+ All Categories
Home > Documents > Medrese ve İlahiyat Kavşağında İSLÂMÎ İLİMLER...

Medrese ve İlahiyat Kavşağında İSLÂMÎ İLİMLER...

Date post: 25-Jan-2021
Category:
Upload: others
View: 5 times
Download: 0 times
Share this document with a friend
13
Medrese ve İlahiyat Kavşağında İSLÂMÎ İLİMLER (Uluslararası Sempozyum) ّ ﻗﻠﻴﺪﻱ◌ّ ◌◌َ ﻳﻨﻴﺔ ﺍﻟﺖّ ﺓ ﺑﻴﻦ ﺍﻟﻤﺪﺍرﺱ ﺍﻟﺪّ ◌◌َ ﺍﻟﻤﺆﺗﻤﺮ ﺍﻟﺪوﻟﻲ ﻟﻠﻌﻠﻮﻡ ﺍإﻟﺴﺎﻟﻤﻲ ﺓ ﺍﻟﻤﻌﺎﺻﺮﺓّ ﻳﻨﻲ◌ّ ﺍﺕ ﺍﻟﺪّ وﺍﻟﻜﻠﻲ◌Islamic Sciences at the Crossroad of Madrasah and Theology (International Symposium) 29 Haziran - 1 Temmuz 2012 29 June – 1 July 2012 Editör Yrd. Doç. Dr. İsmail N A R İN Bingöl Üniversitesi Yayınları 2013 1. Cilt
Transcript
  • Medrese ve İlahiyat Kavşağında

    İSLÂMÎ İLİMLER

    (Uluslararası Sempozyum)

    المؤتمر الدولي للعلوم اإلسالميَ◌ّ◌ة بين المدارس الدّ◌ينية التَ◌◌ّقليديّ◌ة

    والكليّ◌ات الد◌ّينيّ◌ة المعاصرة

    Islamic Sciences at the Crossroad of Madrasah and Theology

    (International Symposium)

    29 Haziran - 1 Temmuz 2012

    29 June – 1 July 2012

    Editör

    Yrd. Doç. Dr. İsmail NARİN

    Bingöl Üniversitesi Yayınları

    2013

    1. Cilt

  • Kızıltepe Yöresindeki Medreseler

    Nurettin TURGAY1

    Özet

    Mardin iline bağlı Kızıltepe kazasının eski adı, “Düneyser”dir. Kızıltepe, Müs-lümanlar tarafından fethedildiğinden bu yana, sürekli İslâmî ilimlerin okutulduğu ve büyük âlimlerin yetiştiği bir yer olarak anılmaktadır. Eskiden beri, Kızıltepe’de medrese usulü eğitim varlığını sürdürmüştür. Günümüzde de, Kızıltepe yöresinde çeşitli yerlerde medrese eğitimi verilmeye devam etmektedir. Yaşadığımız zaman-larda, Kızıltepe yöresindeki medreselerden dini ilimler alanında çok sayıda hatırı sayılır büyük şahsiyetler yetişmiştir. Şu anda hayatta olan Halil Gönenç, Halil Çi-çek, Abdulaziz Beki, Mehmet Salih Ekinci, Hıdır Ekinci, Mustafa Kırkız, Ali Turgay, Tacettin Kurtay ve benzeri âlimler, Kızıltepe yöresindeki medreselerde okumuş ve okutmuşlardır. Bu tebliğimizde, Kızıltepe yöresindeki medreseler ile birlikte bu ve benzeri medrese âlimlerini tanıtmaya çalışacağız. Özellikle Kızıltepe’nin Ğurs yöre-sindeki medreselerden ve bu medreselerde yetişen şahsiyetlerden bahsedeceğiz. Bu sempozyumu tertip eden, maddi manevi katkılarda bulunan tüm kişilere teşekkür ediyorum.

    Giriş

    Coğrafyamızı, bölgemizi, yöremizi, çeşitli yönleriyle tanımamız ve tanıtmamız, her zaman için önem arz etmektedir. Çünkü insan, genel kültür ve bilgi varlığı ile güç kazanmakta, verimli bir hayatı sürdürebilmektedir. Yaşadığımız coğrafyanın, tabii güzelliklerinin yanında, tarihi ve kültürel güzellikleri de bulunmaktadır. Böl-gemizin güzide bir ilçesi olan Kızıltepe, önemli bir noktada bulunmaktadır. Bu il-çenin Ğurs adı ile bilinen yeşil bir vadisi, ciddi tabii ve tarihi güzelliklere sahiptir. Buraların, medrese kültürü açısından tanıtılmasının yararlı olacağı kanaatini taşı-maktayım. Başta Mardin, Diyarbakır ve Bingöl yöresinden pek çok kişi, bu medre-

    1 Doç. Dr., Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi / DİYARBAKIR [[email protected]].

  • 424 Medrese ve İlahiyat Kavşağında İSLÂMÎ İLİMLER

    selerde okumuştur. Bu çalışmamızda, Kızıltepe ve Ğurs Vadisi’ni kısaca tanıttıktan sonra, buralarda yetişen, okuyan ve görev yapan bazı kişileri tanıtmaya çalışacağız.

    I – KIZILTEPE (DUNESER) VE ĞURS VADİSİ

    1 - Duneyser

    İslâm’dan önceki dönemlerde de büyük bir yerleşim merkezi olan ve şu anda Mardin iline bağlı bulunan Kızıltepe ilçesi, her bakımdan gezmeye ve görmeye de-ğer bir yerleşim yeridir. Ebû Hafs Ömer b. el-Huder b. el-Lemiş (ö. 640/1242), “Ki-tabu Tarihi Duneyser” adlı bir eder yazmış. İbrahim Salih, bu kitabı tahkik ederek 1992 yılında Şam’da yayınlamıştır. Bu kitabın baş tarafındaki mukaddimede, burası hakkında bazı bilgiler verilmiştir. Bu bilgilere göre, değişik şekillerde okunsa da buranın isminin “Duneyser” olduğu kabul edilmiştir. Duneyser, Fırat havzasında, Nuseybin ile Ceylanpınar arasında bulunan büyük bir yerleşim yeridir. Mardin il merkezine yakın bir yerde bulunmaktadır ve yerleşim yeri, düz, geniş bir alandan oluşmaktadır. Etrafında gül ve reyhan bahçeleri bulunmaktadır. Burası, dört cihet-ten gelen ticaret kervanlarının kesiştiği noktada bulunduğu için, kendisine “Düney-ser” adı verilmiştir. Arapça kökenli olmayan “Düneyser” kelimesi, dünyanın başı anlamında olan “dünya” ve “ser” kelimelerinin birleşiminden meydana gelmiştir.2 Kürtçe bir kelime olan “Düneyser”, aslında “Dünya lı ser” veya “Serê dünyê” de-mektir. Bu kelimeler, dünyanın başı ve dünyanın birleştiği yer anlamlarındadır. Çünkü bu gün hâlihazırda işlek bulunan ve “İpek Yolu” diye bilinen yol, Avru-pa’dan gelip Anadolu’yu geçerek Adana, Antep, Urfa üzerinden, doğuya, İran, Irak, Çin ve Hindistan’a kadar gider. Bu yol, “Düneyser’in” içinden geçer. Ayrıca, “Riya Halebê/Halep Yolu” diye bildiğimiz ve şu anda pek işlek olmayan bir yol vardır. Es-kide kervanlar tarafından kullanılan bu yol, Yemen’den, Arabistan’dan, Afrika’dan Halep üzerinden gelen yol, “Düneyser’in” içinde “İpek Yolu” ile çakışarak kuzeye doğru Amed, Harpêt, Kayseri, Erzurum, Karadeniz ve Rusya’ya doğru gidiyordu. İşte dünya çapında meşhur ve önemli olan bu iki yol, “Düneyser’de” çakıştıkla-rından dolayı, burası dünyanın başı, dünyanın birleştiği kavşak olarak değerlen-dirilmiş ve milattan daha eski dönemlerde buraya Kürtçe olarak “Düneyser” adı verilmiştir. İslâm’ın burada yayılmasından sonra da bu isim kullanılmaya devam etmiştir. Daha sonraları burası için “Kosar” ve “Tıl Ermen” isimlei de kullanılmış-tır.3 Aslında “Kosar” ve “Tıl Ermen”, isimleri, bu gün Kızıltepe’nin iki mahallesi

    2 Ebû Hafs Ömer b. el-Huder b. el-Lemiş, Kitabu Tarihi Duneyser, thk. İbrahim Salih, Dâru’l-Beşâir, Dımaşk 1992, s. 19; İbn Hallikân, Vefâyâtu’l-a’yân ve enbâu enbâi’z-zamân, Beyrut 1994, V, 147.

    3 M. Streck, “Düneysir”, MEB İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1963, III, 664; Coşkun Alptekin, “Artuklular”, DİA, III, 417; Kâtip Ferdi, Mardin Artuklu Melikleri Tarihi, nşr., Ali Emiri, yayına hazırlayan: Y. Metin Yardımcı, Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Yay., İstanbul 2006, s. 19.

  • 425Nurettin TURGAY

    için kullanılmaktadır. Bu gün için kayıtlarda, “Kosar” Koç Hisar Mahallesi ve “Tıl Ermen” diye bilinen tepe de Tepebaşı Mahallesi olarak yer almaktadır.

    Yakut el-Hamevî’nin (ö. 626/1229) meşhur Mu’cemu’l-Buldan adlı eserinde de, “Duneyser” hakkında verdiğimiz bilgilere benzer bilgiler verilmektedir.4

    Bulunduğu coğrafi konum itibarıyla büyük bir ticaret merkezi olan Duneyser, geniş, büyük çarşılara ve kalabalık nüfusa sahip bulunuyordu. Haftanın çeşitli gün-lerinde, Duneyser’in çeşitli yerlerinde pazaryerleri kurulurdu. Çevre köylerden çok sayıda insanlar geldikleri için, pazaryerleri kalabalık olurdu. Duneyser’de ticaret canlıydı. O zaman için pazaryerlerine “bazar” deniyordu.5 Günümüzde de Kızılte-pe’de halk arasında pazaryerlerine “bazar” denmektedir. Örneğin, buğday bazarı, hayvan bazarı gibi.

    Günümüzde, bağlı bulunduğu Mardin ilini nüfus itibarıyla ikiye katlayan Kızıl-tepe’de, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı çeşitli okullar bulunmakla beraber, Kızılte-pe’nin merkezinde ve bazı köylerinde medrese usulü eğitim de devam etmektedir. Aynı zamanda, Ğurs Vadisinin bazı köylerinde de aynı şekilde medreseler varlığını devam ettirmektedir.

    2 – Ğurs Vadisi

    Eski adı ile Düneyser, şimdiki adı ile Kızıltepe ile Mardin arasında Ğurs adı ile bilinen bir vadi vardır. Her tarafı dağlarla çevrili olan bu vadi, ortasından akan bir dere ile Kızıltepe’ye açılmaktadır. Cennet misali bu vadideki derenin etrafında irili ufaklı köyler vardır. Eskiden beri Ğurs, on iki köy olarak bilinmektedir. Ancak son zamanlarda, bu köylerin dış kenarlarında mahalleler kurulmakta ve yeni yeni köyler ortaya çıkmaktadır. Eski köyler, Üzeyir Köyü (Ulu Köy), Hafte Xwehan (yedi Kardeş), Meşkina, Çelebiya, Xübas, Ğürsa Nave (Orta Ğurs-Yüceli), Babına/Melho (Tuzla), Ali Paşa, Hamziya, Hacı Faris (Kocalar), Serê Kürê (Sancarlı), Xanika köyle-ridir. Şu anda Xanika ile Kürê arasında Harzem tepesinin etrafında, Ğurs deresinin iki yakasında dört beş mahalle kurulmuştur. Bunlardan bazılarına muhtarlık ve-rilmiştir. Orta Ğurs’ta da derenin karşı tarafında aynı şekilde bir köyü oluşturacak şekilde mahalle kurulmuştur. Üzeyir köyünde Ajbib çeşmesinin olduğu yerlerde küçük bir köy şeklinde bir mahalle kurulmuştur. Bu gelişmelerin gösterdiğine göre, ileride Ğurs köylerinin sayısı, eskiden beri bilinen on iki köyden çok daha fazla

    4 Şehabeddin Ebû Abdillah Yakut b. Abdillah el-Hamevî, Mu’cem’l-buldan, Dâru İhyâi’t-Turâsi’l-Arabî, Beyrut 1979, II, 478.

    5 Ebu’l-Hasan Muhammed b. Ahmed el-Kinânî İbn Cübeyr, Endülüsten Kutsal Topraklara, Selenge Yay., İstanbul 2003, s. 176.

  • 426 Medrese ve İlahiyat Kavşağında İSLÂMÎ İLİMLER

    olacaktır.

    II – BAZI MEDRESE ÂLİMLERİ

    İslâm’ın Mardin yöresine yayılmasından bu yana, Düneyser/Kızıltepe’de med-rese eğitimi gelişmiş ve günümüzde de merkez, merkeze bağlı köyler ve özellikle Ğurs köylerinde bu eğitim devam etmektedir.

    A – M. Halil ÇİÇEK

    Halil Çiçek, 1961 yılında Mardin ilinin Midyat ilçesinde doğdu. İlkokulu Şırnak ilinin İdil ilçesinde, ortaokulu Elazığ ilinin Maden ilçesinde ve İmam Hatip lisesini Mardin’de okumuştur. Halil Çiçek, 1986 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi İlahi-yat Fakültesinden mezun olmuştur. 1992 yılında Konya Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler enstitüsünden Doktora diplomasını almış, 1993 yılında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde Tefsir alanın da Yardımcı doçent olarak atanmış, 1995 yılında doçent, 2004 yılında profesör olmuştur. Halil Çiçek, 1978-1993 yılları arasında Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatı bünyesinde çeşitli yerlerde çalışmıştır. 1994-1999 yılları arasında Van’da İlahiyat Meslek Yüksek Okulu müdürlüğünü yap-mıştır. 1999-2002 yılları arasında Suudi Arabistan’da İmam Muhammed Üniversi-tesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmıştır. Halil Çiçek, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde çalışırken, Kızıltepe müftülüğünü yapmış, bu arada o yörede medre-se çalışmalarında katkıda bulunmuş, talebe okutmuştur. Halil Çiçek, halen Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı olarak görev yapmaktadır.

    Arapça Eserleri:

    1 – Advâun Ala Sureti’l-Mülk, İstanbul 1994.

    2 – Serâu’l-Mana fî’l-Kur’âni’l-Kerîm, Daru’s-Selâm, Kahire 1994.

    3 – Delâletu Esmâi’l-Suveri’l-Kur’âni’l-Kerîm, Muessesetu’r-Risâle, Beyrut 2000.

    4 – Alemiyetu’l-Kur’âni Risaleten ve Hadareten, Muessesetu’r-Risâle, Beyrut 2001.

    5 – Haza Huve Rahmetu’l-İslâm, Küveyt 1429.

    Türkçe Eserleri:

    1 – Kur’ân Nasıl Bir Kitaptır, Beyan Yay., İstanbul 2007.

    2 – 20. Asır Kur’ân İlimleri Çalışmaları, Timaş Yay., İstanbul 1995.

    3 – Farklı Kültürlerin Birlikte Yaşama Formülü, Beyan Yay., İstanbul 2008.

  • 427Nurettin TURGAY

    4 – Necıvâni’nin Tefsir Metodu, Yüzüncü Yıl Matbaası, Van 1994.

    5 – Şark Medreselerinin Serencamı, Beyan Yay., İstanbul 2009.

    Halil Çiçeğin bu eseri, 2009 yılında İstanbul’da Beyan Yayınları tarafından yayın-lanmıştır. Orta boy olan bu eser, 224 sahife olup iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, bir kuram olarak medrese hakkında bilgi verilmekte ve ikinci bölümde ise, medreseye eleştirel bir yaklaşım işlenmektedir.

    Halil Çiçek’in, ayrıca hakemli dergilerde yayınlanmış bir çok makalesi bulun-maktadır; kendisi, yurt içi ve yurt dışında pek çok sempozyum, kongre, panel ve konferansa katılmıştır.

    B – Halil GÖNENÇ

    1930 yılında Mardin ilinin Savur ilçesinin Xırbê Haci köyünde dünyaya geldi. Özel Medrese Öğrenimi ile yetişti. 12 yaşlarında Suriye’ye giderek 8-9 yıl kadar M. Latif Anudi’den, ardından Türkiye’de her ikisinin de ismi Abdulvehhab olan Ho-calar’dan ve Nurşin’de Şeyh Maşuk Efendi’den ders aldı. Öğrenimi sırasında sarf, nahiv, mantık, münazara, belagat, kelam, fıkıh Usulü, fıkıh, tefsir usulü, tefsir, ha-dis usulü ve hadis okudu. Bir süre Kızıltepe’nin Kılêbîn köyünde imamlık yaparak medresede talebe okuttu. Ondan sonra Halfeti ve Kızıltepe (1959-66) ilçelerinde, ar-dından Urfa (1966-76) ilinde müftülük yaptı. Ondan sonra Diyanet İşleri Başkanlığı İstanbul Haseki Eğitim Merkezi hocalığı yaptı. Haseki’de, fıkıh ve tefsir derslerini okuttu. Çeşitli gazete ve dergilerde pek çok makaleleri yayımlandı.

    Türkçe Eserleri:

    1 – Büyük Şafii İlmihali.

    2 – İslam’ın Sesi.

    3 – Şafi Cep İlmihali.

    4 – Günümüz Meselelerine Fetvalar, 2 cilt.

    Arapça Eserleri:

    1 – Tenviru’l-Kulub.

    2 – er-Rasul.

    3 – el-Mucizetu’l-Kur’aniyye.

  • 428 Medrese ve İlahiyat Kavşağında İSLÂMÎ İLİMLER

    4 – Reidü’ş-Şebal.

    5 – Nesefi Tefsiri Haşiyesi.

    6 – Erbain-i Neveviye.

    7 – el-Mevsûa el-Fıkhiyye el-Muyessere.

    C – Abdülaziz BEKİ

    Abdülaziz beki, 1945 tarihinde Çapakçur (Bingöl) iline bağlı merkez Gözer köyünde doğdu. Babası Molla Muhammed b. Molla Tahir b. Molla Yusuf’tur. Bir ilim ailesinden olan Beki, tahsil hayatına köy imamı olan babasının medresesinde başladı. Kur’an-ı Kerim, Arapça ve ilk aşamadaki fıkıh derslerini okudu. Yörenin geleneği üzere alet ve üful ilimleri ile âli ilimleri de Doğu ve Güney Doğu illerin klasik medreselerinde sürdürerek medrese eğitimini tamamladı. Bu arada Kızılte-pe’ye bağlı Ğurs’un Üzeyir köyünde Melle Hamit Ekin’in medresesinde de okudu ve Melle Hamit ekinin ilminden yararlandı.

    Abdülaziz Beki, 1969-1972 yılları arasında Elazığ İmam-Hatip okulunun birinci orta ve lise kısımlarını, bu arada Bingöl Devlet lisesini hariçten bitirdi. 1975-1979 yılları arasında Kayseri Yüksek İslam Enstitüsünü okudu. 1991 yılında Erciyes Üni-versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde yüksek lisansı İslam Hukuku’ndan tamamla-dı. 1995 yılında, aynı enstitüden yine İslâm Hukuku’ndan doktora diplomasını aldı. 2002 yılında, İslam Hukuku alanında doçent ve 2009 yılında da Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde profesör oldu.

    1970-1975 yıllarında Bingöl Ilıcalar köyü ile Karavelan köyünde resmi imam-ha-tiplik görevinde bulunan Abdülaziz Beki, aynı zamanda bu köylerde beş yıl şark usulü tedrisat yaptı, pek çok talebe yetiştirdi. 1975’de Kayseri Yüksek İslam Ensti-tüsüne girince, resmi görevini ilk olarak Kayseri Deliktaş mahallesindeki Deliklitaş camiine aldı. 5-6 ay sonra Hasınlı camiinde İmam-Hatip olarak göreve devam etti. Abdülaziz Beki, 1980-1985 yıllarında Yahyalı ilçe müftülüğü görevini yürüttü. Ma-yıs 1985-Kasım 1988 arasında Hollanda Lahey Büyük Elçiliği Din Hizmetleri Müşa-virliği nezdinde sosyal yardımcılık görevinde bulundu. 1989-2002 yılları arasında Kayseri merkez vaizliğine devam eden Beki, bu dönemde akademik çalışmalarını da tamamlamış oldu. 2002-2009 arası DİB Kayseri Eğitim Merkezinde Fıkıh Dersleri Öğretim Görevlisi olarak görev yaptı. 2009 yılında profesör olarak Dicle Üniversi-tesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Anabilim Dalına atandı. 2011 yılında Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyeliğine ve 2012 yılında ise Bingöl Üniver-

  • 429Nurettin TURGAY

    sitesi rektör yardımcılığına atandı. Halen bu görevleri sürdürmektedir.

    Üçü ilahiyatçı, biri tarihçi ve diğeri tıp doktoru olmak üzere beş çocuk babası olan Abdülaziz Beki, yabancı dil olarak Arapça, Farsça ve İngilizce bilmektedir.

    Eserleri:

    1 – İslam Hukuku Prensipleri Işığında Organ Nakli. (basıldı)

    2 – İslam’da Güncel Ticari Meseleler. (basıldı)

    3 – İslam Hukukunda Siyasi Yönetim. (basıldı)

    4 – İslam Ticaret Ahlakı. (basıldı)

    5 – İslam ve Mevzu Türk Hukukunda Kıymetli Evrak (doktora tezi). (basılmadı)

    6 – Yeni İslam Muamelat Hukuku. (basılmadı)

    7 – İslam Hukukunda Parasal Tazir Cezası. (basılmadı)

    8 – İslam Hukuku Işığında Diş Kaplatma Meselesi. (basılmadı)

    Makaleleri:

    1 – “Kadın Şahitliğinin İslam’daki Yeri.”

    2 – “Cellale ile Deli Dana Mukayesesi”, Altınoluk Dergisi.

    3 – “İslam Hukukunda Organ Bağışı”, Kayseri Sağlık Penceresi Dergisi.

    4 – “Faizli Kredi ve Enflasyon.”

    5 – Çeşitli Konularda Yayınlanmamış Makaleler.

    Abdülaziz Beki’nin çalışma alanı, İslam Hukuk Metodolojisi, İslam Hukuku Klasik Metinleri, İslam Ceza Hukuku, Muamelat Hukuku, Uluslararası Hukuk, Aile hukuku, Mukayeseli Mezhepler Hukuku, Miras Hukuku ve İslam Hukuk Fel-sefesi gibi disiplinlerdir.

    Abdülaziz Beki’nin “İslâm Hukukunda Siyasi Yönetim” adlı eseri hakkında bazı bilgileri vermek istiyoruz. 1998 yılında Kayseri’de Bekke Yayınları tarafından ya-yınlanan bu eser, orta boy ve 348 sahifedir. Üç kısımdan oluşan eserin birinci bölü-münde, “İslâm Hukukunda Devlet”, ikinci bölümünde “İslâm Hukukunda Yöne-tim” ve üçüncü bölümünde de “İslâm Hukukunda Hükümet” konuları işlenmiştir. Bu eserde işlenen bazı konulardan alıntılar yaparak yorumlamak istiyoruz.

  • 430 Medrese ve İlahiyat Kavşağında İSLÂMÎ İLİMLER

    1 – Abdülaziz Beki, bu eserinin bir yerinde şu ifadelere yer vermiştir:

    “İnsan, siyasi ve sosyal bir varlıktır. Dolayısıyla tüm ihtiyaçlarını tek başına ya-şayarak karşılaması mümkün değildir.” “İnsanlar, dini, hukuki ve ahlaki bir takım prensiplerle adil ve doğru bir mecraya kanalize edilebilecek şekilde takyit edilmez-lerse, toplumsal bir kargaşanın çıkmasına neden olurlar. Keza bunları sınırlayıcı ve insan topluluklarının birlikte yaşamalarını sağlayıcı bir sosyal düzen oluşturulmaz-sa, hem insanlar arası huzursuzluk tırmanacak hem de hiçbir insan, kendi imkânla-rıyla kendi ihtiyacının tamamını karşılama becerisini gösteremeyecektir.”6

    D – Ali TURGAY

    Melle Ali Turgay, 1924 yılında Kızıltepe’ye bağlı Ğurs Vadisinin Üzeyir Köyün-de doğdu. Babası, Üzeyir Köyünün kurucusu Üzeyir’in oğlu Şerefin torunu olan Ahmet’tir. Annesi ise, Cevizli köyünden Bozo oğlu Bekir ağanın kızı Huriye’dir. Ali Turgay, küçük yaşta babasını kaybetti. Kendi köyünde imamlık yapan Melle Davut’tan Kur’ân okumayı öğrendi. Orta Ğurs’ta Orta Okulu okudu. Suriye, Derik, Savur, Çınar, Beşiri ve Bulanık yörelerindeki medreselerde tahsil gördü. Kısa bir süre Kızıltepe’ye bağlı Tahtok ve ondan bu yana Kanun/Yumurcak köyünde imam-lık yaptı, medrese usulü talebe okuttu. Hala kanun köyünde yaşamaktadır. Mardin, Diyarbakır ve Bingöl yörelerinden pek çok talebeye ders verdi.

    Eserleri:

    1 – Rabiu’l-Külûb fî Sireti Nebiyyi’l-Mahbûb (Arapçadır).

    2 – Nehcu’l-İmân fi İttibâi’l-Kur’ân (Arapçadır).

    3 – Nuru’l-İmân fî Tefsîri’l-Kur’ân/Nura İmânê Ji Tefsîra Kurânê (Kürtçedir).

    Melle Ali Turgay’ın bu eserleri, Arap harfleri ile yazılmıştı ve halen basıl-mamıştır. Kürtçe yazdığı tefsiri, iki cilt halindedir.7

    E – Mustafa KIRKIZ

    1963 yılında Bingöl’ün Ağaçeli köyünde dünyaya geldi. İlköğretimini Ağaçeli köyünde, orta ve liseyi Bingöl’de tamamladı. İlkokuldan sonra yaz mevsimlerinde orta ve lise imtihanlarına devam ederken, diğer mevsimlerde de Arapça ve İsla-mi İlimleri okumaya devam ediyordu. 1989’da Mısır Al-Azhar Üniversitesi Arap Dili ve Edebiyatı Fakültesine kayıt oldu ve bu fakülteden 1993 yılında mezun oldu.

    6 Abdülaziz Beki, İslâm Hukukunda Siyasi Yöntem, Bekke Yay., Kayseri 1998, s. 48 vd.

    7 Melle Ali Turgay hakkında geniş bilgi için bkz. Nurettin Turgay, “Müfessir Ali Turgay Hayatı, Eserleri ve Tefsirciliği”, Makalelerle Mardin, Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Yay., İstanbul 2007, IV, 147 vd.

  • 431Nurettin TURGAY

    1993-94 eğitim-öğretim sezonunda Bingöl İmam-Hatip Lisesi’nde meslek dersle-ri öğretmenliği yaptı. 1994 yılında Elazığ Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne öğretim görevlisi olarak başladı. 2011 yılının Temmuz’una kadar bu görevini sür-dürdü. 1998 yılında Harran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Arap Dili ve Edebiyatı dalında yüksek lisans ve 2009 yılında Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde İslâm Tarihi dalında doktora diplomasını aldı. 2011 yılında Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde İslam Tarihi alanında Yrd. Doç. Dr. olarak atandı ve aynı zamanda dekan yardımcısı olarak göreve başladı. Halen bu üniversitede Türk ve İslam Sanatları Tarihi Bölüm Başkanlığı ve dekan yardımcılığı görevlerini sürdürmektedir.

    Eserleri:

    Yüksek lisans tezinin adı: Zuheyr b. Ebî Sulmâ ve Şiirlerinde Hikmet.Doktora tezinin adı: Kutsal Kitaplarda Tarih ve Edebi Yorumu.Ulusal hakemli dergilerde yayımlanmış makaleleri:1 – “Hakikat ve Mecaz Bağlamında Kur’an’da Engellilik İfade Eden Sözcüklerin

    Linguistik Analizi”, Fırat Ünv. İlahiyat Fak. Derg., XII/1, Elazığ 2007.2 – “Arap Dilinde Mastar ve Önemi”, Fırat Ünv. İlahiyat Fak. Derg., XV/1, Elazığ

    2010.3 – “Dilbilim Tekniği Açısında Arapça’nın Korunmaya Alınışı”, Fırat Ünv. İlahi-

    yat Fak. Derg., XV/1, Elazığ 2010.4 – “Şair Ebu Ala el-Maarrî ve Hayatı, Eserleri ve Edebi Anlayışı”, Fırat Ünv.

    İlahiyat Fak. Derg., XVII/1, Elazığ 2011.

    Çeviri:

    1 – Hovvar, Muhammed İbrahim, “Edib Olarak Abdulkadir-i Bağdadî ve Hizane-tu’l-Edeb”, (çev. Mustafa KIRKIZ), Ortadoğu Araştırmaları Dergisi, I/1, Ocak, Elazığ 2003.

    Uluslararası bilimsel toplantılarda sunulan ve bildiri kitabında basılan bil-diriler:

    1 – “Selçuklu Dönemi Belağatçısı Abdulkahir el-Cürcanî Hayatı ve Eserleri”, I. Uluslararası Selçuklu Sempozyumu.

    2 – “‘Meftûn’ Mahlasıyla Ünlü Bir Dünbülî Edibi: Abdurrezzak Beg”, Uluslarara-sı Zaza Dili ve Kültürü Sempozyumu, Bingöl 2012.

    F – Mehmet Salih EKİNCİ

    Mehmet Salih Ekinci, 1952 yılında Mardin ilinin Kızıltepe ilçesinin Ğurs Vadi-sindeki Ali Paşa köyünde doğmuş. Küçük yaşta ilim tahsiline babası Melle Ahmet

  • 432 Medrese ve İlahiyat Kavşağında İSLÂMÎ İLİMLER

    Ekinci’nin yanında başlamış. Yörenin âlimlerinden okuyarak hızlı bir şekilde ilerle-miş. Yörede tanınan Seyyid Muhammed el-Arabkendî’den icazet almıştır. Mehmet Salih Ekinci, bu arada Ğurs’ta tanınan ve sevilen Melle Aziz Aygün’ün yanında da okumuştur. el-Ğursî lakabı ile tanınan Mehmet Salih Ekinci, şu anda Konya’da ikamet etmekte ve orada medrese eğitimini devam ettirmektedir. Mehmet Salih Ekinci’nin ağabeyi Melle Mehmet Ekinci de, günümüzde Kızıltepe’de kendisine ait bir medresede talebe okutmaktadır. Onun amcasının oğlu Melle Hıdır Ekinci, aynı şekilde Gust’a, Ali Paşa köyünde doğmuş, orada okumuş, özellikle Melle Aziz Ay-gün’den ders almış ve şu anda Diyarbakır’da “Ben u Sen” mahallesinde kendisine ait bir medresede çok sayıda talebe okutmaktadır. Melle Salih Ekinci’nin önemli bir özelliği de, çeşitli eserleri yazmış olmasıdır.

    Türkçe Eserleri:

    1 – Hüccet Değeri ve Tedvin Açısından Sünnet.

    2 – Sahabe Dönemi.

    3 – Dehlevi’nin Tasavvuf Anlayışı ve Islahatçı Görüşleri.

    4 – Nebevi Ahlak.

    5 – Sahabeye Dil Uzatanlara Reddiye.

    6 – Allah’a Gidenlere Kılavuz.

    Arapça Eserleri:

    1 – Şerhu’l-Behceti’l-Merdiyye. Arap dili ve edebiyatına dairdir.

    2 – Şerhu Nuhbetu’l-Fiker. Miras ilmi hakkında bir risaledir.

    3 – Menhecu’l-Eşâire. Eşârilerin itikadi görüşleri ile ilgilidir.

    4 – el-Fikru’l-İslâmî İnde’l-İmam Veliyullah ed-Dihlevî. Veliyullah ed-Dihlevî’nin İs-lâmi düşünce ile ilgili görüşleri hakkındadır.

    5 – Sebîlu Men Enâbe İlallah. Allah’a yönelen bir müminin takip edeceği yol hak-kındadır.

    6 – el-Üsvetu’l-Hasene. İslam’ın örnek ahlakı hakkındadır. 2006 yılında İstan-bul’da Ravza Yayınları tarafından yayınlana bu kitap, küçük boy ve 112 sahifedir. Kitabın mukaddimesinde, tüm Müslümanların ve hatta tüm insanların İslâm gü-zel ve örnek ahlakına muhtaç oldukları vurgulandıktan sonra, Hz. Muhammed

  • 433Nurettin TURGAY

    (s.a.v.)’in, bu ahlakın bir numunesi olduğuna dair bilgi verilmiştir. Bu konu, âyet ve hadislerle açıklanmıştır. Ardından, İslâm’ın örnek ahlakının özellikleri, maddeler halinde âyet ve hadislerle açıklanmıştır. Birinci maddede, insanlığın İslâm ahlakı-na olan ihtiyacı işlenmiş ve en sonda yer alan kırk sekizinci maddede de Allah’ın murakabe, kontrol ve tasarrufunda bulunduğumuzu düşünerek hareket etmemizin gerektiğine dair bilgi verilmiştir. Mehmet Salih Ekinci’nin ufak hacimli bu eseri, büyük manalar ihtiva eden vaaz örneklerinden oluşmaktadır.

    Mehmet Salih Ekinci’nin, bunların dışında Arapça ve Türkçe birçok kitap, araş-tırma ve makalesi bulunmaktadır.

    G – Aziz AYGÜN

    Kızıltepe’ye bağlı Ğurs Vadisinin Babına/Melho/Tuzla köyünde 1939 yılında doğan Aziz Aygün’ün babasının adı Osman ve annesinin adı Belho’dur (Belhiye). Önce yörenin medreselerinde Kur’ân ve Arapçayı okuyan Aziz Aygün, Halil Gö-nenç’le beraber, Norşin’de Sadrettin Yüksel’in yanında medresede okudu. Daha sonra Kızıltepe’nin Kılêbîn köyünde Halil Gönenç’in yanında okuyarak ondan ica-zet aldı. Aziz Akgün, ondan sonra Orta Ğurs’un merkez camisinde imamlık yaptı ve uzun süre medresede talebe okuttu. Mardin, Diyarbakır ve Bingöl yörelerinden pek çok kişi, kendisinden ders aldı. Uzun süreden beri Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde müftülük yapan Mesut Örnek, Melle Aziz Aygün’ün yanında okudu ve ondan icazet aldı. Ğurslu Melle Salih Ekinci, ağabeyi Melle Mehmet Ekinci ve Am-casının oğlu Melle Hıdır Ekinci de Melle Aziz Aygün’ün yanında okuyup yetişen âlimlerdendir. Aziz Aygün, genç yaşta gözlerini kaybettiği için, pek çok kişiye ders vermesine rağmen, eser yazamadı, 2007 yılında vefat etti ve Orta Ğurs’ta defnedildi.

    Sonuç

    Eski adı ile Düneyser olan Kızıltepe ona yakın bir yöresi olan Ğurs vadisi, gezip görmeye değer coğrafi ve tarihi yerlerdir. Buralar, turistik açıdan önemli değerler taşımaktadır. Tarih boyunca Kızıltepe yöresinde, kültürel gelişmeler yaşanmıştır. Medrese kültürünün, bunda önemli bir yeri vardır. İslâm dininin buralarda yayıl-masından bu yana, medreseler varlıklarını ve etkinliklerini sürdürmüşlerdir. Bu etkinlik, günümüzde hala varlığını sürdürmektedir. Bu yörelerdeki medreselerde, çeşitli âlimler yetişmiştir. Gelecekte de nice hayırlı âlimlerin buralarda yetişeceğine inanmaktayız.

  • 434 Medrese ve İlahiyat Kavşağında İSLÂMÎ İLİMLER

    KaynakçaAlptekin, Coşkun, “Artuklular”, DİA, III, 417.

    Beki, Abdülaziz, İslâm Hukukunda Siyasi Yöntem, Bekke Yay., Kayseri 1998.

    Ebû Hafs Ömer b. el-Huder b. el-Lemiş, Kitabu Tarih-i Duneyser, thk. İbrahim Sa-lih, Dâru’l-Beşâir, Dımaşk 1992.

    Ferdi, Kâtip, Mardin Artuklu Melikleri Tarihi, nşr. Ali Emiri, yayına hazırlayan: Y. Metin Yardımcı, Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Yay., İstanbul 2006.

    Hamevî, Şehabeddin Ebû Abdillah Yakut b. Abdillah, Mu’cem’l-buldan, Dâru ih-yâi’t-Turâsi’l-Arabî, Beyrut 1979.

    İbn Cübeyr, Ebu’l-Hasan Muhammed b. Ahmed el-Kinânî, Endülüsten Kutsal Top-raklara, Selenge Yay., İstanbul 2003.

    İbn Hallikân, Vefâyâtu’l-a’yân ve enbâu enbâi’z-zamân, Beyrut 1994.

    M. Streck, “Düneysir”, MEB İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1963.

    Turgay, Nurettin, “Müfessir Ali Turgay Hayatı, Eserleri ve Tefsirciliği”, Makalelerle Mardin, Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Yay., İstanbul 2007.


Recommended