+ All Categories
Transcript

“Harold Garfinkel: Etnometodolojide Araştırmalar” İncelemesi ALİ MAHMUD ÇELENK

1

Giriş

Harold Garfinkel’in Etnometodolojide Araştırmalar adlı eserinin

değerlendirilmesinden önce Harold Garfinkel’in hayatına dair kısa bilgiler ve

Garfinkel’in Etnometodolojiyi ortaya çıkarmasına kadar geçen sürede içinde

bulunduğu ortamları ve bu ortamlardan hareketle etkilenmiş olduğu isimlere göz

atacağız.

Harold Garfinkel Kimdir?

Etnometodoloji, sosyolog Garfinkel’in çalışmalarıyla başlar. 1917 doğumlu Garfinkel

üniversite eğitimine 1946’da , Parsons’ın danışmanlığı altında başlar. O, aynı

zamanda, Edmund Husserl, Aron Gurwitsch, Merleau-Ponty ve Altfred Schütz’u

okumuş ve fenomenoloji üzerine incelemeler yapmıştır. 1

Harold Garfikel ve Etnometodolojik Serüven

Etnometodolojinin sosyolojide özel bir perspektif olarak formülasyonu büyük ölçüde

tek kişinin, Harold Garfinkel’in başarısıdır. 1950’ler ve 60’larda, bir dizi yazıyla bu

temel yaklaşımın ana hatlarını çizen Garfinkel’dir. Bu düşünceleri öğrencileri ve

arkadaşlarına tanıtan ve onları empirik araştırmalara teşvik eden yine Garfinkel’dir

ve günümüzde temel etnometodolojik şahsiyet konumunu sürdürmektedir. Ancak

etnometdolojik düşünceler onun kafasından kendiliğinden yayılmamıştır. Bu

düşüncelerin kökleri Talcott Parsons’ın “toplumsal düzen problemi” üzerine görüşleri

ile Alfred Schütz’un (1899 – 1959) fenomenolojik yazılarına kadar götürülebilir. 2

Garfinkel’in en önemli düşünce kaynaklarının Talcott Parsons ve Alfred Schütz’un

çalışmaları olduğu genellikle kabul edilir. Aynı dönemde yaşasalar da Parsons ve

Schütz’un biyografileri oldukça farklıdır. ABD’de dünyaya gelen Parsons çok

“Harold Garfinkel: Etnometodolojide Araştırmalar” İncelemesi ALİ MAHMUD ÇELENK

2

geçmeden Amerikan sosyal teoriyi nüfuzu altına alan etkileyici bir çalışma geliştirdi;

Avusturya’da dünyaya gelen Schütz ise 1939’da, 40 yaşındayken ABD’ye göç etti ve

1959’da ölümüne kadar etkisi sınırlı kaldı. Schütz, hayatının son döneminde kısa bir

süre dışında üniversitede öğretim üyesi değildi, ancak konferanslarda bildiriler

sundu, birçok makale yayınladı ve çağdaş sosyolojiye halen gelişmekte olan bir miras

bıraktı. 3

Garfinkel doktora tezini 1952’de sundu. (Garfinkel, 1952) Harold Garfinkel, Parsonscı

teorilere cevap ararken Alfred Schültz’un sosyolojinin temelleri üzerine felsefi

yazılarından etkilenmişti. Parsons onun üzerinde asla yadsınamayacak önemli bir

etkiye sahipti. Garfinkel izleyicisi olma anlamında Parsons’ın bir taraftarı olmasa da,

ona olan borcunu her zaman açıkça ifade etmiştir:

[Çalışmalarm]ın kaynağı Talcott Parsons, Alfred Schütz, Aron Gurwitsch ve Edmund

Husserl’in yazıları üzerine araştırmalarımdır. Onların yazıları yaklaşık yirmi yıldır

bana gündelik etkinlikler dünyası hakkında sürekli kılavuzlar sağladı. Özellikle

Parsons’ın çalışmasının toplumsal düzen problemi ve bu problemin çözümleriyle ilgili

temel görevler konusundaki pratik sosyolojik muhakemesinin nüfuz edici derinliği ve

eksilmeye duyarlılığı olağanüstüdür. (1967/1984: ix).

Garfinkel, bu etkiler neticesinde 1960 yılında Etnometodolojiyi temellendirecek olan

eserini “Etnometodolojide Araştırmalar” yayınlayacaktır.

Etnometodoloji nedir?

Gündelik hayata dair edinmiş olduğumuz çoğu rutini irdelemek kimsenin ilgi alanına

girmez. Birey, sosyolojinin öznesi olmasına rağmen çoğu sosyolog edinilmiş olan bu

rutinleri sorgulama ve çözümleme zahmetinde bulunmaz. Sosyoloji tarihine

bakıldığında sosyologların ilgi odağı daima olağandışı gelişmeler üzerine yoğunlaşmış

“Harold Garfinkel: Etnometodolojide Araştırmalar” İncelemesi ALİ MAHMUD ÇELENK

3

durumda olup, bireyin gündelik yaşamda inşa ettiği rutinlerin arka planı yok

sayılmaktadır. Etnometodologlar, bu yok sayımın perde arkasında yatan gündelik

yaşamın gerçeklerini ortaya koymaya çalışmaktadırlar. “Onlara göre, gündelik

hayatın rutinleri ve sağduyusal anlayışlarının ardında ortak fikirler, karşılıklı

beklentiler ve paylaşılan anlamlar olmasaydı, araştırılacak bir toplumsal düzen bile

olmayacaktı” (Slattery, 2011, s.224). Garfinkel’in de“Etnometedolojik

Araştırmalar” adlı eserinde insan hayatının “sağduyusal” (gündelik) bilgileri merkeze

alarak burada yatan ve bu bireylerce inşa edilen, ardında çoğu kez görmezden gelinen

gerçekleri ortaya çıkarma amacını taşımaktadır.

Garfinkel, Etnometodolojide Araştırmalar’ın Giriş yazısında bu yaklaşımı ortaya

koyacak perspektifin ve temelde sahip olduğu amacı şu sözleriyle açıklamamaktadır;

Böylece, toplumsal olguların nesnel gerçekliğin sosyolojinin temel ilkesi olduğun 9

vurgulayan belirli Durkhemcı yorumların aksine, toplumsal olguların nesnel gerekliği

gündelik hayattaki müşterek etkinliklerin süregelen bir icrası olarak, alınır, bu

icranın üyeler tarafından bilinen, kullanılan ve doğruluğu sorgulanmayan sıradan,

ustaca yolların, sosyoloji yapan üyeler için, temel bir fenomen olduğu kabul edilir ve

bu bir araştırma politikası olarak benimsenir. (1967\1984: vii)

Etnometodolojiyi anlamak, gündelik hayatın bilgisini ve toplumsal yaşamda

gerçekleşen kırılmaları anlamak veyahut onları sorgulamak demektir. Horald

Garfinkel, Parsons’un eylem teorisinde, aktörlerin bilgiyi nasıl anladıklarını,

insanların kültürel normlarını nasıl keşfettiklerini, yarattıklarını ve sürekliğini nasıl

sağladıklarını açıklamadığını belirtir. “Aktörler, norm ve eylemler karşısında

düşünceyle hareket eder. Şu ya da bu hedefin seçilmesinde eylemin muhtemel

sonuçlarının değerlendirilmesinde belirleyici olan kesinlikle “üyelerin” (Garfinkel’in

terimi) ampirik olağan bilgisidir.4 Fail dünyayı kendisinin katıldığı farklı eylem

biçimlerini gözlemleme, bildirme ve yorumlamanın sonucunda dile getireceği

“Harold Garfinkel: Etnometodolojide Araştırmalar” İncelemesi ALİ MAHMUD ÇELENK

4

“açıklama”yla anlayacaktır. Sosyolojik bir eylem teorisi, aktörün eylemine ilişkin

kendi açıklamasına her zaman yer ayırmalıdır” (Swingewood, 1998, s.320). Bu

çerçevede makalede ilk olarak, etnometodolojinin tanımı ve köklerine

değinilmektedir. Etnometodolojinin, adının koyulma süreci, tanımı, Garfinkel’in

etnometodolojik çalışmalara yönelme noktası, “yorumcu sosyolojinin kökleri” başlığı

altında değerlendirilecektir. Garfinkel, “Etnometodolojide Araştırmalar” adlı

eserinde metodolojiyi izah ederken bir takım temel kavramlar oluşturmuştur bunlar

ise pratik/icra, bağlama-gönderimlilik, refleksitive, açıklanabilirlik ve üye ‘ye

kavramladır. Sunulan bu kavramsal çerçeve ile insanların günlük hayatta

karşılaştıkları deneyimlerin ampirik incelemesi ile ilgilenen etnometodolojiyi bilimsel

çerçevede incelemek hedeflenmiştir. Etnometodoloji “gündelik hayatın ampirik

incelmesi”dir, dolayısıyla etnometodolojinin kullandığı yöntemleri, teknikleri

incelemek ve örneklerle somutlaştırmak gerekecektir.

Bu bilgiden hareketle 8 ayrı makaleden oluşan bu kitabın içinde işlenen bölümlerde

Etnometodolojinin kuram iddiasını mantıksal bir zemine oturtmak amaçlı verin

örneklerde ve bu örneklerin içerisinde işlenen metotların temelinde de empirik

yöntemler izlenmiştir. (Örneğin: Toplumsal Yapıların Sağduyusal Bilgisi: Gündelik

ve Uzman Olgu-Araştırmasında Dokümanter bölümünde deney yoluyla değerler

elde edilmeye çalışılması gibi.)

Alain Coulon ise Etnometodolojiyi şu sözleriyle özetlemektedir; “Etnometodoloji,

bireylerin gündelik eylemleri anlamak ve gerçekleştirmek için kullandıkları

metotların, yani iletişim kurar, kararlar alır, akıl yürütürken başvurdukları metotların

araştırılmasıdır. (1995; 28) Ve George Psathas (1980) ise metodolojiyi

“kendisininkiler dâhil bütün toplumsal pratiklerle ilgili metotları açıklamaya

çalışan refleksif bir toplumsal pratiktir.” diyerek gündelik ve bilimsel bilgiyi

merkezinde bulunduran sosyolojinin de bu pratik eylem etkinliklerin içinde olduğunu

dile getirmiştir.

“Harold Garfinkel: Etnometodolojide Araştırmalar” İncelemesi ALİ MAHMUD ÇELENK

5

“Etnometodolojide Araştırmalar: İçerik.”

“Etnometodolojide Araştırmalar” adlı eserinde Garfinkel, derlemiş olduğu 8 ayrı

bölümle etnometodolojiyi temellendirmeye çalışmıştır. Bu değerlendirme metninde

oluşturan 8 bölümü ayrı ayrı ele almanın mevcut sınırlılıklar gözetildiğinde pek

mümkün olamayacaktır. Buradan hareketle gerek etnometodolojik yaklaşımın

temellerini kendi içerisinde barındıran ve bu temelleri ortaya koyarken izlenilen

yöntemleri açıkça beyan eden“Gündelik etkinliklerin Rutin Temelleri Üzerine

Araştırmalar” adlı ikinci bölümü irdeleyerek kitabın genelinde ortaya koyulmayan

çalışılan verileri izah etmeye çalışacağım.

İkinci Bölüm: “Gündelik etkinliklerin Rutin Temelleri Üzerine Araştırmalar”

Gündelik toplumsal yaşamda rutinleri yaratan en önemli unsur, ahlaktır. Ahlak,

toplumlar daha özelde bireyler üzerinde bu kadar etkili iken bu unsurun yaratmış

olduğu düzeni (rutinler), sağduyusal verileri anlamakta etnometodoloji içinde

oldukça önemlidir. Kant için “içerdeki” ahlaki düzen müthiş bir gizem, sosyologlar

için “dışarıdaki” ahlaki düzen teknik bir gizemdir. (Garfinkel, 1967; 60) Sosyolojik

bakış açısı ile yapılacak toplumsal çözümlemelerde ahlaki düzen, gündelik hayattaki

kurala-bağlı etkinlikler içermektedir. Ve bu düzenlilikler çoğu kez toplum

“üyelerince” görmezden gelinir. Bireyin yaşamında inşa ettiği birçok rutin, temelde

bu yapı içerisinde mevcut bulunan ve “doğal hayatın gerçeklikleri” olarak

adlandırabileceğimiz ahlaki gerçeklerler menşeili üretimlerdir.

Garfinkel, bu makalenin amacını şu sözleriyle açıklamaktadır: “Elinizdeki makalede

aktarılan araştırmalarda hayatın alışılagelen, bildik özellikleri sayesinde gündelik

ortamları yönlendiren bazı beklentileri ortaya çıkarmaya ve bu beklentileri gündelik

etkinliklerin istikrarlı toplumsal yapılarıyla ilişkilendirmeye alıştık.” (Garfinkel,

1967;62) Garfinkel, sağduyusal bilginin ölçütlerini ve sahip olduğu özellikleri

“Harold Garfinkel: Etnometodolojide Araştırmalar” İncelemesi ALİ MAHMUD ÇELENK

6

öğrenebilmek amacıyla gündelik ortamlarda gözlemlere başlamayı ve bu sağduyusal

rutinleri “sorun yaratan” bir forma sokarak tespit etmeye çalışmaktadır. Garfinkel;

“Gündelik etkinliklerin yapılarını sıradan ve rutin bir biçimde nasıl üretildikleri ve

sürdürüldüklerini anlamak için, algılanan ortamların anlamsız özelliklerini

arttıracak, bireyleri şaşırtacak, şok edecek ve kafa karışıklığı yaratacak ve bunu

devam ettirecek, toplumsal olarak

yapılandırılmış kaygı,utanç, suçluluk ve kızgınlık duygularını ve düzensiz

etkileşimler üretecek işlemler uygulamaktır.” sözleriyle gündelik etkinliklerin

anlaşılabilmelerinin yöntemini ortaya koymaktadır.

Garfinkel, toplumsal yaşamın içinde bulunan gündelik rutinleri elde etmek amacıyla

meydana getireceği sorunları anlamak için bir takım deneylere başvuracaktır.

Garfinkel, yukarıda da bahsetmiş olduğumuz gibi etnometodolojinin rasyonal boyuta

sahip olmasını da uygulamış olduğu deneylere dayandırdığını tekrar hatırlatalım.

Garfinkel bu deneyler için “İnatçı ve bildik bir dünyanın yabancı yönlerini

kavrayabilecek düşünceler sağladığını buldum.” diyerek izleyeceği yolun deneylerden

geçtiğini dile getirmiştir.

Garfinkel “Gündelik kavrayışların bazı temel özelliklerini” anlamak için

öğrencilerinden bir deney yapmalarını istemiştir. Bu deneyde Garfinkel, “tarafların

gerçekte konuştukları şeyleri sayfanın sol tarafına, onların ve karşılarındaki kişinin

konuşulan şeyi nasıl anladığını sağ tarafına yazarak rapor etmelerini istedi.”

Garfinkel, bu deneyin ardından ortaya konulan verilerden hareketle sağduyusal

rutinin insanlar tarafınca nasıl inşa edildiğini ve bu inşa esnasında işleyişin nasıl

ilerlediğini şu sözleriyle açıklamıştır: “Gündelik kavrayışlar akrep ve yelkovanın

birbirini izleyen hareketlerine, yani olayların standart zaman içindeki izleyen

konumlarına benzer biçimde koordine olan durumlar içerdikleri sürece belli

mutabakat üreteceklerdir.” Gündelik kavrayışlar, irdelenmeyen yapısal gerçeklikler

ve peşi sıra gelişen olgusal durumlar bu eylemlerin kalıplaşmış davranışlar halini

“Harold Garfinkel: Etnometodolojide Araştırmalar” İncelemesi ALİ MAHMUD ÇELENK

7

almalarına neden almaktaydı. Garfinkel, II.Bölümün ilk başlığı altında bu gerçekliği

ortaya koymaktadır.

Gündelik durumların anlaşılması için irdelenmesi gereken bir diğer husus ise “Arka

plan anlayışlardır.” Garfinkel, “Arka-plan anlayışlar ve gündelik durumların

‘uygunluğunun’ kabulü” başlıklı bölümde ise temel özelliklerini kavradığı sağduyusal

gerçekliğin bu kez arka plan değerlerine yoğunlaşarak bu “düzenliliğin” nasıl elde

edildiğini anlamaya çalışmaktadır. Garinkel’i bu noktaya çeken şey ise arka plan

detayların kişiler-arası ilişkilerde istikrarlı seyrin uygunluğunun kabul etmelerindeki

etkisinin hangi boyutlarda olduğunu anlayabilme isteğinde yatmaktaydı. Bu

doğrultuda ortaya niteliksel veri koymayı hedefleyen Garfinkel, 23 öğrencisine evde

kalan pansiyoner öğrenciler olduklarını varsayarak kendi evlerindeki faaliyetleri 15

dakika ile 1 saat arasında yapmış oldukları gözlemleri not etmelerini istedi. Garfinkel

bu deney ile öğrencilerine yaşamlarının içerisinde yer eden gerçekliklere odaklanıp,

günlük yaşamda yok saydığımız, üzerine düşünmeden yaşadığımız insani faaliyetleri

görebilmeyi sağlamıştır. Öğrencilerin hazırlamış oldukları raporlar sonucunda şu

sonuçlara varıldı; “Gündelik rutinler, -çoğu kez- bilinçdışı gerçekleşmesi nedeniyle

kendi içinde bir düzensizlik yarattığı” saptanmıştır. Deneyde, öğrencilere sunulan

koşulun amacı ise “Bir oyunda olduğu gibi, bizzat belirli bir kural altında bakabilme”

(Garfinkel, 1967;72) olağanı sunmasıydı. Öğrencilerin raporlarında bu bakış açısının

sürdürülmesinin güç olduğunu dile getirdiler. Öğrencilerin bu deney sürecinde

irdeleyici gözlemleri sonucunda aile üyelerince şaşkınlık ve öfkeleriyle de karşı

karşıya kaldıklarını raporlarında belirmişlerdir.

Garfinkel, sağduyusal bilginin anlaşılmasında önemli olan bir diğer

unsuruntoplumsal duygular olduğunu ve duyguların sosyal bilimlerin ve klinik

psikiyatrinin çok önem bir verdiği bir konu olmasına rağmen ilgi duyulmadığını dile

getirmiştir. Garfinkel, “arka-plan anlayışlar ve toplumsal duygular” başlıklı

bölümde bu eksikliği gidermek ve bahsi geçen ilgiye yönelik somut veriler elde

“Harold Garfinkel: Etnometodolojide Araştırmalar” İncelemesi ALİ MAHMUD ÇELENK

8

edebilmek için deneyler yapmaya devam eder. Garfinkel, öğrencilerinden

tanımadıkları herhangi biriyle konuşmaları ve karşıdakinin şeyleri onun gerçek

güdüleri olan gizli güdülerin yönlendirdiği varsayarak hareket etmelerini istedi.

Araştırmacı-öğrenciler, konuştukları kişinin kendilerini aldatmaya ve yanlış

yönlendirmeye çalıştığı varsayımıyla hareket ettiler. Öğrenciler böyle bir deneyi

gerçekleştirmeleri durumunda aileleri ya da arkadaşlarını kaybedebilecekleri için ya

da onlardan ciddi anlamda tepki alabilecekleri için deneyi nihayetlendiremediler.

Öğrenciler, bu deney sürecinde çoğu kez bir sonraki adıma dair bilgiye sahip

olmamaları ve yapay bir oyunun içinde oldukları için “ne yapacağını bilememe”

sorununun raporlarında dile getirdiler. Karşılarında sahip olduğu özellikleri

sergilemeyen kişileri bulan öğrenciler belli noktalarda deneklere karşı öfkelendiler.

Garfinkel bu durum karşısında bireysel eylemler sonucunda ortaya çıkan bir olguyu

daha odaklanması gerektiği kanısına vardı. O da arka-plan anlayışları idrak etmek

için oluşturulan sorunlar neticesinde meydana gelen “şaşkınlık” gerçeğiydi.

Bir önceki deneyde tecrübe edildiği üzere insanların sağduyusal bilgileri irdelenerek

ve bu bilgilere dair tersten tepkiler verilerek kaotik bir olgu yaratılmaya çalışıldı. Bu

durum neticesinde deneklerin maruz kaldığı deney sonucunda vermiş oldukları

tepkileri tamamını “şaşkınlık” başlığı altında toparlayabiliriz. Garfinkel, oluşturmuş

olduğu deneyler ve bu deneylerin içerisinde oluşturduğu koşullar neticesinde

insanların gündelik hayatında sahip olduğu bilgilerin farklılaşması veyahut ikili

ilişkilerde sergilenmesi gereken davranışlardaki (standartlaşmış

tepkiler) değişikliklerin değişiminde bireyler arasında çok farklı tepkiler yarattığını

tespit etti. Garfinkel, bu doğrultuda sağduyusal rutinlerin içinde bulunduğu

toplumun ahlaki etmenleri karşısında çoğu kez boyunduruk altına alındığı ve

insanların bu gerçeklik karşısında davranışların “düşünülmeden” sergilendiği

sonucuna vardı. Garfinkel, toplumsal beklentilerin dışında sorunsalları yaratması

sadece bu bölümle sınırlı değildir. Garfinkel, toplumsal düzenin kırılgan doğasını

aydınlatmak için oldukça “doğal deneyler” yaptığını görebiliriz. “Örneğin o; gündelik

“Harold Garfinkel: Etnometodolojide Araştırmalar” İncelemesi ALİ MAHMUD ÇELENK

9

hayatta rutinlerin önemini aydınlatmak için öğrencilerinden –kalabalık bir otobüste

yüksek sesle şarkı söyleyerek veya yaşlı bayanlar ve hamile kadınları yerlerini

kendilerine vermeye zorlayarak- bu rutinleri bilinçli olarak ihlal etmelerini

istemiştir.” 5 Garfinkel bu deneylerden hareketle, toplumun sıradan “üyeler”inin

gerçekliği yorumlama çabalarının yanı sıra, bu gerçekliği her gün yaratma (ve

yeniden-yaratma) kapasitesine sahip olduklarını açıklamak için üç temel kavram

geliştirmiştir. Bu kavramlar “Etnometodolojide Aratırmalar” adlı eserinde belirttiği

gibi dokümanter metot, refleksivite ve bağlama-gönderimliliktir.

Garfinkel, ikinci bölümün sonuna doğru “Toplum içindeki insanı yargıda

bulunmaktan aciz bir aptal olarak betimleyen modellerin gündelik kavrayışları

anlama açısından değeri” adlı başlıkla gündelik kavrayışların toplumsal

standartlaşmasının kişinin eylemlerini durumsal olayların yönlendirdiğini ve bu

standartlaşmanın bireylere, normal olarak algılanan eylemler akışını

kavrayabilecekleri, normalleştirebilecekleri ve gerekli eylemleri

gerçekleştirebilecekleri temelleri sağladığını öğrendi. Garfinkel, kültürel

aptalkavramıyla toplumun istikrarlı özelliklerini sosyoloğun-toplumundaki, ortak

kültürün sunduğu yerleşik ve meşru eylem alternatiflerine uygun biçimde hareket

eden üreten insanı kastetmekte. Psikolojik aptal ile, toplumun istikrarlı özelliklerini

sosyoloğun-toplumdaki, psikiyatri biyografi, koşullanma geçmişi ve zihinsel işleyişle

bağlantılı faktörler temellerinde hareket etmeyi gerektiren alternatif eylem akışları

arasında seçim yaparak üreten insanı nitelemektedir. Garfinkel bu yaklaşım ile yapı

içerisinde oluşan sağduyusal rutinler kategorize edilerek hangi etki ve koşul

sonucunda meydana geldiği izah etmeye çalışıyor. Bu durumun kanıksanması

sonucunda kabulü konusunda mutabakat sağlanan -gayri resmi toplumsal

sağduyular olarak ta adlandırılabilir- rutinlerin değişmesi adına gayret de büyük

tepkilerle karşı karşıya kalmakta ve Garfinkel’in kavramlaştırdığı isimleri almaktadır.

Garfinkel bu duruma örnek teşkil edecek örneği “tek fiyat kuralını” öğrenci-müşteri

ilişkileriyle konumlandırmaya çalışacaktır. Talcott Parsons’a göre, 6 “bu

“Harold Garfinkel: Etnometodolojide Araştırmalar” İncelemesi ALİ MAHMUD ÇELENK

10

kural/beklenti sözleşmenin kurumsallaşmasının kurucu bir unsurudur. Bu beklenti

içselleştiği için, öğrenci-müşterilerin deneklerin muhtemel bir değerlendirmesinden

korkmaları ve uta0nca kapılmaları gerekir. Buna karşılık, deneylerde satış

personelinin genel kaygıları ve öfkeleri rapor edilmesi gerekir.

Burada Garfinkel’in öğrencilerden istediği şey; bir malı 2 dolardan ucuza alabilme ve

istenilen fiyattan daha azını teklif etme deneyini gerçekleştirebilmek için 68

öğrenciye gerek duydu. 6 deneme içeren bir pazarlık süreci uygulayabilmek için bir

başka 67 öğrenciye ihtiyaç duydu; mallardan üçü 2 dolar veya altında üçü 5 dolar

veya üstüde satın alabildi. Bu deney sonucunda kurala-bağlı eylemlerin doğası ve bu

kurallar ihlâlinin sonuçları hakkında uzman mesleki bilgiler kadar gündelik bilgilerde

belirgin biçimde sadece bu türden bir prosedüre dayanır.

Sonuç; Değerlendirme ve Eleştiriler

Garfinkel’in Etnometodoloji kavramı, insanların günlük hayatta karşılaştıkları

deneyimleri, nasıl anlamlandırdıklarının ampirik incelenmesidir. Garfinkel’in bu

eserinde eserinde etnometodolojinin ne olduğunu ve sağduyusal rutinin insanlar

tarafınca nasıl inşa edildiğini bizlere açıklamaktadır. Garfinkel gibi birçok

etnometdolog, toplumsal yaşam içerisindeki düzenin tek başına bir gerçeklik ifade

etmediğini ve bu düzenin içinde bulunulan toplum tarafınca inşa edildiğini savunarak

bu sorunsalları incelemeye başlamışlardır. En yalın tabirle etnometolojinin çabası bu

düzenin işleyişini, oluşumunu “anlamlandırmak” ve içinde barındırdığı

düzensizlikleri “düzenlemektir.” Garfinkel’ in Etnometodolojik Araştırmalar’da

belirttiği gibi “bir toplumun üyelerinin, “gündelik hayatlarında bir bütünlük,

kalıcılık, düzenlilik, anlamlar, gerekçeler ve toplumsal düzenle ilgili etnometotları”

müştereken nasıl “ürettikleri ve sergiledikleri” ni sadece etnometodolojik

araştırmalar gösterebilir” (aktaran, Coulon, 2010, s.92).

“Harold Garfinkel: Etnometodolojide Araştırmalar” İncelemesi ALİ MAHMUD ÇELENK

11

Garfinkel’in bu kavramı ortaya koyması ve sosyolojiye yönelik eleştirileri çıkış

sürecinde oldukça dikkat çekici boyutlardaydı. Toplumsal yaşamda bulunan

olgusallıkların irdelenmeden kabul edilmesini kesin bir dille eleştiren

etnometodologlar bu yorumu temellendirecek geniş kapsamlı“çözüm

kuramları” üretilememiştir. Bununla beraber etnometodologlar, sosyal ve siyasal

farklılıkların insanların davranışlarında ya da toplumun yapısında meydana getirdiği

gerçek bir değerlendirmesini yapmayı başaramamaktadır. Toplumsal yaşam içinde

bulunan “işsizlik” ve “savaş” gibi birey yaşamını ciddi anlamda etkileyen olayları

dikkate almadan değerlendirmeler yapılmıştır. 7 “Etnometodolojide

Araştırmalar” adlı eserde de bolca gördüğümüz tasvirlerin anlam karmaşasına neden

olması da etnometodolojiye yöneltilen eleştirilerden biridir.

Sosyal bilimlerin öznesi olan insanın etkileşimleri üzerine odaklanarak bu etkileşim

sonucunda toplumsal yaşamda meydana gelen sağduyusal bilginin oluşumunu ve

bunun çözümlemesinin hangi yollar ve yöntemler gözetilerek elde edilebileceğini

açıklamaya çalışan etnometodoloji, 1960’lı yıllardan sonra çığır açan bir etkiye sahip

olmuştu. Her ne kadar kendi içerisinde belli eleştirilere maruz kalsa da bu süreçte

yeni düzen doğrultusunda (modern ve kendi içerisinde farklı etnik grupları bir

arada barındıran toplumlarda) toplum yapılarına yönelik (Amerika örneğinde

olduğu gibi) makro düzeyde araştırmalardan yola çıkıp, birey üzerindeki mikro etki

anlaşılmaya çalışılmaktansa bu süreçte diğer dönem sosyologları gibi mikrososyoloji

geleneği doğrultusunda birey eylemlerine -tutumlarına-dikkat çekerek ortaya

rasyonal değerler çıkarılmaya çalışılmaktaydı. Bundan dolayıdır ki bu gayelerin

gündemde olduğu dönemde etnometodolojinin o süreçte sükse yapması hiç şaşırtıcı

bir gelişme değildi.

Bireysel eylemlerin oluşturmuş olduğu gündelik rutinlerin toplum yapısındaki önemi

sebebiyle geçmişte olduğu günümüzde de etnometodoloji kadim konuma sahip

olacaktır. Bu kadim konumun oluşmasında da öncü olan Garfinkel

“Harold Garfinkel: Etnometodolojide Araştırmalar” İncelemesi ALİ MAHMUD ÇELENK

12

ve “Etnometodolojide Araştırmalar” eseri bu kavramın anlaşılmasında ana kaynak

olma özelliğine sahip olacaktır.

KAYNAKÇA

1 Alain Coulon, (1995), Etnometodoloji, İstanbul: Küre Yayınevi

2 Cuff, E.C., Sharrock, W.W. & Francis, D.W., (1992) Sosyolojide Perspektifler,

İstanbul: Say Yayınevi

3 Alain Coulon, (1995), Etnometodoloji, İstanbul: Küre Yayınevi (s. 11)

4 Sibel Köse, (2015), Gündelik Yaşamın Metedolojisi: Etnometodoloji

5 Martin Slattery, (2011) Key Ideas in Sociology, (s.224)

6 Talcott Parsons, (1959) “Economy, Polity, Money and Power”,Yayınlanmamış

metin


Top Related