T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İLAHİYAT ANA BİLİM DALI
İSLAM TARİHİ VE SANATLARI BİLİM DALI
18. YY.’ DA YAZILDIĞI TAHMİN EDİLEN BİR YAZMADAKİ GÜFTELER
Yüksek Lisans Tezi
EMİNE HİLÂL ÇIRAK
İstanbul, 2007
T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İLAHİYAT ANA BİLİM DALI
İSLAM TARİHİ VE SANATLARI BİLİM DALI
18. YY.’ DA YAZILDIĞI TAHMİN EDİLEN BİR YAZMADAKİ GÜFTELER
Yüksek Lisans Tezi
EMİNE HİLÂL ÇIRAK
Danışman
Yard. Doç. Dr. Mehmet Nuri UYGUN
İstanbul, 2007
II
İÇİNDEKİLER
Sayfa No.
ÖNSÖZ…………………………………………………………………………………………….iii
TABLO LİSTESİ………………………………………………………………………………….iv
KISALTMALAR…………………………………………………………………………………..v
METODOLOJİ……………………………………………………………………………………vi
1- GİRİŞ…………………………………………………………………………………………….1
1.1 Güfte Mecmualarının Mûsikî Târihi Açısından Önemi…………………………...2
1.2 XVIII. Yüzyılda Türk Mûsikîsi………………………………………….………….4
2- GÜFTE MECMUASININ İNCELENMESİ……………………………………….………….7
2.1 Güfte Mecmuasının Şekil Ve Muhtevâ Açısından İncelenmesi………………….. 8
2.1.1 Mecmuada Adı Geçen Makāmlar ……………………………………… 9
2.1.2 Mecmuada Adı Geçen Bestekârlar…………….……………………….10
2.1.2.1. Mecmuada En Çok Adı Geçen Bestekârlar Ve Hayatları...11
2.1.3 Mecmuada Adı Geçen Şâirler…………………………………………..17
2.1.4 Mecmuada Adı Geçen Formlar………………………. ……………….17
2.1.5. Mecmuada Adı Geçen Usûller…………………………………………19
3- GÜFTE MECMUASININ METNİ…………………………………………………………..20
4- FİHRİSTLER……………………………………………………………………...…………133
4.1 Güftenin İlk Mısrâına Göre Alfabetik Fihrist…...……………………………....134
4.2 Makām Adına Göre Alfabetik Fihrist……………………………………………145
4.3 Bestekâr Adına Göre Alfabetik Fihrist…………………………………………..156
5- SONUÇ VE DEĞERLENDİRME…………………………………………………………..163
6. EKLER…………………………………………………………………………………..……165
7- BİBLİYOGRAFYA……………………………………………………… …….………...….263
III
ÖNSÖZ Mûsikî târihimize ışık tutan en güvenilir kaynaklardan biri de güfte
mecmualarıdır. Güfte mecmuaları, yazıldıkları dönemin mûsikî bilgilerine ve
repertuarına dâir önemli ipuçları taşırlar. O devirde hangi bestekârların
yaşadığı, ne işle meşgul oldukları, hangi makām ve formların rağbet gördüğü,
daha çok hangi usûllerin kullanıldığı gibi bilgilere ve güftelerin doğru şekillerine
güfte mecmuaları sâyesinde ulaşmak mümkündür. Bununla birlikte, bâzı güfte
mecmualarında bestekârlar, makāmlar ve usûller hakkında bilgi veren çok
kıymetli, küçük notlar da bulunmaktadır.
Mûsikî târihi araştırmalarına hem nazarî hem de târihi açıdan büyük katkı
sağlayan güfte mecmuaları hakkında yapılan çalışmalar bir hayli önemlidir. Zîrâ
günümüz mûsikî târihi kaynaklarında adlarına rastlanmayan bestekârları ve
güfteleri bu mecmualarda bulmak mümkündür. Yurt içi ve yurt dışındaki
kütüphâne ve özel yazma koleksiyonlarında gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen
mühim güfte mecmuaları vardır. Biz de bu durumun ortaya çıkardığı ihtiyâç
nedeniyle Millet Kütüphânesi, numara 705’de kayıtlı, 145 varaktan oluşan bu
güfte mecmuası üzerinde çalışmaya karar verdik. Çalıştığımız yazma üzerinde
herhangi bir târih kaydı veya isim olmaması çalışmalarımızı biraz yavaşlattı.
Ancak bu konuda bizden önce yapılan araştırmaları incelemek sûretiyle
araştırmamızı tamamladık.
Çalışmalarım esnâsında bana her türlü desteği sağlayan, bilgilerinden
ziyâdesiyle faydalandığım saygıdeğer danışman hocam, Yrd. Doç. Dr. M. Nuri
UYGUN’A , tez konusunu teklif eden, fikirlerinden ve kütüphânesinden istifâde
ettiğim, kıymetli hocam, Yrd. Doç. Dr. Nuri ÖZCAN’A, çalışmalarım boyunca
desteğini ve ufuk açıcı fikirlerini esirgemeyen değerli hocam, Prof. Dr. Mustafa
TAHRALI’YA, Osmanlı Türkçesi konusunda yardımlarını esirgemeyen kıymetli
hocam Prof. Dr. Mustafa UZUN’A, İTÜ, Türk Mûsikîsi Devlet Konservatuarı
Kütüphânesi’ndeki kaynaklara ulaşmamı sağlayan sayın Yrd. Doç. Dr. Recep
USLU’YA, ve yoğun çalışmalarım boyunca, maddî, mânevî desteklerini
esirgemeyen âileme ve sevgili eşim Kemâl Paşa UZUN’A teşekkürlerimi sunarım.
İstanbul, 2007 E. Hilâl ÇIRAK
IV
TABLO LİSTESİ
Sayfa No
Tablo 1: Mecmuada geçen makāmlar ve kaç kez bestelendiğini gösteren tablo………………………………………………………………………………..9
Tablo 2: Mecmuada adı geçen bestekârlar ve bestelerinin sayısını gösteren tablo………………………………………………………………………………10
Tablo 3: Mecmuada adı geçen formlar ve kaç kez kullanıldığını gösteren tablo………………………………………………………………………………17
Tablo 4: Mecmuada adı geçen usûller ve kaç kez kullanıldığını gösteren tablo………………………………………………………………………………19
V
KISALTMALAR Bkz. : Bakınız
BTMA : Büyük Türk Mûsikîsi Ansiklopedisi
DT : Doktora Tezi
DİA : Diyânet İslâm Ansiklopedisi
c. : Cilt
İTÜ-SBE : İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
MEB : Millî Eğitim Bakanlığı
MÜ- SBE : Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Nr. : Numara
ö. : Ölüm
s. : Sayfa
TMK : Türk Mûsikîsi Klasikleri
TSMSE : Türk Sanat Mûsikîsi Seçme Eserler
Vr. : Varak
YLT : Yüksek Lisans Tezi
VI
METODOLOJİ
1. Çalıştığımız eser üzerinde herhangi bir ad yoktur, ancak içeriğine uygun
olarak ‘Güfte Mecmuası’ diye tanımlamayı uygun gördük.
2. Mecmua içinde form, bestekâr, usûl adları sıra tâkip edilmeden
yazılmış, ‘form, beste, usûl’ kelimeleri başlıklarda kullanılmamıştır. Ancak biz
okuyucuya kolaylık olsun diye güftelerin başında ‘form, beste, usûl’ kelimelerini
kullanarak, bu sırayla yazdık. Varsa güfte sahibini de ekledik. Eğer form, bestekâr
ve usûl bilgilerinden herhangi biri yazılmamışsa bu kelimelerin karşısına soru
işâreti koyduk (Form: ? ). Mecmuada başlığı olmayan güfteler de mevcuttur. Bu
güfteleri ‘başlıksız’ ibâresi altında yazdık.
3. Mecmua 145 varaktır ancak bâzı sayfalar kaybolmuştur. Örneğin varak
6a’ dan varak 12b ‘ye kadar olan sayfalar mecmuada yer almamaktadır. Aynı
zamanda varak numaraları belli olmayan sayfalar da mevcuttur. Bu sayfalara bir
önceki varak numarasını tâkip ederek biz varak numarası verdik.
4. Güftelerin kolay bulunabilmesi açısından her güftenin yanında, başlık
hizâsında varak numarasını verdik.
5. Güfteleri okurken orijinal metne sâdık kaldık ve o günün söyleyişiyle
yazdık. Örneğin, ‘ahşam, yohsa, eylesün, çeksün’ gibi.
6. Bâzı sayfalarda, tahribat nedeniyle okunamayan veya tanımlanamayan
kelimeler mevcuttur. Bu kelimeleri diğer kaynaklardaki güfte ile karşılaştırarak
yazdık ve dipnotta belirttik. Ancak yine de tanımlayamadığımız kelimeleri ‘…….’
işâreti ile yazdık.
7. Bâzı güftelerde birtakım kelimelerin yazılmasının unutulduğunu veznine
bakarak fark ettik ve eklediğimiz kelimeleri köşeli parantez içinde yazdık.
8. Mecmuada aynı bestekâr kimi zaman ön adıyla kimi zaman ise lâkâbıyla
yazılmıştır. Tablo 1’de önce ön adını sonra da parantez içinde lâkâbını verdik.
Mecmuada adı geçen “Recep” ifâdesinin, bestelerini karşılaştırmak sûretiyle,
Çömlekçizâde Recep olduğunu tespit ettik
9. Mecmuada Türkçe, Farsça ve Arapça güfteler mevcuttur. Arapça ve
Farsça güftelerin çok azı günümüze kadar gelebilmiştir. Bu güftelerin çoğunu
okumakta zorlandığımız için güftenin tâmâmı yerine genellikle ilk iki mısrâ’ını ve
terennüm kısmını yazdık.
VII
10. Birinci bölümde mecmuanın şekil ve muhtevâ açısından incelenmesine
yer verdik. Mecmuada en çok adı geçen 13 bestekârı tespit ederek hayatları
hakkında kısaca bilgi verdik.
11. İkince bölümde ise mecmua içindeki güfteleri orijinal sırasıyla
günümüz harflerine çevirdik.
12. Tezden daha kolay istifâde edilebilmesi için alfabetik fihristler yaptık.
13. Sonuç ve değerlendirme bölümleri ile tezimize son verdik.
14. Bu tez çalışmasını hazırlarken, Yard. Doç. Dr. Recep Uslu’nun ‘Güfte
Mecmuaları ve İnceleme Esasları Üzerine Tespitler’1 adlı çalışmasından fazlasıyla
faydalandık.
1 TC. Kültür Ve Turizm Bakanlığı, Müzikte 2000 Sempozyumu, 2005, http://www.kultur.gov.tr,
1
1- GİRİŞ
2
1.1 Güfte Mecmualarının Mûsikî Târihi Açısından Önemi
Güfte, Farsça ‘goften (güften)’ mastarından ‘söylenmiş’ mânâsında bir
kelime olup Türk mûsikîsi’nde sözlü bir eserin bestelenmiş manzum sözleri ,
bestelenmiş şiirin aldığı addır.2 Mecmua ise bir araya getirilmiş, toplanmış,
cemedilmiş anlamına gelmektedir.3 Güfte Mecmuaları, bestelenmiş şiirlerin bir
araya getirildiği, bestekâr, makām ve usûl adlarının belirtildiği, bazı nazarî
bilgileri de içeren bir nevî şiir antolojileridir.
Eski güftelerin zamânımıza ulaşmasında önemli yeri olan bu eserler sözlü
mûsikînin kaynakları arasında en önde gelir.4 Zîra Osmanlı’da mûsikî öğretimi
XIX yy.’a kadar meşk yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Hocanın bir mûsikî
parçasını okuması ve çalması sûretiyle talebesine öğretmesine dayanan bu yöntem
tamâmen dinlemeye ve ezberlemeye dayanır. Mûsikî’de notanın kullanılmadığı
zamanlarda meşkin ehemmiyeti bârizdir. Her ne kadar bu hoca talebe zinciriyle
bir çok eser günümüze kadar ulaşabilmişse de, nota kullanılmaması sebebiyle
hâfızalardan silinen ve günümüze ulaşamayan eserlerin sayısı da oldukça fazladır.
Çeşitli kütüphanelerde birçok örneği bulunan Güfte Mecmuaları’nın
bâzılarında sâdece dînî ya da din dışı, bâzılarında ise karışık güfteler
bulunmaktadır. Bu eserler sâdece mûsikî repertuarına katkı sağlamakla kalmaz
aynı zamanda bestekârların ve şâirlerin biyografileri ve tarih kayıtları, o dönemde
kullanılan yaygın makām, usûl ve formlar hakkında da bilgi verir.
Güfte Mecmualarını derleyen müelliflerin mûsikî bilgilerinin güçlü
olduğu, mecmua’nın başında, mecmua içinde geçen makām ve usûlleri bir düzen
içinde vermelerinden, makāmlara âit müstakil bölümler ayırmalarından ve bu
bölümlerde büyük formlardan küçük formlara doğru giden bir yöntem
kullanmalarından anlaşılır. Bu yüzden Güfte Mecmuaları, mûsikî târihimize ışık
tutabilecek çok önemli kaynaklardır.
Günümüze kadar dînî ve dindışı güfte mecmuaları üzerine yapılmış
akademik çalışmalardan tespit edebildiklerimiz şunlardır:
2 Yılmaz Öztuna, “Güfte”, Türk Mûsikîsi Kavram ve Terimleri Ansiklopedisi, Ankara, Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları, 2000, s.137 3 Misalli Büyük Türkçe Sözlük, ‘Mecmua’, İstanbul, Kubbealtı Neşriyat, 2005, c.II, s.1971 4 İsmâil Hakkı Özkan, ‘‘Güfte’’, DİA, c. XIV, s. 217, İstanbul, 1996
3
Nuri Özcan, XVIII. Asırda Osmanlılar’da Mûsikî, MÜ-SBE (Doktora
Tezi), İstanbul, 1982
Nilgün Hâfız Post, Hâfız Post Güfte Mecmuası, Türkçe Güfteler, İTÜ-SBE
(Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 1993
Şerâfettin Ural, XIX. Yüzyıla Ait Bir Yazmada Dînî Mûsikî Güfteleri, MÜ-
SBE (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 1993
Mehmet Emin Altıntop, Türk Din Mûsikîsinde Arapça Güfteli İlâhiler,
MÜ-SBE (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 1993
Mustafa Doğan Dikmen, Hânende Mecmuası’nın İlk Yedi Makāmının
Eserlerinin Güftelerinin Osmanlıca’dan Çevirisi ve İncelenmesi, İTÜ-SBE,
(Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 1994
Recep Tutal, Türk Din Mûsikîsinde Na’t, Tesbih ve Temcidler, MÜ-SBE,
(Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 1994
Erdoğan Karataş, XVIII. Yüzyıla Âit Bir El Yazması Mecmuada Dînî
Mûsikî Güfteleri, İTÜ-SBE, (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 1995
Seda Kent , Abdülkâdir Merâgî Hayâtı, Eserlerinin Usûl ve Güfte
Açısından İncelenmesi, İTÜ-SBE, (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 1995
Fatih Öznur, XIX. Yüzyılda Yazıldığı Tahmin Edilen Bir Yazmadaki Dînî
Mûsikî Güfteleri, MÜ-SBE, (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2001
Mehmet Emin Soydaş, XVIII. Yüzyıla Âit Bir El Yazması Mecmuada Dînî
Mûsikî Güfteleri, MÜ-SBE, (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2001
Sevgi Hatice Sağman, Rûşen Efendi’nin XIX. Yüzyılda Yazılmış Mecmua-i
İlâhiyat Adlı Güfte Mecmuası, MÜ-SBE, (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2001
Cem Murat Derya Dişçi, XIX. Yüzyılda Yazıldığı Tahmin Edilen Bir
Yazmadaki Dînî Mûsikî Güfteleri, MÜ-SBE, (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2001
Şengül Sağman, Müstakimzâde’nin Mecmua-i İlâhiyat Adlı Güfte
Mecmuası MÜ-SBE, (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2002
Serçin Erden, Hasan Gülşenî’nin Güfte Mecmuası ve İncelemesi, İTÜ-
SBE, (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2004
4
Uğur Önen, XVIII. Yüzyılda Yazıldığı Tahmin Edilen Bir El Yazması
Mecmuadaki Dînî Mûsikî Güfteleri, MÜ-SBE, (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul,
2004
1.2 XVIII. Yüzyılda Türk Mûsikîsi
Osmanlı Devleti, XVIII. yy.’a yenilgilerle ve toprak kaybettiren
anlaşmalarla girdi.1718 Pasarofça Antlaşması ile toprak kayıpları devam etti.
İmparatorluğun topraklarına göz diken yeni büyük devletler ablukası karşısında
devletin iç hayatı da sarsılıyor, başarısızlıklar idâri aksaklıkları doğuruyordu5. Bu
olumsuz siyâsî gelişmeler sürerken Sultan III. Ahmed devrinde, Dâmâd İbrâhim
Paşa’nın sadrâzam oluşuyla başlayan Lâle Devri imparatorluğun medeniyet
sahasında yaptığı yerinde bir hareket oldu. Mûsikî dâhil olmak üzere diğer sanat
dalları için de oldukça verimli geçen bu dönem, tâlihsiz bir isyanla, Patrona Halil
Ayaklanmasıyla son buldu.
Yaşanan tüm bu olumsuzluklara rağmen, Türk Mûsikîsi’nin XVII. yy’da
göstermiş olduğu ilerleme, XVIII. yy’ın ilk yarısına yetişen büyük bestekâr Itrî
önderliğinde hızla devam etti. Dönemin diğer mûsikîşinasları hem klasik okulun
geleneklerine bağlı kaldılar hem de yapmış oldukları bazı yeniliklerle mûsikîmize
çok sayıda eser kazandırmaya devam ettiler. Bu dönemde dîvân edebiyatı şâirleri
İran edebiyatından etkilenmişlerdir ancak mûsikî’de kültür akışı daha çok batıya
doğru olmuştur.
Bu yüzyılda dînî mûsikî geleneği de tüm ihtişâmıyla devâm etmiş, en çok
Mevlevî âyini bu dönemde bestelenmiştir. Din dışı mûsikî alanında ise büyük
formların yanı sıra halka daha çok hitâp eden hece ve aruz kalıplarıyla yazılmış
sâde şiirlere beste yapılmıştır. Ayrıca bu dönemde Âşık Mûsikîsi adında Türk
Sanat Mûsikîsi ve Türk Halk Mûsikîsi arasında bir mûsikî türü doğmuş ve XIX.
yy.’da da etkisini sürdürmüştür.
XVIII. yy’da Türk Mûsikîsi, gerek padişahlar, gerekse devrin ileri
gelenleri tarafından taltif edilmiş ve bestekârlar himâye görmüştür. Enderûn ise
akademik mûsikî eğitimine devam etmiş buradan yetişen mûsikîşinaslar sivil
hayatta bir çok öğrenci yetiştirmiştir.
5 Nihad Sâmi Banarlı, Resimli Türk Edebiyatı Târihi, İstanbul, , Millî Eğitim Basımevi, 1971, c.II, s.738
5
Osmalı tarihinde Lâle Devri olarak bilinen III.Ahmet (1703-1730)
döneminde günlük hayattaki yenileşme anlayışı mûsikîmize de yansımış, mûsikîde
birtakım yeni zevk anlayışının başlangıcı olmuştur. Bu dönemde, bestekârlar
özellikle, kendisi de bestekâr ve şâir olan Dâmâd İbrâhim Paşa’dan büyük destek
görmüş ve mûsikî icrâ edecek uygun ortam bulmuşlardır. Şâir Nâbî ve Nedim de
III. Ahmet devrinin parlayan isimlerindendir. I. Mahmut (1730-1754) devri de
Türk Mûsikîsi açısından Lâle Devri’nin devâmı sayılır. I. Mahmut da şâir ve
bestekârdı. ‘Sebkâtî’ mahlâsıyla şiirler yazmış çok sayıda saz eseri bestelemiştir6.
Devrin bestekârlarını korumuş ve gözetmiştir. Daha sonra tahta geçen III. Osman,
III. Mustafa ve I. Abdülhamîd dönemleri mûsikî açısından sönük geçmiştir. Bu
yüzyılın son 15 yılında mûsikî’de III. Selim devri başlar. İlhâmi mahlasıyla şiir
yazan III. Selim bestekârlığı ile de ünlüdür. Bu dönemde de çok ziyâde bestekâr
yetişmiş, yeni makāmlar bulunmuştur.
XVIII. yüzyılda Türk Mûsikîsi Nâzariyatı konusunda bir takım eserler
verilmiş, Kantemiroğlu ile Nâyi Osman Dede yeni nota türleri ortaya
koymuşlardır. Kantemiroğlu, II. Ahmed’e sunduğu Edvâr’ında geliştirdiği ebced
notasıyla 350 saz eserini yazıp unutulmaktan kurtarmıştır.7 Nâyi Osman Dede ise
Rabt-ı Tâ’birât-ı Mûsikî adlı farsça, manzum bir nazariyat kitabı ve günümüze
ulaşmayan Nota-i Türkî adlı bir eser kaleme almıştır. Şeyhülislâm Es’ad
Efendi’nin Atrabu’l Âsâr fî Tezkireti Urafa’l –Edvâr adlı eseri ise müellifin
çağdaşı olduğu 100 kadar bestekârın hayatından ve eserlerinden örnekler sunması
bakımından önemlidir. Türk Mûsikîsinin tıp alanında kullanılması geleneği de
sürdürülmüştür.8
Devrin önde gelen bestekârları şunlardır:
Buhûrizâde Mustafa Itrî Efendi (ö.1712), Çömlekçizâde Recep Çelebi
(ö.1710), Yahyâ Nazîm Çelebi (ö.1726), Enfî Hasan Ağa (ö.1729), Üsküdarlı
Hâfız Rıfat Efendi (ö. ?), Abdürrahim Dede Efendi (ö.1799), Nevşehirli Dâmat
İbrâhim Paşa (ö.1730), Nâyi Osman Dede (ö.1729), Tiznâm Yusuf Çelebi
(ö.1728?-1730?), Dilhayat Kalfa (ö.1780), İbrâhim Ağa (ö.1740), Andelibî (ö.?),
6 Nuri Özcan, XVIII.Asırda Osmanlılar’da Dînî Mûsikî, MÜ-SBE, (Doktora Tezi), İstanbul, 1982, s.52 7 Cinuçen Tanrıkorur, Osmanlı Dönemi Türk Mûsikîsi, İstanbul, Dergâh Yayınları, 2003 8 Nazmi Özalp, Türk Mûsikîsi Târihi, İstanbul, Millî Eğitim Basımevi, 2000, c.I, s.407
6
Şeyhülislam Es’ad Efendi (ö. 1757), Ebû Bekir Ağa (ö. 1759), Çalak Zâde Şeyh
Mustafa ( ö. 1757), Kemânî Hızır Ağa (ö. 1760), Tanbûri Mustafa Çavuş (ö.
1770?), Tab’î Mustafa Efendi (ö. 1770?), Hekimbaşı Gevrek-zâde Hasan Efendi
(ö. 1785), Seyyid Ahmed Ağa (ö. 1794), Küçük İmam (ö. 1674), Ali Nutkî Dede
(ö.1731), Zaharya (ö.?)
7
2- GÜFTE MECMUASININ İNCELENMESİ
8
2.1 Güfte Mecmuasının Şekil ve Muhtevâ Açısından İncelenmesi
Millet Kütüphânesi, Ali Emîri, Manzum eserler, nr. 705’ de kayıtlı
bulunan bu mecmuanın yazarı bilinmemektedir. Mecmua, 205 x 108 mm
ölçüsünde, üstü ebrû kağıt kaplı ve sırtı meşinden bir cilt içindedir. Saman rengi,
âharlı, orta kalınlıktaki kağıtlara ta’lik ile yazılmıştır.
Güfte Mecmuası toplam 145 varaktır, ancak bâzı varaklar kopmuş
olduğundan yerinde olmadığı görülmüştür. Yard. Doç .Dr. Recep Uslu, Nâdir
Müzik Eserleri adlı basıma hazır çalışmasında kağıt filigranında kral tâcı altında
üzüm salkımı ( vr. 58, 69 ) olduğu gibi, büyük harfle “vanant” ifâdesi üstünde
üzüm salkımı (vr. 129 ) şekli olduğundan bahseder. Üzüm salkımı şekli taşıyan iki
farklı filigran şekli daha vardır ( vr. 32, 64, 135, 141 ).
Mecmua üzerinde her hangi bir ad ve târih yoktur. Ancak mecmuada adı
geçen bestekârlardan en son vefât eden Dilhayat Kalfa, 1780 yılında vefât ettiğine
göre bu mecmuanın XVIII. yüzyılda kaleme alındığı söylenebilir.
Başlıkların ve terennümlerin büyük bir kısmı kırmızı mürekkeple
yazılmıştır. Baş taraftaki bâzı sayfaların üzerinde ‘yazıldı’ notu düşüldüğüne göre
bu mecmuadan faydalanılarak başka bir kopya daha hazırlanmış olmalıdır.
Mecmua 46 beyitten oluşan başlıksız bir güfteyle başlamıştır. Bu eserin bir
Kâr-ı Nâtık olduğunu tespit ettik. Daha sonra mecmua içinde yer alan usûller, ‘der
beyân-ı usûlât’ başlığı altında vuruşlarıyla birlikte verilmiştir. Ayrıca mecmua
içinde geçen makāmları sayfa numaralarıyla birlikte veren ‘fihrisü’l makāmât’
başlıklı bir tablo mevcuttur. Bu tabloda iki fihrist vardır. Mecmuada birinci
fihristteki makāmlar yer almaktadır ve bu makāmların başlık ve sayfa numaraları
kırmızı mürekkep kullanılarak yazılmıştır. Birinci fihristte yazılan makāmların
bâzıları mecmuada yer almamaktadır.9 Bununla birlikte birinci fihristte yer
almayan fakat mecmua içinde diğer makāmlara âit bölümlerde küçük notlar
hâlinde yazılmış makāmlar da vardır. Örneğin, hümâyun, hüseynî aşîran, dügâh.
Mecmua içinde toplam 286 tâne eser bulunmaktadır. Bunların çoğu semâi
formundadır. Kâr ve nakış formunda eserler de mevcuttur. Ancak eserlerin
çoğunun formu belli değildir. 3 tâne de kâr-ı nâtık bulunmaktadır.
9 Mecmua’nın başındaki tabloya yazılmış ancak mecmuada yer almayan makāmları Tablo 1’ de görebilirsiniz.
9
2.1.1 Mecmuada Adı Geçen Makāmlar
Mecmuada kendisine müstakil bölüm ayrılan makām sayısı 35’tir.
Tablo 1: Mecmuada geçen makāmlar ve kaç kez bestelendiğini gösteren tablo FİH
RİS
TT
EKİS
AY
FA
FİHRİSTTEKİ
MAKĀM SIRALAMASI
MECMUADA ADI
GEÇEN MAKĀMLAR VE VARAK
NUMARALARI
BU
MAKĀMDAKİ ESER SAYISI
3 Rast Rast / 3b 5 7 Rehâvi Yer almıyor - 12 Nikrîz Nikrîz / 12b 5 15 Nişâbur Nişâbur / 15b 1 18 Isfahan Isfahan / 18b 6 22 Mâhur Mâhur / 22b 12 26 Pençgâh Pençgâh / 26b 3 29 Nevâ Nevâ / 29b 8 34 Uşşak Uşşak / 34b 6 40 Beyâti Beyâti / 40b 13 46 Nühüft Nühüft / 46b 14 48 Nevâ-i sünbüle Yer almıyor - 49 Nevrûz Yer almıyor - 50 Nevrûz-acem Yer almıyor - 51 Acem Acem / 51b 6 56 Acemaşîran Acemaşîran / 56b 2 60 Nihâvend Nihâvend / 60b 3 61 Arazbar Arazbar / 61b 5 65 Babatâhir Babatahir / 65b 9 69 Sabâ Sabâ / 69 b 15 74 Çargâh Çargâh / 74b 1 75 Hüseynî Hüseynî / 75b 29 84 Bûselik Bûselik / 84b 4 87 Aşîran Aşiran / 87b 16 92 Kürdî Kürdî / 92b 11 96 Büzürk yer almıyor - 97 Zirgüle Zirgüle / 97b 2 99 Hisar Hisar / 99b 4
100 Hicaz Hicaz / 100 6 103 Uzzal Uzzal / 103b 1 105 Şehnaz Şehnaz / 105b 9 108 Gerdâniye Gerdâniye / 108b 2 111 Muhayyer Muhayyer / 111b 6 114 Muhayyer-bûselik Muhayyer-bûselik / 114b 3 116 Zîrefkend Yer almıyor - 117 Muhayyer sünbüle Yer almıyor -
10
118 Sultâni ırak Sultâni ırak / 118b 5 120 Muhalif ırak Yer almıyor - 122 Irak Irak / 122b 13 128 Segâh Segâh / 128b 16 134 Mâye Yer almıyor - 135 Bestenigar Bestenigar / 135b 5 137 Râhatü’l-ervah Râhatü’l-ervah / 137b 1 139 Evc Evc / 139b 34
2.1.2 Mecmuada Adı Geçen Bestekârlar
Mecmuada 53 tâne bestekâr adı geçmektedir. En çok bestesi bulunan
bestekârlar Abdülkâdir Merâgî, Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi ve Eyyûbî Bekir
Ağa’dır.
Tablo 2: Mecmuada adı geçen bestekârlar ve bestelerinin sayısını gösteren tablo
Mecmuada Adı Geçen Bestekârlar
Mecmuadaki Beste Sayıları
Mecmuada Adı Geçen Bestekârlar
Mecmuadaki Beste
Sayıları
Hâce (Abdülkâdir Merâgî) 20 Naâti Dâmâdı 1 Itrî 18 Üsküdârî Mehmed Efendi 1 Bekir Ağa 16 Musalli Efendi 1 Hâfız Post (Hâfız) 12 Yusuf Çelebi 1 Hasan Ağa (Enfî Hasan Ağa) 9 Usta Ömer 1 Tosunzâde 8 Miskî İbrâhim 1 Recep (Recep Ağa) 7 Şehlâ Diyarbekrî 1 Es'ad Efendi (Molla, Es'ad Molla) 6 Hakkâk 1 Nazîm 6 Mehmed Mardînî 1 Ayntâbî 5 Haffafzâde 1 Hasan Çelebi 4 Duhter-i Dilhayat 1 Â'mâ (Kadrî) 3 Sultan Mahmut 1
Hasan Efendizâde 3 Kadızâde Mustafa Çavuş 1
Kûçek İmam (İmâm-ı Sagîr) 2 Koca Osman 1 Kemânî Mehmed 2 Hazret 1 Müezzin (Mü’ze Çelebi) 2 Niznam Yusuf 1 Ağa Kaftânî (Kaftânî Memiş Ağa) 2 Serrâc Hasan 1 Hâfız Üsküdârî 2 Şâmî Seyyid Hasan 1 Murad Ağa 2 Na'nâ 1 Nihâvendî 2 Derviş Ali 1 Tab'î 2 Ali Paşa 1 Âhenî 2 Üsküdârî Neşî Çelebi 1
Mü'min Ağa 2 İmam Sultan İbrâhim Efendi 1
Şeyh Abdülali 2 Kürkçü 1 Corci 2 Tesbihçi 1 Hâfız Kumral 1 Virdî Diyarbekrî 1 Kul Hüseyin 1
11
2.1.2.1. Mecmuada En Çok Adı Geçen Bestekârlar Ve Hayatları
Hâce Abdülkâdir (Abdülkâdir Merâgî - Hoca)
Bugün İran sınırları içinde bulunan Azerbâycan’ın Merâga şehrinde
doğdu. Doğduğu şehre nisbetle Merâgî adıya anılır. Doğum târihi kesin olarak
bilinmemektedir. Mûsikîyi ve diğer ilimleri babasından öğrendi. Genç yaşta
Tebriz’ gitti ve mûsikiye olan kâbiliyeti ile kendisini kısa sürede tanıtarak saraya
alındı. Celâyir Hükümdarları Sultan Şeyh Üveys, Celâleddîn Hüseyin ve Ahmet
Bahadır’dan büyük ilgi gördü. Sarayda bulunduğu yıllar boyunca parlak bir
mûsikî hayâtı geçirdi. Bu süre zarfında 24 zamanlı ‘darb-ı rebî’, 49 zamanlı ‘darb-
ı feth’, 30 zamanlı, ‘devr-i şâhî’ usûllerini tertîb etti.
1386 yılında Timur’un Azerbaycan’ı zaptetmesiyle Bağdat’a, oradan
Semerkant’a gitti.Timur’un veliahtı Muhammed Mirza’nın isteği üzerine 200
zamanlı ‘darb-ı mieteyn’ usûlünü tertîb etti. ‘Devr-i kumriyye’ ve ‘devr-i adl’ adlı
usûllerin tertîbi de Merâgî’ye âittir. Herat’ta çıkan bir vebâ salgınında, 1435
yılında hayâtını kaybetti.
Merâgî, zamânının bütün makāmlarına vâkıf, usûl tertîb edebilecek ve
bütün formlarda eser besteleyebilecek derecede kâbiliyetli bir bestekârdı. Başta ud
olmak üzere bir çok mûsikî âleti çalardı. Aynı zamanda ressam, hattat ve şâirdi.
Nazariyat konusunda da derin bilgisi olan Merâgî, mûsikî nazariyatı ile ilgili bir
çok eser kaleme aldı. Bunlar, ‘Câmiü’l-elhân, Mâkāsidü’l-elhân, Risâle-i Fevâ’id-
i Aşere, Kitâbü’l-edvâr ve Zübdetü’l-edvâr’dır. Aynı zamanda ebced notası ile
yazılmış, kendi bestelerini de ihtivâ eden Kenzü’l-edvâr adlı bir eseri de
mevcuttur.
Bestelediği eserlerle kendisinden sonra gelen bestekârlara ışık tutan
Merâgî’nin güfte mecmualarında birçok bestesi vardır. Ancak sâdece 30 kadarının
notası günümüze ulaşabilmiştir.10
Mecmuada, Hâce, Hâce Abdülkâdir adlarıyla anılmaktadır. Güfte
Mecmuasında Merâgî’ye âit 20 tâne beste bulunmaktadır.
10 Özcan, “Abdülkâdir Merâgî”, DİA, c. I, s. 243, İstanbul, 1988
12
Itrî (Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi)
İstanbul’da Mevlânâkapı civârındaki Yayla semtinde doğdu. Doğum târihi
kesin olarak bilinmemektedir. Müzikologlar 1630 ve 1640 yılları arasında doğmuş
olabileceğini kaydetmişlerdir. Asıl adı Mustafa’dır. Şiirlerini ‘Itrî’ mahlasıyla
yazdığı için daha çok bu adla tanınmıştır. IV. Mehmet döneminde sarayda ser-
hânendelik, Harem-i Hümâyun’da câriyelere mûsikî hocalığı yapmış, Kırım Hanı
I. Selim Giray’ın mûsikî toplantılarında büyük îtibar görmüştür. Esirler arasında
kâbiliyetli ve güzel sesli olanları yetiştirmek ve geldikleri ülkelerin mûsikîleri
hakkında bilgi edinmek amacıyla esirciler kethüdâlığına getirilmiştir. IV.
Mehmet’in tahttan indirilmesinden sonra da Enderûn’daki görevine devâm
etmiştir. Vefât târihini bâzı kaynaklar 1711, bâzıları 1712 olarak verir11.
Mûsikîmizin en önde gelen isimlerinde biri olan Itrî, bestekârlığının yanı
sıra hânendeliği, şâirliği ve hattatlığı ile de ün salmıştır. Mûsiki bilgisini tam
olarak kimden aldığı bilinmemektedir ancak Derviş Ömer, Kasımpaşalı Koca
Osman, Küçük İmam Mehmet Efendi ve Hâfız Post gibi hocalara talebelik ettiği
tahmin edilmektedir. Fakat şurası kesindir ki, Itrî’yi Itrî yapan Yenikapı
Mevlevîhânesi’nde aldığı eğitimdir.
Itrî, hem dînî hem de din dışı mûsikî’nin hemen her formunda eser
vermiştir. Genellikle, Fuzûlî, Nev’î, Şehrî, Nâbî, Nazîm gibi şâirlerin şiirlerini
bestelemiştir. Segâh salât-ı ümmiye ve rast Na’t-ı Mevlâna dînî mûsikî alanında
en meşhur eserleridir.
Din dışı mûsikî alanında ise Hâfız Şirâzî’nin Farsça gazeli üzerine
bestelediği Nevâ Kâr’ı bu formun şâheserleri arasındadır. Bunların dışında
günümüze kadar ulaşabilmiş değişik formlardaki eserlerinin sayısını Yılmaz
Öztuna kırk iki; Ekrem Karadeniz kırk dokuz olarak verir.12
Güfte Mecmuasında 18 tâne bestesi bulunmaktadır.
Bekir Ağa (Ebûbekir Ağa)
Ebûbekir Ağa 1685 yılında İstanbul’un Eyüp semtinde doğdu.13 Bu yüzden
Eyyûbi Bekir Ağa olarak da bilinir. Genç yaşta Enderun’a alındı. Güzel sesi ve
11 Özcan, “Itrî”, DİA, c.XIV, s.220 12 Yılmaz Öztuna, Itrî, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1987, s.48 13 Özalp, c.I, s.464
13
mûsikîye olan kabiliyetiyle kısa sürede kendini yetiştirerek saray fasıl heyeti reisi
olarak serhânendelik ve Enderun’da mûsikî hocalığı yaptı. Hacdan dönüşünde
1759’da vefât etti.
Mûsıkîye gösterdiği istidattan dolayı genç yaşında Sultan III. Ahmed ve
Sultan I. Mahmud’un takdirini kazanmış, hânendeliği yanında yaptığı bestelerle
devrinin mûsikîşinasları arasında ün salmıştır. ‘Bekir Çavuş’, ‘Eyyûbî Bekir Ağa’
gibi adlarla birçok bestesine rastlanan Bekir Ağa’nın peşrev, saz semâisi, kâr, beste,
semâi ve şarkı formundaki bestelerinden ancak kırk dokuzunun notası günümüze
ulaşabilmiştir. Es’ad Efendi, Atrabü’l-âsâr’da bestekârın bir nazariyat kitabı olan
‘Edvâr’ından bahseder ancak bugüne kadar bu eserin herhangi bir nüshasına
rastlanmamıştır.14
Mecmuada 16 tâne bestesi bulunmaktadır:
Hâfız Post ( Hâfız )
İstanbul’da doğdu ve orada yaşadı. Doğum târihi bilinmemektedir ( ?-
1694 ). Asıl adı Mehmed’dir. On beş yaşında hıfzını tamamladı ve mûsikî
öğrenimine bu yaşlarda başladı. Kendini kısa sürede geliştirerek devrin önde
gelen mûsikîşinasları arasına girdi. IV. Mehmed ve I. Selim Giray Han başta
olmak üzere devlet adamlarından iltifat gördü. Şâir Nâilî’den edebî ilimleri
öğrendi.
Bestekârlığının yanı sıra hânendeliği ve tanbûriliği ile de ün salan Hâfız
Post, aynı zamanda hattat ve şâirdir. Dînî ve din dışı alanda birçok formda
1000’in üzerinde eser bestelediği kaydedilir ancak günümüze sâdece 17
tânesi gelebilmiştir.15
Mecmuada 12 tâne bestesi bulunmaktadır. Mecmua içinde daha çok Hâfız
adıyla anılmaktadır.
Hasan Ağa (Enfî Hasan Ağa)
İstanbul’da Fındıklı semtinde dünyaya geldi. Doğum tarihi kesin olmamakla
beraber 166016 veyâ 167017 olarak tahmin edilmektedir. Enfiye çekme merakından
ya da burnunun büyük olmasından dolayı Enfî ve Burnaz lakablarını aldı. Aynı
14 Özcan, ‘Ebûbekir Ağa’, DİA, c. 10 s. 275 15 Özcan, “Hâfız Post”, DİA, c. XV, s. 100 16 Özcan, ‘Hasan Ağa’, DİA, c. XVI, s.285 17 Öztuna, BTMA, c.I, s. 252
14
zamanda Hulûs ve Hasan mahlaslarını kullanarak aruz ve hece vezinleriyle şiirler
yazdı. Mûsikîşinas bir âilenin çocuğu olan Hasan Ağa ilk mûsikî derslerini
babasından aldı.Genç yaşta girdiği Enderun’daki tahsili esnasında kendisini
yetiştirerek hocalık yaptı ve III. Ahmed’in serhânendeliğine kadar yükseldi. 1715’
de Enderun’dan emekli edilen Hasan Ağa, ‘Lâle Devri’nin ihtişamlı günlerine de
tanıklık etmiş oldu.
Hasan Ağa , sarayda uzun süre Ebû Bekir Ağa’nın idâresinde bulunduğu
fasıl heyetinde serhânendelik yaptı.18 Özellikle Sultan III.Ahmed’in şehzâdeleri
için düzenlediği sünnet düğününde yaklaşık yüz kişilik hânende ve sâzendeyi
başarıyla yönetmiş, mûsikî tarihimize muhteşem bir toplu program örneği
sunmuştur. Aynı zamanda iyi bir tanbûrîdir. Öztuna’ya göre dînî ve dindışı
eserlerinin sayısı 200’den fazladır ancak günümüze sadece 18 eseri gelebilmiştir.19
Güfte mecmuasında 9 tâne bestesi vardır, Mecmua içinde Hasan Ağa ve Enfî
Hasan Ağa adıyla anılmaktadır.
Tosunzâde
Asıl adı Abdullah’dır. İstanbul’da doğdu. Doğum târihi ve âilesi hakkında
bilgi yoktur. Mûsikîye olan kâbiliyetinde dolayı devrin hükümdârı III. Ahmed’in
hânendeleri ve müezzin-i şehriyâriler arasına girdi. İstanbul’da vefât etti.
Gerek dînî gerekse dindışı besteleriyle ve icrâcılığıyla meşhurdur. Es’ad
Efendi onun iki yüzün üzerinde eser bestelediğini kaydeder ancak günümüze
sâdece 6 tânesi gelmiştir.20
Güfte mecmuasında 8 tâne bestesi bulunmaktadır.
Recep (Çömlekçi-zâde Recep Çelebi)
İstanbul’da doğduğu tahmin edilen Recep Çelebi, âilesinin çömlekçilikle
uğraşması nedeniyle bu sıfatla anılır.21 IV. Mehmed döneminde yetişen ve Itrî,
Nâzîm, Ali Ufkî Bey gibi büyük mûsikîşinasların çağdaşı olan Recep Çelebi,
devrinin en iyi üstadlarından mûsikî dersleri almış, bestekârlığı kadar
hânendliğiyle de ün salmıştır. Beste, semâi, şarkı, ilâhi başta olmak üzere hem
18 Özcan, ‘Hasan Ağa’, DİA, c. XVI, s.285 19 Öztuna, c.I, s.252 20 Özcan, ‘Abdullah Efendi, Tosunzâde’, DİA, c.I, s.100 21 Nazmi Özalp, Türk Mûsikîsi Tarihi, , İstanbul: Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları, 2000, c. I, s. 409
15
dîni hem de dindışı saz ve söz eserleri bestelemiştir. Bu eserlerin sayısı
Itrî’ninkine yakındır ancak günümüze sâdece ona yakın eseri gelebilmiştir.
Evlîyâ Çelebi, Recep’in sefâhate düşkün fakat çeşitli alanlarda çok bilgili
olduğunu ve nefir adında bir sazda usta olduğunu söyler.22 Enderun’da da hocalık
yaptığı tahmin edilen Recep Çelebi hac için deniz yoluyla Mısır’a giderken
takrîben 1701 yılında vefât etmiştir. Mecmuada Recep ve Recep Ağa adlarıyla
anılmaktadır, Mecmuada 7 tâne bestesi bulunmaktadır.
Es’ad Efendi (Es’ad Molla - Molla)
1684 yılında İstanbul’da doğdu. Babasından ve diğer ulemâdan ders gördü.
Arapça, Farsça ve çeşitli ilimleri mükemmel şekilde öğrendi. Çeşitli
müderrisliklerde ve kadılıklarda bulundu.23 Molla olarak Selânik Mevleviyeti’ne
getirildi. 1748 yılında I. Mahmud döneminde Şeyhülislâm oldu. 1757 yılında
vefât ederek babasının yaptırdığı Çarşamba civârındaki câmîin mezarlığına
defnedildi.
Mûsikî ve şiir gibi iki güzel sanatla ilgilenen Es’ad Efendi’nin yaşadığı
yıllar Divan Edebiyatı ve Türk Mûsikîsi’nin en ihtişamlı yıllarıdır. Es’ad Efendi
de bu ihtişâma katkı sağlayan, her biri kendi alanında üne kavuşmuş, şâirlik,
bestekârlık, biyografi yazarlığı, tarım gibi konularda eserler vermiştir. Itrî, Hâfız
Post, Bekir Ağa gibi bestekârlarla çağdaş olan Es’ad Efendi, dînî ve din dışı
formda değişik makām ve usûllerde eser vermiştir ancak çok azı günümüze
ulaşabilmiştir.
Es’ad Efendi’nin Mûsikî târihi açısından en önemli eseri Atrabü’l-Âsar-fî-
Tezkiret-i Urefâ-ı Edvâr’ ıdır. Bu eserde XVII. yüzyıl sonu ile XVIII. ortalarına
kadar yaşamış olan mûsikîşinasların kısa hayat hikâyeleri, ölümlerine düşürülen
târih şiirleri ve eserlerinde birkaç örnek yer almaktadır.24
Es’ad Efendi’nin Güfte Mecmuası’nda 14 tâne bestesi bulunmaktadır,
Mecmua içinde Es’ad Molla, Es’ad Efendi ve Molla adlarıyla anılmaktadır.
22 Öztuna, BTMA, c. II, s.172 23 Öztuna, BTMA, c. I, s. 199 24 Özalp, c.I, s.463
16
Nazîm
Yahyâ Nazîm Çelebi, 1647 yılında İstanbul’un Gedikpaşa semtinde
doğdu.25 Şiir ve mûsikîye olan kabiliyetinde dolayı Enderun’a alındı, Arapça ve
Farsça öğrendi. Gençlik yıllarında Mevlevî Tarikatına intisâb etti. Edirne
Mevlevîhânesi Şeyhi Neşâti Dede’nin onun yetişmesinde büyük etkisi oldu. 1727’
de vefât ettiğinde meyve hali pazarbaşılığı görevini sürdürüyordu.
Na’tlarıyla tanınan şâir Nazîm, aynı zamanda iyi bir hânende idi. Mûsikî
hocalarının kim olduğu tam olarak bilinemese de Hâfız Post ve Itrî gibi büyük
mûsikîşinaslarda faydalanmış olması muhtemeldir. Es’ad Efendi, Nazîm’in
500’den fazla beste, semâi ve şarkısı olduğunu söyler ancak güfte mecmualarında
yaklaşık 300 eseri tesbit edilebilmiştir. Bu eserlerin güftesinin çoğu kendisine
âittir.
Güfte mecmuasında 6 tâne bestesi vardır.
Antâbî
Asıl adı Mehmet olan Antabi, Gâziantep’de doğduğu için bu adla anılır.
Daha sonra İstanbul’a gelmiş ve burada 1670 yılında vefât etmiştir.100’den fazla
eser bestelemiştir. Bunların çoğunu kârlar teşkil etmektedir.26
Mecmuada 5 tâne büyük formda bestesi vardır. Mecmuâ içinde Antâbi
adıyla anılmaktadır.
Hasan Çelebi (Kazzâz)
İstanbul’da doğdu ve yaşadı. Hayâtı hakkında çok şey bilinmemektedir.
İpekçilikle uğraşmıştır. En parlak dönemi II. Mustafa dönemidir. Vefât târihi
kesin olarak bilinmemektedir( ? – 1720 ?). 30 kadar eser bestelemiştir. Ancak
hiçbir eserinin notası günümüze ulaşmamıştır.
Mecmuada 4 tâne bestesi vardır.
A’mâ Kadrî
İstanbul’da doğdu ve öldü. Ölüm târihi kesin olarak bilinmemektedir.
Mûsikî’de parlak ve samîmi bir üsluba sâhip olan bestekâr güzel sesli, güzel
25 Özalp, c. I, s.428 26 Öztuna, c. I, s. 19
17
çehreliydi. Gözleri görmediği için A’mâ adıyla da anılıyordu. 200’den fazla
büyük formda din dışı eser bestelemiştir.27 Mecmuada 3 tâne bestesi vardır.
Hasan Efendizâde (Âhî Efendi, Üsküdarlı)
Kadıköy’de doğdu ve yaşadı ( ? - 1690). ‘Üsküdarlı’ olarak meşhurdur.
Ser-hânende Mustafa Ağa’dan ve sonra başkalarından mûsikî öğrendi. 20’den
fazla eser besteledi.28
Mecmuada 3 tâne bestesi vardır.
2.1.3 Mecmuada Adı Geçen Şâirler
Mecmuada sâdece 4 tâne şâir adı geçmektedir. Bunlar, Nâilî, Sultan
Mahmud, Nâbî ve Mevlânâ’dır. Hepsinin birer tâne şiiri vardır.
Nâilî, ‘Oldu eşkim gülşen-i ârâ-yi hevescular gibi’,
Sultan Mahmud, ‘Bırakmam kayd-ı zülfün lâyık-ı zincîr olur sende’
Nâbî, ‘Beni bir gün anub dildârım almazmış zebânına’
Mevlânâ, ‘Nakd-ı kadem ez mahzen-i esrâr ber âmed’ mısra’larıyla
başlayan şiirlerin sâhibidirler.
2.1.4 Mecmuada Adı Geçen Formlar
Mecmuada en çok semâi formunda eser yer almaktadır. Farsça güfteli kâr
ve nakışların sayısı da oldukça fazladır. Ekseriyetle form adı yazılmamıştır.
Ancak diğer güfte mecmualarıyla yaptığımız karşılaştırmalarda form adı
belirtilmemiş eserlerin çoğunun yine semâi veya şarkı formunda olduğu
görülmektedir.
Tablo 3: Mecmuada adı geçen formlar ve kaç kez kullanıldığını gösteren
tablo
Kâr-I Nâtık 3 Kâr 35 Nakış 16 Semâi 58 Şarkı 7 Beste 7 Formu belli olmayan eser sayısı 160
27 Yılmaz Öztuna, ‘Kadrî Çelebi’, Türk Mûsikîsi Ansiklopedisi, c. I, İstanbul: Millî Eğitim Basımevi, 1969, s.320 28 Öztuna, c. I, s.255
18
Kâr-ı nâtık
Kâr-ı nâtık, konuşan, kendini anlatan eser demektir. Bu form için özel
olarak yazılmış güfte içinde yer alan makām ve varsa usûl adlarının geçtiği yerde,
bestekâr o makāmın çeşnisini gösterir, güftede usûl adları da geçiyorsa her usûl
adının geçtiği yerde derhal o usûle geçer.29 Didaktik amaçlı kullanılan bu form,
bestekârın ustalığını da gösterir. Mecmuada rast, evc ve ırak makāmlarında 3 tâne
kâr-ı nâtık bulunmaktadır.
Kâr
Klasik Mûsikî’nin usûllü büyük formlarındandır. Özelliği, güftesinin
Farsça oluşu, büyük ve küçük usûllerle bestelenebilmesi, usûl değişikliği
yapılabilmesi ve genellikle uzun bir terennüm bölümüyle başlamasıdır. İstisnâ
olarak güftesi Türkçe olan ve terennümle başlamayan kârlar da vardır.30
Mecmuada yer alan kârlar, güfteden esinlenerek bâzen değişik isimler
almışlardır. Örneğin, ‘Kâr-ı vasiyetnâme, Kâr-ı şekerrîz, Kâr-ı sûretçin’. Mecmua
içinde ‘amel’ başlıklı kârlar da mevcuttur.
Nakış
Beste ve semâilerin özel olarak bestelenmiş şekilleridir. Beste ve semâiler
dört mısrâ yerine iki mısrâ olarak bestelenmişlerdir. İki mısrâdan sonra terennüm
gelir. Üçüncü mısra meyandır, meyandan sonra yine terennüm gelir. Nakışların
terennüm kısımları oldukça uzundur ve çok süslü nağmelerle bestelenmiştir.31
Beste
Dört mısrâdan oluşan, her mısrâdan sonra terennüm bulunan ve büyük
usûllerle bestelenen parçalardır. ‘Murabbâ’ da denilen besteler büyüklük
bakımından kâr’lardan sonra gelir. Sözleri Divan Edebiyatı şâirlerinin
gazellerinden ya da bunlara benzeyen şiirlerden seçilmiştir.32
Şarkı
Türk Mûsikîsinde küçük formların en önemlisidir.33 Lâle devri’nin meşhur
şâiri Nedim ile rağbet görmeye başlayan şarkı formu, halkın zevk ve ihtiyaçlarına 29 Tanrıkorur, s. 50 30 Tanrıkorur, s. 49 31 Özalp. c. I, s. 139 32 Özalp, c. I, s. 137 33 Alâeddin Yavaşça, Türk Mûsikîsinde Kompozisyon ve Beste Biçimleri, İstanbul, Türk Kültürüne Hizmet Vakfı Yay., 2002, s.122
19
daha çok hitâb etme anlayışından doğmuştur. Daha samîmi ve sâde bir dil, daha
kısa vezin kalıpları kullanılarak ve daha kolay kavranabilir bir üslupla
bestelenmişlerdir. Beste şekilleri oldukça fazladır. Dörtlü, beşli, altılı, hattâ sekizli
şiirlere yapılmış besteler vardır. Eski şarkılar genellikle büyük usûllerle
bestelenmiştir, ancak daha sonraları küçük usûllerle de bestelenmişlerdir.
Semâi
Ağır semâi ve yürük semai olmak üzere ikiye ayrılır. Ağır semâiler, klasik
fasıllarda besteden sonra yer alır. Sözleri dört mısrâdan oluşur. Yapı îtibârıyla
besteyi andırır. Ancak küçük usûllerle ölçülmüşlerdir. Yürük semâiler ise ağır
semâilere göre daha hareketli ve canlıdır. Sözleri dört mısrâdan oluşur. Her
mısrâdan sonra terennüm gelir. Nakış olarak da icrâ edilebilir.
2.1.4. Mecmuada Adı Geçen Usûller
Mecmuada 26 tâne usûl adı geçmektedir. En çok kullanılan usûl devr-i
revân usûlüdür.
Tablo 4: Mecmuada adı geçen usûller ve kaç kez kullanıldığını gösteren tablo Devr-i revân 44 Darb-ı feth 5 Muhammes 23 Düyek 4 Türkî darb 18 Nim devir 4 Çember 26 Darbeyn 3 Hafif 14 Hâvî 2 Semâi 9 Fahte 2 Sakîl 8 Sofyan 1 Remel 10 Berefşân 1 Evfer 7 Nim çember 1 Hafif 7 Darbey muhammes 1 Devr-i kebir 6 Nim sakîl 1 Zincir 5 Kebir 1 Fer’ 5 Frenkçin 1
20
GÜFTE MECMUASININ METNİ
21
[Başlıksız]34
Vezni: Feilâtün (Fâilâtün) Feilâtün Feilün İbtidâ râst ile buldu nizâm Elif-i evvel-i tertîb-i makām Sâniyâ oldu rehâvî hâvî Feyz-i te’sîr-i be-kavl-i râvî Pençgâh ile edip istînâs Zevk-i bî-gāye bulur penç havâss Semt-i nikrîze edip vaz’-ı kadem Ne kiriz eyledi üstâd-ı kıdem İdicek azm-i reh-i nişâbûr Oldu şehrâh-ı nağam nakış-ı sütûr Eder ısgā-yı sadâ-yı zāvil Hüzn-i endûhu gönülden zâil Isfahan olsa murabba’ beste Çâr bağ içre olur güldeste Zühre ile nakarât-ı mâhûr Kızdırıp kursunu mâhın hûr Olur âğāz-ü nevâ ruha gıdâ Dinlese âşık-ı bî-berg ü nevâ Olur ey zâhid-i bî- tab’ ü mezâk Mûsikîden mütelezziz uşşâk İder oldukça o dost evinde Köhne ebyâtı beyâti tâze Dîdemiz aşkı nühüfte dil-i zâr Ney gibi nâlesin eyler ızhâr
34 Mecmuada eserin formu yazılmamıştır ancak her beyitte bir makām adı geçmesinden bir kâr-ı nâtık olduğunu anlıyoruz. 46 beyitten oluşan bu kâr-ı nâtık’ ın başında şâir, bestekâr adı verilmemiştir ancak Âgâh Sırrı Levend’de şâir Sâmî olarak geçmektedir. (Bkz: Âgâh Sırrı Levend, Divan Edebiyatı, İstanbul, Enderun Yayınları, 1984, s. 247) Ayrıca Yılmaz Öztuna Es’ad Efendi’nin Sâmî’ye âit olan bir kâr-ı nâtık’ı bestelediğini ancak notasının günümüze ulaşamadığını söyler. (Bkz: Öztuna, BTMA, c. I s. 199)
22
Bezmgâh içre mey-i savt-ı acem Ke’s-i tanbûru eder sâgār-ı Cem Hem acem hûb-u aşîrânı da hûb Besteler anda serâpâ mergûb Mutrib ettikce nihavendi sürûd Bûy-i te’sîri verir nağme-i ûd Kıl arazbâr ile aşkı inhâ Arz-ı bâr olmasın ol şûha dilâ Demlenir feyzi babatâhirden Nâyi itti nefes oğlu neyzen İtse tahrîr-i dügâhiyle negām İki telliye döner şak-kı kalem Ger mugannî ide âheng-i sabâ Devha-i dilde olur goncagüşâ Çârgâh oldu hoşâyende makām35 Her murabba’ olur ânınla tamam Nağme kim besmeledir kûçekten Oldu bir şu’be ile perde-şiken Ger hüseynîyi bileydi zühhâd Gayri itmezdi Yezîdâne inâd İtse âheng-i horâsân dilber Âdemi şâh-ı Horâsân eyler Bûselik nağmesin itti cânân Ağzını öpeceğim geldi hemân Bûselik ile aşîrân idicek Raks ider şevk ile heft felek Bittabı’ zemzeme-i kürdîden Hazzeder nerm karârın işiden 35 Güftede makām kelimesi yerine ‘niam’ kelimesi geçmektedir ancak anlam bütünlüğü göz önünde bulundurulduğunda bir yazım hatası olduğunu varsayarak biz de Agâh Sırrı Levend’ deki gibi ‘makām’ olarak yazdık. Bkz: Levend, s. 249
23
Gülse ol şûh-i müberka’ ruhsâr Dem-i nevrûz açılır zülf-i nigâr Büzrük âğāz idince cânân Büzrük ü kûçeki eyler hayrân Türk darb ile makām-ı arabân Beste olsa urulur bu dil ü cân Zirgû olsa da mutrib meselâ Zîrgûle ider ânı bâlâ Nagāmât ile edip azm-ı hisâr Oldu dil sûz-ı neşâta dizdâr Râh-ı tahkîkte bîkayd-ı hicâz Cedi-î nâka-i çenk oldu hicâz Dinle gel bezmde savt-ı uzzâl Züllü terk eyle de zâhid iz al Kıl o perçemle siyehmest âvâz Bezm-i meyde iderek ey şehnâz O dem uşşâkı muhayyer eyle Nâil it zevki olursa neyle Ger muhayyerde idersen câna Bûselikten gelür uşşâka sadâ Fikri zîrefkend olur kastitmez Aşağı doğru miyandan gitmez İtme dildâra muhayyerde niyâz Çıkmasun sünbüleye çâk âvâz İtmesün nâle o gûne uşşâk K’iştihâriyle dola Şâm-ü Irâk Bir muhâlif negam ile nüh ırâk Pür olur künkure-i seb’-i tıbâk Kişi sultân-ı ırâk olsa bile İştihar âfet olur cân ü dile Sanma ki hüsn-i sadâ hâlîdir Mâye-i câzibe-i hâlîdir
24
Etme feryâd ü figān ey dil-i zâr Etse de kâkülüne bestenigâr Mûsikî râhat-ı-ervâh oldu Rûh-ı her kālib-i eşbâh oldu Kûdek-i nağmeye âvâz-ı hüzzâm Bâde-i rabt ile eder şedd-i hizâm Nağme, alçaklığı ko ey zâhid Evc-i ma’nâdan olur hep vârid36 Der Beyân-ı Usûlât
Sofyan: Düm teke
Düyek: Düm tek tek düm tek
Çifte Düyek: Düm tek tek düm düm tek teke
Devr-İ Revân: Düm düm tek düm tek tek
Nim Devir: Düm düm tek düm tek teke teke
Evfer: Teke teke düm tek düm
Devr-i kebir: Düm düm tek düm tek tek düm tek teke tek
Çenber: Düm teke düm düm tek düm te teke teke
Fahte: Düm tek düm tek teke teke
Evsat: Teke teke düm tek düm düm tek teke düm düm
Muhammes: Düm teke düm tek düm düm tek teke düm tek teke düm tek teke
teke
Fer’: Düm teke düm teke düm tek teke düm tek teke teke
Hafif:Düm tek tek düm tek tek düm teke düm tek tek düm teke düm düm tek teke
düm tek teke düm tek teke teke
Remel:Düm teke düm teke teke düm teke düm tek tek düm tek düm düm tek teke
teke
Nim Sakil:Düm teke düm teke teke düm teke düm tek teke teke
36 Bu kâr-ı nâtık, Hasan Gülşenî’nin Güfte Mecmuası’nda, mecmua içinde her makāmın başında ayrı ayrı yazılmış, toplam 51 beyttir. Bkz: Serçin Erden, Hasan Gülşenî’nin Güfte Mecmuası ve İncelenmesi, İTÜ-SBE (YL), İstanbul, 2004, s. 14
25
Berefşân: Düm tek düm tek düm düm tek düm düm tek teke teke
Türkî Darp: Tek tek tek düm tek düm düm tek teke düm düm düm
Frenkçin: Düm düm düm düm teke teke teke teke
Hezeç: Düm düm düm tek düm düm tek teke düm tek düm düm tek teke teke
Sakîl: Düm teke düm teke teke düm teke düm tek tek düm düm tek düm tek tek
düm
teke düm düm tek teke düm tek teke düm tek teke teke
Darbeyn: Devr-i Kebir Düm düm tek düm tek tek düm tek teke teke Berefşân
düm tek düm tek düm düm tek düm düm tek teke teke
Zincir:Çifte düm tek tek düm düm tek teke Fahte düm tek düm tek teke teke
Çenber düm teke düm düm tek düm tek teke teke Devr-i kebir düm düm tek düm
tek tek düm tek teke teke Berefşân düm tek düm tek düm düm tek düm düm tek
teke teke
Hâvi:Düm teke düm tek düm teke teke düm teke teke düm tek düm düm teke teke
düm teke düm düm tek teke düm tek teke teke düm tek tek düm tek düm düm tek
teke teke
Darb-ı Feth:Düm tek tek düm tek tek teke düm tek tek düm tek düm tek düm
teke düm tek düm teke teke düm teke teke düm tek düm düm düm teke teke düm
teke düm düm tek teke düm tek teke düm tek teke teke düm tek tek düm tek tek
düm tek düm düm tek teke teke
Semâi: Düm teke düm tek
Semâi: Düm tek tek düm tek
26
Fihrisü’l Makāmât
Rast
3
Rehâvi
7
Nikrîz
12
Nişâbur
15
Isfahan
18
Mâhur
22
Pençgâh
26
Nevâ
29
Uşşâk
34
Beyâti
40
Nühüft
46
Nevâ-i
Sünbüle 48
Nevrûz
49
Nevruz-
acem 50
Acem
51
Acemaşiran
56
Nihâvend
60
Arazbâr
61
Babatâhir
65
Sabâ
69
Çargâh
74
Hüseynî
75
Bûselik
84
Aşîran
87
Kürdî
92
Büzürk
96
Zirgûle
97
Hisar
99
Hicaz
100
Uzzal
103
Şehnâz
105
Gerdâniye
108
Muhayyer
111
Muhayyer-
bûselik 114
Zîrefkend
116
Muhayyer-
sünbüle 117
Sultâni
ırak 118
Muhâlif-i
ırak 120
Irak
122
Segâh
128
Mâye
134
Bestenigâr
135
Râhatü’l-
ervâh 137
Eviç
139
Fihris sâni
Zirkeşîde
Hümâyun
Zâvil
Arabân
Hûzî
Hüzzam
Şûrî
Kûçek
Dügâh
Horâsân
Necd
Karcığar
Nihavend-i
kebîr
Sebzender-
sebz
Bahr-i nâzik
Zemzeme
Müstear
Yegâh
27
Rast Form: Semâi 3b Beste: Itrî Usûl: Hafif Jâle veş bir gonca-i ra’nâya düştü gönlümüz Sâye âsâ bir kadd-i bâlâya düştü gönlümüz Bir nigehle âlemi hem mest ü hem hayrân eder Şimdi bir şûh-i cihân-ârâya düştü gönlümüz Ah ye lele lî yele lel le lî yele lel lelî yele lel le lî Yentir lâ tir yele le le le lî vây cânım37 Form: Şevknâme 3b Beste: ? Usûl: Hafif Tâ nâ tâ nâ dir eger yel lel lâ dille tel lel len ez şevk-i to dîdem ve cemâl
to ne dîdem ez pây-i fütâdim ve bigûyet neresidim ten nen ne nî ten nen
ne nî ten nen ne nî ten nen ne nî tâ nâ dir lel lî dost tâne nî tâ ne nî tâ nî
tâ nâ delle delel len ez pâyi fütâdim hey yâr hey dost ahhâ yâr-i men hey
yâr hey dost ahhâ mîr-i men ahhâ ahhâ yârim murâd-ı men hey hey hey
hey makbûl-i men38
37 Aynı güfte Hânende Mecmuası’nda da bulunmaktadır. Bkz. Mustafa Doğan Dikmen, Hânende Mecmuası’nın İlk Yedi Makāmının Eserlerinin Güftelerinin Osmanlıca’dan Çevirisi ve İncelenmesi, YL, İTÜ-SBE, 1994, s. 33. Bundan sonra bu tezden kısaca Hânende (Dikmen) olarak bahsedeceğiz. 38 Hânende (Dikmen), s.26
28
Form: Kâr 3b Beste: Gulam [Gulam Şâdî] Usûl: Hafif Ah tene dir ten nî tâ nâ dir ten tene dir ten nî tâ nâ dir ten nen tâ nâ dir nâ
te ne dir ten tâ nâ dir âfet-i sad dud-ı man âteş-i sad harmeni sâde levh
bin gûyed raht-ı cân-ı meni ten nen tâ nâ dir nâ tene ten tennen tâ dir ten
ten nen tâ nâ dir nâ tene dir ten ten nen nâ dir ten ter dilli ter dillî ter dillî
diller ler dir tâ nâ tenedir tenten nen nâ dir ten sâde levh bin gûyed rahat
cân-ı meni hey hey hey hey hey yâr ahhâ hey hey ra’nâ-yı men dost dost
dost hey yâr ahhâ hey hey ra’nâ-yı men39
Form: Beste 4b Beste: Hâfız Kumral Usûl: Evfer Her gören ayb itti âb-ı dîde-i giryânımı İlde tahkîk görmüş kimse yok cânânımı Çok çıkarma göklere feryâdım ey kâfir benim İncinür tâ ki Mesîhâ işidüb efgānımı Form: ? 40 5b Beste: Itrî Usûl:? İtmezem ikrâr-ı aşkı saklarım cânım gibi Çâk iderse sînemi a’dâ girîbânım gibi Hâne-i aşkın derûn-i dilde âbâd olmadı Ben harâb olmaktayım bu kalb-i vîrânım gibi Yel le lel yel le lel yel le lel ter yel lel le lî Vây bu kalb-i vîrânım gibi41 39 Tolga Duran, XVIII. Yüzyıla Âit Güfte Mecmuası ve İncelenmesi, , YL, İstanbul, 2004, vr. 1a. Bu tez bundan sonra kısaca Güfte Mecmuası ( Duran ) olarak geçecektir. ;Hânende (Dikmen), s. 73 40 Güfte Mecmuası ( Duran ), Form: Semâi, vr. 2b; Serçin Erden, Hasan Gülşenî ‘nin Güfte Mecmuası ve İncelenmesi, , YL, İstanbul, 2004, vr. 5b. Bu tez bundan sonra kısaca Hasan Gülşenî ( Erden ) olarak geçecektir.
29
Nikrîz Form: Beste 12b Beste: Itrî42 Usûl: Çember Melûl olmak neden ey dil şarâb-ı erguvân yok mu Seni yohsa safâya sevk iden bir mihribân yok mu Helâk itti seni tut dâmenin inkârına bakma Nice inkâr ider şimşir-i bürrânında kan yok mu43 Form: Kâr-ı Nâke 12b Beste: Hâce Usûl: Türkî darb Eğer zeguy-i tû bûy-i bustân âyed zeher gül ki be bûyend bûy-i cân âyed
dir dir nî nî tel lel lel lâ nî ten tâ dir tâ dir tâ dir le ne dir dir ten nâ ten
tene nâ dere dillî tâ nâ ten tene nâ de re tel lel le ne dir ey vây vây ten te
ne nâ dere tel yel te dir ey vây tâ dir yel lel lâ44
Form: Nakış 12b Beste: ? Usûl: Evfer Çerâ Mecnûn nebâşem gâm-ı Mecnûn çikem dârem Nedâred hiç kes ne mihribân yâri ki men dârem45
41 Eserin notası için bkz. TRT arşivi, nr. 3956; Üngör, c. I, s. 2 42 Eserin Hasan Efendizâde tarafından bestesi için bkz. Üngör, c.2, s.852 43 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 11a; Hânende (Dikmen), s. 103; Üngör, c.II, s. 852 44 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 10a 45 Hâfız Post ( Doğrusöz ), vr. 15b
30
Form: ? 12b Beste: Efendimiz Usûl: Sakil Çemende sünbül herdem bahâra aşk olsun Bölük bölük dökülen zülf-i yâre aşk olsun Dağıtmadık ne gönül kor ne turra-i dildâr Bu vaz’-ı ….. rûzigâre aşk olsun Form: Beste 14b Beste: Kadrî Usûl: Semâi Nûş eylediğim aşkla hûn-i ciğer olsun Bîçâre gönül derd ile dahî beter olsun Siz de buna şâhid olun akl ü dil ü cân Hercâyi46 güzel sevmeyeyim tövbeler olsun47 Nişâbur Form: Kâr-ı şekerrîz 15b Beste: Hoca Usûl: Evfer Dir dir ten tâ tel lel len dir ten nen nâ dir dir tâ nâ ter de lel nâ dir dir tâ
nâ dir nî dir ten ne nen nene nendir ten nen nâ dere diller ler dir ten ten
nâ dere de lel dim dim tâ nâdir nî şekkeret râ şod eğer çi siyeh ….şeb
mekesi nîz nehâhem ki koned sâye berân leb mükerer ahhâ ahhâ yârim
ahhâ ahhâ cânım ahhâ hey yâr-i makbûl-i men ahhâ yârim ahhâ cânım
ahhâ hey yâr-i murâd-ı men bend-i sânî 48
46 Anlam bütünlüğünü gözeterk ‘hercâyi’ olarak yazdık 47 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 12a 48 Güfte Mecmuası ( Duran ), Usûleş hafif, vr.13a; Hâfız Post ( Doğrusöz ), Nişâbur, vr. 12b
31
Isfahan Form: ? 18b Beste: Itrî Usûl: Muhammes Zülfüne dil virmeyen hâtır perişân olmadı Pâyına yüz sürmeyen hâk ile yeksân olmadı Doğmadı hurşîd-i âlem tâb-ı devlet âşıka Dilrubâ kim âşıkım vahdette üryân olmadı49 Form: ? 18b Beste: ? Usûl: Çember Nola ki ağlarsın felek hercâyi cânânın mı var Her makāmı seyr ider bir mâh-i tâbânın mı var Bağını ey bûstân fasl-ı hazân mı itti zerd Yohsa bâşı taşta bir serv-i hırâmânın mı var Form: ? 19a Beste: Itrî Usûl: Hafif Ben âşık-ı mahzûn-i perîşânı unutma Ben hasta-i mihnetkeş-i hicrânı unutma Her dem dir idin be seninim gayre ne minnet Ol demleri yâd eyle o devrânı unutma Te re lel lel lel lî te re lel lel lel lî Te re lel lel lel lî ten te re lel lel lî50 49 Eserin Hasan Ağa tarafından Muhâlif ırak makāmında bestesi için bkz. Üngör, c.1, s.682; Güfte Mecmuası ( Duran ), vr.17a; Hasan Gülşenî ( Erden ), Beste-i Hâfız, vr. 19a 50 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 17a; Hasan Gülşenî ( Erden ), Beste-i Hâfız, vr. 19a
32
Form: ? 20a Beste: ? Usûl: Devr-i revân Geçmeden gül mevsimi vakt-i çemen fasl-ı bahâr Servinâzım vaktidir azm-i gülistân idelim Pâyı bûsun arzusiyle döşenmiş lâlezâr Servinâzım vaktidir azm-i gülistân idelim Yüzüne konmuş benefşe makdemin eyler niyâz Hasretinle lâleler de şem’-sûz-i gül-izâr Reh-güzâre bakmak içün güller olmuş ser firâz Servinâzım vaktidir azm-i gülistan idelim Bâd-pâne zevkler idelim geşt ü güzâr Gâhî Kağıthâne gâhî idelim azm-i Hisâr Ola dil-hâh üzre hemvâre muvâfık rûzigâr Servinâzım vaktidir azm-i gülistân idelim Form: Semâi 20b Beste: ?51 Usûl: Kebir Beni hicr âşina iden benim baht-ı siyâhımdır Seni hep bî-vefâ iden yine kendi günâhımdır Sen itdin hem dem ağyârı ben idem nâle vü zârı Buna kāil midir bâri ki âdil pâdişâhımdır Beni sevdi deyü tenhâ rakîbe eyledin şekvâ Benim çok sevdiğim hâlâ buna diler cân penâhımdır Siyah zülfün kemend itmiş dil-i uşşâka bend itmiş Nicesin derd-mend itmiş benim te’sîr-i âhımdır Derûnum çâk çâk iden bu ….. helâk iden Seni hıfz-ı hatâ iden benim âfet-nigâhımdır
51 Hasan Gülşenî ( Erden ), Beste-i, Asgar Kemânî, Güfte-i Hıfzî, vr. 22b
33
Form: ? 21b Beste: ?52 Usûl: Semâi Bir cefâ-cû yâr imişsin bilmedim Hemdem-i ağyâr imişsin bilmedim Mihrini ümid iderdim ben senin Bî vefa dildâr imişsin bilmedim Cânım yel le le lel lî yel le lel lî yel lel lâ Ah efendim bilmedim vây Mâhur Form: ?53 22b Beste: Naâti Dâmâdı Usûl: Çember Bir safâ kesb eyle kim peymâneler reşk eylesün Neşve-i serşârına meyhâneler reşk eylesün Mahrem ol bir bezm-i hâs-ül hassa kim bî-ihtiyâr Âşinâlar dâğ urup bîgâneler reşk eylesün54 Form: ? 22b Beste: Molla Usûl: Çember O düzdü gamze tuttu işte sad çâk itti dâmânım Aman ey çeşm-gîrâ bâri sen koyver giribânım Ne hâlet var o şûhun nahl-i kadd-i cân-fezâsında Ki reftârın görüp yoldan döner ömr-i şitâbânım55
52 Hasan Gülşenî ( Erden ), Beste-i Asgar Kemânî, Güfte-i Hıfzî 53 Güfte Mecmuası ( Duran ), Form, Nakış, vr. 19a; Hasan Gülşenî ( Erden ), vr. 29a 54 Eserin notası için bkz. Trt arşivi, nr. 2237; Hânende (Ceylan Toz Toz), s. 171; Üngör, c. I, s. 643
34
Form: ? 22b Beste: Tosunzâde Usûl: Zincir [İlk mısrâ okunamadı] Meta’-ı hüsn-i bahâ denk denge yaslanmış Bu şehr-bend-i melâhatte çok kumaş yatur Yâr yâ le lel lî ömrüm yel lel le lel lel le lî yâ Der-fıraş yatur Form: Kâr-ı Vasiyetnâme 22b Beste: Hoca Usûl: Türkî Darp Ez ömrü hod in yekdu nefs piş nedârîm nebeşîn nefsitâ nefsi tâ to
berârîm dir dir teni teni tel lel lâ lî ten nâ ten nâ yâ lâ yâ lâ yâ le lî dir dir
teni teni tel lel lâ ……ten nâ tâ dir dir tâ nâ tene tâ dir nî ah ah yâr56
Form: Kâr-ı Gül bi-ruh-yâr57 22b Beste: Hâce Usûl: Hafif Tâ dir ten ten te ne nî te ne nâ dir tâ delli tâ nen nâ de le dellî ten dillere
dillere dille dir dir tâ nâ tene nen tene nen tâ dele dellî ten gül bi ruh yâr
hoş nebâşed bî bâde bahar hoş nebâşed yâr men ten dir nâ dellî tâ ten nâ
tâ nâ dir nâ te ne tâ dir nî det dere diller ler dir ten nen nâ dele dellî diller
dir tânâ delle tel lel le ne nî tâ dir nî te ne dir dir dir dir tâ nâ dir dir tâ nâ
tene nen nâ dir nî hey yâr dost mîrim ah?? yârim murâd-ı men bî-bâde
hâne-i sânî reksiden serv-i hâlet gül bi savt hezâr hoş nebâşed meyan
hâne tarfı çemen hevâyi bostan yâr yâr bî lâle izârı hoş benâşid yâr-i
men mükerrer lâzime dellî tâ dellî tâ dellî tâ nen tâ nâ dir nâ tene nâ dir
55 Güfte Nedim’e âittir. Bkz. Abdülbâki Gölpınarlı, Nedim Divânı, İstanbul, İnkılap Kitabevi, 1951, s.313 56 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 19b 57 Eserin notası için bkz. Dârü’l-elhân Külliyâtı, no:43; TRT arşivi, nr. 5590
35
nî cân nekd mohekker est Hâfız vaz behezşar hoş nebâşid yâr-i men hey
yâr dost mîrim ah yârim murâd-ımen vaz behezşâr hoş58
Form: ? 23a Beste: Üsküdârî Mehmed Efendi Usûl: Çember Haddeden geçmiş nezâket yâl ü bâl olmuş sana Mey süzülmüş şîşeden ruhsâr-ı al olmuş sana Buy-i gül taktîr olunmuş nâzın işlenmiş ucu Biri olmuş hoy birisi destmâl olmuş sana Ömrüm canım aman yâl ü bâl olmuş sana59 Form: ? 23a Beste: Corci Usûl: Hafif Bezm-i çemende şîveler ile yürür müsün Câna cemâlin âyînede hiç görür müsün Uşşak zâre bu şeh-i vaslın deriğ idüp Her bî mezâka la’l-i lebin emdirir misin Yâr yâr yâr yele lel lel lel lî şîveler ile yürür müsün Form: Semâi 24b Beste: Bekir Ağa Usûl: ? Sen benim hiç bilir misin nemsin Nûr-ı dîdem sürûr-ı sînemsin Rûşenâ sâz çeşm-i pür nemsin Nûr-ı dîdem sürûr-ı sînemsin
58 Kârın şâiri güfte mecmuasında verilmemiştir ancak içinde adı geçtiği üzere şâir Hâfız Şirâzi’dir. Güftedeki birtakım değişiklikler için bkz. Üngör, c.I, s.642; Hâfız Post ( Doğrusöz ), vr. 18b; Hânende (Ceylan Toz Toz), s. 166 59 Güfte Nedim’e âittir. Bkz. Hasibe Mazıoğlu, Nedim, Ankara, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 1988, s.54
36
Rûh-i ma’nâyı lafz-ı cânânsın Sûret-i hüsn ü hey’et-i ânsın Gözde peydâ gönülde pinhansın Nûr-u dîdem sürûr-u sînemsin Nâz ü şîven didikleri ma’nâ Hey’etinden ibâret olsa sezâ Sen benim ey fürûg ü mihr ü behâ Nûr-ı dîdem sürûr-ı sînemsin Râhat-ı cân-ı bî karârımsın Hırz-ı bâzû-yi i’tibârımsın Kurretü’ül ayn-ı iftihârımsın Nûr-ı didem sürûr-ı sînemsin Sensin ey nûr-ı çeşm ehl-i nâzar Şekl âmâde bir peri peyker Ey olan hak pâyi kühl-i basar Nûr-ı dîdem sürûr-ı sînemsim Form: Semâi 24b Beste: Hasan Ağa Usûl: ? Sâkiyâ meclise gel cismime gelsün cânım Ahdlar tövbeler ol sâgara kurban olsun Ayağın sakınarak basma aman sultânım Dökülen mey kırılan şîşe-i rendân olsun Merhabâ ettiğin ellerle revâ mı güzelim Eller öpsün o sükker lebleri de ben durayım Bâri lütfeyle a zâlim biricik yüz süreyim Pâyın olmazsa eğer kûşe-i dâmân olsun Şuhsun neyleyim ammâ ki yalan söylersin Her zaman böyle Nedimâ’y firîb eylersin
37
Hamdır meyve-i vaslım sana olmaz dersin Olsun ey tâze nihâl-i çemen-i cân olsun60 Form: ? 24b Beste: Itrî Usûl: ? Sahbâ-yi la’lin cilvegerü peymâneden peymâneye Ol duhter-i rezdir gezer meyhâneden meyhâneye Dervîşi o çeşm pür humâr ittikçe meyl-i nakış kâr Olsun bu şarkı bergüzâr rindâneden rindâneye Eşkin güher cânândır bir sîneden bir sînedir Mestûr olur gencînedir vîrâneden vîrâneye Mihr-i cân serv-i nâzım mest-i nâzım işvebâzım Meded ey dost dost Form: Semâi 25b Beste: Hâfız Usûl: ? Uşşâk senin hüsnüne gurbân olsun Baktıkça sana dîdelerin kân olsun Âyînede timsâline bir kez nâzar eyle Sen aksine aksin sana seyrân olsun61 Form: Semâi 25b Beste: Molla Usûl: ? Göz gördü gönül sevdi seni ey yüzü mâhım Kurbânın olam var mı benim bunda günâhım Şâyân-ı kerem bir kulunum eyle mürüvvet Sultân-ı kerem-kârım efendim dil-i şâhım Cânım nâzik efendim serv-i nâzım İşve bâzım dil-nüvâzım gel efendim ey yüzü mâhım62 60 Hasan Gülşenî ( Erden ), vr. 35a; Muhalif ırak makāmında, Abdullah Ağa tarafından bestesi için bkz. Üngör, c. I, s. 682 61 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 20a; Hasan Gülşenî ( Erden ), vr. 37a
38
Pençgâh Form: ? 26b Beste: Kul Hâce Usûl: Nim Sakil Ten ni ten nen nî te ne nen nî tâ dir nî cânım dem dir lel lâ dir dir tâ nâ te
ne nen nî tâ dir nî mîrim diller dir teni teni te nâ te ne ten dir nâ ha yârim
ter dillî ten ten tennâ tenenen dir nâ…mîrim hey ki nazar ber to kerd
cânım bâz be bostân nereft cânım arzûyi to cânım ez gol reyhân nereft
cânım terennüm
Form: Nakış 27b Beste: Kûçek İmam Usûl: Türkî Darp Sûyi nigâr ……nâme merâ mükerrer … âteş dilim ne ……..mürgdür
hevâ dim derellâ dir dir tâ nâ te ne ne tâ dir nî ten nâ yâ lâ ye lel lâ le lî
tâ dir del lî tâ dir del lî tâ dir dellî ten tâ mükerrer ten nâ dir ten nâ dir
dim derellâ dir dir ten tâ nî tâ nî tâ nî tene dir dir ten nâ …..âteş-i dilim
ne …… ……………
Form: ? 28b Beste: Âheni Usûl: Devr-i revân Salma nazlım beni gurbet eline Elâ gözlüm sensiz kande gideyim Gark olup yaturam çeşmim seline Elâ gözlüm sensiz kande gideyim Sabrolunmaz firâkına ağlanur Âteş-i hasrette yürek dağlanur
62 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 21a; Hasan Gülşenî ( Erden ), Güfte-i Nahîfî, vr. 37a; Üngör, c. I, s. 292
39
Kande gitsem sensiz yolum bağlanur Elâ gözlüm sensiz kande gideyim Lütf idüp silsen dü çeşmimden gamı Bana ağyâr sözü virir elemi Hayâlimden gitmez aslâ kademi Elâ gözlüm sensiz kande gideyim63 Nevâ Form: Beste 29b Beste: Es’ad Efendi Güfte: Nâilî Usûl: Çember Oldu eşkim gülşen ârâ-yi hevescûlar gibi Aktı gönlüm bir nihâl-i işveye sular gibi Özge mecnûnum ki pey-der-pey hayâl-i çeşm-i yâr Dolanur etrâfımı ser-keşte âhular gibi64 Form: Yahşirûne 29b Beste: ? Usûl: Hafif Ten nen nen nen nen nen nen dere dellâ dir tâ dettere tel lel lene tâ dir nî
tel lel lâ nî tel lel lâ nî dir lel lâ dir nî hey tâ ye le lâ yele lâ ye lel lî tâ şâh-ı
men hey hey hey hey mâ fil hevâke yahşirûne ahhâ ahhâ yârim beder’el
miz dir nâdir nâ dere dellâ dir nâ detdere dillim ter lâ yel lîdetdere dellâ
düm düm dere dellâ dir dir tâ nâ deredillim ter lâ yel lî tel lel lâ nî tel lel
len tâ nî tâ nâ dir dir dir dir dir dir dir dir dir ten dir dir tenî tel lel le nî det
dere dillerler dir tâ nâ yele le lel lâ …dost yahşirûne ahhâ ahhâ
yârim…….hey cânım ahhâ ahhâ mîrim hey yâr-i men65
63 Hânende (Ceylan Toz), s. 132 64 Güfte Mecmuası ( Duran ), Başlıksız, vr.19a 65 Güfte Mecmuası ( Duran ), Kâr-ı yahşirûne, Hâce, vr.22b
40
Form: Beste 29b Beste: Hâfız Usûl: Çember Gamze bî rahm olduğu müjgânlarından bellidir Tığ-ı hun âşâmı nakış-ı cevherinden bellidir Hâl-i ruhsârından anla hâlimi itme suâl Âşıkın baht-ı siyâhı ahterinden bellidir 66 Form: Kâr 31b Beste: Hâce Usûl: Hafif Dere dellâ dir dir ten dir tene nî ten dir dir tene nî ten dir dir tene dir nî
dere dil dil dil dil dere dille dellâ dir dir ten tene nî ten ten tene nî ten ten
tene nî ten ten tene nî tenî tâ dir dir ten cânım şenîde-i ki çe migoft ahhâ
ahhâ cânım ahhâ ahhâ yârim ahhâ ahhâ hânım ahhâ ahhâ mîrim bülbülan
çemen detdere dir tenî tâ dir dir ten tel lel len tel lel lene dir dir ten delle
dir tenî tâ dir dir ten tel lel len tel lel lene dir dir ten detdere dir tenî ten
delle dir tenî ten dellâ dir dir tene nî tâ tel lel len tene nî tene ne nâ dir tene
nî tene ne nâ dir tene nî tel lel lene dir dir ten det dere dir … tâ dir dir ten
…..dillere dir tenî tâ dir dir ten ……tene nî ten nen nâ dir tene dir dettâ
deredillâ dir nâ dere dellâ dir nâ dere dellâ tel lel len cânım yel
yelâ……vây vây ahhâ hey ahhâ hey yâr-i men cânım hey hey hey hey
yârim belî yâr-i men makbûl-i men dost dost dost dost mîrim a murâd-ı
men bend-i sânî …….zebân ……ahhâ ahhâ yârim ahhâ ahhâ cânım ahhâ
ahhâ hânım ahhâ ahhâ mîrim şâhzâde ………….. meyan hâne ten dir dir
tene nî ten dir dir tene nî ten dir dir ten tel lel lâ uşşâk ten tene dir nâ ten
tennâ ter delel lâ nâ nevâcânım ten tel lel lel lâ nâ dir nî bûselik tene dir
dey tâ dirdir ten nâ hüseynî mükerrer dere dillere ten dir dir tâ nâ tene dir
nî ………..dere dellî ten yele le lî yele le lî ahhâ büzürk dere dellî ten det
dere diller ler dir tânâ tene tendir rehâvî ten dir dir ten nî ten nî ırak dere
66 Hâfız Post ( Doğrusöz ), Şâir Vecdî s.151; Hasan Gülşenî ( Erden ), vr. 39a
41
dellî ten tel lel len ter dellâ lâ nâ hicaz tene dir dir ten nâ tene nen dir
ısfahan tene nî tâ nâ ten dir dir tâ nâ ter dellâ lâ nâ kûçek cânım det dere
dir nî tâ dir dir ten ……delle dir tenî tâ dir dir ten …..tene nî ten nen nâ dir
tene dir detdâ dere dellâ dir tâ dere dellâ dir nâ dere dellâ tel lel len cânım
şehzâde…….….vây vây ahhâ hey ahhâ yâr-i men cânım………..67
Form: Nakış 32a Beste: Antâbi Usûl: Hafif Hey dere dim dim dir ye lâ dir nâ dere dellâ dir dir ten nen nâ dere dellî
ten hey vây delle delle delle delle delle dir dir ten nen nâ dir dellî ten
tuhfe-i mîrim negîred hatrı efkâr mâ sâye-i gül ber netâ ber kûşe-i
destârımâ68
Form: Semâi 32b Beste: Recep69 Usûl: ? Gül yüzlülerin şevkine gel nûş idelim mey Iyş eyleyelim yâr ile şimdi demidir hey Bu kavli okur bülbül-i gûyâ oluben ney A dillere dir nâ tene dir ney Mecliste durur cümle ayağ üstüne beyler İçin içelim deyu komuş başına eller Bu kavli sürâhi eğilip sâgara söyler A dillere dir nâ tene dir nâ tene dir ney70
67 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 22b; Hâfız Post ( Doğrusöz ), vr. 61b 68 Güfte Mecmuası ( Duran ),Form: Kâr-ı Tuhfe, Beste: Hâce, vr. 22a; Hânende (Beyhan Toz), s. 267 69 Eserin tamâmı ve Tab’î Mustafa Efendi tarafından bestelenmiş Beyâti makāmında notası için bkz: TRT, Türk Sanat Müziği Seçme Eserler 1, Ankara, Müzik Dâiresi Başkanlığı Yayınları, 1999, s. 50 70 Hasan Gülşenî ( Erden ), Kadrî, vr.45b; Üngör, Beste: Tab’î Mustafa Efendi, c. I, s. 57
42
Form: ? 33b Beste: Hâce sultân Usûl: Türkî darb Tâ nâ tenî ten tene tâ dir nî vây te lel lel lâ tene tâ dir nî mükerrer tâ dir
ten nen tâ dere tel lel lâ nâ dir nî dir dir ten ten nâ dere tel lel lene tâdir
nî mükerrer dir dir ten tel lel len düm derllâ dir nî düm derellâ dî derellâ
tene tâ dir nî ………………… ………………………… …………ahhâ
hey ahhâ hey belî yâr-i men ahhâ yârim ahhâ cânım belî……
mükerrer ahhâ ahhâ ahhâ cânım imdâd-ı men vây
Form: ? 33b Beste: Hâce Usûl: Türkî darb Ey bi hayr ez girye-i huneyn ciğeri çend mükerrer bâz ay ki der pây-ı to
rîzem guheri çend mükerrer tenen nen dir tene nen dir te ne dir ….tâ dir
tenî tel lel lenî tene tendir mükerrer tâ dir tâ dir tâ dir tâ dir yele le lel le
lel le lî mükerrer dost dost71
Uşşak Form: ? 34b Beste: Hâfız Usûl: Devr-i Kebir Pister-i hicrinde bilmez hâbi rahat neydüğin Düşde görmez hasta-i aşkın ifâkât neydüğin Ser gerân-ı aşkına la’lin sunardın mey değil Bilsen ey sâkî humârı câm-ı firkat neydüğin
71 Hâfız Post ( Doğrusöz ), vr. 62b
43
Form: ? 34b Beste: Recep Usûl: Remel Her kâküle sad-pâre gönül şânelik eyler Her silsile-i turre ki dîvânelik eyler Dil kûşe-i çeşminde karar ideli yârin Mahmur da olsa yine mestânelik eyler Yâ lel lel lel lî âh ye le le lel lî yâ lel lî Dost beli yâr-i men 72 Form: ? 35b Beste: ? Usûl: Devr-i Revân Bir güzel sevdi kim âna her nevcivan reşk eylesün Cân gibi sînende yer etsün cihân reşk eylesün Sîne-i pür dağdan dil-i mürg kılınsun nâleler Satlığ diğün hezârın gülistân reşk eylesün Olma ey rûh-i revân vahdette vü kesrette de Tâ görüp üns ü sefâ ins ü cân reşk [eylesün] Çeşme-i hayvânın ağzı suyun aksun sözün Hızr istesün ânı bahr bir zamân reşk eylesün Form: ? 35b Beste: ? Usûl: Devr-i Revân Beni terk itti sultânım kiminle yâr olur şimdi Dehânı sükker efşânım kiminle yâr olur şimdi Derûna saldı âteş ko yaksun beni ol mehveş Acep kadd çekti ol serkeş kiminle yâr olur [şimdi] Rakîbe eyledi ragbet bu olmaz mâni’-i vuslat Bana çok eyledi mihnet kiminle yâr olur şimdi 73
72 Hâfız Post ( Doğrusöz ), Şâir: Fehim, s.172; Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 28a 73 Hasan Gülşenî ( Erden ), Form: Şarkı,Beste: Ali Çavuş, Usûl: Semâi, vr. 57a
44
Form: Semâi 36b Beste: Hâfız Post74 Usûl: ? Nice doyunca görem sen gel nâzik beden [i] Kendi kirpiğim oluptur bana gözüm diken [i] Çıkmasun âhım odu ağzımı açtırma benim Yakmasın sûz-i derûnum seni söyletme beni75 Form: ? 36b Beste: Bekir Ağa Usûl: Semâi Âteş-i aşkınla cânâ dil kebâb olmaktadır Hûn-i eşkim dest-i sâkide şarâb olmaktadır Âkıbet yaktı beni pervâne veş ruhsârına Gün be gün ol mehcebinim âfitâb olmaktadır Cânım yel le lel l ele lel lel lel lî vây âfitâb olmaktadır76 Beyâti Form: 40b Beste: Na’lçe Usûl: Devr-i Revân Karar itmez ebed bir dem bu cism-i nâ-tuvan sensiz Neler eyler bana görsen bu çerh-i bî amân sensiz Beni tenhâ koyup giden belâ gencinde anmazsın Ne dirlik bâğ-ı âlemde gül-i rûh-i revân sensiz77
74 Hafız Post mecmuasında yok 75 Üngör, Bestekâr: Dede Zekâi Efendi, c.I, s.111; Güfte Mecmuası ( Duran ), Beste: Kadrî, vr. 31a 76 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 31a; Hasan Gülşenî ( Erden ), Makām: Beyâtî, vr. 87b 77 Güfte Mecmuası ( Duran ), Beste: Âhenî, Usûl: Devr-i revân, vr. 33a; Hasan Gülşenî ( Erden ), Form: Şarkı,Beste: Âhenî, Usûl: Devr-i revân, Güfte-i Vâhid, vr. 72a
45
Form: ? Beste: Hâfız 40b Usûl: Sakil Zülfün hevesi dillere bir derd-i ser oldu Sevdâ-i muhabbet ne acep fitneger oldu Cemden haber-i gamzen alınmak nice mümkün Ol kenduyi evvel bitirüp bîhaber oldu78 Form: ? Beste: Musli Efendi 40b Usûl: Frenkçin Hatt-ı izârını görse senin bu hâlet ile Benefşe ser be zemîn ola sad hacâlet ile Yapışa hançer-i berrâna el amân diyerek Miyân-ı yâre sarıl Fâizâ nezâket ile Ye le le lel yâ lel ye le lel lel lel lel lel lel le lî Ola sad hecâlet ile79 Form: ? 40b Beste: Nazîm80 Usûl: Nim Devir Değil câm-ı mey açıldı gül-i bâğ-ı tarâb şimdi Nola gülsek açılsak biz dahi ey gonca leb şimdi Seni hercâyi bir âfet kopar derlerdi tıfl iken Benim âşûb-ı devrânım o sözler çıktı hep şimdi81
78 Hâfız Post ( Doğrusöz ), Şâir Cevrî, s.185; Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 33a; Hasan Gülşenî ( Erden ), Güfte-i Cevrî, vr. 63a 79 Hasan Gülşenî ( Erden ), Beste: Musalli Çelebi, Güfte-i Fâiz, vr. 64b 80 Nazîm’e âit güftenin tamâmı için bkz. Rûşen Ferit, Bestekâr Şâir Nazîm, İstanbul, Hilâl Matbaası, 1933, s.25. Ayrıca eserin notası için bkz.Ferit, ekler bölümü; Dârü’l-elhân Külliyâtı, no:39; TRT arşivi, nr. 3189 81 Hasan Gülşenî ( Erden ), vr. 63a; Hânende Mecmâsı (Beyhan Toz), Beste: Nazîm, s.164
46
Form: ? 40b Beste: ? Usûl: Remel Dilber olucak ol meh-i tâbân gibi olsa Tâb-ı ruh-i hurşid-i dirahşân gibi olsa Teşbih ider cûşişini eşkime ummân Kim ağlar idi dîde-i giryan gibi olsa Cânım yâ lel lî yel le le lel lel lite re lî yel le le Lel le le le lel lî vây aman belî yâr-i men Form: ? 40b Beste: Nazîm Usûl: Çember Hâk-i pâyı dilrubâ kim tutyâ-yı dîdedir Tutyâ-yı nûru mahzeyler cilâ-yı dîdedir Yâri gördük de nola çeşmimden aksa sular Dahî çok su götürür bu mâcerâ-yı dîdedir Yâ yâr yâr mâcerâ-yı dîdedir82 Form: Semâi 42b Beste: Bekir Ağa83 Usûl: ? Ey lebleri gonca yüzü gül serv-i bülendim Ey gamzesi âşûb-ı cihân şâh-ı levendim Her vech ile tâbında sana vardır pendim Ey tâc-ı serim iki gözüm cânım efendim Tûti misin âyine misin ey leb-i sükker Kim lezzet-i güftârın olur kande mükerrer Hayretle bakın hüsnüne bu mısrâyı söyler Kurbân olayım yâr o âne cânım efendim84
82 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 33a 83 Eserin Acemaşîrân makāmında İsmail Dede tarafından bestesi için bkz. Dârü’l-elhan Külliyâtı, no: 15; TRT, TSME 1, s. 2 84 Hasan Gülşenî ( Erden ), Güfte-i Sâid, vr. 77a
47
Form: ? 43b Beste: ? Usûl: Devr-i Revân Hasret-i şîve-i reftârın ile Beni sevdâya salan sensin sen Heves-i zülf-i siyehkârın ile Beni ferdâyâ salan sensin sen Emdürüb la’lini cânânım Hasret-i aşkla kurur ki cânım Va’de-i vaslına sultânım Beni ferdâye salan sensin sen Ey gönül sen beni mecnûn itdin Bir saçı leylîye meftûn itdin Derd-i aşkınla ciğer-i hûn itdin Beni sahrâya salan sensin sen85 Form: Şarkı 43b Beste: Kemânî Mehmed Usûl: Devr-i Revân Görmesem bir lahza ey serv-i hırâmânım seni Arzu eyler dil-i âşufte sâmânım seni Hep güzellerden güzelsin şuhsun mehpâresin Cümleden a’lâ beğendim şâh-ı hûbânım seni Câ-be-câ ruhsat virüp nuzzâre-i ruhsârına İltifat itmez misin hiç âşık-ı dîdarına Ben kulun gâyet kapıldım hüsnüne etvârına Îtimâd eyle efendim pek sever cânım seni Sevdiğim bu nâz ü istignâlara ne oldu sebep Yohsa âşık olduğum bimez misin câna acep Bâri bir lütf eylesen zâlim dil-zâra bu şeb Yok mu insâfın seven ölsün mü sultânım seni
85 Hasan Gülşenî ( Erden ), Form: Şarkı, Beste: Bekir Ağa, vr. 71b
48
Âşık virmem seni dünya meta’ı virseler Bir nigâhın rahm-i şeydâye bin dilber değer Eyleyüb bâ cümle hûbanı cihânı ser-te-ser İntihab itdim seni ey mâh-ı tâbânım seni86 Form: ? 44a Beste: ? Usûl: Devr-i Revân Hayli demdir hüsnünün meftûnunum ey nevcivân Hasretinle dîdelerden dâima hûnum revân Bir kişi geldikte bana âşıkım ben de dise Ânı âşık zannederim sana sevgilim hemân Hüsn-i mir’âtın görüp ben de hayrân eyledim Kimi gül didi bir zamân kimi didi erguvân Mâilim ben ol güle ki güller andan aks olur Cümle mahbûbân içinde birsin ey şâh-ı hûbân Gel kerem kıl lutf idüb ağyâr ile itme selâm Âşık u ma’şuk beyninde lâzım tercümân Azmî-i bî-çâreyi vaslınla şâd it sevdiğim Câna geçti firkatin billâhi ahvâlim yaman87 Form: ? 44a Beste: ? Usûl: Devr-i Revân Felek yâd itti yârimden Ayırdı sanki cânımdan Ricâm ancak budur senden Misâfirim alın dağlar Gidiyorum ben çöllere Kaldı sevdiğim ellere
86 Hasan Gülşenî ( Erden ), vr. 70b 87 Hasan Gülşenî ( Erden ), Form: Şarkı,Beste: Hakkâk Hacı Mehmed Ağa, Güfte-i Azmî, vr. 69a
49
Sirişkim aktı yollarda Çeşmim yaşı silin dağlar Bindim esb-i firâkına Çaptım kızılbaş akına Beni bu nâz yıkana Helâl itmem bilin dağlar Gideceğim çöl îrandır Yatağım senin hâredir Kaldı yârim saraydadır Gidiyorum bilin dağlar Ben ağlarım yâne yâne Gözüm yâşı döndü kâne Yolum şimdi hemdâne Gidiyorum görün dağlar Form: Semâi 44b Beste: ? Usûl: ? Nûr ile gelüb meclise ey mâh-ı münevver Teşrîfine bin cân ile müştâkız efendim Uşşâk senin pâyine sadrinde yer eyler Teşrîfine bin cân ile müştâkız efendim Gel makdem-i şevkinle bize eyle himâyet Gelmenle bulur yeter yeter ey şûh şitâret Teklîf seni gülbe-i ahzâna ne hâcet Teşrîfine bin cân ile müştâkız efendim88
88 Hasan Gülşenî ( Erden ), Beste: Hakkâk Hacı, Güfte-i Fennî, vr. 75b
50
Form: Semâi 44b Beste: ? Usûl: ? Hüsnünü gördüm sevdim beğendim Artmada derdim rahm it efendim Cevr ise efzûn kalp mahzûn Gam ise şeb-hûn rahm it efendim Leblerin müldür ruhlerin güldür Kāilem oldur rahm it efendim Sen bî-rahmsın pür zahm-ı dilsin Zahmımda emsim rahm it efendim89 Nühüft Form: ? 45b Beste: Itrî Usûl: Remel Çeşmin gibi mest olmak içün câma mı düştün Aksin gibi câm-ı mey-i gülfâma mı düştün Bûs itmek umarsın kef-i sîminini yârin Bilmem yine ey dil tama’-ı hâme mi düştün Yel le lel te lel le lel lî te re lî ye lel lele lel le Lel lî yâ le lî yâ l eli yâ l eli yâ le le lel lel lî90 Form: ? 45b Beste: Hasan Ağa Usûl: Hafif Benden o şûha arz-ı hulûs et cihân cihân Çekdiklerimi söyle sabâ hep yegân yegân
89 Hasan Gülşenî ( Erden ), Beste: Bekir Çavuş, vr. 76a 90 Hasan Gülşenî ( Erden ), Güfte-i Nâbî, vr. 91a
51
Andırdı bana bîm-i sırât-ı kıyâmeti Ol mûmiyân kâmet-i bâlâ amân amân Dile le del lî dile le del lî dile le del lî Dir dir ten nâ ah tene ni tâ dir tene tağnâ91 Form: ? 45b Beste: Yusuf Çelebi Usûl: Zincir Ne feyz-i şevke ne ser sebze-i bahâre döner Bu köhne çerh-i felek bilmezin ne kâre döner O mehveşin bakamam rûyine hicâbımdan Heman sahife-i ruhsâr-ı lâlezara döner Tere lel lî yel lel lel lî ca yelel le lel le la Lî yâ le yâr yâr bahâra döner92 Form: ? 45b Beste: Es’ad Efendi Usûl: Nim Devir Tercümân oldu nigâh-ı leb dilcûsundan Aldım âğâz haberin çeşm-i suhen-gûsundan Eser-i na’lî değil reh-güzârında neylî Çâk olur hâk zehi lezzet-i pâbûsundan Yâr cânım yele le lel le lel lî93 Form: ? 45b Beste: Efendimiz Usûl: Darbeyn Eser yok nice demdir bûy-i zülf-i meşkbârından Dil-i şeydâ şikâyet itmesin mi rûzigârından Bizi netdiyse itdi dest-i peymâyı hûn itdi Figān ol gamzene feryâd-ı çeşm-i şîvekârından 91 Güfte Mecmuası ( Duran ), Makām: Nevâ sünbüle, vr. 39a; Hasan Gülşenî ( Erden ), vr. 91b 92 Hasan Gülşenî ( Erden ), vr. 91b 93 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 39a
52
Form: ? 45b Beste: Bekir Ağa Usûl: Zincir O şûh olursa bana mihribân murâdımca94 Müsâid olmuş olurdu zamân murâdımca O tarz-ı tavrı tabiatımca şîve-i gönlümce Hırâm-ı cilve acâip miyân murâdımca Belî yâr-i men belî şâh-ı men Belî yâr yâr murâdımca95 Form: ? 45b Beste: Hasan Ağa Usûl: Devr-i Revân Lisânın anlarız ol gamzenin irfânımız vardır Belî söz bilmeziz ammâ biraz iz’ânımız vardır O şûhun sundığı peymâneyi red itmeziz elbet Anınla böyle ahd itmişiz peymânımız vardır Koçup her şeb miyânın câna canlar katmada ağyâr Be hey zâlim sen insâf it bizimde cânımız vardır Güzel sevmekde zâhid müşkilin vâr ise bizden sor Bizim ol kande çok tahkîkimiz itkânımız vardır Münâsibdir sana ey tıfl-i nâzım huccetin al gel Beşiktaş’a yakın bir hâne-i vîrânemiz vardır Sıkılma bezme gel bîgâne yok dâ’vetlimiz ancak Nedîmâ bendeniz var bir dahî sultânımız vardır [Başlıksız] 45b Yine ben hâke teşrîf eyledin safâ geldin Kudûmünle idüb şâyeste sultânım
94 Eserin notası için bkz. Dârü’l-elhân Külliyâtı, no: 65 95 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 39a
53
Form: Nakış 46b Beste: Bekir Ağa Usûl: Semâi Şitâb-ı bâd-ı sabâ sûbesu çemenbeçemen
Nukûş-u mevc kılar cû be cû çemenbeçemen
O serv dilkeşe gayetle iştiyâkından
Dizilidi câm-ı sürahi sebû çemen be çemen
Düm deredilla dir nadir dir ten dir dir nâ dir dir ten mükerrer terdili ter
dilli ter dilli te nen ni det dir dilli nî vây işvebâzım var yâr mestnâzım
yâr ey yâr dost dost dost canım yeleli ey çare… ……… ……bendi elem
et rehâkün ben saili vasl-ı tüem lütf-u kerem et bimâkün terdilli terdilli
terdilli terdilli terdilli terdilli manen dit dere dilli ney vây dizildi câm –ı
sürahi sebû çemen be çemen96
Form: ? 46b Beste: Bekir Ağa Usûl: Semâi Vefa iderse o rûh-i revân murâdımca Bu cism-i mürde bulur tâze cân murâdımca Tabiatımca o ruhsâr meşrebimce olub Mezâkım üzre o gab-gab-ı dehân murâdımca Canım ye lel lâ yel le lî ömrüm yel lel lâ yel le lî Tere lel lî ye lel lî yele lele lele lî Ömrüm yel le lel l eli hey yâr hey Dost murâdımca Form: Semâi 46b Beste: ? Usûl: ? Sözü cânlar bağışlar câna bir cânânımız vardır Yüzü hurşîde benzer bir meh-i tâbânımımız vardır
96 Eserin notası için bkz. Dârü’l-elhân Külliyâtı, no: 66
54
Elin ko sîne-i billûra rahm it âşıka zîra Beyaz üzre bizimde pence-ber fermânımız vardır Ömrüm canım yele lele lele le lel l eli vây Ömrüm tele lele lele lelli dost aman Cânânımız vardır97 Form: Semâi 47a Beste: Es’ad Efendi Usûl: ? Yetmez mi temâşâ-yi cemâl elde sunarsın Ey âşık-ı mihnet-zede buldukça bunarsın Öptürmeğe va’ad itmiş idin sâki ayağın Peymâne gibi ahdine durmaz da dönersin Beyhûde çekersin feleğin germ ile serdin Geh âteş olursun gamla kâh sönersin Bülbül heves-i derd ile kalmadı sebâtın Geh hâristâna gehî gülzâre dönersin Canım yele lel lel lel lel lele lele lelli
Ömrüm yele lel lel lel lel lele lele lelli
Canım yele leli ömrüm terele lî
Ömrüm yele lel lel lî yel lel lî tere lele lî
Yel le leli tere leleli hayrânın
Olam a gözüm kurbanın olam
Gel gel gel gel gel gel peymane
Gibi ahdin durmadan dönersin98
Form: Semâi 47a Beste: Bekir Ağa Usûl: ? Sad devlet ile niyyet-i teşrîf-i odam itdin Ben rûzekeşi hicrini bî hüzn ü gâm itdin
97 Hasan Gülşenî ( Erden ), Nühüft, Hasan Ağa, vr. 96b 98 Güfte Mecmuası ( Duran ), Makām: Nevâ-sünbüle, vr. 39b
55
Pâyına idersem yeridir vârımı endâht Ey pâdişeh-i mülk-i melâhat kerem ittin Canım yele lel lel leli ömrüm tere
Lel lel leli mirim yele lel lel leli
Canım yele lel lel leli sad devlet
Niyyet-i teşrîf-i odam ittin99
Form: Semâi 47a Beste: ? Usûl: ? Gubâr-ı pâyına çeşm-i cihân-yân müştâk Hırâm-ı nâzına âlem cihân cihân [müştâk] Bu intizâr çekilmez …… bir içim sûya Cemâl-i Yûsuf’a olmasa kârbân [müştâk] Yâ la yel lel la lî yel lele la lî100 Acem Form: ? 51b Beste: Hâfız Usûl: Hafif Bir şuha âşıkım bana bin mekr ü âl ider Bir serve mâilem ki gamı kaddi dâl ider Nûş-ı lebin diler gönül amma o seng dil Virmez safâ-yi sadr nüh-mum u nüh-bel ider Yâr yele lel lele lel lele lel lel lel lele Lel le lel lî belî yârım cânânım belî şâh-ı men101
99 Güfte Mecmuası ( Duran ), Makām: Nevâ sünbüle, vr. 39b; Hasan Gülşenî ( Erden ), vr. 96b; Notası için TRT arşivi, nr. 9043 100 Hasan Gülşenî ( Erden ), Makām: Nühüft,Beste: Rıfat, vr.96b 101 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 43a
56
Form: ? 51b Beste: Recep Usûl: Çember Arzu itsem acep mi zülf-i yâri şâne-veş Yandı dil tâb-ı cemâl-i hüsnüne pervâne-veş Nâza âğâz eyle Tâhir el niyâz itdikçe sen Oldu gitti âşinâsından o meh bîgâne veş Hey yâr zülfl-i yâr-i şâne-veş102 Form: ? 51b Beste: ? Usûl: Darb-ı feth Olub hançer bedest ol mâ’il-i dâd olmayan çeşmin Yine kan dökmek ister rahme mu’tâd [olmayan çeşmin] Biraz âsûde olsun gamze-i tîğin der-niyâm itsün Yeter uşşâka ol muhtâc-ı cellâd olmayan [çeşmin] Dir nî nî tene nen tâ nâ dir nî yele lele lel lî Ra’nâyı-men cânım ye le lel lel le yel le lî makbûl-i men Form: ? 51b Beste: Hoca Usûl: Muhammes Hey bütidârem ki kerd-i yâr yâr hey hey hey yâr ah kerdi gül zi sünbül
sâyebân ahhâ ahhâ ahhâ dâred yâr ahhâ yârim ahhâ cânım mükerrer dere
dellâ dellâ dellâ dir nî dir dir ten nî ten nî ten ten nî tâ nî tâ nâ dere dim
nî vây sûz-i sünbül sâyebân dâred yâr ahhâ yârim ahhâ cânım bend-i
sânî behâr-ı ârızeş hattı behûn erguvan dâred yâr ahhâ yârim ahhâ cânım
……..meyan hâne hüdâra dâd-ı men hey hey hey hey yâr bistânı yâr vây
dost ez vey şahne hey hey hey hey yâr meclîs-i yâr vây tâ nâ dir nâ dir
dir tâ nâ dir nî mükerrer dir dir tenî tenî ten nen nî tâ nî tâ nâ dere düm
102 Hasan Gülşenî ( Erden ), Beste-i Neyzen Derviş Ahmed, Güfte-i Tâhir, vr. 101a
57
yel lel lâ ki mey-i bâdigerân hordest-ü bâ men sergerân ahhâ ahhâ….yâr
ahhâ yârim ahhâ cânım … kû kû …… kû …..ki an ayyârı şehrâ şûbi
ahhâ hey ahhâ hey âşûb be telhi keşt-i Hâfız yâr yâr hey hey hey yâr
güşt-i Hâfız ra ve sükker der dehân……………..ahhâ yârim ahhâ
cânım103
Form: Murassa’ 51b Beste: ? Usûl: Hafif Ter dim dillere dir ten dir dellâ nâdir dir ten ter dellâ nâ dir dir ten nen
nâ dere dellî men be fikr-i tû çi gûyem behayâl-i digerân hem hayâl-i o
merâ bih zi visâl-i digerân dere dim dey tâ dim dir dir ten nen ten ten ten
ten tene ne nî ten te ne ne nî dere dim dir dir ten nen nâ dere dillî ……..o
merâ ahhâ hey ahhâ hey hey cânım hey hey hey hey 104
Form: Semâi 55b Beste: ? Usûl: ? Dil hüsnüne bin cân ile âşıkdır efendim Hunâb-ı dü çeşmim âna nâtıkdır efendim Uyma sakın ağyâre münâfıktır efendim Kıyma bana lutfeyle ki yazıktır efendim Bir mislini görmüş mü ki dünya senin âyâ Ey ruhleri meh sînesi mir’ât-ı mücellâ Hurşîd-i felek benzeyemez vechine aslâ Âlem sana kul olmaya lâyıktır efendim Nâz ü revişin fitnede âşub-ı zamansın Amma yine erbâb-ı dile râhat-ı cânsın Lutf eyle bana merhamet et şâh-ı cihânsın Lutfî yoluna bende-i sâdıktır efendim105
103 Üngör, c.I, s.1; Güfte Mecmuası ( Duran ), Kâr-ı Bitûdâr, vr. 42a; Hâfız Post ( Doğrusöz ), vr. 86b; TRT arşivi, nr. 2694 104 Güfte Mecmuası ( Duran ), Kâr-ı Murassa, Beste: Hâce, vr. 42b 105 Hasan Gülşenî ( Erden ), Makām: Uşşâk, Beste: Abdülbâki Ağa, Güfte-i Lütfî, vr. 58a
58
Acemaşiran Form: ? 56b Beste: Usta Ömer Usûl: ? Kimi mestâne sihr-i yâr ile gülşende yatur Kimi derd elem-i hicr ile külhanda yatur Künc-i mihnette rakîbâ beni tenhâ sanma Yâr eğer sende yatarsa elem bende yatur106 Form: ? 56b Beste: Hasan Ağa Usûl: Remel Mestâne hırâm-ı nigehi mest yerinde Hançer ne gezer bilmem o şûhun kemerinde Üftâdelerin zülf ile nisbeti bisyâr Tâ’dâd idemem ben hele saçın eserinde Ah ömrüm yâ lâ yele lel lel lel lî tereli Yelel le lelle yellel lî yâr yerinde Nihavend Form: Kâr-ı kavl-i üryân 57b Beste: Hâce Abdülkadir Usûl: Devr-i revân Hey güzeşti ârzû ez hüdâ ah ah serv-i nâz be bûs-i to mârâ cânım selâm-ı
merdüm çeşmim hey hey hey hey hey hey hey hey yâr yâr ki gûyed an kef
yara cânım ti nâ dir tendir ten nen dir te nâ dere tellî nî delle diller ler dir
ten nen nî tenâ nâ nî tâ ten nen nâ dere dillî tâ nen nen nâ dere dillî nî vây
selâm-ı merdüm çeşmim hey hey ..hey hey hey hey hey hey yâr yâr ki
106 Güfte Mecmuası ( Duran ), Beste: A’mâ, Usûl: Evsât, vr. 48a
59
gûyed an kef ü yara cânım hey yâr hey hey cân hey hey dost hey hey hey
hey ahhâ yâr ki gûyed an kef ü yara cânım hâne-i sânî felek ki mîberend
ez tiğ ahhâ ahhâ serv-i nâz zehci mehi garibân cânım eceb medaneki
resâned hey hey hey hey hey hey ey hey yâ yâr behem dûyâr cüdârâ cânım
tenâ dir tendir ten nen dir tenâ dere dillî nî meyan hâne berûn hırâm demi
tâ ber âverend şehâdet tâ nî tâ nen ten nâ dere dillî tâ nen nen nâ dere dillî
nî vây çü negîrend halâyık hey hey hey hey hey hey hey hey yâr yâr kemâl
son hüdârâ cânım hey yâr hey hey cânım hey hey dost hey hey hey hey yâr
yâr kemâl son hüdârâ cânım hâne-i râbî karar sabr ez hâfız yâr teme’
medâr to ey dil ten ne ten tene ne ten ten te nen tene ne nen tene nî tenî
tennâ ah karar çist hey hey hey hey hey ömrüm vây gûdam habkücârâ tâ nî
tâ ten nen nâ dere dillî tâ ten nen nâ dere dillî nî vây karar çist saburi hey
hey hey hey hey hey hey hey yâr yâr güdâm hab kücârâ cânım hey yâr hey
hey cân hey hey dost hey hey hey hey yâr yâr hab kücâra cânım107
Form: Nakış 58a Beste: Mahmud Usûl: Muhammes Ka’be peymây-ı muhabbet ger be sahrâ be güzerd
Mevc-i aşk-i zemzem ez evc-i Süreyyâ begüzerd
Det dere diller ler dir ten nen nî tâ nâ dir nî tâ nâ
tâ nâ dir nî zîbâ-yı men mükerrer tâ nî ten nen nî
tâ nâ dir nî tâ nâ dir lene tâ dir nî mükerrer mevc-i
aşk-i zemzem ez evc-i süreyyâ begüzerd hey ahhâ
hey ra’nâ-yı men hey ahhâ hey makbûl-i men108
107 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 50a; Hânende (Ceylan Toz), s.73; Notası için bkz. Yavaşça, s. 426 108 Hânende (Ceylan Toz), s. 73
60
Form: ? 58a Beste: Acemler Usûl: Fer’ Bağbân ger penç rûzi sohbet-i gül bâyedeş ez cefâ-yı hâr-ı hicrân sabr-ı
bülbül bâyedeş ten nen dir dir ten dir tâ nî ten düm derellâ dir dir ten dir tâ
nî ten nen tene tendir tenne tendir tâ nî ten ez cefâ-yı hâr-ı hicrân sabr-ı
bülbül bâyedeş hey hey ahhâ hey zîbâ-yi men ahhâ ahhâ ahhâ makbûl-i
men109
Arazbar Form: ? 61b Beste: Molla Usûl: Muhammes Ey hüsn-i şu’le-sûz-i cihân mâh-peykerim Hasret-i nâzda rûyine mihr ü münevverim Derd-i firâk cânıma geçti yetiş yetiş Sermâye-i serv-i dilim nâz-perverim Cânım benim efendiceğim şûh-dilberim İrmese dest-i arzû-yi dil visâline Men’ itme bâri dîdemi seyr-i cemâline Lutf eyle gâhî nüzhet-i hâtır-ı melâline Sermâye-i serv-i dilim nâz-perverim Canım benim efendiceğim şûh-dilberim Form: ? 61b Beste: ? Usûl: Devr-i revân Bir âteş pâre çıktı tıfl-ı dil bendine ırağ olsun Serây-ı şehriyâr-i aşka verdim ben çerağ olsun
109 Hasan Gülşenî ( Erden ), Makām: Segâh, Beste: Ayntâbî, vr. 235a
61
Hemân dûr itmesün bir kez derûndan tir-i müjgânı Beni mecrûh-ı cevr eylerse de âlemde sağ olsun O şâh-ı mülk-i istignâya hâlim arz olur elbet Hele bir kerre baht-ı nâmüsâitte mesağ olsun Gelürse sîne-i pür-sûzî o gülruh temâşâya Rahîmî vâdi-yi gamda sana dağ üstü bağ olsun Nâzenînim işve-bâzım serv-i nâzım berûy-i tîr-i müjgânın110 Form: ? 61b Beste: Miskî İbrâhim Usûl: Hafif Tercümân oldu nigâh-ı leb-i dilcûsundan Aldım âğız haberin çeşm-i suhen-gûsundan Eser-i na’lî değil reh-güzârında neylî Çâk olur hâk-i rehî-i lezzet-i pâbûsundan Serv-i nâzım aman efendim111 Form: Şarkı 62b Beste: ? Usûl: Semâi Yetmez mi sana bister-i bâlin kucağım Serdoldu hevâ çıkma koyundan kuzucağım Âteşlik eder sana bu sînemdeki dağım Serdoldu hevâ çıkma koyundan kuzucağım Yaklaştı şitâ ebr-i siyeh tuttu cihânı Kalmadı sabâ’nın gezecek tâb ü tüvânı Kurbânın olam geçti boğaz seyri zamânı Serdoldu heva çıkma koyundan kuzucağım
110 Hasan Gülşenî ( Erden ), Form: Şarkı, Beste: Abdülbâki Ağa, Güfte-i Rahîmî, vr. 121a 111 Güfte Mecmuası ( Duran ), Makām: Nevâ sünbüle,Beste: Es’ad Efendi, Usûl: Fer’
62
Sen böyle soğuk yerde niçün yatar uyursun Billâhi döğer dur hele dâyen seni görsün Dahi küçüksün yalınız yatma üşürsün Serdoldu heva çıkma koyundan kuzucağım112 Babatâhir Form: ? 63b Beste: Virdî Diyârbekrî Usûl: Çember Nesim-i bül heves giysûyi cânânımdan el çeksün Çeker bir gün nedâmet âh ü efgânımdan el çeksün İşittim der imiş bâd-ı sabâya söyle vâliye Perîşân eylerim zülf-i perîşânımdan el çeksün113 Form: ? 63b Beste: Itrî Usûl: Darb-ı Feth Merdümlük eyleyüb bana kılsan vefâ eğer Çeşmin114 ucuyla iki gözüm bir nazar yeter Gerçek mi ola bir söz işiddim benim beyim Bir kerre bûsen alanı dirler ki bin yaşar Ye lele lele lele lele le lel lî vây Terele le lel le lel leli yâr bana Kılsan vefâ eğer ah yele lele le Le lel lî tere lele lellî115
112 Güfte Nedim’e âittir. Bkz. Mazıoğlu, s.186; Eserin Rahmi Bey tarafından bestesi ve notası için bkz. Kültür ve Turizm Bakanlığı ,Türk Mûsikîsi Klasikleri, s.72 ; TRT, TSMSE 2, s. 365; Millî Eğitim Bakanlığı, Türk Mûsikîsi Klasikleri, İstanbul, 1970, Fasikül 5, no: 72 113 Hasan Gülşenî ( Erden ), Güfte-i Verdî, vr. 125; Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 55a; Hânende (Beyhan Toz), s. 303 114 ‘çeşmin’ kelimesi yerine mecmuada ‘cismin’ kelimesi yazılıdır, ancak anlam bütünlüğü gözetildiğine yazım hatâsı olduğunu varsayarak ‘çeşmin’ olarak yazdık 115 Hasan Gülşenî ( Erden ), Beste-i Hâfız, vr. 125a
63
Form: ? 63b Beste: Mü’ze Çelebi Usûl: Muhammes Bağ-ı bân sünbül okur biz dahî gîysû diyelim Nâfe âhûya gerekse biz de bu diyelim Çünkü hercâyilik itti bize de mehrûlar Geliniz biz de vefâsızlara yâhu diyelim116 Form: ? 63b Beste: Itrî Usûl: Evfer Çeşmimde görüp sanma ki lâht-ı ciğeridir Seyyâh-ı cihândır sana gül-berg-i teridir. Âdem çıkamaz hüsn-i rızâsiyle muhassal Dil kûyine gülzâr-ı cinân virse yeridir Zâlim aman ey yâ lel le lî dost Yel lel le lî dost yâ le le le lel le lî Yâr yâr yâr hey ciğeridir aman aman ey vây Form: ? 67a Beste: Tosunzâde Usûl: Devr-i revân Yakdı beni çün âteşi hicrâna yana ki Bir âh ideyim ben de o da şöyle yana ki Kandilli kenîsâya dolanub sîne-i pâkı Âgûş-ı çelîpâ sana göğsündeki çâkı Nâr-ı sitemi dağ yakub laht-ı ciğerde Yandı yüreğim âteş-i bî-derd-i şererde Bir kâfire dildâde olup semt-i Fenerde Döndü sulu mânestere bu dîde-i pâkı Râzı mı olur bu siteme Hazreti İsa Meryem Ananın cânı için ey büt-i tersa
116 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 55a; Hânende (Beyhan Toz),Beste: Küçük Müezzin, s. 305
64
Kim kûyun ola geştinle kanlı kilisâ Gel Vehbî’nin olma sebeb-i mevt-i helâkı117 Form: Semâi 67a Beste: Hakkı Usûl: ? Sahbâ-yi lebin bâde-i hamrâya değişmem ey lebleri gülgûn Reftârını bin serv-i dilârâya değişmem ey kāmet-i mevzûn Sende bu siyeh çeşm ile bu zülf ki vardır âlem sana bende Leylâ’yâ değil ben seni dünyâya değişmem olsam dahi Mecnûn Dünyâyı tutup velvele-i şevket-i hüsnün ey hasret-i hûbân Ben bendeliğim devlet-i dârâya değişmem ey taht-ı hümâyun Gûş eyleyüb efgânımı ol gonca dehânım ağyâre değişmem Fenni hele bülbül-i şeydâya değişmem kıldı beni mecnûn 118 Form: ? 67a Beste: ? Usûl: Devr-i Revân Sabah olsun ben şu yerden gideyim Garip bülbül gibi feryâd ideyim Sen gidersen yâ ben kime kalayım Uyan hey gözleri mestânem uyan Dilberin başına dostun tâc olur Sevip ayrılması gâyet güç olur Sevdâye düşen hâli nic olur Uyan hey gözleri mestânem uyan Dilberin başına altun cefâsı Dilerim mevlâdan benim olası Aldı beni gözlerinin alası Uyan hey gözleri mestânem uyan119 117 Hasan Gülşenî ( Erden ),Beste: Hasan Ağa, vr. 127b 118 Hasan Gülşenî ( Erden ),Beste: Es’ad Molla, vr. 130b 119 Eserin İbrâhim Ağa tarafından Mâhur makāmında bestesi için bkz. TRT, TSMSE 1, s.317
65
Form: Semâi 67b Beste: ? Usûl: ? Bahâr olsa yine sahrâ serâpâ lâlezâr olsa Bize nûş itmeye sâkiye şarâb hoşgüvâr olsa Açılsa goncalar yer yer figāna başlasa bülbül Piyâle devrine tenhâ kenâr-ı cûy-i bâr olsa Görünce kāmet-i çengi figān itse yine neyler Okunan meclîs-i meyde babatâhir hisâr olsa Rûh âteşbâr olub meyden perîşân olsa gönüller Tebessümle nigâh itse güzel pek şîvekâr olsa Tekellüf olmasa aslâ süzülse gelse âğûşa Görüb bu lutf-i dilberden de Şehrî şerm-sâr olsa Form: Semâi 67b Beste: ? Usûl: ? Benim âfet-i cihânım yoluna fedâ bu canım İşit âh ile efgānım yeter itme bu cefâyı Sürem nigârım hele kalmadı karârım Değil elde ihtiyârım yeter itme bu edâyı Sana ben dedimse ol gül kızarub gül olma gel gül Beni öldürdü bu gönül yeter itme bu edâyı120 Sabâ Makāmı Form: ? 69b Beste: Ağa Kaftâni Usûl: Darbeyn Muhammes Lutf-i felek ki illere âb-ı şarâb ider Dilteşne-i muhabbete bahri serâb ider
120 Hasan Gülşenî ( Erden ),Beste: Es’ad Molla, 130b
66
Vecdî tahammül eyle sipihrin cefâsına Birgün olur ki eylediğinden hicâb ider Yâ le lel lel lî tere lel lel lel lî Lel lel lel lî yâr hicâb ider121 Dügah Form: ? 69b Beste: Bekir Ağa Usûl: Sakil Sînemde tâne şerhaların reşk-i bağ olur Ol lâlezâr hasrete dâğım çerağ olur Gel gül ki tâ visâlinle kāmyâp olam Ey meh sevip sevilmeğe belki yesağ olur122 Form: ? 69b Beste: Hasan Efendizâde Usûl: Çember Hemân tek vâkıf olsun hâle nâmem vusûlüne Değildir yohsa ol şâhın gönül redd-i kabûlüne Dilin feryâd ü âhı halka-i zülfünde ol şûhun Sabâ da Rif’atâ bir bestedir çember usûlüne Dügah Form: ? 69b Beste: Es’ad Efendi Usûl: Çember İzârın gül gül olmuş bûseden dil dâğ dâğındır123 Hased ol bâğ-ı bân-ı aşka kim gülçîn-i bağındır Nümâyan olmadıkça subh-ı vüslat sönmesün yansun Fitîl-i dâğ-ı firkat sînede ey dil çerâğındır124
121 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 58a 122 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 60a 123 Eserin notası için bkz: Dârü’l-elhân Külliyâtı, no: 142; TRT arşivi, nr: 6787 124 Üngör, c.I, s.120’de Şâir, Nâilî ; Güfte Mecmuası ( Duran ), vr.60b
67
Dügah Form: ? 69b Beste: Es’ad Efendi Usûl: Hafif Nigâh-ı hîyrelenür çeşm-i âfitâb sana Meğer ki sâye-i zülfün ola nikâb sana Sırişk-i dîde-i hasretle sûriş-i aşkam Verir nedenlü füzûn olsa âb ü tâb sana Ah yele lellel lele le lel le lel lel l ele lel lî Afitâb sana125 Form: Kâr-ı Sûret-i çin 70a Beste: Hoca Usûl: Hafif Dere dillim dir tellen dellâ dir ney tene dir ney dir tenî tâ dir ney dir tenî tâ
dir dir ten nen ney tâ nâ dir dir tâ nâ ten nen ne ney tâ dir ney tâ dir ney
ger sûret-i çîn bâ rûh-i hûbî to bedâvist dit dere dillî ney ancâ heme ger
sûret-i incâ heme muanbest cânım dit dere diller ler dir ten nen nî tâ nâ dir
dir tâ nâ dir ten nen nâ dere dillî nî dir dir te tel lel len dit dere diller ler dir
tâ nâ dere dim dim dir tâ nî ten 126
Form: Harmeni 70b Beste: Hâce Usûl: Türkî darp Ey sünbül to rihte dir dir dir dâmen-i gül hey hey yâr belî yâr-i men
vây belî belî belî belî a murâd-ı men vây müşk-i siyeh rihte pirâmen-i
gül hey hey yâr belî yâr-i men vây belî belî belî a murâd-ı men127
125 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 60a 126 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 57a; Hâfız Post ( Doğrusöz ), vr. 30b 127 Hâfız Post (Duğrusöz),Form: Nakış, vr. 31b
68
Form: Amel 70b Beste: A’mâ Usûl: Türkî darp Ez sabâ hey dârem hey hey belî yâr-i men mükerrer vây ahhâ ahhâ âh
peyâm ko gûş kûn belî mâh-ı men vây tâ nen ney dir dir ten ne nen tâ dir
tâ mükerrer tâ dir te nî tel lel lenî tâ nâ dir nî yâ lel lî yel lel lâ hey belî
şâh-ı men vây mükerrer ahhâ ahhâ ah peyâm ko gûş kûn belî şâh-ı men
ahhâ hey ahhâ ahhâ hey nâzenîn ahhâ yârim ahhâ cânım hey merde dil hey
hey ahhâ hey hey belî yâr-i men vây ahhâ ahhâ ah peyâm ko gûş kûn belî
yâr-i men vây ahhâ ahhâ ah peyâm ko gûş kûn belî yâr-i men vây128
Form: Amel 70b Beste: Hâce Usûl: Türkî darp Dil ze dost dil ze dost ah dil ze dost mâ mâ mâ berdân nâzenîn yelî yâr-i
men yele le lî yel lel le lî yâ hâ le lel lî yele le lî yâ lel le lel le lî yâ hâ le
lel lî hey hey hey hey hey hey hey hey belî nâzenîn belî yâr-i men hey
cânım vây hey cânım vây hey nâz ahhâ yâr-i men nişâbur hey hey hey
hey hey hey hey hey belî nâzenîn belî yâr-i men
Form: ? 70b Beste: Hâce Usûl: Türkî darp Nefs ber âmed ….ez to ber ...âyed figān ki baht-ı men ez hûb
der…….âyed mükerrer dir dir ten tel lel len âh yele lâ yel lel lâ yel lel lâ
lî dost yele lâ yel lel lâ yel lel lâ lî yele le lî yel lel le î belî yâr-i men
mükerrer ……..baht-ı men ez…………hey cânım belî yâr-i men …
………… ………..
128 Güfte Mecmuası ( Duran ), Beste: Şeştârî, vr. 58a
69
Form: ? 72b Beste: Hâfız Üsküdâri Usûl: Muhammes Ey beni derd-i gam-ı aşk ile bîmâr iden Çeşmimi nemde dili gamda koyub zâr iden Nâvek-i gamla beni yâreleyüb bî-sebeb Lütf-ıla ağyârının derdine tîmâr iden Seyr-i gülistân idüb gayriyle eyleyenim Külhen-i gamda yerim hasretle nâr iden Âşık-ı gam dîdesin nâz ile bilmezlenüb Gayri hevâ cûları kendüsüne yâr iden129 Form: Şarkı 72b Beste: Hasan Çelebi Usûl: ? İdüp azm-i sefer cânân esîr-i mihnet oldum ben Garîb oldum vatanda mübtelâ-yı firkat oldum ben Kanâat eylemezken nazre-i dîdârına evvel Değil mektûba şimdi bir selâma hasret oldum ben Sen inkâr eyledin hem-bezm-i ağyâr olduğun ammâ İşittim mâcerâ-yı vâkıf-ı keyfiyet oldum ben Gülistân-ı visâlin eylemişler güllerin hubbile Nişân-ı bûse gördüm dağdağ gayret oldum ben Dahî hâli iken bend oldum ol zülf-i perîşâne Sana ey bî-vefâ sermâye-i cem’iyyet oldum ben Olup âsude-ser âşûb-i kâm-ı bezm-i kesretle Resîmâ sâkin-i dârü’l-emân-ı uzlet oldum ben130
129 Hasan Gülşenî ( Erden ), vr. 136a 130 Hasan Gülşenî ( Erden ), Güfte-i Resîm, vr. 138a
70
Form: Semâi 73a Beste: Es’ad Efendi Hazretleri Usûl: ? Bend oldum o zülf-i anberîne Dil verdim izârına berine Dil su gibi akdı bâğ-ı hüsnün Nahl-i gülüne sanev berine Tâ dir ten ten nâ tene dir nâ te ne dir ney dem dir lel lâ dir nâ tene dir nâ
tene dir ney Mükerrer canım yele lel lel lel lel lel lel le lel lî ömrüm tere
lel lel lel lel lel lel le lel lî kurbanın olam yâr yâr lel le lel lî hayrânın
olam yâr yâr lel le lel lî dil dil su gibi akdı bağ-ı hüsnün hüsnün nahl
geline sanuberine131
Dügah Form: Semâi 73a Beste: Es’ad Efendi Usûl: ? Sayd ider bin dili bir dâm ile zülf-ü siyehin Düşürür bin dili bir dâma şikenc-i külehin Sad hased merdümün çeşmime kim mahremidir Kasr-ı dîdemde hayâlin gibi bir padişehin Cânım yel lele lel le lel le lel l ele le lel l ele l ele lî Dâm-ı zülf-ü siyehin132 Form: Semâi 73b Beste: Itrî Usûl: ? Gel külbe-i ahzânıma ey serv-i revânım Cevr itme yeter bende-i mahzûnu unutma Kan ağlamadan kalmadı hiç tâb-ı tuvânım Cevr itme yeter bende-i mahzûnu unutma
131 Güfte Mecmuası ( Duran ), Makām: Dügâh, vr. 60b 132 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 60b; TRT arşivi, nr. 9245
71
Ben âh iderim kûşe-i gamda tek ü tenhâ Ağyâr ile sen gül açıl ey gonca-i ra’nâ Kalbinde hiç insâf u kerem yok mudur âyâ Cevr itme yeter bende-i mahzûnu unutma Gözden nice demdir ki birini hüdânın Fevzi-î belâ dîde-i mihnetkeş-i ……. Âhım sakın alma hey bir tâne civan Cevr itme yeter bende-i mahzûnu unutma Çargâh Form: ? 74b Beste: ? Usûl: Türkî Darp Ah aşk âmed ve dil zi dest-i mâ burd dir dir tenî tel lel lenî yele le lî yâ
hâ lâ yâ lâ ye le le lel ten ten ten ten tene ne nî tâ tene nî tâ dir tenî yel lel
lenî yele le lel lî a aşk ahhâ yârim ahhâ cânım şâh-ı men hey hey hey hey
hey hey hey hey belî yâr-i men bend-i sânî âyed bir zi akl-ı mübtelâ burd
dir dir tenî tel lel lenî dir dir tenî tel lel lenî tâ nâ dir nî yele le lel le lel le
lî gülizâr tenî tenî dir dir tenî tenî tâ nâ dir nî tâ dir tâ dir tâ dir tâ dir
arazbâr yel lel lî yel lel le lî yâ le lel lî yâ le lel lî hicaz ten tel lel lene tâ
dir nî vây le lel lel yentir le lel le lel le lî dir tenî tâ dir tâ dir tene dir dir
ten tâ tenî tenî tenî nî çargâh ah aşk âmed ahhâ yârim ahhâ cânım şâh-ı
men he hey hey he hey hey belî mîr-i men133
133 Güfte Mecmuası ( Duran ), Form: Kâr-ı Aşk âmede, Beste: Baba Nevâî, vr. 61a; Hâfız Post ( Doğrusöz ), vr. 37b
72
Hüseynî Form: ? 75b Beste: ? Usûl: Muhammes Vasf-ı safâ-yı câm-ı cemi gûş ider miyüz Hiç biz kühen-i safâlıyla mey nûş ider miyüz Anmaz mıyız gamınla geçen günleri meğer Eyyâm-ı hoşgüzârı ferâmûş ider miyüz Tâ dir ten dir ten dir ten te ne tâ dir ni Cânım âh gûş ider miyiz134 Form: ? 75b Beste: Nazîm Usûl: Hâvî Şarâb içsem gelen gözümden o demde eşk-i hasrettir Benim mestâne kârım bezm-i gamda eşk-i hasrettir Çemende katre-i şebim letâfet bahş-ı sünbüldür O zülf-çîn çîn ham-be-ham eşk-i hasrettir Ah yele lel lel lî eşk-i hasrettir135 Form: ? 75b Beste: Haffafzâde136 Usûl: Remel Arz itmediğim yâre meğer yâre mi kaldı Yâ derd-i dile kılmadığım çâre mi kaldı Olmuş yine dil muğtekif-i kûşe-i hicrân Bilmem ki ânın hâtırı dildâra mı kaldı Ah yel le lel lel lel le lel lel lel l ele Lel l eli yâre mi kaldı137
134 Hasan Gülşenî ( Erden ), Beste-i Tosunzâde, Güfte-i Adlî, vr. 150b 135 Hasan Gülşenî ( Erden ), vr. 148a; Hânende (Beyhan Toz), s. 281 136 Rehâvî makāmında bestesi ve notası için bkz. Dârü’l-elhân Külliyâtı, no: 178
73
Form: ? 75b Beste: Recep Usûl: Çember O hat kim safha-i pâk-i ruh-i cânâne yazmışlar Duhân âyetleri kim gümüş fincâne yazmışlar Değil ebrû o bir tuğrâ-yi garrâdır ki çekmişler Cemâli emrine kim âşık-ı nâlâne yazmışlar138 Form: ? 75b Beste: Es’ad Molla Usûl: Çember Mâhe noksan erdi hüsn-i şu’le bâbından senin Âfitâb-ı ahşama cân itti hicâbından senin Revnak-ı bezm-i rakîb olmak mı yohsa niyetin Ey cefâcû böyle fehm itti şitâbından senin139 Form: ? 75b Beste: Itrî Usûl: Muhammes Bezm ehline sâki bugün âmâde mi geldin Yâ bî-kadeh-ü bâde hemân sâde mi geldin Keyfiyyet mi sende zuhûr eyledi bilmem İşve ile meyin neşvesin icâda mı geldin140 Form: ? 75b Beste: Musallî Efendi Usûl: Devr-i kebir Şimdi meyli gönlümün bir servi hoş reftâredir Ol hilâl ebrû içün gönlüm gözüm âvâredir
137 Hâfız Post ( Doğrusöz ), Nazîre-i Hakîr, Güfte-i Rüşdî vr. 110a ; Hânende (Beyhan Toz), Beste: Hacı Mustafa Efendi, s. 190 138 Hasan Gülşenî ( Erden ), vr. 150b 139 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 63a; Hasan Gülşenî ( Erden ), vr. 149b 140 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 63a; Hasan Gülşenî ( Erden ), Güfte-i Nâbî, vr. 150a
74
Halk-ı mecnûn eyleyen ol gözleri sehhâredir Mihr-i âlem tâbdır ol dilber-i mehpâredir141 Form: ? 75b Beste: Itrî Usûl: Muhammes Elim irmez nideyim o bûy-i şimşâde İdeyim minneti yerden göğe dek feryâde Yazımda nakş-ı izârın müjde-i hûn âlûd Katî çok renk virüptür kalem-i bih-zâde Ah yele lel lel le lel l eli yâ lel yâ lel yel lî lî142 Form: ? 75b Beste: İmam Sagîr Usûl: Sakil Sâkî ko nâzı vakt-i gül ü erguvân geçer Bir nevbahâr olunca dahî çok zaman geçer Bir berg-i sebzi girmez ele nahl-i işretin Nice bahâr olur nice fasl-ı hazân geçer Form: ? 76a Beste: Hâfız Usûl: Darb-ı Feth Temennâmız ne nûş-ı meyde ne sâgarda kalmıştır Netîce-i arzû bir bî-bedel dilberde kalmıştır Gönül meyhânede şevkimiz mutrible kaldıysa Yine gam-ı âb-ı havâsı bî bedel bir yerde [kalmıştır] Ah yel lelele lel lel le lî ter yel lele lel le lel lî143 141 Hasan Gülşenî ( Erden ), vr. 149a 142 Hâfız Post ( Doğrusöz ), Güfte-i Bâkî, vr. 44b; Hasan Gülşenî ( Erden ), vr. 149b 143 Güfte Mecmuası ( Duran ), Başlıksız, vr. 63b
75
Form: ? 76b Beste: Kul Hüseyin Usûl: Muhammes Ten nen tendir ten tendir tene nî tâ dir nî dillî ded tâ dir nî tene nî ten tâ
dir nî hey ahhâ dost ahhâ ahhâ yârim şâha zi lütf-i eğer nazar-ı sûy-i mâ
küni hey ahhâ dost ahhâ ahhâ yârim derd-i dil-i şîkeste-i mâ râ devâ küni
ten nâ dir tene tâ dir ten tâ dir nî ten nen nendir tene tâ dir nî dost tâ tene
tene tendir tâ tene tene nen dir tâ tene ne ne nendir tene tâ dir nî derd-i
dil-i şîkeste-i mâ râ devâ küni cânım hey hey cânım hey mîrim dost
yârim sultânım murâd-ı men yâ imâm-ı zamân Mükerrer144
Form: Nakış 76b Beste: Hâce Usûl: Türkî darp Tâ ahhâ sünbül perçîn-i to ber lâle kere şod ahhâ yâr-i men hûn der dil-i
mecrûh-ı men nâle kere şod dim dere dire re dir ten tene tâ dir nî hây
dim dere di re re dir ten tene tâ dir nî hây düm dere dire re dir ten tâ ye
lel lâ yele le lî yele le le le le lî a mûrâd-ı men ….yâ lel lî yâ …lel lî yâ
le lel lî yâ lel lî yâ hâ lel lî yâ le lel lî ah…..nâ le………..murâd-ı men
ahhâ hey ahhâ hey ahhâ hey hey ahhâ hey ahhâ hey ahhâ hey hey ahhâ
hey ahhâ hey hey murâd-ı men145
Form: Şehadetnâme 76b Beste: ? Usûl: Düyek ……lev tebârek Allah yenterellâ yele lâ yele lel lel lî eşhedân lâ ilâhe
illallâh hu yâ hû dir dir ten tel lel len tel lel len tene ten dir tene tendir
tene tenddir dere tel lel lâ nî vây eşhedü146
144 Hâfız Post ( Doğrusöz ), vr. 40b; Hânende (Beyhan Toz), s. 276 145 Hâfız Post ( Doğrusöz ), vr. 41b 146 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 63b
76
Form: Nazîre-i tâ sünbül 76b Beste: Osman Efendi Usûl: Türkî darp Ey mürg-i seher aşk aşk ze…ahhâ ne beyâmûz hey vây mîr-i men dost
gân sohte râ cân cân şed âvâz neyâmed hey vây mîr-i men dost mükerrer
ter yelel lî yel lel le lî yele le lî dost dost yâle lel lî yel lel lâ lî yel lel lâ lî
mükerrer yentir lâ lî yentir lâ lî yel lel lâ lî mükerrer yele le lî yel lel le lî
yel lel lâ lî tere le lî yel lel le lî yel lel lâ lî kan sohte râ cân cân âvâz
neyâmed hey vây mîr-i men dost hey kıblem?? vây kurbân tu âm hey
zâlim vây hayrân tu âm mükerrer yele le lî yel lel le lî yel lel lâ lî tere le
lî yel lel le lî yel lel lâ lî kan sohte râ cân cân şed âvâz neyâmed hey vây
mîr-i men dost
Form: Nühüm zebânî 77a Beste: Hâce Usûl: Düyek Nühüm zebân ki yek zemâni bed-ü şumârem gamı ki kerd ne yek hava hey
ki ka hey ka hey zemen mirsed gamı ki dârem tâ nâ tel lel dellâ dellâ dir
dir tene nî tâ nâ dir nî dir dir ten tel lel len tene nî tenâ tâ dir tenî tel lel lenî
det dere dillim lere dim tâ nâ tânâ dir ten zîbâ-yı men147
Form: Nakış 82a Beste: Hâce Usûl: Semâi Der dil …….âfet çi hest nigâhest mükerrer tıfl ki
……………………hest mükerrer tâ dir tenî ten tel lel lî ten …….dir
tenî ten tel lel lenî ten zamân zamân ………..merâyed……..cihân
cihân………………….merâyed…………………………………………
……nedâremmükerrer meyan hâne ez ……felek……….dil-i uşşâk
mükerrer ………………………..mükerrer tâ dir tenî ten tel lel lenî ten
147 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 63a
77
…..zemânIyş cefâ pîş ……………………..cihân cihân hûn-i ciğer
…..………………………..
Form: Şarkı 82b Beste: Bekir Ağa Usûl: Devr-i revân Hücûm-i nâle-i şeb-gîrden zâlim haberdâr ol Beni bîmâr-ı hicrân eyledin sen dahî bîmâr ol Varub bir derd-mendi aldayub meger etme tek kâfir Dilersen âdem öldür yâre kes kan iç ciger hâr ol Ola cânâne ü peymânede el virmede vüslat Nedir bu cürmün âzı ey sipihr-i dun efsâr ol Çözülmüş tüğmeler çâk-ı giribân nâfe dek inmiş Buna sabr olunur mu zâhidâ sen âşık-zâr ol heman ser meclis-i rindâne gelmendir senin matlub gel ey bîgâne meşreb bâde içmezsen kadehkâr ol Nedîmâ’nın budur ancak sözü ey âfet-i devrân Gözün gibi beni bîmâr kıldın sen de bîmâr ol148 Form: ? 82b Beste: Bekir Ağa Usûl: Devr-i revân Hasretinle gülşenin bezm olmasın bî-âbütâb İtme ahşam olmadan nâz ile azm-i câme hâb Çıkmasun nâlem sipihre ey meh-i âli-cenâb Olmasun pâmâl hicrânın dil-i pür ızdırâb Şeh-levendim eyleme üftâdelerden ictinâb Hasretinle çektiğim bileydim ey kaşı kemân Tir âsâ hâne-i ağyâre olmaz revân
148 Hasan Gülşenî ( Erden ), Güfte-i Nedîm, vr. 157a
78
Gel peri-zâdem kerem kıl hâneme bir şeb nihân Olmasun pâmâl hicrânın dil-i pür ızdırâb Şeh-levendim eyleme üftâdelerden ictinâb149 Form: ? 82b Beste: ? Usûl: devr-i revan Dimâğ-ı câne bûy-i kâkül-i anber şemîm aldım Hevâ-yi sünbül dirler meşâme bir nesîm aldım İlik gibi geçirdim yâkâdan öksüzce bir tıfli Girîbân visâle yâ’ni bir dürr-i şemîm aldım Yapışmak muhtemeldir sâ’id bırak cânâne Bu şeb rü’yâda zîrâ destime bir gonca sîm aldım Hevâ-yi leyle-i zülfiyle sergerdân olur Şâkir150 Acep sevdâye düşdüm bâşıma kayd-i azîm aldım Form: ? 82b Beste: Duhter-i Dilhayat Usûl: ? Sabr ü sâmânım harâb ittikçe istignâları Aldı aklım ol mehin etvâr-ı müstesnâları Tâkatim tâk itti ol nevres nihâli tânenin Şîve-i reftâr-ı nâzı cünbüş-i vâlâları Ah belî belî lele lele lelli tel ele lel lî ah Ye lele lel le itdikçe istignâları Form: ? 82b Beste: ? Güfte: Sultan Mahmud Usûl: ? Bırakmam kayd-ı zülfün lâyık-ı zincîr olur sende Yine geçmem begim ol gamzeden dîger olur sende
149 Hasan Gülşenî ( Erden ), Güfte-i Râsim, vr. 154b 150 Şâir, Şâkir’dir.
79
Sana hercâyi dirler bende ki bir âşık saran Medâr-ı iftihârımdır eger teşhîr olur sende Form: Semâi 83a Beste: Itrî Güfte: Mevlânâ? Usûl: ? Nakd-ı kadem ez mahzen-i esrâr ber âmed151 Form: Semâi 83a Beste: Itrî Usûl: ? Mutrib ile sâzını kıl nağme-i dem sâz rast kıl âğaz Seyreyle ırak ile safâ hande it âğâz tâ keşf ola bu râz Nûş eyle rehâvîde bu dem savt-ı hüseynî gel hüsn ü hande Varmadan hicâza iriş ey tâlib şehnâz ur hamdle pervâz Cânım yel lel lel lî ömrüm yel lel lî mirim yel Lel le le lellellel leli canım yel lel lel ömrüm yel lel lel Mîrim yel lel lele lel lel lel lel lî dost Kıl âğâz Form: Semâi 83a Beste: Es’ad Efendi Usûl: ? Sâgar nâz-ı şîveyi ol iki çeşm-i meste vir Hançer-i hışm-ı kîne-yi gamze tiz deste vir Bir dimeziz ki mihr veş câm-ı zer olsun ey felek Sen bize mâh-ı nev gibi bir kadeh-i şîkeste vir Yâ lelli yel lel lî yele lelel le lel lelel lele Lel le lel l eli vây ol iki çeşm-i meste vir152
151 Hâfız Post ( Doğrusöz ), Güfte-i Şeyh Attar, vr. 49b 152 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 66a
80
Form: Semâi 83b Beste: Nihâvendi Usûl: ? Nidem meyânına kim yâr-ı hançerin sokunur Gönül tehi mi sanursun ucu sana dokunur Hevâ-yı nâzı o serv-i bülendin ey Yumnî Semâi beste yapıldı Hüseynî’de okunur Âh yelel lî yâ lel lel lel lel lel lî vây Semâi beste yapıldı hüseynîde okunur153 Hüseynî aşîran Form: Semâi 83b Beste: ? Usûl: ? Kime bülbül gibi âşıksın ey gül gülşenin kimdir Benim sensin efendim söyle sultânım senin kimdir Nedir feryâdın şûh-ı gül pîrâhenin kimdir Benim sensin efendim söyle sultânım senin kimdir Niçün tûtî-yi sıfat nutk eylemezsin ömrün vârı Dehânın yok mu îsâr it efendim kand-i güftârı Bileydim gam yemezdim kime meftûn olduğun bâri Benim sensin efendim söyle sultânım senin kimdir Temâşâdır muhabbet gör ne sûret âşikâr eyler Nigâh itdikçe mir’ât-ı mücellâya o mehpeyker Olub hayrân hüseynî hod be hod bu mısrâyı söyler Benim sensin efendim söyle sultanım senin kimdir Beni bıraktın sevdayı aşkı bî-mecâl itmiş Dil şûrîde ki fikr ü visâl-i âşufte-hâl itmiş Seni de Şâkir âsâ bir mehin mihri hilâl itmiş Benim sensin efendim söyle sultanım senin kimdir154
153 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 66a; Hasan Gülşenî ( Erden ), Güfte-i Yumnî, vr. 167b 154 Bu eser vr. 91a’da tekrar yazılmıştır.
81
Form: Semâi 83b Beste: Bekir Ağa Usûl: ? Bülbül-i dil ey gül-i ra’nâ senindir sen benim Berk-i gülde bû-yi istiğnâ senindir sen benim Halka-i zülfün hevâsı bendeni mecnûn ider Gönlüm âşüfte kılan sevdâ senindir sen benim Râh-ı aşkınla seninçün vârımı kıldım fedâ Cümle mâlik olduğum eşya senindir sen benim Gamz-ı ağyârıyla ânı kılma visâlinden cüdâ Dilberâ bu Şermiyâ-i şeydâ senindir sen benim155 Form: Semâi 83b Beste: Kadızâde Mustafa Çavuş Der Sarây-ı Hümâyûn Usûl: ? Sana benden efendim tuhfe-i cânım selâm olsun Kabûl eyle ne var böyle kârım işin tamâm olsun Hemîşe maksudum senden nigâh-ı iltifâtındır Heman bir gûşe-i çeşminle gönlüm şarkım olsun Benim senden murâdım budur ancak ey şeh-i bî-dâd Şehîd-i tîg-i gamzen olduğum âlemde nâm olsun Senin pâmâl-ı râhın olmağa ben hâke minnettir. Heman senden benim serv-i gülendâmım harâm olsun156 Form: Semâi 83b Beste: ? Usûl: ? Gel açıl ey gül-i ra’nâ cemâlin gülistân olsun Hezârân bülbül-i şeydâ dilinde destân olsun Müsellim tigine cânım esîrim sana sultânım Eger gamzen dahî kânım içerse nûş-cân olsun
155 Hasan Gülşenî ( Erden ), Güfte-i Şermî, vr. 161b 156 Hasan Gülşenî ( Erden ), Güfte-i Tâlip, vr. 162b; Kadızâde (Tanbûrî) Mustafa Çavuş’un diğer şarkıları için bkz. Suphi Ezgi, Tanbûrî Mustafa Çavuş’un 36 Şarkısı, İstanbul, Hüsnütabiat Yayınevi, 1947. Ancak bu şarkı bu eserde mevcut değildir
82
Değilken ben sana lâyık beni bil kendine sâdık Eger vâr ise bir âşık benimle imtihân olsun157 Bûselik [Başlıksız] 84b Ben ol mestim ki her dem mey içer meyhâne meyhâne Ne mümkün içmemek sâğer sunar mestâne mestâne Nigâhındır o sâkî kadeh pervâne meclisi kim Şarâb-ı işve ölçer döker peymâne peymâne158 Form: Niyaznâme 84b Beste: Koca Osman Usûl: Türkî Darp Ey şohteri ki naz râ midâni serv-i nâz ü işvebâz-ı men belî belî şâh-ı
menahhâ yâr-i men vây tene tendir tene ten dir dir dir ten did de dere did
de dere dir dir ten tâ dir ten ten nâ dere tel lel lene tâ dir nî vây dir dir ten
ten nâ dere tel lel lene tâ dir nî sad159
Form: Kâr-ı Deşt Erjen 84b Beste: Hoca Usûl: Sakil Tâ nâ tâ nâ dir dir ten tel lel lel lel lel lel len düm derellâ dir dir
didderellâ dir dir tâ nâ dere tel lel len cânım ….terk resten ve efrasyâb
kûn şehnâme bâ yedet sohenez bu turâb kûn tâ nâ tâ dir ten tel lel lel lel
len tâ nâ tâ dir ten ten ne nî ten ne nî ten nen nâ tene tâ dir nî tâ dere dillî
tâ dere dillî tâ dere dillî tâ dere dillî delellâ delellâ dir dir tenTen nî tâ
nen nî ah tâ nen nî dost tâ nen nî şehnâme bâ yedet sohen ez bû turâb160
157 Hasan Gülşenî ( Erden ), Rıfat, Güfte-i Yumnî, vr. 163a 158 Güfte Mecmuası ( Duran ), Tesbihçi, vr. 69a 159 Güfte Mecmuası ( Duran ), Hâce, vr. 68b; Hâfız Post ( Doğrusöz ), vr. 101b 160 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 68a
83
Form: Semâi 87a Beste: Tab’î Usûl: ? İderse nola gönül iltiyâm bûseliğe iltiyâm bûseliğe Kim ola olmaya mâil kelâm bûseliğe mâil kelâm bûseliğe Visâl-i yâr olur elbet müyesser işret eyle müyesser işret eyle Hemân ayak bassa görsen makām-ı bûseliğe makām-ı bûseliğe Çü serv-i nâzım işve-bâzım belî cânım ah belî ömrüm Yel lel lel lel lel lel lel le le lî amân amân amân Bi câne kim ey dost amân amân amân Olsa kim ey yâr yâr yâr dost hemân Ayak basagör sen makām-ı bûseliğe161 Aşîran Form: ? 87b Beste: Haffafzâde Usûl: Çember Âteş-i hasretle perdağ oldu câna sînemiz Tîg-i gamla çâk çâk oldu serâpâ sînemiz Lâleler güller açıldı bağ-ı sînemde benim Gel gül ey serv-i revânım kıl temâşâ sînemiz Dâri dârî uyan kıl temâşâ sînemiz162 Form: ? 87b Beste: Enfî Hasan Ağa Usûl: Muhammes Hasret-i hümyâze rîz itmiş hilâl kaşına Ol meh-i ne mihribânım girmiş ondört yaşına
161 Güfte Mecmuası ( Duran ), Başlıksız, vr. 69a 162 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 72a
84
Kendüden geçmiş gelür kanzil olup ol mest-i nâz Müjdeler kûy-i harâbâtın yine o bâşına Ah tere lel lel lele lî cânım yel lel l ele lel lî Tere lî yelel lel lel lel lel lel lel lel lî yâr hilâl kaşına 163 Form: ? 87b Beste: Tosunzâde Güfte: Nâbî Usûl: Çember Beni bir gün anub dildârım almazmış zebânına Dehânı tenkdir nâmım meger sığmaz dehânına Bugün ol kanlı zâlim yine gülgûn câmeler giymiş Acep kaç âşık öldürdü kaçının girdi kânına 164 Form: ? 87b Beste: Hâfız Usûl: Muhammes Bozulur ol yüzü âyîne eger eylesem âh İncinür iki gözüm derd-i dilimden her gâh Bir dem olmaz ki mey nâb ile mest olmaya yâr Sorsalar âşık-ı şurîdededir yine günâh165 Form: ? 87b Beste: ? Usûl: Evfer Bilmezlik ile işlerimiz heb hevâ imiş Âteş-i hayâl ittiğimiz bakş mâ imiş Mızrâb-ı dilden umma sakın nağme-i safâ Sâz-ı felekte târ-ı emel bî-nevâ imiş166
163 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 72a; Hasan Gülşenî ( Erden ), vr. 175a; Eserin notası için bkz. Salgar, s, 75; TRT arşivi, nr. 6018 164 Hasan Gülşenî ( Erden ), Makām: Bûselik aşîran, vr. 174b 165 Hasan Gülşenî ( Erden ), Makām: Bûselik aşîran, Güfte-i Hâletî, vr. 174b 166 Güfte Mecmuası ( Duran ), Tosunzâde, vr. 72a; Hasan Gülşenî ( Erden ), Makām: Bûselik aşîran, vr. 175a
85
Form: ? 87b Beste: Hazret Usûl: Muhammes Ol mestnâzı hayli zaman oldu görmedim Ruhsârına yüzüm nice demdir ki sürmedim Âvâre eyledi beni ümîd-i makdemi Bu va’d-i dil-i garîbi o şûha düşürmedim Ah yele lel lel lel lel lel lel lel lî yâr o şûha düşürmedim Form: 87b Beste: Itrî Usûl: Darbeyn Gülsün ol gonca dehan gül gibi handân olsun Ağlasun bülbül-i dil ney gibi nâlân olsun Dir imişsin âna evveline vefalâr olsun Olsun ey şûh-i cihân dilber-i fettân olsun Tere le lî yel lele lî atar yele le lele le lel l e lî gül-i handân olsun Form: ? 88a Beste: Hasan Ağa Usûl: Zincir Eger çi her büt-i hoş lehçe dilpesendimdir Velî muhabbete sâlih benim efendimdir O dilşikâra sezâ kim olur ise Vehbî Benim gazâle-i hurşîd-i der-i kemendimdir A tere yel lel le lel lel lel lel le lel lel lel lî Hey yârdır kemendimdir Form: ? 88a Beste: ? Usûl: Devr-i kebir Kûhsâr-ı gamda çeşmim cuybâr olsun da gör Dem be dem seylâb-ı eşkim âşikâr olsun da gör
86
Ber murâd eyler beni bir gün o şûh-ı meleknâz Bir mahalle arz-ı hâlim der kenâr olsun da gör Form: ? 89b Beste: ? Usûl: Sofyan Çoktan bana rahm eyler idi yâremi görse Bir kere eğer sîne-i sad pâremi görse Dil haste-i aşk itti beni bu nice zamandır Şimdi nekr ü lutf eylese bir çâremi görse Hûban cihân olmaz idi işveye mâil Bir kere eğer güzelleri mekkâremi görse Dir hoş o peri hüsnüme hayran olur ilet Rahmi dûş-i gamze-i sahbâremi görse167 Form: ? 89b Beste: ? Usûl: Devr-i revân Pârelendi pençe-i cevrinle dâmânım yeter İtti tâ dâmânıma çâk-ı giribânım yeter Kıl beni bir kere manzûr-ı nigâh-ı iltifat İtme istignâ yeter lütf eyle sultânım yeter Şimdilik bir şâh-ı hüsne müntesibdir bir gedâ Âsitânından beni hak itmesün bir dem cüdâ İstemem başımda memdûd olsa ger zıll hümâ Bana ser tâcım efendim şâh–ı hûbânım yeter
167 Hasan Gülşenî ( Erden ), Makām: Bûselik aşîran, Form: Şarkı, Beste: Bekir Çavuş, Güfte-i Rahmî, vr. 176a
87
Form: ? 89b Beste: ? Usûl: Devr-i revân Yine mânend sevdâyi derûn Bir siyeh-çerdeye düştü gönlüm Buldu leylâsı gûyâ mecnûn Bir siyeh-çerdeye düştü gönlüm Hâl-i ağyâr tebah oldu yine Kâr hep nâle vâh oldu yine Vasl-i nûr siyah oldu yine Bir siyeh-çerdeye düştü gönlüm Hâle oldum o sehî bâlâya Gül-bün kamet saldı sâye Zülfün uğrattı beni sevdâye Bir siyeh-çerdeye düştü gönlüm Zerresi tal’atın mihr ile mâh Hüsnünün suhte bir nûr-ı nigâh Çeşm-i âhu veşi bî serme-i siyâh Bir siyeh-çerdeye düştü gönlüm Form: ? 89b Beste: ? Usûl: Devr-i revân Gel efendim bahâr oldu safâlar vaktidir şimdi İder feryâd bülbül fezâlar vaktidir şimdi Kimi zevk ü safâlarda kimi mihnettedir şimdi Çalınsın şimdi sazlar kim nevâlar vaktidir şimdi Gel ey nâzenîden dilber cefalar hazen itmiştir Bu zahmım yâresi emeğim ??devâlar vaktidir şimdi Yâ lütfunla ilâç eyle yâ öldür kurtulam bâri Gidendir bendeki bûse-i atal vaktidir şimdi
88
Form: ? 89b Beste: ? Usûl: Devr-i revân Çıkaran başdan ol zülf-ü nigârı hâl-i fülfüldür Perîşan eyleyen şeydâları gîsû-yi sünbüldür Kimisi meh kimi hurşid dimişdir ol ruh-i âle Rivâyet muhtelif ammâ velî ruhsâr-ı gül güldür O şûh-ı râh-ı aşk ile dilim pür kanla âlûd Derûnunda asılmış sanki bir kandil nakş-ı yâkud Görünen hâledir sanman şeb-i vaslında ol mâhın Kuşatmış dûd-ı âhım mâhasal pür sûziş-i dildir Sıfat-ı gülşeni hüsnüyle yârin dem-be-dem gayri Gezer dîvâne meşreb çün gönül mestâne bülbüldür Şerîfinden işve vasfın gibi la’lin sorarsan dil Bulunmaz lezzet-i âb-ı hayatta sükker-i müldür Form: ? 90b Beste: Müezzin Usûl: Fer’ Hayl sirişke virdim akan kûyi dilbere Dil verdim âna bir gözî hunrîz kâfire Uşşâka kibr ü kîn ile bir kasdı var gibi Bir yere geldi kaşları itti mşâvere Dil kıldı pür çemende iderken konak yeri Âhır düşürdü kendüyi bir bî aman yere Sâkî ayak ayak yürüt imdâdına meyi Gam hayli demdir itdi selîmi muhâsara Form: Semâi 90b Beste: ? Usûl: ? Gönül ol şûh-ı meh-i ruhsârı gördüm dîdeler rûşen Peyâm ister iken didârı gördüm dîdeler rûşen
89
Tekellüm nâmeye mahsûs idi ruhsâr-ı rü’yâya Âyân ol devlet-i bîdârı gördüm dîdeler rûşen Cânım yel le lel lelel lel le lel le le le lel le lel le lî vây Âyân ol devlet-i bîdârı gördüm dîdeler rûşen168 Hüseyni Aşîran Form: Şarkı 91a Beste: ? Usûl: Semâi Kime bülbül gibi âşinâsın ey gül gülşenin kimdir Benim sensin efendim söyle sultânım senin kimdir Nedir feryâdın eyâ şûh-i gül pîrâhenin kimdir Benim sensin efendim söyle sultânım senin kimdir Niçün tûtî–i sıfat nutk eylemezsin ömrümün vârı Dehânın yok mu îsâr it efendim kand-i güftârı Bileydim gam yemezdim kime meftûn olduğun bâri Benim sensin efendim söyle sultânım senin kimdir Temâşâdır muhabbet gör ne sûret âşikâr eyler Nigâh ittikçe mir’ât-ı mücellâya o meh peyker Olub hayrân hüseynî hod be hod bu mısra’ı söyler Benim sensin efendim söyle sultânım senin kimdir Seni bir âfetin sevdâyı aşkı bî-mecâl itmiş Dil şürîde ki fikr ü visâl-i âşufte-hâl itmiş Sînede Şâkir âsa bir mehin mihr ü hilâl itmiş Benim sensin efendim söyle sultânım senin kimdir
168 Güfte Mecmuası ( Duran ), Beste: Hasan Ağa, vr. 73b
90
Form: Semâi 91b Beste: Hâfız Usûl: ? Olmadı dil-i belâ-keşi gümüşde tâb Zahm-i diline ricâ ile merhem yap Yandı ciğerim tamam şimden sonra Görsünler o mest-i nâza gayrı kebâb Yel le lel tere yel lel lel yel le lî yele lel tere yel le le lî169 Form: Semâi 91b Beste: ? Usûl: ? Benden irişür nâle-i yâ Rab göğe her şeb Ol mâhın irişmez mi ola gûşuna yâ Rab Bahs eyleyemez kûyun ile atlâs-ı gerdûn Ey mehlikâ yokdur o bîçârede kevkeb170 Form: Semâi 92a Beste: Bekir ağa Usûl: ? Mestâne bîrûn âmed hurşid-i men ez yâne Yüz sürdüm ayağına baktı bana hasmâne Ol güzelleri mestane l’al-i leb derdâne Zâhid idegör ta’zim-i dâim dîn ü imâne Canım yele lel l ele lelle lelle lel lele lelli tere lî mükerrer canım yele lel
lî yâr yâr ömrüm tere lel lî mükerrer yelel lel yel lel yelel lel yelelle lel lî
tere lel lî ben sana hayran olayım olayım olayım olayım ben sana kurban
olayım olayım olayım olayım olayım belî yârim171
169 Güfte Mecmuası ( Duran ), Beste: Kadrî, vr. 72b; Hâfız Post ( Doğrusöz ), Beste-i İmâm, Güfte-i Hâletî, vr. 114b 170 Hâfız Post ( Doğrusöz ), Beste-i Na’lçe, Güte-i Veysî, vr. 114b 171 Güfte Mecmuası ( Duran ), Makām: Aşîran, vr.73b
91
Kürdî Form: ? 92b Beste: Nazîm Usûl: Muhammes İttim ruhun hayâl hatt-ı meşk yâr ile Sevdâye uğradım yine keyf ü gubâr ile Bîdâr olurdu dîde-i bahtım selim eğer Bir kerre câme-i hâbe gireydim o yâr ile172 Form: ? 92b Beste: ? Usûl: Evfer Yolda gördüm yâri ser-mest-i cihân olmuş gelür Tâb-ı meyde hân u mânsûz cihân olmuş gelür Salunur nâz ile ol ser-mest-i sahbâ-yi cemâl Âteşin bâde ile nahl-i erguvân olmuş gelür173 Form: ? 92b Beste: Niznam Yusuf Usûl: Çember Her zamanda ehkem ber Yusuf gül pirehen Mürg-i cânın bülbül eyler meskenin beyt’ül hüzün Hatt-ı nevhîz gamınla nâle vü efgānımı İşidenler didiler feryâd ider mürg-i çemen174 Form: ? 92b Beste: Tesbihçi Usûl: Muhammes Kaddin görüp âdem nice dâmanına düşmez Ey serv-i semen sâye sıfat yanına düşmez 172 Güfte Mecmuası ( Duran ), Beste: Latif, vr. 75a 173 Güfte Mecmuası ( Duran ), Beste: Â’mâ, vr. 75a 174 Güfte Mecmuası ( Duran ), Beste: A’mâ, vr.75a
92
Ey şûh-ı melâhat yeter itdin yeter insâf Uşşâk-ı vefâdâra çıka şânına düşmez Ah cânım yel lel lel lî nice dâmânına düşmez175 Form: ? 92b Beste: ? Usûl: Devr-i kebir Âşıka lutf itmeği ol serv-i kamet bilmedi Gitdi hayfâ neydüğin tarz-ı muhabbet bilmedi Şöyle mest olmuş şarâb-ı nazdan ol bî-vefâ Yolda gördü nedesin bir iki saat bilmedi176 Form: ? 92b Beste: Hasan Ağa Usûl: Remel Mestâne hıramı nigeh-i mest yerinde Hançer ne gezer bilmem o şûhun kemerinde Üftâdelerin zülfün ile nisbî bisyâr Tâ’dâd idemem ben hele subhın eserinde Ah ömrüm yâ lel yele lel lel lel lî Yelel le lel le lel lel lî yâr yerinde177 Form: Şarkı 92b Beste: ? Usûl: Devr-i revân Eşk-i çeşmimle dolubdur dâmenim Gel yetüş ey şehsuvâr-ı mülk-i nâz Leşker gam almadan pîrâmenim Gel yetüş ey şahsuvâr-ı mülk-i nâz Kâkülün ezik oldu aklım târumâr Bağrımı hûn itti derd-i intizâr
175 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 75a 176 Hâfız Post ( Doğrusöz ), Beste-i Halil Çelebi Kâdî, vr. 97b; Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 75b; Üngör, Beste: Abdü’lhalim Ağa, c. I, s. 508 177 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 75a
93
Gitti elden cân ü dil sabr ü karâr Gel yetüş ey şahsuvâr-ı mülk-i nâz Yoluna kıldım fedâ can ü seri Olmadım bir lahza hiç gamdan beri Salma ferdâye dil-i gam perveri Gel yetüş ey şahsuvâr-ı mülk-i nâz178 Form: ? 93a Beste: ? Usûl: Evfer Yürü ey sabâ haberim ilet menim âfet-i dil ü cânıma Ola kim o şeh bana rahm ide meni görmeye gele yânıma Meni haste-i taleb isterim şeb ü tâb aşkınla dilberim Bu revâ mıdır men ölem gidem göre gelmeye kerih kânıma179 Form: Şarkı 93b Beste: Tosunzâde Usûl: Devr-i revân Gör ki dilbere gönül olur mâil Aşık hiç kendi haline kor mu gönül Neyleyeyim ihtiyârım elde değil Beni hiç kendi halime kor mu gönül Form: ? 95b Beste: Üsküdâri Hâfız Usûl: ? Fezâ-yi meclis-i meyde dönen piyâle midir Gül şüküfte-i bağ tarâb mı lâle midir Hamide halka-i destârı cebhe-i pâki Biri kamer midir eyâ birisi hâle midir Aman aman aman aman ah cenânım Ey belî yâr-i men180 178 Hâfız Post ( Doğrusöz ), Beste-i Hakîr, vr. 97b 179 Güfte Mecmuası ( Duran ), 75b 180 Üngör, Şâir, Hamid c. I, s. 572; Hânende (Beyhan Toz), Beste: Hâfız Rıfat, s. 346
94
Form: ? 95b Beste: ? Usûl: Devr-i revân Olursun gayra hemdem bana dirsin ah ü zâr itme Hilâf-ı resm-i âyin-i vefâdır böyle kâr itme Dil-i bed hâhe korsun dest-i pâkinle fitîl-i dağ Bu gûne vaz’-ı kânun-ı cefâyı ihtiyâr itme181 Zirgüle Form: ? 97b Beste: Âhenî Usûl: Fahte Bülbül inler bağda gördüm tebessüm goncada Ah idüp eğdim dehânın kaldı gönlüm goncada Benzetirler goncaya gerçi dehânın ehl-i dîl Söyle câna var mı bu tarz-ı tekellüm goncada182 Form: ? 98b Beste: Serrâc Hasan Usûl: Devr-i revân Ne serve meyl ider tab’ım ne ar’ar seyr ider cânım Hayâl-i kadd-i yârimdir benim serv-i hırâmânım Cihânı inletir bülbül gibi feryâd ü efgānım Kapında bir gedâyım lutf ü ihsân eyle sultânım Revâ mıdır kühende dil ola pâmâlın ey mihr ü Makarrededir firâkınla düşem sahrâye ben yâ hu Benim tâc-ı serimdir dilberâ ol zülf-i anber-bû Kapında bir gedâyım lutf ü ihsân eyle sultânım
181 Hâfız Post ( Doğrusöz ), Beste-i Hâfız, vr. 97b 182 Güfte Mecmuası ( Duran ), Makām: Hicaz, vr. 83a
95
Esîr-i bend aşkın olalı zâr oldu çün kârım Terahhum kıl bu bezm-i kemtere ey mâh-ı ruhsârım Halâs olmaz gam-ı zincir-i sevdâdan dil zârım Kapında bir gedayım lutf ü ihsân eyle sultânım183 Hisar Form: ? 99b Beste: Itrî Usûl: Muhammes Mihr-ü ruhunla dilde kimin tâne dağı var Nur-u çerağ-ı şems-ü kamerden ferağı var Bâki zühtten eyle hazer sorma leblerin Zinhar gâfil olma şarâbın yasağı var Ah yel le lel lel lel l ele lel lel l ele lelli Yâr yele lel lel lel le lel lel l eli Vây ah ah ah kimin tâne dağı var184 Form: ? 99b Beste: Itrî Usûl: Devr-i Kebir Câm-ı la’lindir senin âyine rûy-i enverin Âdı var câm-ı Cemin âyine-i İskenderin Nûş iden câm-ı lebin ölmekten asla gam yemez Kim humârı olmaz ey sâki şarâb-ı Kevserin185
183 Hasan Gülşenî ( Erden ), Güfte-i Nermî, vr. 201a 184 Doğrosöz, Güfte-i Bâkî, vr. 162b 185 Hâfız Post ( Doğrusöz ), Makām: Hisar, Güfte-i Bâkî, vr. 162b; Notası için bkz. Kültür ve Turizm Bakanlığı,Türk Musikîsi Klasikleri,s.49, MEB, TMK, Fasikül 4, no: 49
96
Form: Semâi 100a Beste: Tab’î Usûl: ? Bezmime gel sâkî-i câm ol bana ol bana ol bana Câm gibi bahş-ı merâm ol bana ol bana ol bana Vahşi terk eyle yeter tâbını Ey gözü âhu nice râm ol bana ol bana ol bana Cânıma cânânıma sultânım aman ey peri sîmâlı Güzel şûh-i sitemcû-i cefakâr aşk eyle Pervâne döndüm şevk ile mestâne döndüm Bâri o gice gel hilâl-i nev kâşın içün gel Gel aziz bâşın içün gel gel gel gelmez isen Çâre nedir sanîh ol efendim Form: Semâi 100a Beste: ?186 Usûl: ? Sanma ki mugan zâhide peymane sunarlar Bir güldür o kim zümre-i rindâne sunarlar Âyine-i kalbim ele al , etme şikeste Ey tane ruh an ol demi kim şane sunarlar Yele lel lî yel lel lele lel lî Yel lel lele lî yâ lel peymane sunarlar187 Hicaz Form: ? 100b Beste: Recep Usûl: Çember Gülşenin revnâkı hüsnü gül-i handânladır Bülbül hasta dilin kârı da efgānladır
186 Eserin Itrî’ ye âit bestesi için bkz. Üngör. s.362 187 Hâfız Post ( Doğrusöz ), Makām: Hisar, Güfte-i Nâbî, vr. 164b
97
Devlet-i hüsne göre âşıka gâhî kerem it Hâtem-i asr olanın şöhreti ihsânladır Form: ? 100b Beste: Hâfız Usûl: Remel Bir lahza seni kuluna sâdık göremem hiç Vaz’ın sanma semte muvâfık göremem hiç Hakka o simâya düşen sâdık vefâdır Ben sana vefâsızlığı layık göremem hiç Yâ leli yâ l eli yâ l ele lel lî tere lel lî ye lel lî Tere lel le lel lî yâr göremem hiç188 Form: Semâi 102a Beste: ? Usûl: ? Tu leyl tu leyl……. Hümâyun Form: Semâi 102b Beste: Hasan Çelebi Usûl: ? Bülbül terennümde bahâr ey dîde bu çün demidem Sen de hâmûş olma gönül bir gül sevüp ol pür nagam Bağın demi güllerledir güllerle bülbüllerledir Hem saçı sünbüllerledir anda safâlar her dem Zevk ü safânın vaktidir nây ü nevânın vaktidir Mihr-i vefânın vaktidir ol şâhım etmez mi kerem
188 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 83a; Hasan Gülşenî ( Erden ), Güfte-i Hâkânî Sâhib-i Hilye, vr. 199a
98
Mânend-âb cûy-bâr gülşende it geşt ü güzâr Hoştur safâ-yı lâle-zâr seyran idüb kıl def’i gam 189 Form: Semâi 102b Beste: ? Usûl: ? Lutf eyle sabâ sünbül-i reyhânıma değme Aklım dağıtır zülf-i perîşânıma değme Derdiyle derûnum dolu ateşler olubdur O dillere yanar sine-i sûzânıma değme Virmem ki hâk senden elin yamân olmuş Cânânıma nedir eylediğim cânıma değme Ağlatma mürîd oğlunu Yusûfun hazînedir Terk eyle beni Yûsûf-ı Ken’ânıma değme Form: Semâi 103a Beste: ? Usûl: ? Ey serv-i sehî sen geleli nâz ile bağaser çekmedi ar’ar Çok âlî nesebler özünü saldın ayağa kul oldu sanûber Bir bûse ricâ eyledim ol la’l-i lebinden serhoş muydu bilmem Gamzen beni öldürmeye yapıştı bıçağa çekti bana hançer190 Yel lî yel lî yel le le lâ 189 Hasan Gülşenî ( Erden ), Güfte-i Rıfat, vr. 89a 190 Güfte Mecmuası ( Duran ), Hâfız Post, vr.84a; Hasan Gülşenî ( Erden ), Beste: Acemler, vr. 203b
99
Uzzal Form: Nakış 103b Beste: Ağa Mü’min Usûl: Türki Darb Men bende-i ahkîr ki sultân-ı muhteşem yâr-i men mükerrer …………
… …………… ………………….…….mükerrer dir dir tenî tenî tel lel
lâ nâ dir nî tâ dir ten nen nâ dere tel lel lene tâ dir nî dir dir tenî tenî tel
lel lâ nâ dir nî tâ dir ten ten nâ deretel lel lene nâ dir nî …… …………
…….. yâr-i men ahhâ hey ahhâ ahhâ ahhâ yâr-i men ahhâ yârim ahhâ
cânım belî yâr-i men hey hey hey hey hey hey cânım belî yâr-i men
Şehnaz [Başlıksız] 105b Süzülmüş nergis mestten hemân mecnûna benzersin Ne mihr ü âlem efrûzi ne hod…………..benzersin Form: ? 105b Beste: ? Usûl: Devr-i revân Çeşm-i mest-i gamze fettân iken Korkarım kûyinde bir gün kân olur Dahî dirdim tıfl andan sâl iken Giderek bir âfet-i devrân olur Tûtiye söyletmeyüp küffârı Ar’ar pâmâl ider reftârı Hak bu kim hûbân gül-i ruhsârı Bu kadar ne hüsn olur ne ân olur
100
Yâr vakt-i işveye irsün de gör Şöhret hüsn ü behâ virsün de gör Tıfldır o …..dîne girsün de gör Râşidâ ol mâhım nice tâbân olur Form: Nakış 105b Beste: Şeyh Abd’ül-Ali Usûl: Hafif Dir dir tâ tâ yel lel len tâ dere dellâ dir dir tâ nâ dere tel lel lene tâ dir nî
mükerrer dir yellellâ dir nâ dir yellellâ dir dir tâ tâ dere tel lel lene tâ dir
nî mükerrer goftem ey sultân-ı hûbân rahm ……………………..dere
dellâ dir nâ düm derellâ dir nâ dere dellâ dir dir ten nen nâ dere dellî ten
vây vây dere dellâ dir nâ dire dellâ dir nâ dir dere dellâ dir dir ten nen tâ
dere dellî ten ………….………… ………………….garîb
Form: Nakış 105b Beste: Şeyh Abd’ül-Ali Usûl: Türkî darb ……………….dîdârımı yâr mîresed…… …… ……… ………….yâr
mîresed dir dir tenî tel lel lenî tene tâ dir nî vây tâ dir nî tel lel lenî tene
tâ dir nî tâ dir tâ dir tâ dir ten nen nâ dere dillî ten dir dir tâ dir tâ dir ten
nen nâ dere dillî ten tene ne nî tene dir nî tene tâ dir nî tene ne nî tene ne
nî tene tâ dir ………… ……… …… ………….yâr mîresed
Form: Nakış 105b Beste: Ağa Mü’min Usûl: Devr-i revân Mâbudum ……………….…… …… ………… ……....hey hey hey a
yel lel len ……..tâ tel lel Lel len cân ey …..tel lel lel len bend-i
sânî…………..şîşedân yâr şarâb …………………………………
101
……… …………………………hey hey hey a tel lel lel len dâd ey tâ tel
lel lel len cân ey vâ?? tâ tel lel lel len
Form: ? 106a Beste: ? Usûl: Devr-i revân Neş’emi meyle o dem kim rûyi âlâ lâl olur Gamzesi âşık gûşi kanlar saçar kıtal olur Çeşm-i bâdânın tasavvur eyledikçe sâlimi Dîde-i hûbâna firkatle mâl-â mâl olur Nâzenim işvebâzım mecebînem vây Rûyi âlâ lâl olur191 Form: ? 107a Beste: ? Usûl: Devr-i revân Güller açıldı çemen lâlezâr oldu yine İçelim câm ile bâde nev bahâr oldu yine Bülbül-i şûrîde veş dil bî-karar oldu yine Dem-be-dem192 saat be saat ben senin kurbânınım Iyd ü nevrûzun mübârek olsun ey şâh-ı cihân Devletin pâyında olsun mehdî-i sâhib zamân Dilerim virsün murâdın âlem-i sırr-ı âyân El bilür âlem bilür ben senin meftûnunum Çıktılar seyrâne hûblar geçti dirler nâz ile Öldürür âşıkları gamze-i gammâz ile Bâde-i gülgûn içenler nefha-i şehnâz ile Dem-be-dem saat be saat ben senin [kurbânınım] 191 Güfte Mecmuası ( Duran ), Beste: Müezzin, vr. 87a 192 Güftede ‘Dem-be-dem be-dem’ yazılmış ancak ikinci ‘be-dem’in fazladan yazıldığını düşünerek biz güfteye dâhil etmedik.
102
Form: Semâi 107b Beste: Nazîm Usûl: ? Dîdem yüzüne nâzır nazır yüzüne dîdem193 Kıblem olalı kaşın kaşın olalı kıblem Gamzen ciğerim deldi deldi ciğerim gamzen Bilmem nicolur halim halim nicolur bilmem Cennet gibidir ruyin ruyin gibidir cennet Âdem doyamaz sana sana doyamaz Âdem Zahmım görünce cana cana görünce zahmım Merhem sarasın ey gül ey gül sarasın merhem Olsun ko Nazîm ey dil ey dil ko Nazîm olsun Kurban yoluna her dem her dem yoluna kurban194 Form: Semâi 107b Beste: Şâmî Seyyîd Hasan Usûl: ? ………………………………. Cânım yele lel lî mîrim yele lel lî ömrüm yel lel lî Ah yel le lî vây yentir yel lel lel le lel le lel le lî vây Gerdaniye Form: ? 108b Beste: ? Usûl: ? Güzeller içre mümtâz-ı cihansın ser bülendimsin Her etvâr-ı müsellim dilberi âlem pesendimsin Gönül hâlin bilür şûh-ı zarif şehlevendimsin Benim sen nûr-ı çeşm-i yâr cânımsın efendimsin
193 Güftedeki bâzı değişiklikler için bkz. Ferit, s.27 194 Eserin notası için bkz., Ferit, ekler bölümü; Salgar, s. 67
103
Lebin emsem duyunca gözlerim sürsem o ruhsâre Safâ virse şemim zülf-i müşgînin dil-zâre Meyânım çeksem agûşa sözüm bu ola hemvâre Benim sen nur-ı çeşm-i yâr cânımsın efendimsin195 Form: Beste: ? 109b Usûl: ? Kaddindeki hâlet hele tûbâda bulunmaz ey servi bülendim Keyfiyet-i la’lin dahi sahbâda bulunmaz ey lebleri kandim Bu sende olan hüsn ile câna yed-i beyzâ yok kimse de aslâ Çün gördüm anın mislini dünyada bulunmaz gâyetle beğendim Ruhsârını gülden dahi terdir dise uşşâk şâyestedir el-hak Zirâ bu letâfet gül-i ra’nada bulunmaz ey şah-levendim Mihr ile meh-âsâ gece gündüz dolanursun dünyâda ser-â-pâ Fennî gibi bir âşık-ı üftâde bulunmaz cevr itme efendim196 Muhayyer Form: ? 110b Beste: Küçük İmam Usûl: Fer’ Kanmayuz baharda meyden ferağına Yâlelle sâkîyâ düşürür hep ayağına?? Nûş eyledikçe bâdeyi çin çin oldu kaşları Bilmem ne didi zülf eğilüb kulağına
195 Hasan Gülşenî ( Erden ), Form: Şarkı, Beste: Abdülbâki Ağa, Usûl: Devr-i revân, vr. 212b 196 Hasan Gülşenî ( Erden ), Beste: Bâki Ağa, Form: Semâi, Güfte-i Fennî, vr. 213b
104
Form: ? 110b Beste: Nâ’nâ Usûl: Çember Vakt-ı subh oldu pür olsun kûşe-i meyhâneler Âfitâb-âsâ tulû etsin itsün yine peymâneler Sâkiyâ hemençün nihâl-i gül hırâma başlasun Bülbül-i şûrîde kılsın nâra-i mestâneler197 Form: ? 110b Beste: ? Usûl: Devr-i revân O gelmez yâreler bitmez ıyş olmaz Sağ olsun sevdiğim mevlâ kerîmdir. Geçer firkat zamânı böyle kalmaz Sağ olsun sevdiğim mevlâ kerimdir198 Form: ? 110b Beste: Hâce Usûl: Düyek Ente fi’l hüsnü ferîd ahhâ ahhâ ahhâ hey fâ hekim bimâzâterid yâr-i men
dere dillere dir ten detdere diller ler dir ten tâ nâ ten tâ dir nî vây dere
dillere dir ten detdere diller ler dir ten tâ nâ tene tâ dir nî hey yâr ten nen
dir ten nen dir ten ten dir tâ nâ dir nî tâ dir yel lel lel lel lâ hekim bimâzâ
terîd yâr-i men199
197 Hâfız Post tarafından Muhayyer makāmında bestesi ve notası için bkz. Dârü’l-elhân Külliyâtı, no: 97; Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 91a; TRT arşivi, nr. 10920; Hânende (Beyhan Toz), Hafız Post, s. 314 198 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 91a 199 Güfte Mecmuası ( Duran ), Form: Kâr-ı Hüsn-ü Ferid, vr. 90a
105
Form: ? 112a Beste: ? Usûl: ? Gül-ruhun seyreyleyen âlemde gülzâr istemez Andelîbi gör ki gülden gayri bir yâr istemez Öldürürsen cevr ile ger bu dil-i şeydâ yine Sen şeh-i kaddi diler yâdın gayri bir yâr istemez Lutf ü ümmîd eyle gönül sen şahdan âzâr istemez Şerbet-i la’lin200 yeter keyf-i esrâr istemez Mâhasal mûmiyânın koşmadır câna garaz Bu ne ince fikirle dil hâlin iş’âr istemez Dil niyâz ile şâha kûyunde ağyâr istemez Rûz u şeb feryâd ider bülbül gibi hâr istemez Ur nişân it tîr-i cevrine sezâ kıl vaslına Hâsıl-ı âlemde senden gayrı dildâr istemez Leblerin emdir dil-i bîmâr tîmâr istemez Fikr-i zülfün âna besdir gayrı efkâr istemez Giceler âhım gibi bîdâr oldu eyler niyâz Sen dil-i âzâdelerden gayri dil yâr istemez Form: Semâi 113b Beste: Hâfız Usûl: ? Ne dem ki bezm-i gama eşkimi şarâb iderim O bezm-i mahza bağrımı kebâb iderim İderim nikab hüsn-ü ..…eğlenür gönlüm Cemâline bakamam def’ata hicâb iderim
200 Güfte Mecmuasında ikinci ‘lâm’ ڶ( ) harfi yazılmamış, ancak unutulduğunu varsayarak biz yazdık.
106
Muhayyer bûselik Form: ? 114b Beste: Derviş Ali Usûl: Devr-i revân Nâz idüb ben âşık-ı zâre sever dirsin beni Gel sen insâf eyle ey gül çehre kim sevmez seni Cennete kûyin koyub Rûhi nice azm eylesün Dâhil-i cennet olan âlemde neyler gülşeni Belî belî belî belî belî nâzenin âlemde neyler gülşeni201 Form: ? 114b Beste: Efendimiz Usûl: Darb-ı feth Mestâne neyine gâh gâh eylersin Hâl-i dil-i uşşâkı tebâh eylersin Bu gamze-i dirubâ ki vardır sende Çok tâhir-i gedâ gedâyı şâh eylersin Ah te re lel lel lel lel te re lel lel lel lel ter Lel lel lel lâ lâ lâ lâ yâr nigâh eylersin belî yâr-i men Makbûl-i men Form: Kâr 114b Beste: Antâbi Mehmed Bey Usûl: Sakil Hayâl-i rûyi to ger bî gûzâr .. be gülşen-i çeşm mükerrer ez pey nazâr
âyed be sûy rûzeni çeşm mükerrer terdillî ten ten nen nî ten ten ten dir
dir ten düm derellâ dir dir tâ nâ dere tel lel lâ nî ten vây mükerrer tâ ten
201 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 93a; Hasan Gülşenî ( Erden ), Makām: Bûselik, Güfte-i Rûhî, vr. 170b
107
nî tâ ten nî tâ nâ dir tâ tâ tâ dir nâ tâ nâ dir dir tâ nâ dere tel lel lâ nî vây
dil ez bî nazar âyed bûy-i rûzen çeşm202
Irak sultânî Form: ? 118b Beste: Hasan Çelebi Usûl: Çember Dil ki şem’-i ruh-ı cânâne ola pervâne Âteş-i aşkla o da yanmakta âna pervâne Öldürür âşıkı bağrında olan yâreleri Girüb ol senin dilin hançeri neyler kâne203 Form: ? 118b Beste: Hasan Efendizâde Usûl: Muhammes Olmada neş’ede nûş mey-i câm bana Fikreti bûs-i leb-i yâr-i gül-endâm bana Zâhir oldu çû şafak kizb idüği subh olıcak Arz-ı mihr eyledüği ol mehin ahşam bana Cânım yâ lel lel lel lel le lî ömrüm yâ lel Lel lel lel le lî yâr ol mehin ahşam bana204 Form: Semâi 119a Beste: Bekir Ağa Usûl: ? O nühüfte gamzelerden bunu kim ricâ iderdi O nigâh âşinâyı neden iktizâ iderdi Gönül ebrûvânı yârin çekemezdi çünkü yayın Yine i’tinâ kılardı yine iddiâ iderdi 202 Hâfız Post ( Doğrusöz ), Makām: Muhayyer, vr. 51b 203 Hasan Gülşenî ( Erden ), Makām: Irak, Güfte-i Rûhî, vr. 225b; 204 Hasan Gülşenî ( Erden ), Beste: Nihâvendî, Güfte-i Zâhir, vr. 225a
108
Şu meta’-ı vasl-ı câna satlık olaydı farazâ Bu mahâlde bî-mehâba katî çok bahâ iderdi Gece gördüm encümende ben nahl-ı revende Ki rakîb ile çemende çelebım safâ iderdi Dil-i sâbit nigâhı yine şerm-sâr kıldı O nühüfte gamzelerden bunu kim ricâ iderdi205 Form: Semâi 119b Beste: Kemânî Mehmed Usûl: ? Hayrân-ı mest-i tal’at-ı âlem pesendinim Pâmâl-ı râh-ı cilve-i kadd-i bülendinim Dil haste-gâh-ı aşkına sensin yine tabîb Bir çâre yok mu bendene bu derd-mendinim Cânım yele le lel le yelel le le lellî vây Gel efendim ah hey hey hey hey gel Efendim206 Form: Semâi 119b Beste: ? Usûl: ? Başlar kesilür zülf-i perîşânın ucundan Kanlar saçılur hançer-i berrânın ucundan Yüz sürmek umar pâyine üftâdeler ammâ Nevbet mi değer kimseye dâmânın ucundan207
205 Hasan Gülşenî ( Erden ), Makām: Irak, vr. 228a 206 Hasan Gülşenî ( Erden ), Makām: Irak, Güfte-i Mâhir, vr. 231b 207 Güfte Mecmuası ( Duran ), Makām: Irak, vr. 99a; Hasan Gülşenî ( Erden ), Beste: Na’lî, Güfte-i Bâkî, vr. 231b
109
Irak Form: ? 122b Beste: Hasan Efendizâde Usûl: Muhammes İtdi hâkeste gam-ı külhen gayrette beni Ey peri çehre acep kim kodu hammâma seni Tâbiş-i cismine nazzâre tahammül mü ider Çözme dursun göre kâkül-i anber şenini Serv-i nâzım işve-bâzım gel efendim Yele lel le le le le lel lel le le lel lî yâr Yâr gayrette beni208 Form: ? 122b Beste: Hasan Ağa Usûl: Muhammes Murg-ı cânı idelim âteş-i gamda püryân Bezm-i aşkında ânınla mezelensün yâran Harem-i meykedede ka’be-i maksûdu bulub Azm iden âşık-ı şurîdeye cânım kurbân Ah ömrüm yele lel le le le le lel lel le le lel Le le lel le le lel lel le le lî âteş-i gamda püryân209 Form: ? 122b Beste: ? Usûl: Remel Câna sana dil derd-i derûn defterin açdı Evrak gamın girye virir bir yerin açdı Sende nazarı cân ü dilin zâhir ü bâtın Öldükte seni gördü heman gözlerin açdı 208 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 97a; Hasan Gülşenî ( Erden ), Beste: Molla, Güfte-i Resîm, vr. 225b 209 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 97a; TRT arşivi, nr. 7806
110
Ah yel lel lel lel le lel lel lel le lel lel lel le lî Vây defterin açdı Form: ? 122b Beste: Corci Usûl: Çember Ey peri ruhsâr bilmem ülfetin kimlerledir Hiç görünmezsin aceb ünsiyetin kimlerledir Görmeziz gözden nihansın hayâl-i demlerdir seni Ey Fasîhî zâr şimdi sohbetin kimlerledir210 Form: Nakış 122b Beste: Hâce Abdülkâdir Usûl: Yâ nesîmü’l-subh sellimnâ bi-enfasit tatyip mükerrer ve ihtemel
…...........mükerrer dir dir ten tel lel len detdere dillî ten ten nenî ne nî
ten nî ten nen tâ dere dillî nî vây mükerrer dillere diller ler dir dir ten
dere dillî ten tenâ dere dillî ten tenâ dere dillî nî vây211
Form: Müjde bâd 123a Beste: Hâkim-i Basra Ali Paşa Usûl: Sakil Müjde bâd dil ki bâzan şem râ pervâne em der nigâh-ı âşinâyeş det dere
diller ler dir ten nen nî tâ nâ dir dir ten dir dir ten tel lel len detdere diller
ler dir ten nen ten dir dirten nen nâ dere dillî ten ten ne ne nî ten ne ne nî
tenne ne nî ten ne ne nî ten ten dir dir ten nen nâ dere diller ten ten ten
dir dir ten ten tâ dere dillî ten212
210 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 97a; Hasan Gülşenî ( Erden ), Beste: Ayvadoğlu, Güfte-i Fasîhî, vr. 225a 211 Hâfız Post ( Doğrusöz ), vr. 116b 212 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 100a
111
Form: ? 123a Beste: Ayntâbi Usûl: Sakil Ger şemme nâzik ü leb nâzik ve suhen nâzik cânım zi firâk-ı tâ be-kadem
hemçü tab’-ı men nâzik cânım mükerrer ten dir dir ten dere tel lel lâ nâ dir
nî düm derellâ dir dir tâ nâ dere tel lel len cânım nen ten tânâ dir nâ ten ten
tâ nâ dir nâ dere tel lel lâ nî ten vây vây ….cânım zi firâk-ı tâ be-kadem
hemçü tab’-ı men nâzik213
Form: ? 123b Beste: Dıvazdeh Hâce Usûl: Hafif Ten nen nen dir nâdir tenî dellâ dir tâ nâ tene nen tâ dir mükerrer nî did
dere dir ten nen nen nî ten nî tâ dir dir tâ nâ tene nen nâ dir nî der hüsn-i
velâyet velî ân şâh-ı şâha ahhâ hey mâ han bûd mükerrer det dere diller ler
dir ten ten tâ dere diller ler dir tâ nâ tene nen tâ dir nî Hurşîd-i Muhammed
ü Ali râ şâh ahhâ hey mâ hân bûd ten dir nâ det dere dillî ten nâ tenî tenî
ten nâ did dere dillî ten nâ did dere dir ten nen nen nî ten nî tâ dir dir tâ nâ
tene ten nâ dir nî Hurşîd-i Muhammed ü Ali râ şâh ahhâ hey mâ hân bûd
ahhâ ahhâ ahhâ ahhâ ahhâ ahhâ ahhâ hey belî şâh-ı men cânım ahhâ ahhâ
mîrim ahhâ ahhâ yârim belî yâr-i men belî 214
Form: Ten ten 123b Beste: Hâce Usûl: Hafif Tâ hâ ney ten ten ten tâ dir dir ten tene nen dir dir tâ nâ dir nî mükerrer dir
nâ dir nâ dir nâ dir nâ dir nâ dir nâ dir nâ dir nâ lî derellî derellî lel le ler
dir tâ nâ tene nen dir dir tâ nâ dir ney mükerrer …… …… …… …………
…. mükerrer dir dir dir dir dir dir ten tel lel lel lel lel lel len tene tâ dir nî
213 Hâfız Post ( Doğrusöz ), vr. 116a 214 Güfte Mecmuası ( Duran ), Makām: Muhalif ırak, vr. 100a
112
dost tene tâ dir nî ten nen dir dir ten tene dir dir ten dir dir ten ten dir nâ
det dere diller ler dir ten dillere diller ler dir ten tene tâ dir nî dost tene tâ
dir nî tenen tenen ten ten ne nî tenen nen nâ dir dir dir dir dir dir dir dir tâ
nâ dir nî…… ………… ……… ………hey hey hey hey şâh-ı men belî
bend-i sânî ……………………… ……… ………… ……… …… …
…… …… … …….meyan hâne tâ nâ dir nâ tenen nâ dir nâ dir nâ dir nâ
mükerrer tâ did derellâ dir yelellî dir yelellî dir tâ nâ dere tel lel lene tâ dir
nî mükerrer.......………… ……… ……………………………
…….……..tâ dere dillî dillî ten tel lel lel len tene tâ dir nî dost tene tâdir
nî tenen tenen nen tene nî tenen nen nâ dir dir dir dir dir dir dir dir tâ nâ dir
nî ……………………..hey hey hey hey şâh-ı men belî
Form: Kâr-ı Nâtık 124a Beste: ? Usûl: Düyek Min farat nâ iştiyâk-ı ceybî hâbîbi velev annî ve ıhtırâki segâh elleftü
beyne’l talâkî müveşh el nâtık min ırâkî ahhâ hey ahhâ hey ırak ettitü
lirekkibi leylâ sabâ ebgî ziyâret leylâ ahhâ hey ahhâ hey ırak fehareke’l
vecd andi hüseynî şevka leskan necdî ahhâ hey ahhâ hey ırak şeftü’l
nihâvend ati lemmâ semiat’el beyâtî ahhâ hey ahhâ hey ırak el kalb fi’l
enkasari bûselik ma’ el navâ vel hisârı ve mihneti seyyâreteni sünbül-i
muhayyerâ ve sibteni ahhâ hey ahhâ hey ırak yâ leytehâve sultâni çargâh
men bağde mâ kıtaten ahhâ hey ahhâ hey ırak ve fi’l hicaz ar ahhâ uzzal
tecellâ lenâ fî …ha ahhâ hey â hey ırak lemmâ dehelnâ hümâ hâ şehnâz
celle ellezî kadhümâ hâ ahhâ hey â hey ırak taleb’el mesîr ve sernâ nikrîz
ve fir rehâvî akmina el pençgâh ve cinâ ve’l nişâbur etinâ rahnâ e’l
mâhûr şevkâ lâ cel selmek aşka….enâ ve aşîrân …ledemai el’helân
el’kayt nevrûz ….acem ali medâhil el’sem’a …….fi’l evc şem
etmina ve fî el’makām hatimna ahhâ hey â hey ırak215
215 Güfte Mecmuası ( Duran ), 96a; Üngör, c. I, s. 509
113
Form: ? 126b Beste: ? Usûl: Devr-i revân Eger cân görmek istersen bedensiz Gör ol rûh-i revânı pirehensiz Çemende nâ-sezâlarla o şûhun Harâm olsun hırâm-ı nâz bensiz Eger zerre bir mihr olsa dünya Gözüm nûru görünmez bana sensiz Olur mu habbe-yi nâ–çîz âşık Cihânın gencini ol sîm tensiz Gönül ağyâr için incinme yâre Gül olmaz bâğ-ı âlemde dikensiz Nedir cürmüm demiş hûbâna Neylî Alan siz gönlümü hem vermeyen siz216 Form: ? 126b Beste: Haffafzâde Usûl: Devr-i revân Kâr itdi gamın cânıma sultânım efendim Rahm eyle bu efgānıma sultânım efendim Ağlatma beni hâlime rahm eyle kerem kıl Bak dîde-i giryânıma sultânım efendim Hicrinle beni öldürüb ey şâh-ı cihânım Gel …………………. sultânım efendim Kaldım yalınız derd ile ahvâlimi sormaz Gelmez nideyim yânıma sultânım efendim Gün gibi tulû’ eyleye mi bir gün Hakkı bilmem Bu hâne-i vîrânıma sultânım efendim Var arzı selâm it dimiş ömrü çok olmuş O sûzî-i nalânıma sultânım efendim
216 Hasan Gülşenî ( Erden ), Beste: Hasan Ağa, Güfte-i Neylî, vr. 227b
114
Form: Semâi 127b Beste: ? Usûl: ? Gir tekye-i aşka sınâîyyâ-i abdâl ol Çek derd ü gamı fîrâk-ı yâre lâl ol217 Segâh Form: ? 128b Beste: Kaftânî Memiş Ağa Usûl: Zincir Çıkınca pireheninden o sîne deryâda Sedef harâm ola dürr-i seminedir bâde Ol üstühân-ı dakik ü ol sîne-i berrâk Düşürdü mevceleri birbirine deryâda Yâ lâ yâ le lel le lel lî ah tere lî Ye lel le lel le lel lî yâr o sîne deryâda218 Form: ? 128b Beste: Es’ad Molla Usûl: Remel Gül gonca gibi durma yüzün olma cefâ-cû Bir pâre açıl e gül-i ra’nâ nice bir bu Reftâre gül ol kad kıyâmetliğe yer yer Çıksun feleğe velevle yâhû Ah yel le lel lel lel lel lel le lel lî Tere lî yele lel lel lel le lel lî Olma cefâ-cû219 217 Hasan Gülşenî ( Erden ), Form: Nakış, Beste: Acemler, vr. 230a 218 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 104a; Hasan Gülşenî ( Erden ), vr. 236b 219 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 104a
115
Form: ? 128b Beste: Nazîm Usûl: Sakil Cânâ yolunda olmağa lâyık değil miyim Kurbânın olduğum sana âşık değil miyim Sen âfitâb-ı hüsne gönül müşerref niyâz İnsâf olunsa sana muvâfık değil miyim220 Form: ? 128b Beste: Şehlâ Diyârbekrî Usûl: Hâvî Anmaz oldun beni mihr ile muhabbet bu mudur Yılda bir kez görebilmem seni ülfet bu mudur Bir benim gibi esîrin ola rahm itmeyesün Ey şeh-i lutf u kerem sert-i mürüvvet bu mudur Ten nâ dir nâ dim yel le le lel le lâ yârmürüvvet bu mudur221 Form: Semâi 128b Beste: ? Usûl: ? Bağ-ı âlemde efendim gül-i handânımsın Bülbül-i nev heves aşka gülistânımsın Cân nedir virmeyeler sencileyin cânâne Sen benim cism-i nizârımda şehâ cânımsın222 Form: Nakış 128b Beste: ? Usûl: Semâi Rûzî be arab rûzî Rûzî be arab rûzî
220 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 104a 221 Güfte Mecmuası ( Duran ), Beste: Şehlâ Diyarbekrî Ömer, vr. 104a 222 Güfte Mecmuası ( Duran ),Beste: Bekir Ağa, vr. 107a; Hasan Gülşenî ( Erden ), Güfte-i Sâid, vr. 243b
116
Rûzî be arab resîd-i men der hayli Dîdem mecnûn ki menîrend vây belî223 Form: ? 128b Beste: ? Usûl: Devr-i revân Seher yeli benim içün yâre ağlar diyesün Heb seninçün gîceler bağrımı dağlar diyesün Yüz sürevir ayağına benden ey sâhib-i selâm Ağlamaktan gözüm yâşım kân oldu çağlar diyesün224 Form: ? 128b Beste: ? Usûl: Fer’ Cânâ o siyeh gözlerine hâb-ı teşnedir Bûs-i lebine sâğer ber âb teşnedir Çok gülşene ziyâ lâ’le arzuhâl it Mihr-i rûhuna âşık bî-tâb-ı teşnedir 225 Form: ? 128b Beste: Tosunzâde Usûl: Devr-i revân Dûr olan kûyinden ey meh lâlezâr neylesün Âşiyânından cüdâ bülbül bahârı neylesün Günc-i firkatte demâdem dil nevâ-sâz olmada Sensiz ey şirin sahn-ı savt-ı hezârı neylesün Cânım cânım yelel lel le lel le lel lel le le le lî Vây hezârı neylesün226
223 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 107a; Hasan Gülşenî ( Erden ), Hâce, vr. 246b 224 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 104a 225 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 104a 226 Güfte Mecmuası ( Duran ), Beste: Hasanzâde, vr. 104a
117
Form: Beste 129a Beste: Kürkçü Usûl: Çember Çeşm-i meygûnun ki bezm-i meyde cânân döndürür Sâkîy-i gül çehre gûyâ câm-ı rahşân gönderir Berk-i ruhsârın arakrîz-i gülâb-ı şermolur Ol gül endâmı ki âğuşunda yârân gönderir Cânım ömrüm aman ah yel le lel lel le le le Lel le lel le le lel lel le le lel lel Lî aman aman aman Aman meyde cânân döndürür227 Form: Kâr 130a Beste: Hace Usûl: Muhammes ………………mükerrer dir dir ten tel lel len mükerer dir ted dere diller
ler dir ten nen nî tânâ dir nî dillere diller ler dir ten nen nî tâ nâ dir nî
……………………..……… … …… …….hey hey yâr makbûl-i men
ahhâ ahhâ hey hey zîbâ-yı men ………………… ………… ……
……… …… ………… ……...yentir lâ yel lel lâ yâ lâ yel lel lî yentir lâ
yel lel lâ yâ lâ yel lel lîyentir lâ yel lel lâ yâ lâ yel lel lî yentir lâ yel lel lâ
yâ lâ yel lel lî Ali………………….dir dir ten tel lel len det dere …….
Form: Şeş âğaz 130b Beste: Hâce Usûl: Hafif Ten nî ten dir dir ten dümderellâ dir dir ten tel lel len tene ne nete nâ
dost dillâ dillâ dir dir ten dillâ dillâ dir dir ten tâ dir tâ dir tâ dir tâ dir
tene ten nâ dir nî ey şehinşâh-ı Horâsân Yâ imâm İbnü’l-hümâm ser
fedâyi hâk-i râhet şah Ali Müserrizâ ten nâ dir nâ a dir tâ ten nâ te ne nî
tâ tel lel len tel lel len dire re dir tâ dir nî tâ dir nî tene tâ dir nî ser fedâyi
hâk-i Râhet şeh Ali Mûsî el’ Rızâ yâ Ali şîr-i yezdân belî belî belî dost
yâ Ali mîr-i merdân belî belî belî …. .…… …… dost bend-i sânî ey şeh-
227 Üngör, Beste: Zaharya, c. II, s.1014
118
i cûd-ü sehâvet hûlk ü lutf ü merhamet şehsuvâr-i rûz-i meydân gâzi-i
rûz-i vegâ terennüm….meyan hâne ter dillâ nâ terdillâ nâ did dere
dittentel lel lânâ dir nî dir nâ gevaşt ter dillî tin nâ tâ ye lel lâ tele lî yel lâ
dir nâ şehnâz ten dir tene nî tene nî ten dit dâ dir nî ahhâ selmek tâ te nî
tâ ne nî tâ ne nî tâ ne nî ten ten dittâ dir ney ahhâ mâyediddere ditten tel
lel lâ tâ dir nî tene nî tâ dir nî ahhâ nevrûz tene nî tene nî tâ nâ dir dir tâ
nâ ten nen gerdâniyeyâr-i men yâ Ali şîr-i yezdân ahhâ râ belî belîbelî
…………. yâ Ali mîr-i merdân belî belî belî dost228
Form: Nasihatnâme 130a Beste: Hâce Usûl: Hafif Det dere diller ler dir ten nen nî tâ nâ dir nî dellâ dellâ dir dir ten nen nî
tâ nâ dir nî dere dillî nî det dere dellâ dim dim tânâ dir nî tâ dir tâ dost
nasihatı konemet bişnev bahâne mekûn cânım her ançi nâsih-i şefâk bî
gûyedet bipezir yentir lâ terellâ dir ten det dere diller ler dir ten tene dir
nâ det dere dellî nî ten dir nâ dir ten dir nâ dir ten ne nen nî tâ dir nî
cânım her ançi nâsih-i müşfik bî gûyedet bipezîr heyhey hey ahhâ ahhâ
hey ahhâ hey hey yâr makbûl-i men ahhâ ahhâ hey229
Form: Nakış 132b Beste: Üsküdârî Neşî Çelebi Usûl: Devr-i revân Yamandır hicr ile hâlim bana yâr olmadın gittin Nedir cürmüm behey zâlim bana yâr olmadın gittin Çıkub seyre safâlarla celîs oldun gedâlarla görüşdün nâsezâlarla bana yâr olmadın gittin Tutup dâmânını ferdâ nigâhından idüb şekvâ İdem mahşerde vâveylâ bana yâr olamdın gittin
228 Güftedeki bâzı değişiklikler için bkz.Üngör, c.II, s. 1013; Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 103a; TRT arşivi, nr. 4285; Yavaşça, s. 420 229 Duran, vr. 103a
119
Senin derdinle bîmârım anın çün haste ü hâlim Budur cürmüm ki gam-hârım bana yâr olmadın gittin230 Form: Semâi 133b Beste: ? Usûl: ? Ne âfet-i dilrubâsın kim senin aşkın beni aldı Bana cevr ü cefâ kılmak be zâlim sana kaldı Sataşdım râh-ı aşkında yine ben bir acep derde Ayıplaman beni cânâ yolunda vâr imiş geldi231 Form: Semâi 133b Beste: ? Usûl: ? Doyunca sarılsam sana pirâhenin olsam Yanınca sürünsem yürüsem dâmenin olsam Arz eyler idim pâyine nakd-ı dil ü cânı Ol meh dese Fâiz ne virirdin senin olsam Cânım yâ le lel le lel le lel le lel le lî vây ah senin olsam232 Bestenigar [Başlıksız] 135b Ben yine bir dilber-i ra’nâye oldum mübtelâ Kadd-i dilkeş bir gülzibâye oldum mübtelâ
230 Hasan Gülşenî ( Erden ), Güfte-i Nâilî, vr. 249b 231 Üngör, Makām: Sünbüle, Beste: İsmâil Hakkı Bey, c.II, s.1123; Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 107a; Hasan Gülşenî ( Erden ), vr. 247a 232 Güfte Mecmuası ( Duran ), Beste: Üsküdârî Neşvî, vr. 107a; Hasan Gülşenî ( Erden ), Beste: Rıfat, Güfte-i Fâizî; vr. 247a
120
Ben nice bir lahza ârâm eyleyem zibâde kim Aşk dirler nâmına bir kâra oldum mübtelâ Belî belî belî belî belî nâzenin ra’nâye oldum mübtelâ233 Form: ? 135b Beste: Nazîm Usûl: Çember Her kaçan câm-ı mey alsam elime rindâne Sînemin çâkı iner lâle saf-ı dâmâne Nice hayrette komaz âdemi şol gözler kim Sürmesiz ola siyeh meysiz ola mestâne234 Form: ? 135b Beste: A’mâ Usûl: Hafif Kaşın kemânı haste-i dil zâr idüb gider Gamzen hadengi cânımıza kâr idüb gider Ağyâre bûse virdiğün inkâr ider velî Câ-yi dehânı sînede esfâr idüb gider235 Form: ? 135b Beste: Hasan Ağa Usûl: Çember Mürg-i dilidir çemberi hicrân eyler Âğâze-i şûrişfiken-i bestenigâr Tutmakla serâ-perde-i hâsında makām İç mehteridir şâh-ı gülek-i bülbül-i zâr Aman aman aman aman Ey şâh-ı gülek-i bülbül-i zâr 233 Güfte Mecmuası (Duran ), vr. 112b 234 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 112a; Hasan Gülşenî ( Erden ), vr. 253a 235 Hasan Gülşenî ( Erden ), vr. 253a
121
Form: ? 136b Beste: ? Usûl: Devr-i revân Olalıdan dil sana meftûn Gamınla oldu bağrım hûn Gönül sen leylâye mahbûn Şâd olmadı vîrân gönlüm Rakîbe merhamet kârın Nedendir bana azarın Helâk oldu dil-i efkârın Şâd olmadı vîrân gönlüm Hey bî-merhamet zâlim Bileydin nola ahvâlin Perîşân olmada hâlim Şâd olmadı vîrân gönlüm Râhatü’l ervâh Form: ? 137b Beste: Hasan Çelebi Usûl: Devr-i Kebir Sen bu cemâl-i hüsnle mihr ü felek misin nesin Nev’-i beşerde yok eşin yohsa melek misin nesin Şûr bırakdı âleme şûr-ı melîh-i dilkeşin Söyle nazımda izzet-i kân-ı nemde misin nesin
122
Evc Form: ? 139b Beste: Recep Ağa Usûl: Muhammes Tîrin ol gonca sîneme eyler kıyâs ider Her hâk-i nahl-i tâze denilmez kıyâs ider Mest olmayınca la’lî emdirmez ol peri Şeb olmayınca bâde içilmez kıyas ider236 Form: ? 139b Beste: ? Usûl: Remel Âşık-ı gam dilrubâsız olmaz Pîrân-ı hevâ a’sâsız olmaz Gîsû ki didimse mişk-ü çini Affeyle kul hatâsız olmaz237 Form: ? 139b Beste: Bekir Ağa Usûl: Zincîr Nergis-i mahmûrun açmaz şîve-yi mestâneden Bilmem ol âfet ne görmüş bu dil-i dîvâneden İşvebâzım şekve-i hasret keşânın dinlemez Bî-haberdir meste olanlar lezzet-i efsâneden Dere del lâ del lâ dir dir ten tene nen dir Dir tene tendir ten tendir tendir ten nâ Del lâ dir dir ten238 236 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 119a 237 Güfte Mecmuası (Duran ), vr. 119a 238 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 119b
123
Form: ? 139b Beste: Nihâvendî Usûl: Nim devir Tegâfül dîde-i cevrim o şûhnâz perverden Muhaldir eşk-i hûn âlûd akıtsam dîde-i terden İdeliden ol cefâcû va’de-i kümûn teşrifin Çû halke dîde-i hûn-bârımız ayrılmadı derdin239 Form: ? 139b Beste: ? Usûl: Berefşan Hiç makdem-i dilberden yollarda eser yok mu Ey bâd-ı sabâ senden bir tâze haber yok mu Bu nâle-i şebgîrin âsârı görünmez mi Bu şâm-ı garîbâne bir vakt-i seher yok mu240 Form: ? 139b Beste: İmam Sultan İbrâhim Efendi Usûl: Fer’ Cennet safâsı vüslat-ı cânân değil midir Dûzah cefâsı mihnet-i hicrân değil midir Ulvî kemîneden nazarın eyle deriğ Yohsa kapunda lâyık ihsân değildir241 Form: ? 139b Beste: İmam Sagîr Usûl: Muhammes Tâ kim hattın ey mâh-ı cebînem yüze çıktı Esrâr-ı dilzâr-ı hazînem yüze çıktı Ruhsârına hatt geldiğine ağlamam amma Baht-ı siyeh-i ser-be-kemînem yüze çıktı242
239 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 119a 240 Hâfız Post ( Doğrusöz ), Güfte-i Mezâki Merhum s.129b; Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 119a 241 Güfte Memuâsı ( Duran ), vr. 119a 242 Güfte Mecmuası (Duran ), vr. 119a; Hasan Gülşenî ( Erden ), vr. 263a; Eserin Seyyih Nuh Efendi tarafından Nühüft makāmında bestesi ve notası için bkz. Dârü’l-elhân Külliyâtı, no: 64
124
Form: Beste 139b Beste: Tosunzâde Usûl: Çember Hayâl-i la’l-i nâbun câm-ı çeşm-i terde kalmışdur Humâr-ı bezm-i nûş-a-nûş-ı vaslun serde (kalmışdur) Mükedderdür ser-a-ser meşreb-i eczâ-yı âlem hep Safâ-yı hâtır ancak bâdede sâgarda kalmışdur243 Form: ? 139b Beste: ? Usûl: Devr-i revân Salına salına serv-i hırâmânım safâ geldin Tarâvet gülşeninde derd-i handânım safâ geldin Bu akl ü fikr ü gönlüm heb seninle bile gitmişdir Kudûmü müjde kıldı geldi sultânım safâ geldin244 Form: ? 139b Beste: Tosunzâde Usûl: Muhammes Bir lahza nihân olsa o mihr-i nazarımdan Bî-zâr olurum hâsılı nûr-ı basarımdan Ben Tâir evc-i harem sûz-i güzârım Âteş dökülürse acep bâl ü perimden Yâr yâr yâr yel lel lel lâ lî yel le Lel lel lâ lî aman belî yâr-ı men245 Form: Nakış 140a Beste: Murâd Ağa Usûl: Mummes Mest-i hûn bi kûşâ yedeş an çeşmi an çeşm-i havâb âlû derâ mükerrer
hey tırf-ı ber hem zinde sad harmen âsûde râ mükerrer ten ten dir dir ten
243 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 119b; Güfte, Nâbî’ye âittir. Bkz.Meserret Diriöz, Nâbî Dîvânı, İstanbul, Fey Vakfı, 1994, s.565 244 Hâfız Post ( Doğrusöz ), Beste: Recep, vr. 129b; Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 119a 245 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 119b
125
ten nâ dere dillî ten dillere dir dir ten nâ dere dillî ten mükerrer hey tırf-ı
ber hem zinde sad harmen âsûde râ hey hey ahhâ hey hey cânım berûyi
hey hey hey hey hey hey yâr belî şâh-ı men hey tırf-ı ber hem zinde sad
harmen âsûde râ bend-i sânî anki der bay neşîned dil-i âsûde ki
mükerrer246
Form: ? 140a Beste: Itrî Usûl: Darbeyn Zülf-i cânân zîr-i destârından oldu âşikâr Şâ-ı bahtım gül yüzünden eyle setr-i i’zâr Başdan bir fitne-i tahrîk eylemektir niyeti Sûz-i bâ çıktı yüze gîsû-i sâhib-i iştihar Nâzenim işvebâzım mehcibânım vây Çâresâzım gîsûyi sâhib-i iştihâr247 Form: ? 140a Beste: İmam Sagîr Usûl: Fahte ………çok gülşen hüsnünde dök gel yeter Düşüm aşkdan kan ağlatsun sen gül yeter Mübtelâsı olma her hûbun birin sev gönül Bu müjdedir ârif olan kişiye bir gül yeter Form: ? 140a Beste: Es’ad Efendi Usûl: Darb-ı feth Sevdâ-yi aşka düşdün o zülf-ü dütâ ile Çıkdık yem-i muhabbete sünbül-i hevâ ile Gördükce eşkim olmadayım ayn-ı nilgün Ol çeşm-i fitne ………………kabâ ile
246 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 118a 247 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 12a
126
Cânın cânım ömrüm belî belî belî yel lel le le lele le lel Lel lel lî aman belî şâh-ı men Form: ? 140b Beste: İmam Sagîr Usûl: Nim devir O şûhun çeşm-i mestin seyr iden mestâne Dil-i şürîdene gehî bülbül pervâne olmaz mı Ziyâ bahş olsa ol ruh tâb-ı meyle gül gül oldukça Ser-i zülfün gören mecnûn veş dîvâne olmaz mı248 Form: ? 140b Beste: Kul Mehmed Mardîni Usûl: Türkî darb Dir dir mugān âmed yârim kademi der dest dir dir tenî tenî tel lel lâ nâ
dir nî ten nî ten nî te nen tâ dere tel lel len vây yârim kadem-i der dest
Form: Nazîre hevâ-yı bağ 141b Beste: Antâbi Usûl: Hafif Ter dillî tâ dir ten tene nî tâ dir dir ten tene nî tâ dir dir ten nen tâ dere
dillî ten mükerrer tâ nen nî tâ nen nî tâ nen nî dir dir tâ nâ dere tel lel lâ
nî ten serv-i men der sâye-i sünbül semen mî pervered sebze-i ter
berkenâr neşren mî pervered dir ten ten dir tâ dere tel lel lâ nî ten ter
dillî tâ dir dir ten ah tene nî tâ dir dir tâ nâ dere tel lel lâ nî nen sebze-i
ter berkenâr neşren mî pervered dir hey hey hey hey yâr belî şâh-ı men
… dost dost dost hey vây belî yâr-i men 249
248 Hâfız Post ( Doğrusöz ), s.297’de şâir, Fethî-i Edinevî olarak geçmektedir. 249 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 137b
127
Form: Kâr-ı gîsû 142a Beste: Hâce Usûl: Türkî darp Gîsûy-i mağber âdû tâbeş şah kesi mükerrer………dud-u dil ah dil
mâyest yâr ey yâr ey hey hey dir ……tene nî tene nendir â ten dir yâr
tene nî tene nendir â ten dir …. dir dir ten nen nâ dere düm â ter yele le lî
yel lel le lî yel le le lel le lî ey…dil â dil mâyest yâr ey yâr ey hey hey
…………………..
Form: Kâr-ı Fesmnâme 142a Beste: Antâbi Usûl: Sakil Bi hakk-ı subh-u visâl cânım bi hakk-ı şâm-ı firak cânım bi hakk-ı kûşe
neşeyân bi mısr-i şâm-ı ırak cânım ter dillâ nâ dir dir tâ nâ dere tel lel len
cânım düm derellâ dir dir tâ nâ ten ne nen tâ dir nî cânım dir dir dir dir
dir dir ten tel lel lel lel lel lel len tene nî te nen ten âh tene nî tene nî tenî
tenî tenî ten nâ tene tâ dir nî mükerrer bi hakk-ı kûşe neşeyân mısr-i
şâm-i ırak bend-i sânî 250
Form: ? 142b Beste: Bekir Ağa Usûl: Devr-i revân Esîr-i zülfünüm kâkül-i perîşân bir efendimsin Dil-i dîvâneme zencir-zen sâhib-kemendimsin Kolun sar boynuma ey gül beden ağyâre dağ olsun Hamâil veş benim sen hırz-ı cânım sîne-bendimsin Esîrin bir beni sanma cihan âvâre-i hüsnün Pesendîde-i âlem civân dil-pesendimsin
250 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 138a
128
Gerek cevrinle mahzûn it kıl lutfunla kıl mesrûr Gerek ağlat gerek güldür efendimsin efendimsin251 Form: ? 142b Beste: Tosunzâde Usûl: Devr-i revân Benim nahl-i dilim ey serv-i dâlım Harâm-ı nâz ile aldın mecâlim Gam haberin beni dîvâne kıldı Niçün insâfa gelmezsün be zâlim Çemende jâleler âhım nemidir Helâk oldum bana şefkat demidir Güzelin şânına lâyık bu mudur Niçün insâfa gelmezsün be zâlim Gehî çeşm gehî müjgân elinden Gehî ol gamze-i fettân elinden Nedir neler çekmişim her ân elinden Niçün insâfa gelmezsün be zâlim Yetişmez mi refîkan zâr ü seyrân Nigâhın ……idermiş almakda cân Be hey gavur müslüman ol müslüman Niçün insâfa gelmezsün be zâlim Form: ? 142b Beste: Hâfız Usûl: Devr-i revân Yâr olub ağyâre âdemler beğenmez ol peri Kendüye hemrâz idinmiş yâ’ni bizden yileri Almaz oldun bâkîyâ kuhl-i cilâ-yı âyînene Tutyâ-yı çeşm ideliden hâk-i pâyi dilberi252
251 Hasan Gülşenî ( Erden ), Makām: Evc, Güfte-i Hüseyin Bey, vr. 266b 252 Güfte Mecmuası ( Duran ), Makām: Evc, vr. 119b; Hâfız Post ( Doğrusöz ), vr. 90b
129
Form: ? 143a Beste: Tosunzâde Usûl: Nim çember Aklın alub âşıkları deli eyler Cânım senin kıya kıya baksun Çok kimseyi sultân iken kul eyler Yavrum senin kıya kıya baksun Yüzün güldür gülistanda bitübdür Ânı gören bülbül gibi ötübdür Âşıkın öldürüb kanlar saçubdur Cânım senin kıya kıya baksun Dilber senin visâline iremem Ayağın tozuna yüzüm süremem Bu revişi bir güzelde görmedim Cânım senin kıya kıya baksun Form: ? 143a Beste: ? Usûl: Devr-i revân Sipihri mihr-i tâbânım yeter kaçdın râm olmaz mı Benim devletlü sultânım bu içre encâm olmaz mı Sînem aşkın rebâbıdır ciğer bezmin kebâbıdır Lebin gûşi şarâbıdır dehânın bir câm olmaz mı İdem ben vasfını bir bir ânı inkâr iddin yeğ midir Cemâlin hüsnüne ………gör be nizâm olmaz mı Düşüb girdâbe giryanda neler çekdim bu ehranda Gönül ……….yağmada fezâye eyyâm olmaz mı
130
Form: ? 143a Beste: ? Usûl: Devr-i revân [Güfte okunamadı] Form: Semâi 143b Beste: ? Usûl: ? Men bende-i ân lebân mikuni tû em Şirin harekât kadd-i mevzûne tû em Ey leyle-i rüzgârdır ……..merâ Mecnûn tû em mecnûn tû em mecnûn tû em Ey mâh lakâbında fermân tû em Sevdâzede zülf-i perîşân tû em Ger tiğ-i cefâ-keşî ü ger mihr ü vefâ Kurbân tû em kurbân tû em kurbân tû em253 Form: Semâi 143b Beste: ? Usûl: ? İçdim şârâb-ı la’lini mestâneyim mestâneyim Oldum esîr-i kâkülün dîvâneyim dîvâneyim Ey dilber-i âlî-cenâb âhımdan eyle ictinâb Devrân beni kıldı harâb vîrâneyim vîrâneyim Men aşkle hoş eyledim idrâk-ı hâmûş eyledim Dünyâyı bî-hoş eyledim meyhâneyim meyhâneyim
253 Hasan Gülşenî ( Erden ), Beste: Acemler, vr. 272b
131
Durmaz bu şeb içre gider kalmaz vücûdumdan âhı Dest-i üftâde devr ider peymâneyim peymâneyim254 Form: Semâi 143b Beste: ? Usûl: ? Didim kaddin sonu bir mi didi serv-i semendendir Didim hüsnün güşâd olmuş didi ra’nâ-yi bendendir Didim ey pâdişâhım rûyine hayli habeş konmuş Didi hind askeridir anların şâhı Yemendendir Didim ayağından hâsılı dürrler sedefden mi Didi rindânemin her birisi bahr-i adndır Didim cânâ niçün tenin tenime hiç yakîn olmaz Didi gel kabahat heb nedâmet-i pirehenindir Form: Semâi 143b Beste: Recep Usûl: ? Eyledi müjde-i gül dilleri şâd ü hürrem Goncanın gönlü açıldı güle düşdü şebnem Âlemin neyleyeyim bağ ü bahârın sensiz Bana sen ruhleri gülzârıyle hûşdur âlem Cânım cânânım255 254 Hasan Gülşenî ( Erden ), Beste: Şamlı Derviş Mehmed, vr. 274a 255 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 123a; Hasan Gülşenî ( Erden ), vr. 274a; Hâfız Post (Doğrusöz), vr. 135b
132
Form: Nakış Semâi 144a Beste: Murâd Ağa Usûl: ? Günci vü kitâbi vü harifî dü sek yek renk bâyed be haddü pîş ter ez çâre
nebâşed der fasl-ı bahâr seyr-i lâlezâr yâr gül-i ez cânım çeng-i ar ne
bûşi dir dir ten tel lel lenî dere tel lel lenî tel lel lenî ten tenî ten tenî ten
tenî ten tenî ten cânım çeng ar-ı benûş-i ey bâde benûşi mey nûşi
benûşi256
Form: Semâi 144b Beste: ? Usûl: ? Çün tâze ruhun şekli çemende güle düştü Ağlarken işiddi ânı bülbül güle düşdü Kâküllerine tâlib olub gülşene vardım Evvel nazarım tâli’ gör kim sünbüle düşdü Yele lâ lî cânım Yele lâ lî yele lâ yâ le lel lel lel lî257 Form: Semâi 144b Beste: Bekir Ağa Usûl: ? Nemâz şâm-ı garibân çü girye ağâzam Bemû-yi behây-ı garibâne kâse perdâzem Beyâ diyâr diyâr inhâban Bekîrim zâr Ki ez cihân reh dersemsefr-i pür nedâzem Cânım yele lel lel lel lel lel lel le le lî kurbânın olam
Yâr ömrüm tere lel lel lel lel lel lel le lî hayrânın olam
Dost kurbânın olam yâr hayrânın olam
Dost bîçâre dilim vây bemû behay-ı garibâne kâse perdâzem258
256 Üngör, Beste: Merâgî, c.I, s.137; Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 123b 257 Güfte Mecmuası ( Duran ), vr. 123a; Hasan Gülşenî ( Erden ), Beste: Derviş Ali, vr. 274a
133
Form: Semâi 144b Beste: ? Usûl: ? Nedir ol nim tebessüm utanub gelmemeler Nedir ol sîne-i sîm üzre olan gül memeler Körpe kuzudur ol yavru zehî bilmez ey dil Yüzüne kıya bakub ol kuzunun gelmemeler259 Form: [Kâr-ı nâtık] 145a Beste: Tabi’ Usûl: ? Rast geldim o şûha kıldı bir âğāze rehâvi didi meyle bana pençgâh
değil lütf ile nikrîz tekellüm ki tebessümle nevâyı kereminle deyû sad
mülk-i sıfahan eyle hem mülk-i nihâvend eyle hem mülk-i nişâbur ola
âhenk ile tâ nağme-i mâhur o zâvil kılub zeyl sözün muhtasar it vây
virme sabâya ser-i zülfün ki kanub çargehe ikbâl eyle ey vech-i
hüseynî demidir azm-i hisâr eyleyelim beste uzzâl-i hicâz arâbâna
geçelim itme misin nutk-ı hümâyun âçılub ey şehnâza bu
tahammül……güçtür ….ey yâr ola bâzâr-ı muhayyer hele bu kûçek bir
sözden ey dil hazer it vây gel dil-i uşşâk düşürme bu beyâtîlere gel
eyle arazbâr tenezzül-i kerem eyle ola gerdâniyeden gâh icâdet bize
bir bûseliğe hem babatâhir görüş söylene tâ rûm-ı acemle şerefin ey
mez kürdî âh bu aşîrân gönül sana fedâdır ola nevrûz günün hazm
olub cilveler it vây câm-ı ırakla gidelim râhtü’l-ervâh olan ol bezm ü
makāmâta muhalif içimizde ne ola mehcûr o sultâni ırak eyleye sad-
reşk hemân bestenigâr olma gönül tâna pesend ol ki segâh içre bu
258 Güfte Mecmuası ( Duran ), Evc, vr. 13b 259 Güfte Mecmuası ( Duran ), Evc, 123a; Hasan Gülşenî ( Erden ), Beste: Çultutmazoğlu, vr. 274a
134
sermâyeni arz eyleyüb ol eviç id ziy-i himmette yüz sürüp âyinler tâ
sana tahsîn meded hâlime ey şûh-i cihânım nazar it vây
135
4 - FİHRİSTLER
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
SONUÇ VE DEĞERELENDİRME
Elimizdeki güfte mecmuâsının üzerinde herhangi bir isim ve târih yoktur.
Ancak mecmuâ içinde adı geçen bestekârlardan XVIII. yüzyıla âit bir güfte
mecmuâsı oluğu anlaşılmaktadır. Mecmuâda güfte kaydı yapılmış ve kendisine
müstakil bir bölüm ayrılmış 35 makām vardır. Bununla birlikte mecmuâ başındaki
fihristte yer almayan ve mecmuâ içinde Sabâ makāmı içinde Dügâh; Hicaz
makāmı içinde Hümâyun; Bûselik Makāmı içinde ise Hüseyin aşîran makāmına
âit birkaç beste bulunmaktadır.
Mecmuâda genellikle form adı yazılmamıştır. Ancak diğer güfte
mecmuâlarıyla yaptığımız karşılaştırmalarda bu bestelerin daha ziyâde şarkı veya
semâi formunda eserler olduğunu tespit ettik.
Mecmuâda 53 tâne bestekâr adı geçmektedir. Bu bestekârlar kimi zaman
ön adlarıyla kimi zaman da lâkaplarıyla yazılmıştır. Bu çalışma bir biyografi
çalışması olmadığı için mecmuâda adı geçen tüm bestekârların hayatları hakkında
bilgi vermedik. Mecmuâda en çok bestesi bulunan 13 bestekâr hakkında bilgi
vermeyi uygun gördük.
Metinleri okuma esnâsında, Serçin Erden’in Hasan Gülşenî’nin Güfte
Mecmuâsı ve İncelenmesi, Tolga Duran’ın XVIII. Yüzyıla Âit Güfte Mecmuâsı Ve
İncelenmesi, Nilgün Doğrusöz’ün Hâfız Post Güfte Mecmuâsı, Beyhan Toz’un
Ahmet Avni Konuk’un Hânende Mecmuâsında Basit Makām Fasılları, 219-720
Sâhifeleri, Ceylan Toz’un Ahmet Avni Konuk’un Hânende Mecmuâsı ,
Osmanlıca’dan Türkçeye Çevirisi (Mukaddime ve 84-217 Sâhifeleri), Mustafa
Doğan Dikmen’in Hânende Mecmuâsının İlk Yedi Makāmının Eserlerinin
Güftelerinin Osmanlıca’dan Çevirisi ve İncelenmesi adlı yüksek lisans tez
çalışmalarını, Etem Rûhi Üngör’ün Güfteler Antolojisi, Sâdun Aksüt’ün ‘Türk
Mûsikîsi Güfteler’, adlı eserlerini inceleyerek ortak besteleri tespit ettik ve
makām, bestekâr, usûl adında değişiklik varsa dipnotta belirttik.
Günümüze notası ulaşan besteleri tespit etmek için Dârülelhân
Külliyâtı’nı tetkik ettik; 2 ciltlik TRT Müzik Dairesi Başkanlığı, ‘Türk Sanat
Müziği Seçme Eserler’, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınlarından, ‘Türk
Mûsikîsi Klasikleri’, Millî Eğitim Bakanlığı Yayınlarından ‘Türk Mûsikîsi
164
Klasikleri’, İstanbul Konservatuarı Neşriyatı, ‘Türk Mûsikîsi’nin Klasikleri’ adlı
eserleri ve İTÜ Türk Mûsikîsi Devlet Konservatuarı, Aytaç Ergin
koleksiyonundan TRT repertuarını taradık ve 24 bestenin notasının günümüze
ulaştığını tespit ettik.
Mecmuâ 145 varaktır, ancak kaybolmuş ve sayfa numarası belli olamayan
sayfalar mevcuttur. Çalışmamız esnâsında mecmuâdan daha kolay istifâde etmek
ve okuyucuya da kolaylık sağlamak için varak numaralarını Latin harfleriyle
tekrar yazdık. Orijinal varak numaralarına sâdık kaldık, varak numarası belli
olmayan sayfalara, mecmuâ başındaki fihristten faydalanarak biz varak numarası
verdik.
Geçmiş yüzyılların müzik kültürünü günümüze taşıyan güfte mecmuâları
üzerinde yapılan çalışmalar büyük önem arz etmektedir. Çalışılan her güfte
mecmuâsı mûsikî târihine bir şeyler kazandırmaktadır. Örneğin, biz yaptığımız bu
çalışmada, başta mecmuânın sonunda yer alan Evc makāmındaki Kâr-ı Nâtık
olmak üzere diğer mûsikî kaynaklarında rastlayamadığımız güfteler tespit ettik.
Umarız bu çalışmamız mûsiki târihine ve bundan sonra yapılacak çalışmalara az
da olsa katkı sağlar.
165
6- EKLER
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
BİBLİYOGRAFYA Aksüt, Sâdun, Türk Mûsikîsi Güfteler, Kervan Yayınları, İstanbul, 1983 Ayverdi, İlhan, Misalli Büyük Türkçe Sözlük I-III, Kubbealtı Neşriyat, İstanbul, 2005 Banarlı, Nihad Sâmi, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, Millî Eğitim Basımevi, İstanbul, 1971 Dârülelhân Külliyâtı, İstanbul Konservatuarı Neşriyatı, İstanbul, _____ Devellioğlu, Ferit, Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lügat, Aydın Kitabevi Yayınları, Ankara, 2004 Dikmen, Mustafa Doğan, Hânende Mecmuâsı'nın İlk Yedİ Makamının Eserlerinin Güfteleri'nin Osmanlıca'dan Çevirisi ve İncelenmesi, (Yüksek Lisan Tezi), İstanbul Teknik Üniversitesi-SBE, 1994 Diriöz, Meserret, Nâbî Dîvânı, Fey Vakfı, İstanbul, 1994 Duran, Tolga. XVIII. Yüzyıla Âit Güfte Mecmuâsı ve İncelenmesi, (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul Teknik Üniversitesi-SBE, 2004 Erden, Serçin, Hasan Gülşenî Güfte Mecmuâsı Ve İncelenmesi, (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul Teknik Üniversitesi-SBE, 2004 Ezgi, Suphi, Tanbûrî Mustafa Çavuş’un 36 Şarkısı, Hüsnütabiat Yayınevi, İstanbul, 1947 Gölpınarlı, Abdülbâki, Nedim Dîvânı, İnkılap Kitabevi, İstanbul, 1951 Ferit, Rûşen, Bestekâr Şâir Nazîm, Hilâl Matbaası, İstanbul, 1933 Kültür ve Turizm Bakanlığı ,Türk Mûsikîsi Klasikleri, Ankara, 1983 Levend, Agâh Sırrı, Divan Edebiyatı, Enderun Yayınları, İstanbul, 1984 Mazıoğlu,Hasibe, Nedim, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay., Ankara, 1988 Millî Eğitim Bakanlığı, Türk Mûsikîsi Klasikleri, İstanbul, 1970 Özalp, Nazmi, Türk Musikîsi Târihi I-II, Millî Eğitim Basımevi, İstanbul, 2000
264
Özcan, Nuri, “Abdülkâdir Merâgî”, DİA, c. I, s. 243, İstanbul, 1988 Özcan, Nuri, “Abdullah Efendi, Tosunzâde”, DİA, c. I, s. 100, İstanbul, 1988 Özcan, Nuri, “Ebûbekir Ağa”, DİA, c.X, s. 275, İstanbul, 1994 Özcan, Nuri, “Hâfız Post”, DİA, c. XV, s. 100, İstanbul, 1997 Özcan, Nuri, “Hasan Ağa”, DİA, c. XVI, s. 285, İstanbul, 1997 Özcan, Nuri, “Itrî”, DİA, c. XIV, s. 220, İstanbul, 1996 Özkan, İsmail Hakkı, Türk Mûsıkîsi Nazariyatı ve Usûlleri, Ötüken Neşriyat, İstanbul, 2000 Özkan, İsmâil Hakkı, “Güfte”, DİA, c. XIV, s. 371, İstanbul, 1996 Öztuna, Yılmaz, Itrî, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1987 Öztuna, Yılmaz, Türk Mûsikîsi Kavram ve Terimleri Ansiklopedisi , Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2000 Öztuna,Yılmaz, Türk Mûsikîsi Ansiklopedisi, M.E.B. Yay , İstanbul, 1974 Paçacı, Gönül, Kâr-ı Nâtık Formu Üzerine Bir Çalışma Ve Yeni Bir Kâr-ı Nâtık: “Rast Kâr-ı Nâdirat”, (Sanatta Yeterlilik), İTÜ-SBE, 1994 Salgar, M. Fatih, 50 Türk Müziği Bestekârı, Ötüken Neşriyat, İstanbul, 2005 Tanrıkorur, Cinuçen, Osmanlı Dönemi Türk Mûsikîsi, Dergâh Yayınları İstanbul, 2003 Toz, Beyhan , Ahmet Avni Konuk'un Hânende Mecmuâsı'nda Basit Makam Fasılları, (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul Teknik Üniversitesi-SBE, 2000 Toz, Ceylan , Ahmet Avni Konuk'un Hânende Mecmuâsı, Osmanlıca'dan Türkçeye Çevirisi (Mukaddime ve 84/217 Sâhifeleri), (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul Teknik Üniversitesi-SBE, 1999 TRT Müzik Dairesi Başkanlığı, Türk Sanat Müziği Seçme Eserler I-II, Müzik Dairesi Başkanlığı Yayınları, Ankara, 1999 Üngör, Ethem Ruhi, Türk Musikisi Güfteler Antolojisi, Eren Yayınları, İstanbul, 1981 TC, Kütür ve Turizm Bakanlığı, Müzikte 2000 Sempozyumu, 2000 www.kultur.gov.tr/TR
265
Yavaşca, Alâeddin, Türk Musıkisinde Kompozisyon Ve Beste Biçimleri, Türk Kültürüne Hizmet Vakfı, İstanbul, 2002