+ All Categories
Home > Documents > ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · importance of the sublevel...

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · importance of the sublevel...

Date post: 23-Oct-2020
Category:
Upload: others
View: 1 times
Download: 0 times
Share this document with a friend
124
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Mehmet Gökhan TÜRKMEN ARAKATLI GÖÇERTME YÖNTEMİNİN SİİRT MADENKÖY BAKIR YATAĞINA UYGULANMASI MADEN MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI ADANA, 2009
Transcript
  • ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

    YÜKSEK LİSANS TEZİ

    Mehmet Gökhan TÜRKMEN ARAKATLI GÖÇERTME YÖNTEMİNİN SİİRT MADENKÖY BAKIR YATAĞINA UYGULANMASI

    MADEN MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

    ADANA, 2009

  • ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

    Mehmet Gökhan TÜRKMEN YÜKSEK LİSANS TEZİ

    MADEN MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

    Bu tez …./…/2009 tarihinde aşağıdaki jüri üyeleri tarafından Oy birliği/ Oy çokluğu ile kabul edilmiştir.

    İmza............................. İmza............................ İmza.............................

    Prof. Dr. Mesut ANIL Doç. Dr. Ahmet M. KILIÇ Doç. Dr. Özen KILIÇ

    DANIŞMAN ÜYE ÜYE

    İmza............................. İmza............................

    Yrd. Doç. Dr. Mustafa AKYILDIZ Öğr. Gör. Dr. Nil YAPICI

    ÜYE ÜYE

    Bu Tez Ensitümüz Maden Mühendisliği Anabilim Dalında Hazırlanmıştır. Kod:

    Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ

    Enstitü Müdürü

    ARAKATLI GÖÇERTME YÖNTEMİNİN

    SİİRT MADENKÖY BAKIR YATAĞINA UYGULANMASI

    Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaklardan yapılan bildirilerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir

  • I

    ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ

    ARAKATLI GÖÇERTME YÖNTEMİNİN

    SİİRT MADENKÖY BAKIR YATAĞINA UYGULANMASI

    Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

    MADEN MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

    Danışman: Prof. Dr. Mesut ANIL Yıl : 2009, Sayfa: 102

    Jüri : Prof. Dr. Mesut ANIL Doç. Dr. Ahmet M. KILIÇ

    Doç. Dr. Özen KILIÇ Yrd. Doç. Dr. Mustafa AKYILDIZ

    Öğr. Gör. Dr. Nil YAPICI

    Bu çalışmada bakır cevherinin tanımı, oluşumu, ülkemizdeki rezerv durumu ile beraber çalışmanın esas olduğu ve ara katlı göçertme yönteminin Siirt Madenköy bakır yatağında uygulanma şekli incelenmiştir. Arakatlı göçertme yönteminin önemi, düşük tenörlü az rezervli ve/veya rezervi büyük maden yataklarının işletilebilmesi açısından çok önemlidir.

    Yapılan çalışmada, arakatlı göçertme yöntemindeki üretim, üretim esnasında mekanizasyon ve meydana gelen aksaklıklar çözümleriyle beraber anlatılmaya çalışılmaktadır.

    Anahtar Kelimeler: Bakır, Tenör, Rezerv, Galerileri, Arakat

  • II

    ABSTRACT MSc THESIS

    APPLICATION of SUBLEVEL STOPING METHOD

    in SİİRT MADENKÖY COPPER ORE DEPOSİT

    Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    DEPARTMENT OF MINING ENGINEERING INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES

    UNIVERSITY OF CUKUROVA

    Supervisor: Prof. Dr. Mesut ANIL Year : 2009, Page: 102

    Jury : Prof. Dr. Mesut ANIL Assoc. Prof. Dr. Ahmet M. KILIÇ Assoc. Prof. Dr. Özen KILIÇ Assist. Prof. Dr. Mustafa AKYILDIZ Instructor Dr. Nil YAPICI

    In this study, copper ore to the definition, formation, together with case

    studies in our country’s reserves, mainly to the methods and Sublevel method

    application form in the bed of the Siirt Madenköy copper was examined. The

    importance of the sublevel stoping method, low grade with low reserves and/or large

    reserve of ore bed is very important be operated.

    In this study, the method call in the storied production of sublevel stoping

    method, mechanization, and that occurs during the production of failure is trying to

    tell with the solution.

    Key Worlds: Copper, tenor, Reserves, Galleries, Sublevel

  • III

    TEŞEKKÜR

    Çukurova Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü Anabilim Dalı’nda

    yapmış olduğum Yüksek Lisans Tezi çalışmalarımda, akademik kariyerinde teknik

    bilgisini, manevi desteğini hiçbir zaman öğrencilerinden esirgemeyen, danışman

    hocam Sayın Prof. Dr. Mesut ANIL’a; bu çalışmada da aynı hassasiyetle ışık tutan

    değerli hocalarım Sayın Doç. Dr. Ahmet Mahmut KILIÇ ve Sayın Doç. Dr. Özen

    KILIÇ’a, ufkumu açan önerileri ve yorumları için teşekkür ederim.

    Yoğun iş temposuna rağmen tez çalışmam sırasında gösterdiği destekten

    dolayı Maden Mühendisi Sayın Metin AKYOL’a ayrıca teşekkür ederim.

    Sevgili Babam ve Anneme…

  • IV

    İÇİNDEKİLER SAYFA

    ÖZ ............................................................................................................................I

    ABSTRACT ........................................................................................................... II

    TEŞEKKÜR ..........................................................................................................III

    İÇİNDEKİLER ..................................................................................................... IV

    ÇİZELGELER DİZİNİ ..................................................................................... VIII

    ŞEKİLLER DİZİNİ .............................................................................................. IX

    1. GİRİŞ…………………………………………………………………….………..1

    2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR…………………………….………………………….6

    2.1. Bakır Cevheri Hakkında Genel Bilgiler .......................................................... 6

    2.2. Bakır Kullanımı ............................................................................................. 7

    2.3. Dünya Bakır Yatakları ................................................................................... 8

    2.4. Dünya Bakır Rezervleri, Üretim ve Tüketim .................................................. 8

    2.5. Dünya Bakır Sektörünün Yapısı ..................................................................... 9

    2.6. Türkiye Bakır Rezervleri, Üretim ve Tüketim .............................................. 10

    2.7. Türkiye Bakır Kuşakları .............................................................................. 10

    2.8. Türkiye’de Bulunan Bakır İşletmeleri .......................................................... 11

    2.8.1. Çayeli Bakır İşletmeleri ....................................................................... 13

    2.8.2. Küre Bakır İşletmeleri ......................................................................... 14

    2.8.3. Sivas-Divriği Demir Madeni................................................................ 14

    2.8.4. Siirt Madenköy Bakır Yatağı ............................................................... 14

    2.9. Türkiye Bakır Sektörünün Yapısı ................................................................. 15

    3. ÇALIŞMA ALANI HAKKINDA BİLGİLER……………...………………….17

    3.1. Genel Bilgiler .............................................................................................. 17

    3.2. Coğrafi Konum ............................................................................................ 18

    3.3. Genel Jeoloji ................................................................................................ 18

    3.3.1. Spilitler-Porfiri Spilitler ..................................................................... 19

    3.3.2. Diyabazlar ......................................................................................... 20

    3.3.3. Çakıl Taşları ...................................................................................... 21

    3.3.3.1. Rekristalize Kireçtaşı Elemanlı Çakıl Taşları ........................ 21

  • V

    3.3.3.2. Volkanik Elemanlı Çakıl Taşları ........................................... 21

    3.3.4. Çamur Taşları .................................................................................... 21

    3.4. Cevherleşme ................................................................................................ 22

    3.5. Sondaj Çalışmaları ....................................................................................... 24

    3.6. Teknoloji Çalışmaları ................................................................................... 25

    3.7. Fizibilite Çalışmaları .................................................................................... 26

    3.8. Hidrojeoloji Çalışmaları ............................................................................... 28

    3.9. Siirt Madenköy Bakır İşletmesinde Üretim ................................................... 28

    4. MATERYAL VE METOD……………………………………………………...33

    4.1. Materyal....................................................................................................... 33

    4.1.1. Üretim Yöntemlerinin Değerlendirilmesi ve Seçimi ........................... 34

    4.1.1.1. Ön Seçim. ............................................................................. 35

    4.1.1.2. Nihai Seçim. ......................................................................... 36

    4.1.2. Seçilen Üretim Yönteminin Tanımı ................................................... 37

    4.1.2.1. Ara Katlı Göçertme Yöntemi. ............................................... 37

    4.1.2.1.(1). Ara Katlı Göçertme Yönteminde Göçebilirlik

    ve Önemi ............................................................................. 40

    4.1.2.1.(2). Etken İşletme Parametreleri................................ 40

    4.1.2.1.(2).(a). Üretim Bacası Genişliği ............. 41

    4.1.2.1.(2).(b). Arakatlar Arasındaki

    Uzaklık ............................................................. 41

    4.1.2.1.(2).(c). Çekme Yüksekliği ..................... 42

    4.1.2.1.(2).(d). Üretim Bacaları Arasındaki

    Uzaklık ............................................................. 42

    4.1.2.1.(2).(e). Üretim Bacası Yüksekliği .......... 43

    4.1.2.1.(2).(f). Ring Eğimi ve Atımı .................. 43

    4.1.2.1.(3). Stres Dağılımı ve Etkileri ................................... 44

    4.1.2.2. Blok Göçertme Yöntemi........................................................ 46

    4.2. Metod .......................................................................................................... 47

    4.2.1. Micromine 10.1 ile Modelleme .......................................................... 47

    4.2.2. Yardımcı Programlar ......................................................................... 49

  • VI

    4.2.3. Micromine Programı ile Yapılan İşlemler ......................................... 50

    4.2.3.1. Dosya Oluşturma ve Veri Alma (Import) İşlemi .................... 50

    4.2.3.2. Kesit Alma ............................................................................ 51

    4.2.3.3. Modelleme, Blok Model ve Search Elipsoidi (Arama

    Elipsi-Cevher yeri Belirleme Elipsi) ..................................... 51

    4.2.3.4. Hesaplamalar ........................................................................ 52

    4.2.3.5. Açık İşletme Dizaynı ............................................................ 52

    4.2.3.6. Yeraltı İşletme Dizaynı ......................................................... 52

    5. ARAŞTIRMA BULGULARI…………………………………………………...54

    5.1. Uygulanan Yöntemde Hazırlık Çalışmaları ve Göçertme ............................. 54

    5.1.1. Hazırlık Galerisi Kesit ve Patlatma Tasarımı ..................................... 54

    5.1.2. Ara Katlı Göçertme Patlatma Tasarımı .............................................. 54

    5.2. Katlararası Tüvenan Cevher Üretimi İş Akışı ve Süreç İyileştirme

    Analizleri .................................................................................................... 57

    5.3. Çalışmanın Sağlayacağı Faydalar ................................................................. 57

    5.4. Metodoloji ................................................................................................... 58

    5.4.1. Kısıtlar .............................................................................................. 59

    5.4.1.1. Kısıt 1 ................................................................................... 59

    5.4.1.1.(1). Jumbo Delicinin Tercih Edildiği Durumlar ......... 60

    5.4.1.1.(2). Jumbo Delici Delik Delme Zamanı ile İlgili

    Veriler ................................................................................. 60

    5.4.1.1.(3). Simba Delicinin Tercih Edildiği Durumlar ......... 61

    5.4.1.1.(4). Delici Makinelerin İş Öncesi ve Sonrası

    Konumlarıyla İlgili Faktörler .............................. 62

    5.4.1.1.(5). Kabuller ............................................................. 63

    5.4.1.1.(6). Delinen Deliklerin Doldurulmasıyla İlgili

    Parametreler ......................................................... 65

    5.4.1.2. Kısıt 2 .................................................................................. 67

    5.4.1.3. Kısıt 3 .................................................................................. 70

    5.4.1.4. Kısıt 4 ................................................................................... 70

    5.4.1.5. Kısıt 5 ................................................................................... 71

  • VII

    5.4.1.6. Katlararası Üretim Faaliyet Raporu ....................................... 73

    5.4.1.7. Katlararası Üretimi ile İlgili İstatistikler ................................ 76

    5.4.1.8. Örnek Uygulama ................................................................... 77

    5.5. Siirt Maden Köy Bakır Yatağının Micromine 10.1 ile Modellenmesi,

    İşletme Yönteminin Dizaynı ve Üretim Planlaması ...................................... 81

    5.5.1. Siirt Madenköy Bakır Yatağında Yapılan (Modelleme İçin

    Kullanılan) Sondajlar ......................................................................... 83

    5.5.2. İşletme Yönteminin Dizaynı (Ara Katlı Göçertme Yöntemi).............. 87

    5.5.3. Rezerv Durumunun Belirlenmesi ....................................................... 87

    6. SONUÇLAR VE ÖNERİLER.............................................................................99

    KAYNAKLAR……………………………………………………………………100

    ÖZGEÇMİŞ……………………………………………………………….............102

    EKLER

  • VIII

    ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA

    Çizelge 2.1. Türkiye Bakır Maden Yatakları. .......................................................... 12

    Çizelge 3.1. Bakır Konsantresi Özellikleri .............................................................. 26

    Çizelge 3.2. Siirt Madenköy Bakır Yatağı Fizibilite Çalışmaları Sonucu Cevher

    Tipleri (%0,3 Cu, için) ....................................................................... 26

    Çizelge 3.3. Siirt Madenköy Bakır Yatağı Fizibilite Çalışmaları Sonucu Cevher

    tipleri (% 1,26 Cu, için) ...................................................................... 27

    Çizelge 5.1. Delici Makine İşleyiş Süreci. ............................................................... 63

    Çizelge 5.2. Katlarda Yapılan Atımlara Yönelik Bilgiler......................................... 65

    Çizelge 5.3. Bir Delik için Ortalama İhtiyaç Duyulan Malzeme. ............................. 66

    Çizelge 5.4. Bir Deliğin Doldurulma Süresi. ........................................................... 66

    Çizelge 5.5. Arıza Giderme Süreleri ....................................................................... 69

    Çizelge 5.6. Katlara Göre Patlatma ve Üretim Miktarları. ....................................... 75

    Çizelge 5.7. Micromine 10.1 için Excel *.csv Formunda Analiz Dosyası ................ 82

    Çizelge 5.8. Micromine 10.1 için Excel *.csv Formunda Veri Aktarım Dosyası ...... 83

    Çizelge 5.9. Micromine 10.1 için Excel *.csv Formunda Yer Ölçme Dosyası ......... 83

    Çizelge 5.10. Siirt Madenköy Cevher Yatağı Rezerv Durumu ................................. 98

  • IX

    ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA

    Şekil 3.1. Çalışma Alanı Yer Bulduru Haritası ....................................................... 18

    Şekil 3.2. Siirt Madenköy Bakır İşletmesinden Genel Görünüm ............................. 29

    Şekil 3.3. Siirt Madenköy Bakır İşletmesi Ocak Girişi ........................................... 29

    Şekil 3.4. Yeraltında Cevher Yükleme İşlemleri .................................................... 30

    Şekil 3.5. Galeride Tavana Cıvata ve Beton Tahkimat Uygulaması ........................ 30

    Şekil 4.1. Arakatlı Göçertmeli Üretim Yöntemi ..................................................... 39

    Şekil 4.2. Cevher Kaybı ve Seyrelme Kesiti ........................................................... 41

    Şekil 4.3. Cevher Kaybı ve Seyrelme Bölgelerim Gösteren Çekme

    Elipsoidinin Transvers Kesiti... ............................................................... 42

    Şekil 4.4. Geniş Üretim Bacasında Paralel Gravite ile Akma ................................. 43

    Şekil 4.5. Bir Üretim Bacasında Çekmeden Sonra Arkada Kaybedilen Cevher

    Birikintileri ........................................................................................... 44

    Şekil 4.6. Ara Katlı Göçertme Yönteminde Stres Dağılımları ................................. 45

    Şekil 4.7. Blok Göçertmeli Üretim Yöntemi .......................................................... 48

    Şekil 5.1. Hazırlık Galerisi Kesiti ve Gecikmeler ................................................... 55

    Şekil 5.2. Hazırlık Bölgesi Detayı ve Kesme Bölgesi Detayı .................................. 55

    Şekil 5.3. Uygulanan Katlararası Patlatma Tasarımı ............................................... 56

    Şekil 5.4. Planlanan Katlararası Patlatma Tasarımı; Gecikmeler ve Delik Düzeni

    (Kesit) .................................................................................................... 56

    Şekil 5.5. Delici Makine ile Delik Delme ............................................................... 57

    Şekil 5.6. 1280 Katı, Kat ve Üretim Planı .............................................................. 74

    Şekil 5.7. 1260 Katı, Kat ve Üretim Planı .............................................................. 78

    Şekil 5.8. Micromine 10.1 ile Siirt Madenköy Bakır Yatağı Sondajları .................. 84

    Şekil 5.9. Micromine 10.1 ile Siirt Madenköy Bakır Yatağı Sondajlarının

    Kesitlerle Beraber Plan Görünüşü .......................................................... 85

    Şekil 5.10. Micromine 10.1 ile Siirt Madenköy Bakır Yatağı Sondajlarının

    Kesitlerle Beraber Doğu-Batı Kesit Görünüşü ...................................... 86

    Şekil 5.11. Siirt Madenköy Bakır Yatağı Sondajları ............................................... 88

    Şekil 5.12. Siirt Madenköy Cevher Yatağı Cevher Blok Model .............................. 89

  • X

    Şekil 5.13. Siirt Madenköy Cevher Yatağı Cevher Blok Model ve Kat Planı .......... 90

    Şekil 5.14. Cevher ve Kat Planı-Plan Görünüş, Cevher ve Kat Planı-Kuzeye

    Bakış. ................................................................................................... 91

    Şekil 5.15. Cevher ve Kat Planı-1220 Katı ............................................................. 92

    Şekil 5.16. Cevher ve Kat Planı-1240 Katı ............................................................. 93

    Şekil 5.17. Cevher ve Kat Planı-1260 Katı ............................................................. 94

    Şekil 5.18. Cevher ve Kat Planı-1280 Katı ............................................................. 95

    Şekil 5.19. Cevher ve Kat Planı-1300 Katı ............................................................. 96

    Şekil 5.20. Cevher ve Kat Planı-1340 Katı ............................................................. 97

  • 1. GİRİŞ Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    1

    1. GİRİŞ

    Teknolojinin her geçen gün ilerlemesinin sonucu olarak yeraltı kaynaklarına

    olan ihtiyaç da buna paralel olarak artmaktadır. Bu bakımdan yer altı kaynaklarının

    emniyetli ve ekonomik bir şekilde çıkarılması açısından yer altı üretim yöntemlerinin

    maden yatağının durumuna göre ve ayrıca uygulanan yöntemin durumuna göre

    ekipman seçimi önemli bir yer tutmaktadır. Günümüz maden teknolojisi ile birlikte

    her geçen gün gelişen yaşam standartları tüm hammaddeyi doğadan almayı zorunlu

    kılmıştır. Yeraltı kaynaklarının kullanımı son derece önemli bir konudur. İster karlı

    olsun ister ekonomik olarak zarara uğratsın tüm maden yatakları en iyi şekilde elde

    edilmelidir. Bu konuda insanoğlunun ihtiyaçları kadar doğanın yapısına zarar

    verilmemesi gereken yöntemlerin seçimi çok hassas bir konudur.

    Maden yatağının durumu uygulayacağımız yöntemin seçiminde en büyük

    faktör olmaktadır. Ancak unutulmaması gerekir ki maden yatağının bize değil de,

    bizim bu yatağa uymamız gerektiği ve bu yatak üzerinde en ekonomik, en uygun

    ekipmanın seçilmesi önemlidir.

    Dünyada mostra madenciliği bitme aşamasına gelmiştir. Buna paralel olarak

    yüksek tenörlü cevherlerin tükenmesi yerine düşük tenörlü yüksek rezervli

    cevherlerin kalması ve hammadde ihtiyacının artması yeraltı madenciliğini ve yer altı

    madenciğinde diğer yöntemlere göre daha ekonomik olan göçertme yöntemlerini ön

    plana çıkarmıştır. Yeraltı madenciliğinde göçertme yöntemlerinin tehlikesi ve

    maliyeti göz önüne alındığında bunun için teknolojik gelişmelerin şart olduğu

    anlaşılmıştır.

    Bakır insanlık tarihinde ilk defa Neolitik çağda (İÖ. 8000) kullanılmıştır.

    Tarih boyunca insanlar, bakırı günlük yaşamlarında süs eşyası, silah ve el

    sanatlarında kullanmış olup, uygarlık ilerledikçe bakıra olan ihtiyaç daha da

    artmıştır. Günümüzde dünya tüketimi yıllık 13 milyon tonun üzerine çıkan bakır;

    demir ve alüminyumla birlikte en çok kullanılan metallerden biridir. Bugün dünyada

    üretilen bakırın önemli bir bölümü elektrik sanayisinde daha düşük oranda da inşaat,

    ulaşım, makine ve teçhizatında kullanılmaktadır. Teknolojinin ilerlemesi ile birlikte

    bakırın yerine kullanılabilecek birçok madde (alüminyum, plastik, fiber optik gibi

  • 1. GİRİŞ Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    2

    malzemeler) ikame etse bile, bakıra duyulan ihtiyaç ve talepte hiçbir azalma

    olmamış, bilakis devamlı artma görülmüştür.

    Endüstride bakırın vazgeçilmez olmasının nedeni, çok çeşitli özelliklere sahip

    olmasıdır. Bakırın en önemli özellikleri arasında yüksek elektrik ve ısı iletkenliği,

    aşınmaya karşı direnci, çekilebilme, dövülebilme özelliği ve antikorozid özelliği

    sayılabilir. Ayrıca alaşımları çok çeşitli olup, endüstride değişik amaçlı

    kullanılmaktadır.

    Sonuçta, ekonomik gelişmelere bağlı olarak hayat standardının sürekli

    yükseldiği günümüz dünyasında bakıra olan talebin devamlı olarak artacağı, bazı

    kullanım alanlarında ikame malzeme bulunsa bile bakırın güncelliğini daima

    muhafaza edeceği gerçeği anlaşılmış bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerde kişi başına

    yıllık bakır tüketimi 10 kg iken Türkiye’de bu miktar 3 kg’dır. Metal içerikli bakır

    rezervi dünyada 550.000.000 ton, Türkiye’de ise yaklaşık 1.700.000 ton olarak tespit

    edilmiştir. Türkiye’nin yıllık bakır tüketimi 200.000 ton civarındadır. Bakır

    üretimimiz tüketimimizin ancak %20’ni karşılayabilmektedir. Yıllık blister bakır

    üretimimiz yaklaşık 35 bin ton civarındadır. Blister bakır üreten izabe tesislerimizin

    kurulu kapasitesi (38760 ton/yıl) ihtiyacın çok altındadır. Bu bakımdan blister bakır

    üretim kapasitesini arttırmaya yönelik genişletme-yenileme veya yeni yatırımlar

    teşvik edilmelidir. Ayrıca yurt içi kaynak yetersizliğine çözüm için işletmeye hazır

    Siirt-Madenköy ve Artvin-Cerattepe yatakları en kısa zamanda üretime alınmalıdır.

    Dünyada bilinen bakır rezervlerinin 60 yıl kadar talebi karşılayacak durumda

    olduğu bilinmektedir. Dünya bakır üretiminin %75’i birincil kaynaklardan (bakır

    cevherlerinden) ve %25’i ise ikincil kaynaklardan (hurda, toz ve atık maddelerden)

    sağlanmaktadır. Birincil kaynak dünya bakır rezervlerinin her yıl %1,2’si

    tüketilirken, Türkiye’de bu oranın %4,4 olduğu görülmektedir. Bu da Türkiye bakır

    rezervlerinin 21. yüzyılın ilk çeyreğinde tükeneceğini göstermektedir.

    Metalik maden yataklarında Türkiye de ilk olarak bakır cevherinin bulunduğu

    zuhurlarda, “Kastamonu-Küre ve Rize-Çayeli Bakır İşletmesi’nde” uygulanmıştır.

    Uygulamanın başarılı olması diğer bakır işletmelerinde (Siirt yeraltı bakır

    işletmesinde) uygulanmasına neden olmuştur.

  • 1. GİRİŞ Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    3

    Teknolojinin ilerlemesiyle üretim yöntemleri de gelişmiştir. Daha önceleri

    genellikle dolgulu yöntem gibi yüksek tenörlü cevherlerde uygulanan ilkel

    yöntemlerin yerini artık göçertme yöntemleri mekanizasyonun yardımıyla dolgulu

    yöntemlerin yerini almıştır.

    Bu yöntemlerin avantaj ve dezavantajlarının çok iyi anlaşılıp uygulanması

    gerekmektedir. Aksi takdirde önüne geçilemeyecek sonuçlar ile karşı karşıya

    kalınabilir. Bu avantaj ve dezavantajların iyi anlaşılabilmesi için cevherin oluşumu,

    yan taşın özellikleri ve mekanizasyonun çok iyi bilinip, bunların arasındaki

    korelasyonun çok iyi yapılıp değerlendirilmesi gerekir.

    Bu yöntemin ülkemizde ve dünyada ilk olarak kömürde kullanıldığı

    bilinmektedir. Kömürün genel olarak damar halinde olması ve yan taşından

    kolaylıkla ayırt edilebilmesi bu yöntemin kolaylıkla uygulanmasını sağlamıştır.

    Literatürde de ara katlı göçertme yöntemden bahsedildiği görülmektedir ancak bu

    kömür dışında metalik madenlerde kullanımının yaygın olmaması durumu daha güç

    hale getirilmektedir. Sebebi ise metalik madenler ile kömürün yapısal farklılıkları

    yöntemin geleneksel kurallar ile kullanılamaması sorununu doğurmuştur. Buradan da

    anlaşılacağı gibi yöntem temel olarak aynıdır ancak cevherlerin oluşum farklılıkları

    ve cevherleşme geometrisi göçertme yöntemin detaylarında çok önemli değişiklikler

    meydana getirmektedir.

    Maden sahası Şirvan ilçesine 22 km’lik ham, bozuk çok virajlı ve ancak yaz

    aylarında arazi araçlarının gide bileceği bir yol ile bağlıydı. Şirvan’ı Siirt’e arası

    26 km olup stabilize yoldu. Fakat tam olarak işletmeye başlandıktan sonra Siirt ile

    maden köy arasıdaki yol asfaltlanmıştır. Ulaşım her mevsim sağlanmaktadır.

    Kuzeyde Kerzevil ve güneyde Küran dağları ile çevrili olan sahada en önemli dere

    Kerzevil dağından doğan çay deresidir. Çay deresi bu iki dağın arasında kalan vadide

    yer alır ve botan çayına dökülür.

    Fizibilite çalışmalarında, 1981 yılına kadar gerçekleştirilen 61 sondaj

    verilerinden yararlanarak %2,03 Cu tenörlü 24 milyon ton görünür+muhtemel bir

    rezerv hesaplanmıştır. Jeotektik etüdler sonunda yatağın “ara katlı göçertme”

    yöntemiyle işletilebileceği belirlenmiştir (Kayhan ve ark., 1984).

  • 1. GİRİŞ Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    4

    Ara katlı göçertme yönteminde tüm göçertmeli yöntemlerde olduğu gibi az ya

    da çok kontrollü koşullar altında cevher ve yan kayacın kırılmasına dayanmaktadır.

    Yeraltında açılan büyük boşluklar ani göçmeyle işletmeye önemli zararlar

    verebileceğinden, tümüyle ve sürekli göçmenin sağlanması, bu yöntemlerin

    kontrolsüz uygulamalarında (özellikle delme-patlatma) seyrelme ve cevher kaybı

    diğer yöntemlere göre daha fazla olması, seyrelme % 10-35 arasında değişmekte,

    cevher kaybı % 10-20 arasında olabilmektedir. Bütün bu sorunların ortadan

    kaldırılabilmesi için etken olan tüm parametreler değerlendirilecektir.

    Etken parametrelerin değerlendirilmesi risklerin minimize edilebilmesi de

    ancak teknoloji ile mümkündür. Bu teknoloji sadece üretim yönteminin

    uygulanmasında değil arama ve projelendirme aşamasında olmazsa olmazlardandır.

    Mevcut teknoloji arama sırasında sondaj verilerinin çok iyi değerlendirilmesini

    sağlamaktadır. Buda sondajlar sonucun yapılan modelin çalışacak olan topografya ile

    beraber 3 boyutlu (isometric) olarak görülebilmesini sağlamaktadır. Bununla beraber

    işletme dizaynında 3 boyutlu olarak yapılması işi çok daha kolaylaştıracağından

    birçok madencilik programı geliştirilmiştir. Bunların başında Micromine programı

    gelmektedir.

    Bu tez çalışmasında öncelikle olarak, bakır cevherinin oluşumu cevherleşme

    ve cevherleşmenin işletme yöntemine etkileri ve bu takiben üretim yöntemi,

    yöntemin planlanması, uygulanması ve uygulama sürecinde meydana gelen

    aksaklıklar üzerinde durulmuştur. İşletmede uygulanan, üretim yöntemleri

    değerlendirilip seçim için gerekli ölçütler değerlendirilmiştir. Bütün bunlarla birlikte,

    ara katlı göçertme yöntemi detaylı olarak anlatılmıştır.

    Bilindiği gibi, mevcut yöntemin en iyi şekilde ve en az kayıpla uygulanmaya

    çalışılması için modelleme ve işletme dizaynının da uygun şekilde yapılması gerekir.

    Bu amaçla, birinci aşamada çalışmanın verimli olabilmesi için, daha önce bölge ve

    işletme ile ilgili yapılmış çalışmalar incelenmiş; güncel olarak işletmede uygulanan

    yöntemler bir araya getirilerek genel bir değerlendirme yapılmıştır. Daha sonraki

    aşamada ise, Siirt Madenköy bakır yatağında cevherin durumu ve ocak topografyası

    değerlendirilmiş ve işletmede hali hazırda uygulanmakta olan ara katlı göçertme

    yöntemi için Micromine 10.1 programı yardımıyla yeni bir rezerv modellemesi

  • 1. GİRİŞ Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    5

    yapılarak işletmenin ileriki yıllarda işleteceği rezervler üç boyutlu olarak

    modellenmeye çalışılmıştır.

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    6

    2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR

    2.1. Bakır Cevheri Hakkında Genel Bilgiler

    Bakır cevheri, yer kabuğunda ortalama %0,01 mertebesinde bulunur, en çok

    bulunan elementler sıralamasında bakır 25. sırada yer almaktadır. Magma

    tabakasından yukarıya, yerkabuğuna doğru sıvı sızması sonucu ağır metal sülfürleri

    ayrışır, en çok rastlanan kalkopirit minerali de, CuFeS2 (%34,6 Cu), primer (birincil)

    olarak bu şekilde oluşmuştur. Kızgın doğal buharların ya da sülfürlü mineraller

    üzerine sızan doğal sülfat çözeltilerinin kimyasal etkisi ile oksitlenme ve redüklenme

    (oksitlenmenin tersi) sonucu sekonder (ikincil) olarak oksitli bakır mineralleri ve

    metalik bakır (nabit bakır) oluşur. Bu nedenle birçok maden yatağında üstteki

    oksitli bakır mineralleri alınarak derine inildikçe sülfürlü cevherlere ulaşılır.

    Günümüzde bilinen bakır cevherlerinin yaklaşık %85’i sülfürlü, %15’i oksitli

    minerallerdir. 200 civarında mineralin bakır ihtiva ettiği, bunlardan 30-40 kadarının

    doğada daha yaygın bulunduğu bilinmektedir. En önemli ve yaygın olan bakır

    mineralleri kısaca şöyle sıralanabilir (DPT, 2001);

    Kalkopirit : CuFeS2 (%34,6 Cu)

    Kalkosin : Cu2S (%79,9 Cu)

    Kovellin : CuS (%66,5 Cu)

    Bornit : Cu5FeS4 (takriben %63 Cu, değişkenlik gösterir)

    Tetraedrit : 3(Cu2, Ag2, Fe, Zn)S.Sb2S3

    Tennantit : 3(Cu2, Fe, Zn) S.As2S3 (Arsenopirit)

    Enarjit : 3Cu2S. As2S5

    Burnonit : 3(Cu2, Pb) S. Sb2S3

    Küprit : Cu2O (%88,8 Cu)

    Tenörit : CuO (%79,9 Cu)

    Malakit : CuCO3.Cu(OH)2 (%57,5 Cu)

    Azurit : 2CuCO3.Cu(OH)2 (%55,3 Cu)

    Krizokol : CuSiO3.2H2O (%36,2 Cu)

    Atakamit : CuCl2.3Cu(OH)2 (%59,5 Cu) (Güney Amerika’da önem arzeder)

    Kalkantit : CuSO4.5H2O (%25,5 Cu) (Göztaşı)

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    7

    Brokantit : CuSO4.3Cu(OH)2 (%56,2 Cu) (Arizona, New Mexico, Kuzey Şili)

    Antlerit :CuSO4.2Cu(OH)2(%53,8Cu) Şili/Chuquicamata yatağı

    oksit zonundaki en önemli mineral

    Pratikte genel geçerli ekonomiklik alt sınırı olarak kabul edilebilecek tenör

    (cevher içindeki saf maden oranı) değerleri:

    Açık işletme (yerüstü) : minimum (en az) %0,5 Cu

    Yeraltı işletmesi: minimum %1,0 Cu (derinleştikçe ve zorluk derecesi

    arttıkça bu değer yükselir, maden yatağı yapısına göre münferit fizibilite çalışması

    yapılmalıdır).

    Açık işletmelerde büyük ölçekli üretim sonucunda %0,30-0,50 Cu içeren

    cevherlerin de ekonomik olarak değerlendirilmesinin mümkün olduğu

    anlaşılmaktadır. Ortalama %0,8 Cu tenörü (cevher içindeki saf maden oranı) için

    bakır cevheri Dünya toplam üretim hacminin yılda 1,5-1,7 milyar ton mertebelerinde

    olduğu hesaplanabilir, böylece bakır madenciliğinin en çok üretilen metal olan

    demir madenciliği ile kıyaslanabilecek boyutlarda olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu

    noktanın bakır madenciliğinin yaratacağı istihdam hacmi bakımından ülkemiz için

    özel bir önemi vardır.

    2.2. Bakır Kullanımı

    Bakır, insanoğlu tarafından kullanılan madenler içerisinde, uygarlıkların

    biçimlendirilmesindeki rolü bakımından en önde gelen birkaç madenden biridir.

    Kimyasal, fiziksel ve estetik özellikleri, bakıra, endüstride ve ileri teknoloji

    uygulamaları alanında çok geniş bir kullanım sahası yaratmaktadır. Yüksek elektrik

    ve ısı iletkenliği ile maddeden çekilebilme ve dövülebilme özelliklerine sahip olan

    bakır, aynı zamanda paslanma ve aşınmaya karşı da dirençlidir. Bakırın, çinko,

    alüminyum, kalay, nikel gibi metallerle çok çeşitli alaşımları bulunmaktadır. Bakırın

    çinko ile alaşımından pirinç, alüminyum ya da kalay ile alaşımından ise bronz elde

    edilmektedir. Bu alaşımlar ile bakıra, değişik özellikteki uygulamalarda kullanımı

    için yeni karakteristikler kazandırılmaktadır.

    Yukarıda sıralanan özellikleri ile bakır, endüstrinin temel girdilerinden biri

    olmuştur. Bakırın en temel kullanım alanları; elektrik ve ısı üretim ve iletim

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    8

    endüstrisi, elektronik ve iletişim sektörleri, inşaat sektörü, ulaşım sektörü ve makine-

    teçhizat imalat sanayidir. Bakırın, bunların dışında da pek çok kullanım alanlarını

    saymak mümkündür.

    Bakırın bir başka özelliği ise, tüm diğer metaller arasında geri kazanımı en

    fazla olan metal olmasıdır. 1997 yılı itibariyle tüm bakır tüketiminin %37’si geri

    kazanılmış bakırdır (Focus on Copper, 2004). Fiziksel ve kimyasal özelliklerini

    yitirmeden tekrar tekrar kullanılabilme özelliği nedeniyle bakır, bazı uzmanlar

    tarafından yenilenebilir kaynak olarak da tanımlanmaktadır. İkincil bakır olarak da

    adlandırılan geri kazanılmış bakırın, doğrudan cevherden üretilen birincil bakırdan

    ayırt edilmesi oldukça güçtür.

    Arkeolojik bulgular, bakırın ilk defa 10.000 yıl önce Batı Asya’da süs eşyası

    yapımında kullanıldığını göstermektedir. Bakır, Güney Amerika’da Maya, Aztek ve

    İnka uygarlıkları tarafından da kullanılmıştır. Orta Çağ boyunca bakır ve pirinç işleri

    Çin, Hindistan ve Japonya’da gelişmiştir. 18. Yüzyıl sonu ve 19. Yüzyıl başlarında

    Ampere, Faraday ve Ohm gibi bilim adamlarınca elektrik ve manyetizma alanında

    yapılan icat ve keşifler ile bakırdan imal edilen ürünler, Sanayi Devrimi’ni

    hızlandırmış ve bakırı yeni bir çağa taşımıştır. Günümüzde bakır, modern

    teknolojinin pek çok alanında giderek önemi artan bir metaldir. Teknolojik

    gelişmeler, bakırın, gelecekte de vazgeçilmez metal olma özelliğini sürdüreceğini ve

    bakıra olan talebin artarak devam edeceğini göstermektedir.

    2.3. Dünya Bakır Yatakları

    İşletilebilen önemli bakır yataklarını sedimanter tip bakır yatakları, porfiri tip

    bakır yatakları ve masif sülfit yataklar olmak üzere 3 ana gruba ayırabiliriz. Dünya

    bakır üretiminin %60’ı porfiri, %25’i sedimanter %15’i volkanik masif sülfid ve

    diğer yataklardan elde edilmektedir.

    2.4. Dünya Bakır Rezervleri, Üretim ve Tüketim

    Dünya bakır cevheri baz rezervi, bakır metali içeriği olarak toplam 940

    milyon ton civarındadır. Bu rezervin 360 milyon tonu (yaklaşık %40’ı) tek başına

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    9

    Şili’de bulunmaktadır. Rezerv bakımından şanslı diğer ülkeler ise, ABD (70 milyon

    ton), Çin (63 milyon ton), Peru (60 milyon ton), Polonya (48 milyon ton), Avustralya

    (43 milyon ton) ve Endonezya (38 milyon ton) şeklindedir (U.S Geological Survey,

    2005).

    Günümüz koşullarında ekonomik olarak işletilebilecek dünya bakır rezervi

    ise bakır metali içeriği olarak toplam 470 milyon ton’dur. U.S. Geological Survey

    tarafından yapılan değerlendirmelerde toplam dünya bakır rezervlerinin 1,5 milyar

    tonun üzerinde olduğu tahmin edilmekte olup, ayrıca okyanus diplerinde de yaklaşık

    700 milyon ton bakır potansiyelinin bulunabileceği ileri sürülmektedir (U.S

    Geological Survey, 2005).

    Dünya bakır üretimi 2003 yılında 13.600.000 ton olmuştur ve 2004 yılında

    ise %6,6 artışla 14.500.000 ton olması beklenmektedir. 2003 yılı üretiminin %36’sı

    (4.900.000 ton) Şili ve %8,2’si (1.120.000 ton) ise ABD tarafından

    gerçekleştirilmiştir. Diğer önemli üreticilerden Endonezya 979.000 ton, Avustralya

    830.000 ton ve Peru ise 831.000 ton bakır üretmiştir (U.S Geological Survey, 2005).

    Yüzyıl başından günümüze, rafine bakıra olan endüstri talebi 494.000 ton’dan

    13.000.000 ton seviyelerine yükselmiştir. İkinci Dünya Savaşı öncesinde yıllık

    ortalama %3,1 olan talep artışı, 1945-1973 yılları arasındaki hızlı büyüme

    döneminde %4,5 ve 1974-1990 yılları arasında ise %2,4 olmuştur. 1990’lı yıllardaki

    yıllık ortalama talep artış oranı ise %2,9 civarındadır (Focus on Copper, 2004).

    2.5. Dünya Bakır Sektörünün Yapısı

    Dünya bakır sektörünün en büyük beş şirketi, pazarın yaklaşık %40’ını

    ellerinde bulundurmaktadır. Bunlardan en büyüğü, sadece Şili’de faaliyet gösteren

    kamu kuruluşu Codelco’dur (%12,3). Diğerleri ise sırasıyla; ABD menşeli Phelps

    Dodge (%7,8), Avustralya menşeli BHP Billiton (%7), İngiliz menşeli Rio Tinto

    (%6,2) ve Meksika kuruluşu Grupo Mexico’dur (%5,5) (International Institute for

    Environment and Development, 2002).

    Söz konusu şirketlerden BHP Billiton ve Rio Tinto, dünya madencilik

    endüstrisinin 250 milyar $ civarında olan sermaye toplamının yaklaşık %20’sini

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    10

    ellerinde tutmaktadırlar ve bu alandaki sıralamada sırasıyla ikinciliği ve üçüncülüğü

    paylaşmışlardır (International Institute for Environment and Development, 2002).

    2.6. Türkiye Bakır Rezervleri, Üretim ve Tüketim

    Türkiye’nin önemli bakır rezervleri Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu

    Bölgeleri’nde bulunmaktadır. Murgul, Çayeli-Madenköy, Lahanos, Ergani, Siirt-

    Madenköy, Cerattepe ve Küre bilinen önemli bakır yataklarıdır. Türkiye görünür

    bakır rezervi, 2000 yılı itibariyle bakır metali içeriği olarak 1.697.204 ton’dur (DPT,

    2001).

    Cumhuriyet Dönemi’nde, 1938 yılına kadar bakır üretimi önemsizdir. 1930

    yılından 1937 yılına kadar üretim hiç yapılmamıştır. 1937 yılında Kuvarshan Bakır

    İşletmesi, 1939 yılında ise Ergani Bakır İşletmesi’nde Etibank tarafından tekrar

    üretime geçilerek ilk blister bakır üretilmiştir. Bugün, ülkemizde yıllık ortalama

    60.000 ton bakır cevheri üretilmekte olup, dünya bakır üretimindeki payı sadece

    %0,43 düzeyindedir. Ülkemizde üretilen bakır konsantrelerinin yarısına yakın

    miktarı ülkemizin tek izabe tesisi olan Samsun izabe tesisinde işlenmektedir.

    2.7. Türkiye Bakır Kuşakları

    Alp orojenez kuşağında yer alan Türkiye’de etüt edilen 650 bakır zuhuru 4

    ana metalojenik provens içerisinde görülür.

    1. Makedonya-Balkanlardan gelerek Istranca’dan sonra Karadeniz’den

    geçerek Sinop yakınlarından itibaren Doğu Karadeniz boyunca devam eden

    Kafkaslar ve İran üzerinden Himalayalara doğru uzanan kuşaktır. Bu kuşakta porfiri

    bakır yatakları ve Kuroko tipi masif sülfid yatakları yaygındır. Bu kuşak üzerinde

    Dereköy-Kırklareli, Bakırçay (Merzifon), Güzelyayla, Maçka, Ulutaş-İspir ve

    Ballıca-Yusufeli (Artvin) porfiri bakır yatakları bulunmaktadır. Bunların ortalama

    bakır tenörleri Balkanlardaki porfiri bakır yataklarına göre düşüktür. Ayrıca Espiye-

    Lahanos, Çayeli, Kutlular, Murgul ve Cerattepe volkanik masif sülfid yatakları bu

    kuşak üzerinde bulunmaktadır.

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    11

    2. Kıbrıs üzerinden gelerek İskenderun-Hakkâri arasında devam eden ve daha

    sonra İran’a geçen Güneydoğu Anadolu Ofiyolit Kuşağı içerisinde ise Kıbrıs tipi

    bakır yatakları bulunmaktadır. Ergani bakır ve Siirt-Madenköy bakır yatakları bu

    kuşağın önemli cevherleşmeleridir.

    3. Üçüncü metalojenik provens ise yine Kıbrıs tipi yatakların yer aldığı Batı

    Karadeniz Bölgesindeki Küre Bakır yatağıdır.

    4. Asidik plütonizmaya bağlı hidrotermal damar ve kontak metasomatik

    bakır-kurşun-çinko yataklarının bulunduğu Kuzeybatı Anadolu Bölgesi ise dördüncü

    metalojenik provensi oluşturur.

    Dünya bakır tüketiminin büyük bir bölümünü karşılayan porfiri bakır

    yataklarını içerisinde barındıran kalkalkalen asidik magmatik kayaçlar ülkemizde

    yaygın olarak mostra vermektedir. Ancak Türkiye’de şu ana kadar belirlenen porfiri

    bakır yataklarının günümüz koşullarında işletilebilecek rezerv ve tenöre sahip

    olmadıkları görülmektedir. Kırklareli-Dereköy porfiri bakır yatağı ülkemizdeki

    fizibilite çalışmaları tamamlanmış bu tipteki tek yataktır.

    Birinci metalojenik kuşak üzerinde gerek MTA Genel Müdürlüğü gerekse

    özel sektör tarafından porfiri bakıra yönelik birçok çalışma yapılmıştır. İki ve

    dördüncü bakır kuşağı olarak tanımlanan Doğu Toros ve Batı Anadolu’da porfiri

    bakır yataklarını barındıracak kayaçlar yaygın olarak mostra vermektedir. Son

    yıllarda MTA Genel Müdürlüğü ve özel sektörün çalışmaları ile bu sahalarda porfiri

    ve benzeri bakır oluşumları belirlenmiştir. Güneydoğu Anadolu’da son 20 yılda terör

    olayları sebebi ile madenciliğe yönelik çalışmaların azlığı dikkat çekmektedir. Dünya

    bakır üretiminde ikinci büyük paya sahip olan sedimanter bakır yataklarına

    ülkemizden örnek gösterilebilecek potansiyel alanlar ise Çorum-Çankırı illerindeki

    zuhurlar ile Hazro (Diyarbakır) zuhurdur (DPT, 2001).

    2.8. Türkiye’de Bulunan Bakır İşletmeleri

    Ülkemizde keşfedilen bakır madenleri, Karadeniz Bölgesi’nde Artvin

    (Murgul, Cerattepe), Rize (Çayeli), Kastamonu (Küre)’de ve Güneydoğu Anadolu

    Bölgesi’nde Siirt (Madenköy) ve Diyarbakır (Ergani; aslında Elazığ’a bağlı Maden

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    12

    ilçesinde) yörelerinde bulunmaktadır. Çanakkale ve Kırklareli yörelerinde de çinko,

    kurşun ve molibden içeren kompleks (karmaşık) bakır cevherleri olduğuna dair

    bulgular ve kısmi faaliyetler vardır.

    MTA tarafından yapılan çalışmalar sonucu ekonomik olarak

    değerlendirilebileceği düşünülen başlıca bakır maden yatakları hakkında özet bilgi

    aşağıda verilmiştir (Ulutürk, 1999) (Çizelge 2.1).

    Çizelge 2.1. Türkiye bakır maden yatakları (Ulutürk, 1999)

    İli İlçesi Mevkii Gör. + Muht.

    Rezerv (t) %Cu

    Metal Bakır (t)

    Rize Çayeli Madenköy 16.511.040 5,5 908.107 Trabzon Maçka Güzelyayla 154.700.000 0,3 464.100

    Siirt Şirvan Madenköy 14.515.000 3,0 435.450 Erzurum İspir Ulutaş 73.600.000 0,31 228.160 Kırklareli - Dereköy 65.209.000 0,31 208.668

    Artvin Murgul Damar 15.238.000 1,18 179.808 Kastamonu Küre Aşıköy 11.229.208 1,56 175.176

    Artvin Murgul Çakmakkaya 16.618.000 0,99 164.518 Artvin Kafkasör Cerattepe 1.200.000 10,0 120.000 Artvin Kafkasör Cerattepe 3.800.000 2,1 79.800

    Giresun Espiye Lahanos 1.529.000 4,23 64.676 Kırklareli Demirköy İkiztepe 12.700.000 0,39 49.539

    Grup Toplamı 2.998.202 Diğerleri 562.297 Toplam 436.152.000 3.560.499

    Buradaki toplam metal bakır miktarından değerlendirilmesi zor ya da şüpheli

    olan cevherlerin içeriği düşülürse 2.279.210 ton’luk ekonomik metal rezervinden

    bahsedilebilmektedir. Örneğin Trabzon, Erzurum ve Kırklareli oluşumlarının çok

    ayrıntılı ve titiz bir fizibilite çalışmasına gereksinimi vardır (porfiri tipi cevher).

    Artvin, Murgul’daki Damar ve Çakmakkaya yatakları pratik olarak

    tükenmiştir, Kastamonu/Küre yatağı da hızla tükenme yolundadır. Ayrıca yukarıdaki

    envanter (döküm) yaklaşık 10 yıl öncesine ait olduğundan ortalama 60.000 ton/yıl

    metal içeriği hesabı ile bugün için ekonomik rezerv toplamının 1.600.000 ton

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    13

    seviyesine gerilediği kabul edilebilir. Bu miktar, cevherden %85’lik bir toplam metal

    geri kazanım verimi üzerinden ülkemizin güncel metal tüketimi artmaz ise ancak 6

    yıllık ihtiyacı karşılayabilecektir. Özetle yeni maden yatakları arayıp bulma

    faaliyetlerine önem, öncelik ve hız verilmesi; bilinen işletilebilir yataklarda süratle

    madencilik faaliyetlerine başlanması; konsantre (yoğunlaştırılmış) üretimine

    odaklanılması; Karadeniz Bakır İşletmeleri (KBI), Samsun İzabe Tesislerinin

    modernize edilmesi ve kapasitesinin kademe kademe arttırılması acil ihtiyaç olarak

    görülmelidir. KBI, Samsun İzabe Tesislerinin ayakta kalabilmesi için gerektiğinde

    ithal konsantre ile dünya ki diğer izabe tesisleri ile boy ölçüşebilecek ölçek ve

    teknolojiye kavuşturulması zaten zorunludur.

    Metal madenciliğinde ileri düzeye ulaşmış ülkeler, bakır madenciliğinde de

    bakır cevheri üretim yöntemlerini teknoloji ile birleştirmiş mükemmel bir

    mekanizasyon düzeyine ulaşmışlardır. Ülkemizde de gelişmiş ülkelerden alınan bu

    teknolojinin bir kısmı ile çalışan şirketlerimiz 2007 yılı itibarı ile mevcuttur. Bir

    kısmı özellikle Kanada’da tele madencilik yapılmasına karşın ülkemizde bakır

    madenciliği tamamen özel sektörün elinde olmasına rağmen bu otomasyona

    geçilebilmiş değil. Bu şirketlere Park Elektrik A.Ş. (Siirt-Madenköy), Çayeli Bakır

    işletmeleri (Rize) vs. bunlara örnek verilebilir. Ülkemizde son yıllarda gerek devlet

    teşvikleriyle gerekse şirketlerin kendi imkânlarıyla olsun ve maden kanununda da

    yapılan değişiklerinde kısmen önünü açtığı madencilik sektöründe önemli gelişmeler

    meydana gelmiş ve ileri teknoloji ile çalışılmaya başlanmıştır. Bu gelişmeler az da

    olsa maliyetleri düşürmüştür ve gelişmiş ülkelerle rekabeti artırmıştır.

    Bakır cevherinde olsun demir (Sivas-Divriği demir cevheri madeni)

    cevherinde olsun ekonomik şartlarda üretim yapabilmek amacıyla arakatlı göçertme

    yöntemi uygulamaları önem taşımaktadır. Örnekleri ile anlatılmaya çalışıldığında

    aşağıdaki sonuçlar ortaya çıkmaktadır.

    2.8.1. Çayeli Bakır İşletmeleri

    Çayeli bakır işletmeleri A.Ş. Kanadalı “Inmet Mining” şirketi (%100)

    tarafından işletilmektedir. İnşası sırasında ve ilk beş yıl içerisinde “Inmet Mining”

    günlük 2880 ton Cu-Zn üretimini başarıyla gerçekleştirmiştir. Çayeli yeraltı madeni

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    14

    Türkiye’nin Karadeniz bölgesinin kuzeydoğu kıyısındaki Çayeli kasabasına yaklaşık

    8 kilometre (km) olan Madenköy’de kurulmuştur.

    1994’de ÇBİ Kuzeybatıya doğru 70° ile dip eden masif sülfat cevherinin

    ilerleme ve üretimine başlanmıştır. Geri doldurmalı metot (A retreat

    traverse/longitudianal long hole stoping) mekanize madencilik kullanılarak

    uygulanmaktadır. ÇBİ düşük madencilik giderleri ve yüksek üretim elde etmeyi

    başarmıştır.

    2.8.2. Küre Bakır İşletmeleri

    Bakır üretimi yapılan Kastamonu ili Küre ilçesinde faaliyetini sürdürmekte

    olan STFA Tünel İnşaat Firması tarafından işletilen Kastamonu küre bakır

    işletmesinde %2,00 Cu tenörlü 1.200.000 ton tüvenan (ocaktan çıktığı halde) cevher

    için üretim çalışmaları devam etmektedir. Ocağın yıllık cevher üretim kapasitesi

    300.000 tonun üzerindedir.

    2.8.3. Sivas-Divriği Demir Madeni

    Türkiye’nin ilk yer altı demir cevheri madeni, Sivas İli, Divriği İlçesi sınırları

    içerisinde bulunan Erdemir’e ait Divriği A-Kafa yer altı maden işletmesi, Park Demir

    Maden tarafından yeraltında ara katlı göçertme metodu ile işletmeye alınmıştır. Uzun

    yıllardır yüzeydeki cevheri işlenen Divrigi’de yüzlerce metre derinlikteki demir

    rezervlerinin bu yöntem ile çıkartılması planlanmaktadır.

    Üretim yüzeyden yaklaşık 150 metre derinde ana rampa ve buna bağlı katlar

    ile yapılmaktadır. Burada yine mekanize metot uygulanmaktadır.

    2.8.4. Siirt Madenköy Bakır Yatağı

    Madenköy (Siirt) Bakır yatağı Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesinde,

    Siirt ilinin kuzeydoğusunda, Şirvan ilçesinin doğusunda yer almaktadır. Maden

    yatağı Güneydoğu Anadolu Ofiyolit Kuşağında, yastık lavlar içinde bulunur. Siirt

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    15

    Madenköy bakır işletmesi, tezin konusunu teşkil ettiğinden daha sonraki kısımlarda

    detaylı bir şekilde anlatılacaktır.

    2.9. Türkiye Bakır Sektörünün Yapısı

    Bugün, Türkiye’de faaliyette olan dört ana bakır madeni kalmıştır. Bunlar;

    Murgul, Küre, Çayeli ve Ergani bakır madenleridir. Yine, 2003 yılında Siirt-

    Madenköy bakır ocağı özel sektör tarafından işletmeye açılmıştır.

    Söz konusu işletmelerden Murgul ve Ergani’de bakır rezervleri tükenmek

    üzeredir. Bu nedenle, yakın bir gelecekte ülkemiz bakır üretiminde önemli düşüşler

    olması kaçınılmazdır.

    Ülkemiz madencilik sektöründe 1980’lerden itibaren öne çıkan söylem,

    "kamu madencilik kuruluşlarının özelleştirilmesi" olmuştur. Türkiye madencilik

    sektöründe mülkiyet ve yönetim değişikliklerini gerçekleştirmeye yönelik olarak

    çeşitli kamu kurumlarında sektörel bölünme, ticarileştirme, şirketleştirme ve

    özelleştirmeye yönelik uygulamalar birbirini izlemiş, madencilik sektörünün kamu

    ağırlıklı yapısı özel sermayenin de yerini alabileceği bir rekabet ortamına

    dönüştürülmeye çalışılmıştır (Tamzok, 2003).

    Söz konusu uygulamalar en fazla Etibank’ı etkilemiş, bu kurum pek çok

    parçaya bölünmüş ve her parçası bir yana dağılmıştır (Tamzok, 2003).

    İlk olarak 1993 yılında Karadeniz Bakır İşletmeleri A.Ş., Etibank’ın

    bünyesinden ayrılarak Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığına devredilmiştir.

    1998 yılında ise Etibank, Bakanlar Kurulu Kararı ile Eti Bor, Eti Alüminyum,

    Eti Krom, Eti Bakır, Eti Gümüş, Eti Elektrometalurji ve Eti Pazarlama ve Dış Ticaret

    olarak 7 ayrı anonim şirkete bölünmüştür. Söz konusu şirketlerden Eti Bakır,

    diğerleri gibi 2000 yılında Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na devredilmiştir.

    Son olarak, Karadeniz Bakır İşletmeleri’ne ait Samsun İşletmesi ile Eti Bakır

    AŞ’nin özelleştirilmesine ilişkin nihai pazarlık görüşmeleri 26 Şubat 2004 tarihinde

    tamamlanmış ve 12 Nisan 2004 tarihi itibariyle imzalanan satış sözleşmesi ile bu

    kuruluşların özelleştirme süreci tamamlanmıştır. Böylelikle, Karadeniz Bakır

  • 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    16

    İşletmeleri A.Ş. tasfiye sürecine girerken, kamu, bakır sektöründen tamamen

    çekilmiştir.

    Bununla beraber, bu süreçte, maden aramalarına kaynak ayrılmadığı gibi,

    maden işletmecisi olan kuruluşlarda gerekli olan yatırımlar da yapılmamıştır. Özel

    sermayenin ise, başlangıçta varsayıldığı gibi, kamudan boşalan yeri dolduramamış

    olması nedeniyle, Türkiye, bakır konsantresi ve blister (%97-98 saflıktadır, Fe, S,

    Au, Ag, Se, Te ve Ni içerir)-elektrolitik bakır ithal eder duruma gelmiştir.

    Dünya madencilik sektöründe şirket birleşmeleri yoluyla konsolidasyon

    eğilimleri sürerken ülkemiz yönetimleri, sektörün bölünerek küçültülmesi yönünde

    politikalar izlemişlerdir. Fiyatların yüksek seyretmekte olduğu günümüzde söz

    konusu tercihin bakır sektörü bakımından ne ölçüde doğru olduğunu değerlendirmek,

    yanıltıcı olacaktır. Bununla beraber, fiyatların düşme eğilimine girmesiyle, bugün

    sektöre girmekte olan firmaların hazırlıksız yakalanarak ayakta kalamayabilecekleri

    yönünde kaygılar bulunmaktadır.

  • 3. ÇALIŞMA ALANI HAKKINDA BİLGİLER Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    17

    3. ÇALIŞMA ALANI HAKKINDA BİLGİLER

    3.1. Genel Bilgiler

    Park Elektrik Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş., 18 Mart 1994 tarihinde

    tekstil sektöründe faaliyet yapmak üzere kurulmuştur. Şirket, Ekim 1997 yılında

    sermayesinin %29,16’unu temsil eden hisse senedini halka arz etmiştir. Tekstil

    sektöründe yaşanan kriz nedeniyle yeni faaliyet alanlarında çalışabilmesini sağlamak

    amacıyla 02.06.2000 tarihinde faaliyet konusu genişletilmiş, enerji ve madencilik

    sektöründe çalışma imkânı yaratılmıştır (Park Elektrik, 2006).

    Temmuz 2000’den itibaren Ankara Çayırhan Termik Santrali kömür

    sahasında taşeron olarak kömür çıkartma ve yıkama faaliyetine başlanmıştır. Buna

    bağlı olarak şirket unvanı 22 Ağustos 2000 tarihinde Park Elektrik Madencilik

    Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. olarak değiştirilmiştir. Şirketin halen sahip olduğu

    Park Elektrik Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş unvanı 6 Haziran 2002 tarihinde

    tekstil sektöründen tamamen çıkarak alınmıştır. Şirket 2006 yılında taşeron olarak

    sürdürdüğü kömür çıkarma ve yıkama faaliyetlerine son vermiş aynı yıl

    Siirt/Madenköy’de bakır madeninde bakır üretimine başlamıştır. Bugün itibariyle

    maden sahasındaki toplam yatırım 49 Milyon YTL’ye ulaşmış durumdadır.

    Yatakta ilk ön çalışmalar Borchert (1958) tarafından yapılmış, yörede

    ekonomik bir cevherleşme beklenmeyeceği belirtilmiştir.

    Güneydoğu Anadolu Ofiyolit Kuşağına ait ilk jeokimyasal prospeksiyon

    çalışmaları “Robertson Research Company” ve MTA işbirliği ile gerçekleştirilmiştir.

    Jeokimya anomalisi saptanmasından sonra 1970 yılında jeofizik etütlere (IP (yapay

    uçlaşma) ve manyetik), 1973 yılında detay jeoloji etüt çalışmaları ile birlikte sondajlı

    aramalara başlanmıştır. Fizibilite çalışmaları ise Birleşmiş Milletler kalkınma

    programı çerçevesinde 1978-81 yılları arasında MTA’nın ilgili dairesince yapılmıştır.

    Adı geçen saha ve çevresinde MTA tarafından1/25.000 ölçekli 415 km2

    jeoloji haritası alımı, 54 km2 1/5.000; 1,2 km2 1/2.000; 5 km2 1/1.000 ölçekli maden

    jeolojisi haritası alımı, 2 km2 SP, 16 km2 IP (yapay uçlaşma) ve 22 km2 manyetik

    olmak üzere yaklaşık 40 km2 Jeofizik etüt gerçekleştirilmiştir. Madenköy yatağına

    yakın diğer zuhurlarla birlikte yörede 66 lokasyonda (konum) toplam 18.516 m

  • 3. ÇALIŞMA ALANI HAKKINDA BİLGİLER Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    18

    sondaj yapılmıştır. Daha sonra işletmeye yönelik olarak “Preussag” (Batı Alman

    Preussag AG Metal Firması) tarafından 7 adet sondaj daha yapılmıştır. Sahada

    görünür+muhtemel %2,22 Cu ve % 32,19 S tenörlü 27.273.535 ton rezerv

    belirlenmiştir (Outokumpu, 1981; Ulutürk, 1999).

    3.2. Coğrafi Konum

    Siirt Madenköy İşletmesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, Siirt İli’nin

    kuzeydoğusunda, Şirvan ilçesi’nin doğusunda yer almaktadır. Madenköy Şirvan’a

    19 km lik asfalt yol ile Şirvan Siirt’e 25 km lik asfalt yol ile bağlıdır. Çalışma alanına

    arazi aracı ile Siirt’ten l saatte ulaşılabilmektedir. Maden yatağı Güneydoğu Anadolu

    Ofiyolit kuşağında, yastık lavlar içinde bulunur (Şekil 3.1) (Ek 1-3).

    ANKARA

    SİİRTŞirvan

    Şekil 3.1. Çalışma Alanı Yer Bulduru Haritası

  • 3. ÇALIŞMA ALANI HAKKINDA BİLGİLER Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    19

    3.3. Genel Jeoloji

    Siirt Madenköy Bakır Yatağı Güneydoğu Anadolu Kenar Kıvrımları tektonik

    birimleri ve Bitlis Metamorfik Masifi arasında şaryaj zonu üzerinde yer alır.

    30-60 km genişliğindeki bu şaryaj zonu 500 km’lik bir mesafe boyunca batıdan-

    doğuya doğru uzanır (Ek 4).

    Bu kuşak boyunca batıdan doğuya Sivrice (Helezür)-Elazığ, Maden-Ergani-

    Elazığ, Lice Mizak ve Karadere-Diyarbakır ve Madenköy-Siirt bakır yatakları yer

    alır.

    Yatağın yer aldığı Siirt yöresinde birimler yaşlıdan gence doğru şöyledir:

    Paleozoik yaşlı Bitlis Metamorfitleri, Eosen yaşlı Sason Filişi, Eosen yaşlı Toptepe

    Konglomeraları ve Eosen yaşlı Madenköy Spilitleri.

    • Spilitik-porfiri spilitik lav akıntıları

    • Volkanik elemanlı çakıltaşı

    • Rekristalize kireçtaşı elemanlı çakıltaşı Orta Eosen

    • Çamurtaşı

    • Spilitik-porfiri spilit (yastık lavlı)

    Porfiri spilitik ve spilitik yastık lavlar arasında tedrici geçişler görülür ve

    porfiri spilitler arasında diyabazik dayk sokulumları izlenir.

    Rekrizistalize kireçtaşı elemanlı çakıltaşları ile çamurtaşları düşey ve yatay

    yönlerde devamlı geçiş gösterirler. Volkanik elemanlı çakıltaşları rekzistalize

    kireçtaşı elemanlı çakıltaşlarının üzerine gelir. Etüd edilen sahanın hemen kuzeyinde

    yukarıda sözü edilen Orta Eosen yaşlı spilitik lav akıntıları tekrar izlenmektedir.

    Etüde yapılan sahada ana tektonik hatların yakınlarında farklı boyutlarda ve özellikte

    birçok fay gelişmiştir. Faylanmalardan dolayı güneyden kuzeye doğru kademeli

    olarak çökmüş bloklar izlenir (Yıldırım ve Alyamaç, 1976).

    3.3.1. Spilitler-Porfiri Spilitler

    Yastık lav şeklindeki porfiri spilit ve spilitler sahada çok yaygın olup, sahanın

    güneyinde özellikle porfiri spilitler gelişmiştir.

  • 3. ÇALIŞMA ALANI HAKKINDA BİLGİLER Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    20

    Spilitler yeşilimsi-siyahımsı renkte, porfiri spilitler ise lekeli görünümlü olup

    feldspat fenokristal agregatlarını içerirler. Aralarında bazen devamlı geçişler gözlenir

    bazen de dokanakları net sınırlar biçiminde izlenir. Yapılan sondajlarda

    kalınlıklarının 450 m’ye ulaştığı görülmüştür.

    Spilit ve porfiri spilitler kırmızımsı renkli jasplı seviyeler ve ince taneli

    yeşilimsi tüf seviyelerini içerirler. Bu kayaçlar genelde sahanın merkezinde yayılmış

    olup çok yoğun alterasyon gösterirler. Daha çok masif yastık lav akıntıları şeklinde

    izlenirler ve bu yastıkların çapları 25-250 cm arasında değişir. Gaz gözenekleri daha

    çok spilitler için de yoğundur. Bu boşluklar zeolit, kuvars ve kalsit gibi ikincil

    minarelerle doldurulmuşlardır. Yastık lav akıntıları kuzeydoğuya doğru 50o-60o’lik

    eğime sahiptir ve konsantrik eksfoliasyonlar (soğan kabuğu ) şeklinde bir görünüme

    sahiptirler. Haritalanabilen akıntıların strüktürlerinden, Eosen volkanizmasının

    doğudan geldiği düşünülmektedir. Mikroskobik incelemeler bu kayaçların ofitik bir

    dokuya ve genellikle amigdaloidal bir yapıya sahip olduğunu gösterir. Ofitik doku

    gösteren yerlerde diyabazı andırırlar. Plajiyoklazlar albitleşmeye, mafik mineraller

    ise genellikle klorite, az sıklıkla ise serizit ve kil minerallerine dönüşümler gösterir

    (Çalgın, 1978).

    Diyabaz daykları tarafından kesilen spilit ve porfiri spilitlerin faz

    aralıklarında oluşan çamurtaşları içinde Yıldırım ve Alyamaç (1976) tarafından Orta

    Eosen yaşlı fosiller belirlenmiştir.

    3.3.2. Diyabazlar

    Bu kayaçlara inceleme yapılan sahaların ortasında yer alan alterasyon

    sahasının kuzeyinde rastlanır. Sahanın güneybatısında ise birbirine paralel dayklar

    halinde uzanırlar. Tüm diğer kayaç birimlerini kat ederler ve çok az gaz boşlukları

    içerirler. Renkleri alterasyonun şiddetine göre koyu yeşilden açık yeşile kadar

    değişir.

    Mikroskop altında ofitik taneli doku gösterip, çoğunlukla ojit ve plajioklaz

    (albitleşmiş), az miktarda kuvars, kalsit, ilmenit, rutil ve hematit içerirler (Ulutürk,

    1999).

  • 3. ÇALIŞMA ALANI HAKKINDA BİLGİLER Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    21

    3.3.3. Çakıl Taşları

    Sahanın kuzeybatısında geniş bir yayılım gösterir. Volkanik elemanlı

    çakıltaşları üst seviyelerde, rekristalize kireçtaşı elemanlılar ise alt seviyelerde

    görülürler. Bu iki seviye yatay ve düşey geçiş gösterir (Ulutürk, 1999).

    3.3.3.1. Rekristalize Kireçtaşı Elemanlı Çakıl Taşları

    Jeoloji haritasından da görüldüğü gibi kuzeyden batıya doğru bir seviye

    halinde izlenir . Renkleri açık gri olup, rekristalize kireçtaşı, kırmızı killi kireçtaşı,

    cevher parçaları, diyabaz, çört, spilit ve porfiri spilit çakılları içerirler. Belirgin

    olmayan bir tabakalanma ve kötü bir derecelenme gösterirler. Tane çapları birkaç

    mm’den 15 cm’ye kadar değişen ve yer yer Orta Eosen yaşlı fosili içeren çakıllar

    içerirler (Ulutürk, 1999).

    3.3.3.2. Volkanik Elemanlı Çakıl Taşları

    Rekristalize kireçtaşı elemanlı çakıltaşı seviyesinin üzerinde bulunur. Açık

    yeşil renkli olup, çoklukla volkanik kayaç parçaları içerir. Belirgin olmayan bir

    tabakalanma ve kötü bir derecelenme gösterir. Alttaki çakıltaşı seviyesi ile dereceli

    geçiş gösteren bu birim Orta Eosen yaşlı fosilli çakıllar içermektedir (Ulutürk, 1999).

    3.3.4. Çamur Taşları

    Kırmızı killi kireçtaşları olarak da adlandırılan çamurtaşları sahanın

    kuzeyinde çok az yüzeyleme göstererek yeralır. Çalgın (1978) tarafından çamurtaşı,

    Erler (1980) tarafından ise kırmızı killi kireçtaşı olarak tanımlanmıştır. Bu birim

    rekristalize kireçtaşı elemanlı çakıl taşları ile yatay ve dikey geçiş gösterir ve sahanın

    kuzeydoğusunda devamlı bir seviye şeklinde 5 km kadar takip edilebilir.

    Madenköy’ün yaklaşık 4 km doğusunda Hedyogan mevkiinde bu formasyon içinde

    ince taneli kumlu mercekler gözlenmiştir.

  • 3. ÇALIŞMA ALANI HAKKINDA BİLGİLER Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    22

    Biomikritik veya mikritik karakterli olan çamurtaşları içinde Yıldırım ve

    Alyamaç (1976) tarafından Orta Eosen yaşlı fosiller belirlenmiştir.

    3.4. Cevherleşme

    Çalışma sahamızda doğu- batı uzanımlı silisleşme, kloritleşme, serisitleşme

    ve killeşme gösteren bir alterasyon alanı izlenmektedir. Alterasyona uğramış yastık

    lavlar yer yer yastık lav yapılarını korumuşlardır. Pirit ve kalkopirit saçınımları

    içeren ve ayrışmaya uğrayan kayaç örneklerinin analizinde %0,46-0,60 Cu

    bulunmuştur. Eski işletmeden kalan curufların analizinde ise %1,5-3 Cu saptanmıştır

    (Borchert, 1958).

    Pirit ve kalkopirit içeren alterasyon alanında (M.5 sondajının yakınında)

    çökmüş bir galeri bulunmaktadır. M.6 nolu sondajın kuzeyinde açılan bir yarmada

    ahşap tahkimat parçası bulunmuştur. Alterasyon alanının kuzeyinde M.29 nolu

    sondajda (80 m) ahşap tahkimat kesilmiştir. M.29 nolu sondajın batısındaki M.11

    nolu sondajda ise 91,35-123,20 m’ler arasında boşluk saptanmıştır. Eski işletmeye ait

    bu bulgulardan alterasyon alanı ve çevresinde yüzeye yakın cevher zonlarının

    işletildiği anlaşılmaktadır.

    Siirt-Madenköy bakır yatağı pirit ve kalkopirit saçınımlı killeşme ve

    kloritleşmeyle başlar. Yukarıdan aşağıya doğru aşağıdaki zonlanmayı izler.

    1- Pirit

    2- Pirit + kalkopirit

    3- Pirit + kalkopirit + sfalerit

    4- Pirit + kalkopirit + manyetit

    5- Manyetit

    Cevherleşme pirit-kalkopirit-manyetit veya yalnız manyetit saçınımlı

    killeşme-kloritleşme ve yer yer çatlak dolgulu cevherleşme ile sona ermektedir.

    Cevher kütlesi 50o-60o kuzeye doğru eğimlidir.

  • 3. ÇALIŞMA ALANI HAKKINDA BİLGİLER Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    23

    Cevherleşme tamamen yastık lavlar içerisinde gelişmiştir. Cevherleşmeye

    ilişkin olarak kloritleşme görülürse de çoğu zaman kılavuz olmaktan uzaktır

    (Erler,1980),

    Masif cevher üstünde kloritleşme ve killeşme, masif cevherle birlikte

    serisitleşme ve ayrıca silisleşme, masif cevherin altında kloritleşme biçiminde az çok

    düzenli kuşakların geliştiğini belirtir. Ayrıca cevherleşmeyi oluşturan hidrotermal

    çökeltilerin spilitlere önemli miktarlarda silisyum, magnezyum ve demir eklediğini

    de söylemektedir.

    Siirt-Madenköy bakır yatağına ilişkin maden mikroskopisi çalışmaları ile

    incelenen örneklerde pirit, kalkopirit, manyetit, sfalerit, markazit, galenit, pirotin,

    bornit, kovellin, kalkosin, valerit, bravoit, linneit, fahlerz, altın ve gümüş başlıca

    cevher minerallerini; kuvars, klorit, barit, siderit, karbonat da gang minerallerini

    oluştururlar. Doku olarak çoğunlukla kataklastik ve koloidal doku izlenir.

    Yatakta çinko %0-2,75, kurşun % 0-0,3, bakır % 0,3-8,55 ve kadmiyum %

    0,0005-0,014 arasında değişmektedir. Ortalama tenörler %0,67 Zn, % 0,059 Pb, %

    2,33 Cu civarındadır. Düzenli eser element analizi yapılmadığı ve dedeksiyon

    limitleri yüksek tutulduğundan eser elementlerin dağılımı hakkında bir fikir

    yürütmek zordur.

    Güneydoğu Anadolu Ofiyolit Kuşağındaki cevherleşmeler üzerindeki son

    zamanlarda yapılan çalışmalarla Siirt-Madenköy Bakır Yatağı “Kıbrıs tipi masif

    sülfid” yatağı olarak nitelendirilmiştir.

    Kıbrıs tipi masif sülfid yatağına benzeyen özellikleri şöyle sıralanabilir:

    a- Kıbrıs tipi maden yatakları; kalkopirit, sfalerit, markasit ve tali galen, pirotin,

    altın ve gümüşle birlikte masif pirit içerir. Bu ve buna benzer mineral birlikteliği

    Siirt- Madenköy yatağında da görülmektedir.

    b- Kıbrıs’taki ana cevher gövdeleri Troodos Masifinin en üst volkanik

    tabakalarındadır. Madenköy yatağı da Güneydoğu Anadolu Ofiyolit Kuşağı’nın

    en üst volkanikleri içerisinde yer alır.

    c- Her iki yatak içinde bulundukları yastık lavlarla ilişkili ve uyumludur.

  • 3. ÇALIŞMA ALANI HAKKINDA BİLGİLER Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    24

    d- Her iki yatakta yaralan lavlar alterasyona uğramışlardır (Geniş alterasyon alanı

    içerirler).

    e- Kıbrıs tipi yataklarda yastık lavların altında artan sayıda dayk sokulumu vardır.

    Madenköy’de de izlenmektedir.

    f- Kıbrıs tipi masif cevher yataklarının tabanında stok work tipte (ağsal) cevher

    kuşağı bulunur. Madenköy’de ise çoğunlukla saçılmış cevher kuşağı yeralır.

    g- Her iki yatağın dış bükey kısımları aşağıya doğrudur.

    Birçok özelliğine bakıldığında Madenköy bakır yatağı için denizaltı

    volkanizmasına bağlı volkano-sedimanter tipte bir yataktır denilebilir (Ulutürk,

    1999).

    3.5. Sondaj Çalışmaları

    Madenköy yatağına yakın diğer zuhurlarla birlikte MTA tarafından 66

    lokasyonda toplam 18.516,30 m sondaj yapılmıştır. Bu sondajların 3 adedi (MG.2,

    MG.3 ve MG.28) jeoteknik etütler için yapılmıştır. Ayrıca M.28 nolu sondaj teknik

    nedenlerle amacına ulaşamadan durdurulduğundan aynı lokasyona yakın olarak M.66

    nolu sondaj gerçekleştirilmiştir. Sondajlardan M.22 nolu olanı yatağın yaklaşık 1,5

    km kadar doğusunda yer alan Zini Pınarı, H.1, H.2 ve H.3 nolu olanları ise 4 km

    kadar doğusunda yer alan Hedyogan mineralizasyonlarının istikşafı amacıyla

    yapılmıştır. Daha sonra işletmeye yönelik veri toplamak amacıyla Preussag

    tarafından 7 lokasyonda toplam 1950,15 m ilave sondaj yapılmıştır. Sondaj

    derinlikleri 87,15 m ile 445,25 m arasında değişmektedir.

    Jeoteknik çalışmalar sonucunda yatağın blok göçertme yöntemi ile

    işletilebileceği öngörülmüştür.

    Fizibilite etütleri sonucunda yatağın yer altı madenciliği yapılarak, yılda

    600.000 ton cevher kapasiteli bir konsantratör kurularak, 4 yıllık hazırlık devresi de

    dahil 32 yılda işletilmesi öngörülmüştür. Toplam yatırım tutarı 56,6 milyon

    Amerikan doları olarak hesaplanmıştır. Ayrıca tam kapasite ile çalışılması

  • 3. ÇALIŞMA ALANI HAKKINDA BİLGİLER Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    25

    durumunda işletme giderleri yılda 13,2 milyon Amerikan doları ( ton başına 22

    Amerikan doları) tutacaktır. Yatağın işletilmesi ile 711 kişiye istihdam sağlanması

    öngörülmüştür. Yataktan yılda %90 kazanımla % 19 Cu tenörlü 60.000 ton bakır ve

    %75 kazanımla %48 S tenörlü 220.000 ton pirit konsantresi üretilecektir. Bakır

    konsantresi Etibank Ergani Tesislerinde izabe edilecek, pirit konsantresi ise gübre

    fabrikalarında kullanılacaktır.

    Siirt-Madenköy bakır yatağının fizibilite çalışmalarından sonra 1981-1982

    yıllarında 5 adet sondaj daha gerçekleştirilmiştir. Bu sondajlarla yukarıdaki

    rezervlere 1.807.126 ton ek katkı sağlanmıştır.

    Daha sonra Preussag (Almanya) firması, Etibank ve Alarko arasında bir

    konsorsiyum kurularak işletme hazırlıklarına başlanılmıştır. Preussag tarafından

    işletmeye yönelik veri toplamak için 7 lokasyonda toplam 1950,15m sondaj

    yapılmıştır.

    Preussag tarafından yapılan değerlendirmelerde %3 Cu, %1,06 Zn, %26,75 S

    ve %8,26 Fe3O4 tenörlü 14,5 milyon ton işletilebilir rezerv belirlenmiştir. Ancak

    işletilebilir limit tenör %3 Cu alınarak, bu rezervin %3.938 Cu tenörlü 4.826.000

    tonunun işletilmesi planlanmıştır. Görüleceği gibi hesaplamalarda limit tenör çok

    yüksek tutulmuş olup yatağın yalnızca yüksek tenörlü kısımlarını işletmeye yönelik

    bir değerlendirme yapılmıştır (Ek 5).

    Konsorsiyum 1989 yılında dağılmış, bu nedenle saha işletilememiştir. Yatak

    Etibank tarafından ihaleye hazırlanmaktadır (Ulutürk, 1999).

    3.6. Teknoloji Çalışmaları

    MTA Teknoloji Dairesi tarafından Madenköy Bakır Yatağında 25 adet

    sondajdan derlenen karot örnekleri üzerinden teknoloji çalışmaları yapılmıştır.

    Örnekler %25 kayaç ilavesiyle hazırlanmış ve bakır için sınır tenör %1,37 olarak

    alınmıştır teknoloji çalışmaları sırasında üretilen konsantrelerin özellikleri

    Çizelge 3.1.’de verilmektedir.

  • 3. ÇALIŞMA ALANI HAKKINDA BİLGİLER Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    26

    Çizelge 3.1. Bakır Konsantresi Özellikleri

    Tenör (%) Kazanım (%)

    19 Cu 90

    4,8 Zn 63

    35 S 15

    Madenköy yatağının yaklaşık 6 km güneyinde yeralan Harap Madeni

    mevkiindeki ayrı bir cevherleşmede ise 3 lokasyonda yaklaşık 514,25 m sondaj

    yapılmış, ancak önemli bir cevher kesilmemiştir. Bu yörede de eski işletme kalıntıları

    izlenmektedir (Ulutürk, 1999).

    3.7. Fizibilite Çalışmaları

    Merkezi Finlanya’da bulunan “Golder Associates Outokumpu” ile kurumu

    MTA tarafından 1981 yılında yapılan Siirt-Madenköy Bakır Yatağı Fizibilite

    Çalışmaları içerisinde rezerv hesabı da yapılmıştır (Outokumpu, 1981). Bu

    çalışmalarda 1981 yılına kadar sahada yapılan 61 adet sondaj (toplam 16.895 m)

    verileri kullanılarak kesit yöntemiyle rezerv hesaplanmıştır.

    Cevher+gang+yan kayaç olmak üzere toplam rezerv, minimum işletme

    tenörü %0,3 Cu; %0,3 Zn; %20 S alınması sonucunda elde edilen bulgular

    Çizelge 3.2.’de, bakır için minimum işletme tenörü %1,26 alındığında (yan kayaç

    karışımı dâhil edilmeden hesaplanan işletilebilir rezerv) elde edilen bulgular ise

    Çizelge 3.3.’de verilmektedir.

    Çizelge 3.2. Siirt Madenköy Bakır Yatağı Fizibilite Çalışmaları Sonucu Cevher

    Tipleri (%0,3 Cu, için) (Ulutürk, 1999)

    Cevher tipi Milyon ton %Cu %Zn %S %Fe3O4

    Pirit 4 0,21 0,05 31,49 0,71

    Pirit+kalkopirit 11 1,82 0,12 30,89 2,60

    Pirit+kalkopirit+sfalerit 5 3,80 2,69 28,59 0,09

    Pirit+kalkopirit+manyetit 4 2,06 0,06 12,42 36,74

    TOPLAM 24 2,03 0,66 27,38 7,42

  • 3. ÇALIŞMA ALANI HAKKINDA BİLGİLER Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    27

    Limit tenör Cu için %1.26 ve yan kayaç karıştıktan sonraki işletilebilir rezerv

    16 milyon ton’dur. Bu seçenekte tenör dağılımı Cu %2,16; Zn %0,77; S %23,08’dir

    (kükürt değeri tüm yatağa aittir). Bu rezervde %15 işletme kaybı ve %30 yan kayaç

    karışımı kabul edilmiştir.

    Çizelge 3.3. Siirt Madenköy Bakır Yatağı Fizibilite Çalışmaları Sonucu Cevher

    Tipleri (% 1,26 Cu, için) (Ulutürk, 1999)

    Cevher tipi Milyon ton %Cu %Zn %S %Fe3O4

    Pirit

    Pirit+kalkopirit 6 2,46 0,16 31,56 3,00

    Pirit+kalkopirit+sfalerit 5 3,76 2,70 28,68 0,11

    Pirit+kalkopirit+manyetit 3 2,66 0,06 11,91 33,65

    TOPLAM 14 2,95 1,03 26,58 8,53

    Siirt-Madenköy bakır yatağı üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda elde

    olunan başlıca bulgular aşağıdadır:

    • Cevherleşme tamamen Güneydoğu Anadolu Ofiyolit Kuşağının en üstünde

    yer alan yastık lavlar içerisinde gelişmiştir.

    • Makro ve mikro gözlemlere göre yatak volkano-sedimanter tiptedir.

    • Bazı özellikleriyle Kıbrıs tipi masif sülfit yatağı türündedir.

    • Kuzeydoğuya eğimli olan cevherleşme eğim yönünde gelişebilir. Rezerv bu

    yönde artabilir.

    • Gang minerali olarak kuvars ve barit görülmektedir. Doku olarak kataklastik

    ve koloidal doku çoğunluktadır. Cevher minerali olarak da pirit, kalkopirit,

    manyetit, sfalerit yoğundur.

    • 1983 yılına kadar 66 adet sondaj (toplam metraj 18.516,30 m) yapılmıştır.

    Sonuçta %2,22 Cu ve %32,19 S tenörlü 27.273,535 ton rezerv belirlenmiştir.

    • Teknoloji çalışmalarına göre cevher selektif flotasyonla zenginleştirilecek ve

    yataktan kükürt, bakır ve gümüş üretilebilinecektir.

    • MG.2, MG.3 ve MG.28 nolu sondajlar jeoteknik etütler için yapılmıştır.

    Yatağın “blok çökertme” yöntemi ile işletilmesi öngörülmektedir.

  • 3. ÇALIŞMA ALANI HAKKINDA BİLGİLER Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    28

    • Siirt-Madenköy bakır yatağı üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda aşağıdaki

    belirtilen hususların yapılması gerektiği vurgulanmıştır.

    • Sahanın kuzey-doğusunda cevherleşme eğim ve doğrultu yönünde devam

    ettiğinden aranması gerek jeoloji, gerekse manyetik anomali yönüyle olumlu

    görülmektedir. Bu yöredeki manyetik anomaliyi desteklemek amacıyla etki

    derinliği 450 m olacak IP metodu ile çalışma yapılması ve bunun sonucuna

    göre ek sondajlar yapılması önerilir. Ancak yatak bu yönde çok

    derinleştiğinden arama sondajlarının işletme ilerledikçe yapılmasında yarar

    vardır.

    • Tüm sondajlarda cevherli seviyelerdeki zonlanmaları esas alarak eser element

    analizlerinin yapılması yanal ve düşey zonlanmalar konusunda fikir edinmek

    amacıyla uygun olur.

    3.8. Hidrojeoloji Çalışmaları

    Değirmenci (1981) tarafından yapılan bu çalışmada dere ve kaynak

    debilerinin 1-154 lt/sn arasında değiştiği, suların tümünün bazik karakterde olduğu,

    sertliklerinin 16,20o FR ile 40o FR arasında olduğu ve aşındırıcı özellikleri

    bulunduğu belirlenmiştir. Sondaj çalışmaları sırasında 8 adet kuyu artezyen yapmıştır

    (Ulutürk, 1999).

    3.9. Siirt Madenköy Bakır İşletmesinde Üretim

    Siirt-Madenköy’de oluşmuş bakır cevheri arakatlı göçertme yöntemi

    kullanılarak işletilmektedir (Şekil 3.2-5). Üretim delme-patlatma uygulanılarak

    gerçekleştirilmektedir.

    Mevcut işletmede cevher kontağında sürülen X/C (pasa galerisi) ve cevher

    içinde sürülen ana galerilerden sonra yine cevher içinde cepler (cevher içinde sürülen

    ana galeri içindeki kısa galeriler) sürülerek tüm cevher kontrol altına alınarak hazırlık

    aşaması bitirilir.

  • 3. ÇALIŞMA ALANI HAKKINDA BİLGİLER Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    29

    Şekil 3.2. Siirt Madenköy Bakır İşletmesinden Genel Görünüm

    Şekil 3.3. Siirt Madenköy Bakır İşletmesi Ocak Girişi

  • 3. ÇALIŞMA ALANI HAKKINDA BİLGİLER Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    30

    Şekil 3.4. Yeraltında Cevher Yükleme İşlemleri

    Şekil 3.5. Galeride Tavana Cıvata ve Beton Tahkimat Uygulaması

  • 3. ÇALIŞMA ALANI HAKKINDA BİLGİLER Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    31

    Kat hazırlıkları yukarıdan aşağıya doğru (En üst katdan en alt kata doğru)

    yapılır. Yani en üst kat sürülürken aynı zamanda olmamak koşulu ile aralarda belli

    mesafeler (yaklaşık 20 metre) bırakılarak bir alt kat sürülür. Bu durum arakatlı

    göçertme yönteminde en fazla 3 veya 4 kat olabilir. Diğer katlar (yukarıdan aşağıya

    doğru; 5, 6, 7, … katlar) hazırlığı biten katlar üretime başladıktan sonra hazırlığa

    başlar. İlk hazırlık galerisi (en üst kat) üretime (kat arası göçertmeye) başladıktan

    sonra 5. kat hazırlık galerisi sürülür. Bu durum periyodik olarak devam eder.

    Üretime kat üzerindeki en son cepten başlanır. Cep üretimi iki eşik galerisi

    arasında 15 m uzunluğundaki basamak alınarak yapılır. Patlatma şekli (patlatma

    yönü için açılan patlatma esnasında açılan ilk boşluk) iki eşik galerisinin son

    noktasından açılır. Patlatma şekli, serbest kırılma yüzeyi yaratmak için genişletilir.

    Basamağın geri kalanı açık olan aynaya doğru patlatılır. Cevher alttaki eşik

    galerilerinden uzaktan kumandalı LDH (yükle-taşı-boşalt)’lar aracılığıyla kaldırılır.

    Üretim cebinden cevher alınırken çalışılan yan kayaç sağlam olmadığı için

    kendiliğinden göçerek mevcut cevher boşluğunu kapatır. Cevher bitimine doğru,

    cevher ile pasa birbirine karışacağından seyrelme fazla olacaktır. Bu durumda

    tenörün düşmesi ve cevher kaybının sağlam zeminler için uygulanan dolgulu

    yönteme göre %10-20’den % 50’lere ulaşacaktır. Cevher ve yan taş durumuna

    bakıldığı zaman göçme olayı kontrol edilemeyecek kadar hızlı olacağından dolgu

    yapmaya zaman kalmayacaktır.

    Cevher kaybını minimize etmek için yapılan çalışmalarda kat arası patlatma

    delikleri delinirken kılavuz delik delerek cevher ile pasa arasındaki sınırı belirlemek

    gerekiyor. Aynı zamanda patlatma dizaynında optimum (uygun değer) patlayıcı

    miktarının ve delik düzeninin ayarlanması gerekmektedir. Bu çalışmalar yapılmadığı

    takdir de patlatmanın çok kötü sonuçlar doğurduğu gözlenmiştir. Bu sonuçlardan

    bazıları ise; delik dizaynının (tasarım) kötü olması patlatmanın başarısız olmasına

    yani patlatma esnasında malzemenin kilitlenmesine ve kendiliğinden göçmesi

    beklenen yerin göçmemesine neden olur ki bir böyle patlatılan bir zeminin altına

    girilip delik delinmesi ki delinebilse bile doldurulması çok büyük tehlike arz

    etmektedir ve böyle zamanlarda aniden delinirken ve doldurulurken göçtüğü

    görülmüştür. Böyle durumlarda dik delinen delikler yerine emniyet mesafesi alınarak

  • 3. ÇALIŞMA ALANI HAKKINDA BİLGİLER Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    32

    patlamayan slota en yakın yerden slota doğu yataya yakın maksimum 450-600

    arasında olmak üzere (45, 30, 15 gibi) deliklerin delinerek patlatılması

    gerekmektedir.

    Üretim ve işletme yönteminin temeli olan kat arası patlatmalarının verimini

    arttırmak için bütün risklerin (çalışan personel ve makine-ekipman) kontrol

    edilebilmesi gerekmektedir. Aksi halde istenmeyen sonuçlar ile karşı karşıya

    kalınabilir.

    Bütün bunların daha detaylı bir şekilde anlaşılabilmesi için aşağıdaki süreç

    iyileştirme analizlerinin (yani her türlü riskin minimuma indirilebilmesi için)

    yapılması gerekmektedir.

  • 4. MATERYAL ve METOD Mehmet Gökhan TÜRKMEN

    33

    4. MATERYAL VE METOD 4.1. Materyal

    Yeraltı işletmesinde uygun üretim yönteminin tespiti temel mühendislik

    görevidir. Bu görev işletme tekniğinin kapsamıyla iç içe olarak bağıntılı olan işletme

    yöntemi ve planlanması ile ocağın genel planlanması ve üretim faaliyetlerini

    içermektedir. Burada mümkün olabilen bir dizi yöntemden en iyisi tercih edilmelidir.

    Bu işe genel olarak işletme metodu ve planlanması ile başlanılmalıdır. Yöntem

    seçiminde öncelikle iki kriterin (ölçüt) dikkate alınması gereklidir. Birinci kriter

    işletme tekniğinden beklenen şartlara bağlıdır. Bunlar; çalışan personelin, maden

    yatağının ve teçhizatın emniyetinin sağlanmasının dışında aynı zamanda çevrenin

    mümkün olduğu kadar az etkilenmesini ve en az cevher kaybıyla ekonomik

    işletmeciliği kapsamaktadır, ikinci kriter ise maden yatağının çevresinde mevcut olup

    değiştirilemeyen etkenlerden oluşur. Bu etkenler her şeyden önce altyapı, jeolojik

    yapı, maden yatağının madencilikle ilgili çok değişken özelliklerini içeren çevre

    şartlarıdır. Daha geniş anlamda coğrafi konumu, p


Recommended