasarlanan bar “Henri Lou”, misafirlerini klasik, mev-sime özgü kokteyller veya şampanya ile dinlenmeye davet ediyor. Viyana’nın bu en yeni gece hayatı noktası adını, Avusturya’nın, Friedrich Nietzsche ve Sigmund Freud da dahil olmak üzere erkek egemen çevrelerce kabul gören ilk kadınlarından olan sıradışı yazar Lou Andreas-Salomé’den alıyor. Ve haliyle Henri Lou’nun müdürü bir ka-dın; bar görevlisi de. Bar aynı zamanda, Perşembe’den Cumartesiye Avusturya-lı ve uluslararası DJ’leri ağırlıyor. Palais Hansen’in tarihi asma katı sağ-lıklı yaşamla dolu. Altı terapi odasında, misafirler, Elemental Herbology ürün-leriyle Daniele de Winter yaşlanma karşıtı kozmetik ürünleri kullanılarak uygulanan, yılın mevsimlerinden ilham

alınan terapilerin keyfini çıkarabilirler. Saunalar, buhar odası, jakuzi ve spor salonu, 800 metre ka-relik bir alana serpiştiril-miş, Osmanlı tarzı tasarım öğeleri taşıyan Kempinski Spa’nın misafirlerine sun-duğu imkanlar.Modern avizeler, kültür mirası listesindeki sütunlu fuaye ve bolca gün ışığı, 280 metre karelik balo sa-lonunu seçkin etkinlikler için ideal mekan yapıyor. Asma kat, tamamı doğal

gün ışığı alan, büyüklükleri 25 metre kareden 116 metre kareye değişen altı toplantı salonunu barındırıyor. Viyana’nın kalbine konumlanmış Palais Hansen Kempinski Viyana, şehri keşfetmek için ideal bir üs. Burgthe-ater, St. Stephen Katedrali, Sigmund Freud Müzesi ya da Rathausplatz Meydanı gibi görülmeye değer yerler otele sadece birkaç dakika yürüme mesafesinde. Civardaki Donaukanal boyunca uzanan güzel koşu parkurları ve Prater eğlence parkı hemen elinizin altında aile boyu eğlence sunuyor. Vi-yana Uluslararası Havalimanı arabayla sadece 20 dakika, Westbahnhof tren istasyonu ise sadece 15. Viyana’nın birinci bölgesinde yer alan bu beş yıldızlı otel, Jochberg‘deki Kempinski Das Tirol’den sonra lüks otel grubunun Avusturya’daki ikinci oteli.

PALAIS HANSEN KEMPINSKI VİYANA AÇILDIKempinski Otelleri, Palais Hansen Kempinski Viyana’yı 700’ü aşkın davetlinin katıldı-ğı bir Gala Gecesi ile 20 Mart 2013 günü resmi olarak açtı. Theophil Edvard von Han-sen ve Heinrich Förster tarafından 1873 Dünya Fuarı için otel olarak tasarlanan bina böylece 140 yıl sonra orijinal kullanım amacına uygun hale getirilerek hizmete girdi.

Page 22: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

THY`nin Kamuyu Aydınlatma Platformu`na (KAP) yaptığı özel durum açıklamasına göre Şirketin, iştiraki olan THY Teknik A.Ş`nin, uluslararası teknik becerilerini geliştirme stratejisi çerçevesinde; ABD`nin San Antonio kentinde yerleşik GORE Designs Completions Ltd.

firması ve ortaklarıyla ortaklık veya satın alma alternatiflerine ilişkin görüşmelere ve durum tespiti çalışmalarına başlanmasına karar verildi. Açıklamada, taraflar arasında iyi niyet anlaşması imzalandığı ve gelişmelerin kamuoyu ile paylaşılacağı ifade edildi

Organizasyonda başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere ilgili bakanlıklar ve kamu

kurumları, Gazi Üniversitesi, Turgut Özal Üniversitesi, Meslek Birlikleri ve Sivil Toplum Kuruluşları katılım sağlayacak.Çalıştayda çözüm aranacak konular yedi ana başlık altında değerlendirilecek. Bu başlıklar; Turizm Yatırımcılarının ve İşletmecilerinin Hukuksal Sorunları, İnsan Kaynaklarının Hukuksal Sorunları, Tüketici Hakları Hukuksal Sorunları, Seyahat Acentelerinin Hukuksal Sorunları, Çevrenin Hukuksal Sorunları, Turist Rehberlerinin Hukuksal Sorunları ve Deniz Turizminin Hukuksal Sorunları şeklinde olacak. Organizasyon kapsamında, konu başlıkları ile ilgili sorunlar tespit edilecek, ardından bu sorunların çözümüne yönelik somut öneriler ortaya konulacak. Bu öneriler ikinci gün yapılacak genel oturumda tüm katılımcılarla paylaşılacak ve sonuç raporu hazırlanacak. Ortaya çıkan bu çözüm önerileri ilgili Meslek Kuruluşları ve Sivil Toplum Kuruluşlarının dikkatine sunulacak.

ÇALIŞTAY PROGRAMI17 NİSAN 2013 (1.GÜN) 09.30 - 11.00 Açılış Konuşmaları (Tüm Davetliler Katılabilir) - Doç.Dr.Muharrem TUNA (Çalıştay Koordinatörü) - Prof.Dr.Sacit ADALI (Turgut Özal Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı) - Deniz ANAPA (Uluslararası SKAL Dernekleri Federasyonu Başkanı) - Şerif YENEN (Turist Rehberleri Birliği Başkanı) - Turgut GÜR (Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı) - Osman AYIK (Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı) - Başaran ULUSOY (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı) - Prof.Dr.Erol ORAL (Turgut Özal Üniversitesi Rektörü) - Prof.Dr.Süleyman BÜYÜKBERBER (Gazi Üniversitesi Rektörü) - Ömer Çelik (T.C. Kültür ve Turizm Bakanı) 11.00 - 11.15 Kahve Molası

11.15 - 12.30 - 1. Oturum: Hukuksal Sorunların Tespiti

12.30 - 14.00 Öğlen Yemeği

14.00 - 15.15 2. Oturum:Hukuksal Sorunların Tespiti

15.15 - 15.30 Kahve Molası

15.30 - 16.45 3. Oturum:Hukuksal Sorunlara Çözüm Önerilerinin Geliştirilmesi

16.45 - 17.00 Kahve Molası

17.00 - 18.00 4. Oturum:Hukuksal Sorunlara Çözüm Önerilerinin Geliştirilmesi

18 NİSAN 2013 (2.GÜN) 09.30 - 10.00 Kahve İkramı

10.00 - 12.15 5.Oturum:Belirlenen Sorunlar ve Çözüm Önerilerine İlişkin Grup Sunuşları

12.15 - 12.30 Kapanış Konuşması

12.30 - 14.00 Katılım Belgelerinin Takdimi ve Öğle Yemeği

14.00 Kapanış

G U N C E L..

THY ABD`Lİ UÇAK ŞİRKETİNİ SATIN ALMAYA HAZIRLANIYOR

TURİZMDE HUKUKSAL SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİ TARTIŞILACAK

22

Türk Hava Yolları, THY Teknik A.Ş`nin, uluslararası teknik becerilerini geliştirme stratejisi çerçevesinde ABD`li GORE Designs Completions Ltd. firması ve ortaklarıyla, ortaklık veya satın alma alternatiflerine ilişkin görüşmelere başladıklarını bildirdi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik`in destekleri ile 17-18 Nisan 2013 tarihlerinde Ankara Sheraton Hotel`de gerçekleştirilecek çalıştayda turizm sektöründe faaliyet gösteren tüm paydaşların karşı karşıya kaldıkları hukuksal sorunların belirlenmesi ve bu sorunlara katılımcı bir anlayışla çözüm üretilmesi amaçlanıyor.

Page 23: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

23

Uluslararası modanın nabzını tutan Miror Fashion,

dünyaca ünlü markaları, hızla değişen trendleri,

ünlü tasarımcıları takip ederek otelinize yansıtıyor...

Page 24: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Lastminute.com`a göre Güney Kıbrıs`a yönelik rezervas-yonlar bankalardan nakit

para çekememe korkusu nedeniyle martın son haftası bir önceki yılın aynı dönemine göre % 75 düştü. Sunvil Holidays`in kurucusu Noel Josephides, Rus ve Alman turistlerden arta kalan odaları doldurmak isteyen Rum otelcilerin fiyatları indireceği ve İngilizler için önümüzdeki dönemde ciddi fırsatlar doğacağı görüşünde. Noel Josephides, “Kıbrıs, geç-mişten bugüne Türkiye, İspanya ve Portekiz`e göre hep pahalı

bir destinasyondu, AB`ye girip Euro`ya geçtikten sonra fiyatlar saçma düzeye çıkmıştı. Bir kahve 4 Euro olmuştu. 2000 yılından bu yana Kıbrıs`a giden turist sayısın-da da düşüşler yaşanıyordu. Ancak son şoktan sonra fiyatların düşüşe geçeceğini göreceğiz. Euro`dan çıkmayacaklar ancak de facto bir devalüasyon yaşanacak” diye konuştu. Güney Kıbrıs Rum Kesimi yılda yaklaşık iki milyon yabancı ziyaret-çi alıyor. Bu ziyaretçilerin yarısını yani 1 milyonluk kesimini İngiliz-ler oluşturuyor. Ancak son yıllarda

Rus turist sayısında da ciddi artış yaşanıyor. Geçtiğimiz yıl Güney Kıbrıs`a giden Rus turist sayısı yarım milyonu buldu. Almanların sayısı da Ruslara yaklaşıyor. Josephides, “Önümüzdeki en önemli soru işareti Almanla-rın Kıbrıs`a gitmeyi sürdürüp sürdürmeyeceği. Geçtiğimiz yıl Yunanistan`da yaşanan sürece benzer bir durum yaşanabilir. Al-manlar kendilerini Kıbrıs`ta rahat hissetmeyebilirler. Peki Ruslar da korkacak mı? Eğer korkarlarsa çok önemli fırsatlar doğacak” değer-lendirmesinde bulundu.

24

Avrupa Birliği ve IMF`nin kurtarma planlarını kabul etmek zorunda kalan Güney Kıbrıs Rum Kesimi, ekonomik olarak ayakta kalabilmek için turizme sarılırken, İngilizler zor durumdaki ülkede ucuz tatil yapma derdine düştü. İngiliz The Guardian Gazetesi`nde yayınlanan habere göre, Güney Kıbrıs spesiyalisti bir tur operatörü, Ada`daki finansal krizin İngilizler için uygun fiyatlı tatil anlamına geleceğini bildirdi.

AKDENİZ TURİZMİNDE

DENGELERİ DEĞİŞTİREN GELİŞME

G U N C E L..

G U N C E L..

Page 25: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

25

Receppaşa Cad. Selçuk Apt.No:14/10 Taksim, Beyoğlu / İstanbul - TürkiyeTel. +90 (212) 238 39 74 Faks +90 (212) 238 44 37 www.egesualti.com

Şamandıra Donatım ve Bakım Hizmetleri • Plaj Kumlama

Sualtı Görüntüleme ve Genel Dalgıç Hizmetleri • Batimetrik ve Oşinografik Çalışmalar

Deniz Tarama • Deniz Deşarj ve Sualtı Boru Hatları • Gemi Kurtarma Hizmetleri

Page 26: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

26

Merit Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Reha Arar, Ada’ya bugüne kadar yapılan turizm yatırımları-nın en büyüğünü gerçekleştirdik-lerini belirterek, Merit Royal adını verdikleri otelin ‘akıllı’ özelliğine dikkat çekti. Otelin ve odaların uzaktan kumandalı sistemlerle donatıl-dığını anlatan Arar, “Misafirlerimiz odalarına girdikleri zaman istedikleri ısı, aydınlatma gibi özellikleri kişisel-leştirecek. Odaya tekrar girdiklerinde sistem misafirleri-mizi tanıyacak ve otomatik hizmet verecek” dedi.

Otelin bilgi işlem ve elektronik do-nanımı, en son teknoloji ve yüksek kalitede. Kral dairelerinde geniş banyoların yanısıra sauna gibi hiz-metler de yer alıyor. Otelin dünya-daki benzerleri İstanbul Çırağan ve Hong Kong’daki Peninsula oteli.

Oteli benzerlerinden farklı kıla-cak bir diğer özellik de kişiye özel hizmetlinin bulunması. 70 kral dairesi, 231 lüks süit, toplam 750 yataklı oda Mayıs sonunda KKTC turizmine hizmet vermeye başla-yacak. Resmi açılış haziranda.

Otel, Yunan mitoloji-sinde güzellik tanrıçası Afrodit’in doğduğu kabul edilen Girne’nin Alsan-cak bölgesinde yer alıyor. 65 bin metrekarelik alana inşa edilen Merit Royal’in tüm odaları dağ ve deniz manzaralı. Otelde sağlıklı yaşam merkezi ve spor tesislerinin yanı sıra, dev bir park yer alacak. (Hürriyet)

Merit Grubu, KKTC’nin turizm merkezi Girne’de VIP hizmeti sunacak 120 milyon dolarlık akıllı otel projesi başlattı. Yapımı hızla devam eden ve tatil sezonu başla-madan tamamlanması hedeflenen otelin en önemli özelliklerinden biri, konakla-yacak misafirlerin kişisel tercihlerini tanıyacak olması.

MERİT’TEN GİRNE’YE 120 MİLYON DOLARLIK VIP OTEL YATIRIMI

G U N C E L..

G U N C E L..

Page 27: Otel Endustrisi Dergisi Nisan
Page 28: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Otellerde resepsiyon önünde bekleyerek check in yapma dönemi kapanıyor. Amerika’da ve Avrupa’da giderek yaygınlaşan yeni sistemle, otele gelen yolcu kiosk (dokunmatik bilgi termi-nali) cihazında check in işlemini yaparak doğruca odasına gidiyor. Otele girişte sadece soracağı bir şey varsa duruyor. Yoksa bavulu-nu alıp doğruca odasına gidiyor. Otellerdeki check in işlemi için kullanılan kiost’lar da kullanımı kolay olacak şekilde tasarlan-mış. The New York Times gazete-si muhabiri Julie Wedd, bu sistemi kullanan bazı otellere giderek sistemin nasıl çalış-tığı hakkında bilgi toplamış. Boston’da bulunan St. Bos-ton adlı otel de bu sistemi kullanan otellerden. Otele rezervasyon yapan müşte-rilere, bir elektronik pota ile konfirmasyon maili ve iki tane de şifre gön-deriliyor. Otele ulaşan müşteri, şifrelerden birini ana binaya, diğe-rini de odasına girmek için kullanıyor. Eğer müşterinin otel ile ilgili soracağı herhangi bir soru yoksa, resep-siyonla hiç muhatap olmadan direkt olarak odasına geçiyor. Oteller için bu sis-temleri üreten NRC Corporation’un Baş-kan Yardımcısı Tyler Craig, konaklama sektöründe otomatik check in sisteminin hızla yayıldığını belir-tiyor. Craig, “Müşteri-ler artık nasıl bankada beklemek yerine işle-rini ATM’lerde yapı-yorlarsa, veya uçakları

için nasıl online check in yapıyor-larsa, aynı şeyleri artık otellerde de yapabiliyorlar. Hiçbir otel müş-terisi artık front desk’in önünde beklemek istemiyor” diyor.Otellerde müşterilerin memnu edilmesinin hiç olmadığı kadar önemli bir hale geldiğini kayde-den Craig, “Müşteri memnuniyeti çok önemli. Otelden memnun kalmayan müşteri hemen gidip facebook, twitter veya TripAd-

visor gibi mecralarda bunu afişe ediyor. Başka otelciler tarafından yapılan değerlendirmelerde de otellerde-ki yeni check in döneminin bir yandan müşteri memnuniyetini arttırırken, bir yandan da per-sonel maliyetlerini düşüreceği belirtiliyor. Sistemin yaygınlaşma-sıyla, resepsiyonlardaki check in yapma işinin yavaş yavaş ortadan kalkacağı belirtiliyor.

28

G U N C E L..

G U N C E L..

Otellerde yeni nesil check-in sistemiOtellerde resepsiyondan check in yapma dönemi yavaş yavaş kapanıyor. Amerika’da ve Avrupa’da giderek yaygınlaşan sistemle, check in işlemini müşteri kiosk cihazları aracılığıyla bizzat kendisi yapıyor.

Page 29: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

FLAMMS U P E RD E S I G N & F L A M E

Ateşin gizemli dansı mekânlara yepyeni bir boyut katıyor. Vazgeçilmez bir şömine keyfi için artık ateş yakma,

is - duman derdi ve bekleme devri çok eskilerde kaldı. Şimdi ev, ofis, otel odaları, restoranlar,

kış bahçeleri gibi her mekânda kullanıma uygun, pratik ve güvenilir yeni nesil şömineler var...

Her Mekânda Sımsıcak Bir

Şömine Key�!

Süper Flamm şömineleri farklı renk ve tasarım alternatifleriyle, dekoratif ve şık modelleriyle, her an her yerde sımsıcak bir şömine keyfi yaşatıyor.

Yali mah. 1133 sok. 07330 Side / Antalya / Turkey GSM: +90 (542) 711 15 28

www.super�amm.com

Page 30: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Satın Alma İşlemleri:Yiyecek malzemeleriyle ilgili satın alma işlemleri büyük otel işletmelerinde satın alma müdürü ve yeteri sayıda satın alma memurlarınca, otel işletmelerinde ise satın alma memurunca yapılır.Satın alma işlemleri otel işletmesinin tipine, kuruluş yılına ve büyüklüğüne göre farklı şekilde yapılabilir. Ama satın alma işlemle-ri bir düzen dâhilinde yapılmalıdır. Kamu kurumlarınca işletilen otel işletmelerinde belirli bir bedelin üzerindeki satın almalarda komisyonlarca piyasadan teklif alınmak su-retiyle en uygun şartta teklif edilen yiyecek malzemesinin satın alınmasına karar veri-lebilir. Özel teşebbüse ait otel işletmelerinde ise satın alınmasına karar verilen yiyecek malzemeleri için satın alma görevlisi piyasa-yı dolaşır veya telefonla fiyat teklifleri toplar en uygun teklif vermiş olan yere siparişi vermiş olur. Bunun için satın alma memuru her ihtiyaç maddelerinin bir envanterini yapar ve o günkü tahmini müşteri sayısını gözden geçirir. Böylece satın alınacak yiye-cek maddelerinin cins ve miktarını belirler ve bunları piyasaya satın alma fiyat listesine sıralar. Telefon ile sipariş verecek ise telefon siparişi düzenler.Genel olarak kuru yiyecekler veya dayanıklı yiyecekler, yiyecekler içinde yukarıdaki iş-lem iki ya da üç defa yapılır. Uygulamada en az stok seviyesinin altına inildiğinde satın alma işlemine girişilir. Balık, süt gibi günlük yiyecekler ise servis yapılacağı gün alınır.Satın Alma Metotları:Ağırlama hizmet işlemlerinde satın alma metotları temelde iki bölümde incelenebi-lir ve toplanabilir. Satın alma metotlarında herhangi birinin seçimini, işletmenin konu-munu, işletmenin tipi ve büyüklüğünü satın alma kapasitesi ve satın alınacak malın cinsi etkiler.Satıcıların belirlenmesi işlemini işletmelerin ilk etapta yapmaları gereken işlerdendir. Satın alınacak mallar direkt üreticiden, top-tancıdan, perakendeciden, kooperatiflerden ve komisyonculardan alınabilir.Malların satın alınacağı bu yerlerin belirlen-mesinde beş ana faktörün göz önünde bu-lundurulması önemlidir. Bu faktörler; kalite, hizmet, potansiyel, fiyat ve değerdir. Her bir faktörün kendi içinde değerlendirilmesi satıcıların seçiminde yeterli olmaz. Şüphesiz ki fiyat kriteri satıcıların belirlenmesinde çok önemlidir. Ancak, geniş yiyecek çeşitle-rine verilen değerle ilişkisi olmadıkça fiyata verilen önem anlamsızdır.

Değer faktörü fiyatlarda çok önemlidir. Fa-kat pahalı olmayan bir ürün değerli olabilir.Yiyeceklerin satın alma özellikleri ve kalite-leri belirlenmesine rağmen kalite ölçülmesi zor olan bir kriterdir. Kalite fiyat ve değer-le yakinen ilişkilidir. Örneğim, en iyi her zaman en iyi değer anlamına gelmez. Bir başka değişle, bir yiyecekle ilgili olarak kalite veya birinci kalite her zaman en iyi demek değildir.Servis çok önemli bir kriterdir. İyi bir satıcı işletmeden talep geldiğinde hemen ürünü teslim edebilmelidir. Aynı zamanda Pazar araştırması yaparak pazarın durumu hak-kında alıcıları bilgilendirdiği gibi bulunması zor olan malları bile bulup getirebilmelidir.Potansiyel kriteri, satın alınan malda hem işletmenin tüketim kapasitesi hem de satı-cının bu isteğe cevap verebilme durumunu ifade eder. Bu beş önemli faktörlere dayana-rak satın almadan sorumlu olan kişinin bilgi ve deneyimi de etkili satın almayı gerçekleş-tirir.Satın Alma Metotları:1.Kapalı Zarf UsulüBu usul ekseriyetle toplu beslenme uygu-lanan kurum ve kuruluşlarca benimsenir. Bunlar; özellikle hastaneler, fabrikalar, üniversiteler kurumlar, kolejler ve kamu kurumları yemekhaneleridir.Bu tür kurum ve kuruluşlar satın almak istedikleri malzemelerle ilgili gazete ilanları vererek satıcılara çağrıda bulunurlar. Satı-cıların teklifleri kapalı zarf usulü ile kuru-luşlara ulaşır. Gelen teklifler kuruluşların komisyonlarınca değerlendirilir ve böylece işletmenin şartlarına en uyan teklif değer-lendirilir. Kapalı zarf usulü ile satın alma işlemi sözleşmeye dayanır.Kontrata dayalı satın almalarda kontrat iki önemli kısımdan oluşur. Birincide kontratın genel şartları yazılıdır. İkincisinde ise özel şartlar ve istekler bulunur. Kontrata dayalı satın alma usulü temelde iki amaca dayanır. Birincisi özel bir süreyi içeren kontrat, ikin-cisi belirli miktara yönelik kontrattır.Birinci usulde satın alınması düşünülen malzemelerin fiyatları ile satıcıların temin edebilmesine dayalı olarak 3, 6, 12 aylık sürelerle sınırlanabilir.İkinci usulde ise belirlenmiş miktardaki malzemenin satıcı tarafından piyasa fiyat-larının yükselmesi ve düşmesinden etkilen-meden belirlenen periyotlarda sürekliliğin sağlanması amacına yöneliktir. Her ne şekil olursa olsun kontrata dayalı satın alma

U Z M A N

SATINALMA - II -

Melih Gayberi

30

Page 31: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

işlemlerinin avantaj ve dezavantajları vardır.Avantajları:1. Talep edilen malzemenin belirlenen fiyatla sürekli olarak işletmeye gelişi sağlanır.2. Malzeme cinsi,miktarı,fiyatı konu-sundaki günlük alıcı ve satıcı arasında-ki müzakereleri ortadan kaldırılır.3. Büyük miktardaki depolama prob-lemlerini azaltır.4. Gereğinden fazla siparişi önler.5. Düzenli sipariş ve dağıtım sağlanır.Dezavantajları :1. Satıcıların seçiminde işletmeye fazla inisiyatif vermemesi.2. Fiyatları indirilebilmesi ve özel avantajların elimine edilebilmesi.3. Müşteri talep değerlendirmelerinin malzemelere yansımasının zorluğu.4. Satıcıların değiştirilebilme zorluğu-nun yaratacağı hizmetlerde aksamala-rın olması.2. Piyasada Temin UsulüSatın alma işlerinden sorumlu olan kişi ve kişiler aşağıda belirlenen yöntemler-le gereksinim duydukları malzemeleri piyasadan temin ederler.a.Günlük Piyasa Sipariş Listesine Da-yanılarak Satın Alma İşlemiBu usul özellikle bozulabilir malların günlük alımında çok kullanılır. Ayrıca satıcıların bir kısmının karşılaştırılma-sı sağlanır. Bu tür satın alma işleminde genellikle işletmenin daha önce hazır-lamış olduğu şartnamelere dayanılarak satıcılarla tlf görüşmesi yapar ve aldığı fiyatlara uygun siparişler verir. Piyasa sipariş listesi mutfak şefinin ertesi gün için vereceği sipariş miktarları ile ilgili sütuna yazılır ve satıcılar araştırılır. Bu listeler hazırlanırken aşçıbaşı ve satın alma sorumlusu beraber çalışır. Satın alma sorumlusu büyük yerlerden bir-çok teklif alabilmesine rağmen küçük yerlerde bu sayı düşer.Bu sistemin avantajlarını; satıcıları fiyat konusunda seçebilme olanağı, sa-tıcılarla pazarlık yapabilme, istenildiği kadar sipariş verebilme ve bunun gibi noktalarda toplayabiliriz.Dezavantajları ise; zaman kaybı-na sebep olması, küçük miktardaki alımlarda küçük işletmeler için fazla pratik olmaması satıcıların iyi hizmet sunmaları söz konusu olduğunda fiyat rekabetinden yaralanamama alanı belirleyebiliriz.3. Peşin Alış İşlemiBu genellikle orta ve küçük ölçekli işletmelerin uyguladıkları metottur. Çünkü bu tür işletmeler az ve sürek-li satın alma faaliyetinde bulunmak durumunda kalırlar. Malzemelerini ise

genellikle toptancı veya perakendeci-lerden alırlar.Satın alma işleminden sorumlu kişi toptancı veya perakendeci satıcıları do-laşır ve anında kararını vererek alım iş-lemini gerçekleştirir. Bu usulde alıcının malları, fiyatları ve ödeme şekillerini anında belirlemesi söz konusudur.Bu metodun avantajlarını; satıcıların işletmelerin bulundukları yerlere yakın olması satın alma işleminde zaman tasarrufu sağlar, küçük veya büyük miktardaki alımlarda pazarlık gücü verir, alıcıların ürün çeşitlerini görme ve seçme avantajlarını sağlar.Satın alma memurunun stok seviyesine dayanarak rahat alım yapabilmesini sağladığı gibi ani malzeme isteğini temin etme kolaylığını da verir.Bu metodun dezavantajlarını iki nok-tada toplayabiliriz; birincisi, alıcının satın alma işlemini ve malzemelerin işletmeye olan nakliyesini kendisi üst-lenebilir. İkincisi, alıcı malın bedelini peşin ödemek zorundadır.4. Bedeli Önceden Ödenmiş Satın Alma Metodu;Restoran işletmelerinin en önemli gir-disi durumunda olan herhangi bir ana maddenin bedelinin peşin ödenerek satın alınması usulüdür. Böylece, res-toranın haftalık siparişleri satıcı firma tarafından kesintisiz sağlanmış olacağı gibi işletme depolama masraflarından da kurtulmuş olacaktır.5. Maliyete Dayalı Satın Alma Metodu;Bu metot daha çok restoran işletmele-rinde başarıyla uygulanmaktadır. Daha bireysel ilişkileri kuvvetli olan satıcı-ların uyguladıkları usuldür. Maliyete dayalı satın alma metodunda yiyecek standartları yüksek tutulabilir. Satıcı alıcıdan gelen siparişleri düzenler ve malın maliyeti üzerinde taraflarca varılan anlaşma gereği kar marjı ilave edilerek satış işlemi tamamlanır.Alıcı maliyete dayalı satın alma me-todunda anlaşmış olduğu malları ve satıcıyı değiştirmez. Özellikleri belir-lenmiş kaliteli yiyecek alımlarında bu metot çok geçerlidir. Satıcı firma alıcıyı memnun edebilmek için daha çok zaman, enerji ve dikkat sarf eder.6. Satış Arabalarından Satın Alma UsulüAğırlama hizmet işletmelerinin büyük çoğunluğunun şehir merkezlerine uzak bir yerlerde kurulduğu gerçeği göz önünde tutulursa bu yönetimin fay-daları görülecektir. Küçük veya büyük işletmeler bu yönteme zaman zaman başvurabilirler. Bazı bölge satıcıları ve ülkesel iş yapan satıcı firmalar her türlü ürünlerini işletmelerden çağrı almadan belirli periyotlarla ziyaret ederek gösterme şansını bu yöntemle elde ederler. Böylece satın alma müdü-

rü veya memuru istediklerini seçerek hemen alabilir ve ödemeyi peşin veya aylık olarak yapabilir. Dayanıklı mallar dışında bozulabilir mallar da amaca uygun olarak dizayn edilmiş araçlarla işletmelere getirilebilir.Bu yöntemin avantajları:a. Alıcının ürün çeşitlerini görme olanağı vardır.b. Özel istekler varsa anında karşılana-bilir.c. Satıcının iş kapasitesi ve ticari yakla-şımı hemen belirlenebilir.d. Stok durumu kolayca kontrol edilir.Bu yönetimin dezavantajları:a. Satın alınması düşünülen ürün bu-lunmayabilir.b. Fiyatlar konusunda serbest Pazar araştırmalarına göre farklılık olabilir.c. Alıcının seçim şansı sınırlı kalır.7. Merkezi Satın Alma Usulü:Bu usulü zincir konaklama ve yeme içme işletmeleri tercih ederler. Bu usule göre kurulan merkeze satın alma departmanı işletmelerden gelen talepleri toplar değerlendirir ve işlemi gerçekleştirir. Bu usulde satın alınan istekler ya merkezi satın alma de-partmanı tarafından ilgili işletmelere gönderilir ya da satıcıların talep edilen malzemeleri ilgili işletmelere teslim etmesi sağlanır.Avantajları:a. Toplu alımlar söz konusu olduğu için fiyatlarda pazarlık gücü bulunur.b. Büyük miktarlarda alımdan dolayı geniş Pazar tarama şansı olur.c. Satın alma özelliklerinde öncelik hakkına sahiptirlerd. Satın alma faaliyeti ve giderleri konusunda önemli ölçüde tasarruf sağlanabilir.e. Satın alınan ürünlerin dağıtımı ve taşınmasında üstünlük sağlanır.f. Alınan ürünlerin dağıtımı yapılma-dan önce kalite testi yapılarak farklı ürünler denenebilir.g. Büyük alımlarda işletme bazındaki denetimlerle hem merkezi satın alma örgütü hem de satıcılar denetlenebilir.Dezavantajları:a. Zincire bağlı işletmelerin stoklama özgürlükleri olmadığından özel gerek-sinimlerinde zor duruma düşebilirler.b. Zincire bağlı birimlerin menü üretim ve standartlarını geliştirebilme-lerinde ve değiştirebilmelerinde sınırlı özgürlüklere sahip olurlar.c. Bölgesel fiyat avantajlarından yarar-lanılamaz.d. Merkezi dağıtım problemleri ortaya çıkabilir.

31

Page 32: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Bir barın bulunduğu mekâna uygun olması ve kullanıcılara kolaylık

sağlayacak şekilde tasarlanması büyük önem taşımaktadır. İNOKSAN, müşterilerinin isteklerini düşünerek ve mekanı göze alarak kullanıcıların seri ve rahat hareket edebilecekleri barlar tasarlamaktadır. İç mimarlar tarafından ergonomik olarak tasarlanan barlarda ahşap ve granit uygulanmaktadır. Komple bar ekipmanlarını kendi üreterek ya da ithal ederek ürün gamında bulunduran İNOKSAN , Bar tezgahı, bar eviyesi, buz küvetli kokteyl tezgahı, blender tezgahı, bira ünitesi tezgahı, kola ünitesi tezgahı, kahve makinesi tezgahı, süzme tablalı bardak tezgahı ve kaset tezgahı yanında espresso kahvesinden, buz makinesine, bardak ısıtıcıdan bardak yıkama makinesine, portakal sıkma makinesinden kahve filtresine, kahve değirmeninden su yumuşatma makinesine bir barda ihtiyaç duyulan her türlü teknik gereci temin etmektedir.

ÖZEL DİZAYN SERVİS HATLARIMekana uygun dekoratif ve fonksiyonel çözümler sunabilen sıcak ve soğuk servis üniteleri, servis tezgahı, kasa ünitesi gibi her türlü ihtiyaca cevap verebilecek özel tasarım ve çözümler sunan yiyecek dağıtımına hız kazandıracak servis hatları uzun yıllar sorunsuz şekilde kullanılabilecektir.

Her restoranın dekorasyonuna uygun modern bir yenilik getirecek, istenen ölçü renk ve özelliklerde gelen talep doğrultusunda rahatlıkla üretilebilen servis hatları İNOKSAN güvencesi ile hizmetinizde.Ahşap ve paslanmaz çeliğin bir arada en güzel şekilde işlendiği ve her restoranın iç dekorunu tamamlayacak fonksiyonel servis hatları üstün İNOKSAN teknolojisi ve estetik anlayışı ile hizmetinizde.

SİZE ÖZEL AÇIK BÜFE VE SALAD BAR ‘LAR İNOKSAN ‘DAN

Bulunduğu mekanın doğal yapısına, modüler çözümlerle mekanın işleyişine uygun, müşteri sirkülasyonu kolay olabilecek, sıcak soğuk, salatbar ve nötr üniteleriyle hizmet veren açıkbüfe sistemler İNOKSAN tarafından standart ve özel olarak imal edilmektedir.

Müşterilerinin rahat hareket edebilmesini ve kendi servislerini kendilerinin yapabilmesini isteyen işyeri sahipleri İNOKSAN ‘ın mekanlarının dekorasyonuna uygun özel tasarladıkları salatbarları tercih etmektedirler.

İNOKSAN’DAN ÖZEL İMALAT

MEKANA ÖZEL KOMPLE BAR SİSTEMLERİ

Seri üretiminin yanında özel tasarım ve özel dizayn çalışmaları yapan İNOKSAN müşterilerinden gelen yoğun istek üzerine bar alanında da çalışmalarını yoğunlaştırdı.

V I T R I N..

32

Page 33: Otel Endustrisi Dergisi Nisan
Page 34: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

V I T R I N..

Hem peyzaj alanlarında hem de havuz kenarlarında ihtiyacınız olan zemin kaplaması dayanıklı, güvenli ve uzun ömürlü olmalıdır.

Gizli klips sistemi ve çok kolay kullanımlı olan Therra Wood Deck uygulamaları, ister paslanmaz çelik ister plastik olsun, gizli klips sistemi sayesinde; sağlam, hızlı, pratik ve ideal bir çözüm sunuyor. Bu sistem aynı zamanda istediğiniz profili hiçbir zarar vermeden değiştirmenize de olanak sağlıyor. Yüksek kalitedeki ahşap parçacıkları ve özel yüzey işlemleri ile üretilen TherraWood Deck sistemleri teraslarda, havuz kenarlarında, marinalarda ve tüm ıslak mekanlarda güvenli ve kaymaz bir yüzey sağlar. Ayrıca çatlama ve kıymıklanmaya karşı da garantilidir. Su, nem ve rutubetten etkilenmeyen TherraWood profilleri ani sıcaklık değişimlerinde dahi hiçbir sorun çıkarmadan fiziksel özelliklerini korur.www.ant-wood.com

DIŞ MEKANDA EN DAYANIKLI AHŞAP

THERRA WOOD DECKDış mekânlarda uygulanan ahşabın kullanım ömrü çok sınırlıdır. Ahşap zemin kaplamanıza yılda 2 defa cila ve diğer kimyasal koruyucular ile bakım yapmak zorunda kalırsınız. Zamanla vida uçları dışarı çıkar, rutubet ahşap yüzeyini kaygan hale getirir. Sadece ahşabın başlangıç maliyeti değil uzun vadede yüksek bakım maliyetleride problem yaratır. Tüm bu sorunlara karşı Antwood firmasının ürettiği Therra Wood Deck sistemleri en ideal çözümü sunuyor.

34

Page 35: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

AR-GE çalışmalarına büyük önem veren DK Tekstil, son teknoloji ile üretilen ürünlerini turizm sektörünün kullanımına sunarak, yeni trendlere göre koleksiyonlar hazırlamakta ve sektörün sürekli kalite isteğine yönelik ürünler üretmektedir. Bu bağlamda yeni masa örtüsü koleksiyonlarını Ocak ayında Anfaş Hotel Ekipmanları Fuarı’nda tanıtan firma, 6 farklı desen ve 10 değişik renkten oluşan yeni masa örtüsü koleksiyonları ile sektör temsilcileri tarafından büyük bir beğeni toplamıştır.Oda tekstili ürünlerinde de, standart ürünler dışındaki 15 farklı desen ve seçenekteki koleksiyonuyla da öne çıkan DK tekstil yeni havlu üretimi ve yeni masa örtüsü koleksiyonları ile sektöre farklı bir renk getirerek, hizmet ve kalite standardının her geçen gün yükseldiği otellerin tüm ihtiyaçlarına cevap veriyor.

Türkiye’de bir ilk!KENARLARI SÖKÜLMEYEN VE YIRTILMAYAN HAVLUDK Tekstil, Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde 20.000 m2 kapalı alanda faaliyet gösteren yeni fabrikasında, dünyada sadece 2 fabrikanın ürettiği endüstriyel havluyu 2012 yılı itibariyle üretmeye başladı. Bu üretimi gerçekleştiren dünyadaki 3. fabrika olan DK Tekstil, bu yeni havluyla birlikte otellerin en büyük sorunu olan, havlulardaki kenar yırtılması, sökülmesi gibi problemleri çözüme kavuşturmuş oldu. Çok uzun ömürlü ve yumuşak dokulu havlu, dünya otelleri ile birlikte ülkemizin seçkin kuruluşlarının da kullanımına sunuldu.

Page 36: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

36

V I T R I N..

Page 37: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

37

“Dünya nüfusunun artışı ile artan hızlı ve fazla tüketimin ilk göstergesi atık sorunlarıdır. Özellikle atık su kaynaklı çevre kirliliğinin artması ile ekonomik ve pratik bir çözüm arayışı içine girilmiştir. Bu konuda tesislerin ihtiyacı doğrultusunda, günümüzde birçok yöntem kullanılmaktadır fakat maliyet ve verim açısından yeterli değildir. Özellikle turizm sezonla-rında, turizm merkezlerinde oluşan atık miktarı ve çeşitliliği özellikle yağ kaynaklı, organik tıkanıklıklar ve buna bağlı kötü kokular, işletmecilere yüksek maliyet ve sürekli denetim zorluğu getirmektedir. Özellikle mekanik yöntemler bu sorunların giderilmesi sırasında yaşanan (koku, ekipman bozulmaları vb.) ve uygula-maların tekrar zorunluluğu işletme-cileri ve müşterileri oldukça rahatsız etmektedir. Bu makalede tanıtaca-ğımız “biyoremidasyon cihazı” ise günümüzde kullanılan birçok teknik ve teknolojiye göre işletmeye ve kul-lanıcılara en pratik ve en ekonomik arıtma avantajları sağlamaktadır.Biyoremidasyon teknolojisi, çevre problemi niteliğindeki atık su kirlili-ğinin çözümü için bakteri gibi canlı organizmaların kullanılması işlemi olarak açıklanabilir. Badya- BioGuy, bakteri teknolojisi olan biyoremi-dasyon teknolojisi esas alıp, organik atıkları parçalayabilen bakteriler için bir fermantasyon ve dozajlama cihazı işlevini görerek, bakterilerin tam aktif fazlarında sistemlere verip tesisin arıtma sisteminin baştan sona verimli, sürekli ve %100 çevre dostu arıtımını ve bakımını sağlamasının yanı sıra kullanılan tekniklerin çok daha altında bir maliyet ile ekonomik ve sürekli çözümü sunmaktadır.Günümüzde kullanılan arıtma sistemlerindeki yüksek enerji sar-fiyatı hem başka bir çevre sorunu üretmekte hem de işletme giderle-rini arttırmaktadır. Bunun dışında günümüzde kullanımı artan biyolojik

ürünlerin verimini arttırmak için yüksek miktarlarda kullanımı, insana bağlı hatalar ve süreklilikte yaşanan sorunlara çözüm sunmak amacıyla Badya-BioGuy tesis içerisinde atık sulardaki organik atıkları parçalayan bakterileri bulunduğu yerde ürete-rek sistemlerdeki atık su sorunlarını devamlı olarak çözüm sunmaktadır. İşlevi, %100 doğal, ekonomik ve tam verim üzerine kurulmuş bu portotif cihaz, bir masaüstü bilgisayarın sade-ce %10’u kadar elektrik harcayarak, çevre kirliliğine çoklu destek sağla-mayı başarmıştır. Arıtma için, günü-müzde kullanılan yöntemlerin sadece %10’u kadar bir bütçeye sahiptir.

Kurulumu için yalnızca, her tesiste hâlihazırda var olan, elektrik ve su bağlantısına ihtiyaç duyan Badya- Bi-oGuy, internet bağlantısı sayesinde, bir operatör ihtiyacını da ortadan kaldırır, uzaktan haberleşme teknolo-jisiyle sistemin verimli devamlılığını garanti etmektedir. Turizm işletmele-rinin en sık görülen problemlerinden biri olan yağ kapanı tıkanıklarında da devamlılık sağlayan bir çözüm ortaklığı sunmaktadır“Doğadan İlham Aldık.” sloganlı, İnşaatçılar A.Ş. bünyesinde bulunan patentli Badya- BioGuy adındaki bu cihazın mottosu %100 çevre dostu ve ekonomik olmasıdır. Badya- BioGuy, atık su arıtımının yanı sıra, özellikle turizm alanları

için büyük önem teşkil eden kötü kokunun yok edilmesinde ve atık su sistemlerinde mekanik, kimyasal ya da biyolojik yöntemler ile tam çözüm sağlanması imkânsız olan tıkanıklık ve debi problemlerinde işletmelere çözüm ortaklığı sunmaktadır. Badya-BioGuy, %100 doğal, ekono-mik ve yüksek verimlilik üzerine kurulmuş bu portatif cihaz, bir masa-üstü bilgisayarın sadece %10’u kadar elektrik harcayarak, çevre kirliliğine karşı çoklu destek sağlamayı başar-mıştır. Arıtma için, günümüzde kul-lanılan yöntemlerin sadece %5 - 10’u kadar bir bütçeye sahiptir. Kurulumu için yalnızca, her tesiste hâlihazırda var olan, elektrik ve su bağlantısına ihtiyaç duyan Badya- BioGuy, inter-net bağlantısı sayesinde, bir opera-tör ihtiyacını da ortadan kaldırır. Uzaktan haberleşme teknolojisiyle sistemin verimli devamlılığını garanti eder. Turizm işletmelerinin en sık görülen problemlerinden biri olan yağ kapanı tıkanıklarında da devamlılık sağlayan bir çözüm ortaklığı sunmaktadır. 2013 yılı çevre yönetmelikleri ile atık su üreten tüm tesislerde zorunlu hale getirilen atık su çıkış değerlerine ula-şılmasında tesislere çözüm ortaklığı sunan Badya- BioGuy, ülkemizin sürdürülebilir turizm politikaları ile de birebir eşleşmektedir. Her tesisin kendine özgü yaşam senaryosuna göre optimize edilen ve kurulumu gerçekleştirilen Bad-ya- BioGuy, 20 yıllık İnşaatçılar A.Ş. güvencesi ve deneyimi ile sizlere ve tesisinize %100 doğal, verimli ve eko-nomik arıtma çözümleri sunmaktan gurur duyar. Sizlerde tesislerinizde, hem %100 çevre dostu hem de sun-duğu hizmet ile atık su sorunlarına ve yan etkilerine en sürdürülebilir ve en ekonomik çözüm ortaklığını entegre etmek isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz.”[email protected]

OTELLER İÇİN KAZANDIRAN ARITMA SİSTEMLERİİnşaatçılar Yapı Malz. San. Ve Tic. A.Ş.’den Alp TAŞAN, Otel Endüstrisi Dergisi’ne oteller için en önemli konulardan olan arıtma sorunlarını ve bunların çözümü için piyasaya sundukları patentli ve %100 doğa dostu Badya-BioGuy cihazını anlattı.

Page 38: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

U Z M A N

TABANDAN GELEN SESTabandan bir ses geliyor ama hiç de iyi gelmiyor gibi!! Taban derken kendi tabanlarım anlaşılmasın, ahşap taban-larda anlaşılmasın. Bizim tabanlardan bahsediyorum. Turizmin tabanından, çalışanlarından gelen ses!!! Maalesef hep bahsediyorum bizim yarınlar için ne bir düşüncemiz var, ne de projeleri-miz. Milletçe her konuya hâsıl olduğu-muz için ve her konuyu bildiğimiz için mesleksizleşme başlamıştır. Branşlar gelişememiştir ve birbirimizi, adam yerine koyup da fikirlerin nelerdir diye sormamışız. Bu iletişimsizlikle bugünle-re kadar gelmişiz.

Bugün çok tuhaf bir şey oldu. Bir Alman misafir konuyu bana kısaca özetledi ve şöyle lafa başladı: ‘’Birbirimizi hiç kandırmayalım timsah göz yaşlarıda hiç dökmeyelim baksana her yer otel oldu. Penceremi açıyorum, komşu otel ile burun buruna kalıyorum ve bir veya iki yılda oteller tekrar, tekar yenileniyor ve hızlı yapılan işler kontrol edilmeden devrediliyor ve aksaklılar yaşanıyor. Bu artık kaçınılmaz olmuş ve biz de gele gele sizleri öğreniyoruz ve sizlerde biz-leri, ben on senedir geliyorum buraya ve ekonomik açıdan uygun görüyorum ve gelmeye devam edeceğim ama tek üzüldüğüm şey personel. Personel çok değişiyor aynı geldiğim oteli değiştir-mek zorunda kalıcam” dedi ve elimi sıkıp uzaklaştı. Evet ben kendisini de uzun yıllardır tanıyorum adı, Jurgen onu

10 senedir tanırım ve hiç otelden dışa-rıya veya tura çıkmaz. Hep oteldedir ve verdiği para ile sunulan hizmet farkını hiç ölçmez. Jurgen seneye belki başka bir tesise gidecek aynı sitemleri ora-da da yapacak ama hiç değişmeyecek, hep aynı tipik bir Alman turist olarak kalacak. Bizler hala zengin beş milyon Avrupa’lıyı ülkemize getiremezsek, kazancımız aynı olacak ve sıkıntılarımız da aynı olmaya devam edecek. Tabanda çalışan arkadaşlar da 12 aylık iş isteyin-ce, oteller birbirinin personelini ayart-maya devam edecektir. Efendim ITB fuarı iyi geçmiş de, en iyi stand ödülünü Türkiye almış da, falan, filan... Berlin’de fuarlara tıkılacağımıza, verin bütçe Almanya’nın en iyi köşelerinde, insanla-rın ayaklarına gidelim. ITB fuarına gide gele, Türkiye’ye aynı turist portföyünü getirmekten bıkmadık mı? Sezon sonu kazanç nedir? Hep aynı!!!

Otelcilerimiz de iyi hesaplamalar yap-malı bence. Bu sene kredi alan alana, bankalar bir sıkıntıda, otellere gerekeni yapabilir ve en azından bankacılar da işletmeci olabilirler. Tabii ki turizm çalışanlarının sıkıntıları çok büyük ve bu işi meslek olarak görmüyorlar ve okuyanı da turizmin gerçek yüzünü gö-rünce bırakıyor bu mesleği. Artık tabanı ne zaman dinler hale geleceğiz. Haydi hayırlısı diyelim ve yol alalım 2013’e sevgilerimle.

Turizm Akdeniz Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni [email protected]

Özkan ÇİFTÇİ

38

Page 39: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Akden iz Sanay i S i tes i 5030 Sk . No :26 Anta l ya Te l : 0242 221 21 04 bi lg i@sar igok .com www.sar igok .com

• Oyun Park lar ı • Ahşap Kamelya ve Pergo le le r • Ahşap Köprü ler • İske le le r • Yürüme Yo l la r ı • Ahşap Teras lar • Ahşap Gö lge l ik le r • Bahçe Ç i t le r i

• Ahşap Merd iven ve Ev le r• Oturma Banklar ı• Oyun E lemanlar ı • Çöp Kova lar ı • P ikn ik MAsalar ı • Spor Set le r i • Ahşap Zemin Kaplamalar ı

Her mekâna en uygun çözümler modern, doğal ve özgün tasarımlarla birleşerek hayatınıza renk katıyor...

Temiz Bir Dünya ve Gelecek Nesiller İçin Tasarlıyoruz

Temiz Bir Dünya ve Gelecek Nesiller İçin Tasarlıyoruz

Page 40: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Lüksü ve ihtişamıyla göz kamaştıran Mardan Palace’ın Ön Büro Müdürü Uğur KARADAĞ, A’dan Z’ye ön büro departmanı hakkında her şeyi tüm bilgi, tecrübe ve samimiyetiyle, Otel Endüstrisi okurları için anlattı.

Bir işletmenin beyni,

ÖN BÜRORöportaj: Esin Unan Mildan

40

D E P A R T M A N

Page 41: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

41

Page 42: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? Mesleğe nasıl başladınız, Nerelerde hangi görevlerde çalış-tınız?

1975 yılında Almanya’da doğ-dum gurbetçi bir ailenin çocu-ğuyum. 1980’li yıllarda toplu çıkışlar oldu. İnsanlar yavaş yavaş Türkiye’ye dönmeye başla-dılar, o dönemde buraya geldim. İlk başta bir adaptasyon sorunu yaşadık tabi... İlk-orta ve liseyi Antakya’da okudum. Turizmde çalışmaya başlamam, lise yılla-rının sonlarında ve üniversiteye başladığımda oldu. Üniversite-de hem masraflarımı karşılamak için, hem de farklı bir ortama girmek için çalışmaya başladım. 1993 yılında Alanya’ya geldim, abim de burada çalışıyordu. O dönemde bir otelde bellboy olarak başladım işe. Bu mesleğin başlangıcı da zaten bellboyluk-tur. Ardından hemen o senenin sonunda gece sorumlusu oldum. Tabi o yıllarda otelcilik çok daha farklıydı, böyle değildi, çarşaf usulü tutuluyordu sistemimiz,

bilgisayarımız yoktu bu şekilde devam ettim. Bir sonraki sene de resepsiyonist oldum. 1995 senesinden itibaren resepsiyo-nist şefi olarak çalışmaya devam ettim. 2008’den beri de burada-yım, asistanlık görevimin ar-dından şuanda ön büro müdürü olarak çalışıyorum.Otelinizden bahseder misiniz?

2008 yılında açılması planlanan bir oteldi, inşaat aşamasında bir takım değişiklikler oldu, gecik-meler yaşandı ve 2009 yılında hizmete açıldı. Patronumuz İsmailov’un bir İstanbul sevgi-si var. Oteli yaptırırken de her noktasında İstanbul’dan esinle-nerek yaptırmış. Kız kulesinin bir replikası var. Zamanında Le-onardo da Vinci tarafından Ga-lata Köprüsü olarak tasarlanan, fakat bir türlü yapılmamış olan köprünün benzeri var. Ortada boğazı andıran çok büyük bir havuz yapıldı. Dikkat ederseniz solda Anadolu yakası, sağda ise Avrupa yakasını simgeleyen ya-pılardan oluşuyor otelimiz Ana-

dolu ve Avrupa kanadı olarak. Aradaki yapı da Dolmabahçe’yi simgeliyor. Gondolun da geçtiği bir havuzumuz var, otelimizin restoranlarının isimlerine bakar-sak; Beşiktaş iskelesini andıran Beşiktaş Restoranı, Haydarpaşa Restoranı gibi isimler... Yani ote-limizin her köşesi İstanbul’dan esintiler taşıyor. 2009 senesinde açılan otelimiz, çok büyük ma-liyetlerle kurulmuş bir yatırım. İçine girdiğiniz zaman da atmos-fer bunu hemen hissettiriyor. Altının yoğun olarak kullanıldığı ve kaliteli malzemenin kulla-nıldığı bir otel... Maliyet olarak 1,4 milyar dolar olarak söylenen rakam, ilk zamanlar spekülasyon olarak algılansa da bakıldığında anlaşılıyor. İçeride birçok şey altın varaklarla yapılmış. Lobi-ye girdiğiniz zamanki şaşaa ve ambiyans çok etkileyici. Tavana baktığınızda o bölgenin hepsi al-tın varaktır. Onun dışında altının kullanıldığı odalarımız var, kral dairemiz var, grand hamam su-itimizde eviyelerimiz var, onlar tamamen altın kaplama.

42

D E P A R T M A N

Page 43: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Ön Büro Departmanın hizmet tanımını yapar mısınız?

Kimisi ön büro için işletmenin kalbi, kimsi de beynidir der. Gerçekten de öyle çünkü misa-firin ilk karşılaştığı kişi sizsiniz. Bir şeye nasıl başlarsanız öyle gider. Örneğin kötü başladı, ön büro olarak biz, misafirlerin şikayetlerini dinleyerek çözüme kavuşturmak suretiyle memnu-niyetsiz başlayan bir tatilin iyi bir şekilde devam edip sonlan-masını sağlayabiliriz. Ön büro ne yapar? Misafirlerin girişini-çıkışını, konaklayan misafirlerin memnuniyetinin sağlanmasını, diğer departmanlarla koordinas-yonun sağlanmasını yapmakla mükellef bir departmandır. Dolayısıyla siz o koordinasyo-nun iyi sağlayabildiğiniz sürece misafiri memnun edebilirsiniz. Aksaklık veya kopukluğun ol-duğu, iletişimin çok iyi olmadığı bir ön büroda sıkıntılar yaşan-ması muhtemeldir. Çünkü misa-fir birebir sizi biliyor, dolayısıyla yaşadığı en ufak bir sıkıntıda da sizin müdahale etmenizi istiyor. Biz günlük olarak, misafirlerin girişinden itibaren arayarak herhangi bir sıkıntısının olup olmadığını kontrol etmek ve nabzını tutmak durumundayız. Bizim günlük olarak yaptığımız anketlerimiz var hem konak-laması boyunca hem de çıkış-

larından sonra misafirlerimize mail yoluyla ulaşıp herhangi bir sıkıntılarının olup olmadığını tatillerinin nasıl geçtiğini ölç-mek zorundayız. Çünkü bunları ölçebildiğiniz sürece başarılı olursunuz. Bazen hiç dikkatinizi çekmeyen, gözünüzden kaçan şeyler misafirinizin dikkatini çe-kebiliyor ve bunları bilmek kali-tenizin yükselmesine yarıyor.

Departmanınızın yönetim şema-sı nasıldır? Ekibiniz kaç kişiden oluşuyor?

Ön büro idari ilişkilerde üstte operasyon sorumlusu olan genel müdür yardımcısına bağlı, altta ise kendisine bağlı olan misafir İlişkileri, concierge, santral, call center dediğimiz otel içerisin-deki koordinasyonu sağlayan birim, bellboy ekibi ve otelin transferlerini sağlayan trans-portation birimi de bize bağlı. Dolayısıyla ben ön büroya beyin diyorum çünkü otelin girişinden çıkışına kadar misafirlerin ilk izlenimi ve son izlenimi görebi-lecekleri yer ön bürodur. Burada bize çok büyük işler düşüyor az önce bahsettiğim gibi kötü baş-layan bir tatili iyi sonlandırmak, iyi başlayan bir tatil kötü gidi-yorsa arada devreye girip yine iyiye döndürmek bizim görevi-miz. Bunu yapabildiğimiz sürece başarılıyız.

Bir otel için Ön Büro Departmanı-nın öneminden bahseder misiniz?

Ön büro departmanının önemi; işinizi düzgün yapmadığınız sürece, otelle ilgili her taraf-tan olumsuz eleştiri gelir. Di-ğer departmanlarda isterseniz dünyanın en iyi servisini vermiş olun, küçük bir iletişim kopuk-luğu misafirin memnuniyetsiz-liğine sebep olur. Dünyanın en iyi otelini de bulsanız içindeki insan faktörü çok önemli. Aksi takdirde sadece bir inşaat yap-mış oluyorsunuz, çünkü servisi insan sunuyor, sizin bir güler yüzünüz, bir tebessümünüz misafirin olumsuz giden pek çok şeyini tekrar olumluya çeviri-yor. Burada bazen misafirin çok imkânsız gibi görünen istekleri-ni de yapmak zorunda kalıyor-sunuz. Bizim işimiz esneklik işi, otelcilikte çok fazla bu benim standardım diyemiyorsunuz, alternatifler sunmak zorundası-nız.

Bu departmandan siz sorumlusu-nuz, pozisyonunuzun sorumluluk-larından bahseder misiniz?

Az önce saydığım alt depart-manların hepsinin işleyişinden biz sorumluyuz; ben ve asistan-larım. En nihayetinde onların kontrolünü sağlamak benim işim, günlük yapılan rutin işler

43

Page 44: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

var. Bu işlerin kontrolü, misafir giriş-çıkışlarının kontrolü, onla-rın fiyatlandırmasının kontrolü, gelmeyen ve no show’a düşen misafirlerin takibi. Muhasebe departmanıyla, misafir arasında-ki koordinasyonun sağlanması bizim tarafımızdan yapılıyor. VIP misafirlerin girişi çıkışı ve o odaların blokajlanması. Satılmış olan bir odanın daha iyi fiyat-lardan satılmasını sağlayacak upsell dediğimiz işlem, bunlar hep bizim sorumluluğumuz al-tında gerçekleşiyor. Siz misafire ne kadar yakınsanız, misafirin kalbine, beynine o kadar kolay ulaşabiliyorsunuz.

Yoğun sezonda normal bir iş gününüzün nasıl geçtiğini kısaca özetler misiniz? Nasıl başlarsınız güne, sırayla neler yaparsınız?

Nasıl başladığını biliyorum ama çoğu zaman nasıl bittiğini bile-miyorum. Toplantılarımız olu-yor, gün içerisinde, departman yöneticilerinin olduğu toplan-

tıdan sonra günlük rutin işleri-miz; dediğim gibi o gün giriş ve çıkış yapacak misafirlerin listesi-ni tutmak zorundayız. Bunların içerisinde sıkıntılı misafir var ise problemi çözüme kavuşturul-muş mu, giriş yapacak önemli bir misafir var ise onların kar-şılanması, odalarının blokaj-lanmasının kontrolü, gelmeyen misafirlerin, no show’a düştüğü zaman tahsilatının yapılıp yapıl-madığının kontrolü... Problemi olan misafirin çözüm takibi; ne aşamadaymış, ne yapılmış, ne aşamaya gelmiş, memnuniyeti sağlanabilmiş mi? Sonra trans-fer hizmetlerinin takibi; bu çok önemli bir konu misafir daha otele gelmeden önce ilk yap-tığınız iş onu havalimanından almaktır. Orada yaşanacak bir kopukluk siz istediğiniz kadar altın kaplama yapın oteli, inanın misafir için boştur. Size şunu söyler “altın kaplama dediğiniz 7 yıldızlı oteliniz bu mudur?”. O yüzden bu işler çok ince işler, çok dikkat etmek zorundayız.

Aksaklıkların olduğu zamanlar tabi ki oluyor ama bunda da devreye girip, bunu zamanında çözmek bizim işimiz.

Ön büro çalışanı nasıl olmalıdır? Olmazsa olmaz özellikleri nelerdir?

Bizim işimizde ilk etapta çok bilgili olmasa da güler yüzlü olmak çok önemli. Uyumlu bir personel olmalı, çok sinirli olan bir misafire de denk gelinebilir, alttan alabilmeli, ona güler yüz göstererek misafirin kötü izleni-mini olumluya çevirebilmeli. Bir kere çözüm arayışı içinde olmalı, alternatifler sunabilen bir perso-nel olmalı. Misafirin, istediği bir şeyle ilgili hayır cevabını duyma-sı, onu daha da bir agresifleştirir. Dolayısıyla olmayacak bir şey bile olsa alternatifler üretmek zo-runda. Ama güler yüz en önemli-si. Bizim işimizin varoluş sebebi de budur zaten. Güler yüzlü hizmet anlayışı ve işini sevmek. Bunları içinde barındırıyorsa bu işte başarılı olacaktır.

44

D E P A R T M A N

Page 45: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Dil ne kadar önemli? Siz kaç dil biliyorsunuz?

Ben 3 dil biliyorum. 4 sene arap ülkesinde okudum Arapça biliyorum. Alamanya doğumlu olduğum için Almanca temelim vardı, ardından üniversitede de Alman Dili ve Edebiyatı oku-dum. Bir de İngilizce biliyorum. Personelin bir kaç dil bilmesi çok önemli. Sonuçta burada ile-tişimi farklı milletlerle sağlıyor-sunuz, onların dilinden anlamak zorundasınız ve bunu vücut diliyle yapamazsınız, zaten doğrusu da o dile hâkim olmak. Mümkün olduğu kadar en az iki dil bilen eleman almaya çalışı-yoruz ama olmadığı durumlar da oluyor. Kalifiye elemanın çok olmadığı bir dönemdeyiz çün-kü her sene sayısız otel açılıyor, personel de terfi alabilmek için bir yerden bir yere zıplamayı tercih ediyor. İyi eleman ko-nusunda bazen sıkıntı yaşıyo-ruz. Bunu aşmak için de aynı şiftte farklı dil bilen elemanları mümkün olduğu kadar bir araya topluyoruz.

İşinizin zorlukları nelerdir?

Her misafire hitap etmek çok zor, çünkü herkesin beklentisi çok farklıdır. Dolayısıyla bizim standart bir cevabımız yoktur. Her misafire özel bir şekilde hitap etmek, her misafire farklı bir şekilde davranmak zorunda kalabiliyorsunuz. Bu da sizin seneler içerisindeki tecrübele-rinizle oluyorr. Ne kadar çok tecrübe edinirseniz o kadar kolay olur. Çünkü milletine göre de tatil anlayışı değişiyor; me-sela bir Ortadoğu profili ile bir Avrupa misafirinin tatil anlayışı çok farklı. Bütün bölümlere, bü-tün milletlere, kültürlere hizmet etmek zorundasınız. Her misafi-re farklı bir hizmet anlayışı, her misafir hizmet anlayışına farklı bir cevap vermek zorundasınız.

Otelinizde işinizi geliştirmek için eğitimler oluyor mu? Ne tür eği-timler alıyorsunuz?

“On the job training” dediği-miz personelin ilk işe başladı-ğı zaman teorikte verdiğimiz eğitimler var. Otelimizin çok

büyük olması sebebiyle farklı farklı bilgilere haiz olmalı her gelen personel. Alan çok ge-niş olduğu için yanlış vereceği bir cevap veya misafirin yanlış yönlendirilmesi az önce bahset-tiğim şikâyetlere sebep olabili-yor. Akabinde deskte bir takım eğitimler veriyoruz iş sırasında. Ayrıca otelin İnsan kaynakları departmanının kişisel gelişimle ilgili bir takım eğitimleri oluyor. Yaz sezonunda eğitim için çok zaman yok. Kış sezonunda yeri geliyor cross training dediğimiz departmanlar arası farklı yerleri öğrenmek isteyen personellere de yardımcı olduğumuz eği-timler oluyor. Bu şekilde hem personelin bakış açısı değişiyor hem de empati yapıp başka de-partmandaki bir elemanının ne gibi zorlukları olduğunu yaşa-dığı için iş sırasında çok daha yüksek bir performans göstere-biliyorlar.

Şu anda kullandığınız Otel İşletim sistemi nedir? Memnun musunuz, A’dan Z’ye her sorununuzu gidere-biliyor mu?

Biz Fidelio’yu kullanıyoruz. Daha doğrusu ben meslek ha-yatım boyunca yani 1994’ten beri, çalıştığım bütün oteller Fidelio’yu kullanıyordu. Bu yüzden diğerleriyle karşılaştıra-mam ama Fidelio bir dünya devi, dünyada birçok otelde kullanı-

lıyor. Çok verimli bir program ama eksik olduğu taraflar da oluyor bununla ilgili de istişare içinde, bu konuların çözümle-rine yönelik isteklerimizi dile getiriyoruz ve ara ara yapılan güncellemelerle bunlara çözüm bulmaya çalışıyoruz. Hala ek-siklerimiz var çünkü otellerin işleyişine göre ihtiyaçları da değişiyor. Standart bir otelcilik yapmak mümkün değil. Bunda bölge de çok önemlidir, Mesela Antalya bir şehircilik oteli değil-dir. Ayrıca otel sahibinin iste-diği raporlamalar da göz önüne alındığında o işletim sistemi çok önem arz ediyor. Ben Fidelio ile çalışmaktan memnunum.

Misafirleriniz hangi pazarda yoğunlukta? Departmanınız açısından sürekli farklı insanlarla tanışıyorsunuz. Kültürel farklılık-ları nasıl değerlendiriyorsunuz? Mesela Hangi millet nasıl ilgi istiyor?

Bizim için aslında Uluslararası Pazar demek daha doğru ola-cak. Rus misafirlerimiz de var, Alman misafirlerimiz de var, Ortadoğu’dan çok misafirimiz var. Bölgedeki Ortadoğu’dan en çok misafir çeken oteller-deniz. Bu çeşitlilik personelde de etkisini gösteriyor, personel misafirler gelmeden önce hangi milletten geldiğini bildiği için ona göre hazırlanabiliyor. Ama

45

Page 46: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

tabi bizim misafirleri kategori-ze etme gibi bir şansımız yok. Örneğin bir Alman misafir çok titizdir, her şeyi rutininde detay-larıyla ve yazılı ister, Ortadoğulu bir misafir ise ona göre daha esnektir ama onun da kendi zor-lukları vardır. Dolayısıyla biz her zaman tüm misafirleri memnun etmek için elimizden geleni yap-mak zorundayız.

Ön büro departmanı olarak daha çok hangi tip sorunlarla karşı karşıya kalıyorsunuz? Nasıl bir çözüm yolu izliyorsunuz?

Bir kere misafir herhangi bir sorunla geliyorsa, mi-safirin karşısına o yüzde yüz haklıdır mantığıyla çıkmak zorundasınız. Misafirin haklı olmadığı durumlar da olabiliyor, eğer siz bunu misafire hissettirecek olursanız ilk etapta 1-0 mağlup olu-yorsunuz çünkü misafir sizden bir empati bekli-

yor ve sinirli. Öncelikle misafiri bir kenara çekip, ilgilenildiği-ni hissettirmek, o samimiyeti sıcaklığı vermek zorundasınız. Bunu hisseden misafir zaten sakinleşecektir. Ardından prob-lemin ana kaynağına inmek gerekir. Misafiri çok iyi dinleme-niz de gerekiyor. Bizim işimizin temelinde aksiyon almadan önce

problemin ana kaynağına inmek çok önemli. Misafiri ne kadar çok hissettiğinizi gösterirseniz o kadar çok başarılı olacaksınız.

Bu işin incelikleri sizce nelerdir?

İyi bir dinleyici olmak ve çözüm odaklı çalışmak

Son olarak departmanınızla ilgili eklemek istediğiniz bir şey var mı?

En baştan da söylediğim gibi bizim işimiz insanı sevmek ve bu işi sevmekle ilgili, bunu yaptığınız sürece başarılı olursunuz. Sadece bir gö-rev olarak algılarsanız insan faktörünün içinde bulunduğu bir departman olması dolayı-sıyla çok başarılı olamazsınız ve işiniz sadece rutini yap-maktan ibaret olur. Standart bir iş yapmış olursunuz. Ama insanı sevdiğiniz, insanı tanı-dığınız ve ona hizmet ettiği-niz sürece işinizde çok daha iyi yerlere gelirsiniz.

46

D E P A R T M A N

Page 47: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

360°Solutions

Event

Fener Cd. Ece iş Merkezi No:47 Muratpaşa / Antalya Tel: 0242 324 54 30 Fax: 0242 324 64 11

[email protected] www.marcaevent.com

Page 48: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Bu köşede projelerde ve tesislerde gerekli olduğu düşünülen bazı kritik büyüklükler, teknik gereksinimler, özellikler dile getirilerek inşaat safha-sında ve işletmelerde karşılaşılmış bir dizi ilginç konu bahis konusu edilerek paylaşıma açık bir platform yaratılma-ya çalışılacaktır.

Genel olarak yatırımcı, inşaat firması ve işletmeci olarak benzer durumların farkına varılması ve düzeltme olanak-larının irdelemesi yapılmaya gayret edilecektir. Amaç olarak bu bilgilerin ışık olması ve sektöre katkı sağlaması hedeflenmiştir.

Ele alış sistematiği olarak bir sorun ortaya atılacak, mevcut durumdaki so-runlar, düzeltme yolları, diğer etkenler ele alınacaktır.

KOKU:

Tesislerde koku projelerde dikkat edilmesi gereken ancak planlama ya-pılırken belki de çoğu kez ikinci sıraya itilen bir özelliktir. Kokuları güzel ve hoş olmayan şeklinde ikiye ayırabili-riz. Yine de algı seçicilik yaparak bazı kokuları zaman, mekân ve boyuta göre farklı şekilde etki yapabilir. Bu özelliği bir tarafa koyarak tartışmanın ana fikrine sadık kalarak açıklamaya başlayalım.

Güzel koku olarak sevilen bir çiçek veya ortam kokusu düşünülebilir. Buna örnek olarak, portakal çiçeği kokusu ve deniz kokusu verilebilir. Hoş olmayan koku olarak en belirgin kanalizasyon kokusu düşünülebilir. Biz hoş olmayan kokuların önlenmesi konusunda neler yapılabiliri kısaca irdelemeye çalışalım.

Kokunun oluştuğu ortamdan his or-ganımız olan buruna gelinceye kadar geçtiği güzergâh eğer iyi bir projelen-

dirme yapılmışsa sorun olmayacaktır. Fakat eksik projelendirme veya uygun olmayan malzeme kullanılması böyle bir neticeyi ortaya çıkartır.

Genel hata olarak, bina dışında, pis su olarak tabir edilen kullanılmış ve kirlenmiş sıvının oluştuğu ortamdan ana toplayıcılara gidiş rotasının he-saplanmasından kaynaklanmaktadır. Toplayıcı kapasitesi ve boru çapı hesabı öne çıkmaktadır. Buna ilave olarak boru hattı eğiminin tekniğine uygun yapılmaması, hat üzerinde kokunun hapsedildiği sifon tabir edilen düze-neklerin eksikliği söz konusudur. Bina içinde ise, benzer şekilde boru çapları ve sifon en fazla sorun yaratan eleman-lardır. Bir tesis yatırımına bakıldığında boru çapının toplam maliyete oranının %1 mertebeye bile ulaşmayacağı hesap-lanabilir. Kritik soru, buna rağmen çok lüks inşa edildiği beyan edilen tesis-lerde bile neden bu sorunun yaşandığı şeklinde sorulabilir. Bu yanıt çoğunluk-la eksik bilgi ve beceri olarak karşımız çıkmaktadır.

Konuyu açarsak, konutlar ile endüst-riyel tesisler arasındaki farklılık halen tam anlaşılır hale gelmemiştir. Bir otelin sıhhi tesisat boru çapları konut-larda kullanılan ve alışkanlık kazanan ölçülere indirgenmesi problemi ortaya çıkarır. Burada inşaat sektörünün temel sorunlarından biri olan yetkin ve dene-yimli eleman eksikliği de ikinci kritik faktördür. Çünkü uygulayıcı personel alışık olduğu boru ve birleştirici parça-ları kullanarak daha hızlı imalat yapar. Bir büyük çap kendisine uygulamada ve malzeme tedarikinde sorun yaşata-bilir.

Bu noktada imalat sektörünün bazı eksikleri de kendini belli etmektedir. Diğer bir büyük eksiklik ise imalat detaylarının ve montaj talimatlarının

U Z M A N

DENEYİM EN ZORLU ÖĞRETMENDİR

Serdar Sağlamtunç , FCSI

DM Danışmanlık Mühendislik Ltd Şti [email protected] www.dm-consultancy.com C : +90 532 414 07 33

48

Page 49: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

içerdiği bina kodlarının eksikli-ğidir. Ne yazık ki bu önemli konu önemsizmiş gibi dikkate alınmayan bir konu haline getirilmiştir. Basit bir öneri olarak endüstriyel tesis-lerde bina içi gider tesisat çapları-nın su atış miktarına uygun olarak seçilmesi ve aynı ölçüdeki aksesuar ve bağlantı parçalarının piyasadan temin edilebilmesi sorunun ilk basamağını atlatabilir.

Kabul görmüş mimari inşai kat yüksekliklerinde tesisat boruları için montaj yüksekliği çoğu zaman göz önüne alınmıyor. Buradan boruların geliş gidişlerinde önemli olan akış eğiminin eksik kalması problemi ortaya çıkarmaktadır. En basit örnek, odalardaki ısıtma/so-ğutma ünitelerinin yoğuşma suyu-nun atılamaması nedeniyle boru-ların tıkanması veya patlamasıyla tüm odanın tavanında istenmeyen sorunların oluşmasıdır. Bunun eviye ve duş küveti gider borusun-da oluşan olumsuzluğu göz önüne alınırsa sıkıntının daha da büyük olacağı açıktır.

Gözden kaçırılan diğer önemli bir husus ise, ısıtma/soğutma ünite-lerinde yoğuşma suyunun sistem dışına atılamaması ile oluşan nemli ortamın mahal içerisinde yaratacağı kötü kokunun müşteri şikâyeti yanında binaya vereceği hasarlardır. Yine aynı sistem içinde tesisat açıklığı olmaması nedeniyle konmayan bir sifon gider hattın-daki tüm kokuyu mahal içerisine verecektir. Bu durumda kat hiz-metlileri klima sistemini çalıştırma, pencereleri açmak gibi ilave işleri yaparak asıl işlerini aksatmaktadır.

Projelendirme sırasında detay çalışmaları ile alınacak basit bir önlem, montajın doğru olarak yapılması ve işletmenin rahat çalış-masına yol açacaktır. Bu yapılma-dığında bina inşaatında, işçilikte, montajda yaşanan sorunlar işletme sırasında teknik, kat hizmetleri ve satış bölümlerinin gereksiz yere fazladan emek sarf etmesine neden olmaktadır. Hangisi daha kolay?

Soruyu hep birlikte yanıtlamak en doğrusu herhalde, ne dersiniz?

49

Bilgi İçin: 0242 348 00 59

KAPISINI TÜM OTELLERİN

AÇIYORUZ!KAPISINI

TÜM OTELLERİN SİZE SİZE

AÇIYORUZ!

Detaylı bilgi almak ve Reklam vermek için 0242 348 00 59

www.otelendustrisidergisi.com

OTEL ENDÜSTRİSİOTEL ENDÜSTRİSİAylık Sektörel Dergi

Zengin içeriği, güçlü kadrosu, kaliteli çizgisi ve yaygın dağıtım ağıyla her otele girerek sektöre yepyeni bir soluk getiren Otel Endüstirisi Dergisi’nde sizde yerinizi alın hedefinize ulaşın...

Page 50: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

ALTI ÜSTÜ OKYANUS OLAN BÜYÜLEYİCİ BİR TATİL

50

S I R A D I S I O T E L L E R,

SIPADAN KAPALAI DIVE RESORTSualtındaki bir kum tepesinde, kazıklar üzerine inşa edilmiş bu su köyü, sıra dışı bir dalış ve doğa tatili yapmak isteyenler için...

Page 51: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

51

Page 52: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

S I R A D I S I O T E L L E R,

52

Malezya’nın Sabah kentindeki henüz çok da ün kazanmamış Pulau Sipadan adasında, erozyonlarla oluşmuş bir kum tepesi üzerine kazıklar kullanılarak kurulan, en yakın adaya botla 15 dakikada ulaşımı sağlanan Sipadan Kapalai Dive Resort sıra dışı tatil anlayışına yeni bir boyut kazandırmış. Sipadan ve Mabul adalarından bot ile ulaşımı sağlanan bu sıra dışı evlerde, bütün dünyadan uzak heyecan verici bir tatil deneyimi sunan Sipadan Kapalai Dive Resort, Ligitan Reefs’in sığ tarafında, sağlam kazıklar üzerine kurulmuştur. Tasarımı ve inşası havadar, rahat, hiçbir karanın görünmediği güneşli bir su köyü olarak hayat bulmuş ve parlak türkuaz sularla bir mil uzaklıkta bulunan beyaz pudra kumlarıyla kaplı bir kumsala botla bağlanan doğal bir huzur sunmaktadır. Sürat teknesiyle son derece yakın olan dalış noktalarına bir kaç dakika içinde ulaşılabilirken aslında iskeleden yüzerek bile dalış yapılabilecek güzelliklere yakın bir konumdadır.

Şnorkelle bile suyun altındaki rengârenk dünyaya ulaşabileceğiniz Sipadan Kapalai’da dalış sırasında, makro yaşamı incelerken, bölgede bol miktarda bulunan büyük balıklarla ve kaplumbağalarla da karşılaşmanız an meselesi. Sipadan ya da Mabul adaları ipeksi kumdan tabanlarında nefes kesici bir makro hayatı barındırıyor ve bu özellikleriyle, dalış severler için eşsiz deneyimler ve sıra dışı keşif fırsatları sunuyor. Güneş ve suyun muhteşem birleşimini güler yüzlü hizmet anlayışıyla pekiştiren huzurlu sakin ambiyansıyla Sipadan Kapalai, dalıcılar ve doğal hayatın içinde bir tatili tercih edenler için muhteşem bir tatil deneyimi yaşayacakları ideal bir yer. Sipadan-Kapalai’ye Malezya Sabah’ta bulunan Pulau Sipadan Resort ve Tur ofisinden erişilebiliyor. Herhangi bir aksiliği önlemek için erken rezervasyon şartı olan tesise sitesindeki sorgulama formu ile rezervasyon yaptırılabiliyor.

BEMBEYAZ KUMLAR, MASMAVİ SULAR, RENGÂRENK CANLILAR...

Page 53: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

53

BEMBEYAZ KUMLAR, MASMAVİ SULAR, RENGÂRENK CANLILAR...

Page 54: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

S I R A D I S I O T E L L E R,

54

Kapalai çevresinde dalış yapmak kolay, sular sığ ama bir o kadar da muhteşem deneyimler yaşatacak kadar renkli. Kumlu taban rengarenk ışık gösterileri sunan minyatür bir akvaryum gibi bir çok minik canlıyı ağırlıyor; parlak kırmızı florans gibi parıldayan mürekkep balığı, mor, çikolata renkli ya da sarı ve göz alıcı parlak beyaz renkteki balıklar, kafadan bacaklılar dalıcıları her an selamlıyor. Başka yerlerde sık rastlanmayan görünmez fogfish’in hemen her boyutuna ve rengine de burada rastlamak mümkün, hatta profesyonel sporcuların bile görünce kaçtıkları kavun büyüklüğünde olanlar bile var. Burada yaptığınız tipik bir dalışta, kum yüzeyinde saklanan, kaçan, zıplayan, kuma dalıp çıkan ya da sadece yatıp miskinlik yapan bir çok su canlısını gözlemleyebilirsiniz. Suyun dibinde rengârenk bir ölüm kalım mücadelesine de tanıklık edebilirsiniz. Makro fotoğrafçılık için oldukça güzel imkânlar sunan dalış, sualtı fotoğrafçısının dalış süresi boyunca inanılmaz kareler yakalamasını sağlar. Dalış dışında yüzme ve şnorkelle dalış, okyanus kayağı gibi su sporları aktivitelerini de gerçekleştirebileceğiniz Kapalai’de suyun üzerinden bile berrak denizin içindeki canlıları rahatlıkla izlemeniz mümkün.

SIĞ, ZAHMETSİZ AMA SIRA DIŞI BİR DALIŞ DENEYİMİ

Page 55: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

55

Geleneksel tasarımlara modern dokunuşlarla ortaya çıkan Kampung (Malay dilinde köy anlamına geliyor) dekorasyonuyla da misafirlerini etkiliyor. Binlerce balık arasında yüzmenin keyfini çıkarmaya alternatif olarak o balıklara bakarak yürüyüş veya koşu sporunu yapmak isteyenler için ahşap iskeleler üzerinde kilometrelerce uzayan yürüyüş parkurları da bulunuyor. Genişbant internet erişimi, uydu telefonu, anakara tatlı suyu, sinek ve sivrisinekten özgürleştirici gibi terimler tesisin sıra dışı hizmetlerine müşterileri tarafından uydurulmuş ve kullanılmaya başlanmış özgün terimler arasında...

Page 56: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

56

S I R A D I S I O T E L L E R,

İkişer ve üçer kişilik konaklama imkânı sunan 59 Adet ahşap kulübede, hem ortak kullanılabilen hem de mahremiyet isteyen misafirler için özel kullanım şansı sunan akıllıca birbirine bağlı şekilde tasarlanmış balkonlar mevcut. Odalarda duşlu banyo, tuvalet, çay-kahve makineleri ve 220 volt elektrik bağlantısı da bulunuyor. Özel odaların pencerelerinden soluksuz saatlerce izlenebilecek bir kaç adım aşağıda kalan balıkların dans ettiği, denizin dibi görülebiliyor. Yemek için terasta, açık büfelerde sunulan, lezzet dolu görkemli yemekleri tadabilirsiniz. Tropikal gün batımı manzarası eşliğinde bir akşam içkisinin keyfini sürmek isteyenler ve sohbet etmek isteyenler için güneşlenme terası, ortak oturma alanı olarak kullanılmaktadır. Burası ayrıca dalış sonrası video ve fotoğraf paylaşımları için de kullanılmaktadır. Bazı misafirler ise burada Kapalai’nin serinleten meltem esintisi eşliğinde kitaplarını okumanın keyfine dalıyor.

Page 57: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

57

Kapalai Resort Diving’te hediyelik eşya dükkanı ve oyun odası, internet erişimi bulunan ve dalış malzemelerini sağlayan bir dalış merkezi de mevcuttur. Merkezde PADI eğitimlerinden çeşitli seviyelerdeki PADI kursları almak da mümkün.Siz de bir dalış tutkunuysanız ya da meraklısıysanız ya da sadece bembeyaz kumların üstünde dans eden türkuaz renkli suların üstünde sakin, keyifli, tropikal ve sıra dışı bir tatil istiyorsanız Sipadan Kapalai Dive Resort’u deneyebilirsiniz...

Page 58: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Ülkemizde birçok kişi, işsizlikten; iş bulanların çoğu da, yeteri kadar para kazanamamaktan veya manevi tat-minsizlikten şikâyetçidir. İstatistikleri incelediğinizde,bunun çok önemli bir sorun olduğu aşikârdır. Ülkenin eko-nomik gerçekleri, istihdam olanakları-nın kısıtlılığı ve benzeri birçok neden, bu sorunun kaynağı olarak söylenebilir.Elbette,sorunun çözümü için,devlet ülkede yatırım olanaklarının gelişme-sini sağlayacak düzenlemeler yapmalı, kaynak yaratmak için çabalamalı, ya-tırımcılar iş yerleri açmalı veya işlerini büyütmelidirler. Bu soruna, istihdamı oluşturanların sorumluluklarının öte-sinde, bir de iş arayanların yönünden bakmak gerektiğini düşünmekteyim. Çünkü, iş oluşturma veya işe uygun konuma gelme konusunda, iş arayan bireylerinde çok önemli sorumlulukları vardır (olmalıdır).

Kendini tanımamak ve hedeflerinin farkında olmamak… Üniversiteyi bitirenlerin yüzde ellisinden fazlasının, kendi alanı dışında çalıştığını düşü-necek olursak; bilinçsizliğin, eğitim sürecinin içinden başladığı anlaşılmak-tadır. Kimse, gerçekten ne istediğini bilerek kendini hayata hazırlamamak-tadır. Bir üniversitede, kamu yöneti-mi son sınıfta okuyan yüz civarında öğrenciye yaptığım seminer sırasında, katılımcılara;“Kendileri ile ilgili net bir hedefleri olup olmadığını” sorduğum-da, aldığım sonuç beni çok endişelen-dirmişti. Çünkü; yüz kişiden sadece, evet sadece bir kişi kendi geleceği ile ilgili net hedeflere sahipti. Kişi ne istediğini bilmediği sürece,koşullar ona nasıl yardımcı olabilir ki?

Pozitif inanç eksikliği veya negatif inançların varlığı… Birey, ülke eko-nomisinin kötü, olanakların çok az olduğunu düşündüğü sürece, elde

edebileceği olumlu sonuçları baştan yok etmektedir. Çünkü; dış dünyaya yaydığı enerji, istediği sonuçları des-teklememektedir. En çok gördüğümüz inançlardan birisi ise “torpil bulmak”la ilgilidir. Birçok kişinin inancı “Bir yerlerde iş bulmak için torpil bulmak gerekir” veya “arkamızda dayımız yok ki!” şeklinde olabilir. Bu durumda birey kendi özelliklerine odaklanmak yeri-ne, edilgen bir tavırla başkalarından medet umar hale gelmekte ve kendisini otomatik olarak ikinci plana itmekte-dir. Ayrıca, enerji odağı torpil bulmakla ilgili olduğundan, iş bulma odağından sapmaktadır.

Kendine güven eksikliği… Eğitim sistemimizin gençleri hayata hazırla-madığı bir gerçektir. Mevcut sistemin bilinçsizce peşinden koştuğu şey, gençleri sınava hazırlamaktır. Ataerkil bir yapıda yetişip, kendi düşüncelerini, özünü ifade etmekten ve girişimcilik ruhundan uzak yetişen kişilerin, kendi güvenlerini geliştirmeleri zordur. Buna, bir de toplumun ve ailenin bireyleri yönlendirdiği kalıpları ekleyecek olur-sak, bireyin kendisine sunulandan fark-lı bir düşünce biçimine sahip olması saflıktan ibaret olur.

Seçenek kısıtlaması… Çoğunluğun seslendirdiği şey “garantili bir iş” ar-zusudur. Bunun ne anlama geldiği ise muğlaktır. Kimine göre garanti; devlet kapısında bir iş, kimine göre; sigortalı bir iş, kimine göre; adı duyulmuş bir firma da çalışabilmek, kimine göre; ay sonunda alacağı parayı bilmektir. Oysa,bu dünyada neyin garantisi ola-bilir ki!

Bu düşünce yapısına sahip olup, bir şekilde kendisini bu garantili işlerden birine, özellikle devlet kapısına atan birçok kimse, yaşadığı verimsiz ve

U Z M A N

İŞ Mİ YOK, YOKSA …Dr. Murat SOYSALANLife Coach Academy Kurucusu Profesyonel Koçluk ve NLP Uygulayıcısı & Eğitmeni

58

Page 59: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

asıl beklentisinden çok uzakta bir çalışma hayatı sürdürmektedir. Sonuçta,kendisini depresyon veya anksiyete (gerilim) bozukluklarının kucağına itmektedir. Yine; iş ara-yanların çoğu KPSS’yi bir kurtuluş olarak görmekte ve bütün enerjile-rini, gerçekten o ortamı isteyip iste-mediklerini bilmeden, bu sınava yönlendirmektedirler. İnsanlar, iş üretmek yerine, kendi kısıtladıkları seçenekleri ile seçeneksizliğin içine düşmektedirler.

Görünen o ki, iş kavramına yük-lenen anlam, birilerinin bizim için ürettiği istihdam kapısında çalışmaktır. Bu, bazıları için mut-lak doğru olabilir. Kişi bilinirlikler içinde, kendini mutlu hissedebilir. Ancak, çoğunluğun sürü şeklinde buna kapılması ve kendini inkâr etmesi, zor kabul edilesi bir du-rumdur.

Düşük seviyeden başlamayı es geç-mek…İş bulmak veya bulunan işte gelişimin en önemli engellerinden biriside düşük seviyeden başlamaya karşı duyulan bilinçli veya bilinçsiz tepkidir. Kişi tabi ki, kendince hak ettiğini düşündüğü yerden işe baş-lamalıdır. Ancak, bu çoğu zaman için doğru olmayabilir. Kendine güvenen bir birey, yeri geldiğinde düşük seviyeden başlamayı, böy-lece iş hayatını daha iyi tanıma-yı, göze alabilmelidir. Çalışacağı kurumun, kariyer yapmaya yönelik tutumunu incelemeli ve önünün açılacağını görebilirse, çalışmaya başlamalıdır.

Bazı işlerin yapılabilirliğini tümüy-le es geçmek… Geçenlerde, ülke-mizde, özel sektör ve devletin iş birliği ile yapılan bir eğitim kursu hakkındaki haber dikkat çekiciy-di. Garantili olarak sunulan bu iş kursuna kimsenin katılmadığından bahsediyordu. Bireyler, kendile-rine bu işi yakıştıramadıkları için katılmaktan kendilerini men edi-yorlardı. Bu haberle ilgili yapılan yorum ilginçti; “İş imkânı el emeği gerektiren sanayide çalışacak işçiler içindi. Oysa, televizyon dizileri ile pompalanan, masa başında oturarak iş üreten insanların daha başarılı, sosyal ve mutlu oldukları yönündedir. Sonuçta “İş arayanlar bu tür işleri tercih etmiyorlar.” şek-lindeydi. Bu yoruma katılmamak

elde değil. Her işin kendine ait bir ruhu, saygınlığı olduğu ve topluma, sonuçta bütüne katkısı olduğunu göremediğimiz sürece, çözümleri üretmemizin gittikçe zorlaşacağı kesindir.

Katma değer yaratmak… İş arayan kişilerde gözlemlenen başka bir un-surda, iş bulmak için yeterince şey yaptıklarını düşünmeleridir. Çoğu iş arayan kişi, kendine bir özgeçmiş hazırlamakta (genellikle basma-kalıp!) ve bunu internetten birçok firmaya göndermekte veya elden bırakarak sonuç beklemektedir. Özgeçmiş hazırlamak ve sunma-nın, ayrıca iş görüşmesini sürdü-rebilmenin birçok önemli noktası olmasına rağmen, kişiler bunu atla-yabilmektedir. En çok dikkat çeken unsurlardan birisi, iş arayan kişinin başvurduğu firmaya nasıl bir katkı sağlayacağını bilmemesi veya bunu ifade edememesidir. Yani; kişi, girmeyi düşündüğü iş yerinde,nasıl bir verimlilik oluşturacağının ve işin büyümesine nasıl katkı sağla-yacağının farkındalığından uzaktır. Bu durum, bireyin seçilebilirliğini azaltmaktadır.

Kendine yatırım yapmamak… Birey kendine yatırım yapmanın önemini kavrayamadığı sürece bir şeyleri değiştiremez. Çoğu kişi, kendine nasıl yatırım yapacağının tam olarak farkında değildir. Özel-likle, duygusal ve sosyal zekasını geliştiremeyen bireylerin, iş yaşa-mındaki başarıları düşük olmakta-dır. Bununla beraber, aynı bireyler, aradıkları işle ilgili teknik beceri-lerini artırmak için, çaba harca-madan sonuç aramaktadırlar. Şu konuyu daima hatırlamak gerekir; “Siz hazır olmadıkça, siz kendini-zi hazırlamadıkça,beklentileriniz sizinle buluşmayacaktır.”

Girişimcilikten uzak durmak… Girişimcilik, risk almak ve rekabete açık olmak, insanın potansiyelini artıran en önemli meziyetlerden-dir. Bu konuda fark yaratmayı başarmak veya en azından buna odaklanmak, bireyi çizdiği çer-çevenin dışına çıkararak, sonuç almasını sağlar. Girişimcilik için iki önemli unsur vardır. Birincisi; ortamın hazır olması, yani devle-tin gerekli düzenlemeleri yapması, ikincisi ise; bireyin hazır olmasıdır.

Ülkemizde,genellikle karşılıklı olarak hazır olamama durumunun varlığı söz konusudur.

Değişen ekonomik düzen ve bilgi-nin önemi… Belki de; hepimizin kavraması gereken en önemli nok-ta, dünya düzenin artık değiştiği gerçeğidir. Bu düzende öne çıkan yegâne şey; bilgiye sahip olma, onu kullanabilme ve bilgi üretebilmenin önemidir. Bilgi, kendi içinde birçok parametre barındırmaktadır. Fikir üretme, inovasyon, teknoloji geliş-tirme, verimlilik modelleri oluştur-ma bunların başlıcalarıdır. Bununla beraber, buna yatırım yapmayan kurumlar ve bireyler, çağın yapısı ile entegrasyonu ıskalamaktadır-lar. Bugün, işlevsel bir web sitesi oluşturarak, yükselmiş olan, son derece başarılı girişimcileri hepi-miz biliyoruz.

Sonuçta; iş arayan kişi iş, bulabi-leceğine dair pozitif inanç oluştu-ramamakta, gerçekte nasıl bir işin onu temsil ettiğini bilmemekte, kendine güvenmemekte, bununla beraber garantili bir iş aramakta, garantili iş ile sunulan kurslardaki işleri beğenmemekte, gireceği işte nasıl bir katma değer yaratacağını bilmemekte veya bunu izah ede-memekte, bulduğu işlerde düşük seviyelerden başlayıp kendini gös-terip yükselmesi gerektiği gerçeğini reddetmekte, girişimcilikten uzak durmakta, bilginin güç olduğunu unutup, kendine yatırım yapma-makta ve böylece kendini mutlu edeceğini düşündüğü işi aramaya devam etmektedir. Bu tabloya bakınca, daha da devam edeceği kesindir.

Ekonominin işleyiş kurallarından birisi, verimliliktir. Yani, elde etti-ğin verimliliğin sonucunda, karlı-lık ve iş hacmi büyüyecektir. Her firmanın ve her çalışanın, verimli-lik odaklı çalıştığı bir ülkeyi hayal edin. Herkes, birim zamanda mak-simum sonuç elde edecek şekilde iş üretmeyi başarırsa, oluşacak iş hacmi ile bu ülkede işsiz kalmaya-cağı açıktır.

Sonuçta şunu söylemek doğru olur; “Kendime ve bütüne nasıl katkı sağlayabilirim?” sorusunun cevabı, bizi esenliklere çıkaracaktır.

59

Page 60: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

A Y I N S E F I

Röportaj: Esin Unan Mildan

.,

60

Page 61: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

61

Türkiye Aşçılar Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı, Antalya Mutfak Şefleri Birliği Derneği Kurucu Başkan Yardımcısı, Paloma Grida Hotel Executive Cheff’i, Bolu-Mengen’li Recai Usta

gururla yaptığı baba mesleğini ve deneyimlerini Otel Endüstrisi Dergisi okurları için anlattı.

DÜNYANIN EN GÜZEL ÜNİFORMASINI TUTKUYLA TAŞIYAN 32 YILLIK ŞEF

RECAİ ERDOĞAN

Page 62: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Sizi biraz tanıyabilir miyiz? Nere-lerde, hangi görevlerde çalıştınız?Recai ERDOĞAN 07,05,1965 Bolu-Mengen doğumluyum. Evli ve iki çocuk babasıyım.1982 yılında Kuşadası’nda başlamış ol-duğum meslek hayatımda 32 yıl boyunca birçok tesiste, mutfağın hemen her bölümünde çalıştım ve yöneticilik yaptım. Gerek yurt içinde gerek yurt dışında çeşitli seminer ve fuarlara katıldım. Bu süreçte Türk ve dünya mutfak-larını yakından tanıma fırsatı buldum.Uzun yıllar İber Otel Sarıgerme, Hapimag Sea Garden Bodrum, Silence Beach Resorts’te ve daha birçok tesiste çalıştım. Şu anda 4 yıldır Paloma Hotels bünyesinde bulunan Paloma Grida Village & Spa Belek’te Executive Chef olarak görevime devam etmek-teyim. Antalya Mutfak Şefleri Birliği Derneği Kurucu Başkan Yrd. ve Muasip Üyesiyim, ayrıca Türkiye Aşçılar Federasyonu Ge-nel Başkan Yardımcısı görevimi yürütmekteyim.

Aşçılık Serüveniniz nasıl başladı? Babadan oğula üç nesildir devam ettirdiğimiz mesleğimizin hayatı-mızda ne kadar önemli olduğunu paylaşmak istedim. Bizler, alay-lılar, Bolu’nun Mengen ilçesine bağlı Gökcesu Kayışlar Köyü’nde doğan, baba mesleğini yapma-nın haklı gururunu yaşayan, bu meslek sayesinde büyük başarıla-ra imza atan bizler, yani Erdoğan ailesinin 4 kardeşi babalarından aldıkları ailevi ve mesleki terbiye sayesinde yıllardır emek verdik-leri mesleklerinde bir yerlere gelmenin gururu içerisindeler. Babam Talat Usta... Babamdan bahsedecek olursak, babam uzun yıllar İstanbul’da değişik şirket-lerde ve otellerde çalışmış. Daha sonra o dönemde meşhur olan ev aşçılığı yapmış ve ağabeylerimin yetişmesi için onları zamanın en iyi şeflerinin yanlarında çalış-tırmak için o zor dönemlerde bile bu mesleğe olan sevgisinden dolayı çok büyük fedakârlıklar yaparak bir yerlere gelmelerini sağlamıştır. Babam bazen anlatır

bizlere de, onların zamanında bu mesleği yapmak hakikaten çok zormuş o zamanlarda gazlı ocak-lar yokmuş, kömürlü ve odunlu ocaklarda yemekleri pişirirler-miş.Otelinizi kısaca tanıtır mısınız?1977 yılında Kuşadası’nda küçük bir liman bürosu olarak turizm sektörüne adımını atan Diana grubu, 1986 yılında Kuşada-sı’ndaki Sümerbank tesislerini kiralayarak Club Diana ismiyle işletmeye başlamıştır. Böyle-ce grup, seyahat acenteliğinin yanı sıra konaklama sektörüne de girmiş ve bugünkü Paloma Hotels zincirinin temeli atılmış-tır. Kiralık tesisler döneminde 12 adet kiralık tesisi bulunan şirket yönetimi, 2000’li yıllara gelindi-ğinde kiralık tesisler dönemine son vererek yalnız mal sahibi olduğu tesisleri işletme politika-sını benimsemiştir. Diana Otel Yatırımları ve İşletmeciliği A.Ş.; günümüzde Antalya, Kuşadası, Bodrum ve İzmir’de bulunan ve grubun mal sahibi olduğu

A Y I N S E F I.

,

62

A Y I N S E F I.

,

Page 63: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

9, işletmecisi olduğu 1 tesisi Paloma Hotels markası altında işletmektedir. Paloma markası altında Sentido ve Renaissance isim hakları da tesislerimizde kullanılmaktadır.Grida Hotel, Diana Turizm Otelcilik A.Ş. Paloma Hotels bünyesinde bulunan 9 otelden bir tanesidir 5 yıldızlı, 459 odası olan yaklaşık 1400 kişi kapasi-tede daha çok çocuklu ailelerin rağbet ettiği çok şık ve kaliteli hizmet sunan bir tesistir.Otelinizin restoranlarından biraz bahseder misiniz? Outletleriniz neler? Büfeleriniz nasıl?Otelimizde 7 alacarte restoran bulunmaktadır: Seasons, Ada (balık), Osmanlı, Uzakdoğu, Bar-bekü, Alman, La Strada ve Lake villa. Ayrıca Sabah, öğlen, akşam hizmet veren ana restorantımız dışında, öğlen ve öğlenden sonra hizmet veren 2 snack restoran, gün boyu açık pastanemiz bulun-maktadır. 14 günlük tema gecele-ri uygulamaktayız, ayrıca her ay iki defa meyve festivalleri yapıyo-ruz. Sabah, öğlen, akşam çocuk büfelerimiz ve organik ürün-lerimizin olduğu büfemizle de misafirlerimize kaliteden ödün vermeden hizmet sunmaktayız.Bir otelin baş aşçısı olarak işiniz-den bahseder misiniz, otelde çalış-manın diğer yerlere göre avantaj-ları ve dezavantajları neler?Oteldeki en zor ama en keyifli departmanın başında olmak çok güzel, ama bu güzelliğin en zor tarafı da her gün binlerce misa-fire yaptığınız ürünleri sunmak. Diğer yerlere göre dezavantajları, çok yorucu ve uzun süreler çalış-manız. Avantaj olarak saygınlık görüyorsunuz, takdir ediliyor-sunuz, kazancınız daha iyi ama yine söylüyorum inanılmaz dere-cede yorucu bir işle uğraşıyoruz, hem beden olarak hem beyin olarak.Menü hazırlarken nelere dikkat edersiniz? Vejetaryen, diyabetik gibi özel diyetlere uygun standart menüleriniz var mı, yoksa isteğe göre mi hazırlıyorsunuz?Biz menülerimizi tüm grup otellerimizin şefleri ile birlikte hazırlamaktayız. Alacart menüle-

ri üzerinde sürekli demolar yapıp en iyi sunumu ve lezzeti bulmak; bu doğrultuda hedefimiz Paloma standartlarını yakalamak ve tüm misafirlerimize tüm otellerimiz-de aynı kalitede ürünler sunmak. Ayrıca vejeteryan ve diyet menü-lerimiz, çocuk restoranlarımızda sunduğumuz çocuk menülerimiz de mevcuttur.Mutfakta hijyen ve sanitasyonu nasıl sağlıyorsunuz? Kalite stan-dartlarınız neler?Mutfağımızda gıda hijyeni ile ilgili tüm altyapı mevcut, ay-rıca gıda teknikerimiz tarafın-dan tüm ürünler izlenmekte ve formları tutulmakta, şahit numuneler alınmakta ve 72 saat saklanmaktadır. Kısacası ürü-nün depoya gelişinden misafire sunumuna kadarki tüm süre izlenmekte ve kayıt altına alın-maktadır.

Yönetim Sistemini açıklar ve gerekleri tanımlar, sorumlulukları tayin eder, sistemin kurulumunda kılavuzluk eder. Kalite Yönetim Sistemi, TS EN ISO 9001: 2000 standardını referans alarak misa-fir beklentilerini, misafir şartları-nı, yasal ve diğer şartları da karşı-layarak; ürünü düzenli bir şekilde sağlama yeteneğini göstermeyi ve sistemin sürekli iyileştirilmesi güvencesi için proseslerin belirle-nerek sistemin etkin uygulanması yoluyla misafir memnuniyetinin arttırılmasını amaçlar. Bu saye-de işletme verdiği hizmette ve ürettiği ürünlerde; Yiyecek, İçecek ve Genel Hijyen, İş Güvenliği ve Sağlığı, Konaklama, Restoran, Bar Hizmetleri, Aktivite/Animasyon, Kongre/Toplantı ve Her Türlü Teknik Hizmetler, iç ve dış misafir memnuniyetine yönelik düzenle-yici şartlara uyulduğunun güven-cesini vermektedir.

63

Page 64: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

‘Yemek yapmak bir sanattır’ deni-yor, siz yemek yapmayı nasıl tarif edersiniz? İş yemek yapmakla bitmiyor. Bu işin muhasebesi, operasyon kısmı, liderlik edeceğiniz bir ekip var. Ve iyi bir şef karizmatik olmalıdır. Bizimki çok komplike bir iş. Erkeğin yemek yapması çok etkileyicidir. Tabi stres bu işin doğasında var. Dünyanın en stresli 10 işinden biri aşçılıktır. Ekibinizde sorunu olan, doğal olarak size geliyor. Yüzüne ba-kınca anlıyorsunuz o gün onda bir şey olduğunu çünkü çok iyi tanıyorsunuz, ailenizden daha çok zaman geçiriyorsunuz ekibi-nizle. Ben yemek yapmayı sanattan keza bir mutluluk ve huzur ola-rak görmekteyim, yemek yap-

manın verdiği hazzı tarif etmem mümkün değil. Bunu yaşamak lazım, anlatmak için kelimelerin yeterli olmadığını düşünüyo-rum. Bence yemek yapmak bir tutkudur. Şunu da ilave etmeden geçemeyeceğim bence dünyanın en güzel üniforması; şef ünifor-masıdır.Bu işte başarılı olmanın sırrı nedir?Başarının kriteri nedir önce onu ölçmek lazım, bence başarı iyi hizmet anlayışından geçmek-tedir. Bunun da mesleğinize olan sevgi ve saygıdan geçtiği inancın-dayım. Mutfakta birilerini yönlen-direbilmek ve saygı uyandırmak son derece önemlidir. Bunu ancak bilginizle, yaptığınız işle başara-bilirsiniz. Hiyerarşi hep var ve olacak. Bu tamamen sizin işe olan aşkınızla, tutkunuzla alakalı.

En sevdiğiniz mutfak hangisi? Türk Mutfağını nasıl değerlendiri-yorsunuz?En sevdiğim mutfak tabiî ki türk mutfağı, ama dünya mutfakları-nı da yakından takip ediyorum, etmezseniz yeniliklerden uzak kalırsınız hep aynı yöne bakı-yor olursunuz. Bizim mutfağı-mız bence dünyanın en zengin birkaç mutfağından bir tanesi, bizlerin yapacağı kendi özü-müzdeki değerleri kaybetmeden mutfağımıza sahip çıkmaktır. Bu dünyada da böyledir herkes kendi özüne sahip çıkmıştır, bunun bir çok örnekleri vardır işte İtalyanların peynirleri vs. gibi bizde özümüze sahip çıkar isek Türk mutfağı her zaman en iyi yerlerde olacaktır düşünce-sindeyim.

A Y I N S E F I.

,

64

A Y I N S E F I.

,

Page 65: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Otel ortamında değişik zevkleri olan, farklı kültürlerden gelen ki-şilere hizmet ediyorsunuz. Onları memnun etmek için nelere dikkat ediyorsunuz?Öncelikle kendi mutfağımızdan örnekler sunup bizim değerleri-mizi ön plana çıkartmaya çalı-şıyoruz. Türk mutfağını, Türk yemek kültürünü misafirlerimize sunuyoruz, tabi gelen misafirle-rimize farklı kültürleri de su-nuyoruz ama ana felsefe olarak Türk kültürünü sunmanın keyfi çok başka oluyor ve beğeniliyor. Zaten gelen misafirlerin Türk kültürünü tanımak için geldikle-rini düşünüyorum.Mutfakta personele karşı yönetim anlayışınız nasıldır?Recai Usta’nın mutfağında ilk önce misafir memnuniyeti, dü-rüstlük, ekip çalışması, gıda ve kişisel hijyen çok önemlidir. Ast üst ilişkileri ve disiplin en çok önem verdiğim konulardır. Ben demeyip, biz demeyi ilke edinen bir yönetim tarzı olan bir şefim. Şu an mutfağımda yüz kişilik (mutfak sanatçısı) arkadaşım var. Bizim için hijyenik çalışma ve misafir memnuniyeti çok önem-lidir. Misafirlerimizi odak nok-tası olarak görürüz. Her eleşti-riyi kendime ödül olarak kabul ederim ve ekibime anlatırım paylaşırım. En güzel yemeği, en iyi ve en ekonomik nasıl yapabi-lirimi ve sanatı da bu düşünceye katarsak başarı kaçınılmaz olur diye düşünüyorum.Personelleriniz için eğitimleriniz var mı? Bunları siz mi veriyorsu-nuz?Eğitimlerimiz var her gün sabah 15 dk iş başı eğitimi veriyoruz. Genel eğitimlerimiz de oluyor. Gıda hijyen, pişirme metotları, iş sağlığı ve güvenliği... Genelde mutfak eğitimlerini ben veya yar-dımcılarım veriyor, genel eğitim-ler için dışarıdan destek alıyoruz. Gelecekle ilgili projeleriniz neler-dir?Şu anda çalıştığım tesisimde mutluyum, güzel bir yönetim an-layışı var, şefe verilen değer var... Bu işi bıraktığımda güzel bir restoran açmak, ailece o restora-nı işletmek.

Yiyecek ve içecek satın almanızda tercihlerinizi nasıl belirliyorsunuz? Biz grup oteli olduğumuz için sa-tınalmalarımızı yıllık anlaşmalar halinde merkezi gerçekleştiriyo-ruz. Günlük meyve sebze dışın-daki tüm ürünlerimizi anlaşmalı olduğumuz firmalardan ihtiyacı-mıza göre karşılıyoruz. Tercihle-rimizi ise demolar yaparak ürün kalitesini belirleyerek bizlere hizmet edebilirliğine inandığımız firmalardan belirleyip alıyoruz.Misafirlerden yiyeceklerle ilgili bir şikayet gelirse nasıl bir prosedür uyguluyorsunuz?Öncelikle misafirimizin neden şikâyet ettiğini öğrenip neyi be-ğenip beğenmediğini yiyecekler-den mi, yoksa hizmetten mi veya personelden mi şikâyetçi oldu-

ğunu öğrenip kalite standartları içerisinde gerekli prosedürleri uyguluyoruz.Boş zamanlarınızı nasıl değerlen-dirirsiniz?Genelde haftada bir gün boş zamanım oluyor, o zamanı da çocuklarla geçirmeye özen gös-teriyorum. Fakat Federasyondaki görevim nedeni ile toplantılar oluyor, dernekte ki görevimiz ne-deni ile ise çalışmalarımız oluyor. Düzenlemiş olduğumuz Uluslar arası Altın Kep Aşçılar Yarışma-sı Organizasyonu’nun 2014 yılı konsept çalışmalarına şu anda başlamış bulunmaktayız. Bu tür organizasyonlar Türk aşçısının gelişimini sağladığı için mesleği-mize katkı olduğunu düşünüyo-rum.

65

Page 66: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?Bizler bu mesleğe alaylı olarak gö-nül verenlerdeniz ama şu anda bu mesleğin okulunu okuyarak gelen kardeşlerimiz var. Benim onlara tavsiyem ne olduk demesinler ne olacağız desinler, bu meslek öyle bir meslektir ki insanı bir anda zirveye çıkarttığı gibi bir anda da bitiriverir. Onun için yeni yetişen kardeşlerime buna dikkat etmele-rini en önemlisi de ustalarına say-gılı olmalarını tavsiye ediyorum. Yeni yetişen kardeşlerime şunu söylemek istiyorum boynuz kulağı geçse bile boynuzun kulağa olan saygısı asla bitmemelidir. En derin Saygı ve sevgilerimle, Ne mutlu aşçıyım diyene.Otel Endüstrisi Dergimizi nasıl buluyorsunuz?Derginizi devamlı takip edi-yorum güzel ve sürükleyici bir turizm dergisi. Emeği geçen her-kesi kutluyorum. Sizlere bu güzel raportaj için çok teşekkür eder başarılarınızın devamını dilerim.

A Y I N S E F I.

,

66

A Y I N S E F I.

,

Page 67: Otel Endustrisi Dergisi Nisan
Page 68: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Türkiye de maalesef otelcilerimizin çoğu markalaşma konusun da yanlış yolda ilerlemektedirler. Ülkemiz de büyük otellerin çoğu isim hakkı alına-rak çalıştırılmakta, bu isim haklarının çoğu yurt dışı markası. Yani ülkemizde taklitle yürütülen otel işletmeleri ile sektörü büyütmeye çalışıyoruz. Şunu kesinlikle bilmeliyiz ki taklitler fir-manın gelecekte önünü kapamak ile birlikte sonunu da yakınlaştırır.

Neden kendi otelinizi Dünya geneli bir zincir marka otel yapmayasınız veya yapamıyorsunuz? Burada yanlış nerde ve nerelerde yapılıyor. Kalıcı olabilmek ve marka olmak için öncelikle Ülkeni-zin motiflerini, bölgenizin sentezlerini oteliniz de misafirlerinize yansıtmalı-sınız. Oteliniz marka olurken Ülkenizi de markalaştırın otelinizin ismi söyle-nirken akıl da hemen Ülkenizin ismi belirsin, yani Türk markası olun. Bu markanızın hızlı büyümesine büyük etken olacaktır.

Ülke olarak Kültürümüzü yansıtmakta ve sunmakta çok eksiğiz. Dünya da turizm sektörün de başarıya ulaşmış ülkelerin zincir marka otelleri, bu çizgi-yi çok iyi yakalamak ile birlikte kültür-lerini misafirlerine görsel olarak çok iyi teşhir etmektedirler.

Marka olma sürecinde nasıl bir yol izle-meniz gerekiyor? Öncelikle markanızı konumlandırma sürecine sokmalısınız ve süreci belirlemelisiniz. Bunu yapar-ken, markanızı diğer yabancı zincir markalardan kesin olarak ayırmanız gerekli. Türkiye de zincir marka otel-lerin hemen hemen hepsinin duruşu ve çizgisi aynı. Standart bir otel mar-kası olma yolunda iseniz bunu derhal değiştirmelisiniz. Otelinizin üzerinde böyle bir imaj var ise bu imajı yok et-melisiniz, yeniden yapılanma sürecine girerek ve yeni imaj yaratarak.

Tesisinizin tüm alanların da yabancı zincirler de bulunan her türlü hizme-ti bulundurmalısınız ve geliştirerek devam etmelisiniz, ama hizmetinize kültürel aktiviteler ve hizmetler de ekleyerek, farlılık yaratarak. Örneğin verilen ve sunulan hizmetlere yenilikler katın, bu yenilikler Ülkenizin ve bölge-nizin motiflerini ve kültürlerini taşısın. Uluslararası otelcilik pazarında yabancı zincirlerle rekabet eder konuma ancak bu şekilde gelebilirsiniz. Ayrıca reka-bet edebilmek içinde zincir otellerin sağladığı tüm olanakları ve kolaylıkları bulundurmanız gerekmektedir. Sağla-nan olanaklara ve kolaylıklara siz farklı yenilikler de katabilir ve otelinizi bir adım öne çıkartabilirsiniz.

Yeni konumlandırma oluştururken, modern ve çağdaş Türk çizgisinin altını çizmek zorundasınız. Standart bir otel markasından sıyrılmalı yeni strateji yürütülmeli, farklılaştırma yapılmalı ve bu farklılığın altını da doldurulma-lısınız. Günümüzde 4 veya 5 yıldızlı otellere bakıldığında tüm otellerin hepsi aynı standartları sunuyor. Bu standardın dışına çıkılmalı farklı hiz-met anlayışı güdülmelidir. Uluslararası rekabette misafirlere yerel dokunuşlar ulaştırılmalısınız. Markanızın özü bölge ve ülke sentezi şeklinde oluşmalı. Kültürel mirasımıza ve geleneklerimize sahip çıkan modern ve çağdaş bir Türk markası olunmalı.

Otelinizden içeri giren misafirlerinize, dünyanın herhangi yerindeki 5 yıl-dızlı bir otelde değil, aynı standartlar da hatta daha ötesinde hizmet veren, Türkiye de bir otelde olduklarını görsel ve duygusal olarak hissettirilmelisiniz. Ulusal ve uluslar arası otel pazarı ve pa-zarlaması ayrıca iş dünyası dinamikleri de iyi bilinmeli.

U Z M A N

MODERN VE ÇAĞDAŞ BİR “TÜRK MARKASI” OLUNMALI

Recep ARISOYTur-Yön Başkanı

68

Page 69: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Yenilikçi vizyonu, çevreci, modern çizgisi ve müşteri memnuniyeti odaklı hizmet kalitesiyle 2007 yılında faaliyete başlayan Modern Dizayn A.Ş. gerçekleştirdiği başarılı çalışmalarıyla kısa sürede yükseldi. Projeden başlayarak inşaatın tamamlanıp teslim edilmesine kadar

bütün aşamalarda hizmet sunan Modern Dizayn, inşaat sektöründe bir lider...

Adres: Antalya Cd. No:53/7 Manavgat / ANTALYA Tel: 0 242 743 15 57 Faks: 0 242 743 15 58 www.moderndizayn.com.tr

MODERN YAPILARINALTINDAKİ İMZA

Profesyonel kadrosu ve başarılı çalışmalarıyla Modern Dizayn, projelerinize hayat katar.

Page 70: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

U Z M A N

Dünyada turizmin yeni gözdesi haline gelen cruise giderek daha yaygın hale geliyor. Yeni yapılan dev gemilerle hizmet kalitesinin yanı sıra farklı ve aykırı aktiviteleri ile giderek farklı boyutlara taşınarak daha cazip hale getiriliyor.

CRUISE TURİZMİ

7070

Orhan ÜstündağCruise Holidays Genel Müdür Yardımcısı

Page 71: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

7171

Page 72: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Gemilerde verilen hizmetler arttıkça büyük çekim gücüde artıyor. Dünyanın gözdesi cruise turiz-mi 1818 yılında Black Ball Cruise Line şirketinin Newyork ve Londra arasında düzenli olarak de-niz aşırı yolcu taşımacılığı yapmasıyla başladı. Havayolu taşımacılığının büyümesi ve uçak bi-letlerinin ucuzlaması sonrasında gemi ile yolcu taşımacılığı azaldı ve bu gelişme sonrasında gemi yolculuğunu cazip hale getirmek için arayış içe-risinde olan firmalar farklı destinasyonlar yarat-maya, yeni gemi yapımlarında farklı tasarımları, aktivite alanları ve eğlenceler ön plana çıkarıla-cak şekilde düzenlemeler yapılmaya başlandı.

1960’lı yıllarda başlayan hareketlilik 80’lere kadar yaklaşık 40 yeni yolcu gemisinin inşa edilmesi ile dinamizm kazandı. Sonraki 80 gemi 1990’larla birlikte hizmete başladı. 2000 ve 2005 yılları ara-

sında ise sektör yaklaşık yüzde 40 büyüme kaydetti. 2015 yılına kadar yaklaşık 15 kadar yeni gemi ve 36 bin yeni yatak ile yaklaşık yatak kapasitesi 550 bin ve gemi sayısı 270’e çıması beklenmektedir.

Son yıllarda yapılan transatlantik tarzı büyük gemiler, yolculara çok çeşitli eğlence seçenek-leri sunmaya başladı. Bu gemilerde neredeyse yok yok! Temalı restoranlar, 24 saat oda servisi, hamburger ve pizza barları, basketbol, futbol sahaları, tenis kortu, tırmanma duvarı, su kaydı-rağı, buz pateni pisti, mini golf, golf simülatörü, bilardo, bowling gibi aktiviteler gemide geçen zamanların en iyi şekilde değerlendirilmesi-ni sağlıyor. Ayrıca, Brodway tarzı şovlar, canlı performanslar, dans dersleri, casinolar, disco ve gece kulüpleri de yolculara sunulan 5 yıl-dızlı hizmetlerden bazıları olarak yer alıyor.

72

U Z M A N

Page 73: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

73

Page 74: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Türkiye’nin cruise pazarındaki yerini geliştirmek ve bu pastadan daha fazla pay alabilmek için devletimize çok iş düşmektedir. Bireysel olarak yapılan çalışma-lar topal kalmaktadır. Tabii en önemli unsur öncelikle limanla-rımızın iyileştirilmesidir. Özel-leştirme sonrası Kuşadası limanı güzel bir görüntüye kavuşmuş adeta yüz akımız olmuş-tur. Modern Türkiye’yi temsil eden limanları-mız turistin ilk karşı-landığı ve izlenimlerin oluştuğu bir yer olduğu için işe biraz da oradan başlamak gerekiyor. Bununla birlikte oto-rite, özel sektör yani rehberinden acentesine, taksi şoföründen bavul taşıyıcısına, dükkân sahibinden ören yeri görevlisine kadar her-kese iş düşmektedir. Dolayısı ile fiziksel eksikliklerimizin ta-

mamlanmasından sonra bahsi geçen herkesin bir araya gel-mesi ve konuları sorun çözme modunda yaklaşarak müşteri odaklı düzenlemelere gitmeliyiz.

Diğer tarafta dünya devlerinin İzmir, İstanbul ve Antalya gibi stratejik önemi bulunan liman-larımızı ana liman olarak seçme-

leri için bu firmalara teşvikler, bazı indirimler sağlamalıyız.

Deniz Ticaret Genel Müdürlüğü-nün verilerine göre 2002 ile 2010 yılları arasında Türkiye’ye gemi yolu ile gelen yolcu sayısının 3.5 kat artığı söyleniyor ancak son 2 seneyi yani 2011 ve 2012 verilerini de katarsak burada

çok daha çarpıcı bir gerçekle karşılaşırız yani 2002 yılından bu yana Türkiye’ye gelen gemi sayısı 2.3 kat ve yolcu sayısı 7 kat artış göstermiş ve 2.095.000 kişiye ulaşmıştır.

Burada tabi ki özel sektörün büyük yatı-rımı ve katkısı yadsı-namaz. Özelleştirilen ve yatırım yapılan limanlarımız hız-la büyümüş ve hem yeni pazarlar yaratıl-mış bir yandan da

74

U Z M A N

Page 75: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Türkiye’ye gelen yolcu sayısının artması ile döviz girdisine katkı sağlamışlardır. Dünya ortalama-sını baz alırsak bir geminin geliş masrafları ile yolcu harcamala-rının yaklaşık 140.- Euro olduğu düşünülürse bir sene içerisinde ülkemize gelen cruise yolcusu-nun ülkemize bıraktığı döviz yaklaşık 293.000.000 - Euro’ya ulaşması bacasız sanayinin bacalı kısmının ne kadar önem-li olduğunu göstermektedir.

10 Yıl gibi bir sürede 293.000.- yolcudan 2 milyonun üzerinde bir yolcu sayısına ulaşmamız belki sevgili devlet büyüklerimize bir şeyler anlatır. Bu rakamlara özelleştirmesi yapılmamış, limanı yenilenmemiş bir İzmir ve İstan-bul limanlarını da ilave ettiğimiz-

de önümüzdeki 10 sene içerisinde pazarın mecazi olarak değil gere-cekten uçacağını söyleyebiliriz.

Dünya devlerinin İstanbul, İzmir ve Kuşadası limanlarını hem transit kullanımda hem de ana liman (main port)olarak kul-lanması için liman ücretlerinin yeniden değerlendirilerek daha uygun hale getirilmesi, limanla-rımızın modernizasyon ile daha fazla gemi ve yolcuya hizmet verir hale getirilmesi, en yeni destinasyonlardan biri olan Ka-radeniz programlarında ülkemiz limanlarının özendirilmesi, Doğu Akdeniz’e kıyısı bulunan Suriye, Mısır ve İsrail gibi suların durul-ması ve bu destinasyonun Antal-ya çıkışlı bir Miami, bir Atina gibi dev limanlara dönüşmüş olması

ve ülkemizin kuruluşunun 100. Yılında bu rakamların 3’e katla-nacağını ve 1.000.000.000.- Euro gelire ulaşabileceğimizi söylemek hayalperestlik olmasa gerek.

Bunların oluşumu için gerekli adımların atılıyor olması mut-luluk verici zira 08 Şubat tarihli resmi gazetede özelleştirme idaresi başkanlığı tarafından ya-yınlanan ilana göre İstanbul Salı

Pazarı Liman sahası ihaleye çıkarılmaktadır. Açık arttır-ma usulü ile yapılacak ihale umarım en kısa zamanda ta-mamlanır ve hayata geçirilir.

Cumhuriyetimizin 100. Yılında dünya devlerini ana liman olarak limanlarımızda görmek dileği ile...

75

Page 76: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

U Z M A N

76

“2005 yılında turizme gönül vermiş 6 kişi küçük bir kafede bir araya geldiğimizde, sorunla-rımızın, dilimizin, dertlerimizin, çözümlerimizin aynı olduğu-nu fark ettik; dahası gelecekle ilgili endişelerimizin ortaklığını gördük. Öyle ki aynı sosyal çatıyı paylaşan, neredeyse aynı özel hayatları yaşayan bu insanla-rın bireysellikleriyle sorunların üstesinden gelebilme gücünün, birlikte olmakla doğacak güçten çok daha küçük olduğunu fark ettik. Üstelik hepimiz de turizm-de genel müdürlük yapmış yapa-gelmiş insanlardık… O günlerde hedefimiz bizim dertlerimizi beraber yaşamış insanlarla, mes-lektaşlıklarımızla bir araya gele-bilmek ve sektörel sıkıntılarımızı istişare ile çözüme ulaştırmaktı.

O zamanlardan hatırladığım ise “şöyle yirmi kişi olsak da, sesi-miz daha gür çıksa’’ temennimdi. Kendimizi ifade ettikçe çoğaldık, bildiklerimizi insanlarla pay-laştıkça büyüdük yüz olduk, iki yüz olduk derken daha sık ve aktif iletişim kanalları arama-ya başladık, sosyal platformları google gruplarını kullandık, sms faturalarımız arttı ve nihayetin-de facebook’u keşfettik. Bu keşif bizim kendimizi anlatmamızı ve birbirimizi dinlememizi sağladı. 2006 yılının başlarında üye sayı-mız akıl almaz bir hale gelmişti beş yüz kişi olmuştuk. İyi bir şeyler yapmaya başlamıştık ki bizimle aynı isimde gruplar ku-rulmaya başladı. O zaman bana sorulduğunda “sektörümüzün sorunları çok ; sorunlara duvar

örerken kimi bir tuğla koyar kimi elli tuğla, hepsi faydalıdır’’ de-miştim ki hala aynı görüşteyim (birkaç küçük farkla)… İlerleyen zamanlarda şu açıklamayı yap-ma ihtiyacı doğmuştu “bizim hiç bir grup zümre inanış ve siyasi duruşla ilgimiz yoktur. Bireysel olarak farklı görüşlerimiz olsa da birlikte aynı hedefe aynı heye-canlı adımları atan insanlarız, bizi siyasallaştırmak, bir tarafa yamamak amacımızdan sapma-mıza sebep olur ki bunu isteme-yiz; aksi halde bir siyasi partide faal olur turizm konuşulacaksa orda konuşurduk, ama biz politi-kacı değil turizmciyiz bizi ay-dınlatan tek ışık Mustafa Kemal Atatürk ışığıdır’’ demiştim. Bu gördüğümüz aksaklıklarla ilgili gerekli uyarıları yapmayaca-

PTYBBİRLİKTEN DOĞAN GÜÇ:

PTYB (Profesyonel Turizm Yöneticileri Birliği) Başkanı Umut ÇAKIRHAN, dünden bugüne PTYB`yi, anlattı:

Page 77: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

77

Umut ÇAKIRHAN

Page 78: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

78

ğımız anlamına asla gelmezdi, ne hükümete muhalefet yapıp sesimizi bağırır hale getiririz, ne de alkışlamaktan ellerimizi eskitir hale getiririz. Biz söy-lenecek olan şeyleri kimseden çekinmeden söylemek istedik ve söyledik. Perspektif olarak da Ankara ve Antalya’dan bakarak sektörü anlamanın mümkün olmadığını İzmir’den Bursa’dan Kayseri’den Mardin’den Balıkesir’den de sektöre bak-mamız gerektiğini vurgulayarak yeni bir bakış açısı getirdik.

Çoğalmıştık, büyümüştük ve sektörde bir şeylere adım atmak istemiştik, o dönemde sektörel eğitimle ilgili çalışmalar yaptık… Ulvi amaçlarla kurulmuş birli-ğimiz en büyük kan kaybını o dönemde yaşadı. Kendi menfaat-lerini ön plana almak isteyenler çıktı aramızdan ve sancılı bir süreç vukuu buldu. Dedikodu-lar aslı astarı olmayan ithamlar, çok sıkıldık ve bir karar alarak çalışmalarımıza ara verdik. Üç ay süren aranın ardından bin kişi olmuş grup sayımızla demokra-tik bir seçim önerdim ve seçim sonuçlarında kuruculuğunu yaptığım birliğe tekrar başkan seçildim. Sütten yanan dilimizin acısını yoğurdu üfleyerek dindir-dik. Bu dönemin ardından hızla büyümeye devam ettik binlere ulaştık beş binlere ulaştık, her yeni katılım yeni bir güç kattı bize; ben ve tüm arkadaşlarım bize ulaşan tüm sıkıntıları çözme yönünde gayret sarf ettik, bil-diklerimizi üyelere bize katılan gönüldaşlarımıza anlattık, çöz-düklerimiz oldu çözemedikle-rimiz oldu. Çözemediklerimize beraber üzüldük, bu bile ‘Yalnız olmadığımızın’ göstergesiydi.

“Birlikten doğan güç”; sloganı-mız o dönemin ürünü olmuştu bir gönüldaşımızın bize hediye-siydi. Onu misyonumuz yaptık “birlikten doğan güç’’ sözünü hak etmeye çalıştık, çalışıyoruz...

Yirmi kişiyi bir araya toplaya-bilme temennisinden, on beş bin kişiye ulaşma gerçeği

Bize dernek olmamız konusun-da talepler geldi, dernek olup çalışmalar yapabilme taleplerini ciddi ciddi araştırdık. Ama he-deflerimiz daha büyüktü... Birlik olmak, birlik yapısını elde etmek daha geniş kitleleri kucaklamak daha bağımsız olabilmemizi sağlayacaktı. Bu nedenle gönüllü birlik olmayı seçtik. Profesyo-nel Turizm Yöneticileri olarak geçen ismimizin ardına birliği ilavesini yaptık. O günden beri PTYB kurumsal kimliğine ulaştı. Sektörümüzde faaliyet gösteren irili ufaklı birlikler de bize katıldı halkla ilişkilerciler geldi yiyecek

içecekçiler, ön bürocular derken acenteciler, işletme sahipleri, yöneticileri derken şimdi nere-deyse on beş bin kişiyi kucaklar hale geldik. Yirmi kişiyi bir araya toplama hedefimizden bugünkü büyüklüğümüze ulaştık. İlk adı-mımı attığım o günden bu yana hedeflediğim her şeye ulaştım. Şimdi daha büyük bir hede-fimiz var ve bu büyük hedefe büyük bir aile olarak koşacağız.

PTYB’ye katlı veren herkese minnet sevgi saygı ve büyük bir sadakat duyuyorum. Biz-ler; yönetimde bulunan tüm arkadaşlarımın, üstatlarımın da benimle aynı düşüncede olduğunu gayet iyi biliyorum.

Sektörümüzün, Türkiye’nin en dinamik ekonomik gerçeği olduğunu kamuoyuna duyu-ralım ve hak ettiğimiz değeri bizlere ve turizme kazandı-ralım. Hepinizi saygı sevgi ve muhabbetle kucaklıyorum.”

Page 79: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

79

Page 80: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

YEŞİL VE MAVİNİN CENNETİNDE GÖZ KAMAŞTIRAN BİR SARAY

A Y I N O T E L I.

80

Royal Alhambra PalaceRoyal Alhambra Palace yeşil ve mavinin buluştuğu turizm cenneti Antalya-Çolaklı’nın kumsalına paralel, denize sıfır 60.000 m²’lik alan üzerinde etkileyici saray mimarisi ile inşa edilmiş ve Haziran 2012 tarihinde hizme-te açılmıştır. Side şehir merkezine 5 km, Ma-navgat şehir merkezine 10 km, Antalya Hava Limanına 40 km uzaklıkta bulunmaktadır.

Page 81: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

81

Royal Alhambra Palace

Page 82: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

A Y I N O T E L I.

82

Page 83: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

83

Stone Group Hotels zincirinin bir parçası olan Royal Alhambra Palace Akdeniz’in mavi sularına açılan özel altın renkli kumsalı, dinlendirici keyif-li ortamı, muhteşem bahçeleri, çocuk havuzları, ağaçlar ile çevrili doğal güzellikleriyle misafirleri-ne evlerindeki rahatlığı ve eşsiz konforu bir ara-da sunan ultra her şey dâhil konsepti ile özgün ve seçkin bir tatil merkezidir. Muhteşem mimari-sini tamamlayan özel tasarlanmış peyzajı içeri-sinde, plaja kadar uzanan gezi yolları ve bunlar-la özdeşleşen havuzları, etkileyici mimari tarzı ile yiyecek içecek üniteleri misafirlerine lüks ve konfor içinde farklı bir tatil deneyimi sunuyor.

Page 84: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

84

A Y I N O T E L I.

Page 85: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

85

Royal Alhambra Palace şık ve özenle döşenmiş top-lam 579 odası ve 1158 yatak kapasitesi ile ev konfo-runu bir saray ortamında sunarak, kral ve kraliçelere layık hizmetleriyle misafirlerine benzersiz bir tatil imkanı sağlıyor. Otelin 414 Superior Standart oda ( 5 adet engelli odası dahil), 48 adet Dubleks oda, 35 adet Aile odası, 60 adet Aile Suiti, 20 adet Junior Suit ve 2 adet de Kral Dairesi bulunuyor. Her türlü konforun düşünüldüğü odalarda; elektronik kartlı giriş, merkezi klima, oturma grubu, elektronik kasa, halı zemin, banyoda telefon, direkt hatlı telefon, tuvalet, banyo (küvet), saç kurutma makinesi, mini bar, istek üzerine bebek yatağı, makyaj aynası, müzik kanalları, uydu yayınlı TV ve balkon bulunuyor.Modern bir dekorasyon ile tasarlanan Superior Standart Odalar, 40 - 48 m² genişliğinde olup deniz, yandan deniz ve kara manzaralıdır. Ergono-mik ve özel dekorasyonu ile çocuklu ailelere evlerin-deki dinlenme konforunu sunan 80 m² genişliğinde, Dubleks Aile Odaları ebeveyn yatak odası french

bed, diğer yatak odası twin bed’den oluşuyor. Üst katta bulunan ebeveyn yatak odası duş-küvet ve wc donanımlıdır. Ailelerin rahat bir tatil geçirmesi için bir diğer seçenek olan Ara Kapılı Aile Odaları ise 72 m² genişliğinde olup 2 yatak odasından oluşuyor. Ebeveyn yatak odası french bed, diğer yatak odası twin bedden oluşuyor ve arada bağlantılı kapı bu-lunuyor. 63 m² genişliğinde 1 büyük odadan oluşan Alhambra Suite odada çift kişilik yatak, tek kişilik yatak, oturma köşesi ve 1 adet küvetli banyo bulunu-yor. Deniz manzaralı 70 m² genişliğinde, bir yatak odası ve bir oturma odasından oluşan Junior Sui-te’lerde ise her iki odada da duş ve wc, yatak odasın-da ise jakuzi bulunuyor.Balayına gelen misafirleri için özel oda süslemesi, bornoz ve terlik, zengin buklet malzemesi, ilk gün odaya kahvaltı, ücretsiz A la cart Restoran rezervas-yonu, girişte odaya meyve, el yapımı çikolata, tatlı, çerez, lokum tabağı ve Local Şarap ikramı ile otel, çiftlere eşsiz bir balayı tatili yaşatıyor.

HER ZEVKE VE İHTİYACA ÖZEL HER ODADA AYRI KONFOR

Page 86: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

86

A Y I N O T E L I.

Page 87: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

87

Birbirinden leziz yemeklerle tatil deneyimine tat katan Alhambra Ana Restoranda açık büfe kahvaltı, geç kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeği sunulu-yor. Çocuklar için ayrı alanı, kapalı salonu ve teras’ı bulunan ana restoranda birbirinden lezzetli ulusal ve uluslararası yemekler misafirlerin beğenisini toplu-yor.Taze kek ve pastaların sunulduğu Pastane Lili Patisseria’da misafirler 16-24 saatleri arasında birbi-rinden güzel pastaların tadını çıkarırken; gelenek-sel pide ve gözleme çeşitlerinin hazırlandığı Türk çadırı, gün içinde aperatif yiyeceklerin sunulduğu Moonlight Snack Restaurant ve Bar; günün belirli saatlerinde hizmet veren çeşitli lezzetlerin sunul-duğu Bistro Restoran ile Alhambra’nın her alanında misafirler lezzete doyuyor. Otelin A La Carte Resto-ranlarında, önceden rezervasyon ile yararlanılabilen dünya mutfaklarından eşsiz lezzetler misafirlerle buluşturuluyor. İtalyan mutfağının seçkin çeşitleri, muhteşem deniz ve bahçe manzarasıyla Fettucini

italyan Restoranında sunulurken, Uzakdoğu mutfağı seven misafirler için ise Miyako Uzakdoğu Resto-ranı, eşsiz geleneksel lezzetleriyle hizmet veriyor. Muhteşem Türk ve Osmanlı mutfağının yemek kültürünü en güzel örnekleriyle sunan Kuzine Türk Restoranı ise yerel tatları denemek isteyen misafirler için otantik atmosferiyle vazgeçilmez bir seçenek oluyor. Taze Akdeniz balıkları ve deniz mahsulleri-nin sunulduğu Captain Balık restoranı ve Meksika mutfağından farklı tatlar sunan La Viva Fiesta Mek-sika restoranı da damak zevkine düşkün misafirler için farklı alternatifler sağlıyor.Zengin yiyecek ünitelerinin yanında, Lobby Barlar, Sahil Bar, Pool Bar, Amphi Bar ve Disko Bar ünitele-ri de vazgeçilmez bir tatil keyfi için farklı ve zengin seçenekler sunuyor. İster masmavi denize karşı buz gibi kokteylin keyfini çıkararak, ister eğlenceli şovlar eşliğinde ya da piyanonun dinlendirici sesiyle, her an her yerde Alhambra misafirleri tatilin tadını doyası-ya çıkarıyor.

TATİLİ DOYULMAZ KILAN TATLAR

Page 88: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

A Y I N O T E L I.

88

BEDENİN VE RUHUN TAZELENDİĞİ EŞSİZ SPA DENEYİMLERİ

Page 89: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

89

Wellness ve Spa Merkezi, misafirleri hem fiziksel hem de zihinsel olarak yenilemek ve rahatlatmak için hizmet veriyor. Geleneksel Türk hamamından Thai masajına, cilt bakı-mından terapi programlarına kadar birçok hizmeti sunan merkez adeta bir arınma ve yenilenme deneyimi yaşatıyor. Endonezya Bali Adalarından gelen masörler vücuttaki enerji noktaları üzerinde yapılan etkili baskı-larla, yumuşak vuruşlarla ve gerekli gerinme hareketleri ile yüzeydeki kas dokusunu geçe-rek çok daha derinlere kadar etki ederek misafirleri rahatlatıyor. Bu masaj vücuttaki

tüm enerji merkezlerinin dengelenmesini ve tüm iç sistemlerin birbiri ile bütünleşmesi-ni sağlıyor. Masaj sırasında kullanılan doğal yağlarla kaslarda oluşan gerginlik gideriliyor, enerji seviyesi yükseliyor, dengeleniyor, tüm vücut ve zihinde olağanüstü bir rahatlama sağlanmış oluyor ve burada tatil keyfi yeni bir boyut kazanıyor. Türk Hamamı, Sauna, Buhar Odası, Jakuzi, Kapsül bakımı, Masaj, Cilt Bakı-mı, Vücut Bakımı, Rahatlama Odası, Vitamin Bar, Doktor & Hemşire Alhambra’nın muhte-şem Wellness ve SPA deneyimi için sunduğu hizmetler arasında.

BEDENİN VE RUHUN TAZELENDİĞİ EŞSİZ SPA DENEYİMLERİ

Page 90: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

A Y I N O T E L I.

90

Page 91: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

91

EĞLENCENİN DORUKLARINDA BİR TATİL KEYFİ

Deniz ve güneşin yanında farklı alternatifler arayan misafirle-rine havuz keyfini doyasıya yaşatmak için, son derece hijye-nik şartlarla kontrolü ve bakımı yapılan açık yüzme havuzu olan otelde, değişik su kaydırağı seçenekleri de bulunuyor. 2500 m2’lik büyük havuz ve 250m2’lik kaydırak havuzu bü-yükleri serinletip, eğlendirirken; çocuk kulübünün yanında yer alan açık ve kaydıraklı çocuk havuzlarında ise çocuklar güven içinde havuzun tadını çıkarıyor. Otelde, ısıtmalı kapalı yüzme havuzu ve kapalı çocuk havuzu da kış tatili için gelen-lere özel tasarlanmış seçenekler arasında. Gündüz ve gece özel birbirinden eğlenceli şovlar ve aktivite-ler Alhambra misafirleri için eğlenceyi doruklara çıkarmak için planlanıyor. Profesyonel ve uluslararası kadrosuyla unu-tulmaz bir tatil ve muhteşem dakikalar yaşatmak için akşam şovlarını havuz ve deniz manzarası arasında izletmek için 1000 kişi kapasiteli Amfi tiyatro; akşam şovları ve farklı ülke-lerden gelen misafirlere hitap eden gösterilerle nefes kesiyor. Gündüz başlayan şov ve aktiviteler bütün gün aralıksız sürü-yor. Sabah GYM, BBP GYM, Dans Kursları, Zeka Oyunları, Step Aerobik, Streching, Masa Tenisi, Boccia, Plaj Voleybolu, Su Jimnastiği, Su Topu, Havuz oyunları, Dart, Havalı Tüfek gibi gündüz aktivitelerinin ardından, Profesyonel Dans Şovla-rı, Müzikal şovlar, Türk Gecesi, Profesyonel Akşam Şovları, İnteraktif Oyunlar, Canlı Müzik, Hit Parade, Beyaz Parti, korsan Partisi gibi Disco konsept günleri de akşam ve gece saatlerini hareketlendiren aktiviteler oluyor.

Page 92: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

A Y I N O T E L I.

92

Page 93: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

93

Büyükler için bu kadar renkli aktivite ve şov-larla dolu programlarıyla göz dolduran Al-hambra çocukları da unutmuyor ve 4-12 yaş arasındaki çocuklara yönelik Çocuk Kulübü çerçevesi içinde çocuklar için de birbirin-den eğlenceli ve renkli aktiviteler sunuyor. Gündüz; Yüz boyama, masa oyunları, hobi çalışmaları, tişört boyama, boccia, bowling, mini futbol, mini basketbol, su jimnastiği, havuz oyunları, su topu gibi aktiviteler yapan çocuklar, akşamları kendileri için ayrılan Mini disco’da eğleniyor. İndiana günü, korsan günü, pizza günü, pasta günü, su oyunları günü, kum kalesi günü, atletizm oyunları günü gibi konsept günler de çocukların tatillerini renk-lendiriyor. Çocuklar ve çocukluğuna dönüş yapmak iste-yenler için alışılmışın dışında bir tatil deneyi-mi sunan otelin lunaparkı da çeşitli aktiviteler ve oyuncaklarla misafirlerin hizmetinde.

Page 94: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

94

A Y I N O T E L I.

Page 95: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Royal Alhambra Palace eşsiz bir tatil cenneti olmasının yanı sıra Balo Salonu ve çok amaçlı Toplantı salonları ile toplantı ve konferans or-ganizasyonlarına da ev sahipliği yapıyor.Keyifli ve unutulmaz bir tatil için misafirlerinin her türlü ihtiyacını düşünen Alhambra Palace; Tv odası, İnternet hizmeti, Kablosuz internet (Lobby alanında), Oyun salonu, Araba kiralama hizmetleri, Doktor ve hemşire, Kuaför, Çama-şırhane hizmetleri, Çocuk bakımı, Bowling, Bilardo, Misafir Hizmetleri ve alışveriş merkezi ile misafirlerine unutamayacakları dopdolu bir tatil yaşatıyor.

95

Page 96: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

AYIN OTELİNDE İMZASI OLAN TEDARİKÇİLERAyın Oteli Royal Alhambra Palace’da ürünleriyle, hizmetleriyle, sanatlarıyla, projeleriyle yer alan sektörün öncü markaları olan “Ayın Tedarikçileri” ile tanışalım.

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

96

Page 97: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

97

Page 98: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Ali Kesbiç tarafından 1962 yılında kurulan KesBiç Mobilya; Ahşap, İskelet ve Mobilya imalatı ile başladığı faaliyetlerini 1998 yılından günümüze Klasik - Modern Koltuk Sandalye çeşitleri ile genişleterek sürdürmektedir. Müşteri memnuniyetini her zaman en üstte tutan prensipleri ve imza attığı özgün işleri ile Kesbiç Mobilya, sektörde kısa zamanda öne çıkmıştır. Gerçekleştirdiği tasarım ve projelerde müşterilerinin istek ve görüşleri doğrultusunda en kusursuzu üretmeyi hedefleyen firma, verdiği satış sonrası hizmetlerle de başarısını artırmaktadır. Türkiye’nin turizm cenneti Antalya’da lüksün ve konforun buluştuğu otel Royal Alhambra Palace’ın hareketli ahşap mobilyalarının yaratıcısı Kesbiç Mobilya, Otel’in muhteşem dekorasyonuna özgün dokunuşlarla hayat katmıştır. Ahşaba yeniden karakter kazandıran tecrübeli ve yetenekli ekibi ile her projeyi sonuna kadar en mükemmel şekilde gerçekleştiren Kesbiç Mobilya özgün tasarımları ve kalitesi ile eşsiz mekânlar yaratarak, hiç durmadan en güzeli üretmeye devam ediyor. www.kesbic.com.tr

KESBİÇ MOBİLYAAHŞABA HAYAT VEREN DOKUNUŞLAR

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

98

Page 99: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

99

Page 100: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

100

Page 101: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Monotech Otel ve Restaurantlar için açık büfe, servis ekipmanları ve banket grupları alanlarında hizmet vermektedir. Monotech, her yıl markaya yapılan yatırımı, AR-GE çalışmaları, çağdaş tasarım trendlerini takip eden çizgisi ve müşteri memnuniyetini ilke edinmiş satış ve satış sonrası servis politikasıyla, sektöründe örnek alınan öncü bir marka konumuna gelmiştir. İhracat çalışmalarına büyük önem veren Monotech dünya ülkelerinin kültürlerine uygun açık büfeler üretmekte ve her yıl değişik ülkelerde sektörel fuarlara katılarak yurt içinde yakaladığı başarıyı uluslar arası alana da taşımaktadır. Müşteri memnuniyetini ilke edinmiş, her yeni projede ilk işinde duyduğu heyecanı yaşayarak üreten profesyonel kadrosu, kaliteli ürün yelpazesi, pazarlama dürüstlüğü, satış sonrası servisi ve 16 yıllık mesleki deneyimiyle birçok güçlü referansı gibi Monotech, ihtişamlı Alhambra’nın da tercihi olmuştur.

Monotech’ten, Royal Alhambra Palace için saraylara yaraşır açık büfeler...

Otelin yemek servisinde kullandığı tüm açık büfeler monotech tarafından imal edilmiştir. İşin tasarım ve projelendirme aşamasında, proje ekibi, bilgisayarda yaklaşık 170-180 saat çizim ve tasarım yapmıştır. Projede;

Ana karkası oluşturmak için, 5.200 metre paslanmaz profil,

Üst tablalarda 320 m2 Corian 130 m2 granit,

Soğuk ünitelerinde 42 Adet Soğutucu motor,

Dekor kısmında yaklaşık 580 metretül doğal kaplamalı MDF,

Dekor aydınlatmasında 630 metre led ışık,

102 adet digital ısı göstergesi kullanılmıştır.

www.monotech.com.tr

MONOTECHTASARIMDAN ÜRETİME ÖZEL ÇÖZÜM AÇIK BÜFELER

101

Page 102: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

1995 yılından bu yana Antalya Merkez Ofisi ve Akdeniz Üniversitesi Teknokent’te bulunan Ar-Ge Ofisi ile turizm otelcilik alanında hizmet veren Asyasoft; turizm sektöründe uzman, deneyimli yazılım kadrosuyla otel otomasyon yazılımı üretmektedir. Bugün 100‘ün üzerinde zincir ve münferit tesiste Asyasoft yazılımları sorunsuz olarak kullanılmaktadır. Otellerde; ön büro, satın alma, stok, cost, muhasebe, demirbaş, CRM, POS, mobile uygulamalar, devre mülk, personel modülleri ve tüm bölümlerin entegre bir şekilde tek merkezden yönetilebildiği merkezi rezervasyon, merkezi muhasebe ve merkezi profil yönetimi gibi yazılım çözümleri sunan Asyasoft, güçlü referanslarıyla sektörde öne çıkıyor.

Konaklama sektörünün otel, tatil köyü, rezidans, devre mülk, vakıf gibi farklı özelliklerdeki işletmelerinin kendine özgü çalışma sistemlerinin belli bir düzen içerisinde gerçekleşmesini ve kontrolünü sağlamak için yazılımlar üreten

Asyasoft Yazılım, tüm modüllerinin entegre olması sebebiyle ek bir yazılıma ihtiyaç duymaksızın sistem üzerinden tüm verilere istenilen formatta ve detayda ulaşılmasını sağlamaktadır.

Royal Alhambra Palace, Asyasoft Otel Yönetim Sistemi ile yönetiliyor!

Side bölgesinin en iddialı otellerinden olan Royal Alhambra Palace‘da Ön büro, Satın alma, Stok Maliyet, CRM yönetiminden Muhasebeye kadar tüm departmanların yazılım yönetim sistemlerini tedarik eden Asyasoft firması, 10 yıldır Stone Grubu‘nun tüm otellerinde Asyasoft yönetim yazılımları ile departmanlar arasında entegre ve merkezi yönetime bağlı çözümler sunuyor. Zincirin önemli halkalarından biri olan Royal Alhambra Palace da yazılımları sorunsuz bir şekilde kullanmaya devam ediyor.

www.asyasoft.com.tr/

ASYASOFT OTEL YAZILIM SİSTEMLERİ

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

102

Page 103: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

1984 yılından beri Turizm sektörü için, imalat ve dağıtım yapan DK Tekstil’in ana üretim konusunu; masa örtüsü, çarşaf ve havlu grubu oluşturmaktadır. Dokumasını kendi yaptığı masa örtülük kumaşlarla ve ürün çeşitliliğiyle sektörünün öncüsü konumundadır. Yıllık 80 ton havlu, 200.000 adet çarşaf ve 300.000 adet masa örtüsü üretimi olan DK, “profesyonel otel serisi” tekstil üretimini arttırarak faaliyetlerine devam etmektedir.

Royal Alhambra Palace’ın da dahil olduğu, Royal Grubu Hotellerinin tüm oda ve restaurant tekstili ürünleri, en üst kalite Türk pamuğu kullanılarak DK Tekstil’in Antalya’da yeni hizmete açtığı entegre tekstil fabrikasında üretilip, tesislere teslim edilmiştir. Royal Alhambra’da da tercih edilen bu eşsiz kalitedeki ürünler arasında çarşaf, nevresim, yastık kılıfı, yastık, yorgan, alez, havlu, bornoz grubu ve masa örtüsü gibi çeşitli horeca grubu malzemeler bulunmaktadır.

103

30 YILLIK TECRÜBESİ VE KALİTESİYLE SEKTÖRDE ÖNCÜ

DK TEKSTİL

Page 104: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

104

EKSDÜNYA DEVLERİYLE, DEVLEŞİYOR, DEVLEŞTİRİYOR Dünyanın en önde gelen bilgisayarlı kondisyon ve fitness cihazları üreticisi firmaların Türkiye Mümessili ve Genel Distribütörü olan şirket,1989 yılından beri hizmet vermektedir. Hem ev tipi cihazlar, hem de salonlar, fitness ve kondisyon merkezleri, sağlık ve güzellik kuruluşları, oteller ve turistik tesisler, şirket merkezleri, askeri kuruluşlar gibi değişik amaçlı yerler için ticari modeller sunan EKS uygun modellerin seçiminden cihazların yerleşim planlarının hazırlanmasına kadar hemen her konuda yatırımcılara yardımcı olmaktadır. Tüm cihazlar orijinal garantileri ile birlikte teslim edilmekte ve tüm satış sonrası hizmetler yurt dışı eğitimli, konusunda uzman mühendisler önderliğindeki

teknik kadro tarafından yürütülmektedir. Yıllık bakım onarım sözleşmesi sayesinde tüm cardio cihazlarının periyodik bakımları ve gerektiğinde onarımları da yapan şirket, sektörün birçok öncü ismiyle çalışmaktadır.

EKS’nin distribütörlüğünü yaptığı ve Alhambra’ya da ürünlerini tedarik ettiği, LIFE FITNESS INC. hem ev tipi hem de ticari kullanım amaçlı bilgisayarlı cardiovascular cihazların üretiminde ihtisaslaşmış ileri teknoloji kullanarak son derece fonksiyonel ve dayanıklı kondisyon cihazları üreten, sektöründe dünya lideri konumunda olan bir Amerikan şirketidir. LIFE FITNESS, 1995 yılından beri üstün teknolojisini kas geliştirci fitness cihazlarının üretimine de yansıtmış ve bu sahada da lider konuma yükselmiştir. Şirketin genel merkezi Amerika’da Chicago yakınlarındadır ve ürünleri tüm dünyada 120’den fazla ülkede yıllardır başarı ile pazarlanmaktadır.

www.eksweb.com

Page 105: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

KRT MİMARLIKMimar Onur Kurt tarafından 2006 yılında kurulmuş ve o günden beri otel projelerinde mimarlık, mühendislik ve iç mimarlık alanlarında hizmet vermektedir. Royal Alhambra’nın mimari tasarımına imza atan firma, yatırımcının Alhambra sarayını otel konsepti olarak kullanma isteğiyle tüm projeyi bu çerçevede şekillendirmiştir. Otelin tamamını saran konsept, dış cephede kemerler, kolonlar, kolon başlıkları, kaideler, işlemeler ve süsler olarak kendini belli etmiştir. Dış cephede kullanılan toprak kırmızısı Arapçada kırmızı anlamına gelen Alhambra’dan esinlenilmiştir. Bezemeler ve işlemeler birebir saraydakilerin aynısı olup otelin tüm mekânlarında ve dış cephesinde kendini göstermektedir.Otel, arsanın kuzey cephesine sırtını vermiş ”N” bir plan olarak tasarlanmıştır. Bu sayede odaların %85’ inin deniz görmesi sağlanmıştır. Lobide iç avlu etkisi yaratmak adına galeri boşluğu tasarlanmış, lobiye ferah bir hava kazandırılmıştır. Otel arsasında 200 metrelik deniz cephesi olması, lobi terasının her noktasından, misafirlerin denizi ve bahçeyi rahatlıkla izleyeceği, bir ortam yaratmaktadır.

Tüm yatak bloklarında galeri boşluğu oluşturulmuş, tavandan alınan gün ışığıyla aydınlık ve ferah koridorlar tasarlanmıştır. Lobi katının bir alt katında alacarteler, toplantı salonları, kışlık animasyon, çok amaçlı salon ve bu alanların rahatlıkla dağılabileceği, geniş fuayeler ve bu alanı sürekli canlı tutmak için geniş bir bar yine bu mekânda tasarlanmıştır. En alt katta ise SPA, kapalı yüzme havuzu, fitness, satış birimleri ve ana restaurant bulunmaktadır. Projede tüm bu mekanların geniş ve aydınlık tasarlanmasına özen gösterilmiştir. Mimari ofiste tasarlanan, cephelerdeki tüm hareketlilik ve farklı malzemelerin detay sorunları, şantiye ile mimari ofisin düzenli koordinasyonu sonucu, inşaat süresinin kısalığına rağmen, sorunsuz olarak imal edilmiştir.

105

Page 106: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

FİBERLİ ÇAĞDAŞ AYDINLATMA TARZISektörde 22 yıldır hizmet veren köklü bir firma olan Fiberli, LED Teknolojileri konusunda yaptığı yeni yatırımlar ve kaliteli ürünleriyle her geçen gün alanındaki öncü yerini sağlamlaştırıyor. “Enerji tasarrufu”, “insanlık için doğaya ve insana yatırım”, “toplam kalite” gibi prensipler ve değerler çerçevesinde üretim yapan ve özgün projelere imza atan Fiberli, Alhambra Palace’ın da aydınlatma çözümlerinin yaratıcısı.

106

Page 107: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Tüm otel kapsamında bakım, uzun ömür, enerji verimliliği gibi özellikleri sebebiyle LED ışık kaynağı tercih edilmiş. Dış cephe aydınlatmaları için öncelikli hedef, otelin geceleri kentsel görünümün içinden sıyrılarak saray mimarisi ile ön plana çıkarılması olmuş. Aydınlatma tasarımı yaklaşımında geçmişe referanslar verilmiş. Alhambra, Arap hükümdarlığında İspanya’da inşaa edilen bir saray. Surların içerisinde kullanılan kırmızı tonlarındaki çamur sebebiyle “küçük kırmızı” olarak da anılıyor. Bu yaklaşımla, günışığının altına yaklaşması hedefi ile dış cephede amber rengi kullanılırken, kubbe üzerlerinde kırmızı renk tercih edilmiş. Bu amaçla çizgisel aydınlatma olarak Linerled BT20, duvar boyamalarında kolonlardaki işçiliği öne çıkartan powerled’li wallwasher’lar ve sütun altlarında görsel olarak etkileyici bir izlenim bırakan CromaGardena modelleri tercih edilmiş. Havuz aydınlatmalarında kullanım amacına göre ya RGB LED’li ya da tek renkli AquaCroma serisi armatürler kullanılmış. DMX kontrolü sayesinde havuzlarda belli senaryolar oluşturularak misafirlere keyifli anlar yaşatılması hedeflenmiş. www.fiberli.com.tr

107

Page 108: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

108

Page 109: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Bölgede 15.10.1995 Yılında Dinç Elektrik Ltd.Şti’ni kurarak taahhüt işlerine başlayan firma, OYM Mühendislik Ltd. Şti’ni kurma kararını 01.03.2009 yılında almıştır. Bu tarihten itibaren Proje, Danışmanlık ve Trafo Bakım işlerine girerek Beş Yıldızlı bir oteli dışarıdan yardım almadan yapmaya başlamıştır. Bir sezonda Altı adet beş yıldızlı otel yaparak dikkatleri üzerine çekmiştir. Zaman zaman 150 personel ile çalışan firma şuanda 2 elektrik mühendisi ve 70 personeli ile hizmetlerini sürdürmektedir. Faaliyet alanları arasında Otel, Motel, İş Merkezi, Konut, Okul vs. gibi kuruluşların anahtar teslim elektrik tesisatı işlerini yapmak olan OYM Mühendislik, Royal Alhambra Palace’ta; uygulama projesi, A.G, O.G ve Zayıf akım taahhüt işlerinin anahtar teslimi yapımını üstlenmiş ve zamanında teslimatını yapmıştır.www.dinceletrik.com

OYM MÜHENDİSLİK

GÜVENİLİR VE ETKİLİ MÜHENDİSLİK ÇÖZÜMLERİ

109

Page 110: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

110

Page 111: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

1982 yılında kurulan Hatipoğlu, sektöründe hızla kurumsallaşıp büyüyerek faaliyetlerini sürdürmektedir. HATİPOĞLU YAPI GRUBU ürün, hizmet, kalite ve müşteri memnuniyetini her zaman ön planda tutarak, kuruluşundan bu yana sevkiyat birimi, şantiye satış ve pazarlama birimi, yapı onarım birimi ile inşaat ve inşaat malzemeleri sektöründe hizmet vermektedir. 2001 yılından bu yana 1500m2’lik mağazasında yapı market olarak geniş ürün yelpazesini müşterilerine sunan Hatipoğlu, 2008 yılından itibaren inşaat taahhüt konut grubunda da hizmet vermeye başlamıştır.İşletme bünyesinde birçok bayilikler bulunan, satış ve pazarlama mağazasında fiyat istikrarı, hizmet kalitesi ve geniş ürün yelpazesi ile sürekli olarak müşteri memnuniyetini ön planda tutan Hatipoğlu, her geçen gün alanında hızla yükselmektedir.Profesyonelliği, kalitesi ve hizmet anlayışıyla birçok güçlü firmanın ve büyük işletmenin tedarikçisi Hatipoğlu; turizm sektörünün öne çıkan tesisleri arasında yerini alan Royal Alhambra Palace’ın da tercihi olmuştur.www.hatipogluyapimarket.com.tr

HATİPOĞLU YAPI MARKETSAĞLAM YAPILARIN ARKASINDAKİ GÜÇ

111

Page 112: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

112

Page 113: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Palas Mimarlık, seramik, şap, mermer, BTB, çini, cam mozaik uygulama işleri gibi faaliyetlerin yanı sıra dünyaca ünlü Fox Bau ürünlerinin de bayiliğini yapmaktadır. 1969 yılından bu yana, beton, çelik ve ahşap yapıları yenilemek, korumak ve geliştirmek için inşaat sektöründe kullanılan ürünler ve sistemler üreten Fox Bau; denizcilik, sanayi, ulaşım, ticari bina ve bayındırlık işleri sektöründe dünya çapında ulaştığı başarılarla profesyonellerin vazgeçilmez tercihi olarak tescillemiş bir markadır. Fox Bau, Nisan 2012 tarihinden itibaren epoksi, poliüretan, akrilik, polyester ve çimento esaslı geniş ürün yelpazesi ile Türkiye’de faaliyetlerine başlamıştır.

Birçok lüks otelde imzası olan Palas Mimarlık Mühendislik, Royal Alhambra Palace’ın tüm alanlarda seramik, fayans, şap, BTB (havuz), mermer, restoran bar duvarları, SPA duvarı işlerini başarılı bir şekilde gerçekleştirmiştir.

[email protected]

PALAS MİMARLIK MÜHENDİSLİK

113

Page 114: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

114

Page 115: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Kusursuz tasarımlarıyla, Royal Alhambra Palace’ın da tercihi olan ve kuruluşundan bugüne kalitesinden ödün vermeyen Öpçin Mobilya; toplam kalite yönetim felsefesiyle ve her biri kendi alanında uzman personeliyle, hizmeti ön planda tutarak, müşterilerine güvenilir, sorunsuz ve uygun ürünü sunmayı ilke edinmiş bir markadır. Bünyesinde barındırdığı son teknolojiye sahip modern üretim tesisleri ile sektörde aranan bir marka olan Öpçin Mobilya, 1965 yılında Kahramanmaraş’ta küçük bir marangoz atölyesi olarak faaliyete başlamıştır. 1976 yılında Antalya’ya taşınarak kısa zamanda kurumsallaşan Öpçin Mobilya, faaliyet gösterdiği sektörlerde gelişen teknolojiyi ve yenilikleri yakından takip ederek hızla güçlenen ve kalitesini sürekli geliştiren bir şirket olarak öne çıkmaktadır. www.opcinmobilya.com.tr

ÖPÇİN MOBİLYAESTETİK VE MODERN TASARIMLARIN YARATICISI

115

Page 116: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

116

Page 117: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Mermer sektöründeki faaliyetlerini yeni ocak ve yeni yatırımlar ile devam ettirmektedir. Isparta merkezde bulunan fabrikasında iç piyasa ve ihracaat amaçlı ürünler üreten firmanın üretim çeşitleri; Light Bej, Silver, Yakamoz, Fantastik Kahve ve Oya bej olarak sınıflandırmıştır. Ürünleri renk doku ve görsellik olarak tercih edilen ürünler grubunda olup, firma üretiminin %70’ini ihraç etmektedir. Üretimin dışında yeni renk ve dokularda olan ocak işletmeciliği de yapmayı hedefleyen Serkaya, ürettiği ürünleri özellikle proje işlerinde değerlendiriyor. Projeli projesiz taahhüt işleri firma tarafından profesyonel olarak yerine getirilerek teslim edilmektedir. Serkaya her zaman kaliteli ürün, kaliteli iş teslimini amaç edinerek, onurlu iş anlayışını devam ettirmekte ve imza attığı kusursuz projelerle rakiplerinin önüne geçmektedir.www.serkayamarble.com

SERKAYA MADENCİLİK23 yıllık tecrübesiyle mermer sektöründe faaliyet gösteren Serkaya, Birbirinden eşsiz güzellikteki işçilikleri ve ürünleriyle Royal Alhambra Palace’ın tüm mermer işlerini gerçekleştirmiştir.

MERMERLE HAYAT BULAN MEKANLAR

117

Page 118: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

A Y I N T E D A R I K C I L E R I,. . .

118

FAİK MİNİBAR EN VERİMLİ SOĞUTMALARKaliteli ürünleriyle dünyaya açılan, VES Dayanıklı Tüketim Malları LTD. ŞTİ.’nin bir markası olan Faik Minibar, Royal Alhambra’nın minibarlarının da tedarikçisi. Birçok yenilikçi özelliğiyle, verimliliğiyle ve kalitesiyle Faik Minibar; maksimum izolasyon, maksimum soğutma ve minimum enerji tüketimi özellikleri taşıyan kaliteli ürünleriyle bir çok lüks otelin de ilk tercihi. Müşteri memnuniyeti odaklı vizyonu ve profesyonel servis hizmetiyle sektörün öncü markalarından olan Faik Minibar, geliştirdiği ürünleriyle, yerini daha da sağlamlaştırıyor.

www.faikminibar.com.tr

Page 119: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

[email protected]

Bilgi İçin: 0242 349 00 59

15 BİN TURİZM PROFESYONELİNE

ULAŞTIRILACAK İLAN ARANIYOR!

Page 120: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Turizm sektörü geçmişten günümüze hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler tarafından yoğun şekilde ilgi gösterilen bir sektör olma özelliğini hala korumaktadır. Bunun en önemli nedeni ise, dünya genelinden en hızlı gelişen sektörlerden biri olmasıdır. Bu durum, turizm sektörünün ülke ekonomilerine katkılarını ön plana çıkarmış ve Dünya Turizm Örgütünün 2020 yılında dünya turizm gelirinin 2 trilyon dolar olaca-ğına ilişkin tahmininin de etkisiyle her ülkenin kendi turizm arz potansiyeli nispetinde bu pastadan pay alma veya aldıkları payı büyütme mücadelesine girişmelerine neden olmuştur.

Turizm sektörünü geliştirerek ülkele-rin gelişmişlik seviyelerine göre ulaşmak istediği hedef farklılık gösterebilmekte-dir. Gelişmiş ülkeler turizm sektörünün

gelir etkisinden yararlanmaya çalışırken gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkeler ise, bu sektörün döviz kazandırıcı ve yeni istihdam olanakları yaratabilme gücünden yararlanmak istemektedirler. Zira gelişmekte olan ülkelerin ihracat yapabilmeleri büyük oranda ara ve yatırım malı ithalatına bağlı olduğun-dan bu ithalat için gerekli olan dövizi kazanma noktasında turizm sektörü önemli bir yardımcı olarak değerlendi-rilmektedir. Ayrıca yine gelişmekte olan Turizm sektörü geçmişten günümüze hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler tarafından yoğun şekilde ilgi gösterilen bir sektör olma özelliğini hala korumaktadır. Bunun en önemli nedeni ise, dünya genelinden en hızlı gelişen sektörlerden biri olmasıdır. Bu durum, turizm sektörünün ülke ekonomileri-

T U R I Z O O M

DÜNYA TURİZMİNE GENEL BAKIŞ VE TÜRK TURİZM SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİ

Ali Can AksuAA Plus Group Tourism Investment Consultancy Genel Koordinatö[email protected]

.

120

Page 121: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

ne katkılarını ön plana çıkarmış ve Dünya Turizm Örgütünün 2020 yılında dünya turizm gelirinin 2 trilyon dolar olacağına ilişkin tahmi-ninin de etkisiyle her ülkenin kendi turizm arz potansiyeli nispetinde bu pastadan pay alma veya aldıkları payı büyütme mücadelesine girişmeleri-ne neden olmuştur.

Turizm sektörünü geliştirerek ülkelerin gelişmişlik se-viyelerine göre ulaş-mak istediği hedef farklılık gösterebil-mektedir. Gelişmiş ülkeler turizm sektö-rünün gelir etkisinden yararlanmaya çalışırken gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkeler ise, bu sektö-rün döviz kazandırıcı ve yeni istihdam olanakları yaratabilme gücünden yararlanmak istemekte-dirler. Zira gelişmekte olan ülkelerin ihracat yapabilmeleri büyük oranda ara ve yatırım malı ithalatına bağlı olduğundan bu ithalat için gerekli olan dövizi kazanma noktasında turizm sektörü önemli bir yardımcı olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca yine gelişmekte olan ülkelerin en önemli sorunlarının başında işsizlik problemi gelmektedir. Bu sorunun çözümünde de turizm sektörünün önemli etkilere sahip olduğu bir gerçektir. Bu gücünü ise emek-yoğun hizmet üreten bir sektör olmasında almaktadır. Çok zengin turizm arz potansiyeline sahip olan Türkiye için özellikle işsizlik sorunun çözümünde katkı sağlaması noktasında turizm sektörünün önemini arttırmaktadır.

Turizm sektörünün yapısal özel-likleri, istihdam yaratma potansiyeli açısından onu diğer sektörlerden faklılaştırmaktadır. Zira turizm sektöründe makineleşme ve oto-nom bilgisayar sistemlerin kullanı-mı dışında teknolojik yeniliklerin kullanım alanı oldukça sınırlıdır. Dolayısıyla bu sınırlılık, teknolojik ilerlemelerin emek tasarruf ettirici etkisini de ciddi şekilde azaltmak-tadır. Ayrıca doğrudan istihdamın yaratılmasında en etkin rolü oyna-yan konaklama tesislerine yönelik yatırımlar oynamakta, bu da doğru-dan istihdamı arttıran yatırımların

önsel ve gerisel bağlantılar sayesinde dolaylı istihdam olanakları da ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca bölge halkının turizmin gelişmesine bağlı olarak artan gelirlerini harcaması sonucu ortaya çıkan uyarılmış istihdam da göz önüne alındığında turizm sektörünün özellikle Türkiye açısından belki de en önemli katkısı haline gelen ekonomik etki, istihdam etkisidir. Ancak turizm sektöründe istihdam edilen işgücünün yarısına yakını hala sigortasız çalışmak-ta bu nedenle Sosyal Güvenlik Kurumu verilerinden yarar-lanılarak sadece tahminler yapılabilmektedir.

Turizm, çoğu zaman diğer birçok endüstri gibi bölgesel veya ulusal kalkınma için bir araç olarak kullanılmış-tır. Türkiye’de ise Turizm Sektörü’nün yapısal değişimi ve gelişiminin hızlanması 80’li yıllarda başlamış ve bu konuda son 30 yılda önemli başarılara

imza atılmıştır. 1980’li yıllardan itibaren alınan tedbirler, sağlanan teşvikler ve uygulanan politikalar ile çok sayıda turistik tesis inşa edilmiş, değişen tüketici taleplerine cevap verebilecek bir Turizm Sektörü’nün altyapısı oluşturulmaya çalışılmıştır.

TYD’nin projeksiyonuna göre 2023 yılında ise 60 milyon turist ve 60

milyar dolar turizm gelirine ulaşı-lacağı öngörülmektedir. Geleceğe

yönelik Turizm tahminlerinde bulunurken, Rekabet nedeniyle

pazarlamanın düşük fiyatlara yapılması ve düşük fiyatların bir çekim unsuru haline gel-mesi, Mevsimsellik ve buna bağlı olarak kapasite kullanım oranlarının düşüklüğü, Stan-dardı yüksek tesislerin yakın çevresindeki oluşumlar ile uyumsuzluğu, faaliyetlerin bü-yük ölçüde yaz sezonuyla sınırlı

kalması, sağlık, teknik altyapı ve enerji konularında yetersizlik gibi

zayıf tarafların da göz ardı edilme-yip ivedilikle ele alınıp çözülmesi gereken unsurlar olduğunu unutma-mak gerekmektedir. Kaynak : Dünya Turizm Örgütü (WTO) Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD)

121

Page 122: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

122

B E V A R A G E

Rıza KAYMAKSu Merdum Hotel Genel Müdü[email protected]

Page 123: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Önceden ısıtılan sake “Tokkuri”adı verilen dekan der-den konur ve yudumlanırken içe çekilen havayla birlikte fin-canındaki özel düzenek nede-niyle ıslığa benzer bir ses çıkar. İkinci fincan sake ılıkça 3.’sü ise soğuk ve bizim rakı bardağı şeklindeki (orijinal limonata) şeffaf bardaklarda içilir.

Bizde erkekler tarafından kadın, kadınlar tarafından ise erkek içkisi olarak tanımlanan sake’yi deneyenlerin sayısı oldukça azdır. Yalnızca birkaç Japon lokantası ile Japon ve çin mutfağı olan beş yıldızlı oteller-de bulunabilir. Japonya’ da sake bizdeki rakı gibi adeta bir tutku ve değişmez içecektir.

Tokyo caddelerinde sallanarak yürüyenlerin ve yalpalayanların bizden tek ayrıldığı nokta ise onların kavga etmek için caba harcamamasıdır. Onlar sessiz-dir.

123

JAPONLARA ÖZGÜ ÇOK ÖZEL İÇKİ

Genel de Japon rakısı ya da düşük alkol oranı nedeniyle şarap olarak tanımlanan SAKE bütünüyle çok özel bir içkidir. Eskiden Geyşalar tarafından “TATAMİ adı verilen odalarda sunulan sake renksiz ve acımtıraktır. Yerde oturan adamın yapacağı tek şey “Sakazuki” adı verilen porselen fincanı tutmak ve içmektir.

SAKE

Page 124: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

NASIL ÜRETİLİR

Önce pirinç buharda pişirilir “KOÇİ” adı verilen pişirilmiş pi-rinçteki nişastayı şekere dönüştür-mek için “aspergillusoryzade” adlı küf mantarı kullanılır.

Su ve buharda pişirilmiş taze pirinçle karıştırılan koçi elle yoğru-larak hamur haline getirilir ardın-dan yeniden pirinç ve su ilavesiyle fıçılara aktarılır. 4 hafta süreyle mayalanmaya bırakılan karışıma “Moto” denir. Bu sırada alkol oranı % 11’e çıkmıştır. Fıçıya yeniden koçi ve su ilave ederek 2. maya-lanma başlatılır. yaklaşık bir hafta süren bu fermantasyonun ardından oluşan sake 1 hafta dinlendirildik-ten sonra süsülerek şişelenir.

Bira – şarap gibi fermantasyon so-nucu ulaşılan sekenin alkol oranı-nın % 18’e kadar çıkmasının nedeni şekere dönüşen nişastanın pirinçle 3 kez konması ve 2. mayalanmanın gerçekleştirilmesidir. Yalnızca 1 hafta dinlendirildikten sonra içile-bilen sake beklemekle ekstra lezzet kazanmaz.

Aslında yapılan, pirincin üstün-deki kabuğun atılması işlemidir. Çırçır fabrikalarında pamuğun dış örtüsünden kurtulması gibi pi-rincin üstünde de kabuk vardır ve bu ürün toplandıktan sonra çeltik fabrikalarında yediğimiz pirinç haline getirilir. İşte sake topladık-tan sonra kabuklarından ayrılmış pirinç yapılmış olur.

EN MEŞHUR SAKE

Hakusan Sake: California’ da Sacramento Vadisinde kısa tahıl-lardan üretilir. Tat olarak çok güzel ve günün herhangi bir vaktinde tüketilebilir.

DİĞER SAKELER

~ Oseki Sake

~ Sho Chiko Sake

~ Gekkeikan Silver Sake

~ Daiginyo Sake

~ Ginjo Sake

SAKELİ KOKTEYLLER:

TOKYO ROSE 3cl sake 3cl votka Domates suyu Bardağa birkaç küp buzla birlikte sake ve votka konduktan sonra karıştırılır. Dekorasyon olarak taze nane yaprağı sapıyla birlikte kulla-nılır.

SAKE HIGHBALL 9cl sake 1cl limon 1 bar kaşığı şeker şurubu Küp buzların üstüne malzemeler konduktan sonra karıştırılır. Gar-nitür olarak ince kesilmiş limon kullanır.

SAKE COOLER 6cl sake 3cl taze sıkılmış limon suyu 1 atım bitter Buzlu bardağa malzemeler kon-duktan sonra karıştırılır. Üstü soda ile tamamlanır.

B E V A R A G E

124

Page 125: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

125

Page 126: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Türkiye’nin Avrupa yakasını oluşturan Trakya bölgemizin en güzel şehirlerinden Edirne, her köşesinde, tarihimizin muhteşem tanıklığının izlerini cömertçe sergiliyor. Büyüleyici güzellikteki tarihi camileri, kervansarayları, köprüleri, gelenekleriyle ülkemizin mutlaka görülmesi gereken mücevherlerinden, Edirne...

Osmanlı İmparatorluğu’nun 92 Yıllık Payitahtı

EDİRNE

B I R Z A M A N L A R

126

.

Hazırlayan: Esin Unan Mildan

Page 127: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

127

Page 128: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

128

Tarihine baktığımıza Edirne’nin, ilkçağda Orta Asya’dan göç eden

Traklar tarafından kurulduğu biliniyor. Büyük İskender zama-nında Roma İmparatorlarından Hadrianus’la yenilenen ve bir dönem Bulgar egemenliğine de geçmiş olan Edirne, I. Mu-rat zamanında Lala Şahin Paşa tarafından fethedilene dek Bizans egemenliğinde kaldı. 1453 yılında İstanbul’un fethine kadar 92 yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nun payitahtı olan kent, daha sonraki yıllarda “Paşa Sancağı” adıyla Rumeli Beylerbeyliği’ne bağlı bir vilayet olarak kaldı. İmparatorluğun üniversite kenti olarak tanınan ve 17 yy.’da Avrupa’nın en büyük beşinci şeh-ri haline gelmiş olan Edirne, Trakya’nın İstanbul’dan sonraki ikinci büyük kentidir.Edirne’de Ainos (Enez) yakınlarında M.Ö. 5500-5000 yıllarına rastlayan dönemde, Anadolu özellikleri taşıyan çanak çömleği ve sur duvarla-rıyla bir koloni niteliğin-

de olan ve Balkanlarda bilinen en eski neolitik kültürlerden de eski bir yerleşim yeri keşfedildi. Tarih boyunca birçok mille-tin egemenliğine girip çıkan Edirne’ye ilk olarak, cesaret ve savaşçılıktaki büyük becerileri pek çok ülkeyi korkutan Traklar gelerek, kabileler kurdular. En ünlü kabile; Odrysler’di. M.Ö. 480’de Traklar’ın yaşadığı bölge Persler tarafından alındı. Daha sonra dağınık Trak kabileleri tekrar birleşerek Odrysler olarak aristokratik, feodal bir devlet kurup, örgütlendiler. Bundan sonra çeşitli istilalarla karşı kar-şıya kaldıktan sonra, İmparator Claudius zamanında M.S. 45’te Trakya bir eyalet olarak tam an-

lamıyla Roma İmparatorluğu’na dahil edildi. M.S. 123-124 yıllarında İmpara-tor Hadrianus’un emriyle Roma İmparatorluğu’nun en önemli yerleşim yerlerinden biri haline getirilen Odrysai, onu bu konu-ma yücelten imparatorun adını yaşatmak üzere “Hadrianus’un Kenti” anlamına gelen Hadri-anopolis (Adrianopolis) diye adlandırıldı. Hadrianopolis, Diocletianus’un M.S. 297’de yaptığı yeni bir yönetim bölün-mesinde, Trakya eyaletinin altı vilayetinden birini oluşturan Haemimontus’un başkenti oldu. M.S. 447 yılları arasında bu defa da Hunlar Trakya’ya akın-lar düzenleyerek bölgeyi kırıp

geçirip yağmaladılar. Daha sonra Hadrianopolis, Bizans Devleti parçalandığı sırada en büyük toprakları alan Venedik’in hissesine düştü. 1362’nin Temmuz ayında I. Murad döneminde Lala Şahin Paşa, Hacı İlbeyi ile birlikte Hadrianopolis’i, şehirde hüküm süren Bizans-lılardan aldı ve bundan sonra Edirne Türkler’in Rumeli’yi fethetme hareketlerinde çok

B I R Z A M A N L A R.

Page 129: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

129

önemli bir askeri üs oldu. Sul-tan Murad bir gece düşünde, ak sakallı, nur yüzlü bir kimseyle yarenlik ederken, o kişi ona Edirne’de bir saray yaptırmasını söylediğinden, Edirne’de büyük bir saray inşa ettirildi. Edirne fethedildikten sonra bü-yük bir hızla Türkleşmeye baş-ladı. Osmanlıların kenti 1365’de başkent yapmaları Edirne için yepyeni bir devrin başladı-ğını gösteriyordu. I. Bayezid (1389-1403) İstanbul’u kuşatma hareketlerini buradan yönetti. Yıldırım Bayezid’in ölümünden sonra taht kavgası nedeniyle şehzadeleri birbirlerine düştü-ler. Bu Fetret Devri’nde (1403-1413) kent daha büyük bir önem kazandı. Kardeş ve taht kavga-larına sahne olan Edirne, baş-kent olduktan sonra tahta çıkan ilk sultan olduğu için, Edirne Sarayı’nda yapılan ilk culüs tö-reni de II. Mehmed için gerçek-leştirildi. Bu ilk tahta çıkışında 12 yaşında olan çocuk sultanın adı, İstanbul’u fethettikten sonra şanına yakışır biçimde Fatih Sultan Mehmet olarak anılacak-tı. II. Mehmed (1451-1481), II. Murad’ın 5 Şubat 1451’de ölü-müyle kesin olarak tahta çıktı. Artık onun önünde çok önem-li bir hedef vardı. İstanbul’u almak... Bu amacına yönelik harekatı Edirne’den başlattı. II. Mehmed’in bu kutsal amacı 1453’de gerçekleşti. II. Mehmed artık “Fatih Sultan Mehmed” olarak tarihe geçecek, Osmanlı İmparatorluğu’nun yeni başkenti de İstanbul olacaktı. Başkentliği devrettikten sonra Edirne, 16. yy’da batıya düzenle-nen seferlerin merkez üssü oldu. Sultanların çoğu zamanlarını geçirdikleri bir yer durumun-da olduğundan sürekli olarak ilgi gördü. Yavuz Sultan Selim (1512-1520), Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) ve II. Selim (1566-1574) kentin ba-yındırlığına büyük önem verdi-ler. 17. yy’da ise I. Ahmed’den (1603-1617) başlayarak bu ilgi daha da arttı. II. Osman (1617-1622) ve daha sonra IV. Murad (1623-1640) Edirne koruluk ve ormanlarında büyük av eğlen-celeri düzenlediler. “Avcı” adıyla anılan N. Mehmed (1649-1687)

ise çoğu zamanını burada sürek avına çıkarak geçirdi. 1670’lerde Edirne’yi neredeyse ikinci bir yönetim merkezi yapan N. Meh-med, Rus ve Leh Seferleri’ne de Edirne’den başladı. 1745’deki büyük yangından sonra, 1751 yılındaki deprem Edirne’nin bir anlamda gözden düşmesine neden oldu. Bu dö-nemden başlayarak Edirne eski debdebesinden uzaklaşıp geri-lemeye başladı. Bundan sonra 2 kez Ruslar tarafından alınan şehir 20. yy’ın başlangıç yılların-da da zor günler yaşadı. 1912’de Balkan devletlerinin Osmanlı İmparatorluğu’na karşı giriştiği Balkan Savaşı’nda Edirne Bulgar

ve Sırp kuvvetlerine 26 Mart 1913’de teslim oldu. 22 Temmuz 1913’de Enver Bey komutasın-daki kuvvetler hiç bir direnişle karşılaşmadan Edirne’ye girdiler. Kent yıkık ve harap durumday-dı. Diğer Avrupa devletlerinin Türkler’i Edirne’den çıkarmak için verdikleri tüm çabalar so-nuçsuz kaldı ve Edirne 10 Ağus-tos 1913’te imzalanan Bükreş Antlaşması gereğince Osmanlı toprağı sayıldı. Osmanlı İmparatorluğu dö-neminde birçok tarihe geç-miş şaşaalı şenliğe sahne olan Edirne’de, bu şenliklerin hazır-lıkları altı ay öncesinden başla-dı. Geçit törenindeki nahıllar, yapma bahçeler, şekerlerden yapılmış hayvan heykelleri göz kamaştırıcıydı. Seyirlik oyun-larında ise, cambazlar, yılan oynatanlar, gölge oyuncuları, kuklacılar, gözbağcılar bütün hünerlerini gösterdiler. At ya-rışları, ok atıcılığı, cirit, kılıç ve güreş karşılaşmaları da günlerce sürdü. Batıya açılan kapı Edirne parlak dönemlerinde geçiş yolu üzerin-deki konumuyla ve ticaretinin canlılığıyla Osmanlı’nın çok önemli merkezlerinden biriydi. Kentin önemi yalnızca onun ticari gücünden gelmiyordu. Bu kent, İstanbul’da etkisini göster-meye başlayan Batı çıkışlı sanat modalarını hemen benimseyip, Balkanlar’a yayılmasını sağla-mak gibi bir görevi de üstlen-mişti.

Page 130: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

130

17. yy’da Edirne 350 bin nüfusu ile İstanbul, Paris ve Londra’dan sonra Avrupa’nın dördüncü büyük kentiydi. İmparatorlu-ğun gerilemesi, geçirdiği büyük yangınlar (1745, 1751) ve özel-likle 19. yy’da uğradığı işgal-ler kentin sosyal ve ekonomik dengelerini etkiledi. 1828-1829 Osmanlı- Rus savaşları sırasın-da Müslüman halkın çoğu göç etti. Onlar-dan boşalan yerlere köylerden Hıristi-yanlar yerleştirildi. Edirne’nin en neşeli insanları da kuşkusuz her zaman Çingene-lerdi. Erkekleri kalay ve at arabacılığı işleri ile kadınları ise ge-nellikle bohçacılıkla uğraşırlardı. Müslü-man nüfusun içinde sayılan Çingeneler, davul, zurna, klarnet, kanun, darbuka, def, ud ve cümbüş gibi enstrümanları kendi-lerine özgü bir tavırla ve yorumla çalarlardı. Edirne Paşa San-cağı adı ile Rumeli Beylerbeyliği’ne bağ-

lıydı. Tanzimattan sonra kurulan eyaletin merkezi oldu. Bu defa da, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra 1920’den 1922’ye kadar iki yıldan fazla Yunan işgalinde kaldı. Ancak 25 Kasım 1922’de Mudanya Mütarekesi’nden sonra Türk ordusu Edirne’ye girdi. 24 Temmuz 1923’deki Lozan Antlaşması’yla da o artık

Türkiye Cumhuriyeti’nin Trakya bölgesinde Yunanistan ve Bul-garistan sınırı boyunca uzanan, bağrında pek çok Türk anıtını taşıyan sınır kentiydi.Tarihi boyunca yaşadığı bu ha-reketlilik Edirne’ye birçok tarihi miras bırakmıştır. Ünlü Osmanlı Mimarı Mimar Sinan’ın ‘ustalık eserim’ dediği kentin tacı olarak

anılan Selimiye Camii, Eski Camii, Üç Şerefeli Camii, Osmanlı dekor sanatlarının en güzel örneklerinden olan Muradiye Camii, ker-vansaraylar ve Tunca nehri üzerinde bulunan taş köprüler Edirne’ye nefes kesici bir ka-rakter kazandırıyor. Taş duvar ve sıvayla örülmüş ahşap iskelet sistemleri ile yapılan, tarihi Edirne evleri ise kusursuz simetrisiyle görülmeye değer. Tüm bu güzellikleri; kendine özgü çeşitli gelenekler, tatlar ve dokularla da zenginleştiren Edirne, yerli yabancı herkese kocaman bir tarih ve kültür penceresi açıyor.

B I R Z A M A N L A R.

Page 131: Otel Endustrisi Dergisi Nisan
Page 132: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

S O S Y A L M E D Y A

SOSYAL MEDYA KULLANIMI VE SOSYAL AĞLAR OTEL HİZMETİNİN BİLDİĞİMİZ ŞEKLİNİN SONUNU MU GETİRİYOR?Geçenlerde CNN’de “Oteliniz sizin hak-kınızda ne biliyor?” başlıklı bir makale okudum. Makale günümüzde otellerin sosyal medyayı, otel müşteri deneyimine yeni değerler katmak için nasıl kullandık-ları konusuna odaklanıyordu. Misafirler ve potansiyel müşteriler bilgileri çeşitli sosyal ağlar arcılığıyla paylaşıyorlar. Ve birçok durumda bu bilgiler büyük bir networkün açık bilgilerine dönüşüyor. Sosyal medya yüzeyde iki önemli değeri öne çıkarıyor; dinlemek ve önbilgi almak. Bu bilgilerden yararlanmak isteyen otel-ler için önemli olan şunu bilmektir: yeni-likçilik ve özele izinsiz girmek arasında çok hassas bir denge vardır. Başarının anahtarı:Bu noktada başarının anahtarı sosyal ağ oluşturma ve işbirliği yapma arasında yatıyor. Sosyal ağlar ve sosyal medyayı kullanmak bildiğimiz anlamdaki otel hizmetinin sonunu mu getirecek? Ce-vap: HAYIR! Fakat sosyal medyanın ve network ağının verdiği bu gücü kullan-mak otellerin yeni bir kültür inşa etmeye başlamasına sebep olacak. Bugünün otel-leri bir takım olarak kendi Sosyal Medya Stratejilerini oluşturmak zorundalar. Ve bu noktada iki temel anahtar öğe; pazar-lama ilişkisi ve saygınlık yönetimidir.Pazarlama ve sosyal medya reklamları arasındaki ilişki bugün bildiğimiz sadık hayranlar tanımına yeni bir temel bileşen ekler. Burada sadık hayranlar, müşterile-rin ve çalışanların bir karmasıdır. Sosyal Medya, sadık hayran kitlesini yüksek tutma açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Uzun ömürlü çalışan memnuni-yeti, uzun ömürlü müşteri memnuniyeti-ni yaratır.

Sosyal medya ve sosyal ağ işbirliği açısından oteller için en iyi yakla-şım nedir?Çığır açacak yenilikçi değerler üzerine Otelinizin Sosyal Medya temelini inşa etmeye başlayabilirsiniz. Korku faktörleri:Sosyal medya mitleri bize sosyal med-ya ile ilgili hala bazı korku dereceleri olduğunu gösteriyor. Makalenin yazarı konuyu şöyle açıklamış “Facebook’tan korkuyorum (siz buraya twitter, instag-ram, other sosyal medya sitelerini de koyabilirsiniz) çünkü bir gün deneyim, beklenti, eğlence, hatta duygular gibi mi-safirperverliğin temel öğelerini kökün-den değiştirebilir. Misafirler de bunları işletmenize adım atar atmaz hissedebilir.” Otel sosyal medya temelini inşa etmeye başlamanız; hem çalışanlarınızın, hem de misafirlerinizin korkularını tanımlama-nızda yardımcı olacaktır. Sosyal medya, misafir deneyimlerine yeni değerler eklemek için güçlü bir araçtır. Sosyal medya otellerin müşteri-lerine hizmet kriterlerini değiştirebilir. Günümüzün otelleri bir ekip ile, sosyal medya stretejilerini kontrol etmeli ve geliştirmeli. Ve sosyal medyanın getirdiği avantajları ve zorlukları tüm yönleriyle yeniden ele almalı. Son zamanlarda otellerde dış kaynaklı sosyal medya endikasyonları görüldü. Şimdi artık dış kaynaklarla birlikte bir bütün olarak sosyal medya stratejinizi ele alarak Sosyal Medya temelinizi oluştu-run. Bu noktada dışarıdan birilerinin facebook, twitter, linkedin gibi ağlarda otelinizin sesi olmasına izin vermeyin.

www.aremorch.com

Are MorchOtel Danışmanı / Sosyal Medya Stratejisti

132

Page 133: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

C M Y CM MY CY CMY K

Page 134: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

134

G E Z I.

Page 135: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

BREMENFotoğraflar ve Yazı: Esin Unan Mildan

135

Sokak mızıkacıları masalıyla ünlü Bremen, yağmur kokusunun tarih kokusuyla birleştiği, sanat dolu sokaklarıyla Almanya’nın görülmesi, gezilmesi gereken en güzel ve sakin şehirlerinden...

SANAT VE TARİH KOKAN CADDELERİYLE EN ŞİRİN BÜYÜK ŞEHİR

Page 136: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

136

G E Z I.

Page 137: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

A lmanya Federal Cumhuriyeti’nin önemli liman şehirleri arasında bulunan Bremen deyince akla ilk olarak bir eşek, köpek, kedi

ve horozdan oluşan mızıkacıları, ya da ünlü futbol takımı Werder Bremen gelse de; Bremen, pamuk, yün, pirinç, tütün, kömür ve şarap ihracatı yapan önemli bir sanayi kentidir. Ayrıca Jacobs, Becks gibi dünyaca bilinen markalarıyla da ünlü şehrin adını Bremen mızıkacıları ile duyanlar, şehrin ününü simgeleyen heykeli görünce biraz hayal kırıklığı yaşabilirler. Bu kadar ünlü olan ve şehrin adıyla bütünleşen mızıkacılar minicik bir heykel olarak turistlerle poz veriyor.Almanya’nın kuzeyinde, Weser Irmağı kıyısında yer alan, Kuzey Denizi’nden 77 km içeride bulunan ve Bremen Eyaletinin de başkenti olan şehir; demir yollarıyla Almanya’nın belli başlı diğer sanayi kent-lerine bağlanıyor. Wesser Irmağının sağ kıyısında kalan bölümünde iş yerleri ve sivri çatılı, parmak-lıklı pencereleriyle 500 yıllık tuğla evler dikkat çeken yapılar arasında bulunuyor. Sokaklarının, caddelerinin kabartmalar ve heykellerle süslenmiş olması, tarihi yapılarıyla da birleşince kenti sanat ve tarihin minik bir merkezi haline getiriyor.

137

Page 138: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

G E Z I.

G E Z I.

138

Kent, Rönesans döneminden kalma beledi-ye binası, 800 yıllık St. Peter Katedrali ve eski Schütting ya da tüccarlar eviyle ünlüdür. Kentin banliyölerinde, örneğin Weser Irmağı’nın sol kıyısındaki yeni kentte, çok şirin ve güzel evler yer alıyor. Üç şeritli bulvarları ve çiçek tarhlarıyla burası “Avrupa’nın bahçe kenti” olarak da anılıyor. Bremen’in bir yerleşim yeri olarak kullanılmaya başlanması 787 yılında Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu’nun Kurucusu Kral Şarlman yöne-timi sırasında olmuştur ve bugünkü nüfusu altı yüz bine yaklaşmaktadır. Sanat ve tarihin buluştuğu Bremen, müzik fes-tivali ve şehri bir festival havasına sokan renkli sokak partileri ile de yerli ve yabancı birçok turisti ve sanatseveri çekmektedir. Almanya’nın büyük şehirlerinden olmasına rağmen, şehir kalabalıklığından ve karmaşasından uzak kala-bilmeyi başarmış olan Bremen, mızıkacılarını da bir festivalle her yıl kutluyor. Yıl boyunca küçüklü büyüklü festival havasında geçen sokak partileri-ne, konserlere ev sahipliği yapan şehir bu sırada kurulan sahnelerdeki müzikler, sokaklarındaki danslar, gösteriler ve birbirinden özel lezzetler sunan yiyecek stantlarıyla ziyaretçilerine unutul-maz eğlencelerle dolu anlar yaşatıyor. Şehir en canlı ve coşkulu zamanlarını ise noelde meydan-da kurulan karnaval sırasında yaşıyor.

Page 139: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

139

Page 140: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

G E Z I.

140

G E Z I.

Page 141: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

141

Her tarafına ulaşan tramvay sistemiyle ulaşımın çok rahat bir şekilde sağlandığı Bremen’de birçok kişi de bisikleti tercih ediyor. Türk nüfusunun yoğun olduğu şehirde nüfusun bir kısmını da Ruslar, İranlılar ve Japonlar oluşturuyor. Yemek için en tercih edilen restoranlar Çin ve İtalyan mutfakları olurken, Türk kebap-çıları da oldukça rağbet görüyor. Beck’s markalı birası ile ünlü Bremen’de barlar-da, sokaklarda oturup buz gibi bir bira keyfi sürmenin özel bir saatinin olma-dığını, gündüz on bir civarı yetmişlerin-de ama gayet dinç görünen teyzelerin, dedelerin kitaplarını okurken, biralarını yudumlayarak, güneşin tadını çıkardığını gördüğünüzde anlayabilirsiniz. Güneşin ise bu sahneye ne kadar eşlik edeceği hiç bir mevsimde asla kestirilemiyor.

Page 142: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

G E Z I.

142

Page 143: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

143

Marktplaz denilen şehir meydanında bulunan, ihtişamlı Bremer Dom Katedrali şehrin en güzel yapılarındandır ve bir-birinden güzel tarihi heykelle süslüdür. Turistlerin en çok ziyaret ettikleri Schno-or bölgesi minik dükkânları, eski evleri ve dar taştan sokaklarıyla renkli bir masal diyarı gibidir. Hanchez ise ünlü çikola-talarıyla Bremen’in uğramadan geçilme-yecek yerlerindendir. Domsheide şehrin kalbi olarak görülür ve katedralin önünde bekleyen Bremen mızıkacılarının küçük heykeli misafirleri yol üstünde karşılar. Büyük şehir karmaşasından, trafiğin-den, kalabalığından uzak bir büyük şehir görmek isterseniz... Birbirinden renkli dükkânlarla süslü dar tarihi sokaklarda gezerken bırakın büyük şehirde olduğu-nuzu, bugünde yaşadığınızı bile unutmak isterseniz... Eğlenceli sokak partilerinde ve festivallerde yağmur altında çılgınca dans etmek isterseniz... Yemyeşil doğanın ve parkların arasından akan, masmavi gökyüzünün bembeyaz bulutlarla süs-lendiği Wesser ırmağı manzarasına karşı Beck’sinizi yudumlamanın nasıl bir keyif olduğunu tatmak isterseniz bir gün siz de mutlaka Bremen’e gidin.

Page 144: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Bildiğiniz gibi 5176 Sayılı Gıda Kanunu yerine 11.06.2010 tarih ve 5996 numarayla Veteriner hizmetleri Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu yayınlanmış olup Aralık 2010 yılında yürürlü-ğe girmiştir. Yönetmelikler ise yayımlanmaya başlamıştır.Yeni kanunun en önemli özelliği, resmi kurum denetimlerinde ürün bazlı denetim yerine sis-tem bazlı denetimi öngörmesidir. Bu nedenle gıda üretimi yapan işletmelerle, toplu tüketim ve satış yapılan işletmeler gıda güvenliği ile ilgili bir sistem uygulamak ve bu sistemin gerektirdiği kayıtları tutarak muhafaza etmek zorundadır. Sorumlu yöneticilik kavramı kaldırılarak, işletmelerdeki tüm sorumluluk işletme sahiplerine devredilmiştir.Antalya Yem Gıda Şube Müdürlüğünün 2012 faaliyet raporuna göre, ilimiz sınırları içerisin-de Satış ve Toplu Tüketim İş yeri Sayısı toplam 13854, yine müdürlükçe yapılan denetim sayısı 7560. Denetim sayısı maalesef yetersiz kalmaktadır. Bu yetersizlik işini yasalara uygun şekilde yapan işletmecilere de bir ceza gibi olmaktadır. Çünkü denetimlerin az yapılması işinin karşılığını vermeyen işletmelerin cezasız kalmasına neden olmakta ve bu işletme sahip-leri de işini yasalara uygun şekilde yapanlara farklı gözle bakmaktadır.Yeni yönetmeliklerin yayımlanmasıyla birlikte Gıda işletmeleri kayıt altına alınmaya ve işlet-me kayıt onay numarası sayesinde denetim sayılarının hızla artması gerekmektedir. Aksi takdirde yasa yönetmelik çıkarmanın uygula-maya etkisi olmamaktadır. 17.12.2011 tarihin-de yayımlanan GIDA HİJYENİ YÖNETME-LİĞİ gıda işletmelerine daha doğrusu işletme sahiplerine farklı sorumluluklar getirdi. Ancak bu yasanın gerektirdiği şartları, Gıda Tarım Hayvancılık Müdürlükleri yeterli sayıda denet-lemedikleri takdirde çok anlam ifade etmeye-cektir. Bugün baktığımızla Çalışma Bakanlığı-nın denetim gücü, İş Sağlığı Güvenliği ile ilgili işletmeleri harekete geçirmiş durumdadır.Restoranlar bile, en büyük riskleri gıda kay-naklı bulaşmalar olmasına rağmen ve önce-likle gıda güvenliği ile ilgili eğitim alıp, tehlike analizlerini yaptırması gerekirken, Çalışma Ba-kanlığının denetim gücünden korkarak önce İş sağlığı güvenliği çalışmalarını yapmaktadır. Bunun karşısında Çalışma Bakanlığını takdir etmek, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığını da bu konuda teşvik etmekten başka bir çare bulunmamaktadır.2011 de yayımlanan Gıda Hijyen Yönetme-liğine göre gıda işletmeleri MADDE 21 ve MADDE 22 bu konudaki çalışmaları zorunlu hale getirmiştir.

MADDE 22 – (1) Gıda işletmecisi, tehlike analizi ve kritik kontrol noktaları/HACCP ilkelerine dayalı prosedürleri veya kalıcı bir prosedürü uygulamaya koyar, uygular ve sürdürür.MADDE 21 – (1) Gıda işletmecisi,a) Gıda işinde çalışan personelin yaptıkları işin gerektirdiği gıda hijyeni konularında kontrol edilmelerini ve bilgilendirilmelerini ve/veya eğitilmelerini,b) Bu Yönetmeliğin 22 nci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen prosedürün geliştirilme-si ve sürdürülmesinden veya iyi uygulama kılavuzlarının uygulanmasından sorumlu olan personelin, tehlike analizi ve kritik kontrol noktaları/HACCP ilkelerinin uygulanması konusunda yeterli eğitimi almalarını sağlar.Madde 22 ve 21 gereği işletme sahipleri, gıda işletmelerinde tehlike analizi yaptırmak, kritik kontrol noktalarını belirleyerek bunları kayıt altına almakla yükümlü hale geldiler. Aynı zamanda tüm çalışan personeline gıda hijyeni, KKN ve tehlike analizi ile ilgili eğitim aldırmak zorundalar. Gıda işletmelerin yaptırması yasa ile zorunlu hale gelen tehlike analizi ne demek? Tehlike Analizi: Gıda güvenliği tehlikeleri ile ilgili kapsamın içerisinde, hammadde ve ingradiyentlerinde(katkı maddeleri) bu-lunabilecek veya daha sonraki aşamalarda bulaşabilecek fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkenlerden insan sağlığını olumsuz olarak etkileyebilecek olanların değerlendirilmesi yöntemidir.Gıdaya doğrudan temas dışında (ambalaj materyallerinin üretimi, temizleme ajanları gibi), gıdaların amaçlanan kullanımı ve/veya servisine bağlı olarak gıdaya doğrudan veya dolaylı olarak transfer olabilecek ve bu yolla sağlığı olumsuz yönde etkileyebilecek operas-yonlarda göz önüne alınmalıdır.Özetle gıdaların satın almasından, hammad-delerden başlayarak, girdi kontrol, depolama, üretim ve sunum aşamalarında ürünü sağlıksız hale getirebilecek tehlikeleri belirlemek, bun-larla ilgili önlemleri almak ve gereken kayıtları tutmak anlamına gelmektedir. Umarım ki, Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlükleri hızlı bir şekilde denetimlerini ve bilinçlendirme faaliyetlerini artırırlar ve halk olarak bizlerde, sağlıklı güvenilir gıdalara ulaşabiliriz.

U Z M A N

GIDA İŞLETMELERİNDE TEHLİKE ANALİZİ

www.bixkurumsal.com

Bülent DokuzluoğluYönetim Danışmanı

144

Page 145: Otel Endustrisi Dergisi Nisan
Page 146: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

K I T A P

LEZZET DOLU BİR ANADOLU YOLCULUĞU

Zengin kültürel birikimi, doğal güzellikleri, konumu ve daha birçok özelliğiyle tarih boyunca bir medeniyetler beşiği olarak bilinen Anadolu’muzun her yöresi bambaşka tatlarla dolup taşıyor.

146

.

146

Hazırlayan: Esin Unan Mildan

Meslekte uzun yıllar kazandığı tecrübeler ve ödüllerle süslediği kariyerinin doruklarında olan başarılı Şef Bekir Atalay’ın ‘Ana-dolu Lezzet Dolu’ ismini taşıyan kitabı, yurdumuzun birçok

yöresine özgü tatların Türkçe ve İngilizce olarak tariflerine yer veriyor. Titiz araştırmalarıyla ve mesleki deneyimleriyle ortaya çıkardığı bu muhteşem eserinde Bekir Atalay, dünyaca beğe-nilen Anadolu-Türk mutfağının ne kadar zengin olduğunu gözler önüne seriyor. Mutfağımız o kadar zengin ki bizim bile tam bilmediğimiz, tatmadığımız hatta adını dahi duymadığımız geleneksel tatlar gizli Anadolu’nun her köşesinde: Karadeniz’in ‘Kuymak’ı, Trakya’nın ‘Kaşlı Malay’ı, Akdeniz’in ‘Grida Buğulama’sı, Çanakkale’nin ‘Mafiş’i, Çankırı’nın ‘Pirhoy’u ve daha birçok yöresel lezzetin tarifini kaliteli ve muhteşem görselleriyle birlikte artık bu kitapta bulacak ve sofralarınıza taşıyabileceksiniz. Türk mutfağının en seçkin, en özgün lezzetlerini sadece damağa değil, gözlere de bir ziyafet şeklinde sunan ‘Ana-dolu Lezzet Dolu’ kitabının editörlüğünü Hakan Mengüç üstlenirken, fotoğraflarına ise Bekir Atalay, İmdat Ayan ile birlikte imza atmış. Parlak kuşe kağıda, kaliteli ve renkli basılmış olan ve 3 bölümden oluşan kitabın 1. Bölümü; Çorbalar, Mezeler, Pilavlar, Börekler, Makarnalara ayrılmış. 2. Bölümde Etli dolmalar, Sebze yemekleri, Ke-baplar ve Köfte-ler, Sakatatlar ve Et yemeklerine yer verilmiş. 3. Bölüm ise tatlı-lar ve çay saatine ayrılmış.

Page 147: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Lezzet düşkünlerinin ellerinden düşmeyecek zengin bir kaynak ola-rak, raflardaki vazgeçilmez yerini alacak ‘Anadolu Lezzet Dolu’yu, projenin nasıl başladığını ve amacı-nı Şef Bekir Atalay şöyle anlatıyor:“Bu kitabın ortaya çıkmasındaki amacım bir yemek kitabı projesi oluşturmak ve bu projeyi haya-ta geçirmekti.Önce neler yapabilirim nasıl bir kitap yazmalıyım diye dü-şündüm ve Anadolu yemekleri üzerine bir çalışma yapmaya kar verdim ve bu şekilde çalışmaya başladım.Mesleki bilgilerimi ve bunca yı-lın deneyimini kalıcı bir şekilde Mutfak Dostlarına aktarmak istiyordum.Bu bilgilerimi ANADOLU LEZ-ZET DOLU adını verdiğim bir kitapta toplayarak güzel Ana-dolu’muzun güzel yemeklerini sizlere sunmaya çalıştım.Kitapta yer verdiğim yemekler Anadolu’nun birçok köşesinde yapılmaktadır.Birçoğu da yalnızca kendi bölge-sinde yapılmakta ve bilinmekte-dir.Ben de bu yemeklerin daha geniş anlamda ele alınmasına ve bilinmesine katkıda bulunmak istedim.Yemeklerin ana dokusunu değiş-tirmeden farklı bir karakteristik yapıyla daha farklı bir sunumla yorumlayarak bir çalışma yaptım.Bu yemeklerin daha çok yapıldığı ve bilindiği bölgeleri de kitabımda belirttim.Umarım Mutfağa gönül veren Mut-fak dostlarına bu anlamda katkım olur.”“Yemek sürekli bir yolculuk demektir” diyen Bekir Atalay ‘Anadolu Lezzet Dolu’ eseriyle bizleri Anadolu’nun her köşesine ulaşan bir lezzet yolculuğuna çıkarıyor. Şef Bekir Atalay’ın fotoğraf çekimlerine kadar her detayıyla tek tek ilgilenerek, bir lezzet sanatçısı olarak ortaya çıkar-dığı bu şahesere ulaşmak için iletişim bilgileri: [email protected][email protected]

147147

Yazar Hakkında:Bekir Atalay, Antalya’nın Korkuteli İlçesi, Avdan Köyü’nde, Nisan 1962 yılında dünyaya geldi. 1976 yılında aşçılık mesleğine ilk adımını attı. İlk olarak resto-ranlarda çalışmaya başladı. Daha sonraki yıllarda otel-lerde mesleğini sürdürdü ve yine bu dönemlerde mes-lekte kişisel gelişim üzerine yurtiçi ve yurtdışında eğitim-ler aldı. Anadolu Türk mut-fağının gelişmesine fikirleri ve uygulamaları ile her za-man katkı sağladı. Modern Türk Anadolu Mutfağının gelişmesini ve tanınmasını kendisine misyon edindi.

Page 148: Otel Endustrisi Dergisi Nisan

Recommended