Date post: | 09-Jan-2023 |
Category: |
Documents |
Upload: | independent |
View: | 0 times |
Download: | 0 times |
www.hazar.org
AZERBAYCAN CUMHURBAŞKANLIĞI
SEÇİMLERİ, 2013BÜLENT ARAS
HAZAR STRATEJI ENSTITÜSÜ SIYASET VE SOSYAL ARAŞTIRMALAR MERKEZI
Azerbaycan C
umhurbaşkanlığı S
eçimleri, 2013
3
Prof. Dr. Bülent Aras, hâlen Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi ve
HASEN Bilim ve Uzmanlar Kurulu Başkanı’dır. 2009-2013 yılları arasında
Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi (SAM) Başkanlığı ve
Diplomasi Akademisi Başkanlığı’nı yürütmüştür. Dışişleri Bakanı Ahmet
Davutoğlu’nun akademik danışmanıdır.
Bülent Aras, Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde
1994 yılında lisans eğitimini, 1999 yılında da doktorasını tamamlamıştır.
Doktora çalışmalarını sürdürürken 1998 yılında Indiana Üniversitesi’nin
Avrasya Çalışmaları Bölümü’nde, 2003 yılında Oxford Üniversitesi St.
Anthony’s College’de, 2004 yazında ise Paris merkezli Avrupa Birliği
Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nde araştırmacı olarak yer almıştır. 2010
yılında St. Anthony’s College Türkiye Çalışmaları Bölümü’nde Kıdemli
Misafir Profesör olarak görev yapmıştır. Dışişleri Bakanlığı’na katılmadan
önce İstanbul Teknik Üniversitesi İnsani ve Sosyal Bilimler Bölümü’nde
görev yapmıştır. 2009 ve 2010 yıllarında Sabah gazetesinde dış politika
alanında köşe yazarlığı yapmıştır.
Bülent Aras’ın yurt içi ve yurt dışında basılmış 13 kitabı bulunmaktadır.
Makaleleri ve verdiği pek çok ders gazetelerde yer almış ve Farsça, Rusça
ve Arapça gibi dillere çevrilmiştir. Uzmanlık alanları; Türk Dış Politikası,
Orta Asya, Kafkasya ve Ortadoğu olan ve bu konularda pek çok kuruma
danışmanlık yapmış olan Bülent Aras, akademik çalışmalarını geniş bir
alanda sürdürmeye devam etmektedir.
Yayıncı:Hazar Strateji Enstitüsü
Tasarım&Prodüksiyon:İnfomag Yayıncılık
Ebulula Mardin Caddesi, 4.Gazeteciler Sitesi A-8/1 1. Levent - İstanbulTel: (212) 324 55 15 Faks: (212) 324 55 05
Yazışma Adresi:Veko Giz Plaza, Maslak Meydan Sok., No:3 Kat:4 Daire:11-12 Maslak, 34298 Şişli-İstanbul-TÜRKİYE
Telefon: +90 212 999 66 00
Fax:+90 212 99 66 01
Web:www.hazar.org
Aze
rbay
can
Cum
hurb
aşka
nlığ
ı Seç
imle
ri, 2
013
4
Azerbaycan’da 9 Ekim 2013 tarihinde
Cumhurbaşkanlığı seçimi gerçekleşecek.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev karşısın-
da, muhalefetin önemli bir bölümünün
desteğini alan Cemil Hesenli ve diğer
adaylar seçimde yarışacaklar. Seçimlerle
Azerbaycan’ın siyasi, ekonomik ve dış po-
litika süreçleri halkın onayına sunulacak.
Azerbaycan yönetimi seçimlerin adil ve
eşit bir ortamda yapılması ve uluslararası
gözlemciler tarafından izlenmesi için çaba
harcamaktadır. Muhalefet siyasi yapıya
güvensizliğini sürdürmektedir. Cumhur-
başkanlığı seçimleri ülkenin siyasi yapısı,
siyasi rejim dinamikleri, demokratikleş-
menin seyri ve Azerbaycan’ın gelecekte
izleyeceği politikalar ile ilgili önemli
ipuçları verecektir.
GIRIŞ
Ekim ayında yapılacak olan Cumhur-
başkanlığı seçimleri Azerbaycan siyasi
hayatında 2013 yılının en önemli hadi-
sesidir. Bu seçim aynı zamanda ülkenin
bağımsızlık sonrası siyasal yönetim süreci
ile ilgili fikir vermesi açısından önemli
olacaktır. Sovyetlerin dağıldığı yıllarda
sancılı bir süreçte bağımsızlığını kaza-
nan Azerbaycan’ın, kısa bir süre sonra
Ermenistan’la savaş neticesinde Dağlık
Karabağ ve yedi rayonu işgal altında
kalmıştır. Savaşın maddi hasarı, göçmen-
ler, ekonomik sorunlar ve siyasi istikrar,
Azerbaycan’ın bağımsızlık sonrası karşı
karşıya kaldığı birtakım sorunlardır.
Haydar Aliyev dönemi (1993-2003) ülkede
istikrarın tesis edildiği, komşu ülkelerle
ilişkilerde bir dengenin sağlandığı ve
ülkenin zengin yeraltı kaynaklarına ilk ya-
tırımların yapıldığı yıllar olmuştur. İlham
Aliyev dönemi, kendinden önceki dönem-
de tesis edilen istikrar ve erken altyapı
girişimleri üzerine modern Azerbaycan’ın
inşa edildiği yıllar olmuştur.
Seçim atmosferinde Azerbaycan yöneti-
minin ülkeye getirdiği siyasal standart-
lar, ekonomi yönetimi ve dış politika
performansının tartışılması doğal bir
durumdur. Bu yazıda Azerbaycan’daki
siyasi ortam, İlham Aliyev döneminde
siyasi gelişmeler, mevcut durumun
Azerbaycan ve ilgili aktörler için anlamı
ve Azerbaycan’da seçim sonrası durum
üzerine ipuçları ele alınacaktır. Sovyet
sonrası ülkelerin yaşadığı dönüşüm süre-
ci ve benzer kaderi paylaşan coğrafyanın
dinamikleri göz önüne alınarak bir analiz
yapılacaktır. Ancak bir istisna söylemin-
den kaçınmak için bölge dinamiklerini
arka plana almakla birlikte, siyasal
süreçleri uluslararası standartlar ve
kendi bağlamında gelişim seyri içerisin-
de değerlendiren kapsamlı bir tartışma
yapılmaya çalışılacaktır.
AZERBAYCAN SIYASAL SISTEMI
Sovyet sonrası dönemde, eski Sovyet
cumhuriyetleri ile ilgili çalışmalar
genelde rejim tipleri ve rejim değişik-
liği üzerinde odaklanmıştır. Açıklama
potansiyeli daha yüksek bir çerçeve
siyasal rejim dinamikleri üzerinde
odaklanarak elde edilebilir. Azerbaycan
siyasal sistemi, kademeli olarak değişik
düzeylerde meritokratik nitelik kazanma
çabasında olan yüksek düzeyli himayeci
bir yapıya sahiptir. Azerbaycan siyasal
sisteminin bağımsızlıktan günümüze
seyri önce merkezi bir siyasi güç oluştur-
mak, gücün etrafında toplandığı iktidar
yapısını muktedir kılmak, toplumu bu
iktidarın etrafında toplamak, iktidarın
toplandığı merkezi meritokratik kriterle
oluşturulan elit ağları ile yeniden inşa
etmek ve topluma doğru genişlemektir.
Paralel diğer süreç ise ekonomik gelişme
ve büyüme ile toplumun refah düzeyini
artırmak, ülkede siyasal rejimin sahipli-
ğini üstlenecek, sağlıklı siyasal tercih ve
ÖZET
Azerbaycan C
umhurbaşkanlığı S
eçimleri, 2013
5
taleplerin ortaya çıkacağı bir orta sınıfın
şekillenmesi çabalarıdır. Azerbaycan
siyasal sisteminin dinamikleri açısın-
dan bakıldığında liderliğin 1993 yılında
Ebülfez Elçibey’den Haydar Aliyev’e,
2003 yılında ise İlham Aliyev’e iki kere el
değiştirmesi görece sorunsuz yaşanmış-
tır. Güçlü bir liderden yönetimi devral-
manın kendi başına zorlukları ihmal
edilmemelidir. Ülkenin siyasi, ekonomik
ve kültürel ortamı zorlu süreçlere şahit
olmuştur. Bölgesel ortam bu şartları
kolaylaştırıcı bir etki oluşturmanın ol-
dukça uzağında kalmıştır. 1990’lı yılların
başından, Gürcistan-Rusya sorununa
bölgesel dengeler yönetimleri zorlayacak
şekilde cereyan etmiştir. Azerbaycan
siyasi liderliği devlet inşası, ortak millet
anlayışının tesisi, siyasi ve ekonomik
reform süreçleri, bir milyonun üzerinde
göçmenin sorunları, petrol ve doğal gaz
kaynaklarının çıkarılması ve taşınması
projeleri, yeraltı kaynaklarından elde
edilen gelirlerin etkin şekilde kullanımı
gibi konularla güçlü bir merkezi yapıyla
başa çıkılabileceği düşüncesindedir.
Ermenistan’la savaş, Dağlık Karabağ
ve civarındaki Azerbaycan toprakla-
rının işgali ülkede 1990’lı yıllarda bir
varoluşsal tehdit atmosferinin ha-
kim olmasına yol açmıştır. Bu tehdit
algısında şekillenen siyasi ortam güçlü
bir Cumhurbaşkanı’ndan yana anaya-
sal süreç ile rejimin yasal çerçevesini
belirlemiştir.1 Lider etrafında toplanan
siyasal iktidar meşruiyetini zor şartlar
altında ülkeyi ayakta tutma, reforme
edip dönüştürme gibi hedefleri yönetim
performansıyla sağlamaya çalışmaktadır.
Her ne kadar güçlü bir iktidar yapısının
ihtiyacı yok gibi görülse de, Azerbaycan
iktidar yapısı için halk nezdinde yüksek
oranda popülerliği muhafaza etmek
önemlidir.
Rejim tipi tanımlamalarının anlaşılma
açısından sağladığı kolaylık, rejimin
dinamiklerini anlama ve gelişme potan-
siyelini gözlemleyememe riskiyle birlikte
düşünülmelidir. Demokratikleşmenin
bitmeyen bir süreç olduğu, Azerbaycan
özelinde süreç içerisinde gelişmenin
ivme kazandığı göz ardı edilmemelidir.
Demokratikleşmenin istikrar, güvenlik,
ekonomik gelişme benzeri dinamikler-
le etkileşimi ülkeden ülkeye farklılık
göstermektedir ve her ülkeye uyan tek
EKIM AYINDA YAPILACAK
OLAN CUMHURBAŞKANLIĞI
SEÇIMLERI AZERBAYCAN
SIYASI HAYATINDA 2013 YILININ EN
ÖNEMLI HADISESIDIR.
1 Henry E. Hale, “Regime Cycles: Democracy, Autocracy, and Revolution in Post-Soviet Eurasia,” World Politics, Vol.58, No.1 (October 2005), p. 73
Modern Azerbaycan siyasi, ekonomik ve kültürel anlamda gelişmesini hızla sürdürmektedir.
Aze
rbay
can
Cum
hurb
aşka
nlığ
ı Seç
imle
ri, 2
013
6
durulacaktır. Daha spesifik olarak bu
seçimlerin ele alınması 2013 Cumhurbaş-
kanlığı seçimlerine uzanan süreç, güçlü
iktidar yapısının seçimleri yönetme tarzı
ve seçimler ile siyasi sistem arasındaki
ilişkiyi anlamak için faydalı olacaktır.
Nitekim 2013 seçimleri ile ilgili tercihler
ve son tahlilde demokratikleşme trend-
lerine bakmak için geçmişten günümüze
seçimlerdeki süreklilikler ve değişimleri
anlamak gereklidir.
Azerbaycan Parlamento seçimleri 5 yılda
bir yapılmakta, 125 koltuk seçim bölge-
lerinde çoğunluk sistemiyle en fazla oyu
alan aday tarafından doldurulmaktadır.
2002 yılında yapılan referanduma kadar
25 üyenin nispi temsille seçimine izin ve-
ren yarı-nispi seçim sistemi yürürlüktey-
di. Yapılan değişiklikle güçlü partilerin
avantajlı olduğu çoğunluk sistemi (majo-
rity vote) benimsenmiştir. 2005 seçimleri
yeni sistemin ilk uygulaması olmuştur.
2010 seçimleri %50 civarındaki oy verme
oranı ve sonuçları itibarıyla önceki
seçimden bir sapma göstermemiştir. Bu
seçimde Yeni Azerbaycan Partisi (YAP)
69 milletvekili ile en fazla koltuğa sahip
olmuştur. Çoğunluğu YAP ile birlikte
hareket eden 46 bağımsız aday parla-
mentoya girebilmiştir. Bu seçimlerde
Müsavat Partisi ve Azerbaycan Halk
Partisi milletvekili çıkaramamıştır.
125 koltuklu Parlamento’da muhalefet
sadece 10 milletvekili çıkarmıştır. Birleşik
bloklar olarak seçime giren muhalefet,
zayıf örgütlenme ve kendi arasındaki
bölünmüşlükle iktidarın karşısında etkili
bir görüntü sunamamıştır. Muhalefet
partileri başarısızlıklarını toplanma
ve ifade hürriyeti, kampanya süresi ve
imkanlarının kısıtlılığına bağlamakta-
dır. Nitekim muhalefet partileri seçim
sonuçlarına ciddi itirazlar dile getirmiş,
Azerbaycan Seçim Komisyonu ve Anaya-
sa Mahkemesi’ni seçimleri yenilemeye
ve uluslararası kamuoyunu duyarlılığa
davet etmişlerdir. Cumhurbaşkanı Aliyev
seçimlerin özgür ve adil gerçekleşti-
rildiğini dile getirmiştir. Azerbaycan
bir formül bulunmamaktadır. Demokra-
tikleşme tartışmaları ekseri çoğunlukla
sergilenen performansı ve demokra-
tikleşme çabalarını yetersiz olarak
resmetmektedir. Ancak bu literatürün
en önemli eksikliği tartışmaları farklılık
gösterecek bağlamlara oturtmaması,
süreçlerin gelişim seyrini, demokrasinin
alt yapısı, kurumları ve işleyişini bir gele-
cek perspektifiyle dikkate almamasıdır.2
Azerbaycan siyasal sisteminin dinamikle-
ri açısından bakıldığında demokratikleş-
menin ivme kazanabileceği bir dönemde
olduğu ve 2013 seçimlerinin öneminin
büyük ölçekte bu ivmenin ortaya koyul-
masıyla ilişkili olduğu söylenebilir.
AZERBAYCAN’DA SEÇIMLER
Azerbaycan’da ilk Parlamento seçim-
leri 1995 yılında, Cumhurbaşkanlığı
seçimleri ise 1991 yılında gerçekleşmiştir.
Azerbaycan’da siyasal sistem dinamikleri
üzerinden 2013 seçimlerinin analizi,
süreci ortaya koyması açısından önceki
seçimlerin dikkate alınmasını gerekli kıl-
maktadır. Siyasal sistemin ortaya çıktığı
yapının tavrı ve yaklaşımı, dönüşme ve
adaptasyon imkanı ve gelişme potan-
siyelinin ortaya konması için önceki
iki seçime bakılacaktır. Bu çalışmada
2010 Parlamento seçimleri ve 2008
Cumhurbaşkanlığı seçimleri üzerinde
AZERBAYCAN SIYASAL SISTEMININ
DINAMIKLERI AÇISINDAN
BAKILDIĞINDA DEMOKRATIKLEŞMENIN
IVME KAZANABILECEĞI BIR
DÖNEMDE OLDUĞU VE 2013 SEÇIMLERININ
ÖNEMININ BÜYÜK ÖLÇEKTE BU
IVMENIN ORTAYA KOYULMASIYLA
ILIŞKILI OLDUĞU SÖYLENEBILIR.
2 David Collier ve Steven Levitsky, “Democracy with Adjectives: Conceptual Innovation in Comparative Research,” World Politics, Vol.49, No.3 (April 1997), pp 430-451; Ross E. Burkhart ve Michael S. Lewis-Beck, “Comparative Democracy: The Economic Development Thesis,” The American Political Science Review, Vol. 88, No. 4 (December 1994), pp. 903-910.
Azerbaycan halkı sandık başında.
Azerbaycan C
umhurbaşkanlığı S
eçimleri, 2013
7
Merkezi Seçim Konseyi yerli ve uluslara-
rası gözlemcilerin raporları ve şikayetler
neticesinde 46 sandıkta yapılan oylamayı
geçersiz saymıştır.3 Anayasa Mahkemesi
bu sandıkların iptalinden kaynaklanan
usulsüzlüğün seçim sonuçlarını etkileme-
diği görüşü ile genel seçim sonuçlarını
onaylamıştır.
2008 Cumhurbaşkanlığı seçimi 2005
ve 2010 Parlamento seçimlerine benzer
bir atmosferde gerçekleşmiştir. Ancak
2008 seçimlerinde oy kullanma %75.1 ile
muhalefetin öngörüsünü ve Parlamento
seçimleri oranını geçmiştir. Bu oran
%71.3 ile gerçekleşen 2003 Cumhurbaş-
kanlığı seçimlerini geride bırakmıştır. Ül-
kede asıl yetkinin Cumhurbaşkanlığı’nda
toplandığı ve Parlamento’nun iktidar
partisi tarafından kontrol edildiği
düşüncesi Cumhurbaşkanlığı seçimine
asıl ilginin yönelmesine sebep olmuştur.
Ağustos 2008’de Müsavat Partisi, Halk
Cephesi Partisi, Liberal Parti, Vatandaş
ve Kalkınma Partisi ve Azerbaycan Halk
Forumu ortak bir muhalefet işbirliği
bloğu oluşturmuşlardır. Bu bloğu oluştu-
ran partiler, 2008 seçimlerini iktidarın
baskısı, özgür medyanın olmaması ve
seçime hile karıştırılacağı iddiaları ile
boykot etmişlerdir. Bloğun stratejisi seçi-
me katılım oranını düşürmek ve seçimin
meşruiyetini sorgulanır hale getirmekti.
Ancak bu çekilme oy kullanma oranını
düşürmemiş, muhalefetin strateji ve
planlama eksikliğinin bir örneğini teşkil
etmiştir. Aliyev istikrar içinde büyüme
sloganı ile hareket ederken, muhalefet
bir alternatif öne sürememiştir. Aliyev
karşısında tecrübesiz ve tanınmayan
adaylar açık farkla seçimde Aliyev’in
gerisinde kalmışlardır. Seçimlerin
arkasından 2005’te olduğu gibi kitlesel
protestolar gerçekleşmemiştir.
Azerbaycan seçimleri ile ilgili uluslara-
rası gözlemcilerin vardığı sonuç gözle
görülür bir hilenin olmadığı, şikayetlerin
dikkate alındığı, seçimlerin uluslararası
standartlara uyumu için çaba harcandığı
yönünde olmuştur.4 Azerbaycan seçim-
lerini başta Avrupa Güvenlik ve İşbirliği
Teşkilatı olmak üzere, Azerbaycan’ın
davetiyle çok sayıda bağımsız yabancı
gözlemci ve Azerbaycan içinden yerel
gözlemciler izlemektedir. Merkezi Seçim
Komisyonu, bölgesel seçim kurullarını
ve sandık kurullarını oluşturmaktadır.
Adayların kendilerini ifade etmeleri için
kamu televizyonunda eşit oranda tanı-
tım, belirlenmiş bölgelerde propaganda
yapma imkanları tanınmaktadır. Seçim-
lerde az sayıda usulsüzlük yapıldığı ve
bu usulsüzlüklerin kanuni yollardan çö-
züldüğü tespit edilmektedir. Azerbaycan
seçimleri üzerine yapılan analizler her
bir seçimin Azerbaycan’ı demokrasiye
yakınlaştıran bir etki yaptığıdır.5
Azerbaycan seçimleri ile ilgili değer-
lendirmelerin negatif tarafında ise üç
iddia bulunmaktadır. İlk iddia şekil
şartları açısından ve görünürde adil
ve eşit görünen seçimlerin, toplanma
özgürlüğünden medya sansürüne
tedbirlerle aslında bu niteliklere sahip
olmadığıdır. İkinci iddia ise seçim
komisyon ve kurullarının iktidar partisi
ve yandaşları tarafından belirlendiği,
bu durumun seçimlerin yapılmasından
sayıma kadar olan süreci gölgelediğidir.
Üçüncüsü ise muhalefetin sürekli canlı
tuttuğu seçimlerin asla özgür ve eşit
yapılmayacağına dair güvensizlik orta-
mıdır. Azerbaycan’da siyasal hayatın ve
sistemin geleceği ile ilgili bu karamsar
tablo muhalefete seçim başarısızlığı için
mazeret teşkil etmektedir. Ancak bu id-
diaların oluşturduğu karamsar tablonun
giderilmesi uluslararası standartlarda
seçimlerin gerçekleşmesi için gerek-
lidir. Azerbaycan yönetiminin şeffaf,
sorgulanabilir ve sorumlu bir yaklaşımla
muhalefetin iddialarına cevap verme
istekliliği ülkede seçimlerin kalitesi ve
demokrasinin geleceği ile ilgili perspek-
tifi ortaya koyması açısından önemlidir.
Azerbaycan seçimleri ile ilgili ulusla-
rarası değerlendirmelerin bu iddialar
etrafında şekilleneceği söylenebilir. Tüm
adaylara şans verilmesini öngören, ba-
ğımsız ve eşit rekabet şartları öngören
AZERBAYCAN, KENDI PETROL VE GAZINI DIŞ
PAZARLARA ULAŞTIRMAK
IÇIN BATILI ŞIRKETLERI IKNA ETMEK ZORUNDA
KALMADAN “OYUN KURUCU” BIR ÜLKE OLMAYI
HEDEFLEMEKTEDIR.
3 Bkz. Azerbaycan Merkezi Seçim Komisyonu, http://www.msk.gov.az
4 Ahmet Kara "The Parliamentary Elections in Azerbaijan, November 2005 and May2006,"Electoral Studies, Vol. 26, No. 3 (September 2007), pp. 720-724.
5 M. Turgut Demirtepe, “The 15 October 2008 Presidential Elections: The Consolidation of Ilham Aliyev’s Power in Azerbaijan,” USAK Yearbook of International Politics and Law, Vol. 2, (2009), pp. 363-377.
Aze
rbay
can
Cum
hurb
aşka
nlığ
ı Seç
imle
ri, 2
013
8
düzenlemelerin hayata geçmesi seçim-
ler ile ilgili değerlendirmeleri tümüyle
değiştirebilir.
ALIYEV DÖNEMINDE AZERBAYCAN
İlham Aliyev döneminde Azerbaycan’da
temel gelişmelerin ekonomi, dış politika
ve eğitim alanlarında gerçekleştiği
söylenebilir. Azerbaycan’da bu süreç
içerisinde makroekonomik performans
genel olarak sürekli gelişme yönünde
seyretmiştir.6 Azerbaycan Devlet Petrol
Fonu (SOFAZ) ile sosyal ve istikrar
sağlayıcı harcamalar finanse edilmeye
çalışılmıştır. Özel sektörün GSYİH payı
sürekli artmış, bunda enerji yatırımla-
rının önemli katkısı olmuştur. Yabancı
yatırım miktarı aynı şekilde 1996’dan
itibaren önemli oranda artmıştır.
1994-2001 arasında nüfus sadece 550 bin
artmışken, sonraki 10 yılda 1 milyona
yakın nüfus artışı gerçekleşmiştir. Bu
artışın, refahtaki genel iyileşmenin bir
sonucu olduğu iddia edilebilir.7 2002-
2011 yılları arasında işsizlik oranı %10
düzeyinden %5 gibi makul bir düzeye
inmiştir. Ortalama üretim indeksleri,
üretimin yapısal dönüşüm geçirdiğini
göstermektedir. Ülkedeki büyümenin
motor gücü sanayideki büyüme oranla-
rıdır. Bu sektörde, bağımsızlıktan beri
yaşanan en yüksek büyümenin olduğu
2006’da gerçekleşen %50’lik genişleme
(aynı yıl yıllık büyüme oranı %35 ile yine
rekor bir rakama ulaşmıştır) bu konuda
bir fikir verebilir. Ekonomik büyüme,
2012’de, 2011’deki %0,1’lik cılız büyümeyi
aşarak %2.2’ye ulaşmıştır. 2013 ve 2014
yıllarına yönelik büyüme tahminleri
sırasıyla %3.1 ve %4.8 düzeyini işaret
etmektedir.8
Azerbaycan’ı, geçiş ekonomileri içerisinde,
yatırım düzeyi en cazip ülkelerden birisi
haline getiren bu ekonomik gelişme “pet-
rol” ve “doğal gaz” üretimindeki artıştır.
Nitekim 2002-2011 yılları arasında ülkede
petrol ve doğal gaz üretimi yaklaşık üç
kat artış göstermiştir. Aynı dönemde,
büyüme rakamlarının yüksek seyrine
rağmen, fiyat istikrarı korunabilmiştir.
Kolektif ve devlet çiftlikleri olan Sovyet
mirası tasfiye edilmiş ve yeni toprak mül-
kiyeti tesis edilmiştir. GSYİH’nin %75’i,
tarımsal üretimin %98’i, sanayi üretimi-
nin %50’si ve perakende ticaretin %99’u
özel sektör tarafından gerçekleştiril-
mektedir. Özelleştirmede istikrarsız bir
süreç yaşansa da performansı ekonomik
gelişmeyi hızlandırmakta ve gelir düzeyi-
ne olumlu etkide bulunmaktadır.9
Avrupa’ya Hazar gazını ulaştırma projesi
olan Güney Gaz Koridoru etrafında
geçen hareketli bir dönemin ardından,
Kars-Tiflis-Bakü demiryolu ve Trans
Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP)
fikrinin ortaya çıkması ile Azerbaycan’ın
enerji gelirlerini, bölgesel enerji güven-
liğini sağlayacak şekilde kullanmaya
başladığı anlaşılmıştır. 7 milyar dolarlık
yatırım maliyeti olan TANAP Projesi’nde
Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi’nin (SO-
CAR) payının %80 olması, hem Nabucco
gibi çok uluslu projelerdeki hantallığı ve
karar alma süreçlerinde yaşanan tıkan-
maları aşmayı, hem de Azerbaycan’ın
doğal gazını “daha çok” Türkiye toprak-
larını kullanarak hayata geçirme niyetini
göstermektedir.10 Bu düzlemde Azerbay-
can, kendi petrol ve gazını dış pazarlara
ulaştırmak için Batılı şirketleri ikna
etmek zorunda kalmadan “oyun kurucu”
bir ülke olmayı hedeflemektedir. SOCAR
şirketi, büyük bir devlet tekeli olarak
Azerbaycan ekonomisinde yönlendirici
bir işleve sahip olmanın yanında ulusla-
rarası bir yatırımcı profiline sahiptir.
Azerbaycan Devlet Petrol Fonu’nun
ulus aşırı ekonomik faaliyetleri dikkat
çekmektedir. 2001’de kurulan ve petrol
gelirlerinin adaletli gelir dağılımının te-
sisi amacıyla kullanılmasını öngören bu
fon, 34 milyar dolarlık muazzam bir bü-
yüklüğe ulaşmıştır. 2013 içerisinde, 600
milyon dolarlık yabancı hisse satın alımı
ve SOCAR projelerine 1.5 milyar dolar
6 Azerbaycan ekonomisi ile ilgili bölüm Mehmet Dikkaya’nın katkıları ile yazılmıştır.
7 Ina Ganguli, “Migration in Azerbaijan: The Transition to a Destination Country?”, http://www.irex.org/system/files/Ganguli.pdf
8 Bkz. Asya Kalkınma Bankası, http://www.adb.org
9 Mehmet Dikkaya, Orta Asya ve Kafkasya: Dönüşüm Süreci ve Uluslararası Ekonomi Politik (İstanbul: Beta, 2009), s. 255.
10 Mehmet Dikkaya, “Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi (TANAP): Türkiye İle Azerbaycan’ınYeniDansı,”http://www.usgam.com/tr/index.php?l=807&cid=844&konu=16&bolge=7(15.07.2013).
Azerbaycan C
umhurbaşkanlığı S
eçimleri, 2013
9
katkıda bulunma, 12 ton altın alımı yapa-
rak altın rezervlerini 30 tona ulaştırma
gibi faaliyetler planlayan fon, 2012’nin
ilk dokuz ayında Azerbaycan bütçesine 9
milyar dolar transfer etmiştir.11
Ülkeyi ilgilendiren Hollanda Hastalığı
(Dutch disease) tartışmalarına gelin-
ce, 2013’te büyümenin büyük kısmı-
nın enerji dışı alanda gerçekleşeceği
tahmin edilmektedir. Asya Kalkınma
Bankası’na göre, pek çok sektördeki
yapısal reformlar, enerji dışı büyümeye
atıfta bulunmaktadır. Özellikle bilgi
teknolojileri temelli olarak 2008’den beri
gözle görülür bir petrol dışı gelişmenin
yaşandığı söylenebilir.12 2013’te petrol
dışı sektörlerin toplamdaki payını %18’e
ulaştırma konusunda yoğun bir çaba
sarf edilmektedir.13 Nitekim 2003-2012
yılları arasında, petrol dışı ihracat 4.5 kat
artmış ve 2003’teki 374 milyon dolarlık
düzeyden 1,674 milyar dolara yükselmiş-
tir.14
Dinamik dış ticaret yapısı, ihracatın
coğrafi kompozisyonunu çeşitlendirerek
ülkenin 2000’den beri sürekli dış ticaret
fazlası vermesini sağlamıştır. Bu eksende
en büyük dış ticaret fazlası yaklaşık 24
milyar dolarla 2011’de ortaya çıkmıştır.
Dış ticarette ana ekseni Rusya, Kaza-
kistan ve Ukrayna gibi geleneksel ticari
ortaklar ile Türkiye başta olmak üzere
AB ve ABD pazarları oluşturmaktadır.
Azerbaycan-Türkiye dış ticareti sürekli
gelişme trendi göstermekte, ticari akım-
ları, petrol dışı sermaye akımları da güç-
lü bir şekilde izlemekte ve desteklemek-
tedir. Rusya, Çin, Ukrayna ve Kazakistan
dışında ülkenin temel ithalat ortakları
AB ve ABD’dir. Azerbaycan, gözlemci üye
olduğu Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ)
tam üyeliği konusunda somut adımlar
atmaya çalışmaktadır. Komşuları Gür-
cistan ve Ermenistan’ın üye olduğu DTÖ
ile Azerbaycan’ın Ağustos 2013 itibarıyla
katılım müzakereleri devam etmektedir.
Azerbaycan ekonomisinin en önemli so-
runu bölgesel gelişmişlik farklılıklarının
devam etmesidir. Ekonomik göstergeler-
deki olumlu hava, bölgesel gelişmişlik
farklılıklarının giderilmesini sağlayama-
mıştır. Nüfus, altyapı, eğitim düzeyi ve
sağlık hizmetleri gibi konularda bölgesel
dengesizlikler mevcuttur. Bakü’de ko-
numlanmış sanayi diğer bölgelere,
11 Lada Evgrashina, “Azeri Oil Fund to Spend $1 Bln on Property Abroad”, http://www.cnbc.com/id/100652676
12 Gulgiz Dadashova, “ADB Sees Non-oil Sector as Azerbaijan’s Major Driver of Growth in 2013”, http://www.azernews.az/business/54819.html
13 Arthur Bayhan, “Azerbaijan’s Growth Perspectives and Non-oil Sector Competitiveness,” Todays Zaman, 13 January 2013.
14 Vüsal Qasımlı ve Zaur Veliyev, 2003-2012-ci İllerde Azerbaycan Respublikasının Sosial-İqtisadi Göstericileri (Bakü, SAM, 2013), s. 16.
Aze
rbay
can
Cum
hurb
aşka
nlığ
ı Seç
imle
ri, 2
013
10
nitelikli iş gücü ve altyapı ile desteklene-
rek kaydırılmalıdır. Çeşitlendirilen sanayi
üretimi, yükselen Azerbaycan’ın istikrarlı
ve sürdürülebilir kalkınma döngüsünü
tamamlamasını sağlayacaktır.15
Ekonomideki kayda değer gelişme yanın-
da, Azerbaycan dış politikası tek taraflı,
kriz eksenli ve korkulardan beslenen
psikoloji ve pratiğinden bu süreçte uzak-
laşmıştır. Azerbaycan yeni bir dış politika
perspektifi benimsemiş, bu yaklaşımla
çok taraflı, aktif, dinamik bir dış politi-
kaya geçiş sağlanmıştır. İlham Aliyev’in
öncülüğündeki dönem Azerbaycan için
dış politikada ciddi meydan okumala-
rın olduğu bir zaman dilimi olmuştur.
Haydar Aliyev, Elçibey döneminden dev-
raldığı işgal, bölgesel gerilim ve uluslara-
rası izolasyon çıkmazından Azerbaycan’ı
kurtararak, dış politikanın bir denge
ekseninde yeniden şekillenmesini sağ-
lamıştır. İlham Aliyev’in devraldığı dış
politika bölge güçlerine eşit mesafede,
Karabağ konusu ve Azerbaycan’ın toprak
bütünlüğüne endeksli bir çerçevedeydi.
Aliyev bu altyapı üzerine çok boyutlu bir
dış politika inşa etmiştir.
Azerbaycan için öncelik bölgesel ve ulus-
lararası ortamı Azerbaycan’ı önemli bir
aktör olarak kabul edecek ve dış politika
önceliklerini hayata geçirmesine uygun
hale gelecek şekilde dönüştürmektir. Ali-
yev yönetimi başlangıçta Azerbaycan’ın
siyasi ve ekonomik ilişkiler geliştirdiği
ülkelerle Azerbaycan’ın dış politika
öncelikleriyle ilgili farkındalık oluşturma
yönünde ilişki geliştirmeye yönelmiş-
tir. Bölgesel güçlerle ilişkilerde denge
siyaseti benimsenmiş, Azerbaycan’ın
komşularıyla iyi ilişkiler kurma siyaseti
güdülmüştür. İkinci aşamada Avrupa
Konseyi gibi Batılı kurumlarla ilişkiler
geliştirilmiş, uluslararası kurumlar
nezdindeki etkinlik artırılmıştır. Üçüncü
aşamada başta Asya ülkeleri olmak üzere
Azerbaycan’ın dış politika ve ticaret
ilişkileri çeşitlendirilmiştir. Son olarak
ise Aliyev yönetimi petrol ve doğal gaz
projeleri ve boru hatları siyasetinde be-
lirleyici rol oynayan bir politikayı hayata
geçirmiştir.
Tüm bu süreçlerde Azerbaycan dış poli-
tikası dinamik bir diplomatik anlayış be-
nimsemiştir. Azerbaycan’ın işgal altında-
ki toprakları, yeraltı kaynaklarının etkin
ve verimli değerlendirilmesi merkezinde
olmak üzere çok boyutlu bir diplomasi
tarzı geliştirmiştir. Azerbaycan kısa ve
orta vadeli stratejik ortaklıklar geliştir-
mekte, hızlı manevra kabiliyeti ile önle-
yici diplomasi ve enerji politikalarında
oyun kurucu rolü oynayabilmektedir.
Azerbaycan diplomasisinin dönüşümü
Dışişleri Bakanlığı yapısının reforme
edilmesi ve diplomatların eğitimine
verilen önemle sağlanmıştır.
Aliyev döneminde diğer bir kayda değer
gelişim alanı eğitim olmuştur. Bir mil-
yona yakın mülteci, hızlı nüfus artışı ve
kalifiye eleman ihtiyacı, Azerbaycan’da
eğitime yatırımı gerekli kılmıştır.
Ülkede eğitim altyapısı ciddi şekilde
yenilenmiş, Sovyet dönemi mirası
modern bir eğitim anlayışı ve pratiği ile
değiştirilmiştir. Devlet Petrol Fonu’ndan
yurtdışında eğitim için kaynak har-
canmış, çok sayıda Azerbaycanlı genç
Amerika, AB ülkeleri, Türkiye ve Rusya
Federasyonu’nda eğitim görmüştür.
Aliyev döneminin güçlü devlet yapısı
etrafında halka doğru genişleyen meri-
tokratik halkaların oluşumunda eğitim
seferberliği sonucunda yetişen kadrolar
anahtar rol oynamaktadır.
2013 SEÇIMLERI
2013 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in üçüncü
dönem yeniden seçilmesi ile sonuçlana-
cağı, ilgili tüm taraflar açısından şüphe
götürmez bir durumdur. Uluslararası
medyanın seçimlere ilgi göstermemesi
büyük oranda bu kanaatin bir sonucu-
dur. Azerbaycan yönetimi, uluslararası
gözlemcilerin bu seçimi izlemelerine
büyük önem vermektedir. Bu amaçla
yabancı gözlemciler için ortam uygun
AZERBAYCAN IÇIN ÖNCELIK BÖLGESEL
VE ULUSLARARASI ORTAMI
AZERBAYCAN’I ÖNEMLI BIR
AKTÖR OLARAK KABUL EDECEK
VE DIŞ POLITIKA ÖNCELIKLERINI
HAYATA GEÇIRMESINE UYGUN HALE
GELECEK ŞEKILDE DÖNÜŞTÜRMEKTIR.
15 Elman Muradov,“Azerbaycan ve Almanya’nın Bölgesel Kalkınma Politikalarının Karşılaştırmalı Analizi,” Niğde Üniversitesi İİBF Dergisi, Vol.5, No.1 (2012), pp. 108-109.
Azerbaycan C
umhurbaşkanlığı S
eçimleri, 2013
11
hale getirilmekte ve 1000 civarında ulus-
lararası gözlemci beklenmektedir.16
Azerbaycan Milli Seçim Komisyonu
toplam 10 adayın üyeliğini kabul etmiş-
tir. Bu adaylar Cumhurbaşkanı İlham
Aliyev, İgbal Ağazade, Zahid Oruc, Güd-
ret Hasanguliyev, Hafiz Hacıyev, Ferec
Guliyev, Araz Elizade, Cemil Hesenli,
İlyas İsmayılov ve Serdar Celaloğlu’dur.17
Muhalefet, seçimlere giden süreçte,
geçmişte olduğundan daha fazla birlikte
hareket etme zorunluluğu hissetmek-
tedir. İçtimai Palata adı verilen bir
şemsiye yapılanma, dinamik ve canlı bir
muhalefet oluşturma, sürekliliği olan
ortak bir strateji belirleme, seçimler-
de avantajlı bir konuma ulaşma gibi
hedeflerle çalışmalar yapmaktadır.
Muhalefetin itici gücü Müsavat Partisi
ve Azerbaycan Halk Cephesi Partisi’dir.
Nitekim geniş bir katılım ile oluşturulan
Milli Şura seçimlere tek aday ile girme
konusunda kararlılığını göstermiştir.
Muhalefetin en önemli açmazı önceki
seçimlerde aldıkları düşük oylar, az
sayıda temsilci ile Parlamento’da yer al-
maları ve nüfusun çok küçük bir oranını
çalışmalarında arkalarında mobilize
edebilmeleridir. 2005 Parlamento seçim-
leri eski Sovyet coğrafyasında renkli
devrimlerin cereyanı sırasında gerçek-
leşmesine rağmen, muhalefet sokaklara
ancak birkaç on bin insan dökebilmiştir.
Gürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan’la
karşılaştırınca, oldukça zayıf kalan
protestolar ve seçimlerdeki açık ara
mağlubiyet, Azerbaycan muhalefetini
uluslararası ilgiden yoksun bırakmıştır.
Azerbaycan siyasi sistemi ve seçim-
leri üzerine analizlerde, muhalefetin
kronik bir bölünme, bir arada hareket
edememe ve vizyonsuzluğu üzerinde
durulmaktadır. 2003’ten bu yana güçlü
Aliyev yönetimi, seçimden seçime hare-
ketlenen muhalefet karşısında hemen
hiç zorlanmadan seçimleri kazanmıştır.
Muhalefet, Aliyev iktidarının gücü ve se-
çim stratejileri üzerine odaklanmış, bir
anlamda başarısızlığına kılıf hazırlama
çabası içinde olmuştur. Ciddi bir yapısal
dönüşüm içerisinde olan ülkenin siyasal,
sosyal ve ekonomik sorunları, dış politi-
ka gündemini araçsallaştırılabilecek bir
muhalefet oluşturulamamıştır.
2013 seçimlerinde muhalefet üç temel
strateji üzerinden hareket etmektedir.
Birincisi kamu yönetimi üzerinden
halkta oluşan tepkiyi siyasi bir kanala
çekmek ve bu hoşnutsuzluk üzerinden
muhalefet yapmaktır. Muhalefet bu
konuda aslında öncü rol oynamaktan
ziyade, ülkede halkın bazı kamu yöneti-
cilerine yönelik tepki ve protestolarını
arkasına almaya çalışmıştır. Kamu
yönetimi sorunları ve bazı yöneticilerin
görevlerini kötüye kullanmaları muha-
lefetin iktidara karşı kullanabileceği
alanlar olarak düşünülmektedir. İkincisi
ise Aliyev’e karşı karizmatik bir aday
çıkarma stratejisidir. Bir süredir Azer-
baycan muhalefeti içerisinde kendini
ifade eden Rüstem İbrahimbeyov’un
öne çıkarılması, ünlü yönetmenin Aliyev
karşısında etkili bir aday olabileceği
düşüncesine dayanmaktadır. Üçüncü
strateji ise etkili uluslararası mahfillerin
Azerbaycan’ın tek demokratikleşme im-
kanı olarak muhalefetin desteklenmesi
yönünde ikna edilmesidir. Azerbaycan
seçimleri ile ilgili muhalif analizler
demokratikleşme yönünde başta ABD
DEVLET PETROL FONU’NDAN
YURTDIŞINDA EĞITIM IÇIN
KAYNAK HARCANMIŞ, ÇOK SAYIDA
AZERBAYCANLI GENÇ AMERIKA,
AB ÜLKELERI, TÜRKIYE VE
RUSYA FEDERAS-YONU’NDA EĞITIM
GÖRMÜŞTÜR.
FEREC QULIYEV
SERDAR CELALOĞLU
HAFIZ HACIYEV
ILYAS ISMAYILOV
ARAZ ELIZADE
ILHAMALIYEV
CEMIL HASANLI
QUDRET HASANGULIYEV
IQBAL AGAZADE
ZAHID ORUC
16 “Azerbaijan Willing to Collaborate with OSCE ODIHR in Elections – FM,” TODAY.AZ, 30 Ağustos 2013.
17 Bkz. Azerbaycan Merkezi Seçim Komisyonu, http://www.msk.gov.az
Adaylıkları Azerbaycan Milli Seçim Komisyonu tarafından kabul edilen isimler.
Aze
rbay
can
Cum
hurb
aşka
nlığ
ı Seç
imle
ri, 2
013
12
ve AB’den olmak üzere, uluslararası
toplumdan Azerbaycan yönetimi üze-
rinde baskı kurmasını talep etmektedir.
İbrahimbeyov’un adaylığı düşüncesinin
bir sebebi de Rusya ve ABD irtibatları
ve uluslararası ünü ile ilgi çekebile-
cek olmasıdır. Nitekim İbrahimbeyov,
Amerika ziyaretinde Amerikan Dışişleri
Bakanlığı ve Kongre üyeleri ile görüşe-
rek seçim sürecinde desteklerini talep
etmiştir.18
Azerbaycan muhalefeti, 2013 Cumhur-
başkanlığı seçimine daha uzun soluklu
ve hazırlıklı bir görünüm arz etmek-
tedir. Ancak üç stratejinin de seçim
kazanmaya odaklı, kısa vadeli strate-
jiler olduğu söylenebilir. Muhalefetin
kazanması durumunda demokrasinin
tesis edileceği düşüncesi somut proje ve
yaklaşımlardan uzak, retorik bir iddia-
dır. Kamu yönetimi, reform, ekonominin
yönetimi üzerine alternatif projeler
ortaya atılmamıştır. Muhalefetin seçim
öncesi ittifakı ne ölçüde koruyabileceği
de şüphelidir. İbrahimbeyov’un seçilme-
si durumunda bir geçiş yönetimi olacağı
ve ülkenin yeni yönetime hazırlanması
işlevi göreceği mesajı, güçlü bir muhalif
lider çıkarma fikri ile çelişmektedir.19
Nitekim İbrahimbeyov çifte vatandaş-
lığı başta olmak üzere seçimlere girme
kriterlerini karşılamadığı için adaylığı
Milli Seçim Kurulu tarafından onaylan-
mamıştır. Ancak Milli Şura bu duruma
hazırlıklı olduğunu daha önceden Cemil
Hesenli’nin muhtemel adaylığını duyu-
rarak bildirmişti. Hesenli, Milli Şura’nın
kararıyla seçimlerde muhalefetin ortak
adayıdır.
Azerbaycan iktidar partisi YAP seçim-
lerde İlham Aliyev’i aday olarak göster-
miştir. Aliyev’in iki Cumhurbaşkanlığı
dönemindeki performansıyla ülkede
yaptıklarının üçüncü dönem seçilmesi
için yeterli olacağı düşünülmektedir.
Azerbaycan’da muhalefetin yeterli
toplanma ve ifade hürriyeti bulunduğu,
hür ve adil bir seçim yapılması için tüm
imkanların kullanılacağı söylenmekte-
dir. Azerbaycan yönetimi muhalefetin
mesnetsiz bir baskı propagandası yap-
tığını, seçimlerin uluslararası standart-
lara uygun bir atmosferde geçeceğini
öne sürmektedir. Aliyev yönetiminin
seçim sürecini üç strateji ile yürüteceği
gözlemlenmektedir.
18 “Azerbaijani Opposition Leader Seeks Support In Washington,” RFE/RL, 14 Haziran 2013, http://www.rferl.org/content/azerbaijan-opposition-leader-rustam-ibragimbekov-seeks-washington-support/25017630.html
19 Sevil Nuriyeva, “Azerbaycan Seçime Doğru,” Star, 8 Temmuz 2013.
AZERBAYCAN YÖNETIMI,
ULUSLARARASI GÖZLEMCILERIN
BU SEÇIMI IZLEMELERINE BÜYÜK ÖNEM
VERMEKTEDIR.
2008 Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası Azerbaycan halkının sevinç gösterisi.
Azerbaycan C
umhurbaşkanlığı S
eçimleri, 2013
13
Birinci strateji Aliyev yönetiminin
iktidar performansı üzerinden siyasi
bir söylem üretmektir. Bu söylem esas
itibarıyla ülkede ciddi bir reform ve
yeniden yapılanma sürecinin devam
ettiği, Aliyev yönetiminin başarıyla
bu süreci yönettiği, mevcut sorunlara
ciddiyetle eğildiği ve onların çözümü
için süre istediği söylemleri üzerin-
den seçmenlerin desteğini kazanmak
anlamına gelmektedir. Seçim yaklaş-
tıkça yolsuzluk ve rüşvetle mücadeleye
yapılan vurgu bu stratejinin sonucudur.
İkinci strateji muhalefetin dağınıklığı,
somut ülke sorunları ile ilgili düşünce-
leri olmadığı, reaksiyoner ve yıkıcı bir
tarzları olduğundan çıkışla muhalefetin
alternatif teşkil edemeyeceği söylemi
üzerinden, muhalefeti seçimde mağlup
etmektir. Muhalefetin ülkenin kaza-
nımlarını görmediği, Azerbaycan ile
ilgili çok kötü bir resim sunduğu, dış
bağlantılardan medet umarak iktidara
gelme hırsında oldukları YAP çevreleri
tarafından dillendirilmektedir. Üçüncü
strateji ise Azerbaycan’ın bölgesel enerji
denkleminde artan ağırlığı ve başarılı
dış politikası, Azerbaycan yönetimini
bölge ülkeleri ve uluslararası aktörler
nezdinde önemli bir konuma getirmesi
üzerinden oluşturulmaktadır. Yönetim
bu konumu vazgeçilmez bir pozisyona
taşımaya kararlıdır. 2012 yılında ABD
Dışişleri Bakanı Clinton’ın ziyareti
sırasında Azerbaycan’ın önemine yaptığı
vurgu ve muhalefetin beklentisine
rağmen haklar ve özgürlükler bahsine
girmemesi bu pozisyonu güçlendirmiş-
tir.20
Aliyev yönetiminin icraatları üzerinden
seçim yarışına girme tercihi önceki iki
dönemde yaptıkları karşılığında halkın
desteğini alacaklarına olan güvenden
kaynaklanmaktadır. Halihazırda yürü-
tülen projelerin başlı başına seçmeni
ikna edecek unsurlar içerdiği, sergilenen
performansla muhalefetin tüm iddia ve
vaatleriyle başa çıkılacağı düşünülmek-
tedir. Azerbaycan’da ortaya çıkmaya
başlayan orta sınıfın siyasal desteğinin
kendi dinamikleri ve tercihleri ile ortaya
çıkacağına dair algı bu seçimde test
edilecektir. Azerbaycan yönetimi yeni
orta sınıfın kendisini destekleyeceğine,
dış politika, ekonomi ve eğitim başta
olmak üzere yürüttükleri projelerin bu
destekle devam edeceğine dair inançları-
nı ortaya koymaktadırlar.21 Muhalefetin
etrafında şekillendiği Milli Şura dağılma
emareleri gösterirken, Aliyev’e destek
için gençlerin oluşturduğu “Benim Cum-
hurbaşkanım” hareketi güçlenerek çeşitli
faaliyetler yürütmektedir.
GÖZLEMLER VE TAVSIYELER
Azerbaycan, 2013 seçim sürecine kadar
istikrar, kalkınma ve siyasal sistemin
gelişimini hedefleyen önemli adımlar
atmıştır. Dış politikada uzun süredir de-
vam eden denge siyaseti yerini kendine
modern dünyada etkili bir yer arayan
siyasete bırakmıştır. Azerbaycan, bölge-
20 Zaur Shiriyev, “Clinton's Visit to the Caucasus,” Today’s Zaman, 12 Haziran 2012.
21 Bkz. Elnur Aslanov, “Azerbaijan’s Place in the World,” Economist, 14 Eylül 2013.
MUHALEFETIN ETRAFINDA
ŞEKILLENDIĞI MILLI ŞURA DAĞILMA
EMARELERI GÖSTERIRKEN,
ALIYEV’E DESTEK IÇIN GENÇLERIN OLUŞTURDUĞU
“BENIM CUMHURBAŞKANIM”
HAREKETI GÜÇLENEREK
ÇEŞITLI FAALIYETLER
YÜRÜTMEKTEDIR.
“Benim Cumhurbaşkanım” kampanyası kısa sürede gençler arasında büyük ilgi topladı.
Aze
rbay
can
Cum
hurb
aşka
nlığ
ı Seç
imle
ri, 2
013
14
sinde etkili bir konuma ulaştıktan sonra
daha geniş çerçevede enerji güvenliği
bağlamında oyun kurucu bir pozisyon
elde etmiştir. Bu yeni yaklaşımın genel
hatları ile tercihini Batıdan yana yaptığı
söylenebilir. Eski Sovyet coğrafyası ve
Güney Kafkasya kriterleri ile bakıldığında
kayda değer bir başarı söz konusudur. Bu
durum Azerbaycan’ın kendini görmek
istediği gelişmişlik düzeyine erişmek için
gerekli altyapıyı vaat etmektedir. Aliyev
döneminde eğitim, sağlık, kentleşme gibi
konularda atılan adımlar, petrol gelirleri
ile inşa edilen ekonomi ve petrol sonrası
ekonomik dönem ile ilgili faaliyetler, eği-
tim ve sağlık gibi insani gelişmişliği sağ-
layan alanlarda reformlar ülkeyi yeni bir
eşiğe getirmiştir. Bir yandan elit halkaları
ile topluma doğru genişleyen devlet yapı-
sı, diğer yandan bir orta sınıf teşkil ederek
toplumsal düzeyde gelişme trendini sahip-
lenecek bir taban oluşturma politikaları
bu altyapının köşe taşlarıdır. Gelinen yeni
eşikte daha ileri bir refah düzeyi, sürdü-
rülebilir kalkınma, uluslararası normlar,
evrensel hak ve özgürlükler hedeflenme-
lidir. Azerbaycan yönetiminde bu gelecek
perspektifine ulaşılacağına dair bir inanış
vardır. Bu inancın pekişmesi, güçlü bir
özgüven ve toplumu arkasına alan bir
sinerjinin ortaya çıkması ile olacaktır.
Azerbaycan’ın demokratikleşme yönünde
kaydedeceği mesafe doğrudan olumlu
katkı ile bu süreci güçlendirecektir.
Azerbaycan’ın 2013 seçimleri sonrasında
karşı karşıya kalacağı gündem kayda
değer ekonomik gelişmişliği sağlayan
bir ülke olarak siyasi rejimi rafine hale
getirmek, toplumsal taleplere duyarlı iyi
yönetişimin tesisini sağlamak olacaktır.
Demokratikleşme, sonu olmayan bir
süreçtir ve iyi yönetişimde çıtayı yük-
seltmek için anlamlı ve yapıcı bir yoldur.
Azerbaycan için siyasal açılma, ekonomik
gelişmişliği pekiştirecek, Azerbaycan hal-
kını ülkenin kalkınma projeleri arkasında
mobilize edecek, uluslararası toplum
nezdinde önemini ve güvenilirliğini artı-
racaktır. Azerbaycan için yıkıcı rekabetin
yaşanacağı ve ülkenin kaçınılmaz olarak
geriye gideceği gerilim siyaseti yapma
imkanı ortadan kalkmıştır. Bu tercihi
yapanların kısa sürede tarihe mal olacağı
açıktır. İktidar ve muhalefetiyle 2013
seçim atmosferinde bu kritik eşiği geçip
yepyeni bir perspektif ve enerjiyle daha
rafine siyasi ve ekonomik reformların
yapılması tek perspektif olarak ülkenin
ufkunda yer almaktadır.
“ASAN hizmeti” sayesinde vatandaşlar birçok belgeyi birkaç dakika içinde alabilmektedir.