+ All Categories
Home > Documents > Discursive Leadership

Discursive Leadership

Date post: 25-Nov-2023
Category:
Upload: dpu
View: 0 times
Download: 0 times
Share this document with a friend
12
T.C. DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM YÖNETİMİ, TEFTİŞİ, PLANLAMASI ve EKONOMİSİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DISCURSIVE LEADERSHIP Caner ŞENTÜRKEN 201581411108 Mehmet Alp ODABAŞI 201581411103 EĞİTİMDE LİDERLİK DOÇ.DR. KÜRŞAD YILMAZ KÜTAHYA, OCAK 2016
Transcript

T.C.

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

EĞİTİM YÖNETİMİ, TEFTİŞİ, PLANLAMASI ve EKONOMİSİ

YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

DISCURSIVE LEADERSHIP

Caner ŞENTÜRKEN

201581411108

Mehmet Alp ODABAŞI

201581411103

EĞİTİMDE LİDERLİK

DOÇ.DR. KÜRŞAD YILMAZ

KÜTAHYA, OCAK 2016

SÖYLEM VE SÖYLEMSEL LİDERLİK

Söylem(discourse) sözlükte; (Ayverdi) kavram tanımlamaları kendine mahsus olan

ve ifade ettiği görüşler kendi içinde bir bütünlük oluşturan anlatım tarzı, söylenenden çok

daha üst bir boyutta hissettirilen ifade, bir fikri ortaya koymaktaki yaklaşım tarzı olarak

karşımıza çıkmaktadır.

Söylem bir meta eylemdir. Bilgi, diyalog, anlatım, beyan tarzı, müzakere, güç ve

gücün mübadelesiyle eyleme dönüşen dil pratiklerine ilişkin süreçlerdir. Söylem siyasi,

ekonomik, kültürel, ekonomik alanlar gibi hayatın her köşesindedirler. (Sözen,1999; Akt;

Çelik, Ekşi, 2008)

Söylem anlamı inşa eder böylelikle toplumlar mevcut semboller ve anlamlar

üzerinde bağ kurar. Böylece toplumlar olgular üzerinde nasıl düşünecekleri ya da nasıl

iletişim kuracaklarını söylemler üzerinden kazanırlar. Bu açıdan baktığımızda söylemsel

liderlikte diyalog, iletişim sürecini temele alan bir liderlik türü olarak karşımıza çıkmaktadır.

Söylemsel liderlik iki soruya cevap arar:

İlk olarak biz söylemsel bağlamda liderliğe bakış açımızda ne görürüz? Ne

düşünürüz? Ne konuşuruz?

İkinci olarak söylemsel perspektif bakış açımız ve psikolojik bakış açımız

arasındaki etkileşim bize liderlik bilgisi hakkında ne katar?

Evrensel liderliğin farklı durumlara uyumlarını belli bir prensiple, ideal olarak

tanımlamak zordur. Buna rağmen liderlik bilimi, liderleri ve liderliği tanımlamak için baskın

söylemler oluşturmuşlardır. Bu söylemler liderlik tanımlarının şekillenmesine katkı

sağlamıştır(E. J. Allan, S. P. Gordon, ve S. V. Iverson 2006). Söylemsel liderlik diğer liderlik

bakış açılarından üstün değil tamamlayıcısıdır.

Robinson söylemsel liderlik için; söylediğin veya davranış olarak gösterdiğin

fikirlerin karşı taraf tarafından alınma kapasitesidir demiştir ve bunu dört ilke ile

desteklemiştir.

Liderlik bir etkileme ve yönetim aktörlerini bir amaç doğrultusunda organize etme

sürecidir.

Liderlik takipçilerinin ve gözlemcilerin önerileriyle ve katkılarıyla oluşan bir

yapıdır.

Liderlik sürecinin odağı sadece liderlerin iletişimi değil ideal olarak yönetilen

kişilerin liderin kalitesini ölçme eğilimlerine karşılık vermeleridir. (değerlendirme

eğilimlerini yöneltmeli)

Liderlik o konuma getirilmiş olan kişilerin performansına ve etkilerine göre

şekillenmemelidir.

SÖYLEMSEL LİDERLİĞİN ÖZELLİKLERİ

Söylemsel liderlerin üç önemli özelliği vardır. (Torres ve Fyke, 2013).Bu özellikler;

Resilience, optimism ve hope olarak karşımıza çıkar. Resilience’ın kelime anlamı esneklik,

optimism ise iyimserlik, hope ise umut anlamında kullanılır.

Resilience

İnsanın farklı durumlara adapte olabilmesidir. Bu özelliğe sahip liderler bulunduğu

kurum ve firmaya hemen uyum sağlayabilirler. Bu liderler kendi adaptesini başkasına

aktarabiliyor böylece bulunulan firmada başarı yükseliyor.

Luthar, Cicchetti, ve Becker’a göre resilience’ı hareketli bir süreç. Zorluklara karşı

pozitif yönde adaptasyonu içeren bir süreç. Masten’e göre dışarıdaki tehlike ile tehditlere

karşı adaptasyon ile karakterize olma fenomenidir (Akt: Torres ve Fyke, 2013).

Resilience özelliğine sahip liderler insanlara çok önem verir. Misal eğer ki çalışılan

firmada bir sıkıntı oluştu. Bu liderler bütün çalışanlarıyla konuşarak iletişim kanallarını

koruyor. Böylece kendinde olan özelliği karşı tarafa yansıtmaya çalışıyor. Kendindeki pozitif

yönü karşı tarafa kanalize etmeye çalışıyor.

Söylemsel liderler süreç odaklı çalışan liderlerdir. Odağı bireysel algıdan kaldırıp

sosyal ve kültürel algıya adapte edebiliyor. Bu liderlerden kendindeki yetenekleri toplumsal

gruplar üzerinde uygulamaya geçirmeyi bekliyoruz.

Hope

Hope özelliğine sahip liderler amaçlarını karşılayacak şekilde bir planlama yaparlar.

İdeal odaklı enerjilerini etkileşimli bir şekilde pozitif yönde motive edici bir duruma

aktarabilirler. Böylece amaçlarına yönelik enerji sarf ederler.

Optimist

Bu özelliğe sahip liderler karşısındakiyle iletişim kurup kendi duygu ve

düşüncelerini karşı tarafa geçirebilir. Bireysel süreçlerin olaylarla olan nedensellik bağını

merkeze alırlar.

Discursive örnek olarak bazı popüler mağazalarda mutlu ol önerileri bulunmaktadır.

Buradaki amaç kendisinde olan mutluluğu karşı tarafa yansıtarak karşı tarafında mutlu

olmasını sağlamaktır.

Seligman, bir kişinin çevresindeki olayları kendisine göre yorumlayabilmede bazı

faktörlerin olduğunu söylüyor. Bunlar;

*Genetik faktörler

*Optimist bakış açısında oluşturulmuş çevre

*Eleştirel bir bakış açısında oluşturulmuş çevre

*Kişinin hayat deneyimleri (Akt: Torres ve Fyke, 2013).

Söylemsel liderler liderliği bilimden ziyade sanat olarak görürler. Bu liderler için

sanat ön plandadır. Normal liderler bireysel kavram üzerine yoğunlaşırken söylemsel liderler

kültürel ve iletişimsel kavramlar üzerine yoğunlaşır.

Fairhurst kitabında lideri durum ve objenin gerekliliğini inşa etmek olarak görür.

Fairhurst liderliği bir yetenek olarak görür. Söylemsel liderler insanlarla sosyal olarak

etkileşime geçerek liderlik ederler. En iyisinin ne olduğunu sorunun çözümüyle ilgili olarak

bir diyalog içinde görürler.

SÖYLEMSEL LİDERLİK VE LİDERLİK PSİKOLOJİSİ ARASINDAKİ

TEMEL FARKLAR

Fairhurst Söylemsel liderliği en az 6 farklı yönde diğerlerinden ayırır. Bunlar tablo 1

de gösterilmiştir.

İlk olarak çalışma konusu bakımından liderlik psikolojisi “mental theater” dan

etkilenmiştir. Mesela liderlik psikologları genel olarak liderliği etkileyen bilişsel ve duyuşsal

değişkenleri içeren analizleri ve genel metotları oluşturma eğilimindedir ve ne yazık ki bu

alandaki çalışmalar istatistikseldir ve koordine edilmiş eylemlerin ve gerçek tecrübelerin

oluşturduğu duygular yoktur.

Buna karşın söylem analizcileri lider-eleman arası konuşmaları, mülakat söylemleri

ve bağımsız düşünce sistemleri ya da konuşma mizacımıza oturmuş haberleşme alışkanlıları

gibi düzensiz oluşumlar üzerine çalışır. Böylece liderlerin etkileşim süreçlerinin anlaşılması

daha olasıdır.

İkinci olarak liderlik psikolojisi kuramları, duruma göre değişkenlik gösteren

liderliği ve türevlerini (durumsal yaklaşımlar, kriz yönetimi) içeren bir ontolojiyi temel alır.

Söylemsel yaklaşımlar insanın kültürel etkileri anlamasının önemini kavramayan liderlik

görüşlerini reddeder.

Üçüncü olarak, psikolojik liderlik kuramlarında etkileme; liderlik tanımında eşsiz bir

etken iken, otorite yukarıdan aşağıya doğru baskılayan, negatif bir gücü temsil eder. Buna

karşın, söylemselliği savunan akademisyenler, etkilemeyi ve otoriteyi içine alan daha

kapsamlı bir görüş savunurlar. Bunlar, otorite ve etkilemenin farklı forumlarını işin içine

katarak pozitif ve negatif yönlerini anlamaya çalışırlar.

Dördüncü olarak, liderlik psikolojisi kavramlarında, liderler bir etken olarak

teorileştirilmiştir. Diğer örgütsel bilimlerdeki gibi ikinci planda kalır. Sonuç olarak insanlar

arası ilişkileri hiçe sayan, liderlik ile etkileyici davranışları arasındaki ilişkiyi de yok sayar.

Buna karşın, söylemsel yaklaşımlar liderlik rolündeki kişilerin yaptıkları katkıları da hesaba

katarlar. Dili kullanımları, insan faktörünü de hesaba katar. Geri beslenmeye dayanır. Bilgileri

ve söyledikleriyle nasıl etkilediklerini inceler.

Beşinci olarak, psikolojik liderlik kuramları neden sonuç ilişkisine dayanan “neden”

sorusu temellidir. Değişkenler arasındaki bağlantıdan bağımsız olarak söylemsel analizciler

Kaynak : Gail T. Fairhurst (2008) Discursive Leadership A Communication Alternative to Leadership Psychology, Sage Publications , S: 7

için kültürel etkilerin liderlikteki rolü ve geçmiş tarihte nasıl bir rol aldığı da önemlidir.

Son olarak, psikolojik liderlik kuramları sosyal ve iletişimsel etkileri, bireysel

çalışmaların üzerindeki etkisini ikinci planda görürler. Onlara göre iletişim, karşıdaki insanın

bilişsel işlerliğini etkileyebildiği dereceye kadar önemlidir. Ama söylemsellere göre iletişim

ilk önceliklidir. Çünkü iletişim olmadan liderliğin olmayacağına inanırlar(Fairhurst 2008).

Söylemsel Liderlik İle İlgili Çalışmalar

Makaleler incelendiğinde yerli kaynaklardan tam anlamıyla söylemsel liderlik

terimini birebir içeren bir makaleye erişilememiştir. Ancak söylemselin kökünün söylem

olduğundan yola çıkılarak Yeşil ve Korkmaz’ın 2012 de yazdığı Öğretmenler Odasında

Gündem adlı makale incelenmiştir.

Bu araştırmada öğretmenler odasında konuşulan konuların ne olduğu bu

konuşmaların öğretmenlerin arasında akademik gelişim, kişisel konular, eğitim öğretime

ilişkin konular, sosyal, ekonomik ve siyasi konular gibi konu alanları üzerinde incelemeler

yapılmıştır. Bu konu alanları cinsiyet, branş, kıdem açısından incelenmiştir.

Araştırmamızın devamında yukarıda bahsedilen konu alanları ve bu konu alanlarının

farklı kriterlere ait incelemeleri makaledeki tablolar kullanılarak ve bu araştırmadan çıkan

sonuçlar irdelenerek devam edecektir.

Okul Ortamına ve Akademik Gelişime İlişkin Konular

Tabloya bakıldığında ortalama 3,56 gelmiştir. Bu durum ise öğretmenlerin okul

ortamı gibi konularının konuşulma sıklığının (Oldukça) olduğunu bize göstermiştir.

Öğretmenler akademik gelişim ve okul ortamına ilişkin konuları oldukça sık konuşmaktadır.

Bu konu alanında konuşulan en fazla konunun öğretmen ve veli ilişkileri olduğu görülmüştür.

Kişisel Konular

Tabloda görüldüğü üzere öğretmenlerin kişisel konuları konuşma sıklıklarının

ortalaması 3,21 gelmiştir. Bu durumda öğretmenlerin kişisel konuları (Bazen) konuştukları

söylenebilir. Bu konu alanında konuşulan en fazla konunun öğretmenlerin özlük hakları

olduğu görülmüştür.

Eğitim Öğretime İlişkin Konular

Tabloda görüldüğü gibi öğretmenlerin eğitim öğretime ilişkin konuları konuşma

sıklıklarının ortalaması 3,99 çıkmıştır. Bu duruma göre öğretmenlerin eğitim öğretime ilişkin

konuları (Oldukça sık) konuştukları görülmüştür. Bu konu alanında konuşulan konunun en

fazla konunun öğrencilerin ekonomik durumunun eğitim öğretime etkisinin ne olacağı

konusunun olduğu görülmüştür.

Sosyal, Ekonomik ve Siyasi Konular

Tabloda görüldüğü gibi öğretmenlerin sosyal, siyasi ve ekonomik konuları konuşma

sıklıklarının ortalaması 3,00 çıkmıştır. Bu durum bize öğretmenlerin sosyal, siyasi ve

ekonomik konuları (Bazen) konuştukları sonucuna ulaştırmıştır. Bu konu alanında konuşulan

en fazla konunun terör olayları olduğu görülmüştür.

Bu konu alanlarını birde cinsiyet, branş grupları ve kıdem açısından inceleyelim.

Cinsiyet Açısından Konuların İncelenmesi

Tabloya baktığımız zaman cinsiyet açısından yukarıdaki konu alanlarında anlamlı bir

farklılık olmadığı görülmüştür. Ancak ortalamalara bakıldığında bayan öğretmenlerin eğitim

öğretime ilişkin konuları erkek öğretmenlerden daha sık konuştukları söylenebilir.

Öğretmen Branşları Açısından Konuların İncelenmesi

Öğretmenlerin branşları açısından incelendiğinde konuları konuşma sıklıkları

arasında anlamlı bir farklılık görülmemiştir. Okul ortamı ve akademik gelişim konusunda

sınıf öğretmenlerinin branş öğretmenlerine göre daha fazla konuştukları görülmüştür.

Kıdeme Göre Konuların İncelenmesi

Tabloya bakıldığında okul ortamı ve akademik gelişim konularının en fazla 11-15

yıl; kişisel konuların en fazla 20 yıl ve üzeri; sosyal, ekonomik ve siyasal konuların en fazla

1-5 ve 16-20 yıl arasında kıdeme sahip olan öğretmenler arasında konuşuldukları

görülmüştür.

Makaleler incelenmeye devam edildiğinde Jonathan Clifton’un makalesinde bir

çalışmaya rast gelinmiştir. Bu çalışma Gas Attack isimli, konusu Irakta ki kimyasallar olan bir

filmin deneklere izlettirilmesi ve sonucunda izleyenlerle görüşülmesidir.

Görüşmenin Örnekleri

Bu makale bize gösterdi ki liderlik yapmanın yollarından bir tanesi

değerlendirmelerin doğru yere konmasıdır. Discursive perspektifinden bakıldığında

yöneticiler liderliğin muhteşem teorilerine gerek duymuyor onun yerine daha iyi anlayış,

toplumdaki kişilere liderlik edebilmek için daha iyi çözümler ve anlayışlar bekliyor.

Kaynakça

1) Torres, D. ve Fyke, J. (2013). Communicating Resilience: A Discursive Leadership

Perspective, M/C Journal, 16 (5).

2) Clifton, J. (2012). A Discursive Approach to Leadership: Doing Assessments and

Managing Organizational Meanings, Journal of Business Communication, 49 (2).

3) Fine, M. ve College, S. (2009). Women Leaders' Discursive Constructions of Leadership,

Women's Studies in Communication, 32 (2).

4) Çelik, H. ve Ekşi, H. (2008). Söylem Analizi, Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri

Dergisi, 27.

5) E. J. Allan, S. P. Gordon, ve S. V. Iverson (2006). Re/thinking Practices of Power: The

Discursive Framing of Leadership in The Chronicle of Higher Education, The Review of

Higher Education Fall, sf. 41–68

6) Gail T. Fairhurst (2008) Discursive Leadership A Communication Alternative to

Leadership Psychology, Sage Publications .

7) Yeşil, R. ve Korkmaz, Ö. (2012). Öğretmenler Odasında Gündem, Pamukkale Üniversitesi

Eğitim Fakültesi Dergisi, 31 (1), 107-122


Recommended